19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 TEMMUZ 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkanı adayı konusunda bir yanda verdiği uzlaşma sözü, diğer yanda Gül var 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Erdoğan’ın zor seçimi Yılmaz’ın mazbatası ? RİZE (AA) Rize’den bağımsız milletvekili seçilen eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın mazbatasını, vekâleten eski Anavatan Partisi Milletvekili Ahmet Kabil aldı. Rize Adliyesi’ne giden Kabil, Yılmaz’ın mazbatasını Merkez İlçe Seçim Kurulu Başkanı Ali İhsan Demirel’den aldı. Kabil, seçim sonuçlarının hayırlı olması dileğinde bulundu. Mesut Yılmaz’ın İstanbul’da olduğu öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP iktidarı, 22 Temmuz seçimlerinden oyunu artırarak çıkmasına karşın cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki tavrını netleştiremiyor. Seçimlerden önce cumhurbaşkanlığı için muhalefetle uzlaşma turuna çıkacağını söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu konuda herhangi bir girişimde bulunmazken topu Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e atıyor. Gül ise kesin bir dille adaylığını açıklayamazken parti içerisinden de güçlü bir destek bulamıyor. Seçim meydanlarında cumhurbaşkanlığı seçim sürecini en önemli kozu olarak kullanan AKP iktidarı, seçimlerden güçlenerek çıkmasına karşın bu konuda hâlâ bir adım atamıyor. Milletvekili seçimlerinden önce “Seçim sonrası Cumhurbaşkanı için uz Gözünüzü Kapatmayın!.. Toplumun laik, demokrat, yurtsever kesiminin büyük bölümü sanıyor ki, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrim ve ilkelerini salt dinciler, tarikatçılar, ikinci cumhuriyetçiler ortadan kaldırmak istiyor... Sabah akşam televizyon kanallarında “demokrasiözgürlük” konusunda ahkâm kesen, “sivil anayasa” tartışmasını gündeme getirip “ulus devleti” aşağılayan, demokrasi ve özgürlüklerin önündeki engeli, “laik demokratik cumhuriyette, üniter devlet yapısında” görenler dış güçlerden destek almıyorlar mıydı?.. Türkiye üzerine tezgâhlanan bir oyun ve oyunun gereği bir dayatmacılık var... Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatmaktan çekinenler, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne saldırarak, “darbe” günlükleri açarak, CHP’yi Deniz Baykal üzerinden aşağılayarak amaçlarına ulaşmak istiyorlar... Elbet Türk Silahlı Kuvvetleri de eleştirilebilinir, CHP de, Deniz Baykal da, CHP yönetimi de... Türkiye’nin çağdaş, uygar bir toplum olmasını kim istemez!.. 22 Temmuz seçimlerinden sonra AKP’nin tek başına iktidar olması nedense Türkiye’nin üzerine giydirilmek istenen “ılımlı İslam”ı unutturdu... Dün sabah yine arşivimi karıştırdım... 20 Mayıs 2004 tarihli bir açıklamayı baştan sona okudum... AB Komisyonu’nun değişiklikten sorumlu üyesi Chris Patten’ın konuşmasıydı bu açıklama... Bakın ne diyordu: “Atatürk etnik ve dini azınlıkları bölücü olarak gören bir liderdi. Siyasette askerlere kilit rol veren Atatürk’tür. Atatürk aynı zamanda Türkiye’de derin devletin kurucusudur. Bunların hepsi İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana gerçekleştirmeye çalıştığımız Avrupa düşüncesine aykırıdır. Türkiye’de şu anda laiklik ve Cumhuriyet kavramlarını kullanan askerler, Atatürk’ün kurduğu parti, Müslümanlara baskı yapmaktadır.” ??? 22 Temmuz öncesi CHP üst yönetiminin, il ve ilçe örgütlerinin seçimlere asılmadığını yazdım... Bazı üst yöneticilerle konuşurken AKP’nin sandıktan birinci parti çıkacağını, CHP’nin de yüzde 2528 oy alacağını kendi ağızlarından duydum... CHP’de 30 yaşın üzerindeki adayların seçilemeyecek sıralara konulmasını eleştirdim... Seçimler öncesi dinciler, ikinci cumhuriyetçiler, dönek solcular, tarikatçılar ve Kürtçüler CHP’yi “faşist parti” olarak niteleyip Sosyalist Enternasyonal’den atılması için kampanya başlatmışlardı... Seçimler oldu ve CHP yüzde 20.8 oy aldı... CHP’ye oy veren 7 milyon 300 bin kişi büyük bir düş kırıklığı yaşadı... Tepkiler yoğunlaştı!.. Deniz Baykal 2 gün evinden çıkmadı... Şimdi eleştirilere bakıyorum, parti içi muhalefet olarak ortaya çıkanların konuşmasını dinliyorum... Bazıları koskoca kentte yerel yönetimleri yitirmiş, bazıları bağımsız adayları desteklemiş, bazıları “A” takımında yer almış, sonra CHP’den istifa etmiş!.. Ben bu isimleri duyunca sevgili Atilla Aşut gibi kaygı duyuyorum... Elbet sosyal demokrat bir partinin üst yönetimi halkla bütünleşmeli, salt ulusal kimliğini koruyarak, Atatürk devrimlerini savunarak emekten yana tavır koymalı... Gerçek sosyal demokrat lider; halkımızın, emekçilerimizin, aydınlarımızın özlemi, biliyorum!.. Ortaya çıkan muhalefete bakıyorum ve inanın çok şaşırıyorum... Hepsini yakından tanıyorum. Bugüne dek ağızlarından sermayeemek çelişkisini hiç duymadım... Yaşları 60’ı geçmiş çoğunun... Neden CHP’de gençler yok, neden gençler CHP’de seçilecek sıralara yerleştirilmedi? Neden CHP’de 1970’lerin “sol” kimliği yok edildi?.. ??? Doğru oturup doğru konuşalım... Yurtseverlik, ulusalcılık, üniter devleti savunmak, Atatürkçülük, Kemalizm, Aydınlanma bireyin solcu olmasını engelleyen kavramlar değildir... Venezüella, Şili, Uruguay, Bolivya, Ekvador, Arjantin, Brezilya’yı dikkatle izleyin, sol oralarda nasıl iktidar oldu? Bir de ABD, AB ülkelerinde, “Atatürk derin devleti kurdu” diyenlere bakın, onların Türkiye’de ilişki kurdukları sözde aydınlar, bilim insanları, gazeteciler, neoliberallerin konuşmalarını izleyin, ne demek istediğimi anlayacaksınız!.. Onun için gözünüzü kapatmayın!.. ? Seçimlerden önce “Seçim sonrası cumhurbaşkanı için uzlaşma ararım” diyen AKP lideri Erdoğan, ardından topu Gül’e attı. Gül, “meydanların işaretini göz ardı edemeyeceğini” belirterek dolaylı yoldan adaylığının sürdüğünü ilan etti. Ancak partiden beklediği güçlü desteği göremedi. laşma ararım, elimde listeyle tura çıkarım” diyen Başbakan Erdoğan, bugüne kadar uzlaşma adına herhangi bir adım atmazken sorumluluğu Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e yıkmaya çalışıyor. Seçim öncesi gündeme getirdiği “listeyle uzlaşma arama” görüşünü unutan Erdoğan, Bakanlar Kurulu’nun istifasını sunmak için çıktığı Çankaya Köşkü’nden ayrılırken gazetecilerin soruları üzerine, “Şüphesiz ki Abdullah Gül Bey’in iradesi ve düşünceleri benim için çok çok önem taşıyor” demişti. Dışişleri Bakanı Gül ise “Herhalde meydanların işaretini, milletin iradesini görmezden gelecek halim yok” diyerek dolaylı bir ifadeyle Cumhurbaşkanı adaylığının sürdüğünü ilan etmişti. Gül, seçim sonrasında özellikle MHP’ye karşı uzlaşmacı tutumuyla da tavrını ortaya koymuştu. çimi için gerekli olan 367 milletvekilini bulamama endişesi de DTP ve MHP’nin desteğiyle ortadan kalktı. Bu durum bile AKP’nin adayını net bir şekilde açıklamasını sağlayamadı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki kesin tavrını belirlemek için bugün toplanacak ve 4 Ağustos’ta sona erecek YAŞ toplantısını beklediği belirtiliyor. Erdoğan’a yakın kurmaylar, Başbakan’ın YAŞ toplantısının ardından muhalefeti ziyaret edeceğini belirtiyor. Abdullah Gül, adaylığı konusunda parti içerisinden de MHP desteği de rahatlatmadı Ancak aradan geçen sürece karşın AKP iktidarı, Cumhurbaşkanı adayını net bir şekilde ortaya koyamadı. İktidar partisinin Cumhurbaşkanı se Yedek üyelere olumsuz yanıt ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, başkanlık seçiminde sadece asıl üyelerin oy kullanmasını düzenleyen yasa hükmünün iptali istemini reddetti. Buna göre, başkanlık seçiminde yalnızca asıl üyelerin oy kullanması düzenlemesine devam edilecek. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, Ankara 14 ve 16. İdare Mahkemelerinin, Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yapılan başvurularının karara bağlandığını söyledi. Kılıç, söz konusu hükmün iptal isteminin 2’ye karşı 9 üyenin oyuyla reddedildiğini, düzenlemenin anayasaya uygun olduğuna karar verildiğini bildirdi. açık bir destek bulamıyor. Seçimlerden önce “Yeni Meclis toplandıktan sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi, ister Meclisimiz seçsin, ister halkımız seçsin, kimsenin adaylığı bugün de, yarın da söz konusu değil. Yeni adaylar da olabilir. Sayın Abdullah Gül de olabilir” diyen TBMM Başkanı Bülent Arınç, bu tavrını korurken parti içerisindeki bazı milletvekillerinin de Gül’ün adaylıktan çekilmesi gerektiği görüşünde birleştiği ifade ediliyor. Abdullah Gül’ün adaylığına bugüne kadar en açık destek, AKP İstanbul Milletvekili Egemen Bağış’tan geldi. Bağış Sunday Telegraph gazetesine verdiği demeçte, “Gül’ü Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanı ilan edebiliriz, harika bir Cumhurbaşkanı olacak” sözleriyle desteğini açıkladı. Washington Enstitüsü’nün Türkiye Araştırma Programı Direktörü Soner Çağaptay ‘AKP liberal parti değil’ ? Kapitalizmin, tek başına bir ülkeyi liberal yapmayacağını belirten Çağaptay, “Batı dünyası ile ortak kader hissiyatına da ihtiyacı var ve bu AKP’nin Türkiye’sinde hiç yok” dedi. Çağaptay, AKP’nin atadığı bürokratların tavırlarının liberal ve laik bir devlete yakışmadığını belirtti. Dış Haberler Servisi AKP’nin liberal ekonomik politikaları uygulamakla birlikte siyasette liberal olmadığı savunuldu. Washington Enstitüsü’nün Türkiye Araştırma Programı Direktörü Soner Çağaptay, Wall Street Journal’daki “Liberal Türkiye mi” başlıklı makalesinde, AKP’nin ilk iktidara geldiğinde kendisini “liberal bir hareket” olarak ilan ettiğini belirterek “AKP gerçekten liberal mi” sorusuna yanıt aradı. Çağaptay, AKP iktidarı sırasında Türkiye’de “dramatik” iki değişim olduğunu kaydetti. Bu değişimlerden ilkini, Türkiye’nin yabancı sermaye için tercih edilen bir ülke haline gelmesinin oluşturduğu belirtilen yorumda,Türkiye’nin 20 milyar dolarlık yabancı sermayeyi çektiği, AKP’nin devlet kuruluşlarını özelleştirdiği, bunun sonucunda da övgüler aldığı yazıldı. Çağaptay, AKP iktidarında meydana gelen ikinci değişimin ise Türkiye’deki ABD’ye ilgili görüşlerde yaşandığını belirterek bunu “kesinlikle liberal olmayan” bir değişim olarak nitelendirdi. Makalede Batı karşıtlığının “AKP’nin söyleminde ve bürokratik atamalarda” net bir biçimde yansıdığını öne sürdü. yürütülen mücadelede AKP idaresindeki Türkiye’nin pozisyonunun ancak tarafsızlık olarak adlandırılabileceği ifade edildi. Makalede, AKP’nin ekonomi politikalarının uzun vadede ne denli sürdürülebilir olduğunun sorgulanması gerektiği vurgulanırken önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin krizle karşı karşıya kalabileceği yorumu yapıldı. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine de değinilen makalede, AKP’nin bu makamı bürokrasiyi yandaşlarıyla doldurarak devlet politikalarını siyasal İslam anlayışına yaklaştırmak amacında olduğu belirtildi. Demirtaş ve Baydemir’e dava ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Geçen yıl Avrupa’da katıldığı bir konferansta kullandığı “Çok Dilli Belediyecilik” ile ilgili bir makaleyi, belediye meclisinde karara dönüştürdüğü için görevden alınan Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ile kararı onaylayan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Sur Belediye Meclisi üyeleri hakkında 5 aydan 3 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı. Baydemir ile Bağlar Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler ve beş belediye yöneticisi hakkında da bastırılan Kürtçe ve Zazaca broşürlerin halka dağıtılması nedeniyle soruşturma başlatıldı. CHP’li yaklaşık 50 ilçe ve belde belediye başkanı Sarıgül’ün Ankara’daki bürosunda bir araya geldi. Sarıgül belediye başkanlarıyla toplandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, başkentteki bürosunda 50 dolayında CHP’li ilçe, belde belediye başkanıyla toplantı yaptı. Toplantıya il belediye başkanı olarak sadece Artvin Belediye Başkanı Emin Özgün katıldı. CHP Parti Meclisi (PM) içinde yönetime karşı seslerini yükseltenler ise Sarıgül ekibiyle hiçbir bağlantıları olmadığını vurguluyor. CHP PM’den yönetime karşı sesler yükselmeye başladı. PM üyelerinden İzzet Çetin yönetimin istifasını isterken yeniden milletvekili seçilemeyen PM üyelerinden Gülsün Bilgehan da Sabah gazetesine verdiği demeçte, “Bence Baykal, eğer sevilen bir politikacı olarak hatırlanmak istiyorsa kurultayda aday olmayacağını açıklamalı. Yoksa biz gereğini yapacağız” dedi. PM üyelerinden Doç. Dr. Örsan K. Öymen de “Seçim sonuçları, Baykal ve yakın arkadaşlarının hatalı yönetimlerinin sonucudur. Yönetim, partinin gençlere ve kadınlara açılması, halkla etkin iletişim kurulması, sosyal demokrat bilincin ve politikaların geliştirilmesi konularında yetersiz kaldığı, önerilere kulak tıkadığı ve milletvekili aday listesine bu anlayışı yansıttığı için, seçimden başarısız sonuç alınmıştır. CHP’nin aldığı oyların büyük çoğunluğu parti yönetimine değil, bir kurum olarak CHP’ye, CHP’nin tarihsel kimliğine ve programındaki ilkelere verilmiştir; CHP’ye oy veren büyük çoğunluk parti üst yönetimini onaylamadığı halde CHP’ye oy vermiştir” dedi. ‘Ordu garantör’ Rubin, ordunun “Türk demokrasisinin garantörü” olarak çok önemli bir işlevi yerine getirdiğini belirtirken Batı medyası ve hükümetlerden AKP’nin politikalarını yakından izlemelerini ve gerektiğinde eleştirmekten kaçınmamalarını istedi. YAŞ, 1 Ağustos’ta toplanıyor ? ANKARA (ANKA) Yüksek Askeri Şura, TSK personelinin terfi ve emeklilik durumları ile gündemindeki diğer konuları değerlendirmek üzere 14 Ağustos tarihleri arasında toplanacak. YAŞ toplantısına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, kuvvet komutanları ve üst düzey askeri personel katılacak. Şurada, 30 Ağustos itibarıyla emekliye ayrılacak olan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu’nun yerine Donanma Komutanı Oramiral Muzaffer Metin Ataç’ın, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert’in yerine ise Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’nun atanması bekleniyor. Meclis 4 Ağustos’ta toplanıyor Milletvekillerinin ant içmesinin ardından 14 Ağustos’a kadar TBMM Başkanlığı, ardından 1 ay içinde de yeni cumhurbaşkanı seçim sürecinin tamamlanması gerekiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YSK’nin seçim sonuçlarını dün ilan etmesinin ardından TBMM Genel Kurulu 4 Ağustos günü toplanarak 23. dönem çalışmalarına başlayacak. 4 Ağustos Cumartesi günü milletvekillerinin ant içmesinden sonra TBMM Başkanlığı seçim süreci başlayacak. TBMM başkanının 10 gün içerisinde seçilmesinin ardından, 1 ay içerisinde de yeni cumhurbaşkanı seçim sürecinin tamamlanması gerekiyor. YSK’nin seçim sonuçlarını ilan etmesinden 5 tam gün sonra TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te çağrısız toplanacak. Başkan seçilinceye dek “en yaşlı milletvekili” geçici başkanlık görevini yapacak. TBMM Genel Kurulu, 4 Ağustos günü “en yaşlı üye” olarak 1924 doğumlu CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ tarafından açılacak. İkinci derecede en yaşlı üye başkanvekili, en genç altı üye de geçici olarak kâtip üyelikleri üstlenecek. DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de 1975 doğumlu olduğu için kürsüde görev yapanlar arasında yer alacak. Elekdağ’ın kısa konuşmasının ardından milletvekilleri kürsüye çıkarak ant içecek. DTP milletvekilleri bu kez “Kürtçe yemin” gibi bir girişimde bulunmayacaklarını ifade ettiler. kanlığı seçim süreci başlayacak. Anayasanın 102. maddesine göre, cumhurbaşkanı seçim sürecinin 30 gün içinde tamamlanması gerekiyor. Bu sürenin ilk 10 gününde adaylar Meclis Başkanlık Divanı’na bildirilecek, kalan 20 günde de seçim gerçekleştirilecek. Bu takvime göre, cumhurbaşkanı adaylarının bildiriminin ağustos ayının sonunu bulması ve yeni cumhurbaşkanının da eylül ayının başında seçilmesi bekleniyor. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CUMHURBAŞKANLIĞI Genç: Millet tek başına seç demedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, AKP’nin uzlaşmaya yönelik bir adım atmamasına karşın Cumhurbaşkanlığı seçimi oylamasına katılacağını bildiren MHP’ye kararını gözden geçirme çağrısında bulundu. Meclis Şeref Holü’nde oluşturulan kayıt bürosuna gelen Genç, “AKP, seçim sonucunda 341 milletvekili aldı. Dolayısıyla millet, AKP’ye tek başına cumhurbaşkanı seçme çoğunluğunu vermedi’’ dedi. Anayasa Mahkemesi’nin 367’ye ilişkin kararının gerekçesinde “Cumhurbaşkanı seçiminde, Meclis’te olabildiğince nitelikli bir uzlaşma sağlanması amaçlandığı açıktır’’ denildiğine dikkati çeken Genç, şöyle devam etti: “Erdoğan’ın, ‘seçimden sonra uzlaşarak cumhurbaşkanı seçeceğiz’ demesine rağmen MHP’nin verdiği taviz, uzlaşma ortamını ortadan kaldırmıştır. Uzlaşma ortamı olmadan seçilecek bir cumhurbaşkanı, Türkiye için, rejim için çok büyük sıkıntı yaratacğından MHP’nin kararını gözden geçirmesi gerektiğine inanıyorum.’’ Genç, AKP’li Zafer Üskül’ün anayasa değişikliği önerisiyle ilgili olarak da, “Çok tehlikeli, rejimi bir nevi şeriat düzenine doğru götürmeye yönelik...” dedi. Jerusalem Post: Rahatsızlık verici İsrail’de yayımlanan Jerusalem Post gazetesi ise seçim sonuçlarını genelde olumlu karşılayan uluslararası medyanın aksine AKP’nin zaferinin “sevinçle karşılanacak bir gelişme olmadığını” yazdı. Gazetede Küresel Uluslararası İlişkiler Merkezi Türkiye Çalışmaları Editörü Barry Rubin tarafından yazılan makalede, AKP iktidarının dış politika ve ekonomi alanlarındaki politikalarının uzun vadede “rahatsızlık verici” olduğu yorumu yapıldı. Yazıda, Türkiye ile ABD’nin artık müttefik olmadıkları, radikal İslama karşı Cumhurbaşkanlığı... Ant içme töreninin tamamlanmasının ardından geçici başkanlık divanı TBMM Başkanlığı seçimleriyle ilgili duyuru yapacak. Anayasanın 94. maddesine göre, TBMM Başkanlığı için gösterilecek adaylar beş gün içinde başkanlık divanına bildirilecek. Sonraki 5 gün içinde de başkan seçimi yapılacak. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve 3. oylamada salt çoğunluğu aranacak. Bu durumda 9 Ağustos günü TBMM başkanlık seçimlerinin başlaması ve 5 gün içinde tamamlanması gerekiyor. TBMM başkanı seçiminden sonra da bu kez Cumhurbaş Yeni hükümet... Bu arada yeni hükümetin kurulması süreci de işleyecek. TBMM’de milletvekillerinin ant içmelerinin ardından Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Tayyip Erdoğan’ı yeni hükümeti kurmakla görevlendirmesi bekleniyor. 45 gün içerisinde yeni hükümetin kurulması gerekiyor, kurulamazsa veya güvenoyu alamadığı takdirde Cumhurbaşkanı TBMM başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebiliyor. TBMM Genel Kurulu, “en yaşlı üye” olarak 1924 doğumlu CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ tarafından açılacak. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle