28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 2007 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y B Y B B B B B Y 28 31 26 31 32 33 36 37 23 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y B Y B 28 28 28 28 30 29 30 28 34 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB PB PB PB Y 36 31 41 42 38 41 33 28 26 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve iç kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Karadeniz, İç ve Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Kahramanmaraş çevreleri kısa süreli ve yerel sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı, kuzey ve iç kesimlerde 6 ila 8 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B B B B B B Y B B 15 19 23 19 20 21 22 21 21 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B B B Y Y B B B 24 31 37 29 28 28 27 30 23 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y Y Y Y B Y Y B Y 19 38 27 37 32 30 32 36 36 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Cumhurbaşkanlığı sorunu seçimden sonra olağan bir sürece girmiş gibi… AKP liderler kadrosu, öncelikle RTE, cumhurbaşkanı sorununa kolay yoldan bir çare, bir çözüm bulmuş gibi… Kuşku yok, RTE’nin çözmek zorunda olduğu konuların başında Çankaya geliyor. Geçen dönemde cumhurbaşkanı seçimini yüzüne gözüne bulaştırdı. Beceriksizliğinin faturasını seçimde muhalefete yükledi. Kazandı. Geçen dönemde 360 milletvekili olan AKP’nin cumhurbaşkanını seçeceğini ilan etti. Seçimden 341 milletvekili ile çıktı. AKP çoğunluğunun kimseye danışmadan, sağdan soldan gelen uyarılara kulak asmadan AKP çoğunluğuyla pekâlâ cumhurbaşkanını seçebileceğini yine ilan edebilir. Fakat eski çamlar nedense bardak oldu galiba, bu türden bir açıklama yapmıyor, yapamıyor. Çankaya konusunda parti içinde, parti dışında uzlaşma yolları arıyor. Mutlaka bir AKP’li seçilecek diye aylarca direnen RTE’nin; bu kez inadı mı kırıldı, yoksa seçimden önce Dolmabahçe Sarayı’nda askerle buluşup iki saatten fazla görüştükten sonra kulvar mı değiştirdi, henüz ortaya çıkmış değil. ??? Seçimden önce ve sonra… RTE’nin Gül’ün adaylığında ısrar etmediğini açıklayan demeçleri hayli düşündürücü ve hatta bu tutumu Gül’ün adaylığına fazla gönül bağlamadığı, ne çare parti içinde sorun yaratmamak için kararı “kardeşine” bıraktığı söylentilerini kuvvetlendirdi. RTEGülArınç arasındaki uzun toplantılara Gül’ün hevesli tutumunu, RTE’nin kararı Gül’e bırakmasını ve “ağabeyleri” Arınç’ın Çankaya ihtirasını dikkate alarak bakacak olursak; çeşitli yorumlara bir başkasını ekleyebiliriz. RTE’ye karşı ikili bir cephe oluşmuş görünüyor. Gül Abdullah, seçim meydanlarındaki havayı bir genelleme ile kendine bağlıyor, cumhurbaşkanı olmasına halkın yeşil ışık yaktığını söylüyor. Ona göre referanduma gerek yok, halk zaten sözünü söyledi. Sanki asker isim vererek açık ve kaba bir tartışmaya girmeye hevesliymiş gibi, sözde de özde de laik tanımını üzerine çekmiyor, askerin kendine karşı çıkmadığını öne sürüyor. Arınç’a gelince… askere ve Çankaya’ya bakış açısını bilmeyen yok. Örneğin kendisi gibi dindar bir kişinin cumhurbaşkanı olmasını istiyor. Çankaya’ya çıkamayacağına göre kendisiyle aynı değerdeki Gül’ün cumhurbaşkanlığına, askersivil kim engel olmak ister, karşı çıkarsa… Arınç karşısında! Üçlü toplantıda askerin tutumu masaya yatırıldı ise; Arınç’la Gül’ün, mademki ulusal egemenlik AKP’ye cumhurbaşkanını seçme görevini verdi, o halde ne asker ne muhalefetin uyarı niteliğindeki açıklamalarına kafayı takmaya gerek görmedikleri yönünde görüş bildirmiş olmaları güçlü olasılık. Üçlü zirveden sonra… AKP’nin Çankaya’da tarafsız, anayasal yetkilerini laik Cumhuriyeti koruyup kollayacak, aşağıdan gelen yasa ve kararnameleri noter alışkanlığıyla onaylamayacak birini, partilerin kamuoyunun süzgecinden geçirerek aday göstermesi… her açıdan… kuşkusuz mucize olacak… ??? ABD basını ve yönetimdeki yetkili kişiler içerideki görüşlere koşut uzlaşma çağrısında bulunan açıklamalar yapıyorlar. Buna karşın Gül ve Arınç’ı güçlendiren ses, MHP’den duyuldu. MHP, 367’yi bir kalemde silip attığı gibi; Bahçeli, AKP’ye açık kart uzattı; “dilediğini cumhurbaşkanı adayı gösterebilme” kolaylığını sağladı. Bu görüşe göre; Çankaya’da dinci de olabilir, laiklik karşıtı da, AKP militanı da! DTP’ye gelince; Çankaya Kürt koksun yeter! Senaryolar, olasılıklar çooook. AKP, bakalım yeni bunalımlara yol açmayacak bir siyaset saptayabilecek mi? Sonuç selamet mi, kıyamet mi, görmek için birkaç gün sabır! AKP hükümetinin akarsu ve gölleri özelleştirme planına tepkiler artıyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Kuraklık bahane’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP iktidarının, su krizine önlem olarak gündeme getirdiği akarsu ve göletlerin kullanım hakkını 49 yılı geçmeyecek şekilde özel sektöre devretme projesine tepkiler sürüyor. “Türkiye’de özelleştirme mantığı içerisinde iş artık akarsulara, ırmaklarımıza kadar geldi, dayandı” diyen TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Yazmanı Cengiz Göltaş, enerji kaynaklarını verimli kullanma noktasında asıl yapılması gerekenin, hidroelektrik santrallar konusunda yeni düzenlemelere gidilmesi olduğunu söyledi. Türkiye’nin bugün karşı karşıya olduğu elektrik kesintilerinin nedeninin de özelleştirme olduğunun altını çizen Göltaş şöyle konuştu: “Burada görüldü ki son 56 yıl içerisinde Türkiye’de özel sektör kârlı bulmadığı alanlara yatırım yapmıyor. Yapsa da alım garantisi talep ediyor.Türkiye’deki ırmaklarımızı, derelerimizi diyelim ki özelleştirdik; özel sektörün buralarda kâr mantığı içinde hareket etmemesi söz konusu olabilir mi? Tabii ki işine geldiği yeri kullanacak, kârlı bulmadığı alanda sular yine boşa akıp gidecek. Sonuçta böylesine hayati bir alan piyasanın insafına terk edilmek isteniyor.” kendi iç sorunları yabancıları ilgilendirmez, AKP’nin ileri sürdüğü proje de bu açıdan sorunlar taşıyor. AKP kurtuluşu yabancı sermayenin daha fazla gelmesinde arıyor ve iktidarının sürdürülebilirliğini de burada arıyor.Ancak, sonuçta fatura yine yoksul halk kitlelerine çıkacak.” ‘Kâr mantığı’ Jeoloji Mühendisleri Odası’ndan yapılan yazılı açıklamada, “su gibi yaşamsal bir konunun, piyasaya terk edilip gelecek kuşakların yaşamlarının bugünden çoraklaştırılamayacağı’’ ifade edildi. Açıklamada, şöyle denildi: “Ülkelerin doğal zenginliği olan suya olan ihtiyaç arttıkça, insanlık için gittikçe daha önemli ve stratejik bir kaynak olmaya başlayan tatlı su kaynaklarının koruna rak verimli ve planlı kullanımı daha önemli bir hale gelmişken su kaynaklarımız ve su yönetimi kamusal yarar yerine sadece kâr mantığına terk edilerek, yerüstü sularının talanı sistemli hale getirilecek. Elektrik kesintileri yaratarak nükleer santral kurulmasını gündeme getiren siyasi iktidar, bu kez de kuraklığı bahane ederek sanki çözümmüş gibi akarsuların satışını gündeme getirdi.’’ ‘Fatura yoksula çıkacak’ CHP Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu da Türkiye’de neyin nereye kadar özelleştirileceğinin anayasal kurallara bağlı olduğunu anımsattı. “AKP, samimi olarak Türkiye’nin su sorununu çözmek istiyorsa, daha sağlıklı ve tutarlı önlemler almalıdır” diyen Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: “Türkiye’nin ‘Her şeyi satıyorlar’ Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ertuğrul Ünlütürk, AKP’nin özelleştirme politikalarına tümüyle karşı olduklarını belirterek “AKP iktidarı, insan sağlığını hiçe sayan bir anlayışla bütün doğal kaynaklarımızı, bütün ekonomik değerleri, alın teriyle geçinen bütün fabrikaları satmaya çalışıyor” dedi. Devlet okulları Ankara’daki 350 okulun deposu yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İkişer günlük su kesintilerinin başladığı Ankara’da 1266 devlet okulundan 350’sinde su deposu yok. Ankara’da, 48’er saatlik su kesintileri başladı. Kesintiler, sonbaharda yeterli yağış olmazsa Kızılırmak’tan su getirilmesi projesinin tamamlancağı aralık ayına kadar sürecek. Başkentte, toplam 1266 devlet okulu bulunuyor. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün hazırladığı rapora göre bu okulların 350’sinde su deposu yok. Özel okullar ise su deposuna sahip. Deposu bulunan okullar arasında, depolarında küçük hasarlar olanlar da var. Yetkililer, bu hasarların giderilmesi için çalışma yapılacağını bildirdi. Ayrıca deposu küçük olan okulların depolarının büyütülmesi ve olmayan okullara su deposu yapılması gerektiği belirtilirken kullanılacak malzeme ve deponun büyüklüğüne göre maliyetlerin milyon YTL’lere ulaşacağı belirtildi. Kazdağları kuruyor Kuraklık, ülkenin oksijen depolarından Kazdağları’nı da olumsuz etkiledi. Mitolojide “Bin Pınarlı İda Dağı” olarak adı geçen Kazdağları’ndaki dere yatakları günden güne kuruyor. Bir zamanlar “karpuz çatlatan” soğuk sularıyla ünlü Ayazma bölgesinde yaşanan kuraklık, yakın gelecekte Kazdağları’ndaki su kaynaklarının kuruyacağının bir işareti olarak algılanıyor. (MEHMET CELEN) Ankara’da istifa depremi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Anakent Belediyesi’nin AKP’li Başkanı Melih Gökçek’in “Bana ayak uyduramayanlar istifa etsinler” açıklamasının ardından 5 üst düzey belediye yetkilisi istifa etti. Gökçek’in katıldığı bir televizyon programında yaptığı “Bana ayak uyduramayanlar istifa etsinler” yönündeki açıklamasının ardından Başdanışman Murat Doğru, EGO Genel Müdürü Kazım Usta, Genel Koordinatör Burhan Yazar, BELKO Genel Müdürü Celalettin Kaygusuz ve İmar İşleri Daire Başkanı Ömer Faruk Erciyes istifa etti. Belediye Başkan Vekili Seyfi Saltoğlu yaptığı açıklamada, istifaları doğrulayarak “İstifa etmeselerdi, ben istifalarını isteyecektim” dedi. Melih Gökçek’in birkaç gün önce katıldığı bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada, kendisine ayak uyduramayan, uyum sağlayamayan bürokratların istifa etmeleri gerektiğini ifade ettiğine dikkat çeken Saltoğlu, istifaları “yerinde ve doğru karar” olarak değerlendirdiğini belirtti. nemsel doğası içinde çok önemli olmuştur. Özellikle son birkaç seçim, aylar süren tartışmaların ardından belli ölçülerde “uzlaşma” iklimine dayalı olarak gerçekleştirildi. AKP’nin 2007 yılı başından itibaren takındığı tutum, özünde devam ediyor. Erdoğan, muhalefetin cumhurbaşkanı seçiminde kaçınılmaz görünen uzlaşmadan söz etmeye başladığı günlerde, sık sık şu görüşü dile getirmişti: “Ellerine bir çelikçomak verdik, oynuyorlar. Cumhurbaşkanını bu Meclis seçecek ve o kişi AKP’nin içinden olacak.” Erdoğan’ın bu anlayışı doğal olarak AKP’nin öteki önde gelenlerini de etkiledi. Seçim sonuçlarına AKP’den daha çok sevinen medyanın ortak havası şu: O dönemler geride kaldı. AKP 22 Temmuz seçiminde halktan vize aldı. Artık karşısında kimse duramaz. Ne isterse yapar. Kimsenin eleştirme, farklı bir şey söyleme hakkı yoktur! Eğer AKP yönetimi bu medyanın havasıyla hareket ederse, gerilimli günler yakında demektir! ??? Cumhurbaşkanlığı seçiminin doğal takvim akışı içinde sürdüğü günlerde en kritik anlardan biri 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın kutlandığı gündü. O gün TBMM çatısı altındaki davetin ana konusu Köşk’tü. Kulislerde farklı bilgiler vardı. “Cumhurbaşkanı adayı bugüne kadar kamuoyunda çok tartışılmamış bir isim olacak” fısıltısı “Gül’ün adaylığı kesin gibi” iddiasını kovalıyordu. Devamında olan oldu; AKP “ben bu nisan ayını saymıyorum” deyip yaz ortasında seçim kararı aldı. Önceki günkü üçlü toplantı için, “nisan ayının yeniden yazılma girişimi” dersek, abartmış olmayız. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, daha mazbatasını almadan, Meclis toplanmadan, “Benim adaylığım orada duruyor” diyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, “Biz bir günde görüş değiştirmeyiz. Açıklamalarımız orada duruyor” diyor. Erdoğan, mayıs ayından itibaren tavır değiştirmiş, “Gül’ün adaylığının gündemde olmayabileceği” havasını vermişti. Arınç da “Yeni Meclis, yeni durum demektir” yönünde açıklamalar yapmıştı. Onların açıklamaları da orada “duruyor”... ??? Şimdi ne olacak? AKP, “Ben milletten aldığım oyla her şeyi yaparım” deyip, bu yetkiyi Ankara’da deyim yerindeyse “devlete karşı kullanmayı” mı yeğleyecek? İkinci iktidar döneminin sağlam zeminde başlaması için genel dengeleri mi gözetecek? Gül’ün adaylığı birinci şıkka girer... Gül, gerek REFAHYOL’dan gelen siyasi geçmişi ile gerekse son dönemdeki inatlaşmanın etkisiyle artık tümüyle “taraf” bir kişi haline geldi. Mademki, Erdoğan partisini “merkeze” çekmek istiyor... Mademki, tüm Türkiye’yi kucaklayan bir hareket olduklarını iddia ediyor... Bu hedefini somut olarak gösterebileceği ilk ve en önemli yer Köşk. Durum değerlendirmesinin uzun sürmesinin başlıca nedeni yukarıdaki ikilemler olsa gerek. Üçlü toplantıdan güçlü bir olasılıkla şu da çıkmış olabilir: Bir kez daha deneyelim! Bu durum da başta vurguladığımız “Nisan başına mı dönüyoruz” sorusunu gündeme getiriyor. Deneyip görmek, elbette önemli bir öğrenme biçimidir. Zaten deneyim çok iyi bir okuldur... Ama bir kusuru vardır: Çok pahalıdır! ankcum?cumhuriyet.com.tr 5 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ Nasrettin Hoca’nın karikatürist torunları İstanbul Haber Servisi Karikatürcüler Derneği tarafından düzenlenen 27. Uluslararası Nasrettin Hoca karikatür yarışması sonuçlandı. 63 ülkeden 1055 sanatçının 2 bin 320 karikatürünün değerlendirildiği yarışmada, büyük ödülü Rusya’dan Nikitin Igor kazandı. Yarışmanın değerlendirme toplantısı 26 Temmuz Pazar günü İstanbul Ramada Oteli’nde gerçekleştirildi. Yarışmanın bu yılki jürisinde Türkiye’den, gazetemiz çizerlerinden Turhan Selçuk’un da aralarında bulunduğu Tonguç Yaşar, İsmet Lokman, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Ercan Akyol ve Metin Peker yer aldı. Konuk jüri üyeleri ise Suriye’den Raed Khalil, Bulgaristan’dan Rumen Dragostinov, Almanya’dan Valeriu Curtu, Rusya’dan Valentin Druzhinin, Sırbistan’dan Jugoslav Vhalovic ve Hırvatistan’dan Zelco Ceric’den oluştu. Yarışmanın sonuçlarına göre büyük ödül Rusya’dan Igor’a verilirken, 750 ABD Doları ise Türkiye’den Muhittin Köroğlu, Agim Solaj, Ahmet Öztürk Levent ve İtalya’dan Alessandro Gatto arasında paylaştırıldı. Nasrettin Hoca Ödülü ise Romanya’dan Cristinel Vecerdea’ya, Karikatürcüler Derneği Ödülü Türkiye’den Musa Gümüş’e, Jüri Ödülü Sami Caner’e, Kültür Bakanlığı Ödülü Meksika’dan Angel Boligan’a, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Ödülü Bulgaristan’dan Donio Donev’e, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ödülü Türkiye’den Şevket Yalaz’a, Çankaya Belediyesi Ödülü Güney Kore’den Kim Dong Bum’a, Cumhuriyet Gazetesi Ödülü Güney Kore’den Taeyong Kang’a, Akşam Gazetesi Ödülü Çin’den Xve Hong’a, TGC Ödülü İran’dan Saeed Sadeghı’ya, TRT Ödülü Moldavya’dan Victor Crudu’ya, TBB Ödülü İran’dan Hamid Soufi’ya, Umut Vakfı Ödülü SırbistanKaradağ’dan Goran Divaç’a, Show TV Ödülü Küba’dan Arıstıdes E. Hernandez’e, TV 8 Ödülü İran’dan Omidreza Khorsanov’a ve Türk İş Ödülü Çin’den Li Xiao Yang’a verildi. Tunceli’de 3 asker şehit Yurt Haberler Servisi Tunceli’de güvenlik kuvvetleriyle terör örgütü üyeleri arasında çıkan çatışmada, 3 asker şehit oldu, 6 asker yaralandı. Çatışmada 5 terör örügütü üyesi de öldürüldü. Tunceli’nin Çemişgezek ve Hozat ilçeleri arasındaki kırsal alanda arazi taraması yapan güvenlik güçleri ile bir grup terörist arasında dün sıcak temas sağlandı. Güvenlik güçlerinin “teslim ol’’ çağrısına teröristlerin ateşle karşılık vermesi sonucu çıkan çatışmada 1 güvenlik görevlisi yaralandı. Çatışmanın ardından güvenlik güçleri hava desteğiyle beraber geniş bir operasyon başlattı. Operasyonlar sırasında çıkan çatışmada 1 astsubay ve 2 uzman çavuş şehit oldu, 5 asker de yaralandı. Çatışmada 5 terör örgütü üyesi de öldürüldü. Teröristlerin yakalanması için başlatılan hava destekli operasyonun devam ettiği bildirildi. Su boşa aktı, siyasiler baktı Ankara’daki su kesintilerini protesto eden Halkevleri üyeleri, susuzluğun gerçek nedeninin küresel ısınma ve kuraklık değil, kötü ve sorumsuz yönetim anlayışı olduğunu vurguladılar Haber Merkezi AKP’li büyükşehir belediye başkanlarının zamanında gerekli önlemleri almaması, genel seçime giderken de uyguladıkları popülist politikalar halkı susuzlukla karşı karşıya getirdi. ANKARA: Halkevleri üyeleri Ankara’daki su kesintilerini Ankara Anakent Belediyesi önünde protesto etti. Belediyenin Milli Müdafaa Caddesi’ndeki binası önünde toplanan yurttaşlar, “Su hakkı satılamaz’’, “ASKİ’nin suyu çıktı”, “Gökçek istifa’’ sloganları attı. Grup üyeleri, ellerinde de “Halk Ekmek’ten sonra halk su mu geliyor’’, “Kömür, makarna değil su istiyoruz’’ yazılı dövizler taşıdı. Halkevleri Genel Sekreteri Ender Büyükçulha, Ankara’da susuzluğun gerçek nedeninin “küresel ısınma ve kuraklık olmadığını, kötü ve sorumsuz yönetim olduğunu’’ belirterek şunları söyledi: “Kesintiler salgın hastalıkları da beraberinde getirecek. Bilim çevreleri ve meslek kuruluşları, başta ishal ve kolera olmak üzere su yokluğundan ve beraberinde gerekli hijyen koşullarının sağlanamamasından kaynaklı ciddi sağlık sorunları yaşanacağına dikkat çekmektedir.’’ TBMM, önceki gece başlayan su kesintisinden etkilenmeyecek. Meclis, dönüşümlü olarak uygulamaya başlanan 48 saatlik su kesintilerinde, yerleşkede bulunan toplam 4 bin 300 Çözüm için su bakanlığı kurulmalı NEVŞEHİR (Cumhuriyet) Nevşehir Ziraat Odası Başkanı Recep Tunç, kullanma ve içme suyu sıkıntılarına çözüm üretecek bir “Su Bakanlığı”na ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Su yoksulu ülkelerin başında gelen Türkiye’de kaynakların azaldığına dikkat çeken Tunç, su kaynaklarının korunması için “Su Kullanma Yasası” oluşturmanın önemine değindi. Devlet Su İşleri’nin oluşturulacak “Su Bakanlığı” kapsamında çalışması gerektiğini vurgulayan Tunç, bu taleplerini bir mektup ile Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a da ileteceğini bildirdi. Dağları’ndan İstanbul’a su sağlanmasının, Kırklareli’nin İğneada beldesinde koruma altında bulunan Longoz ormanlarını ve bu ormandaki doğal hayatı yok edeceğini belirterek yurttaşları kendi kaynaklarına sahip çıkmaya çağırdı. BURSA: Kenti besleyen Demirtaş, Hasanağa ve Gölbaşı göletlerinde su miktarı yüzde 50 azaldı. Kentin su ihtiyacını karşılayan Doğancı Barajı’nda ise Bursa’ya 2 ay yetebilecek kadar su kaldı. AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin, kesinti düşünmediklerini açıkladı. DSİ 1. Bölge Müdürü Mehmet Kılınç ise İznik Gölü dışındaki su kaynaklarının tamamında geçen yıla oranla kayıp gözlendiğini ve çekilmenin ciddi rakamlara ulaştığını bildirdi. tonluk 4 adet deposunu devreye sokacak. Topbaş: İSKİ suya zam istedi İSTANBUL: İstanbul’da dolaylı olarak devam eden su kesintilerini yurttaşlar “gizli su kesintisi” olarak değerlendiriyor. İSKİ yetkilileri ise yurttaşları, su tasarrufu konusunda duyarlı olmaya çağırıyor. Kentin barajlarında doluluk oranı yüzde 27.81’e gerilerken yetkililer, kente nereden su getirilebileceğini tartışıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İSKİ’nin belediyeden zam talebi olduğunu açıkladı. Topbaş, “Belediye Meclisi onaylarsa zam kararı çıkabilir” dedi. İğneada Doğal Eko Sistemi Koruma Bölgesel Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Orhan Uyanık ise Istranca Patlayıcı imha edildi Öte yandan, Şırnak’ın Merkez ve Beytüşşebap ilçeleri dağılık arazi kesimlerinde terör örgütü üyelerince yola döşenen uzaktan kumandalı patlaycı madde güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirildi. Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesi kırsalında, arazi arama tarama faaliyetini yürüten Jandarma Komutanlığı ekipleri, terör örgütüne ait olduğu tespit edilen bir sığınak buldu. Sığınakta yapılan aramada, 1 Kalaşnikof marka piyade tüfeği, 24 mermi, 1 kasatura ve 2 şarjör ele geçirildi. Bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle