19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 AĞUSTOS 2007 PAZARTESİ 4 HABERLER Olağan kurultayda Zeki Sezer yeniden genel başkanlığa seçildi. Sezer PM listesinde 13 vekilden 6’sına yer verdi 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK DSP’de Ecevit’siz ilk kurultay KURULTAYDAN NOTLAR Öğrenilmiş Çaresizlik... Psikolog Seligman ve arkadaşları ortaya bu terimi koydukları zaman, insanlar kendi umarsız durumlarını biraz daha iyi anladılar. “Öğrenilmiş çaresizlik learned helplesness”, hayvan ve insanlarda başlarına gelen şeyler üzerinde hiçbir denetimleri olmadığını gördükleri zaman ortaya çıkan “ne olduğunu anlayamama, hiç bir şey yapamadan öylece bakıp kalma” durumudur. İnsanlar tek olarak ya da çoğul olma koşulunda, daha önce de yaşayıp hiçbir şey yapamadıkları koşulları yeniden yaşadığında “öğrenilmiş çaresizlik” durumunu yaşarlar. Son seçimler, bu sonucu beklemeyenlerde buna benzer bir durum yarattı. Artık ne yapılır ki, işte olanları görüyorsunuz. Biz ne yapsak olmuyor, hep onlar kazanıyor. Bizden bir şey olmaz. Biz yapamıyoruz. Seligman ve arkadaşları, bu durumun sonuçlarını şöyle belirtiyor: Motivasyon kaybı: Çevreyi kontrol isteği kayboluyor, pasifliğe düşülüyor. Duygusal düzeyde: Kontrol kaybı, umutsuzluk, depresyon. Bilişsel düzeyde: İnsan, eylemleri ile sonuçlar arasında bağ kuramıyor. Ne yaptığında ne olacağını öngöremiyor. Özgüvenini kaybediyor. Oysa insan, kafese kapatılmış deney hayvanından çok farklı bir canlıdır. Benim “Görevimiz şimdi başlıyor” diye biten yazıma bir okurum “Ne olabilir ki? Toplumun yarıya yakını onlara oy vermedi mi?” diye bir yanıt veriyor. Şimdi, sorunu önümüze koyup duruma açıklıkla bakalım. Biz nasıl bir toplumda yaşamak istiyoruz? Biz, çağdaş, uygar, laik, bağımsız, iyi eğitimli, kültürlü, bilimsel düşünceli, sanatla zenginleşmiş, refah içinde, eşitlikle paylaşımcı bir toplumda yaşamak istiyoruz. Din eksenli bir yaşam biçiminin insanlığın kültürel gelişiminin gerilerinde kaldığını biliyoruz, toplumu bu konuda uyarıyoruz, bu anlamda açılmış olan yolda yürümesini istiyoruz. Ama çoğunluk bizim gibi düşünmüyor mu? Düşünmez. Dünyadaki gelişmelere bakınız. Çoğunluklar her zaman “durumun devamını” istemiş, rahatının bozulmasından kaçınmıştır. Eğer değişimi çoğunluk isteseydi bir şey yapmak da gerekmezdi. Durumu kötü olan insan bile “durumunun daha kötüye gitmesinden korkar”. Bizim topluma da yüzyıllar boyunca “öğrenilmiş çaresizlik” aktarılmıştır. Din öğretisinde “kul”, padişah yönetiminde “köle” olan kişi nasıl birey olabilir. Onun için de bizim toplumumuzun insanı her şeyi “başkasından bekler”, kendisinden hiç bir şey beklemez. Yaşamına kendi iradesinin yön verebileceğine inanmaz. Her şeyini kaderin belirleyeceğine inanır ve “rahat eder”, işin kolayını bulmuştur. Atatürk’ün bütün mücadelesi, “yüzyıllar boyunca kulköle edilmiş” insanımızı birey yapabilmek içindi. “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür insanlar yetiştiriniz” sözünü öğretmenlere bunun için söylemişti. Ama dışarıdan küreselleşmenin “tüketime teslim edilen insan”ı, içeriden “din inancıyla yaşamaya yönlenen insan” olması için yapılan çalışmalarla bu hedeften uzaklaşıldı. Şimdi ne yapalım? Ne yapsak olmuyor mu? Biz bu işi beceremiyor muyuz? Hayır, işte bu, yılgınlığa düşmektir; bu, “öğrenilmiş çaresizliğe” teslim olmaktır. Görev şimdi başlıyor. Demek ki, yeterli çalışmayı yapamadık. Yapmamız gereken budur. Demek