19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 2007 ÇARŞAMBA 6 SEÇİM YASAKLARI YARIN BAŞLIYOR HABERLER AKP’nin İzmir mitingi ile Cumhuriyet mitingine katılanlar kıyaslandı AVRUPA GÜRAY ÖZ Erdoğan’ın kamu saltanatı sona eriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Seçim propaganda yasakları yarın başlayacak. Bu tarihten itibaren Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sık sık propaganda mitinglerine dönüştürdüğü açılış ve temel atma törenleri yapılamayacak. Başbakan seçim propagandasına dönük gezilerde makam otomobilleri ve resmi hizmete tahsis edilen araçları da kullanamayacak. YSK’nin kararına göre, tüm seçim dönemindeki genel yasaklar çerçevesinde, belediye ya da özel kişi veya kurumlara ait billboard, ilan ya da reklam panoları, talep eden tüm siyasi parti veya bağımsız adaylara talep etmeleri halinde eşit miktar ve sürede kiralanacak. Seçim döneminde belediyelerin gözetim ve denetiminde kullanılan raylı araçlar, bu araçların bulunduğu yeraltı ve yerüstü merkezler, raylı araçların içerisinde bulunan reklam monitörleri gibi yerlerle, özel halk otobüsleri ve benzeri toplu taşıma araçları siyasi propaganda aracı olarak kullanılamayacak. Bu dönemde genel yollar üzerinde, mabetlerde, kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde her türlü seçim çalışması yapılamayacak, parti bürosu kurulamayacak. AKAM OTOSU YASAK MAçılış ve temel atmaları da kapsayan törenler tertiplenemeyecek, nutuk söylenemeyecek, demeç verilemeyecek ve bunlar hakkında her türlü vasıtayla yayınlarda bulunulamayacak. Başbakan ve bakanlarla, milletvekilleri, yurtiçinde yapacakları seçim propagandasıyla ilgili gezilerini makam otomobilleri ve resmi hizmete tahsis edilen vasıtalarla yapamayacak. Propaganda amaçlı gezilerde, protokol icabı olan karşılama ve uğurlamalarla törenler yapılamayacak ve resmi ziyafet verilemeyecek. Başbakan, bakanlar, milletvekilleri ve adayların seçim propagandasıyla ilgili yapacakları gezilere hiçbir memur katılamayacak. Seçim propaganda dönemi 21 Temmuz Cumartesi günü saat 18.00’de bitecek. Seçim yasakları ise 22 Temmuz 2007 saat 24.00’te sona erecek. Hürriyet gazetesinin 9 Temmuz tarihli sayısı. Milliyet gazetesinin 10 Temmuz tarihli sayısı. Aybar’a Saygı O yıllar gençliğimizin damarlarımızda deli gibi aktığı yıllardı. Bizim kuşağın ilk kurbanı Vedat Demircioğlu’dur. Türkiye İşçi Partisi ve Fikir Kulüpleri Federasyonu üyesiydi. 1968’in temmuzunda Teknik Üniversite yurdunda dövülüp pencereden atılarak öldürüldü. Demircioğlu için sembolik bir cenaze töreni düzenledik. Babıâli’ye, Vilayet’e doğru yürüdük. Polis önümüze çıkınca caddede yere oturduk. Sonra hepimizi alıp götürdüler. Vedat için 28 Temmuz’da TİP İstanbul il binasında yapılan toplantıya Genel Başkan Mehmet Ali Aybar geldi. Gözlerine yansıyan acı, dik duruşuyla birleşti. Konuştu: “Ben burada yaşlı bir sosyalist olarak körpecik bir evladımın, çiçeği burnunda bir sosyalistin ölümü üzerinde konuşmanın derin hüznünü de ayrıca taşıyorum. Onun hatırasına bağlılık, onun yarıda bıraktığı kutsal ödeve devamla olur. Sabırlı ve temkinli, kışkırtmalara kapılmadan aziz halkımızı uyandırıp örgütlenmeye devam edeceğiz. Milli Mücadele halkla, örgütlü halk kitleleriyle yapılır. Biz halkımızı uyandırmaya, örgütlenmeye hız verdiğimiz ölçüde kaybettiğimiz Vedat’ın hatırasına layık olmuş olacağız. Küçük, uyanık ve aydınlık bir azınlık; bir maya gibi büyük halk kitlelerini uyandıracaktır, bilinçlendirecektir; halkı örgütleyecektir. Ve Milli Mücadele büyük kitlelerin ağırlığı ile kazanılacaktır. Sosyalizm, büyük emekçi kitlelerin bilinçli hareketleriyle kurulacaktır. İşte Vedat bu yolun yolcusuydu. Hatırası önünde tekrar derin saygı, sonsuz sevgi ile eğilirim.” Sonra sustu. Aybar’ı yıllar sonra Ankara’da, Meşrutiyet’le Selanik Cadde’sinin kesiştiği köşede gördüm. 80 öncesiydi. Dimdik yürüyordu. Onu 10 Temmuz 1995’te yitirdik. ??? Aybar söz konusu olunca eski sosyalistlerin duyguları düşünceleri birbirine karışır. Anılar, kavgalar, zafer günleri, yenilgiler birbirine girer. Aybar Türkiye sol hareketine düzeyli ve derin tartışmayı getirmiş aydın siyasetçidir. Söylediklerini beğenin beğenmeyin, benimseyin ya da karşı çıkın, kabul etmeniz gereken onun Marksizm içinde, Marksizmi geliştirme çabasında bir düşünür olduğudur. Aybar’ı anınca onun yanında ya da karşısında saf tutmuş olanların bugünkü halleri gelir benim aklıma. O “güler yüzlü sosyalizm” dediğinde onun yanında yer alır gibi yapan kimileri, bu sözü “sırıtarak sosyalizmden tüymenin” kaçırılmaz fırsatı olarak gördüler. Onlar şimdi, zaman zaman sosyalist kılığında karşımıza çıkan liberallerdir. O Leninizmle polemiğe girdiğinde soldan çakan kimileri ise şimdi AKP’yi “referans” gösteriyorlar. ??? Onlar artık tartışmayı bir başka düzeye taşımış, çerçevenin dışına çıkmış durumdadırlar. Ama tartışma sürüyor. Bu türden tartışmanın yorulmazlarından biri de Haluk Yurtsever’dir Yurtsever’in “Özgürlük ve Örgütlülük” (Yordam Kitap) çalışmasını okurken yine Aybar’ı hatırladım. Aybar döneminin en önemli tartışma konularından birisi altyapıüstyapı karşılıklı ilişkisi, etkileşimiydi. Tartışma TİP’in kavgalı son kongrelerinden birinde İdris Küçükömer’in de katkısıyla yoğunlaşmıştı. Çok verimli olabilecek bu düşünsel çaba orada kaldı, geliştirilemedi. O yıllarda şöyle bir duyup sonra unuttuğumuz, fizikte devrim yaratan görüşler, tezler geliştiren, sonra Nazi “Fırtına Birlikleri”ne katılarak Alman işçilerine saldıran tuhaf fizikçi Werner Heisenberg’i, quantum fiziğini öğrenmeye, benzer bir bakış açısını sosyal alana taşımaya çalışırken, kaldığımız noktadan devam ediyor gibiyiz. Nesne aygıt ilişkisi, gözlemin gözleyeni, onun da gözleneni, olgunun aklı, aklın olguyu etkilemesi konusundaki akıl yürütmeler tartışmayı derinleştirmiyor mu? Haluk’un dediği gibi “Determinist nedensellikten” “olasılıkçı nedenselliğe” giden yolda bilinemezciliğin çukuruna düşmezsek, “Beynelmilel”i yeniden yazmanın, söylemenin onurunu paylaşanlar arasına gireceğiz. Hiç kimseyi unutmadan, hakkını yemeden. Aybar dahil. Safları terk edip gülerek kaçanlar hariç. eposta: [email protected] çarpıttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hürriyet gazetesinde önceki gün yer alan ve AKP’nin İzmir mitingi ile Cumhuriyet mitingine katılanların sayısını eşit gösteren fotoğraf, dün aynı holding bünyesindeki Milliyet gazetesinde “düzeltildi.” AKP’nin mitingine ilişkin yakın çekim fotoğrafı kullanan Hürriyet, yaklaşık 1.5 milyon yurttaşın katıldığı Cumhuriyet düzeltti mitingi ile AKP’nin mitingini kıyasladı. Hürriyet, iki mitinge katılanların sayılarının birbirine eşit olduğu izlenimi verdi. Ancak dünkü Milliyet’te iki mitingin de uzaktan çekilmiş fotoğrafları yayımlandı. İki fotoğraf karşılaştırıldığında, Cumhuriyet mitingindeki kalabalığın, AKP’nin mitinginden kat kat fazla olduğu tüm netliğiyle ortaya çıktı. AKP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi çöl sıcağında kömür dağıtma kampanyası başlattı Gökçek’ten kömür hattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’li Ankara Anakent Belediyesi yaklaşan genel seçim öncesi, yaz ortasında “kömür kampanyası” başlattı. Yurttaşlara, peşin fiyatına taksitle kömür satacak olan Melih Gökçek yönetimi, bir de “Alo Kömür Hattı” kurdu. AKP’li belediyelerin seçim yatırımları hız kesmiyor. Belediyeye bağlı BELKO şirketi, kampanya için “Şimdi al, kışın rahat et” sloganını kullanıyor. Yurttaşlar, ithal parça kömürün tonunu, peşin fiyatı olan 330 YTL’den 3 taksitle alabiliyor. BağKur ve SSK’lilere, anlaşmalı bankaların kredi kartlarıyla bir ton ithal kömürü, 350 YTL’den 5 taksitte alma olanağı sunuluyor. Emekli Sandığı mensupları için ise aynı oran 6 taksite yükseltildi. Emekli Sandığı mensupları, maaşlarından 2 ay sonra kesilmek üzere şimdi gidip 6 taksitle kömür alabilecek. 100 MALEZYA’DAN MAYMUN İSTEDİ Aybar anıldı Türkiye sosyalist hareketinin önderlerinden,Türkiye İşçi Partisi ve Sosyalist Devrim Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar, ölümünün 12. yıldönümünde Aşiyan’daki mezarı başında anıldı. Törene kızı Güllü Aybar, gazetemiz yazarlarından Deniz Kavukçuoğlu, gazeteci yazar Aydın Engin, İP İstanbul İl Yöneticisi Mehmet Ulusoy, Eminönü İlçe Başkanı Hilat Yenidoğan, eski DİSK Genel Sekreteri Mehmet Atay, Şişli İlçe Başkanı İl Genel Meclis Üyesi Nurettin Çavdar, İstanbul 2. Bölge bağımsız milletvekili adayı Baskın Oran ve yakınları katıldı. (Fotoğraf: MELEK AYDIN) Çiftçiye bir ödeme daha ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP seçimlere kısa bir süre kala kesenin ağzını iyice açtı. Çay budama tazminatının dünden itibaren, mısır primlerinin de bugünden itibaren üreticilere ödenmeye başladığı bildirildi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, dane mısır prim ödemelerinin son müracaatlarının 31 Mayıs 2007 tarihi itibarıyla sonuçlandığı ve dane mısır primleri için 45 ilde 57 bin üreticinin müracaat ettiği kaydedildi. Prime esas miktarın 3 milyon 100 bin ton, kilogram başı prim miktarının 6.7 YKr olduğu hatırlatılan açıklamada, “41 ilimizin icmalleri gelmiş olup ödemeye hazırdır. 4 ilimizin de 15 milyon YTL ’lik icmalleri bakanlığımıza ulaştığında ödemeler yapılacaktır. Bu çerçevede toplam yaklaşık 210 milyon YTL dane mısır primi 11 Temmuz 2007 tarihinde çiftçilerimize ödenmeye başlayacaktır’’ denildi. Türkiye’de 76 bin hektar alanda, 202 bin üretici tarafından çay üretimi yapıldığının hatırlatıldığı açıklamada, kayıtlı üretici sayısının 40 bin 982, bu üreticilerin beyan ettikleri üretim alanının 35 bin 182 hektar olduğu kaydedildi. Açıklamada, yıllık çay üretiminin 1 ile 1.2 milyon ton arasında, ortalama verimin dekar başına 1200 kilogram olduğu belirtildi. Oy pusulalarının en büyüğü, 88x20 santimetre ile 11 siyasi parti ve 54 bağımsız adayın bulunduğu İstanbul 1. Bölge oldu. Seçmen bilgi kâğıdı olmayan oy kullanabilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milletvekili genel seçiminde oy kullanacak vatandaşların 30 Mayıs’ta başlayan seçmen bilgi kâğıtlarının dağıtımı işlemi bugün tamamlanacak. Seçmen bilgi kâğıdı bulunmayanlar, kimlik belgeleriyle oy kullanabilecek. Alınmayan seçmen bilgi kâğıtları, oy verme gününde sahipleri tarafından istenildiğinde verilmek üzere sandık kurulu başkanlarına teslim edilecek. Seçmen bilgi kâğıdı bulunmayıp kütüğe kayıtlı olanlar, ibraz edecekleri kimlik belgeleriyle (nüfus kâğıdı, resmi daireler veya iktisadi devlet teşekküllerince verilen soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, ehliyet, evlenme cüzdanı) oy kullanabilecekler. Her seçmen, hangi sandık seçmen listesine yazılmış ise ancak o sandıkta oy verebilecek. YSK Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkâri, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Siirt, Sıvas, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır ve Kilis illerinde oy vermenin başlangıç ve bitiş saatlerini 07.0016.00 olarak belirledi. Bu illerin dışında kalan diğer illerde ise oy kullanma işlemi 08.0017.00 saatleri arasında yapılacak. 19 Haziran’da birleşik oy pusulasının basımına başlayan YSK, 85 seçim çevresi için ayrı ayrı 14 siyasi parti ile bağımsız adayların yer aldığı pusulaları bastırdı. Tüm bölgelerin pusulalarının basım işlemi tamamlandı ve bölgelere gönderildi. Bağımsız adayların da oy pusulasında yer alması ve bazı siyasi partilerin bazı seçim çevrelerinde seçime girmemesi nedeniyle 85 seçim çevresi için farklı oy pusulası hazırlandı. Oy pusulalarının en büyüğü, 88x20 santimetre ile 11 siyasi parti ve 54 bağımsız adayın bulunduğu İstanbul 1. Bölge oldu. En küçük oy pusulası da yalnızca 14 siyasi partinin katıldığı, bağımsız adayın bulunmadığı Kırıkkale, Bayburt ve Sinop illerinin pusulası oldu. Bağımsız aday sayısı fazla olan illerde büyük zarflar, diğer illerde ise normal boyuttaki zarflar kullanılacak. Öte yandan Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur Belediye Başkanı Dato’Ab Hakim Borhan’dan, Atatürk Orman Çiftliği’nde (AOÇ) oluşturulacak hayvanat bahçesine konulmak üzere 100 maymun istedi. Konuk Belediye Başkanı Borhan da “Başkan Gökçek’in talebine yardımcı olacağım. Yalnız maymunları kebap yapmamak koşuluyla” diye ilginç bir yanıt verdi. 19 yılda kurulan hükümetler işsizliğe, yoksulluğa çözüm bulamadı Hiçbiri ‘çare’ olamadı ANKARA (ANKA) Son 19 yılda iktidara gelen siyasi partiler ekonomide sınıfta kaldı. Ekonomi bürokrasisinde görev yapan Şeref Efe ve Mustafa Rumeli’nin hazırladığı “Hükümetlerin Performansı” değerlendirmesine göre 19 yılda kurulan hükümetler ve AKP iktidarı dönemi de dahil olmak üzere Türkiye ekonomisinin temel sorunu işsizliğe çözüm bulanamadı. Türkiye Halk Bankası Denetim Kurulu üyesi Şeref Efe ve Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’ın Özel Kalem Müdürü Mustafa Rumeli tarafından hazırlanan “19882007 Yıllarında Görev Yapan Hükümetlerin Performanslarının Temel Ekonomik Göstergelerinin Değerlendirmesi” incelemesinde, son 20 yılda iktidarda bulunan hükümetlerin performansları karşılaştırmalı olarak sunuldu. Türkiye istatistik Kurumu verilerine dayanarak hazırlanan değerlendirmeye göre, 1987 yılında Turgut Özal döneminde kişi başına düşen GSMH 1636 dolar civarında iken 1993’te Tansu Çiller döneminde 3 bin dolar seviyesine çıktı. Söz konusu rakam 1994’ten sonra 2001 yılınnundan itibaren enflasyonda daha hızlı bir düşüş gösteriyor. ERDOĞAN İŞSİZLİKTE REKORU Enflasyondaki düşüşe ve büyüme oranlarına karşın Erdoğan hükümetinde işsizlik oranlarında rekor artış yaşandı. İşsizlik oranı 19881994 yılları arasına kadar yüzde 89 civarında seyrederken 1994 sonrasında düşüş yaşadı. Erbakan hükümeti döneminde yüzde 6.2’ye inen işsizlik oranı Ecevit döneminde yüzde 5.6’ya geriledi ve son yılların en düşük işsizlik oranına ulaşıldı. Erdoğan döneminde ise işsizlik oranında rekor artış meydana geldi. Söz konusu oran 2004 yılından bu yana yüzde 10 seviyesinin üzerine çıktı. En yüksek işsizlik ortalaması yüzde 10.2 ile gerçekleşti, bunu Özal hükümeti yüzde 8.5 oranla izledi. Dış borç yükü, Özal hükümeti döneminde yüzde 9, Erdoğan hükümeti döneminde yüzde 7, Akbulut hükümeti döneminde yüzde 6 azaldı. Dış borç yükünde en olumsuz gelişme yüzde 19’luk ortalama artışla Çiller hükümetinde yaşandı. Amasya bağımsız milletvekili adayı Nurullah Çolak’ı sadece annesi, eşi ve iki çocuğu izledi. Boş meydana 2.5 saat konuştu MEHMET MENEKŞE da yaşanan keskin düşüşle tekrar 2 bin dolar seviyesine gerileyerek 1990 yılı öncesindeki seviyesine indi. 2001 yılı sonrası dönemindeki gelişmelerle 2006 yılında kişi başına düşen GSMH 5 bin 500 dolara yaklaştı. En yüksek milli gelir artış hızı Erdoğan döneminde yüzde 7.6 ile gerçekleşirken Erbakan hükümeti de yüzde 6.9’la ikinci sırada yer aldı. En kötü performans ise Ecevit döneminde yaşandı. Enflasyon, 19881995 yılları arasında artma eğilimi gösteriyor. 1995 sonrası ise enflasyon genel bir düşme eğilimine giriyor. Diğer yandan 2002 yılı so AMASYA Amasya bağımsız milletvekili adayı Nurullah Çolak kendi olanaklarıyla Yavuz Selim Meydanı’nda gerçekleştirdiği mitingde boş meydana 2.5 saat konuştu. Metalurji mühendisi Nurullah Çolak’ı sadece 65 yaşındaki annesi Sultan Çolak, eşi Leyla Çolak ve iki çocuğu izledi. Çolak’ın “miting”inde tam 45 polis alanda güvenlik önlemi aldı. Yoldan geçen vatandaşların şaşkın bakışları arasında alan doluymuş gibi heyecanla konuşan Çolak eğitimden sağlığa, ekonomiden hukuka, tarımdan sanayiye her konuya değindi ve içinde bulunduğumuz dönemi “Napolyon dönemi” olarak tanımladı. Napolyon gibi herkesin “Para, para, para” dediğini belirten Çolak, “Arkamda konvoy yok, teşkilata gerek yok” dedi. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle