Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ 2007 SALI 6 HABERLER ABC Türkiye Genel Müdürü Şardan, gazetenin sözleşme kurallarına uymadığını belirtti SALI ORHAN BURSALI Zaman’ın tirajı denetlenemiyor Güler: Kesinti olmayacak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, yeni açılacak Meclis’e kayıt için geldiği sırada sıcaklar nedeniyle elektrik tüketiminin aşırı arttığını, ancak üretimin tüketimi karşıladığını belirterek, “Elektrik kesintisi olmayacak’’ dedi. Şu anda son 78 yılın en sıcak yazının yaşandığını, Avrupa’da bazı ülkelerin kırmızı alarma bile geçtiğini anlatan Güler, “Son 2 aydaki öngördüğümüz tüketim artışı ortalaması yüzde 78 idi. Fakat bazı bölgelerimizde tüketim artışı tahminlerin çok çok üstünde oldu, ancak karşılayabiliyoruz, bir sıkıntı yok’’ diye konuştu. İstanbul Haber Servisi Gazete ve dergi tirajlarını denetleyen ABC Türkiye, her gün binlerce adedi bedavaya dağıtılan Fethullah Gülen’in gazetesi Zaman’ın, denetim dışı olduğunu açıkladı. ABC Türkiye Genel Müdürü Yiğit Şardan’ın gazetenin denetim standartlarına uymadığını söylemesi üzerine, Zaman gazetesi de Rekabet Kurulu’na başvurdu. Gerçek satış rakamı 15 binlerde olmasına karşın her gün binlerce gazeteyi bedava dağıtarak tirajını yüksek gösteren Zaman gazetesinin, yıllardır süren “denetim dışı” durumu bir kez daha gündemde. Şardan, geçen pazar günü Hürriyet gazetesine verdiği demeçte, Zaman gazetesinin, ABC Türkiye Tiraj Denetleme Kurulu’ndaki üyeliğinin, sözleşme kurallarını yerine getirmediği için düştüğünü söyledi. Zaman gazetesinin denetim standartlarına uymadığını anlatan Şardan, gazetenin tiraj beyanı konusunda sıkıntılar yaşandığını, belgelerde eksiklikler olduğunu dile getirdi. ABC Tükiye’nin Şardan, önceki günkü Hürriyet gazetesine Zaman gazetesiyle ilgili sıkıntısını anlattı. Zaman gazetesi dünkü sayısında kendini savundu. Seçimler: Yine CHP Bugün, seçimler ve CHP konusunu 5 noktada tartışmak istiyorum: 1) CHP Mİ, AKP Mİ BİLİMSEL? Demokrasi, partiler, parlamenter sistem ve seçimler (halkın oyuonayı) bütünün parçalarıdır. Bunlar arasında en önemlisi, halk, seçmendir. O halde bir parti iktidara gelmek için milletin çoğunluğunun desteğini almak zorundadır. Bir partinin bilimsel başarısını herhalde ölçmeye kalksak, halkın ve sorunların katmanlarını ne derece incelediği ve kucaklayabildiğine bakmak gerekir. CHP’nin bir bilim ve ekonomik kurulu var; bu kurul ekonomik raporlar vb. yazdı! AKP’nin ise strateji ekibi vardı! Ama anlaşılıyor ki gayet bilimsel çalıştılar ve sürecin doğruya yakın yönlendirilmesinde başarılı oldular. İktidarın seçmen memnuniyeti demek olduğunu, halkla birebir ilişkilerin önemini çok iyi kavrayan AKP’nin her ay birkaç şirkete durmadan anket yaptırarak halkın nabzını elinde tutması neyi gösterir? Günümüzde “halkla ilişkiler”, “gerçek imaj” 1 No’lu konudur; parti ile ilişki kuran herkesle tek tek ilgilenmek, yardımcı olmak, sorun çözmeye çalışmak, herkesi partiyle ilişki kurmaya teşvik etmek, partiyi büyütür. CHP gerçekten bir “devlet partisi” havasında, aslında devlet partisi olmadığının ise farkında değil! “Halk” partisi olmaya yönelmeli! (Bknz, 1 Ekim 06 tarihli “Baykal” başlıklı ütopik yazım! Seçimlerden bir yıl önce yazılmıştı ve okurlar da orada anlatılanları gerçek olarak algılamışlardı!) 2) DIŞLAMA – KUCAKLAMA: CHP yönetimi, Sayın Baykal, “tekleşme”, “arındırma” yöntemiyle, partiyi “Baykallaştırma”ya birinci derecede önem verdi. AKP Erdoğanlaşabilir (tabanı buna uygundur, iyi zamanda bu iyi işler, kötü zamanda parçalatır), ama CHP Baykallaşamaz. Baykal parti içinde, partiyi yeni kanla besleyecek insanı, düşünceyi, yani rakip vb. bırakmıyor. Kendi dışındakilari yutarak yok etmek, yoksulluk yaratır! Dışlayan, dışlanır! Kucak açan büyür! Oysa parti içinde rakipler, düşünceler, kanatlar olabilmeli. Bunların düzgün ve oyunun kuralları içinde yaşamasını ve gelişmesini sağlayacak bir sistem olmalı. Kişiler tabii ki çok önemli, fakat parti, büyüme, ülke, iktidar ve gelecek çok daha önemlidir. Lider ve kadrosu kenara çekilmeyi de erdem bilebilmeli. Parti içinde bu kültür egemen olmalı. (Bknz. Alman Sosyal Demokrat Parti!) CHP, durmadan kendi dışında odaklar yaratıyor. Partiye renk ve can verecek olanlar insanlardır. Ne yazık ki bizde de mutlaka bir baş olma hastalığı var. Kendine üstün özellikler vehmeden veya gerçekten iyi şeyler yapan bir kimse, hemen “dükkân” açmaya yöneliyor. 3) ÖRGÜT YAPISI: Örgüt şüphesiz ki en temel, halkla, ülkeyle, sorunlarla kılcal damarlar halinde birbirine bağlı yapıdır. Kan alıp verir, halkla simbiyotik bir ilişki içindedir, birbirini beslerler. Bu besleme aynı zamanda, yeni kadro ve insanların partiye aktarılmasına yardımcı olur. CHP nerede? İzlenimlere göre, CHP tam tersi bir yapıya sahip! 4) POLİTİKALAR: CHP’ye sormak gerek: Kürtler Türkiye’ye mi ait? AKP, Irak’taki Kürtlere karşı “savaş politikası”ndan kaçınarak ve onlara ekonomik yardımda da bulunarak, ve dinsel muhafazakâr örtüşme de yaratarak, DTP’nin oylarını çaldı! CHP’nin “Doğu Politikası”, Irak’a girmekten ibaretti! Milliyetçilik ve savaş tamtamları! Doğu bölgelerine yönelik çok özel kalkınma ve demokratik program hazırlanarak oraya yönelik çok özel bir tanıtımla sunulabilirdi. CHP bütünleşmeye mi yoksa ayrılıkçılığa mı hizmet etti? 5) CHP ve SOSYAL DEMOKRASİ: Bütün bunlar arasında önemlisi budur. Bu konuyu esas perşembeye tartışacağım. Şimdilik şu kadar: Milliyetçilik yarışını, bunun esas sahibi olanlar kazanır! Nitekim CHP’li önemli bir yüzde MHP’ye kaydı! Belki de CHP bu politikasıyla MHP’yi fazlasıyla Meclis’e soktu! MHP şimdi “CHP’den alacağımızı aldık” diyerek “esas kitlesi”ni AKP’den geri almaya yönelik bir politikaya döndü! MHP yine Meclis’e girerdi ama CHP de yüzde 25’lere tırmandırabilirdi! Kendisi olamayan, (kendisi nedir?!?) başkasının değirmenine su taşır! ??? Bir söz de bize: Okurlar eleştiri yağmuruna tutuyor bizleri. AKP’nin mutlaka çökeceği ve iktidarın el değiştireceği havasını yaratmakla suçlanıyoruz. “Sizin esas göreviniz bizi olgular, olanlar, gerçek durum hakkında bilgilendirmenizdir” diyorlar. Bazı okurların bu gazetecilik tanımlarına katılıyorum! AKP’nin olumsuz bulduğumuz yönünü hep ön plana çıkardık. AKP’yi iktidarda tutabilecek olguları araştırmak ve bunları tartıştırmak önemliydi. Gerçekler üzerinde politikalar inşa edemezsek kendimizi kandırırız. maları üzerine dünkü sayısında bu konuyla ilgili bir haber yayımladı. AMAN REKABET Z KURULU’NA BAŞVURDU “Zaman’ı haklı bulan Rekabet Kurulu, ABC Türkiye’ye ‘ayrımcılık yapma’ dedi” başlıklı haberde, “Rekabet Kurulu’nun, ülkemizde gazete ve dergilerin tirajlarını denetlemek için kurulan ABC Türkiye’nin tiraj denetimini rekabete aykırı buldu” denildi. Haberde, kurulun, bütün medya kuruluşlarının eşit temsil edileceği, abonelik sistemiyle çalışan gazetelere de ayrımcılık oluşturmayacak yeni denetim standartlarının belirlenmesi için ABC Türkiye’ye 7 Eylül’e kadar süre tanıdığı aktarıldı. Gazete daha önce de “Bizden, tiraj denetlemede uluslararası standartlara göre istenmeyen belgeler isteniyor” gerekçeleriyle ABC Türkiye’ye itiraz etmişti. ABC Türkiye de gazeteden abonelik satışlarını belgelemesini istemiş, ancak gazete bu satışları belgeleyememişti. denetim işlerini yürüten şirket olan Ernst&Young (E&Y) tarafından gazeteye ‘denetlenemez’ raporu verildiğini anımsatan Şardan, gazeteyi sözleşmenin gereklerine uymaya, denetim yapılabilmesi için gerekli belgeleri sunmaya çağırdı. AMAN’IN TİRAJI ‘Z GÜVENİLİR DEĞİL’ Şardan, “Türkiye’de ABC üyesi 12 gazete ve 73 dergi, denetim kurallarına uyum sağlarken; Zaman gazetesi imzasıyla parçası olduğu sözleşmenin gerkelerini yerine getirmede başarılı olamadı. Bu belgeleri verebileceklerini iddia ederlerse, ABC’ye başvururlar, denetim şirketi devreye girer, tirajları onaylanırsa da yönetim kurulu üyeliğini yeniden kazanırlar” diye konuştu. Şardan, daha önce yaptığı açıklamada da Zaman gazetesi tarafından açıklanan tirajın güvenilir olmadığını belirterek “Zaman gazetesi kendi tirajını açıklıyor. Bizden tiraj denetimi isteyen bütün basın kurumlarına tiraj denetimi yapıyoruz. Ama denetleyemediğimiz tek kurum Zaman gazetesidir” demişti. ABC’nin tespitlerine göre Zaman’ın toplam bayi dağıtımı 1520 bin civarında. Ancak gazeteden yapılan tiraj açıklamalarında bu rakamın 650 binlerde olduğu iddia ediliyor. Abone usulü dağıtım yapan Zaman gazetesi ise Yiğit Şardan’ın bu açıkla Sevk sisteminin kaldırılması nedeniyle oluşan kuyruklar hastaları çileden çıkardı Hastane acil servisleri çöktü ? Hekimler, özellikle acil servislerdeki yoğunluğun artmasına neden olan hastanelerdeki sevk sisteminin kaldırılmasından bir an önce vazgeçilmesini istediler. Acil servislerde saatlerce kuyrukta bekleyen yurttaşlar ise uygulamaya tepki gösterdi. SİBEL BAHÇETEPE/MELEK AYDIN YURTTAŞLAR NE DEDİ? Buldan CHP’de toplu istifa ? DENİZLİ (AA) CHP Buldan İlçe Başkanı Özcan Başün, Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında, parti içinde uygulanan politikaların antidemokratik olduğunu iddia ederek, “CHP’de değişmeyen tek şey CHP Genel Başkanı ve MYK üyeliğidir’’ dedi. Başün, “Yönetim kurulumuz, kadın kolları başkanımız, gençlik kolları başkanımız istifa etmişlerdir. Yönetim, tepki olarak boşalmıştır’’ diye konuştu. Başün, CHP üyeliğinden istifa etmediklerini, parti için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. ‘Beklemek işkence gibi’ Sağlık sorunlarının bir türlü bitmediğini belirten Seher Ersoy adlı yurttaş, “Sağlığımız bozuk olduğu için hastaneye geliyoruz. Ama burada saatlerce süren kuyruk ve sıra alma işlemi bu kez de ruh sağlığımızı bozuyor. Bu, halka yapılan işkenceden başka bir şey değil” görüşünü ifade etti. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gece saat 04.00 sıralarında gelen hasta yakını Sevinç Güvenç adlı yurttaş, bu hastaneye gelmeden önce 4 hastaneye daha gittiklerini, ancak geri çevrildiklerini söyledi. Güvenç, “Diğer hastanelerin acilleri, çok fazla ilgilenmeden hastamızı yolladılar. Durumu tekrar kötü olunca buraya getirdik. Sağlık sistemi nereye gidiyor” diye konuştu. Durmuş Armutlu: Sıkıntımız çok fazla. İnsanların sağlık karnesiyle istediği hastanede sevksiz muayene olabilmesi, acillerin yoğun olmasına neden oldu. Önceden bu kadar yoğunluk yoktu. Bayram Özcan: Hastanede adamın varsa rahatlıkla hizmet alabiliyorsun. Kaç senedir bu hastanelere geliyorum, ilk kez bu kadar yoğun olduğuna şahit oluyorum. Hükümetin sağlık alanının iyileştirilmesi ile ilgili tüm söylevleri sözde kaldı. Hastalık gerekçesine ret ? ANKARA (ANKA) Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, eşiyle arasındaki kan uyuşmazlığı nedeniyle felçli bir çocuklarının olduğunu ve bundan sonra doğacak çocuklarının da felçli olabileceğini gerekçe gösteren kocanın açtığı başanma davasında kocayı haksız buldu. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin verdiği emsal kararda “Eşler arasında kan uyuşmazlığının bulunması boşanma nedeni sayılamaz. Çünkü her şeyden önce bugünkü tıbbi imkânlar, doğacak çocuğun geleceğini güven altına almaya elverişlidir” denildi. Hastanelerdeki sevk sisteminin kaldırılması, özellikle acil servislerdeki yoğunluğun artmasına neden oldu. Yurttaşlar, bu birimlerin çok yoğun olduğuna, tanıdığı bir hekim veya üst düzey yönetici olmayanların acil servisin kapısında saatlerce beklediğine dikkat çektiler. Tabip Odası yetkilileri ise AKP hükümetinin, seçim öncesinde popülist bir yaklaşımın sonucu olan bu uygulamadan bir an önce vazgeçmesi gerektiğini, aksi takdirde araştırma ve eğitim hastanelerinin çökeceğini söyledi. AKP hükümetince seçim öncesinde uygulamaya konulan “Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği” ve “Sağlık Uygulama Tebliği”nin yürürlüğe girdiği günden bu yana, özellikle eğitim ve üniversite hastanelerinin acil servislerindeki hasta sayısının artması dikkatleri çekiyor. İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Şişli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni gezdiğimiz zaman kuyrukların acil servis dışına kadar taşması, acil servis birimlerinin kapılarında hasta yakınlarını beklemek zorunda kalan yurttaşları çileden çıkarıyor. Yurttaşlar, “Eğer içeride adamınız yoksa saatlerce acil kapısında bekliyorsunuz. Bu nasıl bir sağlık sistemidir” diyerek uygulamaya tepkilerini dile getirirken sağlık sistemindeki sorunların artarak devam ettiğini söylüyorlar. ‘Hastaneler özelleştiriliyor’ Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, uygulamanın başından bu yana yanlış olduğunu vurguladıklarını anımsatarak “AKP hükümetinin seçim öncesindeki popülist bir uygulaması olan sevk sisteminin kaldırılması, eğitim ve araştırma hastanelerini çökme tehlikesi ile karşı karşıya bıraktı” dedi. Gürsoy, 3. basamak olan eğitim ve araştırma hastanelerinin son basamak olduğunu, ancak hastaların ilk olarak bu hastanelere geldiğini belirtti. Uygulama ile eğitim ve araştırma hastanelerinin işlevini kaybedeceğini ifade eden Gürsoy, hastanelerin ekonomik olarak da olumsuz etkileneceğini söyledi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan ise bu uygulamanın devam etmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak “AKP hükümeti iktidara geldiği günlerden bu yana aile hekimliği uygulaması ile birinci basamak sağlık ocaklarını ortadan kaldırmaya çalışıyor. Hastanelerdeki sevk sistemini ortadan kaldırması da bunun bir göstergesidir” yorumunu yaptı. Hastanelerdeki yoğunluğun yaz tatilinin bitmesinin ardından daha da artacağını ifade eden Aktan, “Çıkarılan tebliğlerde acil servis, paket fiyatın dışında tutuluyor. Bu durumda bazı başhekimlerin, hastaları acil servise yönlendirdiğine şahit oluyoruz. Bu da yoğunluğu artırıyor. Yapılan uygulamalar hastaneleri adım adım özelleştirmektir” dedi. obursali?cumhuriyet.com.tr ADLİYEYE SEVK EDİLEN 5 KİŞİDEN 4’Ü SERBEST AKP’Lİ BELEDİYENİN İSTEĞİNE KARŞI ÇIKTI 15 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI Poyraz tutuklandı İstanbul Haber Servisi Ümraniye’de ele geçirilen patlayıcılara ilişkin Ankara’da gözaltına alınan ve İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde gözaltında bulunduğu sırada göğüs ağrısı şikâyetiyle önceki gün Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan yazar Ergün Poyraz, dün kendi isteği ile taburcu oldu. Poyraz, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Savcı tarafından ifadesi alınan Poyraz, sevk edildiği mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Poyraz’ın avukatı Kemal Kerinçsiz, müvekkilinin bir suçu olmadığını belirterek, “Poyraz’ın gözaltına alınmasının nedeni tamamen siyasi baskıdır. Burada muhatap olan doğrudan doğruya Başbakan Erdoğan’dır. Erdoğan, Poyraz’a kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle tazminat davası açmış ve kitaplarının toplatılması için başvuruda bulunmuştu” dedi. Öte yandan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 4 kişi dün adliyeye sevk edildi. Zanlılardan Kemal Ş, Mehmet Murat Y. ve Feridun Refik N. tutuklanmaları istemiyle çıkarıldıkErgün Poyraz, emniyetteki işlemları mahkemede serbest bırakıldı. Zanlı lerinin tamamlanmasının ardınHayrullah Mahmut Ö. ise savcılıktaki dan adliyeye getirildi. (AA) ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Müdüre sürgün tehdidi BERİV AN TAPAN Çocuk işçi öyküleri ? ANKARA (AA) DİSK’e bağlı Genelİş Sendikası’nın 2003’ten bu yana eski Genelİş ve DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk anısına düzenlediği işçi öyküleri yarışmasının ürünleri birer birer kitap haline getiriliyor. Sendika bu kapsamda, 2005’teki yarışmaya katılan eserlerden seçilerek oluşturulan yeni bir kitap yayımladı. Tuncer Uçarol tarafından hazırlanan “İşçi Öyküleri’’ dizisinin 5. kitabında, çocuk işçiliğini konu alan öykülere yer verildi. Türkiye’nin eski il milli eğitim müdürlerinden Esenler İlçe Milli Eğitim Müdürü Hidayet Kumtepe, AKP döneminde onlarca kez sürülmesinin ardından son olarak da AKP’nin ilçede temmuz ayı ortasında kömür dağıtmasına karşı çıktığı için Esenler Belediye Başkanı Mehmet Öcalan’ın “Seni sürdüreceğim” tehditleriyle karşı karşıya kaldı. Esenler Kaymakamı Sabahattin Yücel başkanlığında yapılan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı toplantısında Esenler Belediye Başkanı Mehmet Öcalan ile Esenler İlçe Milli Eğitim Müdürü Hidayet Kumtepe arasında çıkan tartışma AKP kadrolaşması ve AKP’nin seçim yatırımlarının boyutlarını gözler önüne serdi. Vakfın toplantısında Öcalan’ın ilçedeki fakir ailelere 6 bin ton kömür yardımının görüşülmesini ve bu kömürü dağıtmak için ihaleye giren şirketlerin zarflarının açılmasını teklif etmesi sonrasında başlayan tartışma giderek büyüdü. Teklifin seçim yatırımı olduğunu be lirten Kumtepe, kömür zarflarının seçimlerin ardından açılmasını istedi. Bu öneriye tepki gösteren Öcalan ise Kumtepe’ye, “Sen 40 defa bu ilçeden sürüldün. Hatta bir defasında da seni ben şikâyet ettim sayın bakanlarıma. İyi ve düzgün çalışmıyorsun diye şikâyet edip seni ben sürdürdüm bu ilçeden. Bu şekilde davranırsan önümüzdeki günlerde yine sürüleceksin” diye bağırdı. Kumtepe’nin de Öcalan’a “Beni bir kez daha sürdürmezsen namertsin” diye yanıt vermesi üzerine başlayan tartışma, yumruklaşmaya kadar vardı. ALİ GÜLER: OTORİTEYİ V ZAYIFLATTI Yaşanan tartışma sonrasında İstanbul Valisi Muammer Güler’i arayan Öcalan, Kumtepe’nin görevden alınmasının sağlanması konusunda yardım istedi. Güler de, her seferinde yargı kararlarıyla görevine iade edilen Kumtepe hakkında Milli Eğitim Bakanlığı’na bir yazı yazarak Kumtepe’nin göreve iadesinin “idari otoriteyi zayıflattığı” yönünde görüş bildirdi. Diyarbakır VKGH Derneği’ne operasyon DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Müdürlüğü, “Girdap 2” operasyonu kapsamında Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi (VKGH) Derneği yöneticisi ve üyelerinden oluşan 15 kişiyi gözaltına aldı. Operasyonda, aralarında VKGH Genel Başkan Yardımcısı Soner Akmeşe, Güneydoğu Bölge Temsilcisi Yüksel Bayrak, Diyarbakır Şube Başkanı Mehmet Çoban’ın da bulunduğu 15 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan zanlıların “Haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla silahlı örgüt kurmak”, “Örgüte üye olmak”, “Örgüt faaliyetleri kapsamında iş bulma vaadiyle dolandırıcılık yapmak”, “Devam etmekte olan adli davalara sanıklar lehine müdahalede bulunma havası vererek dolandırıcılık yapmak”, “Talep sahiplerine teşvik kredisi sağlanacağı vaadiyle dolandırmak”, “Kamu ihalelerine fesat karıştırmak”, “İşyerinde haraç almaya teşebbüs”, “Ölümle tehdit” ve “Petrol boru hattından petrol hırsızlığına teşebbüs” gibi 25 değişik suç işledikleri belirtildi. Operasyon kapsamında dernek binası ve evlerde yapılan aramalarda 1 Kalaşnikof marka uzun namlulu silah, 6 ruhsatsız silah, 3 kurusıkı tabanca, çok sayıda belge ele geçirildi. CUMHURİYET 06 K