ki sağlam bir örgütlenmeyi başaramadık. Yapmamız gereken budur. Demek ki daha iyi analiz yapamadık. Yapmamız gereken budur. Demek ki, mücadelenin bugünden başladığını göremedik. Yapmamız gereken budur. Yıl 1919. Mücadele bugün başlıyor. Görev başına... [email protected] [email protected] www.erdalatabek.com Zeki Sezer CHP’nin adını anmadı ? Milletvekillerini 13 akil adam diye nitelendiren Sezer’in CHP’den söz etmemesi dikkati çekti. TÜREY KÖSE ? DSP Genel Başkanı Zeki Sezer kurultayda yaptığı konuşmada, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhuriyetin, laikliğin gereğine göre hareket edeceğiz” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, partisinin 7. olağan kurultayında yeniden genel başkanlığa seçildi. DSP’nin “Ecevit’siz” ilk kurultayının açılışında bir konuşma yapan Sezer, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak “Aynı dayatmayla karşımıza çıkıyorlar. Biz de gerekeni yaparız. DSP, sağduyuyla ama ülkenin, milletin, cumhuriyetin ve laikliğin gereğine göre hareket edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın’’ mesajı verdi. Sezer, “13 akil adam” olarak nitelendirdiği milletvekillerinin “130 kişilik iş yapacağını” söylerken “Fildişi kulelerde solculuk yapanlara inat halktan kopmayacağız. Solun bitmesinden medet umanlar var, sol bitmedi, bitmez” dedi. DSP’nin 7. olağan kurultayı dün Atatürk Spor Salonu’nda yapıldı. Kurultaya katılan Rahşan Ecevit alkışlarla karşılandı. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer de kürsüye çıktığında “kurucu genel başkanları” Rahşan Ecevit’i selamlarken milletvekillerini de “Orada 13 akil adam oturuyor. 13 arkadaşımız aslanlar gibi 130 kişilik iş yapacak” diye selamladı. Sezer, konuşmasının başında “Ecevit’siz ilk kurultayda hüzünlü olduklarını” vurgularken “Nur içinde yatıyor. Halkı onun ışığında yürümeye kararlı. Rahat uyu Ecevit, biz şimdi parlamentodayız” dedi. “Seçimlere girmemelerine karşın 22 Temmuz’da DSP’nin üzerine düşeni özveri dahil yaptığını” vurgulayan Sezer, yerel seçimlerle ilgili hedeflerini açıkladı. ANKARA DSP’nin “Ecevit’siz” ilk kurultayında kürsüye çıkan DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in konuşmasında milletvekillerini “13 akil adam” diye nitelendirirken seçim ittifakından hiç söz etmemesi ve bir kez bile “CHP” adını anmaması dikkati çekti. Sezer, daha sonra bu konudaki sorular üzerine “Heyecandan unuttum, işbirliği sürecine saygılıyız, sevap da günah da iki partinin” dedi. DSP’nin 7. olağan kurultayından bazı notlar şöyle: Kurultay salonunda DSP’nin 25 temmuz 2004’te yapılan 6. olağan kurultayında aktif siyaseti bırakan Bülent Ecevit’in damgası vardı. Atatürk Spor Salonu’nun duvarlarında “Ecevit’in Işığında, Zeki Sezer’in Liderliğinde İktidara’’, “Türkiye’nin Umudu DSP’’, “Bizim İki Gücümüz Var, Halk ve Hak’’ yazılı pankartlar yer aldı. Bugüne dek kurultaylara hep eşiyle birlikte gelen Rahşan Ecevit’e bu kez DSP Ankara Milletvekili Emrehan Halıcı eşlik etti. Rahşan Ecevit, salona girdiğinde ayakta alkışlarla karşılandı. BüZeki Sezer lent Ecevit’in kendi sesinden “El ele büyüttük sevgiyi’’ şiiri dinletildi. Divanın oluşmasının ardından DSP Genel Başkanı Zeki Sezer “Türkiye’de tek yol, demokratik sol,” “Başbakan Sezer” ve “Halkçı Ecevit” sloganları arasında salona girdi. DSP 6. olağan kurultayında, Bülent Ecevit`in işaret ettiği Zeki Sezer, 576 oy alarak genel başkan seçilmişti. Sezer’in 4 rakibi vardı. Adaylardan Şükrü Sina Gürel de 239 oy almıştı. Bülent Ecevit sonrası 7. olağan kurultaya ise Zeki Sezer “rakipsiz” girdi sayılabilir. Sadece, DSP İstanbul Bahçelievler ilçe örgütü üyesi Metin Baş, genel başkan adaylığı için Divan Başkanlığı’na başvurdu. Baş, delege olmadığını, ancak parti tüzüğü gereği genel başkan adaylığı için üye olmanın yeterli olduğunu söyledi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Parti Meclisi (PM) listesinde tüm milletvekillerine yer vermedi. CHP ile seçim ittifakı sürecinde örgüt içinden yöneltilen bazı eleştirilerin hedefinde bulunan ve Sezer’in CHP lideri Deniz Baykal’a ilettiği 12 kişilik aday listesinde yer verilmeyen İstanbul Milletvekili Ahmet Tan PM’ye alınmadı. Tan, “son dakika”da CHP lideri Baykal tarafından listeye konulmuştu. Rahşan Ecevit’e büyük ilgi Kurultaya katılan Rahşan Ecevit alkışlarla karşılandı. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer de kürsüye çıktığında “kurucu genel başkanları” Rahşan Ecevit’i selamlarken milletvekillerini de “Orada 13 akil adam oturuyor. 13 arkadaşımız aslanlar gibi 130 kişilik iş yapacak” diye selamladı. (Fotoğraflar: AA) lediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in “karınca gibi” çalıştığını söylerken partililer ayağa kalkan Büyükerşen’ı alkışladı. Sezer, “Önümüzdeki dönem hedefimiz bütün Türkiye’yi Eskişehir yapmak” dedi. yan Sezer, toplumun her kesimini kucaklayacaklarını, inançlara saygılı bir devlet millet ilişkisi kurulmasına öncülük edeceklerini söyledi. Bazı gazetelerde “DSP küllerinden yeniden doğacak mı’’ içerikli yazılar yer aldığını anımsatan Sezer, “Doğduk... Bu toplantı, bu salon, bu coşku, çoktan doğduğunuz göstergesi” dedi. Cumhurbaşkanı seçimi konusunda iktidar partisinden ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan daha önce söyledikleri gibi davranmasını, uzlaşı ve diyalog aramasını beklediklerini vurguladı. cı var, biz de gerekeni yaparız. Uzlaşı, diyalog arasalardı, eğer bize gelselerdi biz hazırlıklıydık. Demokratik anayasal değişiklikleri de, seçim yasalarıyla ilgili değişiklikleri de birlikte gerçekleştirelim diyecektik. Siyaset şimdi pahalı hale geldi, pahalılaştıkça kirlendi, gelin siyaseti mafyanın kucağına atmaktan kurtaralım, seçim barajlarını düşürelim, seçim döneminde paraları etkin kullanalım diyecektik.’’ İktidar hedeflerine vurgu yapan Sezer, demokratik bir anayasa gereği üzerinde durdu. Seçim yasalarının değişmesi, barajın düşürülmesi ve seçim ittifaklarının yasal duruma getirilmesini isteyen Sezer, eğitim ve işsizlik sorunları konusunda da değerlendirmeler yaptı. Sezer, “12 yıllık kesintisiz eğitim dönemini önümüzdeki dönemde, yine demokratik sol gerçekleştirecek. Meslek eğitimi imam hatip liselerine endeskleniyor. İmam hatip liselerinde okuyanları incitmek aklımın ucundan bile geçmez. Gerektiği kadar imam hatipli yetişecek. Sadece oraya takılıp kalıp, gençlerimizi mesleksiz bırakmaya bu hükümetin de Başbakan’ın da hakkı yok” dedi. ‘Halktan kopmayacağız’ Sezer, “Atatürk nasıl düşünürse, Ecevit de öyle düşünüyordu, biz de öyle düşünmek zorundayız” mesajı verdi. “Fildişi kulelerde solculuk yapanlara inat halktan kopmayacağız” diyen Sezer, “Sürekli ‘bu solcular bir araya gelemez’ denildi. Bunu yıktınız, yanlış propagandaları tersyüz ettiniz, sizi kutluyorum. Şimdi top ayağımızda, DSP’ye olan ilgi, sevgi her geçen gün artıyor. İktidar olma sırası DSP’dedir” dedi. “Yerli demokratik sol olarak evrensellikten de ulusalcılıktan da asla vazgeçmeyeceklerini” vurgula ‘Ağustosböceği gibi’ Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in 3 dönemdir bu görevi yaptığını anımsatan Zeki Sezer, “Gökçek’in ‘ağustosböceği gibi saz çaldığını’ ve Ankara’yı susuz bıraktığını” söyledi. Sezer salonda bulunan Eskişehir Büyükşehir Be ‘Gelişmeye ihtiyaç var’ Zeki Sezer, şunları söyledi: “Ama olmadı hayal kırıklığı yarattı, bir önceki Cumhurbaşkanlığı süreci milleti gerdi, şimdi aynı dayatmayla karşımıza çıkıyorlar, oysa Türkiye’nin gerilmeye değil, gelişmeye ihtiya 897 delege oy kullandı Olağan kurultayda 1141 delegeden 897’sinin oy kullandığı seçimde 33 oy geçersiz sayıldı. Zeki Sezer 854 oy alırken diğer aday DSP İstanbul Bahçelievler İlçe Örgütü Üyesi Metin Baş ise 10 oy aldı. Zeki Sezer, Parti Meclisi (PM) listesinde 13 milletvekilinden 6’sına yer verdi. Emrehan Halıcı, Hasan Macit, Hasan Erçelebi, Mustafa Vural, Recai Birgün ve Süleyman Yağız PM listesinde yer alan isimler oldu. BBP OLAĞANÜSTÜ KURULTAYI Yazıcıoğlu yeniden genel başkan seçildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sıvas milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu seçimlerden önce bağımsız aday olabilmek için istifa ettiği Büyük Birlik Partisi’ne (BBP) yeniden genel başkan seçildi. Sürmeli Oteli’nde yapılan BBP’nin 3. Olağanüstü Kurultayı’nda seçimler yapıldı. Muhsin Yazıcıoğlu, genel başkanlık için tek aday olarak katıldığı seçimde, oy kullanan 627 delegenin 626’sının oyunu aldı. Kurultayda, BBP Merkez Karar Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: “Ahmet Karaca, Ahmet Rüştü Çelebi, Ahmet Şanverdi, Ahmet Türk, Ahmet Yelis, Ahmet Yenilmez, Ali İhsan Yılmaz, Bayram Bilgin, Bayram Karacan, Binat Doğan, Burhan Aygün, Çağrı Solak, Çetin Aygün, Ekrem Alfatlı, Ertuğrul Ogan, Eyüp Gökhan Öztekin, Fatih Güner, Fatma Güven, Fatma Sönmez, Hakkı Öznur, Harun Karaaslan, Hasan Hüseyin Bozok, Hasan Sağındık, Hüseyin Kaya Tok, Kazım Ayaydın, Kemal Yavuz, Mehmet Efe, Mehmet Karabacak, Melih Kılınçarslan, Metin Gündoğdu, Muammer Çolakoğlu, Murat Özşeker, Mustafa Demirci, Mustafa Destici, Mustafa Haykır, Necati Karabay, Necati Kaya, Nevzat Yanmaz, Remzi Çayır, Reyhan İşeri, Rıfat Uğrar, Saffet Topaktaş, Sedat Ayhan, Selim Şimşek, Tacettin Türeli, Tevfik Eren, Tuncay Özfidan, Üzeyir Tunç, Yalçın Topçu, Zeki Çatlı.’’ Zeki Sezer 854 oy alırken diğer aday DSP Bahçelievler İlçe Örgütü Üyesi Metin Baş ise 10 oy aldı. Bu yaz ilgim daha çok anı ve tarih kitaplarına. Daha önce bu köşede bazı bölümler aktardığım kitaplar arasında Hulusi Turgut’un hazırladığı Yassıada’da Yaptırılmayan Savunmalar (Doğan Kitap), Cemal Kutay’ın Tarih Sohbetleri 2 vardı. Geçen günlerde okuduğum tarih ve anı kitaplarından en etkilendiklerimin başında İstanbul’daki İngiliz Elçilik Kâtibi Ricault’un Türklerin Siyasi Düsturları başlıklı kitabı geliyor. İlk baskısı 1686 yılında Amsterdam’da yapılan ve Osmanlı’nın 17. yüzyılını değerlendiren bu eser, Osmanlı İmparatorluğu’nun o yıllarda dünyada ne büyük bir etkisi olduğunu gösteriyor. Tercüman gazetesinin Kemal Ilıcak döneminde yayımladığı (muhtemelen 1970’li yıllar) Tercüman 1001 Temel Eser başlıklı serinin içinde yer alan Türklerin Siyasi Düsturları, o dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun örgütlenmesini, iktidar ilişkilerini aktarıyor. Kadınların iktidar içinde oynadığı rol, saray entrikaları da kitabın ilginç yön Masam Dolu Kitapla... lerinden. 4. Mehmet döneminde kâtiplik yapan Ricault’un aktardığı Meleki Kalfa öyküsü, ilginç olduğu kadar, acımasızlığı da gözler önüne seriyor. Genç Meleki Kalfa sarayda Valide Sultan’ın desteğiyle büyük bir güç kazanmıştı. Vezirler ve paşalar onun uygun görmediği buyrukları uygulayamaz hale gelmişlerdi. Zenci haremağalarının tahakkümü son haddini bulmuştu… Sonunda kadınların iktidarına alışmamış askerler öfkelendiler. Gösterilere başladılar. Sadrazamdan haremağalarının kellelerini istediler… İstekleri kabul edildi. “Bu zavallılar derhal idam edildiler, asilerin kızgınlığının geçmesi için saray duvarlarının üstünden atılan cesetler yerlerde sürüldü. Sultanahmet Meydanı’na getirilerek parça parça edildi. Ertesi gün Meleki Kalfa ile kocası Şaban da asilerin eline geçerek katledildi.” ??? Bir başka ilginç tarihi kitap da F. H. A. Ubucini’nin 1855’te Türkiye başlıklı kitabı. Bu kitap da Tercüman 1001 Temel Eser dizisinden. Basılışı Ocak 1977. İstanbul’a ve saraya ilişkin çok değerli bilgiler bulunan bu anı kitabının en ilginç noktalarından birisi, İstanbul’a ilişkin verdiği somut bilgiler. Birini sizinle paylaşmak istiyorum: “Fransa hükümeti tarafından İstanbul’a tayin edilmiş bulunan doktor Verolot’un yaptığı, doğru gibi görünen istatistiğe göre bu geniş araziye yayılan nüfusun tamamı 721.000 kişiyi bulmaktadır (Avrupalılar ve gelip geçici ahali bu toplama dahil değildir. Bunların sayısı da 116.000’i bulmaktadır). Bu sayı asıl şehir ve dış mahalleler arasında eşit şekilde bölünmüştür. Şehir 360.000, dış mahalleler 360.000. Bu sayı içinde yaklaşık olarak 380.000 Müslüman, 100.000 Rum, 205.000 Ermeni ve 37.000 Yahudi bulunmaktadır.” ??? Sizinle paylaşmak istediğim diğer iki kitap Esin Eden’in. Tiyatro oyuncusu olan Esin Eden’in çocukluk ve ilkgençlik anılarıyla iç içe geçen yemek tariflerini merakla okuduğumu söyleyebilirim. Annemin Yemek Defteri, Neler Yedim Neler Maydanozlu Köfteler kitaplarının her ikisi de Oğlak Yayınları’ndan. Selanik’ten başlayan aile yolculuğu dünyanın dört bir yanında sürüyor ve İstanbul’a uzanıyor. İşte bütün bu değişik kültürlerin ve hayatların orta yerinde bir mutfak ve yemekler. “Bütün bu göçler sırasında annem, annesinden öğrendiği Selanik yemeklerine Alman ve Belçika yemekleri, Avusturya pastaları ve tatlıları eklemiş. Öyle ki bir yandan kırmızı lahana ve elma püresiyle domuz rostosu yerken, arkasından zeytinyağlı bezelye, ekmek kadayıfı yediğimiz olurdu, yani tam anla mıyla bir mutfak karışımı.” Türkiye Öğretmenler Sendikası’nın (TÖS), EğitDer’in genel başkanlarından, ülkemizdeki öğretmen hareketinin önde gelen isimlerinden Feyzullah Ertuğrul mücadele anılarını, Sendikal Eğitim ve Savaşım Yazıları (EğitimSen Yayınları) başlığıyla iki cilt halinde topladı. Bir dönem tarihine ışık tutacak bu yazı ve konuşmaların araştırmacılara, dönemi öğrenmek isteyenlere büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. ??? Bürokrat Tevfik Biren’in II. Abdülhamid, Meşrutiyet ve Mütareke Hatıraları (Pınar Yayınları) iki cilt olarak geçen yıl yayımlandı. Osmanlı’nın son yıllarını, Cumhuriyete geçişi yaşamış bir bürokratın anılarını da merakla okuyorum. Jaques Attali’nin Geleceğin Kısa Tarihi (İmge Yayınları), Abdullah Gül’ün yaşamöyküsünü anlatan Köşk’e Gül Harekâtı (Akış Yayınları) yeni çıkan kitaplar arasında. Yeni kitaplarda buluşmak umuduyla... CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle