24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 MAYIS 2007 CUMA 18 SPOR Beşiktaş Erciyes’i yenmenin sevincini yaşarken bir yandan da Bursa maçını düşünüyor Kupa tamam UFUK TANIŞAN sırada lig var Ş A M P İ YO N L U K FA İ R PLAY’LE YAKALANIR CUMHUR ÖNDER ARSLAN Gökhan Zan, Erciyes maçı sonrası kupayla sahada tur atarken büyük sevinç yaşadı. Beşiktaş saha içinde kupayla tur atarken futbolcular “Şerefimizle oynadık, hakkımızla kazandık” yazan tişörtler giydi. B eşiktaş’ta Fortis Türkiye Kupası’nı kazanmanın sevinci yaşanıyor. Siyah Beyazlı camiada F.Bahçe maçı sonrası bozulan moraller, tekrar yerine geldi. Camiada artık tek hedef az olan şampiyonluk şanslarını devam ettirmek. Ancak teknik direktör Jean Tigana’nın Kayseri Erciyesspor maçı sonrasında görevi bırakacağını açıklamasının takımı olumsuz etkilemesinden korkuluyor. Beşiktaş yönetimi de teknik adam arayışlarına başladı. Başkan Yıldırım Demirören ve bazı yöneticiler yabancı hoca isterken diğerleri ise yerli teknik adamdan yana olduklarını belirttiler. Aybaba’yı isterim S iyah Beyazlı Kulübün Asbaşkanı Levent Erdoğan yerli teknik adamdan yana olan isimlerden biri. Erdoğan, yeni hocayı en kısa zamanda getirmek istediklerini ifade ederek “Şu anda herhangi bir isimle transfer görüşmemiz olmadı. Bundan sonra başlayacak. Yeni teknik adamı en kısa sürede getirmek istiyoruz çünkü takımı en kısa sürede tanımasını istiyoruz. Ben kendi adıma yerli hocadan yanayım. Sonuçta yerli teknik adam ligdeki diğer takımları tanıyor. Alışma devresi de daha kısa sürer. Benim gönlümdem Samet Aybaba geçiyor. Samet hoca, gelecek takviyelerle birlikte bize çok faydalı olabilir” diye konuştu. Erdoğan, kupayı aldıkları için çok mutlu olduklarını kaydederek “İstediğimiz bir kupaydı... Çok iyi bir futbol ortaya koyamadık ama yine de kupayı kazandığımız için mutluyuz. F.Bahçe’ye yenilerek şampiyonluk şansımız azaldı ancak yine de devam ediyor. Eğer Trabzon, F.Bahçe’yi yenerse yine şansımız yükselir. Belli bir süredir motivasyon sorunu yaşıyorduk. Kupayı kazanarak futbolcularımız özgüven kazandı. Genç bir takımın kupa kazanması çok önemlidir. Bursa maçına daha toparlanmış bir halde çıkacağız. Kalan 3 maçta puan kaybı yaşamayacağımızı düşünüyoruz. Sezon sonunda birkaç takviyeyle bu takım çok iyi yerlere gelecektir” dedi. K.Erciyesspor’un da çok iyi mücadele ettiğini bildiren Erdoğan, “Gerek Bülent Korkmaz, gerekse futbolcular olsun centilmence mücadele ettiler. Taraftarımız da aynı centilmenliği gösterdi. Bu da Beşiktaş taraftarının tahrik edilmediği zaman nasıl bir tutum içinde olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu. Beşiktaş Mali İşler Sorumlusu Ertunç Soğancıoğlu ise zor bir maç olduğunu vurgulayarak “Finalin hafta arasında oynanması da bu zorluğu artırdı. Zira bizim F.Bahçe’ye kaybetmemiz ve K.Erciyes’in de Rize ile berabere kalması, kupa maçı öncesi iki takımın da mutsuz olduğu bir döneme geldi. Belki çok keyifli bir karşılaşma olmadı ancak kazandık ve kazandığımız için çok mutluyuz. Kimse K.Erciyes’i küçümsemesin, onlar da çok iyi mücadele ettiler” dedi. Soğancıoğlu, teknik direktör arayışlarıyla ilgili olarak “Çalışmalarımız devam ediyor. Şu anda netleşen bir isim yok. Ancak yabancı bir teknik adam getirme olasılığımız yüksek” ifadelerini kullandı. B eşiktaş Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Deriş’ten Fair Play mesajı... Siyah Beyazlı yönetici “Şampiyonluk Fair Play’le başlar” dedi. Fortis Türkiye Kupası’nı 2. kez üst üste kazanmanın kendileri için çok büyük sevinç olduğunu ifade eden Deriş, “Biz Beşiktaş yönetimi olarak her zaman için dostluk çağrısında bulunuyoruz. Dostluk kampanyalarının öncüsü oluyoruz. Sporun sahalarda ve salonlarda kalması için elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Bizim temel görüşümüz şampiyonlukların Fair Play’le başladığı yönünde. 20 yıl önceki fotoğraflara bakıyorum. İnsanlar statlara ve salonlara takım elbise ile geliyormuş. Ayrı takımı tutan taraftarlar yan yana, kol kola maç izliyor. Ancak günümüzde bu görüntülerden uzaklaştık. Elbette bir takım sürekli şampiyon olmayacak, başarı kazanmayacak. Farklı görüşler spora renk katar” dedi. Final sonrası Kayseri Erciyesspor takımını kendilerinin ve taraftarların ayakta alkışladığını vurgulayan Beşiktaşlı yönetici, “Kendilerini gösterdikleri performans nedeniyle kutluyorum. Sahada dostça mücadele ettik. Hiçbir çirkin görüntü yoktu. Bizim gibi iyi hazırlanmışlardı” diye konuştu. Şampiyonluk yarışını da değerlendiren Deriş, “Ligde hedefimiz daha bitmedi. Hem bizim hem de rakiplerimizin çok kritik maçları var. Önümüzdeki 2 hafta içinde kritik maçlar yaşayacağız. F.Bahçe’ye yenilmek bizi çok üzdü. Sahamızdaki maçta en az bir beraberlik çıkarmalıydık. Kupa sevincinde de biraz içimiz buruktu. Ancak elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı. F İ N A L U E FA GÜNDEMİNDE BOBO FA K T Ö R Ü HAFTANIN HAKEMLERİ Fenerbahçe Trabzon: M.Kâmil Abitoğlu, SıvasG.Saray: Aytekin Durmaz, BursaBeşiktaş: Bünyamin Gezer, AntalyaA.Gücü: Vedat Yüksel, SakaryaK.Erciyes: Cüneyt Çakır, AnkaraDenizli: Halis Özkâhya, KayseriG.Antep: Çetin Sarıgül, KonyaV.Manisa: Hüseyin Göçek, G.BirliğiÇ.Rize: Bülent Demirlek. B eşiktaş’ta Brezilyalı futbolcu Bobo, kupada ve ligde attığı gollerle adeta takımının prensi oldu. Kayseri Erciyesspor maçında da takımının tek golünü kaydeden genç oyuncu, ligde rakip filelere bıraktığı 10 golle takımının zirvede kalmasını sağlamasının yanı sıra kupada kaydettiği 7 golle Beşiktaş’ın kupayı kazanmasında büyük paya sahip oldu. Geçen sezonun devre arasında transfer edilen ve bu dönemde Brezilya’da az gol attığı için transferi eleştirilen Bobo, Siyah Beyazlı takımdaki 1.5 sezonluk döneminde attığı gollerle ne kadar isabetli bir transfer olduğunu gösterdi. Bu sezon ortaya koyduğu performansla Avrupa’nın bazı kulüplerinin dikkatini çeken Bobo, ligde attığı 10 golle takımının en skorer oyuncusu oldu. Brezilyalı oyuncu, ayrıca kupadaki 7 golüyle yine takımının en golcü unvanına sahip oldu. Beşiktaş bu sezon toplam 58 gol atarken bu gollerin yüzde 29.3’ünü Bobo ile üretti. vrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), Beşiktaş’ın 10’lık galibiyetiyle sona eren Fortis Türkiye Kupası finalini internet sayfasına taşıdı. “Bobo, Erciyesspor’un kalbini kırdı” başlığıyla haberi duyuran UEFA internet sitesi, Brezilyalı golcünün attığı golle Beşiktaş’ın kupayı müzesine götürdüğünü belirtti. Yarıfinal maçında da Bobo’nun Fenerbahçe’ye karşı galibiyet golünü attığına dikkati çeken UEFA, 102. dakikada Sertar Kurtuluş’un verdiği pası iyi değerlendiren Bobo’nun maçın tek golünü attığını kaydetti. Finale gelinceye dek Galatasaray ve Trabzonspor gibi takımları eleyen Kayseri Erciyesspor’un ise bu yıl büyük bir sürprize imza attığı ifade edildi. İnternet sitesi, Beşiktaş Teknik Direktörü Jean Tigana’nın sezon sonu Siyah Beyazlılardan ayrılacağına ilişkin açıklamalarına da yer verdi. A ERCİYES’İN İSYANI .Erciyesspor Kulübü Başkanı Ziya Eren, “Boşu boşuna emek sarf etmeyin, yeter ki bir yerlerde ağabeyleriniz olsun. Beşiktaş maçında resmen katliam oldu” dedi. “Hatta söylem şu ki hiç Fortis Türkiye Kupası finali oynanmadan bu kupa Beşiktaş’a verilseydi şeklinde. Bir haksızlığa kurban gittik. Verilmeyen 2 penaltımız var. Yazık yani. Emeğe saygısızlık edildi” diye konuşan Eren, şöyle devam etti: “Beşiktaş maçında resmen katliam oldu yani... 2 penaltıyı ben söylesem dersiniz ki kulüp yöneticisidir, konuşuyor. Bu benim yorumum değil. Şu ana dek sustum. İşte olmayınca olmuyor.” K BASKET YORUM / AHMET KURT Ayrımcı Sanat! Canaydın: Taraftardan korkmam G.SARAY BAŞKANI TRİBÜNLERİN PROTESTO HAKKININ OLDUĞUNU SÖYLEDİ Spor Servisi G.Saray Başkanı Özhan Canaydın, “Ben seyirciden korkmam” dedi. Sarı Kırmızılı taraftarların tepkisine karşı kendisinin protesto hakkı bulunduğunu ifade eden Canaydın , “Geçen sene Galatasaray yine aynı Galatasaray’dı, yöneticiler yine görevlerini yapıyordu. Geçen sene oluşan hava bizi çok iyi motive etti. Bu sene 4 büyükler içinde en az transfer yapan biziz ama bu sene o havayı yakalayamadık. Geçen sene de seyircimizin yine aleyhte davranışları vardı. Canaydın dışımızdan biri pankartından sonra maçlara gelmiyorum. Ben seyirciden korkmam. Ben onların başkanıyım, bana kızdıkları dönemde bile saygıları olması gerekir. Ama o pankart be S anata bile fanatizmi bulaştırmışlar! Ünlü ressamların paletlerine yalnızca gönül verdikleri futbol takımlarının renklerini koyarak eserler ürettirmişler. Ve utanmadan bunun adına ‘Şampiyon Sanat’ demişler... Yazık! Bu saçmalığın adı olsa olsa ‘Şampiyon Futbol’ olabilirdi. Bence sanat bu işten yara almıştır... Üff! Galiba biraz iddialı bir giriş yaptık ‘sanat’ konusuna. Bilmediğimiz sulara daldık, bakalım nasıl çıkacağız bu işin içerisinden? Üstelik.. Serginin hamisi kalemşorlar da var işin içerisinde. Yandık! Neyse! Sanattan anlamasak bile renkten anlarız. Renk ayrımı yapmanın toplumumuza getirdiği zararları biliriz. Zaten burada oturup ‘resimlerdeki soyut dışavurumcu tarzın hâkimiyeti ve renklerdeki cesur ataklardan’ veya ‘betimlemelerde temadan uzaklaşmadan dramatik yelpazede gidip gelebilme yetisine sahip ürünlerden’ söz etmeye hiç niyetimiz yok. Biz yalnızca usta ressamları gönül verdikleri renklerle kısıtlamanın yanlışlığından dem vuracağız. Fenerbahçe taraftarı Devrim Erbil’in sarı lacivertli eserleriymiş.. Hıh! Sanatçının özgürlüğü ile nasıl bağdaştırılır böyle bir kısıtlama? Ya diğerleri? Beşiktaşlı ressam Tanju Demirci’yi siyah beyaz ‘kesmemiş’ olacak ki kırmızıyı da iteleyivermiş eserlerine. Öyle ya.. Kuruluş yıllarında kırmızı da varmış Beşiktaş’ın renklerinde... Galatasaray ressamı Ertuğrul Ateş pek çaktırmamış fanatizmini: Klasik eserlerinin orasına burasına kırmızı ve sarı kurdeleler ekleyerek geçiştirmiş konuyu...Trabzonsporlu Hüsamettin Koçan ise bordo ve mavi ile kısıtlamamış kendisini. Diğer takımların renklerini de kullandığı eserlerinde futbol temasını işlemiş... Futbol ha! Neden basketbol değil de futbol? Neden yalnızca futbol? Hımm.. Belki de bizimkisi bir kıskançlık krizidir. Belki gerçekten bu olay Hıncal Uluç’un dediği gibi ‘Spor spor olalı bu ülkede belki de en görkemli güzelliğini yaşıyordu, o salı akşamı, İstanbul Modern Sanat Galerisinde...’ Belki birleştiriciydi bu ayrımcılık ama neden yalan söyleyelim: Bize pek inandırıcı gelmedi bu gerekçe. Ne zaman ki aynı ressamlar, diğer kulüplerin renklerinde eserler üretirler, biz o zaman sanatı şampiyon ilan ederiz.. Evet beyler! İzleyeceğiz sizleri. Yalnızca sarı ve kırmızının kullanıldığı bir Devrim Erbil eserini gördüğümüzde inanın bize, o ünlü ‘çorap’ fıkrasını anımsamayacağız. Alkışlayacağız sizleri. GERETS’TEN ESPRİ G.Saray Teknik Direktörü Gerets, sözleşmesinin 1 yıl daha devam ettiğini belirterek “Sözleşmemin şartlarını yerine getirmek istiyorum ama öbür türlü olursa 1 sene tatil yaparım’’ dedi. ni çok üzdüğü için benim de bir protestoda bulunma hakkım olduğunu düşünüyorum. Bütün demokratik ortam ve Galatasaray gelenekleri içinde her türlü protestoya hakları var. Medenice, hakaret etmeden, arzularını dile getirebilirler. Ama kulüp binamıza yapılan saldı rı, müessesemize yapılan bir saldırıdır. Galatasaray bunlara alışkın değil” dedi. Gelecek sezon için transfere ciddi boyutta para ayırdıklarını kaydeden Canaydın, “Transfere ciddi bir bütçe ayırıyoruz. Biz bu sene 78 Türk oyuncu arasından 34 tanesini transfer etmek istiyoruz. Servet ile anlaştık. Sezon sonu gelince göreceğiz, zaman her şeyi gösterecek. Yabancı oyuncu transferinde de 3 ile 5 arasında oyuncuyla temastayız ama bu 35 yabancı alacağız anlamına gelmiyor. Sezon devam ederken oyuncu ayartarak ceza almak istemeyiz. Adnan Sezgin’in sorumluluğunda çalışmalar sürüyor. Sezon sonunu bekleyerek, çalışmalarımızda hızla hareket ediyoruz” diye konuştu. Özhan Canaydın. G Ö R Ü Ş / D O Ğ A N H A S O L eposta : merkez@hasmimarlik.com.tr. faks : 0212 211 34 20 G eçenlerde çok eski bir arkadaşım Mimar Erden Yöndel’le ilgili bir kutlama için Stuttgart’a gittim. Programa göre kutlamada Galatasaray’ın Seyrantepe Stadı’nın mimarı Mete Arat’la birlikte olacaktık. Ertesi gün de bürosunda bize projeyi anlatacaktı. Bu arada hoş bir sürpriz oldu. Aynı gün Başkan Özhan Canaydın da Galatasaraylı taraftarların düzenledikleri bir yemeğe katılmak üzere Stuttgart’a geldi ve gecenin ileri saatlerinde bize katılmak inceliğini gösterdi. 1 Mayıs sabahı, İstanbul yollarında sürünmediğimize de şükrederek Mete Arat’ın bürosunda yeniden bir araya geldik. Öncelikle şunu belirteyim: Mete Arat kendisini Almanya’da başarılarıyla kanıtlamış bir mimar. Stuttgart TH’sini bitirdikten sonra düzenini orada kurmuş ve birçok yarışma kazanarak Almanya’nın ünlü mimarları arasına katılmış. Ayrıca birçok spor tesisinde imzası var. Stuttgart’taki GottliebDaimler Stadı’nı 2006 FIFA Dünya Kupası için yeniden düzenleyen de o. Seyrantepe Stadı: TOKİ’nin Sınavı Seyrantepe projesinin ön (avan) projesi tamamlanmış ve bir gün önce TOKİ’ye gönderilmişti. İyi düşünülmüş, iyi tasarlanmış bir proje. Proje hazırlanırken arazinin özellikleri ele alınmış ve stat yapımına pek de elverişli olmayan engebelerin üstesinden gelinmiş. İhtiyaç programı olarak kulübün önceki deneyimlerden kazandığı birikimden yararlanılmış, böylece Galatasaray’ın beklentileri yerine getirilmiş. Stat 52 bin oturma kapasiteli. Tribünlerin üstü çelik bir çatıyla örtülü. Ayrıca sahanın üstü de gerektiğinde örtülebiliyor ve böylece stat kapalı bir arenaya dönüşebiliyor. Ulaşımın ağırlıklı olarak metroyla sağlanacağı varsayılmış, tribünlerin altında ayrıca 3500 araçlık otopark düşünülmüş. İlgilenenler projenin ayrıntılarını Galatasaray dergisinin mayıs sayısında bulabilirler. Mimari projelerin hazırlanması için Mete Arat’ı Galatasaray görevlendirmiş. Mühendislik projelerini TOKİ adına Ankara’da Yüksel Proje yürütüyor. Açılır kapanır çatı sistemi ve elektromekanik sistemler için Almanya’daki uzman mühendislik gruplarından proje destekleri alınıyor. Kısacası, proje doğru ellerde. Şimdi sıra, TOKİ’nin hazırlanmış olan ön projeyle, daha önce vaat ettiği gibi 15 Mayıs’ta ihale açmasına gelmiş. Bu konuda Canaydın çok umutlu. Önceki yazılarımda, üzerinde çokça durduğum, Seyrantepe mi, Ali Sami Yen mi sorusunun, gelinen bu noktada tartışılmasının artık çok geç olduğunu düşünüyorum. Yalnızca bir düşüncemi kısaca yinelemek isterim. Seyrantepe Stadı Mecidiyeköy arsası trampasından kamu, Mecidiyeköy’de yapacağı kaynak yaratma amaçlı tesislerle kulübe oranla çok daha kârlı çıkacak. Zaten TOKİ, Mecidiyeköy’de Ali Sami Yen Sta dı arsasını “3” emsal ile ticaret alanına dönüştürmek için Belediye’ye başvurmuş. “3” emsal İstanbul’da verilebilecek en büyük yoğunluk. Dönelim Seyrantepe’ye… Ön projeyle ihaleye çıkılır mı? Avrupa’da çıkılmaz; Türkiye’de Kamu İhale Yasası ne kadar tersini söylese de projesiz bile çıkılır. Bu noktayı geçelim. Şu anda Seyrantepe arazisi plana göre “ağaçlandırılacak bölge” alanında. Normal olarak, hazırlanan projenin onaylanması ve ruhsat alabilmesi için sırasıyla 1:100.000, 1:25.000 ve 1:5000’lik planların belediyece onaylanması gerekiyor. Ancak TOKİ’nin bunları aşacak yasal dayanaklara sahip olduğu belirtiliyor. Bunlar kulübün son Divan toplantısında da anlatıldı. Şimdi top TOKİ’de. Bakalım TOKİ daha önce vaat ettiği gibi 15 Mayıs’ta projeyi ihaleye çıkarabilecek mi? Bu hem Hükümet hem de TOKİ için, verilen sözlere bağlılığın kanıtlanması açısından önemli bir sınavdır. Bekleyip göreceğiz. CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle