Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2 MAYIS 2007 ÇARŞAMBA 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr PFDK, Yıldırım’a 1, Koç’a 2 yıl hak mahrumiyeti, Aurelio’ya da 2 maç verdi F.Bahçe’ye ceza yağdı rofesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Fortis Türkiye Kupası yarıfinal rövanş maçındaki olaylar nedeniyle Fenerbahçe Kulübü ve yöneticilerine ceza yağdırdı. PFDK, dün yaptığı toplantıda, FenerbahçeBeşiktaş Fortis Türkiye Kupası yarıfinal rövanş maçında hakeme ağır hakaret ettiği ve eylemini ısrarla sürdürdüğü gerekçesiyle Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ı 1 yıl hak mahrumiyeti ve 20 bin YTL para cezası ile cezalandırdı. Kurul ayrıca, aynı maçta federasyon USLU’DAN TOPLANTI .Bahçe’nin dünkü antrenmanında ilginç görüntüler vardı. Sarı Lacivertlilerin Samandıra Tesisleri’ndeki çalışması öncesi yönetim kurulu üyesi Mahmut Uslu, Ali Yıldırım ve Neşet Yalçın futbolcularla tek tek görüştü. 1995 yılında da dönemin F.Bahçe Başkanı Ali Şen takımı saha içinde toplamış ve toplantı yapmıştı. Mahmut Uslu’nun bu toplantıda futbolcularına “Üzerimize oyunlar oynanıyor. MHK, PFDK ve Futbol Federasyonu şampiyon olmamamız için elinden geleni yapıyor. En ufak olaylardan ağır cezalar alıyoruz. Sizler sahada her türlü olumsuz şartlara rağmen maçları kazanarak bütün bu karşı güçlere cevabı sahada vereceksiniz. Yönetim olarak arkanızdayız. Buraya takımı sizler getirdiniz yine buradan sizler zirveye götüreceksiniz. Artık her şey sizin elinizde” dediği öğrenildi. F P mensuplarına, hakemlere görsel ve yazılı basın yoluyla hakaret ederek kişilik haklarına ağır saldırıda bulunmaktan Fenerbahçe yöneticisi Ali Koç’a 2 yıl hak mahrumiyeti ve 30 bin YTL ceza verdi. PFDK, Murat Özaydınlı’ya da aynı maçta hakeme karşı sözle ve eylemle ağır şekilde hakaret etmekten ve daha önce de cezası olduğundan 6 ay hak mahrumiyeti ve 10 bin YTL para cezası uygularken, Mahmut Uslu ise aynı maçta federasyon ve mensuplarına karşı sportmenliğe aykırı beyanlarda bulunmaktan 1 ay hak mahrumiyeti cezası aldı. PFDK, maçta taraftarın çirkin ve kötü tezahüratta bulunmaları nedeniyle Fenerbahçe Kulübü’ne 30 bin YTL para cezası verdi. Sarı Lacivertli kulüp, aynı maçtaki saha olayları nedeniyle de 1 maç seyircisiz oynama cezası aldı. F.Bahçe’nin itirazı kalub edilmezse SarıLacivertliler Trabzon maçını seyircisiz oynayacak. Zico’ya da Beşiktaş karşılaşması sonrası basına sportmenliğe aykırı beyanlarda bulunmaktan 1 maçtan men cezası verildi. Fenerbahçeli futbolcu Mehmet Aurelio da müsabakadan sonra spor ahlakına ağır şekilde aykırı davranışta bulunmaktan 2 maçtan menle cezalandırıldı. Beşiktaş’a para cezası Beşiktaş’ın Brezilyalı futbolcusu Ricardinho hakkında ise video görüntülerinin izlenmesi sonrasında yeterli vicdani kanaat elde edilemediğinden ceza tayinine yer olmadığına karar verildi. Aynı maçla ilişkili olarak Beşiktaş kalecisi Runje ve futbolcu Serdar Kurtuluş da sportmenliğe aykırı davranışlarından dolayı ihtar ile cezalandırıldı. PFDK, Beşiktaş Kulübü’ne ise aynı maçta çıkan saha olayları nedeniyle 2 bin 500 YTL para cezası uyguladı. Ayrıca asbaşkan Levent Erdoğan 1 ay hak mahrumiyeti aldı.Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun (PFDK) toplantısı sürerken, bazı üyelerin alınan kararları dışarı sızdırmasına, toplantı sonucunu bekleyen basın mensupları tepki gösterdi. Tümer: Mutsuzluk doğal halim F.Bahçe’nin yıldızı Tümer Metin saha içinde genelde yüzü gülmeyen bir futbolcu olarak tanındığını, mutsuz olmak için özel çaba harcamadığını, bu durumun kendisinin doğal hali olduğunu söyledi. Tümer, “Bundan sonra herkes mutlu olsun diye, sahanın kenarına bir tane ‘gülen adam’ maskesi koyup, attığım gollerden sonra suratıma onu takmayı düşünüyorum’’ dedi. R B ICARDINHO DAVA AÇIYOR eşiktaş’ın Brezilyalı yıldızı Ricardinho, F.Bahçe’yle oynanan Fortis Türkiye Kupası yarıfinal rövanş maçı sonrası Aurelio’ya ırkçı ifadeler kullandığını öne süren F.Bahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu’na dava açmaya karar verdi. Bu konuda Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören’in de Ricardinho’ya her türlü desteği vereceği, bu olayın takipçisi olacağını ifade ettiği kaydedildi. Öte yandan, Beşiktaş’ın dün yaptığı idman sırasında kulüp başkanı Demirören, kulüp futbol şube sorumlusu Celal Kolot ile Ricardinho’nun saha içinde bir süre sohbet ettiği gözlendi. K F ABLO İÇİN TANIK ARAYIŞI Tahkim Kurulu Beşiktaş’ın tur atladığı maç sonrası çıkan olaylarla ilgili karar verdi. Çıkan olaylar nedeniyle her iki kulübe de ağır cezalar geldi. .Bahçe Kulübü, Denizlispor maçında naklen yayının aksamasına yol açan kabloların kesilmesiyle ilgili araştırmasını sürdürürken, buna tanık olabilecek taraftarlardan yardım istedi. Denizlispor maçının ikinci yarısında, bitime yarım saat kala Lig TV’nin yayınının kesintiye uğradığı hatırlatılarak, “Lig TV yetkililerinin duyurusu ve görevlilerimizin tespitiyle stadımızın Fenerium üst tribününde, kameralara giden bazı kabloların kesildiği görülmüştür. Kulübümüz, konunun aydınlatılması yönünde ciddi bulgulara ulaşmıştır’’ denildi. Açıklamada konunun hassasiyetinin, tüm yönleriyle aydınlatılmasını gerekli kıldığı vurgulandı. SİTEDEN TEPKİ ezaların ardından F.Bahçe’den ilk tepki geldi. Sarı Lacivertli kulübün internet sitesinden tepkisini açıklalama olarak değil açılış sayfası yaparak gösterdi. Bir şampiyonluk kutlamasından alınan fotoğrafa ‘Engelleyemeyeceksiniz’ yazısını ekleyen F.Bahçe bu şekilde mesajını iletmiş oldu. Tahkim Kurulu’na gidiyorlar C enerbahçe kulübü, verilen cezalara itiraz etme kararı aldı. Fenerbahçe Kulübü perşembe günü cezalara ayrı ayrı itiraz ederek Mehmet Aurelio’nun cezası için “Saha içi veya maçla bağlantılı bir kavga değil, adli makamları ilgilendiren F bir durum” savunması yapacak. Teknik direktör Zico’nun cezası için “Kişiler ve kurumlar değil, genel eleştiri’’ temasını işleyecek olan Sarı Lacivertli kulüp, başkan Aziz Yıldırım ve Asbaşkan Ali Koç’a verilen hak mahrumiyeti cezaları için de geniş bir dosya hazırlayacak. Yıldırım ve Koç’un dosyalarının önümüzdeki haftaya bırakılması, Aurelio ile saha kapatma cezalarına ise Beşiktaş derbisi göz önünde bulundurulup yarın itiraz edilmesi kararlaştırılmış durumda. SPOR GÖZLEM / ALİ ABALI Ulusal takımlar teknik direktöründen ince göndermeler GÖRÜŞ / ADNAN DİNÇER Şampiyonluk Yarışı Süper Lig’in bitimine dört hafta kaldı, ama kim şampiyon olacak? Sakaryaspor’dan sonra hangi takımlar lige veda edecek? Belli değil, papatya falı sürdürülüyor. Sadece tuttukları takımların formalarını giyenler, çeşitli varsayımlarla ahkâm kesmeye devam ediyorlar, kafa karıştırıyorlar. Ülkemizde en fazla taraftarı olan F. Bahçe güle oynaya şampiyonluğu kucaklama şansını son karşılaşmalarında durgunluk ve bezginlik sebebiyle kaçıracak mı? Böylesine güçlü bir ekip nasıl geriledi? Önce, eğri oturalım, doğru konuşalım. F. Bahçe takımı bugün ne yazık ki, kendi yöneticilerinin tutarsız davranışlarının kurbanı olmak üzeredir. Düşününüz, öyle bir takım ki, Türkiye şartlarında en iyi oyuncular transfer edilmiş, olanakları tahminlerin üstünde, ne istenirse yerine getiriliyor. Bir elleri yağda bir elleri bal da dersek yanılmayız. Ama, başta başkanları olmak üzere, yöneticiler kendilerini adeta dev aynasında görüyorlar. Her istediklerinin, düşüncelerinin anında yerine getirilmesini istiyorlar. İstemek şöyle dursun, emir vermeye kalkıyorlar. En ilkel toplumlarda bile görülmeyen bu anarşik davranış haliyle oyunculara da yansımış bulunuyor. Öncelikle F. Bahçe yönetiminin kendi içlerinde, özeleştiri yapmaları gerekir. Kendi yumruklarını demir zannedenlerin daima yanıldıkları, hüsrana uğradıklarının örnekleri kitaplar oluşturur. Dünya futbol tarihinde en büyük karşılaşmalarda bile hakem hatası vardır. Başta bulunan Federasyon heyeti kötü de olabilir. Ama bunlarla mücadelenin yolu kaba kuvvet, galiz cümlelerle cevap olmamalıdır. .Aksi davranışta haklı bulunan bir davadan mutlaka haksızlıkla çıkılır. Doğrudur, F. Bahçe bugün milyonların sevgilisi bir ekiptir. Ne olursa olsun, tek başına lig kurmak da mümkün olmadığına göre, diğer takımların isteklerine uymak gerekir. Unutmayalım öfkeyle kalkan zararla oturur ve keskin sirkenin zararı küpe, yani kendinedir derler. F. Bahçe takımının bir diğer talihsizliği, ünlü bir futbolcu olan teknik direktörlerinin yönetimde aynı başarıyı gösterememesidir. Şampiyonluk yarışında ilk yarı sonuçlarına bakalım. Sarı Lacivertliler 17 maç sonunda 2 yenilgi ve 4 beraberlik alarak 37 puanla başta, lider koltuğunda idiler. Çünkü, onları izleyen ezeli rakipleri G. Saray 30 puan, Beşiktaşlılar ise ancak 29 puan toplamışlardı. Yani en yakın takipçi takım 7 puan gerideydi. İkinci yarı maçları başladı. F. Bahçe rahat kazanacağı karşılaşmalarda umulmadık sonuçlar aldı. Daha önce belirttiğimiz gibi, ligin bitimine dört hafta kala bir yenilgi ve altı beraberlik ile bu yarıda 15 puan kaybetti. Lider koltuğunu kaptırmadı ama toplam puanı 60’da takılıp kaldı. Buna karşın, ilk yarıyı üçüncülükle tamamlayan Beşiktaş 58 puanla F. Bahçe’yi izliyor. Üstelik bu hafta sonunda F. Bahçe İnönü Stadı’nda Beşiktaş ile oynayacaktır. Eğer ki bu karşılaşma sonunda SarıLacivertliler galip gelirlerse şampiyonluğa büyük ölçüde yaklaşmış olacaklardır. Yenilgi halinde son maça kadar kimin mutlu sona ulaşacağı belli olmayacağa benzemektedir. Süper Lig’de bir diğer önemli konu düşme hattında kimlerin kalacağıdır. Sakaryaspor’un düşmesi kesinleşti. Bunun dışında kalan özellikle üç büyüklerin belalıları Çaykur Rizespor ve Kayseri Erciyesspor takımları ilginç bir maç grafiği ortaya koymaktadırlar. Bu hafta iki takım kendi aralarında ölümkalım maçı yapacaklardır. Son hafta Fenerbahçe’ye çelme takan Denizlispor da aynı şekilde kendi sahasında Bursaspor önünde adeta can pazarına çıkacaktır. Ayrıca, altta bulunan ve 38 puan ve altında yer alan 8 takım düşmenin acı nefesini enselerinde duyacağa benzemektedir. Kim şampiyon olursa olsun ve de hangi takımlar düşerse düşsün adam gibi yenilgiyi ve yengiyi kabullendiğimiz gün, Türk futbolu o zaman taçlanacaktır. Sisteme İhanet!.. Cumhuriyetimizi kanı ile canı ile kuranları anarak ve onların bize emanetini tüm kurumları ile ellerindeki bayraklarla sahiplenenleri kutlayarak sözlerime girmek istedim bugün... Yıllardır bu ülkenin temiz olan her şeyini kötüye kullanıp yasaların doğru ve ahlaklı uygulanması yerine boşluklarından yararlanarak kirliliklerden rant çıkartanların karşısında olan yapımla canımdan çok sevdiğim CUMHURİYETİMDE yazarak, her kurumda Atatürk gençliğine doğru bilgiler vermeye çalışanlarla “Ordu, orta ve yüksek öğretim, kulüplerde” tüm engellere karşın mücadele veren bir eğitmen olmayı tercih ettim. Doğal olarak asla kurallara karşı olanlara boyun eğmediğim için sevimli olamadım. Mevki, para ve makam tutkusu olmayan kişiliklere daima illegal futbol sistemi ile saldırdılar. Eserlerini ellerinden alarak ortaya çıktılar. Ahkâm kestiler ve hatta öğrencileri kullanmak istediler.. Birçok kişi sisteme ihanet etti! Yürekli biçimde makam hırsı olmadan çalışan Türk gençleri ile, şampiyon takımlar ortaya çıkaranlar görevden uzaklaştırıldı. Kendi amaçlarına kullanamadıklarını daima gizli ihanetler ve egemen güçlerin yanında olarak yok etmeye çalıştılar. Başarıyı saha içinde değil sürekli dışında arayan lobiler arttı. Eyyamcılığı kendilerine ilke edindiler. Ama gerçek futbol gücünü ve saha içi başarısını asla anlayamadılar. Sürekli siyaset, mafia ve ucuz kalemleri kullanarak toplumu yanılttılar. Hatta kendilerini toplum üstü mevkilere taşıttılar. Ama bu kolay ve ucuz yol artık bitti. Ülkemizin en güçlü kurumlarının başına da gelseler sırıttılar ve elbise onlara büyük geldi. Birçoğu işbirlikçilerle olmasına karşın paldır küldür yuvarlanıp yıkılıyorlar. Ama bizler hep ayaktayız: Çünkü biz dürüst futbol sistemi ve eğitiminin adamıyız. Cumhuriyet ilkeleri ve spor ahlakımıza bağlılığımızı çeşitli senaryolarla saldıranlar sonuçta güç neredeyse onların gölgesinde bulundular. Avanta yaşama alışkanlıklarını makam peşinde yalan dolan ve yalakalıkla koşarak bir yandan ceplerini doldururken öte yanda da masum insanlara yanlış bilgiler vererek önümüzü kestiler. Endüstriyel futbolu yönetenler, kulüplerin başındakiler, Futbol Federasyonu her hafta üç puan hesabının küçük entrikaları ile futbol anarşisinin malzemesi olduklarını unutuyorlar. Tribünleri zehirleyen davranışlar başarısızlıklarını ve yönetim zafiyetlerini, futbol bilgisizlikleriyle kendi yasalarını ortaya koyanların saldırısı sonucu “çağdaş futbol” katledilmiştir. Bu sistem birileri için değil toplum içindir. Cumhuriyetimiz için sporumuz içindir. Futbolda artık kulüp yapılarının ciddi biçimde ele alınması şarttır ve birileri kamplaşarak egemen sınıf yaratıp bu ortamdan yararlanıyor diye göz yummanın bedeli isyan eden taraftara çıkartılmaktadır. Bizler futbol adamıyız, hizmet etmek isterken futbolu saha içindeki başarısı ile alkışlamak isteyen taraftarlara saygı gösterilmesini beklemekteyiz. Aksi halde hepiniz bu gidişle yok olacaksınız ama Türk futbolu hep var olacaktır. Hiç kimsenin gücü futbolumuzu ve Atatürk sevgimizi yok edemez, yedi düvel dahil. Aklımızı başımıza almalıyız. ALTIN ADAM ALEX F.Bahçeli Alex de Souza, nisan ayının altın futbolcusu seçildi. Koray Avcı gümüş adam, Antalyasporlu Maynor Souza Antunez bronz adam oldu. Bu arada, Nisan ayının altın yöneticisi Futbol Federasyonu Başdanışmanı Gündüz Tekin Onay, altın teknik direktörü Kayseri Erciyesspor çalıştırıcısı Bülent Korkmaz ve ayın altın hakemi de Kamil Abitoğlu seçildi. Terim: Ülkem için tarafım Spor Servisi Ulusal Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, YunanistanTürkiye maçındaki olaylardan sonra ev sahibi takıma verilen cezayla ilgili olarak, “Maça gelemeyenler, olayların televizyondan gösterildiği kadarını gördü. Yunanlılar tarafından da UEFA’ya herhangi bir şikâyet gittiğini sanmıyorum. Ceza da ceza değil. 2 maç, Atina’dan 250 kilometre ötede yine Yunanistan içinde oynayacaklar’’ dedi. Memorial 11 Altın Adam Yarışması’nın Jüri Toplantısı’na katılan Terim, şöyle konuştu: “Ülke bir başarı elde ettiği zaman bu başarıyı hep beraber elde ediyoruz. O gün bize fazla vurmaktan, açık anlatılamadı galiba. Ülke meselesinde tarafsızlık olmaz, taraf olunur. Ben olurum. Olunması gerektiğine inanıyorum. Disiplin kurulu benim bilgime başvurmak için İsviçre’ye çağırmıştı. LİDERLİK GARANTİSİ Fatih Terim, Ay Yıldızlı takımın 2008 Avrupa Şampiyonası Grup Elemeleri’nde cezalı maçlarını bitirdiğini belirterek, “Grubumuzu lider bitireceğiz’’ dedi. Önümüze Türkiye’den gelen şeyleri koyup, ‘Denilen budur, yapılan budur’ denildi. Bu konuda bir üzüntümüz, bir kırgınlımız vardır. Ben ülke meselesinde tarafsız olamam. Kendi içimizde birbirimize saygı çerçevesinde her şeyi söyleyebiliriz. O günlerde bana bu da yapıldı. ‘Ne yani gördüğümüzü yazmayacak mıyız?s’ denildi. Başkalarına baktığımız zaman kimse ülke meselesinde tarafsız olmuyor. En ucuz cezayla kurtulduğumuzu ve bir daha olmamasını temenni edelim. Cezalı da oynadık, aslanlar gibi. Serzenişlerim de doğal hakkımdır.’’ CUMHURİYET 18 K