24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 MAYIS 2007 CUMA 8 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER AÇI MÜMTAZ SOYSAL Nükleer Enerji Santralları Prof. Dr. İlhami KİZİROĞLU Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi PENCERE atık sorunsalını çözümlediysek dünyanın en zengin ülkeleri arasına katılmışız da farkında mı değiliz? Eğer bu sorunsalı büyük bir başarı ile çözebilmiş isek bu yöntemimizi NES’lerini kapatan ülkelere satarak, zaten enerji sorunumuzu giderme şansını da elde edeceğimizden, yeni NES açmamıza gerek kalmayacaktı!.. Atom atıklarını giderme yöntemini bulduğumuz için. Atom lobileri, ilgili kurumlarımızı ödüllendirebilir ve önemli kazançlar sağlayabiliriz… Ancak bunun olmadığını biliyoruz. O halde Türkiye’de atom lobilerinin işsizliğine çözüm olacak yeni NES’ler açmak büyük sakıncaları da beraberinde getirecektir. EURATOM birliğinden Avrupa ülkelerinin çoğu ayrılmakta olup bu süreç 2011 yılında tamamlanacaktır. Almanya bile üyelikten ayrılmayı planlamaktadır. Nedeni de Birliğin ulaşmak istediği hedefe varamamış olmasıdır. Tüm Avrupa ülkelerinin birlikten çıkmak ve ellinci kuruluş yılını, birlikten çıkılan yıl olarak kutlamak istediği bir süreçte, Türkiye’yi sorumsuzca bir vebal altına sokacak yasal düzenlemenin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden oyçokluğu ile geçirmek, dönüşü olmayan rizikolarla ülkemizi karşı karşıya getirmek demektir. Bunun sorumluluğu büyüktür. Bizler bilim insanları ve yurdumuzdaki çoğu sivil toplum örgütleri olarak bu sorumluluğun getireceği olumsuzlukları göz önüne seriyor ve böyle bir yatırımın gerçekleşmemesi için var gücümüzle çalışacağımızı belirtmek istiyoruz. Sarkozy ve Ankara FRANSA’DAKİ cumhurbaşkanı seçiminin sonuçları herkeste akıl almaz bir karamsarlık yarattı. Sanki, o seçilmese durumlar farklı olacakmış gibi. Türkiye’ye AB’de tam üyelik verme konusunda Fransa devletinin, seçilen Bayan Ségolène de olsa, başka türlü davranabileceği düşünülüyor muydu? Sarkozy’nin yanı başına has adamı Patrick Deveciyan’ı alacak olması, hatta onu Dışişleri Bakanlığı’na getirmesi, Fransa’nın Ermeni soykırımı konusundaki ulusal politikasına çok mu büyük değişiklik getirecektir? İç politikanın “oy”, dış politikanın da “ulusal çıkar” demek olduğunu anlamamız için artık vakit gelmiş değil midir? İnsanları ve devletleri “Türk dostu ya da düşmanı” diye sınıflandırmak yerine, dış politikayı Türkiye’nin kendi “ulusal çıkarları” doğrultusuna oturtmaya çalışmak daha doğru değil midir? Ulusal çıkarın, toplumdaki “küçük ama egemen” bir zümrenin çıkarı olmadığını unutmadan. u başarılamadığı içindir ki AB konusu yıllardır sağlam bir zemine oturtulamıyor. AB’ye küçük bir zümrenin “alafrangalık” penceresinden bakan var; bir kısım sanayi ve ticaret erbabının çıkarları açısından yahut iş bulmak için kapağı dışarıya atmak isteyenlerin açısından bakan da. Hepsi kısım kısım, başkalarının başına gelecekleri ya da ülkenin geleceğini çok fazla düşünmeden. Kısacası, AB konusu hâlâ her boyutuyla sağlam bir ulusal politika temeline oturtulmuş değil. Her gelen bir ucundan çekip sürüklüyor ya da süründürüyor. Avrupalılığı, hatta çağdaşlığı akıllarından geçirmeyen, ama üyelik sürecini işlerine ve amaçlarına uygun düştüğü ölçüde sürdürmek isteyen dinciler bile. Böyle olduğu içindir ki, Sarkozy vesilesiyle konuya yeniden eğilinmelidir. e demiş Sarkozy? “Küçük Asya, Avrupa değildir; geleceğini olsa olsa Akdeniz çerçevesinde aramalıdır” anlamına gelen bir şeyler söylemekteymiş. Eksik söylemiş. Kendisine anlatmak gerekir ki, Türkiye Cumhuriyeti hem Asya devletidir, hem Avrupa; hem bir Balkan ülkesidir, hem Ortadoğu; hem Karadenizlidir, hem Akdenizli; halkı hem kuzeylidir, hem güneyli; kültürü hem Doğuludur, hem Batılı; hem antik uygarlıkların mirasçısıdır, hem İslam uygarlığının. Böyle bir coğrafya, böylesine karma ve çok boyutlu kimlik hiçbir ülkede ve toplumda yok. Belki de bütün bunları göz önünde tutan “bölge merkezli” bir dış politika, iyi yönetilirse Türkiye’ye bütün kapıları açar; gerektiğinde ve kendi ulusal çıkarlarına uygun düştüğü ölçüde Avrupa’nın kapılarını da. mumtazsoysal@gmail.com İ B ktidar, yaşanan politik hengâmede, yangından mal kaçırırcasına Türk insanı ve ülkesini büyük sıkıntılara sokacak çok önemli bir yasal düzenleme yaptı. Bu düzenlemenin yol açacağı sorunlar onon iki yıl sonra hissedilmeye başlanacak. Bu süreçte de yasayı çıkaran ve çıkmasını savunanların çoğu şu andaki pozisyonlarında olmayacaklar. Ancak bu çok sakıncalı süreci başlatmış olmanın vebalini kendileriyle birlikte çocukları ve torunlarının da taşımasına neden oldukları için ne kadar üzülüp dövünseler, artık çok geç olacaktır. Bir ekolog olarak daha önceki yazılarımda, konferanslarımda ve doğal olarak derslerimde(13), bu sürecin neleri getirip neleri götüreceği üzerinde sıkça durmuş ve getireceğinden çok, götüreceğini kanıtlamaya çalışmıştım. Sorunun yaşamsal boyutu vardır. Yani var olmak veya tersi, Anadolu insanı için faydadan çok zararın söz konusu olacağı bir dönem yasanın çıkışı ile birlikte gündeme oturmuştur. Bu gündemin dondurulması ve yürürlüğün gerçekleşmemesi için tüm bireylere ve sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir. Nükleer enerji santrallarının (NES) kurulmasına olanak tanıyan yasal düzenleme süreci tamamlandığı için, sonraki aşamada detaylar üzerinde durulacaktır. Bu denli yaşamsal önem taşıyan bir konunun, yasal düzenlemesinin, neden aceleye getirildiği ile ilgili büyük şüphelerimiz ve çekincelerimiz olduğunu söyleyebilirim. Önceki iktidar döneminde de konuyla ilgili çalışmalar yasal düzenleme aşamasına kadar getirilmişti, ancak vazgeçildi. Bunun nedenleri acaba ortadan kalktığı için mi, bu iktidar çabucak yasal düzenlemeyi gerçekleştird? Yoksa bunun altında başka çıkar nedenleri mi rol oynadı ve ağır bastığı için giderayak yasa çıkarıldı? Bu soruların yanıtlanmasını istemek herhalde hepimi N enelkurmay Başkanlığı, 27 Nisan’da AKP’nin “mukaddes müsellesi”nin başını çektiği dinci zihniyete sert bir uyarıda bulundu. AKP’nin, tüm kurumları kuşatma ve tüm köşeleri ele geçirme şeklindeki “kutlu gidişatını” taçlandıracak yegâne yerin ise Cumhurbaşkanlığı olduğu biliniyor. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde AKP’nin tavrı, Genelkurmay Başkanlığı’nın sert uyarısının önemli bir parçasıyken; asıl ağırlık noktasını, Cumhurbaşkanlığı seçimini de içine alacak şekilde laiklik hassasiyeti oluşturuyordu. Genelkurmay bu uyarıyı neden gerekli gördü? Buraya nasıl gelindi? Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt 12 Nisan’da, “laikliğe sözde değil özde bağlılıktan” G Cumhuriyet’te önceki gün yayımlanan bir haberi okurken altını çizdiğim satırları aktarıyorum: “İntihal nedeniyle üniversite öğretim üyeliğinden dışlanan ve görüşlerinin anayasa ile bağdaşmadığı Yargıtay kararıyla tescil edilen Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer dokunulmazlık zırhına kavuşuyor. Dinçer AKP’den milletvekili adayı olmak için görevinden istifa etti.” İlginç bir haber, değil mi?.. ? İlginçliği nerede?.. Önce Ömer Dinçer’in kişiliğinde!.. Dinçer üniversite öğretim üyesi iken yayımladığı kitabında ‘intihal’ yöntemine başvuruyor... ‘İntihal bilimsel hırsızlıktır’... Sonra Dinçer şu siyaseti savunuyor: “Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta ortaya koyduğu LAİKLİK, CUMHURİYET ve MİLLİYETÇİLİK gibi birçok TEMEL İLKENİN yerini .... daha MÜSLÜMAN BİR YAPIYA devretmesi zamanının geldiği düşüncesini taşıyorum. İktidara gelmek yolun sonu değildir... Yeni bir başlangıçtır.” Peki, Ömer Dinçer’in siyasal programı uygulamada nasıl gerçekleşecek?.. Dinçer diyor ki: “ İktidara gelince yapılması gerekenler bitmiş gibi düşünülürse, İslam iktidara geliş aracı gibi 1) KİZİROĞLU, İ. (2001): Ekolojik Potpuri. TAkullanılmış, istismar edilmiş olur.” KAV Yay. Ankara, 391 s. ? 2) KİZİROĞLU, İ. : Nükleer Enerji Santralları... Program açık seçik!.. (Olaylar ve Görüşler) Cumhuriyet gazetesi, 23 Sonra bu kişi bürokrasinin kalbi sayılan ‘BaşHaziran 2005. bakanlık Müsteşarlığı’na oturtuluyor... 3) KİZİROĞLU, İ.: Nükleer Enerjinin AlternaOturtan kim?.. tifi Var. (Olaylar ve Görüşler) Cumhuriyet gaRecep Tayyip!.. zetesi, 2003. Müsteşarlığa oturan Dinçer ayrıca programından vazgeçmediğini de cümle âleme ilan etmiştir... ması ve uyarıları duymazdan gelBir yazımda bu kişiye ‘mürteci’ demiştim... me harekâtı devam etti. AB temsilDava açtı.. cileri de, Genelkurmay’ın uyarılaAli BULUNMAZ Davasını yitirdi.. rının neye atıf yaptığını tam kavraKendi ağzıyla Türkiye’de apaçık irticayı sasöz etti; bu adeta hükümet tarafın ği birbirine karıştırıp laikliğin ve yamadığından (ya da böyle gödan alaya alındı. Hemen arkasından laik demokrasinin “gericilik” an rünmek istediğinden), AKP’nin vunan bir adamın sıfatı mürteciden başka ne politikalarının “son derece deCumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se lamına geleceğini ima etti. olabilir?.. zer, “Rejim hiç bu kadar tehdit Genelkurmay Başkanlığı, 27 Ni mokratik ve çağdaş olduğunu” Evet, “Laik Cumhuriyetin Müslüman bir yapıaltında olmamıştı; gerici tehdit san’da laiklik temelli uyarıyı ya belirtip hükümetin sırtını sıvazlaya devredilmesi gereğini’’ yazıp altına imzasını bir sinsi gölgedir” dedi. 14 Ni yımlayınca acilen tartışma başla mayı sürdürdü. atan kişi Türkçesiyle ‘gerici’ Osmanlıcasıyla Genelkurmay’ın uyarılarını antisan’da Ankara Tandoğan’da yüz bin dı; uyarının “demokrasiye” (AKP ‘mürteci’dir... ler bu tehdide dikkat çekti; laiklik demokrasisine!) karşı olduğu ve demokratik bulan AB temsilcileri? vurgusu yaptı. Yine Sezer 23 Ni Anayasa Mahkemesi’nin karar sü ne şunları sormak gerekli: AKP’nin Bu kişi 4.5 yıldan beri Başbakanlık Müsteşasan’da “Atatürk’e layık olun” me recine etki etmek amacı taşıdığı ko 2002’den beri laiklikle bazen açık rı’dır... sajını iletti. nuşuldu. 28 Şubat’la da bağlantı çoğu zaman örtülü olarak çekişmeİyice bilelim ki devletin en yüksek bürokratı si demokratik mi? Fakat bunlar algılanamadı. Üste kuruldu. mürteci idi... Cumhurbaşkanlığı seçim sürelik “tarafsız” TBMM Başkanı, Hatta 28 Nisan’da Diyarbakır’da Vah Atatürk Cumhuriyetime!.. “Çankaya’ya dindar cumhurbaş “sivil toplum kuruluşları” tara cinde, AKP’nin söylem ve eylemYine de şunu belirtmek gerekir, Ömer Dinçer kanı çıkacak” buyurdu. Bunun fından Genelkurmay’ın uyarısı pro leri AB’ye demokratik geliyor mu? emsalleri arasında daha dürüst bir tutum takıTürkçesi, “Çankaya’ya Milli Gö testo edildi; “Darbecilere hayır, 14 Nisan’da yüz binlerin rejim ile nıyor; ‘takıyye’ yapmıyor... AKP’de neyin nesi rüş’e sözde değil özde bağlı” bir yaşasın İslami değerlerimiz” pan ilgili kaygılarını dile getirişini duyolduğunu açıkça ortaya koyan sayısı az İslamcumhurbaşkanı çıkacaağı idi. AKP kartları çocukların ellerinde yüksel mazdan gelmek; bunu saymamak cıdan biridir Ömer Dinçer... kasıtlı olarak dindarlık ile dincili di. Aynı gün AKP’nin sert açıkla ne denli demokratik? Bu parti, başında Amerika bulunan bir uluslararası siyaset AKÇAY BELEDİYE BAŞKANLIĞI komplosunun marifetiMEMURLUK GİRİŞ SINAVI DUYURUSU dir; ‘Ilımlı İslam Devleti Modeli’ni Türkiye’de ge11.Nisan.2007 tarih ve 26490 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş bulunan Mahalli İdarelere İlk Defa Atanacaklara Dair Sınav Yönetmeliği ve çerli kılmak amacıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca Belediyemizde boş bulunan aşağıda belirtilen kadrolara açıktan atama yapılmak üzere 10.Haziran.2007 Pazar günü kurulan tezgâh bereket saat 09.0018.00 saatleri arasında, 110.sokak No:9 Akçay Edremit / Balıkesir adresindeki Belediye Hizmet Binamızda giriş sınavı yapılacaktır. iktidarda beş yılını dolduramadı... UNVAN ÖĞRENİM VE EĞİTİM ? KODU SINIFI KADRO ÜNVANI ADET DERECE DURUMU Ancak iyice bilelim ki 6410 GİH Muhasebeci 1 7 4 yıllık Yüksek Okul Mezunu, MEB Onaylı Bilgisayar Sertifikası, Kamu Muhasebesi Deneyimli 7575 GİH Ambar Memuru 1 9 En az 2 yıllık Yüksek Okul Mezunu, MEB Onaylı Bilgisayar Sertifikası Türkiye’de bugün top7820 GİH Bilgisayar İşletmeni 1 9 4 yıllık Yüksek OkulBilgisayar İşletmenliği bölümü mezunu veya MEB Onaylı 160 saatlik Bilgisayar İşletmenliği Sertifikası lum tarikatlar ve cema9865 GİH Belediye Trefik Memuru 1 9 En az 2 yıllık Yüksek Okul Mezunu, MEB Onaylı Bilgisayar Sertifikası, Sürücü Belgesi atlerle büyük çapta ör7555 GİH Memur 1 9 En az 2 yıllık Yüksek Okul Mezunu, MEB Onaylı Bilgisayar Sertifikası gütlenmiş, İslamcı mo7785 GİH Tahsildar 1 9 En az 2 yıllık Yüksek Okul Mezunu, MEB Onaylı Bilgisayar Sertifikası dele uygun dinci yapı 7815 GİH Veznedar 1 9 En az 2 yıllık Yüksek Okul Mezunu, MEB Onaylı Bilgisayar Sertifikası dışardan pompalana7950 GİH Şoför 1 10 Lise veya Dengi Meslek Lisesi Mezunu, E Sınıfı Sürücü Belgesi, Otobüs veya Kamyon kullanma deneyimli rak oluşturulmuştur... 9950 GİH Zabıta Memuru 1 10 En az Lise veya Dengi Okul Mezunu, MEB Onaylı Bilgisayar Sertifikası, Sürücü Belgesi Meydanları dolduran 9950 GİH Zabıta Memuru 1 10 En az Lise veya Dengi Okul Mezunu, MEB Onaylı Bilgisayar Sertifikası, Sürücü Belgesi aydınlık yüzlü halk ise 9447 GİH İtfaiye Eri 1 10 En az Lise veya Dengi Okul Mezunu, Sürücü Belgesi 9447 GİH İtfaiye Eri 1 10 En az Lise veya Dengi Okul Mezunu, Sürücü Belgesi parasızdır, örgütsüzdür; 8500 TH Mühendis 1 5 4 yıllık Yüksek Okul Mezunu İnşaat bölümü mezunu, İmar ve Fen İşleri Konusunda deneyimli ve siyasal örgütlenme 8790 TH Teknisyen 1 10 En az Lise veya Meslek Lisesi Mezunu, MEB Onaylı Bilgisayar Sertifikası Sürücü, Belgesi Sahibi yapısında bölük pörçük9405 YH Hastabakıcı 1 10 Sağlık Meslek Lisesi Mezunu tür... 9400 YH Hizmetli 1 11 En az orta okul mezunu ? Toplam 16 Yine de seçimlerde ikMemurluk giriş sınavına kabul koşulları: tidar AKP’nin cebinde 1. 657 sayılı Devlet Memurları kanunu’nun 48.maddesi (A) fıkrasında belirtilen genel koşulları taşıyor olmak, keklik değil... 2. 4 yıllık yüksek okul şartı belirtilenler için Üniversitelerin en az 4 yıllık lisans öğrenimi veren Siyasal Bilgiler, İktisat, İşletme, İktisadi ve İdari Bilimler, İletiTarikatlar, cemaatler, şim Mühendislik, Eğitim, Fen ve Edebiyat Fakültelerini, En az 2 yıllık yüksek okul şartı belirtilenler, Üniversitelerin ön lisans bölümlerinden birini veya bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yurt içi veya yurt dışındaki öğrenim kurumlarından birini bitirmiş olmak, AKP’li belediyeler, şeyh3. Sınavın yapıldığı tarihte İtfaiye eri ve Zabıta Memurluğu için (25), diğerleri için (35) yaşını doldurmamış bulunmak, ler, dış destekler, para4. İtfaiye Erliği için başvuracaklarda Sağlık açısından kapalı mekan, dar alan ve yükseklik fobisi olmamak kaydıyla itfaiye teşkilatının çalışma koşullarına uygun lar pullarla donatılmış bulunmak, takıyyeciler, iktidarı bir 5. İtfaiye erliği ve Zabıta Memurluğu için başvuracaklarda Tartılma ve ölçülme aç karnına, soyunuk ve çıplak ayakla olmak kaydıyla erkeklerde en az 1.67 m, daha tek başlarına ele Kadınlarda 1.60 m. “boyunda olmak ve boyun 1 m.den fazla olan kısmı ile kilosu arasında ( +, ) 10 kg.dan fazla fark olmamak, 6. Muhasebecilik için başvuruda bulunacaklarda, Genel Muhasebe ve kamu muhasebesi deneyimi bulunmak, geçirdiler mi, Atatürk 7. Ağır hapis veya altı aydan fazla hapis cezası ile veya yüz kızartıcı bir suçtan dolayı hüküm giymemiş bulunmak, Cumhuriyeti’nin sonu 8. (ÖSYM) tarafından yapılmış bulunan 20042006 (KPSS) sınavlarından 100 Tam puan üzerinden Hizmetli, Hastabakıcı, Şoförlük ve İtfaiye Erliği için en az olur... 50, Zabıta Memurluğu ve Teknisyenlik için en az 60, diğerleri için en az 65 puan almış olmak, 1.5 milyar nüfuslu 9. Her unvan için belirlenen özel koşulları taşıyor olmak, Gerekmektedir. Müslüman dünyasındaSınava Giriş Başvurusu: ki 52 İslam devleti araSınava girmek isteyenlerin Sınav Başvuru Formunu eksiksiz olarak doldurup, istenilen belgelerle birlikte ilan tarihinden itibaren 25.Mayıs.2007 günü mesai bitisında tek laik Cumhurimine kadar Belediye Başkanlığımıza şahsen veya en geç son başvuru tarihinde Başkanlığımıza ulaşacak şekilde posta aracılığı ile başvurmaları gerekmektedir. yet Türkiye... (Postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır.) Ve şimdi Türkiye toBaşvuru sırasında istenecek belgeler: 1. Sınav Başvuru Formu, pun ağzında... (Söz konusu belge, yukarıda belirtilen Belediye Başkanlığımız adresinden veya internet üzerinden (www.akcay.bel.tr) adresinden temin edilebilir. Bıçak sırtında... 2. KPSS Sonuç belgesi aslı veya noterden onaylı sureti, Bu, Türkiye’nin sonu 3. Diploma veya ilgili Kurumca onaylı sureti demektir... 4. Nüfus Cüzdanı veya ilgili kurumca onaylı sureti, 5. Askerlikle ilişiği olmadığına dair belge, Adımımızı buna göre 6. 4,5 x 6 ebadında 4 adet renkli fotoğraf, atalım, tutumumuzu 7. Sabıka kaydı olmadığına dair belge, buna göre ayarlayalım... 8. Görevini devamlı olarak yapmaya engel bir durumu olmadığına dair beyan, gerekmektedir. zin görevi olsa gerektir. Sakıncaları dünyadaki tüm ülkeler tarafından kabul gördüğü için, yeni NES’lerden kaçış yoğun bir şekilde sürerken Türkiye’de yeni NES açılmasını sağlamaya yönelik yasal düzenleme yapılmasının mantığını anlamak olanağı yoktur. 25 Mart 1957’de Avrupa Birliği’nin kuruluş anlaşması olan Roma Anlaşması ile aynı yıl Avrupa Atom Birliği (EURATOM) Anlaşması da imzalandığı için, buna da Roma Anlaşması dendi. Bu yıl EURATOM ellinci kuruluş yılını kutluyor. Bu elli yıllık süreçte neler oldu? Ne bekleniyordu, neler elde edildi? Bu kuruluş NES açılması ile ilgili kredi sağlamak ve mevcutları modernize etmek için kurulmuştu. Beş bin NES hedefleniyordu, oysa bu gün Avrupa’da çalışan 145 NES var. Ve 19902005 döneminde de hiçbir yeni NES açılmamıştır. Şu anda Atom lobisi yüzünü Türkiye’ye dönerek kurtuluşunu mu arıyor? Ellinci kuruluş yılı kutlanırken yeni kurban olarak Türkiye mi seçildi? Bugün Avrupa Birliği’nin 27 üyesinin on ikisinde NES’ler çalışmamaktadır. Geriye kalan on beş ABülkesinin beşi de NES’lerini kapatma kararı almıştır. Yani on yedi ABülkesi NES’lerini devre dışı bırakırken hangi ölçütleri dikkate almışlarsa, ülkemizi yönetenlerin de bu nedenleri algılamaları ve ona göre davranmaları beklenirken bunun tam tersi olmuş ve yasal düzenleme sorunu çözümlenmiş ve atom lobicilerinin ekmeğine yağ sürülmüştür. NES’lerinden vazgeçen ülkelerin en önemli sorun olarak NES’lerdeki kronik emniyet sorunları, ekonomik olmayışı ve de en önemlisi atom çöpünün izalesinin mümkün olmayışıdır. Bizler tüm bu yaşamsal sorunları devre dışı mı bıraktık? Ve böylece yasal düzenleme yaparak NES’lerin açılabilmesini olanaklı kılıyoruz. Eğer böyle bir yöntemimiz varsa ve özellikle de nükleer Adımını Atarken Düşün!.. Saymalı mı Saymamalı mı? Sınav şekli: Aranan nitelikleri taşıyan adaylar arasından ilgili yönetmelik gereği en yüksek KPSS puanı olan adaydan başlamak üzere alınacak Memur sayısının üç katı kadar sayıda aday belirlenerek sınava kabul edilecek, daha az KPSS puanı bulunan adaylar sınava kabul edilmeyecek ve kendilerine herhangi bir bildirimde bulunulmayacaktır. Sınava kabul edilen adaylara yazılı bildirim yapılarak, sözlü ve uygulamalı sınava çağrılacaklardır. Sınav Konuları: 1. T.C. Anayasası, 2. Atatürk İlke ve İnkilapları tarihi, 3. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 4. Mahalli İdarelerle ilgili temel mevzuat 5. Kamu Maliyesi, Genel Muhasebe, Kamu Muhasebesi, Genel İktisat, İşletme, İletişim Değerlendirme Yöntemi: 1. Değerlendirme 100 tam not üzerinden yapılacaktır. Sözlü sınavdan 100 tam not üzerinden en az 70 not almak gerekmektedir. 2. Kurum sınavı başarı notunun % 50 si ile , KPSS notunun % 50 si alınmak sureti ile bulunacak rakam, memuriyete girişe esas teşkil edecek sınav sonucunu belirleyecektir. Sınav sonuçlarının duyurulması: Sınav sonuçları Sınav Komisyonu Başkanlığı tarafından sınav tarihini izleyen iki gün içinde Belediye duyuru panosu ve internet adresinde duyurulacak, ayrıca sınavı kazananların adreslerine yazılı olarak bildirilecektir. İlan olunur. Bir Varmış... Bir Yokmuş... TEMA Ormanlarımız Yanıyor. Seyirci Kalmayın. Fidan Dikim Hattı: (0 212) 284 80 00 www.tema.org.tr Cahit İNCEOĞLU Akçay Belediye Başkanı CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle