Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 MAYIS 2007 CUMARTESİ 6 HABERLER Baykal, DSP CHP işbirliğinin parti bütünleşmesi ötesinde bir anlamı olduğunu belirtti ‘Meydanların başarısı’ ? “İki partinin işbirliğinde ortak noktamız Atatürk, İnönü, Ecevit” diyen Deniz Baykal, birleşmenin cumhuriyetin değerlerinini savunmak için başlatılan sürecin bir parçası olduğunu belirtti. Baykal, birleşmenin sadece CHP ve DSP seçmenlerini değil, onların ötesindeki kesimleri de mutlu ettiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DSP ile seçim işbirliği kararının çok büyük sevinç, ferahlama, mutluluk yarattığını vurgularken “Dünyanın hangi ülkesinde bir ayda her biri 1 milyonun üzerinde katılımla üç miting yapılabilir? Birleşme falan o sürecin bir parçası, meydanlardaki halkın talebi hepimizi yönlendirdi. İki partinin işbirliği, cumhuriyet değerleri, Atatürk ilkeleri, ulusal bütünlük üzerinde bir büyük beraberliğin, mutabakatın simgesi haline geldi” dedi. Baykal, dün CNN Türk’te katıldığı Ankara Kulisi programında soruları yanıtladı. Baykal, CHP ve DSP’nin seçim işbirliği kararının ardından gelen tepkilerle ilgili soruya “Çok çarpıcı bir biçimde, tahmin edilebilenin ötesinde büyük bir mutluluk, ferahlama ve sevinç manzarasıyla karşılaştık. Bu sabah da yürüyüşe çıktım, karşılaştığım herkes kutladı, memnuniyet ifade etti. Gördüm ki bu olay alışılmış siyasi parti bütünleşmesinin ötesinde bir anlam kazanmış. Bizi kutlayanlar sadece CHP ve DSP seçmenleri değil. Onların ötesindeki kesimler de böyle bir beraberlikten sevinç duydular. Bir cid CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Günümüzde Solcu Olmak Günümüz Türkiye’sindeki modalardan biri de kendini “solcu” sayıp ulusal değerleri, aydınlanma düşüncesini, laikliği savunanları “milliyetçi”likle suçlamak. Solculuk en genel ve evrensel anlamıyla emekten yana olmaksa, bu gibi kişilerde ve çevrelerde bu konuda bir düşünce kırıntısına rastlayamazsınız. Üzerinde ısrarla ve inatla durdukları ve “solcu”luk patentiyle özdeş saydıkları başlıca konu, ülkemizde etnik alandaki çatışmaya ilişkin olandır. Bu “solcu”larımızın, bunun dışında başkaca bir sorunları yok gibidir. AKP’nin laiklik karşıtı girişimlerinden tedirginlik duymazlar. Ülke topraklarının yağmalanması umurlarında değildir. Küçük yerli yatırımcının birikimlerinin borsa yoluyla yabancı ülkelere hortumlanıyor olması onları rahatsız etmez. Yabancı sermaye konusunda bir sorunları yoktur. Bulgaristan’daki Türkiye düşmanlığı, Yunanistan’ın kışkırtıcı şoven tutumu; Kıbrıs’ta, Kuzey Irak’ta Türkiye karşıtı oluşumlar; Almanya’da, Fransa’da ülkemizi Avrupa Birliği’nden dışlayıcı siyasetlerin iktidara gelmiş olması da onlar için sorun değildir. Kendi ülkelerinin yeminli düşmanı gibidirler. Türk ve Türkiye sözcükleri, bu gibi kimseleri belki de en fazla rahatsız eden sözler ve sözcüklerdir. Kendi ülkelerinin gerçeklerinden habersiz, soyut bir solculuk söylemi tutturmuş olarak, ABD ve AB emperyalizminin ve ülke içinde de AKP iktidarının değirmenine su taşımaktadırlar. ??? Günümüz Türkiye’sinde solculuk, öncelikle, aydınlanma değerlerini savunmayı gerektirir. Bunun başlıca koşulu da, AKP yöneticilerinin ağzında gevelenerek anlamından boşaltılmak, değersizleştirilmek istenen laikliğin savunulmasıdır. Bilim dışı, bilim karşıtı “eğitim”in her çeşidine kararlılıkla karşı çıkmaktır. Günümüz Türkiye’sinde solculuk, Irak faciası, Yugoslavya örneği gözler önündeyken, emperyalizmin oyunlarına karşı, ulusal birliğin ve bütünlüğün savunulmasıdır. Günümüz Türkiye’sinde solculuk, ülke zenginliklerinin ülke dışına akıtılmasını engellemek, “evrenselci” olmakla “sömürge” olmanın aynı şey olmadığını kavramaktır. Etnik alandaki çatışmanın, ekonomiyle, toplumsal psikolojiyle, dışarıdan destek ve kışkırtmalarla, ülkenin tarihiyle ve bugünüyle ilgili yönlerini iyi görüp irdelemek, doğru çözüme şablonlarla değil ülke gerçekliğinin doğru bilgisine sahip olarak ulaşmaya çalışmaktır. Büyük kentlerimizin alanlarını dolduran milyonlarca uygar, aydınlık insanımızın kaygılarını, beklentilerini doğru okumak; Türkiye’yi (AKP gözlüklerini çıkarıp) farklı bir açıdan görmeye başlamanın sinyallerini veren ABD ve Batı medyasının bile gerisinde kalarak bu büyük halk oluşumları konusunda AKP ağzıyla konuşmamaktır. Günümüzde solcu olmak, ülkesini tanımak, anlamak, sevmek, savunmaktır. Bugünün koşullarında, kapkara bir siyasetin egemenliğine karşı, sadece soldaki örgüt ve kuruluşların değil, bütün yurtseverlerin birlikte hareketi için çaba harcamak, bu alandaki olumlu girişimleri küçümsemeye yeltenmek yerine bundan heyecan duymaktır. Günümüz Türkiye’sinde solculuk, “solcu” yaftası ardında gizlenerek AKP yağcılığı, ABD ve AB amigoluğu yapmak değil, her şeyden önce onurlu, kimlikli, bilinçli bir yurtsever duruşuna sahip olmaktır. Çünkü ülke elden gittiğinde, gerçek anlamıyla sol adına yapılacak bir şey de kalmamış demektir. Not: Yazımı CHPDSP güç birliği haberinden önce yazıp göndermiştim. Sabırsızlıkla beklemekte olduğumuz bu haber, aklı başında her yurtsever, her gerçek aydın, lafta ve gösterişte değil bilinçle ve içtenlikle “sol”da olan herkes gibi beni de çok mutlu etti. Şimdi omurgasızları, kara yüreklileri, “demokrat”lık kisvesi altında gizlemeye çalıştıkları sığ dünyalarıyla, Tayyip ve AKP şakşakçılığıyla baş başa bırakarak topluma pırıl pırıl bir “sosyaldemokrat” seçim bildirgesi ve seçim sonrası iktidar programı sunmanın zamanıdır… Bu aşamada toplumun beklentisi budur… Bir de öncelikle SHP’yi de kucaklayarak “sol” birlikteliğin daha da genişletilmesi… Karayalçın’a DEHAP anımsatması Deniz Baykal, “Bu seçim birlikteliğine SHP’nin de katılmasını düşünüyor musunuz” sorusuna yanıt verirken ad vermeden geçmişte yapılan SHPDEHAP seçim işbirliğini eleştirdi. Baykal, şunları söyledi: “Hepimiz sosyal demokrat potansiyelin tümüyle bu seçimde bütünleşmesi gerektiğine inanıyoruz. DSP ve CHP’nin duyarlılıkları, izledikleri politika çok paralel olarak ortaya çıktı. Onlar da biz de etnik politikaya karşı tavır takınıyoruz. Terörle dolaylı işbirliği içinde olan siyasi çevrelere yönelik tavrımız aynı. Bu beraberliği hem kolaylaştırdı, hem zorunlu kıldı. Geçmişte yanlışlıklar yapılmış olabilir, o yanlışlıkların faturasını ebediyen çıkarmak hiçbirimizin aklından geçmez. Ama bu konuların daha bir netleşmesini sağlama ihtiyacı var.” Baykal, “Özeleştiri mi bekliyorsunuz” sorusuna da, “Kimseye yönelik böyle bir talepte bulunmaya hakkım yok. Ama kendi davranışımızı belirlerken, değerlerimiz, duygularımız açısından bir duyarlılığı korumaya çalışıyoruz. Bunlar tabiidir, bunu aşabiliriz. Bu konuda nihai bir umutsuzluk içinde olmak istemiyorum” yanıtını verdi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) 24. Olağan Genel Kurulu, Ankara Dedeman Oteli’nde yapıldı. Öğle yemeğine katılan CHP lideri Deniz Baykal’a, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar eşlik etti. (Fotoğraf:AA) di seçeneğin ortaya çıktığını gördüler. İki partinin işbirliği, Cumhuriyet değerleri, Atatürk ilkeleri, ulusal bütünlük üzerinde bir büyük beraberliğin, mutabakatın simgesi haline geldi” yanıtını verdi. Bu süreçte, Zeki Sezer’in “çok etkili bir liderlik” sergilediğini kaydeden Baykal, “Vatandaşların, ‘Çocuklar, canımızdan bezdirdiniz, burnumuzdan getirdiniz. Niye bunu daha önce yapmadınız? Neyse hadi sizi affettik, iyi ki yaptınız’ duygusuyla baktıklarını düşünüyorum. Bu sabah baktım ki hiç öyle bir sitem yok” dedi. Baykal, bir soru üzerine hafta sonunda Samsun’daki Cumhuriyet mitingine katılıp katılmama konusunda henüz karar vermediğini söyledi. Seçim kampanyasını 26 Mayıs’ta Mersin’de düzenlenecek bir mitingle başlatmayı düşündüklerini ve program üzerinde çalıştıklarını kaydeden Baykal, “Oraya Sayın Sezer ile birlikte gitmeyi umut ediyorum” diye konuştu. Baykal, “Ortak noktamız Atatürk, İnönü, Ecevit” derken, kendisinin aktif siyasete Bülent Ecevit’in ısrarıyla başladığını anlattı. Baykal, “DSP ile rakam pazarlığı yapılmadığını” yinelerken, şu görüşleri dile getirdi: “Bir rakam pazarlığı yapılmadı, öyle bir rakam müzakeresi söz konusu olmadı. Bizim bu seçim dönemine girerken DSP’li arkadaşlarımızı CHP listeleri içinde parlamentoya taşıma konusundaki kararlılığımızı DSP yönetimi de hissetti. Biz bu konuda hangi çerçeve içinde bir yaklaşım sergileyebiliriz konusunda net bir şey söyleme durumunda olmadık, olamayız, çünkü önümüzdeki seçimlerde kaç milletvekili çıkaracağını bilemeyiz. Şu söz konusu ki, biz DSP ile uzun vadeli bir yolculuk yapmak istiyoruz ve bunun sonunda da kaynaşmak istiyoruz.” Baykal, “kimseyi CHP’lileştirme peşinde olmadıklarını” vurgularken de “Arkadaşlarımız gelecekler, DSP’li kalacaklar, olacaksak hep birlikte olacağız. Yani parlamentoya girenleri CHP’li yap, girmeyenler orada kalsın, böyle bir anlayışım yok. Yani oradaki parlamentoya girenler de DSP’li olsun, ama DSP parlamentonun içindeki ve dışındaki bütün kesimleriyle CHP ile bütünleşme doğrultusunda birbirimizi ikna ederek, yaşayarak adım atalım, ilerleyelim” görüşünü dile getirdi. SHP LİDERİ KARAYALÇIN: ‘Koltuksuz işbirliğine hazırız’ ANKARA (Cumhu liğinin Fırat’ın ötesine de riyet Bürosu) SHP Ge taşınması gerektiğine diknel Başkanı Murat Ka kat çekerek “Biz devlerayalçın, CHPDSP bir tin tekliğini, ulusul tümlikteliğini alkışladıklarını lüğünü Diyarbakır’da da belirterek “Bunun geniş dillendirmiş bir harekelemesi, AKP’ye karşı en tiz. SHP’nin içinde olgeniş, en güçlü yapının madığı bir birliktelik ekoluşması gerekir. Biz sik olur, tam sol olmaz diSHP olarak koltuk pa ye düşünüyoruz” dedi. zarlığı yapmadan işbir SHP lideri, CHPDSP ile liği yapmaya hazırız” işbirliği için hiçbir önkodedi. şulları olmadığını söyledi Bazı gazetelerin Anka ve şöyle devam etti: ra temsilcileri ile evinde bir “Bize ille de kontensohbet topjan ayırsınlantısı düzenlar istemileyen Karayoruz. yalçın, partiSHP’ye hiç sinin il başmilletvekilkanlarının liği verilmebugün bir den de bu işbirliği olaaraya gelecebilir. Ciddi ğini belirtti ve bir iktidar şu bilgileri programı verdi: yapılır. Bi“SHP olazim bu korak önümüz? SHP’ye nuda hazırde 3 seçenek milletvekilliği lıklarımız var. Birincisi, verilmese bile var. Yoksulyüzde kaç oy solda birlikteliğin luk, tarım, alacak oluriçinde yer almaya istihdam, sak olalım eğitim, sağseçime girhazır olduklarını lık, konut mek. İkincibelirten alanlarında si, bağımsız Karayalçın, “Biz programlaadaylarla sedevletin tekliğini, rımız var. çime girmek. ulusul tümlüğünü Bunlar büÜçüncüsü, Diyarbakır’da da tünleştirilesolda işbirlibilir. Bizim ğine destek dillendirmiş bir vermek. hareketiz. SHP’nin dışımızda 10 Aralık Üçüncü şık bizim için içinde olmadığı bir Hareketi, birliktelik eksik hatta Musçok önemli. olur” dedi. tafa Sarıgül Bu 3 seçenebu işbirliğiği arkadaşnin içine larla birlikte değerlendireceğiz. Bizim katılmalı.” Solda, geçmişte ittihat, solda birlik konusunda 1991 ve 2004 deneyimi iltihak süreçlerinin yaşanmiz var. Bugünkü işbir dığını vurgulayan Karaliğini o deneyimlerle bir yalçın, bugün yapılanın likte biz de destekleyebi ittifak olduğunu, çok iyi değerlendirilmesi gereklir, yararlı olabiliriz.” Karayalçın, solda işbir tiğini söyledi. ataol b?cumhuriyet.com.tr. Faks: (0212) 513 85 95 5 YIL ÖNCE YİTİRDİK Âşık Mahzuni Şerif anılıyor Haber Merkezi Ünlü halk ozanı Âşık Mahzuni Şerif, ölümünün 5. yılında yurtiçinde ve yurtdışında düzenlenen etkinliklerle anılıyor. 17 Mayıs 2002 tarihinde Almanya’nın Köln kentinde geçirdiği kriz sonucunda yaşamını yitiren Mahzuni Şerif için mezarının bulunduğu Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde her yıl olduğu gibi bu yıl da anma etkinlikleri yapılıyor. Hacıbektaş Belediye Meclisi’nin aldığı kararla her mayıs ayının ikinci hafta sonu düzenlenen “Mahzuni Şerif’i Anma Etkinlikleri” hava koşulları nedeniyle üçüncü hafta sonuna kaydırıldı. “Mahzuni Şerif’i Anma Etkinlikleri” bugün sabah saat 11.00’de Mahzuni Şerif’in Çilehane Tepesi’ndeki mezarı başında saygı duruşu ve konuşmalarla başlayacak. Ardından Hacıbektaş Kapalı Spor Salonu’ndaki etkinliklere geçilecek. Senaryosu Miyase İlknur’a, yönetmenliği Şafak Bakkalbaşı’na ait “Mahzuni Belgeseli”nin izlenmesinden sonra Gülcihan Koç, Ali Mahzuni ve Emrah Mahzuni’nin katılımıyla gerçekleştirilecek konserde Mahzuni Şerif’in eserleri seslendirilecek. CUMHURİYET 06 CMYK