Katalog

SAYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 2007 SALI 6 HABERLER DTP, bağımsız seçilen 23 milletvekiliyle parlamentoda grup kurmaya hak kazandı SALI ORHAN BURSALI 13 yıl sonra Meclis’teler Sezer’den ‘Lozan’ mesajı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasının yıldönümü nedeniyle mesaj yayımladı. Sezer, “Aydınlık, çağdaş ve evrensel değerlerin yol göstericiliğinde gelişen, gönençli bir Türkiye ülküsünün gerçekleşebilmesi için laik Cumhuriyetimizin temel yapısının, bağımsızlığımızın, birliğimizin korunması, vazgeçilmez önem taşımaktadır’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokratik Toplum Partisi (DTP), “bağımsız” seçilen 23 milletvekiliyle parlamentoda grup kurmaya hak kazanırken, DEP çizgisinden gelen bir parti de 13 yıl aradan sonra parlamentoya girmiş oldu. Bağımsızların parlamentoya “rekor düzeyde” girdiği 22 Temmuz seçimlerinde DTP, 23 milletvekiliyle, parlamentodaki 4. siyasi parti grubu olmaya hazırlanıyor. Kesin olmayan seçim sonuçlarına göre Ayla Akat Ata, Bengi Yıldız Batman, Mehmet Nezir Karabaş Bitlis, Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk, Akın Birdal, Gülten Kışanak Diyarbakır, Pervin Buldan Iğdır, Hamit Geylani, Sebahattin Suvağcı Hakkâri, Sebahat Tuncel İstanbul, Emine Ayna, Ahmet Türk Büyük Dalga (Sonuçlar Üzerine Tezler) AKP, kestirimleri aşan bir destek buldu. Bu bir büyük dalgadır. Doğrusu bu desteği beklemiyordum. AKP’nin oy kaybedeceğini hesap ederken esas dayanağım, uyguladığı ekonomi politikalarından mağdur olan önemli bir kitlenin varlığı idi. Evet, ekonomide istikrar sağlamıştı. Ancak işsizliğe bir çözüm bulamamış, genç işsiz kitle büyümüş; köylü nüfusta ekonomik kayıp nedeniyle önemli çözülmeler olmuş; Kürt bağımsız adaylar nedeniyle de Doğu ve Güneydoğu’da büyük oy kaybına uğrayacağı hesap edilmişti... Ayrıca yol açtığı bölünmeler ve rejim kavgaları ve kaygıları, ve yolsuzlukları nedeniyle de ulusu huzursuz etmişti! Bütün bunlar AKP’nin ekonomik istikrara rağmen puan kaybı nedenleri olmalıydı... Fakat olmadığı görüldü. Neden? Okurlar bu köşede olguları, olayları gözlemeye, saptamaya ve sonuç çıkarmaya birinci derecede önem verildiğini bilir. Şimdi “sular durulduğuna” göre, durumu yeniden değerlendirmenin zamanıdır... ??? 1) Seçimi esas belirleyen olay, ekonomik istikrardır. Son 5 yıl içinde Türkiye’ye akan, girençıkan yüz milyarlarca dolar, ekonomiye müthiş bir canlılık kazandırmıştır. İhracatın 100 milyara dayanması, bu canlılığın ana göstergesidir. Türkiye demek ki iyi para kazandı, büyük kitleler en azından geleceğin ekonomik bakımdan daha iyi olabileceğine inandı. İş dünyası, tüccar vb. yakalanan bu momentin korunmasından yanaydı... Bu dalgayı, yatırım ve iyi para kazanma alanları arayan küresel sermaye yaratmıştır. 2) Türkiye’de seçimlerdeki büyük iniş çıkışları belirleyen genellikle hep ekonomi oldu. Ekonomide büyük başarısızlıklar veya başarılar, iktidarları devirdi, partileri sildi süpürdü ve yenilerini iktidar yaptı. AKP’nin iktidarına, önceki büyük başarısızlık ve iktidarındaki “başarı” damgasını vurdu. 3) Ekonominin kırılganlığının artmış olması, borçların yükselmesi, cari açığın artması, bunlar şüphesiz gerçektir, ama sonuçları görülmemiştir ve sadece “beklenti”de kalmıştır. Seçmen genellikle “eyvah mahvolacağız”a göre değil, “Eyvah mahvolduk, kahrolsunlar”a göre davranır! “Çıkmayan can”da her zaman umut vardır! 4) Laiklik ve rejim değişikliği: AKP’nin bu yoldaki zorlamaları gerçi önemli zararlar vermiş, cemaatçiliğe bağımlılık artmıştır. Ancak, bu konuda uyanıklık henüz toplumun en kültürlü ve önemli orta sınıfının tepkisinin (Cumhuriyet mitingleri!) ötesine geçmemiştir. AKP’nin rejim zorlamaları, ana konularda Cumhuriyet kültür ve kurumlarının duvarlarına çarpmıştır. Gedikler açılsa bile, bu konuda daha büyük toplum kesimlerinin tepkisi için, dinci politikanın epey yol alması gerektiği görülmektedir! Ne yazık ki toplumun genel kültürü de, AKP’nin bugüne kadarki “adımlarını” kabul edebilecek bir yapıda ve düzeydedir! Özellikle AKP’leşen bir kısım aydın güruhu da toplumun uyanıklığını köreltici davrandı! 5) AKP, Kürt bölgelerinde umulan oyu kaybetmedi! Bu da oylarının yüksek kalmasında etkenlerden biri. Ayrılıkçıların sadece 23 milletvekilliğinde kalması ve AKP’nin oradan önemli oy alması aslında Türkiye için iyi bir sonuç! Kürt yurttaşların önemli bir kesimi Türkiye ile birlikten yana! Diğer partilerin Kürtleri dışlayıcı ve Irak Kürtleriyle “mutlak savaş” yanlısı tutumu, birlikten yana Kürt seçmenin AKP’ye tutunmasına yol açtı! Tutunacakları başka parti mi vardı! 6) AKP’nin 23 milyon kişiye para, erzak vb. dağıtması, her ne kadar oylarında beklenen “düşürücü etki”yi azaltıcı bir faktör olsa da, oy patlamasında belirleyici olduğunu söyleyemeyiz! Fakat mevsimlik işçilerin kadrolara alınması, belediyelerdeki etkinlikleri, ekonomi politikalarının bir kesimi yoksullaştırıcı etkilerini dengelediği söylenebilir! 7) Şüphesiz ABD ve Avrupa’nın desteği de AKP’ye rüzgâr verdi! Ekonomide diğer partilerin yükselen konjonktüre “olumsuz müdahale” olasılığı korkuttu! 8) CHP ise bu yükselen ekonomik dalganın önünde duramazdı! CHP seçim politikasını, kitlelerle ilişkisini yanlış bulsak, beğenmesek, demokratik vurguları az veya eksik bulsak bile, eğer birçok “doğru” yapmış olsaydı bile, CHP ekonomik konjonktür karşısında tutunamazdı! Ayrıca Kürt politikası sonucu Doğu ve Güneydoğu’da mezara gömülen CHP , Türkiye’nin partisi demek ki olamadı! 9) AKP’nin yükselişini “Milletin 27 Nisan emuhtırasına yanıtı” olarak değerlendirmeleri sadece siyasal ve aydın lafazanlıklar ve şarlatanlıklar olarak nitelendirmek gerekir! Onların amacı başka! Bilimsel bir yanları olmadıkları için ancak soytarıca sonuçlar çıkartabiliyorlar! Bizim millette tanrım ne büyük ve derin demokrasi inancı, bilinci, kültürü, refleksi varmış!!! 10) Tam tersine, ordu ile takışmanın ve her şeyi ele geçirme politikasının AKP’nin daha büyük bir oy oranı almasını engellediğini bile öne sürebiliriz! AKP bu noktada oy kaybetmiş ve CHP’nin oyunu artırmıştır! 11) CHP, eğer Cumhuriyet ve laiklik tepkisi olmasaydı, yükselen ekonomik dalganın çok daha altında kalabilir ve daha büyük hasar alabilirdi! Daha akıllı politikalar izleyebilseydi, AKP dışında kalan oyları biraz daha toplayabilir ve AKP’nin başarısını sadece biraz azaltabilirdi! 12) Seçimin görülmeyen galibi, bu konjonktürde yok olacak bir parti iken Meclis’e giren DSP’dir! Şimdilik burda keselim, devamı Perşembe’ye... ? Bağımsızların parlamentoya “rekor düzeyde” girdiği 22 Temmuz seçimlerinde DTP, 23 milletvekiliyle, parlamentodaki 4. siyasi parti grubu olmaya hazırlanıyor. Uzun yıllar İHD başkanlığı yapan Akın Birdal, Diyarbakır milletvekili oldu. Mardin, Sırrı Sakık, M. Nuri Yaman Muş, Osman Özçelik Siirt, Seyit Eyyüpoğlu, İbrahim Binici Şanlıurfa, Hasip Kaplan, Sevahir Bayındır Şırnak, Şerafettin Halis Tunceli, Özdal Üçer ve Fatma Kurtulan da Van milletvekili olarak parlamentoya girdiler. UĞLUK VE TÜRK T MECLİS’TE DTP’nin “eşbaşkanları”, Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk’ün de aralarında bulunduğ DTP yöneticilerinin yanı sıra, halen cezaevinde bulunan ve İstanbul milletvekili seçilen Sebahat Tuncel ile 1994’te faili meçhul cinayete kurban giden işadamı Savaş Buldan’ın eşi Pervin Buldan, TBMM’nin yeni yüzleri arasında yer aldı. PKK üyesi olduğu iddiasıyla Gebze M Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul 3. bölge bağımsız milletvekili adayı Sebahat Tuncel, seçimi kazandığı kesinleşirse önce milletvekili mazbatasını alacak. Tuncel, mazbatayı alıp milletvekili dokunulmazlığını kazanmasıyla birlikte ise yargılandığı dava rafa kaldırılacak ve tahliye edilecek. YSK yetkilileri, Tuncel’in cezasının kesinleşmediği, hükümlü değil tutuklu olduğu ve seçilmeye engel bir sabıkası görülmediği için adaylığına vize verildiğini bildirdiler. KIN BİRDAL DİYARBAKIR A MİLLETVEKİLİ Uzun yılllar İnsan Hakları Derneği başkanlığı yapan, kendisine düzenlenen suikastta kılpayı ölümden kurtulan ve aslen Niğdeli olan Akın Birdal, Diyarbakır’dan milletvekili seçildi. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Sakık, 1994’te milletvekili dokunulmazlıkları kaldırılarak cezaevine konulmak üzere ayrıldıkları TBMM’ye 13 yıl sonra yeniden milletvekili olarak dönecekler. BİRDAL VE DEMİRTAŞ DTP’NİN DESTEKLEDİĞİ BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLLERİ SEBAHAT TUNCEL ‘Kavga etme niyetimiz yok’ MAHMUT ORAL Ayla Akat Ata Bengi Yıldız M. N. Karabaş Pervin Buldan Adana’da 12 seçim gözaltısı ? ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Adana’da, DTP’nin desteklediği bağımsız aday Nazmi Gür’ün yandaşları seçim sonuçlarının belli olmasının ardından olay çıkardı. Gür’ün kazanamadığını gören Gür yandaşları, Kürt kökenli yurttaşların yoğun yaşadığı Dağlıoğlu Mahallesi Bahçelievler Caddesi üzerinde toplanarak terör örgütü PKK ve Öcalan lehine slogan attı. Olaya müdahale eden polis, 12 kişiyi gözaltına aldı. Nazmi Gür de oylarının çalındığını iddia ederek il seçim kuruluna itiraz edeceğini söyledi. DİYARBAKIR Bağımsız seçime girerek parlamentoya girme şansı yakalayan DTP’nin desteklediği adaylar Ankara’ya demokrasi paketi sunacaklarını söylediler. DTP’nin yanı sıra ÖDP, EMEP, SHP Diyarbakır İl Örgütü ve Diyarbakır Demokrasi Platformu’nun desteklediği bağımsız milletvekilleri artık TBMM’de. Kendilerinden çok şey beklenen bağımsız adaylar, Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Diyarbakır’dan seçilen Akın Birdal, halkın beklentileri ve istekleri doğrultusunda projeler oluşturacaklarını, demokrasi ve hukukun gücünü esas alan, insan haklarına dayalı demokratik anayasa için çalışacaklarını belirtti. ÖŞK İÇİN ‘K UZLAŞMA OLMALI’ Birdal, “Barış kazandı. Çok dilliliği, kültürel çoğunluğu esas alan bir demokrasi için çalışacağız. Böyle bir demokrasinin inşa edilmesinin ekonomi ile de ilişkisi var. Bununla kentin kanayan yarası iş, ekmek ve yoksulluk sorununu da çözeceğiz” dedi. Birdal, cumhurbaşkanlığı seçiminin de uzlaşmayla yapılmasını istediklerini ve bunun için ellerinden geleni yapacakları nı söyledi. DTP’nin bölgede oy kaybetmesini de değerlendiren Birdal, “Hedef Diyarbakır’dan 4 bağımsız adayın Meclis’e girmesi ve grup oluşturmaktı. Bunu yaptık. Nitelik olarak bir düşüş olmadı, ancak nicelik olarak oldu. Tarım işçileri tarladaydı, Ege ve Güney kesimlerindeki turistlik yerlerde çalışan bölge insanlarının gelemeyişi ve AKP iktidar olması nedeniyle genel ve yerel gücünü bu sürece seferber etmesi nedeniyle oylar düştü” dedi. AVGA ‘K ETMEYECEĞİZ’ DTP’nin desteğiyle Meclise giren Selahattin Demirtaş ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın MHP ve bağımsız adayların Meclis’e girmesi durumunda gerginlik yaşanır anlamındaki söylemleriyle ilgili şunları söyledi: “Kimseyle kavga etme gibi bir derdimiz yok. Meclis’e uzlaşma için gidiyoruz. Sürekli kavgacı ve problemli olarak gösterilmek isteniyoruz. Bunun bizim aleyhimize yürütülen bilinçli bir kampanya olduğunu düşünüyorum. Bunlarla bizi etkisizleştirmek istiyorlar. Türkiye ve kamuoyunun gözünde küçük düşürmek istiyorlar. Ama biz bu olanları boşa çıkaracak ve barışçıl bir tutum sergileyeceğiz.” YSK’den yazı bekliyor İstanbul Haber Servisi İstanbul 3. bölgeden bağımsız milletvekili seçilen Sebahat Tuncel, bugün cezaevinden çıkacak. Tuncel’in tahliyesi için il seçim kurulunun yazısı bekleniyor. DTP Merkez Yürütme Kurulu üyesiyken tutuklanan Tuncel’in avukatı Baran Doğan, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. Doğan, Tuncel’in milletvekili seçildiğine ilişkin yazıyı, gümrük kapılarında kullanılan oyların bilgisi il seçim kuruluna ulaşmadığı için henüz alamadıklarını belirtti. İl seçim kurulunun Tuncel’in seçildiğine ilişkin yazının ve mazbatanın bugün hazırlanacağını bildirdiğini kaydeden Baran, “Mahkeme heyeti de bu konudaki kararını bu yazı mahkemeye ulaştığında verecek. Mahkemeyi zor durumda bırakmamak, hem de işleyişi kolaylaştırmak için seçim kurulundan yazıyı ve mazbatayı alarak mahkeme heyetine sunacağız. Bugün tahliye olacağını düşünüyoruz” diye konuştu. Doğan, “Müvekkilim, yargılaması sürseydi kendisine ‘pardon’ denilecekti” dedi. Akın Birdal Gülten Kışanak S. Demirtaş Aysel Tuğluk Hamit Geylani S. Suvağcı Sebahat Tuncel Osman Özçelik Emine Ayna Ahmet Türk Sırrı Sakık M. Nuri Yaman Bağımsızlar yargıya gidiyor ? Haber Merkezi Eski Emek Partisi Genel Başkanı, İzmir 1. Bölge’den bağımsız milletvekili adayı Abdullah Levent Tüzel, seçimlerin bağımsız adaylar açısından adil koşullarda gerçekleşmediğini ileri sürdü. Tüzel, “Birleşik oy pusulası, gümrüklerde bize oy verilemeyişi, fiili engellemeler, propaganda olanaklarındaki eşitsizlik... İzmir 1. Bölge’de 33 bin oyun geçersiz olduğu da düşünüldüğünde, önce il seçim kuruluna itiraz edeceğiz. Koşulları insan hakları ve eşitlik sorunu olarak uluslararası yargıya da taşıyacağız” diye konuştu. S. Eyyüpoğlu İbrahim Binici F. Kurtulan Özdal Üçer Şerafettin Halis S. Bayındır Hasip Kaplan 22 Temmuz seçimlerinde DTP, 23 milletvekiliyle, parlamentodaki 4. siyasi parti grubu olmaya hazırlanıyor. Hükümete tepkili üreticilerin yoğun olduğu bölgelerde AKP’nin oy oranı şaşkınlık yarattı ‘Çiftçi günübirlik düşündü’ ? Seçim sonuçlarında dağıtılan kömür ve erzakların etkili olduğunu söyleyen Ordu Ziraat Odası Meclis Başkanı Bayhan “Üreticilerimiz geleceğini değil, günübirlik yardımlara kandı” dedi. Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Tuncer ise “AKP mağdur görüntüsüyle, üreticiden oy almayı başardı.” GÜRSU KUNT / ERDOĞAN ERİŞEN CHP’li Orhan: Marjinal olduk ? MUĞLA (Cumhuriyet) Giderek kan yitiren CHP, bu seçimde Ege Bölgesi’nde sadece İzmir ve Muğla’da ayakta kalabildi. Muğla’da toplam 153 bin oy alan parti, Meclis’e, eski Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz, Prof. Dr. Gürol Ergin ve Dr. Ali Arslan’ı göndermeyi başardı. Ancak sonuçlar parti yetkililerini sevindirmedi. CHP Muğla İl Başkanı Celal Orhan, “Halk bizi anlamıyor, halka kendimizi anlatamadık sözleri durumumuzu anlatmaya yeterli değil. CHP artık Türkiye’nin değil, İzmir’in, Muğla’nın CHP’si. Marjinal bir parti haline geldik” dedi. AKP’NİN MAZLUM SİYASETİ TUTTU ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet) Seçim sürecinde hükümet politikalarından en büyük zararı gördüğü ifade edilen kırsal kesim ile esnaf, tüccar, KOBİ’lerin oluşturduğu iç piyasaya dönük faaliyet gösteren ticaret kesiminin de oylarını AKP’ye yönlendirmesi “Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine” bağlandı. TZD BAŞKANI İBRAHİN YETKİN: Seçimde birinci etken Cumhurbaşkanlığı oldu, bu süreçte AKP’nin mazlumluk politikası tuttu. Kırsal kesim, dinsel anlamda gelenek göreneklerine bağlı olduğu için kendi sorunlarını kenara koydu, 367 tartışması, Genelkurmay’ın açıklaması, onun getirdiği Cumhurbaşkanlığı sürecindeki, yaklaşımındaki süreçten etkilendi. AKP’yi mazlum, ezilmiş, hakkı yenmiş olarak algıladı. Kendisini buna yakın hissetti, dahil etti. AKP’ye yöneldi. Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer ise bu durumun ekonomik göstergelerle açıklanamayacağını, tamamen siyasi olduğunu ifade etti. Tuncer, “Üretici her türlü ekonomik sıkıntıya, tarımda dibe vuruşa rağmen, oyunu AKP’den yana kullandıysa, bu durum ekonomik verilerle açıklanamaz. AKP, mağdur görüntüsüyle, üreticiden oy almayı başardı. CumATO BAŞKANI SİNAN AYGÜN : Halk, Cumhurbaşkanlığı sürecine tepkisini koydu. Esnafın durumunda büyük sıkıntı vardı. AKP de bunu kabul ediyordu. Muhalefet tüccara, esnafa, sanayiciye, KOBİ’lere ne vaat etti? Elle tutulur hiçbir şey. Bu sonuçlar halkın tercihi, halk bunu istedi. Bunun üstüne konuşulacak bir şey yok. ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBE BAŞKANI PROF. DR. KAMİL OKYAY SINDIR: Çiftçi kendisine söylenenlerin seçim yatırımı olduğunun farkındaydı. Buna karşın AKP’nin din sömürüsü etkili oldu. İnsanımız daha maneviyatçı olduğu için kendini mazlum gösteren AKP kazanan taraf oldu EGE ÇİFTÇİÇİLER DERNEĞİ BAŞKANI HULUSİ TANMAN: Çiftçiye elle tutulur bir şey sunmadılar ancak AKP’den daha iyisi olmadığı için eskiye rağbet oldu. yük etken son 1 yıldır dağıtılan kömür, gıda paketleri ve iş sözleri oldu. Ordu Ziraat Odası Meclis Başkanı Mehmet Bayhan, Ordu’da alınan seçim sonuçlarında dağıtılan kömür ve erzakların etkili olduğunu ileri sürerek şunları söyledi: “Üretici alanlarda gösterdiği tepkiyi sandığa yansıtamadı. Üreticilerimiz geleceğini değil, bazılarını tenzih ediyorum ama, günübirlik yardımlara kanmıştır.” obursali?cumhuriyet.com.tr KORUMALARI GÖZALTINA ALDI ANTALYA/ORDU Seçim öncesinde, “Tarım dibe vurdu, AKP hükümetiyle üretim bitti” diyen üreticilerin önemli bir kısmının, oyunu AKP’den yana kullanması şaşkınlık yarattı. Özellikle yaklaşık 100 bin kişilik protesto mitinglerinin düzenlendiği Ordu, Giresun gibi kentlerde AKP’nin geçen seçime oranla oyunu arttırması, “Seçmen erzak, kömür yardımından etkilendi” değerlendirmelerine yol açtı. Seçim öncesinde AKP’ye tepki gösteren üreticilerle ilgili bu durum CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın memleketi olan Antalya’da da değişmedi. Kent merkezinde CHP ağırlıklı çıkan oylar, üretim bölgelerine gittikçe Erdoğan’ın çocuğa bile tahammülü yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konvoyunun geçişi sırasında hakaret ettiği ileri sürülen 11 yaşındaki çocuk, Başbakanlık korumaları tarafından gözaltına alındı. ANKA’nın haberine göre Başbakan’ın konvoyunun dün öğle saatlerinde geçişi sırasında bir çocuk tepki göstererek el kol işaretleri yaptı. Bunun üzerine konvoyun sonunda bulunan koruma polisleri, Erdoğan’a hakaret ettiği belirlenen 11 yaşındaki E.G. adlı çocuğu gözaltına aldı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’ne teslim edilen G, buradan Ankara Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık tarafından ifadesi alınan çocuk, daha sonra yaşı gerekçesiyle serbest bırakıldı. hurbaşkanlığı seçimlerini iyi kullandı” diye konuştu. AKP hükümetinin, seçim öncesi, tarıma yönelik bütçeyi seçim rüşveti gibi artırdığını da belirten Tuncer, “1.5 katrilyonluk ek bütçe yapıldı. Bu da üretici seçmen üzerinde etkili oldu” dedi. AKP, 30 Temmuz 2006’da yaklaşık 100 bin üreticinin fındık politikası nedeniyle protesto edildiği Ordu’da da sandıktan birinci parti çıktı. Buna en bü CUMHURİYET 06 K