27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 MAYIS 2007 PERŞEMBE 10 HABERLER İstanbul kargaşaya uyandı D ünyanın pek çok ülkesinde bir bayram havasında geçen 1 Mayıs’ta Türkiye, özellikle de İstanbul, güneşli bir hava olmasına karşın günü sisler içinde geçirdi. Sabahın erken saatlerinden itibaren iptal edilen vapur seferleri, köprülerin tek şeride indirilerek, arabaların teker teker aranması 12 milyon nüfuslu kentte tam bir kargaşaya neden oldu. Devletin bürokratıyla günün sahipleri arasındaki restleşmede olan, yuvalarına 3 saat trafikte kalarak ulaşan küçük çocuklara, okullarına en az iki saat gecikmeyle varan öğrencilere, hastanalere gitmek için taksi dahil herhangi bir vasıta bulamayan her yaştan hastaya oldu... İstanbul, 1 Mayıs 2007’yi polisin son kullanma tarihleri dolmak üzere olan biber gazını bolca kullanması sonucu sis altında geçirdi. AÇIK HAVA HAPİSHANESİNE DÖNDÜ Güler ve Cerrah’a istifa çağrısı İstanbul Haber Servisi İstanbul Taksim’de 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlamak amacıyla hiçbir etkinliğe izin vermeyen ve aldığı “önlemlerle” kentteki hayatı durduran İstanbul Valisi Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’a demokratik kitle örgütleri tepki gösterdi. Kenti “açık hava hapishanesine” dönüştürmekle suçlanan Güler ve Cerrah’ın derhal görevden alınmaları istendi. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Taksim civarında polisin saldırgan tutumu nedeniyle İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, Güler ve Cerrah hakkında suç duyurusunda bulundu. ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras yaptığı yazılı açıklamada, Vali Güler’i “demokrasi ve emek düşmanı” olarak niteleyerek yetkisini demokrasi güçleri aleyhine kullanan Güler’in görevden alınması gerektiğini belirtti. İşçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü Türkiye’de yine buruk, yine tedirgin, yine yarım kutlandı Yasaksız, copsuz 1 Mayıs’lara ürkiye, işçinin emekçinin bayramı olan 1 Mayıs’ı yine buruk, yine kırık, yine neşesiz kutladı. Türkiye’deki kutlamalara damgasını vuran İstanbul’da, çeşitli kareler hafızalardan kolay kolay silinmeyecek. Örneğin bizim gazetenin büyüterek kullandığı, turist bir kızın, yaptığı işten ne kadar mutluluk duyduğu dudaklarına gülümseme olarak yansımış polisten yediği dayağın dondurulduğu kare gibi... İzinli gösterilerin bile tam bir bayram çoşkusuyla yapılamadığı İstanbul’da, bir yanda sendikacı, işçi, öğretmen, hekim neredeyse her meslekten insan polisle köşe kapmaca oynamak zorunda kalırken, Kadıköy’de özellikle Türkİş’e bağlı sendikaların toplandığı, görece azımsanmayacak bir kalabalığın buluştuğu Haydarpaya Numune Hastanesi’nin önü bile insana ‘işte ya böyle olmalı’ hissi yaşatamıyor. Bir zamanlar tarihe geçmiş direnişleri yapan Paşabahçe işçilerinin sendikası Kristal İş’in pek düşük yoğunluklu katılımı, pek çok sendikada kadın işçilerin yok denecek kadar az olması, hele hele gazetecile ÇHD’den suç duyurusu ÇHD de Aksu, Güler ve Cerrah hakkında Sultanahmet Adliyesi’nde suç duyurusunda bulunarak soruşturma başlatılmasını talep etti. Adliye önünde basın açıklaması yapan ÇHD üyesi avukat Ebru Timtik, yapılan saldırılar neticesinde kişilerin anayasal haklarından, ifade özgürlüğü ve seyahat özgürlüğü gasp edildiğini vurguladı. İstanbul Tabip Odası, İstanbul Eczacı Odası ve İstanbul Dişhekimleri Odası’ndan yapılan ortak yazılı açıklamada, 1 Mayıs Taksim kutlamalarına izin verilmemesinin, adeta sıkıyönetim dönemlerini anımsattığı belirtilerek emeğin bayramı 1 Mayıs’a yönelik yasakçı anlayışa son verilmesi istendi. Jeoloji Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’ndan yapılan yazılı açıklamalarda da emekçilere yapılan saldırının AKP’nin demokrasiye tahammülsüzlüğünü bir kez daha ortaya koyduğu bildirildi. T rin sendikası TGS’nin pankart düzeyinde bile katılamamış olması, insanda büyük bir yoksunluk duygusu yaşatıyor. Oysa, 1 Mayıs İşçi Bayramı dünya çapında coşkuyla kutlandı. Portekiz’in başkenti Lizbon’da toplanan binlerce kişilik grup, çalışanların sosyal haklarını tırpanlayan hükümetin liberal politikalarını protesto etti. Kutlamalarda gözlerin çevrildiği ülkelerin başında gelen Küba’da, Castro’nun katılmamasına karşın yüz binlerce kişi Havana’da İşçi Bayramı’nı çoşkuyla kutladı. İran’da başkent Tahran’daki mitinge ülkenin dört bir yanından gelen binlerce kişi katıldı. Asya kıtasında ise Güney ve Kuzey Kore’den işçiler ilk kez birlikte İşçi Bayramı’nı kutladılar, ülkelerinin birleşmesi çağrısında bulundular. Çin’de kutlamalar olaylı geçerken yolsuzluklara ve kaçak işçilere karşı önlem alınmasını isteyen göstericiler polisle çatıştı. Rusya’da ise kutlamalar sırasında işçilere daha yüksek ücret ödenmesi ve emekli maaşlarının artırılması istendi. İtalya’da Torino kentinde düzenlenen kutlamalara 100 bin kişi katıldı. BASIN DA PAYINA DÜŞENİ ALDI Unutulmaz 1 Mayıs’lar arasında yer alacak önceki günkü kutlama, kutlayamama törenlerinde basın emekçileri de her zaman olduğu gibi payına düşeni aldı. Yayın yasağı konan, canlı yayın araçları otoparka hapsedilen, makinelerine su sıkılan basın emekçilerinin bir kısmı da tartaklandı. Türkiye Gazeteciler Sendikası’ndan yapılan açıklamada, polisin basın mensuplarına yönelik saldırısı kınanarak şöyle denildi:“Cumhuriyet gazetesi muhabiri Alper Turgut, gazeteci olduğunu söylemesine karşın tekmelenmekten kurtulamadı, Aynur Çolak ve Berat Günçıkan da polisin kullandığı gazdan etkilendi. Vatan gazetesinden Bülent Ergün, Radikal’den Demet Bilge Ergün ve Umay Aktaş, Kanal D’den İhsan Yıldız coplanan gazeteciler arasında yer aldı. Su TV kameramanı Yavuz Dönmez’in kamerası polisin müdahalesi sonucu kırıldı. Cumhuriyet gazetesi foto muhabiri Vedat Arık da başına isabet eden taşla yaralandı. ‘Sorumluların ortaya çıkarılmasını bekliyoruz’ bile diyemiyoruz çünkü sorumlular zaten en üst makamlarda oturuyorlar.”Birleşik Metalİş Sendikası da basın emekçileri ve basın yayın kuruluşlarına yapılan saldırıları kınadı. 338 kişi serbest bırakıldı İşçinin dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak ve 1977’de öldürülen 36 kişiyi anmak istedikleri için gözaltına alınan, DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, TKP İstanbul İl Başkanı Hüseyin Karabulut, sanatçı Nur Sürer’in de aralarında bulunduğu 338 kişi serbest bırakıldı. Vali Güler İstanbul’un güvenlik ablukasına alınmasını “Provokatif eylem endişesi ve 1977’de yaşanan olayların tekrarı endişesi polisin geniş çaplı önlem almasını zorunlu kılmıştır’’ diyerek açıkladı. AZ ZAMANDA ÇOK İŞ Vali Güler’in dosyası kabarık İstanbul Haber Servisi İstanbul Valisi Muammer Güler’in göreve geldiği 17 Şubat 2003’ten bu yana kamuoyunun tepki gösterdiği bu olaylardan bazıları özetle şöyle: El Kaide terör örgütünün HSBC’ye ve sinagoglara saldırdı. 57 yurttaş yaşamını yitirdi. Fatih Camisi’nin avlusunda şeriat gösterisi yapan Hizbut Tahrir adlı dinci terör örgütüne polis müdahale etmedi. Abdi İpekçi’nin katil zanlısı Mehmet Ali Ağca, Türkiye’ye getirildikten sonra tahliye edilerek izini kaybettirdi, karakola gelmedi ve imza atmadı. Gazeteci Hrant Dink, Şişli’de katledildi. Cumhuriyet Gazetesi bombalandı. 13 Nisan 2007 İstanbul’da tutuklu gazeteci, yazar ve sendikacıların davası Beşiktaş Adliyesi’nde görüldü. Dava öncesi Beşiktaş Meydanı’nda toplanan gruplara polis gaz bombalarıyla saldırdı. 21 Mart 2007 Kazlıçeşme’de Nevruz’u kutlayanlara polis saldırdı, tertip komitesini gözaltına aldı. THY’de ikinci tur avaİş Sendikası ile Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığı (THY) ile THY Teknik AŞ işverenleri arasında sürmekte olan 21. ve 1. dönem toplu iş sözleşmelerinde 60 günlük yasal görüşme süresinin içinde 2. tur görüşmeler THY AO’da dün, THY Teknik AŞ’de de bugün başlıyor. Toplu iş sözleşme görüşmesinde bugüne kadar 4 oturum gerçekleşti. Bu oturumlarda tüm maddeler bir kez tümüyle görüşülmüş oldu. 60 günlük yasal süre THY AO’da 14 Mayıs, THY Teknik AŞ’de 24 Mayıs tarihinde sona eriyor. Ancak yasal olarak bu süre dolmadan da tarafların uyuşmazlık tutma veya 30 gün sonrasında arabulucu tayini isteme hakları saklı. Anayasa Mahkemesi ‘ağır işçilikte’ eşitlik dedi Mahkeme 27 Mart 2007’de Resmi Gazete’de yayımlanan 2006/97 sayılı kararıyla itibari hizmet süresini ‘azotlu gübre ve şeker sanayii’ ile sınırlayan hükmü iptal etti H A nayasa Mahkemesi 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Yasası’nda yer alan ve itibari hizmet süresini (yıpranma nedeniyle erken emeklilik hakkı, sigortalılık süresine her yıl 90 gün eklenmesi) “azotlu gübre ve şeker sanayiinde” yapılan ağır ve riskli işlerle sınırlayan hükmü iptal etti. Anayasa Mahkemesi, hangi işkolunda çalışıyor olursa olsun ağır, riskli ve sağlığa zararlı iş leri yapan bütün sigortalıların, itibari hizmet uygulamasından yararlanmalarının anayasanın eşitlik ilkesinin gereği olduğunu açıkladı. Anayasa Mahkemesi kararı ile işyerinin türüne bakılmaksızın ağır işçilikte çalışanlar için itibari hizmet süresi uygulamasının önü açılmış oldu. Olayı Anayasa Mahkemesi’ne Adana 1. İş Mahkemesi taşımıştı. 5510 sayılı yasaya göre “Fiili Hiz met Zammı” kapsamına alınanlar: Fabrika, atölye, havuz ve depolarda, trafo binalarında aşağıdaki işlerde çalışanlar. Çelik, demir, pirinç ve tunç döküm işlerinde. Zehirli, boğucu, yakıcı, öldürücü ve patlayıcı gaz, asit, boya işleri ile gaz maskesiyle çalışmayı gerektiren başka işlerde. Patlayıcı maddeler yapılması işlerinde. Lokomotif ve gemi kazanlarının onarılması ve te mizlenmesi işlerinde. Gemilerin sintine, Dabilbotom gibi kapalı sarnıçlar içindeki raspa ve boya işlerinde. Oksijen veya elektrik kaynağı, keski, tabanca ve perçin, takım sertleştirilmesi ve kum püskürtme suretiyle raspa işlerinde çalışanlar. Anayasa Mahkemesi’nin “itibari hizmet süresi” ile ilgili iptal kararının uygulaması yeni yasanın yürürlüğe girmesi ile netleşecek. 1 8 Y I L S O N R A 3 MAYIS DÜNYA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜNÜ Sagra işçileri artık sendikalı ERDOĞAN ERİŞEN ACI BİR KAYIP Merhum Mehmet Arif ve merhume Zehra Girgin’in oğlu, Osman Girgin ve Deniz (Girgin) Yaşlıçam, Güven Yaşlıçam’ın amcaları, Melis Gürol ve Eser Yaşlıçam’ın büyük amcaları, Nejat Girgin’in biricik sevgili kardeşi, Ayten Girgin’in kayınbiraderi, Sevim Girgin’in eşi (AtatürkçüDarüşşafakalıAkademiliBeşiktaşlı) Girgin Piyano ve Sanat Galerisi mensubu, Sinema, Dublaj ve Tiyatro Sanatçısı IG Metall’den uyarı grevi lmanya’nın en büyük işçi sendikası IG Metall, mühendislik ve elektrik sektöründeki işçilere daha yüksek oranlı ücret artışı için uyarı grevleri düzenliyor. IG Metall Başkanı Juergen Peters, işçileri uyarı grevlerinin üretime zarar vermemesi konusunda da uyarıyor. Sendika, ücretlerde yüzde 6.5 artış talep ediyor. İşverenler ise yüzde 2.5 artış ve yüzde 0.5 ikramiye ödemesi öneriyor. A ORDU Ordu’da 1936 yılında Kahraman Sagra tarafından bir aile şirketi olarak kurulan ve bugün Bayındır Holding bünyesinde bulunan Türkiye’nin ‘Tadelle’ markası ile ün yapan ilk fındık işleme sanayi olan Sagra’ya 18 yıl sonra sendika girdi. Sagra işçileri 7 Nisan’da Ordu’ya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın otobüsünün yolunu kesmiş ve içinde bulundukları sorunun çözülmesini istemişlerdi. Bayındır Holding’in girdiği ekonomik sıkıntı sonucu 3 yıldır aralıklı olarak üretimini durdurmak zorunda kalan, işçilerine aylardır maaş ödeyemeyen Sagra’da işçiler sendikalı oldu. 3 yıldır zam, 9 aydır da hiç maaş alamayan 600’e yakın Sagra işçisi, Türkİş’e bağlı Tek Gıdaİş Sendikası’na üye oldular. Sagra’da sendikal faaliyetler 1989 yılında zamanın yönetimi tarafından durdurulmuş, sendikal çalışmalara öncülük yapanların iş akitleri de çeşitli gerekçelerle feshedilmişti. Bu tarihten sonra da Türkİş, DİSK ve Hizmetİş burada sendikal çalışma yapmak istemiş, ancak yönetim engellemişti. Türkiye’de 23 gazeteci ve yazar cezaevinde İstanbul Haber Servisi Türkiye’de, leştirme yasalarının son değişikliği sıra23 gazeteci ve yazar 3 Mayıs Dünya Ba sında geri alındığı, hem suç tanımlarının sın Özgürlüğü Günü’nü hapishanelerde hem de ceza yaptırımlarının daha da gekutluyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti riye götürüldüğü kaydedilerek, şöyle de(TGC), 2007 yılında ifade özgürlüğü ve vam edildi: “Gazetecilik kimlik ve kiçoksesliliğin özlenen düzeye ulaşama şilik sorunlarının çözümü için göstermasının, yasa yapma yetkisine sahip si melik bir kaç girişim beklendiği gibi soyasetçilerin içten olmayan yaklaşımın nuçsuz kalmış, fiilen ve hukuken gazedan kaynaklandığının ortada olduğu kay teci sayılanların toplamı, fiilen gazetecilik yapan ama hukuken dederken, Tutuklu Gazegazeteci sayılamayanlatecilerle Dayanışma Plat? İfade özgürlüğü ve rın dörtte biri oranına informu Dünyada ve Türkiye’de çok sayıda burjuva çoksesliliğin özlenen dü miştir. Bu yaklaşım ülkedüzen muhalifi gazeteci ve zeye ulaşamamasının, si mizdeki çalışma mevzuatı yazarın baskı altında oldu yasetçilerin içten olma nedeniyle gazetecilerin yan yaklaşımından kay sendikal örgütlenme hakğuna dikkat çekti. TGC tarafından 3 Mayıs naklandığı vurgulandı. kınıda ellerinden almıştır. Dünya Basın ÖzgürDünya Basın Özgürlüğü nedeniyle yapılan yazılı açıklamada, Tür lüğü Günü’nü 2008 yılında çoşkuyla kiye’deki gazetecilerin can güvenliğinin kutlamayı dileriz.” giderek azaldığı belirtilerek “Medya, siTutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platyaset, ticaret ilişkilerinin verilmiş olan formu’nun açıklamasında ise dünyada ve sözlere karşın demokrasilerde rastlan Türkiye’de çok sayıda gazeteci ve yazamayan düzeyini normalleştirmeye dö rın baskı altında olduğu vurgulanarak nük hiçbir adım atılmadığı gibi tersi “Halen tutuklu bulunan 23 gazetecine tarafların güçlerini kullanmaları nin 19’unun TMY sonrası süreçte tuözendirici bir yaklaşım sergilemiştir” tuklanmış olduğu gerçeği bile tek badenildi. Açıklamada, özellikle TCY ile şına 3 Mayıs’ın hangi şartlarda kutTMY’nin 1994’ten bu yana sağlanan iyi landığını gösterir” denidi. NACİ GİRGİN’i kaybettik. Acımız sonsuzdur. 03 Mayıs 2007 Perşembe saat 11.00’de Hadi Çaman Tiyatrosu’nda tören düzenlenecektir. Cenazesi 03 Mayıs 2007 Perşembe günü (bugün) Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Dileyenlerin Tema Vakfı’na bağışta bulunmaları rica olunur. CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle