19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 AĞUSTOS 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Türk para piyasalarındaki yabancının rotası: Londra’da rapor yayımla Türkiye’de kârı topla ŞÜKRAN SONER 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN Uzaktan kumandalı borsa T Mehmet Şimşek, AKP listelerinden milletvekili oldu. Dalga Geçer Gibi Dalga geçer gibisi fazla. Bal gibi de dalga geçiyorlar. ABD lobiciliğini üstlenmiş gazeteci arkadaşlarımız, Türkiye ile ABD’nin ortak PKK operasyonu haberi ile birlikte olmazlığının da haberini veriyorlar... Neymiş efendim, ABD’de önceden medyaya sızan bir haber, önlem alınmasını da sağladığı için, söz konusu planın rafa kaldırılmasını getirirmiş. ABD aslında TC ile PKK’ye yönelik ortak bir operasyon planı yapmış. Ancak ABD’de bu plana karşı olan birileri haberi sızdırarak, hem Kuzey Irak’ta başta PKK ilgili güçlerinin önlem almalarını, hem de ABD içinde karşı olan güçlerin harekete geçmelerini sağlamış. Böylece plan suya düşmüş. Şimdilerde operasyonu sızdıranlar araştırılıyormuş... Bizim yıllardır ABD sözcülüğünü yapan ünlü yorumcularımız da timsah gözyaşları içinde habere yorumlarını katıyor, böylece söz konusu operasyonunun gerçekleşmesinin olanaksızlığına bizi inandırmaya çalışıyolar. Yersek tabii ki... Yemesek ne fark eder, yıllardır iktidar bu türden manevraları yemiş gözüküyor. Üstüne üstlük kamuoyuna da yediriyor olmalı ki, her iki seçmenden birinin oyunu almış bulunuyor... Seçimler sürecinde sınır ötesi operasyon için estirip gürleyen ErdoğanGül ikilisinin bu haber karşısında sesi solukları çıkmadı. Şimdi bu konu böylece kapandı bitti mi? Size yine AKP iktidar süreci içinde ortalığı kasıp kavuran tezkereler gelişmelerini anımsatmak isterim; hani birincisinin nedenleri kamuoyunun bilgisi dışında Meclis’ten önemli AKP’li oyun da katkısı ile geri dönmesini ABD şahinleri onur meselesi yapmışlardı. Türkiye’yi Irak işgali yağmasında paysız bırakmakla tehdit etmişlerdi. Sonra AKP iktidarı ile ABD iktidarı arasında kapalı kapılar arkasında yapılan bir dizi anlaşma sonucunda, başta her tür transfer için Türkiye’nin kapılarını sonsuz açması, İncirlik’in sınırsız kullanılması yetmezmiş gibi, 2. tezkere gündeme gelmişti. ABD besbelli bir tür güç gösterisi, şov nitelikli bu tezkereyi Meclis’ten geçirtmiş, sonra Iraklı Kürtlerin Türk askerini istemedikleri duyurusu yapılarak Türk askerinin Irak bataklığında kullanılması operasyonundan vazgeçilmişti. Sahibinin sesi ünlü meyda yorumcularımız da o tarihte ABD’nin bu oynayacağı oyundan habersiz, önce 2. tezkerenin çıkmasının Türkiye’nin âli çıkarları anlamında ne kadar önemli olduğunu anlatıp durmuşlar, ABD’nin çark etmesi hızında da, bir gün ara ile Türk askerinin oraya gitmesinin nasıl bir risk olduğunu kanıtlama görevini üstlenmişlerdi. Sözde demokrasi savunuculuğunda, gazetecilik ilkelerinde bayrak taşıdıklarını savlayan bu medya yıldızlarının halleri ne kadar mide bulandırırsa bulandırsın, görevlerini, vizyonlarını(!) başarı ile sürdürdükleri ortada. Yine çok onur kırıcı, ülkemiz açısından kaygı verici bir diğer ABD kaynaklı taze haber üzerinde daha durmak isterim; hani şu sayısız ABD ve AB kaynaklı belgede, toplantıda yer alan ünlü BOP projesi kapsamında olduğu anlaşılan Ortadoğu’nun yeniden paylaşılması haritası var ya... Bu arada oluşturulması planlanan Kürdistan’ın sınırları İran ve Türkiye’den çok önemli toprak payı alıyor ya... İşte ABD, Dışişleri, Rice’ı da içine alan açıklama ve haberlere bakılırsa, bu haritaya bir tek İran çok net karşı çıkıyormuş. Doğru olabilir mi? Niye olmasın ki? Siz birçok kez bu konuda çıkan haberlerin arkasından bile Erdoğan Hükümeti’nin anlamlı bir karşı çıkışını hiç duydunuz mu? Caydırıcı, ilkeli karşı duruştan bile söz etmiyorum. Şöyle bir ülke bütünlüğüne, sınırlarına sahip çıkma boyutunda, vitrinde, akılda kalan bir çıkışları bile olmadı. Sanki görmediler, duymadılar. Üstüne üstlük, içeriği üzerinde en küçük bir açıklama bile yapılmadan, doğrudan Dışişleri Bakanı Gül’ün tarafı olduğu, ABD’nin BOP projesinde Türkiye’nin stratejik ortaklığının vurgulandığı bir anlaşma dünyaya ilan edildi. Boşuna mı ABD, AB siyasileri, o ülkelerin akla gelebilecek tüm lobileri ile ortak koro halinde AKP’nin yanında seçimlerde yer aldılar. Yer almakla kalmadılar, ılımlı İslam modeli ile iktidarını pekiştirmesinin çok hayırlı, demokratik(!) bir gelişme olduğunu dünya âleme duyurdular. Boşuna mı Kuzey Irak yönetim kadroları da dahil, içten ve dıştan talimatlarla, bağımsız DTP adaylarına verilecek oylar dışında kalan Kürt kökenli vatandaşlarımızın oylarının AKP’de toplanması talimatları verildi... [email protected] Londra’dan ekonomi yönetimine... KP, son 5 yıllık süreçte yurtdışındaki yabancı yatırımcıları Türkiye’ye çekmek için bir yandan içeride vergi ve diğer düzenlemeleri yabancıları cezbedecek hale getirmeye çalışırken, diğer yandan da İngiltere ve ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelere geniş katılımlı heyetlerle geziler düzenledi. Bu amaçla Londra ve New York’taki borsa ve finans çevrelerine yönelik düzenlenen roadshow’lara da büyük önem verildi. Hatta dünyanın en büyük aracı kuruluşlarından Merrill Lynch’nin Gelişmekte Olan Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMAA) Bölgesi Bölüm Başkanı olan ve Londra’da çalışmakta olan Mehmet Şimşek, AKP listelerinden milletvekili oldu. Seçimin ardından Financial Times’ta da özgeçmişine geniş yer verilen Şimşek, daha önce AKP tarafından Merkez Bankası Başkanlığı ve ardından Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı’na önerilmişti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in vetosu nedeniyle Merkez Bankası’na giremeyen Mehmet Şimşek’in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulacak kabinede ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı görevine getirilmesi bekleniyor. A ürkiye’de son 2 yılda 22 aracı kurum el değiştirdi. Bunlardan 18’ini yabancılar aldı. Bu süreçte Morgan Stanley, Lehman Brothers, Merrill Lynch, UBS, Rothchild.. gibi dünya devleri satın alma ve İstanbul’da ofis açma yoluyla pazarda daha aktif olmak için Türkiye’ye geldi. Hisse senedi piyasasında faaliyette bulunan çoğu aracı kurum veya yatırım bankası ABD merkezli olmasına karşın, Türkiye’deki işlemlerini Londra’daki merkezleri üzerinden yürütüyorlar. Türkiye ve dünyadaki siyasal ve ekonomik gelişmelere göre alsat emirlerini Londra’dan veriyorlar. Türkiye’ye dair risk uyarıları veya övgüler yine Londra’daki uzman ve direktörler aracılığıyla iletiliyor. Türkiye Sermaye Piyasaları Aracı Kuruluşlar Birliği’nin son ve ? İngiltere merkezli çalışan yabancı aracı kurum ve yatırım bankaları, Türk hisselerine yönelik müşterilerine yaptıkları “alsat” tavsiyeleriyle endeksi bire bir etkiliyor. rilerine göre 18 yabancı aracı kurum, toplam aracı kurumların net kârlarının yüzde 35’ine sahip. Kârlılıkta da yüzde 20 ile yine yabancılar en yüksek payı elde etti. Yerli kurumların kârlılığı yüzde 10’larda kaldı. Kârlılık makasının açılmasında, geçen yıl AKP hükümetinin yabancılar için getirdiği “sıfır stopaj” uygulaması da etkili oldu. Geçen yıl haziran ayında yabancıların hisse senedi alım satımlarından BORSANIN ÖTEKİ YÜZÜ NECDET ÇALIŞKAN 3 elde ettikleri kazançlar üzerinden alınan yüzde 15’lik stopaj kaldırılırken, yerliler için yüzde 15’ten yüzde 10’a çekildi. 59. AKP Hükümeti’nden stopaj uygulamasındaki haksız rekabetin kaldırılmasını isteyen fakat sonuç alamayan yerli yatırımcı, yeni kurulacak hükümetin de karşısına aynı taleple çıkmaya hazırlanıyor. 18 yabancı aracı kurum Türkiye’de alımsatım yapıyor. Bu sayı, yatırım bankalarıyla birlikte 20’yi aşıyor. Türk para piyasalarındaki en büyük yabancı aktörler şunlar: De utsche Bank, HSBC, Merrill Lynch, Morgan Stanley, UBS, Citibank, ABN Amro... Yatırım bankalarının Türkiye sermaye piyasalarında işlem hacimlerine bakıldığında HSBC 85 milyar YTL, Deutsche Bank 47.5 milyar YTL, JP Morgan 39 milyar YTL, Citibank 22 milyar YTL ve ABR Amro, 17.5 milyar YTL ile en çok göze çarpanlar. Seçim öncesi AKP’nin tek başına iktidarına oynayan yabancılar, yayımladıkları bilgi notları ile istikrarın devamının tek parti hükümetine bağlı olduğunu, istikrarın devam etmesi durumunda Türk piyasasının şaha kalkacağını savundular. Seçim sonuçlarının belli olmasının ardından da Londra’daki merkezleri aracılığıyla Türk hisselerine “al emri” yağdı. BİTTİ Piyasanın keyfi ABD ile kaçtı ABD’deki kredi piyasasından gelen olumsuz haberlere her gün bir yenisinin eklenmesi, küresel piyasalardaki dalganın boyutunu da büyüttü. ABD’li hedge fon Sowood’un batmasının ardından, mortgage kredisi sağlayıcısı American Home Mortgage Investment şirketinin konut kredilerini artık finanse edemediğini ve varlıklarını tasfiye edebileceğini açıklamasının etkisiyle ABD ve Avrupa borsalarının düşmesinin ardından İMKB’de de sert düşüş yaşandı. BEKLENTİLER: Piyasalardaki dalgalanmanın asıl nedeninin yurtdışı kaynaklı olduğuna dikkat çeken uzmanlar, borsa ve dövizdeki hareketliliğin bir hafta daha sürebileceğini belirtiyor. Finans çevrelerinde, düşük dolar kuru, büyüyen cari açığı ve politik riskleri ön planda olan Türkiye’nin dalgalanmanın beklenenden uzun sürmesi durumunda daha olumsuz etkilenebileceği konuşuluyor. Güne satıcılı başlayan İMKB’de Ulusal 100 Endeksi ilk seansın sonunda 2 bin 223 puanlık düşüşle 50 bin 601 puana geriledi. Dünya borsalarındaki düşüşü izleyen İMKB’de önceki günkü toparlanmanın ardından dünkü günlük kayıp yüzde 2.9’u buldu. Ulusal 100 Endeksi 1526 puan düşüşle 51 bin 299 puana gerlirken işlem hacmi 2 milyar YTL oldu. ABD’deki risklerin artması nedeniyle kredi borçlarını kapatmaya çalışan fonların etkisiyle yabancı dolara yöneldi. Dolar, bankalar arası piyasada gün içinde 1.32 YTL’yi de geçerken, serbest piyasada günün sonunda 1.29 YTL’den alıcı buldu. Avro ise 1.75 YTL’den 1.78 YTL’ye kadar çıktı. Tahvil ve bono piyasasında en çok işlem gören 6 Mayıs 2009 vadeli tahvilin bileşik faizi de yüzde 17.74’e yükseldi. Global kredi piyasalarındaki kaygıların yeniden artmasıyla ABD ve Asya borsalarına sert satışlar geldi. Dow Jones Sanayi Endeksi yüzde 1.1, Nasdaq yüzde 1.43, S&P 500 yüzde 1.26 değer kaybetti. Asya borsaları da yaklaşık yüzde 4 geriledi. GÖKHAN G Ü N AY YEDİ AYDA % 24 ARTTI Kontrol artık hedge fonlarda Ekonomi Servisi Küresel piyasalarda son yıllarda hedge fonların sayısında ve hacimlerinde büyük artışlar kaydedildiğini belirten Anadolubank Genel Müdürü Gökhan Günay, bu fonların sayısının 1992’de 1000 civarındayken, 2006’da 10 bine ulaştığına, yönettiği varlıkların da 2 trilyon dolara çıktığına dikkat çekti. Anadolubank Genel Müdürlüğü’ne atanmasının ardından bankanın yeni dönem hedefleri hakkında bir basın toplantısı düzenleyen Günay, “Artık Merkez Bankaları piyasaları eskisi kadar rahat yönlendiremiyor. Şimdi piyasa türev ürünler ve hedge fonlara kaldı” diye konuştu. Günay, Türkiye’nin aynı ligde görüldüğü Brezilya ve Rusya’dan daha kırılgan olmasının sebebinin ise Türkiye’nin cari açık sorunu olduğunu sözlerine ekledi. Öte yandan çiftçiye “Tarım Üretici Kredileri” vermeye hazırlanan ve bu yıl şube sayısını 80’e ulaştırmayı hedefleyen banka, Hollanda’da kurmayı planladığı banka konusunda da son aşamaya gelindiğini duyurdu. Telekom’un yeni tarifesi de davalık İhracat 97 milyar doları aştı Ekonomi Servisi İhracat yılın ilk yedi ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24.64 artışla 58 milyar 254 milyon dolara yükseldi. Temmuz ayındaki ihracat da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 28.21 artışla 18 milyar 868 milyon dolar olarak gerçekleşti. Son 12 aylık ihracat yüzde 22.89 artışla 97 milyar 290 milyon dolara ulaştı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, ihracat rakamlarını Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in de katılımıyla Dış Ticaret Kompleksi’nde açıkladı. 1 milyar 818 milyon dolarla taşıt araçları ve yan sanayi, 1 milyar 446 milyon dolarla hazırgiyim ve konfeksiyon, 1 milyar 63 milyon dolarla da demir çelik sektörleri en fazla ihracat yapan sektörler arasında yer aldı. ‘THY grevi ürpertici’ Türkiye’nin hava kargosu yoluyla yapılan ihracatının yüzde 85’inin THY tarafından yapıldığına dikkat çeken Satıcı “THY’nin içinde bulunduğu grev ihtimali tüylerimizi ürpertmektedir. Grev hakkının kullanılması inatlaşmalarla değil, bu hakkın kullanılmasından doğan verimle ölçülür” dedi. BDDK: Ziraat özelleştirilmemeli ? Ekonomi Servisi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin, sektöre giren bazı yabancıların umduğunu bulamayacağını belirterek “Birkaç yıl sonra tekrardan hisse satış veya devirlerini görebiliriz” dedi. Bilgin, Ziraat Bankası’nın özelleştirilmemesi gerektiğini savundu. Kamu bankalarının özelleştirilmesini de değerlendiren Bilgin, üstlendiği özel fonksiyonlar nedeniyle Ziraat Bankası’nın satılmaması gerektiğini savundu. Bilgin, kredi kartıyla taksitli satışlarda vadenin 12 ayla sınırlanması gerektiğini de söyledi. Telekomünikasyon Kurumu’nun (TK) onayının ardından 21 Temmuz’da yürürlüğe giren Türk Telekom’un yeni şehiriçi ve şehirlerarası görüşme tarifeleri de mahkemelik oluyor. Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (Telkoder) ile Tüketiciler Birliği, Türk Telekom’a ikinci bir dava açmaya hazırlanıyor. TT’nin yüzde 16 indirim olarak tüketicilere duyurduğu tarifenin Danıştay’ın yürütmesini durdurduğu geçersiz tarife üzerinden yapıldığını belirten Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Üstün Bol, “İndirim, geçerli tarife üzerinden değerlendirildiğinde yüzde 8 zam anlamına gelmektedir. Bu tarifelerin tüketicileri 600 milyon YTL zarara uğratması söz konusudur” dedi. Toplantıda Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği Başkanı Yusuf Ata Arıak, Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Bülent Deniz, Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Üstün Bol, açıklama yaptı. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle