24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MAYIS 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Asistanlar iş güvencesi istedi ? İstanbul Haber Servisi EğitimSen 6 No’lu Üniversiteler Şubesi, asistanlara koşulsuz iş güvencesi sağlanmasını istedi. İstanbul Üniversitesi Merkez Yerleşkesi önünde basın açıklaması düzenleyen öğretim görevlileri adına basın açıklamasını okuyan Eylem Özdemir, doktorasını başarıyla bitiren her asistanın 33/a maddesine göre akademik kariyerine devam etmesi gerektiğini vurgulayarak “Son 2 yıldır yapılan uygulamalar gösteriyor ki doktorasını bitiren asistanların işine son veriliyor. Asistanlar işsiz kalmalarının önüne geçebilmek için başarılı olan doktora tezlerini kabul ettirmemeye çalışıyorlar” dedi. 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Bir Kördüğüm ki... İzmir mitingine kırk sekiz saat kaldı. “Solda güç birliği”ni düşleyenlerin, Baykal Sezer ikilisini miting alanında el ele görmek umutları gerçekleşecek mi? Yoksa, iki partinin de genel merkezlerinde yer yer esen kuşku rüzgârları, hızla hazırlanması gereken birleşme protokolünü savurup gündemden düşürecek mi? Düşündükçe başım çatlayacak gibi oluyor. Bir yandan seçim takvimi işliyor. Öte yandan yelkovan ve akrep, kendi doğal görevlerini yerine getirmek için eksenleri etrafında dönüyorlar. 22 Temmuz için kalan süre, her 24 saatte biraz daha azalıyor. Amerikan filmlerinin duruşma sahnelerinde sık sık duyduğumuz, o “Şimdi konuşmazsan ne zaman konuşacaksın” uyarısını önce kendime yöneltmenin bir yurttaşlık sorumluluğu olduğunu hissediyorum. E rdoğan ve Arınç törene katılmadı Danıştay’ın 139. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, yüksek yargı organları temsilci ve üyeleri katıldı. Danıştay saldırısında yaşamını yitiren Mustafa Yücel Özbilgin’in eşi Sema ve oğlu Gökhan Özbilgin de törende hazır bulundu. Törene Başbakan Tayyip Erdoğan ile TBMM Başkanı Bülent Arınç katılmadı. (Fotoğraflar: AA) Danıştay’ın yıldönümünde konuşan Başkan Çörtoğlu irticanın hafife alındığını söyledi Konunun CHP cephesi Önce, sosyal demokrasimizin en eski ve büyük partisinden başlayarak.. Önceki gün toplanan CHP Parti Meclisi’nden alınan duyumlar doğru ise, Baykal ihtiyatı elden bırakmayan bir genel başkan profili çizmiş. 22 Temmuz akşamı için 180 milletvekili hesabına dayanan ve bugün sahip olunan 150 sandalyeyi taban alan o profilin içerisinde genel merkezin göstereceği uzman isimlerden oluşan kadro da varmış. DSP’den beklenilen listede yer alacakların sayısının da 20’yi bulabileceği hesap ediliyormuş. Benim CHP üyeliğim, 1946 genel seçimleri ile başladı.12 Eylül müdahalesinin kapattığı CHP, 1992’de yeniden açılırken merhum Ecevit’i yeniden genel başkanlığa getirmek istemeyenlerin görüşü ağırlık kazanınca da, bana ayrılmak düştü. DSP’li dostlarımın bu yazıyı, bu giriş tümcesini ve ondan sonraki siyaset yolculuğumu akıllarından çıkarmadan okumalarını isterim. Üniversitede 14 gözaltı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Üniversitesi Cebeci Yerleşkesi’nde, önceki gün çıkan ve 30 kişinin yaralandığı olayların ardından başlatılan soruşturma kapsamında, yaralanan öğrencilerden 8’i, ifadeleri alınmak üzere cumhuriyet savcısının istemiyle gözaltına alındı. Ayrıca dün sabah saatlerinden itibaren yerleşke çevresinde geniş güvenlik önlemleri alan polis, okula çanta içinde sopa sokmak isteyen bir grubu belirledi. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekipleri, gruptan 6 kişiyi gözaltına aldı. Çantada, 15’ten fazla ahşap sopa, 4 adet demir çubuk ile 2 kutu yanıcı sprey bulunduğu tespit edildi. ‘İrtica tehdit ediyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı her türlü hareketin “irtica” olduğunu vurgulayarak, “Önem ve öncelik sıralaması zaman içerisinde değişkenlik göstermekle birlikte Türkiye’de irtica tehdidi her zaman olmuştur ve olmaya da devam edecektir’’ dedi. Çörtoğlu, AKP iktidarını eleştirirken, “Türkiye’de tehdit düzeyinde irtica yok” denilerek irticanın “hafife” alındığını vurguladı. Çörtoğlu, Danıştay’ın 139. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada şu saptamalarda bulundu: Sezer’e övgü dolu veda “Sayın Cumhurbaşkanım, zor ve sıkıntılı günlerin yoğunluklu olduğu bu dönemde milletimiz için güven unsuru oldunuz. Tarih sizi, demokratik ve laik Cumhuriyete bağlı, hukukun üstünlüğünden asla taviz vermeyen, saygın bir hukuk ve devlet adamı, insani yönünüz itibarıyla da halkın içinde, halkla birlikte yaşayan, mütevazı ve sade bir vatandaş olarak anacaktır.” ‘Emniyet bahaneye sığınmasın’ oruyucu ve önleyici güvenlik tedbirlerini almakla görevli olan ve her türlü bilgi ve istihbaratı elinde bulunduran emniyet ve diğer güvenlik birimleri, yakın tehlikeyle karşı karşıya bulunan ve bu tehlikenin varlığına işaret eden kişi ve kurumlara karşı daha duyarlı olmalı, ‘Bu konuda istemde bulunulmadı’ bahanesine sığınmadan, kişi ve kurumları korumak için resen harekete geçmelidir. Danıştay’da yaşanan olay basit ve sıradan bir adli vaka olarak nitelendirilemeyecek, zanlısının yakalanmış olması nedeniyle çözüldü denilerek peşi bırakılamayacak ve günlük değerlendirmelerle geçiştirilemeyecek, tarihsel bir olaydır. Bu olay Cumhuriyetle barışık olmayan, laik devlet düzenini özümsemeyen ve ülkemizin temel kurum ve kuruluşlarını hedef alan zihniyete karşı her zaman dikkatli olunması gerektiğini en acı bir şekilde bize hatırlatmıştır. LUS DEVLET U Türk ulusu kavramı, ırka, dine, etnik CHP büyük düşünmek istiyorsa... Anketler, AKP’nin oy kaybettiğini, iktidar partisi ile ana muhalefet arasında makas kapanır gibi görünse de CHP’nin de, yandaşlarının beklentisine olumlu yanıt verecek bir yükselişi henüz yakalayamadığını söylüyor. Soldaki seçmenlerin beklentisi, özellikle 22 Temmuz için güç birliği ise, ki öyle olduğu biliniyor; 22 Temmuz’da sandık başına gideceklere umut ettikleri sinerjiyi vererek büyük düşünmelerini onlardan istemektir. Yakından biliyorum: Aziz Bülent Ecevit, 2006 yılının başından itibaren böyle bir oluşumun altyapısını hazırlamak için olağanüstü çaba sarf etti. Yaşasaydı.. bugün kamuoyu önünde var gücü ile o altyapının üstüne bir cumhuriyetçi partiler birlikteliğinin çatısını kurmuş olacaktı. Rahşan Ecevit’in, eşinin ölümünden sonra bu bayrağı gönderde tutmak amacıyla son hafta içinde üst üste iki kez Fikret Bila’ya yaptığı açıklamaları (sonuncusu 10 Mayıs Milliyet) öncelikle CHP Genel Merkezi de paylaşmalı ve “Sol yelpazenin güç birliğinin eskiye nazaran solda çok daha güçlü bir rüzgâr estireceği” görüşünü bu seçimin olmazsa olmaz amacı olarak baş köşeye oturtmalıdır. Çok kimse elbette bilemez. Rahşan Hanım, politikada kendisini; eşi miting kürsülerinde konuşurken gecekondulardaki evlerde bire bir nabız yoklamaları yaparak çoğu profesyonel siyasetçiyi şaşırtacak kadar birikimli yetiştirmiştir. O birikimin verdiği sağduyu ile öyle bir güç birliği için “...ve kurulacak hükümetin öyle veya böyle ortağı olacaktır” görüşünü CHP’liler de, DSP’liler de göz ardı etmemelidir. Öyle bir güç birliği, bu iki parti için bir hedef olarak gerçekleştirilecek ise, solun büyük partisinin aday listesinde, kendi seçim bölgelerinden havuza oy sağlayacak sayıda DSP adayı yer alsın. DSP’nin ayrı bir parlamento grubu, CHP’ye ayak bağı değil TBMM Başkanlık Divanı’nda iki oy demek olacaktır. Aynı kazanımın, komisyonlar için de, genel kurul çalışmaları için de göz ardı edilmemesi gerekecektir. Ben CHP’de eski görevimde olsaydım, arkadaşlarıma sadece DSP ile değil, SHP ve öteki bazı sivil toplum örgütlerini de içine alan, bazılarına hiç olmazsa temsil olanağı veren bir sol yelpazeyle 22 Temmuz’a gitmeyi, seçmene sunmak için var gücümle önerirdim. ANIŞTAY SALDIRISI D İnsanlık tarihinde kara bir leke olarak anılacak olan Danıştay saldırısı münferit bir olay olmayıp, başta laik devlet düzeni olmak üzere, cumhuriyeti, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, yargı ve yargıç bağımsızlığını hedef almıştır. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir yüksek mahkemeye bu düzeyde saldırıda bulunulmuştur. Mesai saatleri içinde 2. Dairemizin toplantı odasına kadar girilmek suretiyle mensuplarımıza saldırılmasında cesaretin ve gücün nereden alındığı ayrıca üzerinde durulması gereken konuların başında gelmektedir. ‘Atatürkçülüğe aykırı her türlü hareket irticadır’ K L TSK’den okula Atatürk büstü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Merkez Komutanlığı’nca Altındağ Hıdırlıktepe İlköğretim Okulu’na yaptırılan Atatürk büstü dün törenle açıldı. Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Murat Bey Balta, törende yaptığı konuşmada, 4. Kolordu Komutanlığı’nca bu yıl Ankara’daki 176 okulun ihtiyaçlarının karşılandığını, 208 okulda da çalışmaların devam ettiğini bildirdi. Hıdırlıktepe İlköğretim Okulu’na özel bir önem verdiklerini belirten Balta, “Çünkü burası, fakir fukara yurttaşlarımızın oturduğu yerdir. Buradaki eğitim düzeyini Çankaya’daki okullar seviyesine getirmek için çalışıyoruz’’ dedi. E RDOĞAN VE VAKİT’E GÖNDERME Bir önceki konuşmamda, kimi kararlara karşı duyulan memnuniyetsizliğin eleştiri ve yorum sınırlarını aştığı, yargı mensuplarını yıpratma, hatta hedef gösterme girişimlerine dönüştürüldüğü belirtilerek, tehlikenin varlığına işaret edilmiş; haber, yorum ve değerlendirmelerde dikkatli olunması ve yargıya sahip çıkılması gerektiği hususu açık ve net bir şekilde ortaya konulmuş idi. Önemle üzerinde durduğumuz hususlar, devlet adına yetki kullanan makamlarca önemsenmemiş, kuruluş yıldönümlerinde aynı açıklamaların hep dinlenildiği (Başbakan Erdoğan’a gönderme) ifade edilerek, tehlikenin varlığı göz ardı edilmiştir. Türkiye’de tehdit düzeyinde irtica yok denilerek, bu durumun hafife alınması kimi yayın organlarının (Vakitdinci basın) sorumsuz beyan ve yönlendirmeleri bazı çevreleri cesaretlendirmiş ve ülkemizde pek çok kanlı eylemin yaşanmasına sebebiyet verilmiştir. aik devlet düzeninin olmadığı, din kurallarının toplumsal yaşama egemen olduğu bir ortamda özgürlükten ve demokrasiden söz etmek olanaksızdır. Bu bağlamda laiklik, eğitimin, kültürün, hukukun dinden bağımsız olmasını, devletin dine dayalı düşünce ve akımların etkisinden arınması anlamını da taşır. Maksatlı çevrelerce; laiklik ilkesine bağlı, laikliği koruma ve yaşatma bilincinde olan duyarlı vatandaşlara çeşitli benzetme ve nitelendirmelerde bulunulmaktadır. İrtica ile mücadelede Cumhuriyetimizin laik yapısının korunmasında dinin ve dince kutsal sayılan değerlerin siyasal amaçla kötüye kullanılmasının önlenmesinde toplumsal duyarlılığı önemsiyor, onu laik devlet düzeninin en büyük teminatı olarak görüyoruz. Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı her türlü hareket irticadır. Önem ve öncelik sıralaması zaman içerisinde değişkenlik göstermekle birlikte Türkiye’de irtica tehdidi her zaman olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal birliğine ve bütünlüğüne yönelik her türlü irticai faaliyet üzerinde kararlılıkla durulmalı, bireyin iç dünyasına yönelik olan din ve vicdan özgürlüğünün kamu düzenini bozucu eylemlere dönüşmesine izin verilmemelidir. kökene dayanmamakta, tam tersine her türlü ayrımı reddetmektedir. Etnik kökeni, dini ne olursa olsun tüm yurttaşları çağdaş ulus devlet anlayışı içerisinde bir gören Türkiye Cumhuriyeti’nin temel öğeleri, tek devlet, tek ülke, tek ulus, tek dil ve tek bayrak ülküsüdür. Bu temel değerlerimizi hedef alan, birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik girişimler hiçbir zaman amacına ulaşamayacaktır. ADROLAŞMA İŞ YÜKÜNÜ ARTIRIYOR’ ‘K Danıştay’da giderek artan özellikle kamu personeline ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklanan iş yükü nedeniyle davaların, genelde makul bir sürede sonuçlandırıldığını söyleyemeyiz. İş yükünün nüfus artışı, kentleşme oranının yükselmesi ve idare mahkemelerinin yurt geneline yayılması gibi etkenlerin yanı sıra idarenin personel rejimi uygulamasından da kaynaklandığı görülmektedir. İşin DSP cephesine gelince... DSP Genel Merkezi ile parti örgütünden yer yer esen kuşkulu havanın yerini bir an önce sağduyu almayacak mı? DSP Genel Merkezi, Bülent Bey’in vasiyetini uzun süre niçin sumen altında tutmakta ısrar ettiğini de, o arada Yılmaz Büyükerşen konusunu göz ardı ederek bu seçimde hiç değilse Eskişehir listesini sürüklemesi için kendisine başvurmadıkları için Büyükşehir Belediye Başkanı’nın görevinde kaldığını, başka birçok kamu görevlisinin de adaylık yolunun kapandığını görmek istemeyecek mi? Benzer bir duygu; Bartın’ın çok sevilen Belediye Başkanı’nın çizdiği yeni yol haritası için de paylaşılmayacak mı? Bu kördüğüm içerisinde “Sezarın hakkı” da unutulmasın. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in, güç birliğinin oluşmasını sağlamak için milletvekilliğinden vazgeçerek ortaya koyduğu özveri, öteki bazı çalışma arkadaşlarının saplantı halindeki önyargılarını ortadan kaldırsın. Günümüz politikacılarına örnek olsun. ...Ve iki parti merkezlerinde kapalı kapılar arkasında sürdüğü bilinen tartışmalar, 1453 Mayıs’ı Konstantilopolis’inde “yeşiller ile maviler” arasındakiler gibi uzayıp gitmesin. Ata’ya ziyaret Danıştay’ın kuruluşunun 139. yıldönümü dolayısıyla Başkan Sumru Çörtoğlu ve beraberindeki heyet, Anıtkabir’i ziyaret etti. Çörtoğlu, saygı duruşunda bulunulmasının ardından Ulu Önder Atatürk’ün kabrine çelenk bıraktı. Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayan Çörtoğlu, şunları yazdı: “Yüce Atatürk... Danıştay olarak, kurucusu olduğun Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel niteliklerini ödün vermeden korumaya kararlı olduğumuzu ifade ediyor, önünüzde saygıyla eğiliyoruz.” (AA) İstanbul’da ‘eğitim’ fuarı ? İstanbul Haber Servisi Türkiye’nin ilk “Eğitim Gereçleri ve Teknolojileri Fuarı” Educashow, Harbiye’deki Lütfü Kırdar Rumeli fuar alanında açıldı. Güncel eğitim uygulamaları ve ihtiyaçları doğrultusunda eğitim sektörüne yeni malzeme, teknoloji ve hizmetler geliştirip üreten kuruluşların bir araya geldiği fuarda akıllı tahtalardan çevre dostu boyalara, ergonomik sıralardan zekâ oyunlarına, okul öncesi eğitim gereçlerinden sanat ve kırtasiye ekipmanlarına, çeşitli müzik enstrümanlarından toplantı salonu mobilya ve aksesuvarlarına kadar eğitim dünyasını ilgilendiren tüm ürünler sergileniyor. Fuar, 13 Mayıs’a kadar açık akalacak. Cumhurbaşkanı Sezer, Danıştay’ın laiklikten ödün vermeden çalıştığını vurguladı ‘Baskılar karşısında da yılmadı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cum işaret eden Sezer şunları kaydetti: “Devletin hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Danıştay’ın yüksek danışma, inceleme ve karar organı olan şiddete varan baskılar karşısında bile, laik ve de Danıştay, diğer yargı organlarımızla birlikmokratik Cumhuriyete sahip çıkma kararlılı te, kimi zaman şiddete kadar varan baskılar ğından, hukukun üstünlüğünden ödün vermeden karşısında bile laik ve demokratik Cumhuçalışmalarını sürdürdüğünü vurguladı. riyete sahip çıkma kararlılığından, hukukun Sezer, Danıştay’ın kuruluş yıldönümü nedeniy üstünlüğünden ödün vermeden çalışmalarını sürdürmekte, hukuk le Başkan Sumru Çörtoğdevleti ilkesine işlerlik kalu’na mesaj gönderdi. Se? Cumhurbaşkanı, Çörtoğlu’na zer, hukuk devleti niteliğinin zandırılmasına büyük gönderdiği mesajda, Danıştay’ın katkıda bulunmaktadır. ayırt edici özelliği, hukukun şiddete varan baskılar karşısında Hukuk devleti ilkesinin üstünlüğünün kabul edilmesi olduğunu vurgulayarak bile, laik ve demokratik Cumhuriyete yaşama geçirilmesinin öncelikli koşullarından bi“Hukukun üstünlüğü de sahip çıkma kararlılığından, ri de yargıya güvenilmeanayasanın ve yasaların hukukun üstünlüğünden ödün si, yargı kararlarına uyuleksiksiz uygulanmasını, vermediğini vurguladı. ması ve saygı gösterilmeiktidar gücünün bağımsız sidir. Bu, aynı zamanda yargıyla dengelenmesini, yasama ve yürütme organlarıyla yönetimin devletin saygınlığının ve güvenilirliğinin koeylem ve işlemlerinin yargısal denetime bağ runmasının da vazgeçilmez koşuludur. Türk yargısının, kararlarını her zaman anayasa, yalı tutulmasını gerektirmektedir” dedi. Yargı erkinin, yürütme ve yasama erkinden ba salar ve hukukun evrensel ilkeleri doğrultuğımsız ve güvenceli olması, her türlü karışma sunda oluşturduğundan, yalnızca hukukun dan, yönlendirmeden ve baskıdan uzak çalışma üstünlüğünün egemen kılınmasını ve kamu sı, hukukun üstünlüğü ilkesinin gerçekleştiril yararının gözetilmesini amaçladığından kimmesi yönünden temel bir zorunluluk olduğuna senin kuşkusu bulunmamaktadır.” Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net TBB BAŞKANI ÖZOK: ‘Halk seçsin oy avcılığı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Törende konuşan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, Anayasa Mahkemesi’nin bir yasayı, Danıştay’ın bir hükümet tasarrufunu iptal etmesinin, hukuk devletinin doğal sonucu olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarını eleştiren Özok, “Yoksa bizde olduğu gibi yargılamanın her aşamasında yorum ve değerlendirme yapmak yanında, Danıştay’ın verdiği bir iptal kararından sonra ‘..bu konuyu ulema bilir...’ ya da Anayasa Mahkemesi’nin bir iptal kararından sonra ‘...demokrasiye kurşun sıkılmıştır...’ yaklaşımı, demokratik toplum önderlerinin asla ağızlarına almamaları gereken beyan ve yorumlardır’’ diye konuştu. 139. YIL RESEPSİYONU Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu’nun, Devlet Konukevi’nde verdiği resepsiyona, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, ANAV ATAN lideri Erkan Mumcu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok’un yanı sıra çok sayıda hâkim ve savcı da katıldı. (AA) CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle