Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 MAYIS 2007 CUMARTESİ 20 HABERLER Kendisine yönelik haberlerin ideolojik ve yıpratma amaçlı olduğunu söyledi Arat yargıya gidiyor İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet Mitingleri’nin mimarlarından ve Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (STKB) Başkanı Prof. Dr. Necla Arat’a karşı dinci basın organlarının yanı sıra yazar Ahmet Hakan Coşkun, karalama kampanyası yürütüyor. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB), Prof. Dr. Arat ile ilgili yayımlanan haberleri “siyasete katılma olanağı bulan kadınların önünü kesmeye yönelik bir girişim” olarak değerlendirdi. Prof. Dr. Necla Arat, Coşkun’un yazısı ile Yeni Şafak, Zaman ve Vakit gazetelerinde hakkında yayımlanan olumsuz haberlerin nedeninin “Cumhuriyet Mitingleri’nin ses getirmesi” olduğunu belirterek “Bu haberler tamamen ideolojiktir. Bu olayı yargıya taşıyacağım” diye konuştu. Prof. Dr. Necla Arat, haberlerin yıpratmayı amaçladığını belirterek şöyle devam etti: “Bu tür haberler 80’li yıllardan bu yana sürekli yapılıyordu. Dilerdim ki Hakan önce beni ara ? Prof. Necla Arat’a İKKB ve Prof. Çelikel destek verdi. Çelikel, Arat’ın profesörlük unvanını aldığı tezinin çalıntı olduğu iddiasına açıklık getirerek “Profesörlük unvanının haberlerde yer alan tez ile alakası yoktur. Ceza ile de alakası yoktur. Bu yüzden, unvanını o olayla karıştırmamak gerekir” dedi. sın, haberin doğruluğunu sorsun. Ama böyle bir davranışta bulunmadı. Bu nasıl bir gazeteciliktir anlayamadım. Ve de eski bir haberi yeni bir haber gibi kullanmak gazetecilik mesleğine ne kadar uyuyor o da tartışılır.” Hakkında bu tür haberler yapılmasının nedeninin Cumhuriyet Mitingleri’nin amacına ulaşması olduğunu ifade eden Arat, “Çağlayan’daki mitingin komisyon başkanı olmam ve geçtiğimiz günlerde Deniz Baykal’ın bana milletvekilliği teklifinde bulunması bu tür haberleri artırdı. Bu kadar üzerime gelinmesinin nedeni budur. Bu davranışlar tamamen ideolojiktir. Bu olayı yargıya taşıyacağım” dedi. İKKB adına yapılan yazılı açıklamada da Prof. Dr. Arat ile ilgili yayımlanan haberler, “siyasete katılma olanağı bulan kadınların önünü kesmeye yönelik bir girişim” olarak değerlendirilerek şu görüşlere yer verildi: Karalama kampanyası “Halkımızın sevgi, saygı ve içtenlikle desteklediği, laik Cumhuriyetin temel ilkelerini ve kadıninsan haklarını yaşamı boyunca savunan Prof. Arat’ın kişilik haklarını çiğneme ve onurunu zedelemeye yönelik yorumladığımız bu girişimi şiddetle protesto ediyoruz.” Prof. Dr. Aysel Çelikel, dinci ba sın ve bazı yayın kuruluşlarında yer alan haberlerin asılsız olduğunu belirterek “Arat, profesörlük unvanını haberlerde belirtildiği tezden almamıştır. O tez kitap olarak da yayımlanmamıştır. Unvanını başka bir konudan almıştır. Arat’a haksızlık yapılıyor” dedi. Prof. Arat’ın akademisyenlik yaptığı İÜ FenEdebiyat Fakültesi’nde bulunan akademik kadronun muhafazakâr kişilerden oluştuğunu dile getiren Çelikel, Arat’ın siyasi görüşlerinden dolayı zaman zaman yalnız kaldığını belirtti. Çelikel, “Bugün de olduğu gibi o zaman da çeşitli gruplar, azınlıkta olanların açıklarını aramayı severler” dedi. Haberlerde yer alan, Arat’ın profesörlük unvanını aldığı tezinin çalıntı olduğu iddiasına da açıklık getiren Çelikel, “Profesörlük unvanının haberlerde yer alan tez ile alakası yoktur. Ceza ile de alakası yoktur. Bu yüzden, unvanını o olayla karıştırmamak gerekir” diye konuştu. Katile baba desteği Malatya’da Hıristiyanlıkla ilgili kitaplar yayımlayan Zirve Yayınevi’nin basılıp 3 kişinin boğazları kesilerek öldürülmesini planlamakla suçlanan Emre Günaydın dün sağlık kontrolünden geçirilirken babası M. Günaydın, “Yanındayım” diye bağırarak oğluna destek çıktı. Malatya Emniyet Müdürlüğü’nde sabah saatlerinde ifadesi alınan Emre Gü naydın, geniş güvenlik önlemleri altında sağlık kontrolü için Beydağı Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Üzerinde polis kıyafetleri bulunan Günaydın, hastanenin acil servisine götürüldüğü sırada babası M. Günaydın, “Emre seni seviyorum, yanındayım” diye bağırdı. Emre Günaydın da içeriden “Ben de seni seviyorum” yanıtını verdi. Sağlık kontrolünden sonra polis aracına bindirilen Emre Günaydın, “Allah Türk’ü korusun” diye bağırdı. (Fotoğraflar: AA) ANKARA VE İSTANBUL Susuz günler kapıya dayandı İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş yaşanan kuraklık sebebiyle İstanbul’da 160 günlük su rezervi kaldığı iddialarını yalanladı. Topbaş, “İstanbul’da tahminlerimizin çok üstünde bir tasarruf sağlandı. Bu yılın sonuna kadar Melen Çayı’nın 1. etabının tamamlanması için çalışmalarımız sürüyor. Kasım ayına ulaşabilirsek sıkıntı yaşamayacağız. İstanbul’da bu yaz kesinti olmayacak” diye konuştu. CHP İstanbul İl Başkanlığı ise yaptığı yazılı açıklamada susuzluğun İstanbul’un kapısına dayandığı ve Topbaş’ın bunu görmezden geldiğini ve hiçbir şey yapmadığını savundu. Meteoroloji Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Erhan Angı, şu an itibarıyla Ankara’nın kullanılabilir içme suyu miktarının sadece 84 gün yeterli olacağını ifade etti. Ağustos ayı ortasında Ankara’daki barajların aktif hacimlerinin tamamen boşalmış olacağını belirten Angı, “Yetkililer tarafından yapılan, ‘Barajlardaki içme suyu, Ankara’nın 6 aylık ihtiyacını karşılar’ şeklindeki açıklamalar tamamen yanlış olup bilinçli olarak hesaplamalar çarpıtılmaktadır’’ dedi. 78’liler girişimi adalet istiyor Türkiye 78’liler Girişimi üyeleri, 19801984 yılları arasında Diyarbakır Cezaevi’ndeki tutuklu ve hükümlülere ağır işkenceler yapıldığını iddia ederek İçişleri Bakanlığı’ndan Bilgi Edindirme Yasası çerçevesinde o dönemde cezaevindeki tüm görevlilerin isimlerini istedi. 78’liler Girişimi, “insan kişiliğinin, kimliğinin yok edilmesini, karanlıkları var edenleri ve bu karanlıkta var olanları gün ışığına çıkarmak için” adalet istediklerine dikkat çekti. Eskiden Sultanahmet Cezaevi olan Four Seasons Otel’in önünde bir araya gelen 78’liler Girişimi üyeleri, “Diyarbakır Cezaevi 12 Eylül vahşetinin eksiksiz bir aynasıdır”, “Toplumsal barış için önce adalet” pankartları açarken, Diyarbakır Cezaevi’nde yaşamlarını yitirenlerin fotoğraf ve isimlerinin yer aldığı dövizler taşıdılar. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU) CUMHURİYET 20 CMYK