19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 AĞUSTOS 2007 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B B B B B B 32 36 34 33 35 37 37 39 27 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB Y Y B B B PB B 28 30 29 30 36 32 33 31 33 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB B B PB B Y Y 34 32 35 36 33 34 29 22 22 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzeydoğu kesimleri ile doğu Akdeniz’in iç kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Van çevreleri yerel sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı ve diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı güney, iç ve batı bölgelerde mevsim normallerinin 24 derece üzerinde seyredecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 18 Helsinki Y 20 Stockholm PB 22 Londra Y 17 Amsterdam Y 18 Brüksel Y 17 Paris Y 18 Bonn Y 19 Münih Y 22 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y B Y Y Y Y B Y 23 27 30 25 29 30 26 31 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y B B B B Y Y B B 31 35 25 35 30 30 26 34 36 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Nereden Nereye?.. ? Baştarafı 1. Sayfada Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin petrol ihalesinde ABD ve İngiliz şirketleri de var SORGULARI SÜRÜYOR Artık merkez sağ, İslamcı siyasetin şemsiyesi altına girmiş, partileri tasfiye edilmiştir. Arada bir kısa kesintiler de olsa, uzun sayılabilecek bir çok partili rejim yaşamında, bu noktaya vardık. Bundan sonra ne olacaktır? Bugünden bilmek gerekir ki siyaset “Ilımlı İslam” çerçevesinde de kalmayacak, daha açık ve köktenci bir dinciliğe doğru zorlama gündeme girecektir. ? “Ilımlı İslam Devleti”ni “Büyük Ortadoğu Projesi”nde Türkiye’ye dayatan ABD hiç kuşkusuz dünyanın en büyük gücüdür; ama tasarımlarının her yerde başarıya ulaştığını söylemek kolay değil. Dileriz ki müttefikimiz Amerika, Türkiye’de de yenilgiye uğrar. Çünkü gidişat, neresinden bakarsanız bakın, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin rafa kaldırılmasını, daha kısa deyişle “son”unu öngörüyor. İhaleye 2 ortaklık katıldı MAHMUT GÜRER ANKARA Rumların Akdeniz’de petrol aramasına yönelik ihalesi Türkiye’nin tüm baskılarına karşın gerçekleştirilirken ihaleye katılan şirketlerin de ülke ve menşeleri belli oldu. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre, ihaleye “Noble Energy” ile İngiltere, Norveç, HindistanBirleşik Arap Emirlikleri ortaklığından oluşan bir konsorsiyumun katıldığı öğrenildi. Ankara’nın Washington nezdindeki tüm çabalarına karşın ihaleye katılan Noble Energy’nin bir ABD şirketi olması dikkat çekerken Rumların sessiz sedasız işin içine AB’yi de katacak bir karar aldığı ortaya çıktı. Kıbrıs Rum Kesimi’nin ihale kararnamesini 4 Mayıs 2007 tarihli AB Resmi Gazetesi’nde yayımlattığı saptandı. Bu kapsamda Türkiye, Rumların bölgelerinde petrol araması yapması Ankara’nın, ihaleye katılan şirketlerin ülkelerine “kendi kıta sahanlığında arama yapılması durumunda sıkıntı doğacağı”nı içeren birer protesto notası göndereceği belirtiliyor. durumunda doğrudan AB münhasır ekonomik bölgesine müdahalede bulunmuş sayılacak ve bu durum “enerji müzakere başlığı”nın açılmasını engelleyecek. Rumlar 16 Ağustos’ta gerçekleştirdiği ihaleye katılan şirketleri Türkiye’nin sürece müdahale etmemesi için sır gibi saklarken, bu kuruluşların isim ve kökenleri netleşmeye başladı. Edinilen bilgilere göre, ihalede iki katılımcı yer alırken, en büyük şirket ABD’nin “Noble Energy” adlı kuruluşu oldu. İkinci katılımcının ise çokuluslu bir ortak girişim olması dikkat çekti. Ortak girişimi İngiltere, Norveç, HindistanBirleşik Arap Emirlikleri ortak lığı oluşturdu. Türkiye ise bundan sonraki süreçte izleyeceği politikayı değerlendirmeye aldı. Ankara, firmalara ilişkin tüm bilgileri elde ettikten sonra kayıtlı oldukları ülkelere protesto notası verecek. Ankara, bu ülkelerin yanı sıra AB’ye de üyelerini uyarması için protesto notası geçecek. Korsanlarda El Kaide bağlantısı ? Baştarafı 1. Sayfada Resmi Gazete oyunu Öte yandan Rum Kesimi’nin, petrol arama ihalesi sürecine AB’yi de sessiz sedasız dahil ettiği ortaya çıktı. Rumların teklifi üzerine “AB münhasır ekonomik bölgesi gibi gösterilen alanda petrol ihalesi açılabilmesine ilişkin kararnamenin” 4 Mayıs 2007 tarihli AB Resmi Gazetesi’nde yayımlandığı saptandı. İlanda Rumların kendilerinin olduğu iddia ettiği 13 bölge tarif ediliyor. Ancak Türkiye bu bölgelerden 5’ini kendi kıta sahanlığı içerisinde sayıyor. Ancak 13 bölgenin ilan edilmesi ise bunların AB tarafından kendi münhasır ekonomik bölgesi içerisine katıldığı sonucunu ortaya çıkarıyor. İhale kararnamesinin AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanmasının ardından ise Türkiye’yi önemli sıkıntılar bekliyor. Başta “enerji” olmak üzere müzakerelerin etkilenebileceği belirtilirken, İlerleme Raporu’nda da bu konuya yer verilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Dışişleri kaynakları ise Türkiye’nin de BM nezdinde Rumların yaptığının hukuksuz olduğunu karar haline getirdiğini anımsatırken “Enerji başlığının açılmaması durumunda ise bu AB’nin kendi iç sorunu haline gelir” değerlendirmesini yapıyor. ‘YUNUS S’ PETROL İÇİN YÜZECEK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin kıta sahanlığında kalan Kıbrıs açıklarında petrol araması yapmaya hazırlanan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) arama faaliyetlerini 2’si kiralık toplam 3 gemi ile yapacağı öğrenildi. TPAO’nun elinde “Yunus S” adlı bir petrol arama gemisi bulunuyor. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, TPAO aramayı kendine ait “Yunus S” adlı petrol arama gemisi ve yurtdışından kiralanacak 2 gemi ile gerçekleştirecek. Gemilerin kiralanacağı ülkenin ise büyük ihtimalle İtalya olacağı belirtiliyor. Böylece TPAO petrol arama işlemini 3 gemi ile 4 ayrı alanda gerçekleştirecek. TPAO’nun daha önce “Hora” adlı bir sismik araştırma gemisi bulunuyordu. Ancak Rumların ihale açmasının ardından, “Hora”nın emekliye ayrılarak parçalandığı ortaya çıkmıştı. Yunus S gemisi de bazı eklemeler sayesinde Hora’nın yerine geçmişti. Türk Deniz Kuvvetleri ise bölgedeki “olağan” devriye seferlerini artıracak. Öte yandan, Dışişleri Bakanlığı kaynakları sürecin gelişimine göre, TPAO dışında başka bir şirketin de petrol arama faaliyetlerine katılabileceğini belirtti. Rumlar diğer 8 bölge için ise ağustos sonrasında ihaleye çıkmayı planlıyor. AÇI C çarptırılan “Ahmet” adlı kişiyle aynı cezaevinde kaldığını kaydetti. Yetkililerin verdiği bilgiye göre Talikh, El Kaide terör örgütünün kamplarında eğitim aldı. Mısırlı hava korsanı ile Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesi Kösevaran köyü nüfusuna kayıtlı Mehmet Reşat Özlü’nün KKMommen Talikh. TC’de bir yıl önce tanıştıkları ve bir aydır aynı evde kaldıkları, Mommen Abdül Aziz Talikh’in, Mehmet Reşat Özlü ile Afganistan’daki “Cihat Bölgesi”ne giderek El Kaide terör örgütüne katılmayı amaçladıkları bildirildi. Emniyet yetkilileri, Mommen Abdül Aziz Talikh’in üzerinden bomba süsü verilmiş, oyun haMehmet Özlü. muru bulunan paket çıktığını da bildirdi. Öte yandan, uçak kaçırma eyleminde iki hava korsanıyla bağlantısı olduğu şüphesiyle dün gözaltına alınan yolculardan M.A. ile M.K’nin, korsanlar ve herhangi bir terör örgütüyle ilişkileri olmadığı anlaşılarak serbest bırakıldıkları belirtildi. Kahire doğumlu MÜMTAZ SOYSAL Yatırım PİYASA sözcüğünün çarpıtılışı ve yanıltıcılığı yanında, neredeyse aynı ölçüde çarpıtılan ve yanıltan bir başka sözcük de “yatırım” sözcüğüdür. Eskiden mal ya da hizmet üretme vesilesiyle kullanılan bu sözcük son yıllarda daha çok bu ülkeye herhangi bir amaçla gelen yabancı sermaye ve özellikle de borsaya para yatırma işlemi için kullanılır oldu. Örneğin, bir Yunan bankası gelip Türkiye’de banka satın aldı mı, bunun adı “yabancı yatırım” oluyor. Ya da birileri borsada devlet tahvillerine ya da bir şirketin, hisselerine para yatırıyorlar, onlar da “yatırımcı” oluyorlar. Bir bakıma bu iki durumda da çarpıtma olmadığını, her ikisinde de eninde sonunda yatırım benzeri bir sonucun bulunduğunu söyleyebilirsiniz. Yabancı Türkiye’de banka alınca, banka belki büyüyecek ve daha çok kişiye kredi verip yatırımlara katkıda bulunacaktır. Bankasını satan yerli sermaye sahibi de parasını belki yeni bir yatırım için kullanacaktır. Aynı biçimde, satın alınan tahviller ya da hisse senetleri devleti ya da şirketleri güçlendirip yatırımların artmasına yol açacaktır. e var ki, bütün bunlar hep gerçekten, mal ya da hizmet üretimi varsa değerli sayılabilecek durumlardır. Bankasını satarak aldığı paraları Monte Carlo’da kumara yatıran kişi de mi ülkeye yabancı “yatırım” getirmiş sayılır? Yahut tahvillere, hisse senetlerine yatan paralar sırf kısa erimli spekülasyon için yatmış ve en küçük bir rizikoyla, dıştan gelme bir şeytanlıkla hemen kaçıp gitmiş ya da, en kötüsü, bundan ötürü bunalıma yol açıp politika sahnesini altüst etmişse, bunu yapanlara da mı “yatırımcı” denecek? Doğan Avcıoğlu anlatırdı: 1950’lerde CHP’nin Araştırma Bürosu’nda çalışırken bir gün İsmet İnönü o zamanlar sık kullanılmaya başlanan “yatırım” ya da “envestisman” sözcüğünün “ne anlama geldiğini şöyle bir anlat bakalım” demiş. Doğan, “Mesela” demiş, “dıştan alınmış arpayı hayvanlara yedirip onların gücüyle bir şeyler üretirseniz bunun adı yatırım, buğdayla karıştırıp ekmek yaparak yerseniz tüketim olur” demiş. İsmet Paşa’nın aklı büsbütün karışmış. slında, o insanların dönemi, hele 1929 bunalımının ardından, borsasız ve borç yabancı parasız, devletin, daha doğrusu henüz tüketim şımarığı olamayan halkın dolaylı tasarruflarıyla sanayileşme atılımını başlatan, ulusal ekonominin temellerini atan dönemdir. Paralar borsa kumarına yatırılmaz, metresi on beş kuruşa satıldığı için “on beşlik” denen bezden üniforma giymiş çocuklar İş Bankası’nın “içi dolu çil para” kumbaralarıyla birikimyatırım ikilisinin anlamını yaşayarak öğrenirlerdi. Tesettür kılıkları altında bile marka tutkunu olmuş bir Türkiye elbet piyasa ve yatırım kavramları çarpıtılarak yabancılara peşkeş çekilir, “Demir ağlarla ördük anayurdu dörtbaştan” marşları yine söylense de ülkenin elbet Trabzon, Antalya, Ereğli gibi büyük limanları bile hâlâ gelmeyen trenleri elbet, bekler durur. Ağıtlarla uğurlandı Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde operasyona giderken askeri aracın devrilmesi sonucu şehit olan jandarma komando er Hüseyin Çeken, Şırnak’ın Cizre ilçesinde düzenlenen törenle gözyaşları arasında toprağa verildi. Terhisine 70 gün kala şehit olan Çeken’in toprağa verilmesi sırasında yakınları ağıtlar yaktı. 17 Ağustos’ta Karadağ bölgesinde yürütülen operasyonlarda PKK’lilerle çıkan çatışmada şehit olan uzman çavuş İzzet Emir ise bugün Giresun’da düzenlenecek törenin ardından toprağa verilecek. (AA) N Osmaniye’de hain saldırı: 1 er şehit Haber Merkezi Osmaniye’nin Zorkun Yaylası yolu Haçbel sırtı Karıncalı köyü yol ayrımında, devriye görevi yapan komando aracına teröristlerce ateş açılması sonucu 1 er şehit oldu. Osmaniye Valisi Zübeyir Kemelek, yaptığı açıklamada Zorkun Yaylası yolundaki Haçbel sırtı Karıncalı köyü yol ayrımında, devriye görevi yapan komando birliğine teröristlerce ateş açıldığını söyledi. Çatışmada 1 askerin şehit olduğunu belirten Kemelek, teröristlerin yakalanması için güvenlik güçlerinin bölgede geniş çaplı operasyon başlattıklarını bildirdi. Mısırlı hava korsanı Mommen Abdül Aziz Talikh’in Mısır Devleti’ne ait pasaporta göre, Filistin uyruklu, Kahire doğumlu olduğu kaydedildi. Bu arada uçaktan atlayarak yaralanan 6 yolcunun ayakta tedavi edildiği, 1 yolcunun tedavisinin ise Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde devam ettiği öğrenildi. Yetkililer, kaçırılan uçakta iki hava korsanının yanı sıra 7 Bulgaristan, 1 İran, 1 Türkmenistan, 1 Kanada, 1 Lübnan ve 1 Kırgızistan uyruklu olmak üzere toplam 123 yolcu bulunduğunu, olayla ilgili olarak bu yolcuların ifadelerine başvurulduğunu açıkladı. Sorguları süren hava korsanları dün sağlık kontrolüne götürüldü. Gazetecilerin görüntü almasını engellemek için önce emniyet müdürlüğünden çıkan boş araç Sema Yazar Semt Polikliniği’ne yöneldi, gazeteciler bu aracı takip ederken zanlılar Antalya Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildi. Hastanede, görüntü almak isteyen gazetecilerle polis arasında arbede yaşandı. Doktor raporu alınmasının ardından zanlıların Terörle Mücadele Şubesi’nde sorgularına devam edilirken gazeteciler kendilerine uygulanan sert tutum üzerine, Antalya Emniyet Müdürlüğü Çallı Hizmet Binası önüne fotoğraf makineleri ve kameralarını bırakarak 30 dakika süren eylem yaptı. ‘Onu bu işe zorladılar’ Hava korsanlarının çarşamba günü savcılığa sevk edileceği belirtilirken Mehmet Reşat Özlü’nün 2002 yılında KKTC’deki Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne kayıt yaptırdığı, bir yıl sonra da Girne Amerikan Üniversitesi Türk Dili Öğretmenliği Bölümü’ne kaydolduğu öğrenildi. Okulda başarı sağlayamayan Özlü’nün KKTC’de kalabilmek için her dönem kayıt yenilediği, ancak bu yılın başında yeni kayıt yaptırmadığı belirlendi. Üzerinden 2007 yılının öğrenci kimliği çıkan Özlü’nün ailesine halen okuduğunu söylemesine karşın herhangi bir üniversitede bu yıl kaydının gözükmediği ifade edildi. Özlü’nün babası Halil Doğan Özlü de Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesine bağlı Köseören köyünde gazetecilere yaptığı açıklamada oğlunun uçağı kaçırmaya zorlandığını savundu. Özlü, şunları söyledi: “Oğlum bu işlere girmezdi. Herkes bizi tanıyor. Biz Türkiye için canımızı feda ederiz. Bu olay üzücü bir olaydır. Oğlum bizi ezdi, ama oğlumu zorladılar bu işe. Oğlum yoksul kaldı. Bunu yapanın kanını kendi elimle içerim. Ailelere burada mesajım çocuklarına sahip olsunlar. Kimseye inanmasınlar, kandırılmasınlar. Türkiye’ye karşı beyinlerini yıkatanların sonları hüsrandır. İlk olayı duyduğum zaman çok üzüldüm. Keşke ölüm haberi gelseydi. Onu bu işe zorladılar. Uçağa ve insanlara zarar gelmediği için sevinçliyim. Çocuklarımın hepsi dağda komando olarak askerlik yaptı.” Şenlikler iptal edildi Bu arada Zorkun Yaylası Şenlik Tepesi’nde Osmaniye Belediyesi’nce düzenlenen 21. Çocuk ve Yayla Şenlikleri’nin, güvenlik gerekçesiyle iptal edildiği kaydedildi. Öte yandan Hakkâri’nin Karadağ bölgesinde terör örgütü PKK’ye yönelik operasyonlarda 1 terörist silahıyla birlikte ölü olarak ele geçirildi. Önceki gün aynı bölgede çıkan çatışmada uzman çavuş İzzet Emir şehit olmuş, 3 güvenlik görevlisi hafif yaralanmış, 2 terörist öldürülmüştü. İLK SORGUSUNDA İTİRAF ETTİ İSTANBUL DEPREME HAZIRLANIYOR A Kaymakamın korumasını polis memuru öldürmüş CEMİL CİĞERİM Boğaziçi Köprüsü’nde güçlendirme çalışması İstanbul Haber ServisiKarayolları Genel Müdürü Cahit Turhan, İstanbul karayolu ulaşımında büyük önem taşıyan toplam 325 adet büyük sanat yapısının, depreme karşı güçlendirilmesinin 2010 yılı içinde tamamlanmasının hedeflendiğini belirtti. Turan, Boğaziçi Köprüsü’ndeki askı halatların bağlantı plakalarının değiştirilmesine de bugün başlanacağını ifade etti. Karayolları Genel Müdürü Turhan, düzenlediği toplantıda köprü ve viyadüklerin güçlendirilmesi çalışmaları hakkında bilgi verdi. Çalışmalar kapsamında başta köprü, viyadük ve tüneller olmak üzere toplam 168 adet büyük sanat yapısının depreme karşı güçlendirme çalışmalarının tamamlandığını anlatan Turhan, bugüne dek yaklaşık 33 milyon YTL harcama yapıldığını kaydetti. [email protected] SAMSUN Sinop’un Türkeli İlçesi Kaymakamı Özkan Demir’in koruması olarak görev yapan polis memuru Halil Bahar’ın katil zanlısı kendisi gibi polis memuru çıktı. Samsun’da jandarma tarafından yakalanarak gözaltına alınan Serkan Emir, jandarmadaki sorgusunda suçunu itiraf etti. Emir, şunları söyledi: “Halil, eşime laf atıp rahatsız ediyormuş. Eşim bana bunu anlatınca kendisiyle konuşmak istedim. Piknik alanında buluştuk. Konuşma sırasında tartışma çıktı. Tabancasını çıkarıp, ateş etti. Ancak vuramadı. Eline yapıştım ve tabancasını aldım. Ayağından yaraladım. Sonra da ellerini ve ayaklarını bağlayarak ormanlık alana taşıdım.Yine bana ve eşime küfür edince vurdum.” CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle