24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 MAYIS 2007 CUMA 6 HABERLER Hür Parti Genel Başkanı Okuyan’ın Yalova’da CHP listesinden aday gösterilebileceği belirtildi BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ CHP’ye yoğun ilgi sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal “bu seçimlerde oy oranları artsa bile daha az milletvekili çıkarabileceklerini” vurgulayarak partililerden “anlayış” isterken; Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in damadı bankacı M. Kemal Kısacıklıoğlu, Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Başkanı Necla Arat ile Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanlığı’ndan istifa eden Yusuf Kenan Doğan’ın da aralarında bulunduğu bazı yeni isimlerin aday listelerinde yer alabileceği kaydedildi. CHP’den Genç Parti’ye ittifak için yeşil ışık yakılmazken Hür Parti Genel Başkanı Yaşar Okuyan’ın CHP listelerinde Yalova’dan aday gösterilebileceği kaydedildi. CHP’de adaylık başvuruları dün başladı. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, adaylık başvurularıyla ilgili olarak il ve ilçe başkanlıklarına genelge gönderdi. PM kararına göre; Aydın, Gaziantep, Mersin, Kahramanmaraş, Muğla ve Sıvas illerinde 27 Mayıs Pazar günü aday yoklaması yapılacak. Merkez Solcuların Borcu... İçerden dışardan öyle seslere baktığımızda, anlaşılıyor ki amaçları, Türkiye’nin girdiği yeni süreci saptırmak. En başta da, olanı görememek... Oysa, Hikmet Bila’nın gazetemizdeki yazısında (9 Mayıs 2007) dediği gibi, 14 Nisan’da başlayan olay, sadece bir mitingler dizisi değildir. Bir “süreç” tir: “O sürecin, Cumhurbaşkanlığı seçimini de, milletvekili seçimini de kat kat aşan bir anlamı vardır. Seçimler, bir bütünün sadece parçaları, belki de simgeleridir. O süreç, bir varoluş hareketidir. Bir var oluş hareketi ortaya çıktığı zaman, onu durduracak kuvveti kolay kolay bulamazsınız.” Halkın bir “var oluş hareketi”: Olay bu! Tandoğan mitingini Çağlayan mitingi izledi; arkasından, Manisa ve Çanakkale geldi. Bu hafta sonunda İzmir’de buluşacak yüz binler; 19 Mayıs’ta da Samsun’da bir araya geleceğiz. Onları başkaları izleyecek... Bu “varoluş”un bir rengi ve onun kadar renkli pankartları ve sloganları var: Özetle, “Şeriata hayır” diye haykırıyor, “bağımsız Türkiye ve laik düzen” adına saflarını sıklaştırıyor. Onların ardında, bir sömürüsüz düzen özlemi de var; nitekim, çiğnenen emeğin ve kadınların haklarını haykırıyor. Bu halk hareketinin gündemi daha da zengileşecektir, zenginleşmeli de... Yüzbinler, bir şey daha yapıyor, partilere dönüp onlara hatırlatmalarda bulunuyor. ? İlk uyanan, merkez sağın iki partisi DYP ile Anavatan Partisi oldu ve birleştiler. CHP ile DSP’nin güç birliği asıl dikkatleri çekiyor. Çünkü, Türkiye’nin temel sorunlarını çözecek olan bir “sol iktidar”dır. Öyle olunca, sol partilerin, böyle bir iktidar yolunda dağınıklıktan kurtulup “tek yumruk” olup çıkmalarıdır. Nihayet, merkez sol, mitinglerdeki çağrıya kulak verdi: 22 yıl sonra yan yanadır. DSP kapatılmadan CHP ile güç birliğine gidiliyor; DSP adayları, CHP listelerinden seçime girecek. Bu yönde sorunlar da yok değil. Deniz Baykal’ın düşüncesi açık: “Ayrılmak üzere değil, kaynaşmak üzere kalıcı bir beraberliği özlüyoruz. Seçim sonrasındaki tablonun, bütünleşmeye doğru bir aşama olmasını diliyoruz. “Zeki Sezer’in söyledikleri de iyimser: “CHP ile görüşmeler iyi niyetle sürüyor. Hakkaniyetli bir sonuç alınabileceğine güveniyoruz. Hakkaniyet her şeyin önünde, ama hepsinin de önünde Türkiyemiz var.” Bir de şu var: Kurulmakta olan geniş birlikteliğin içinde başka kimler yer alacak? Örneğin, SHP’nin yeri nerede? Bütün bunlar hızla çözümlenmeli! Hele yaklaşmakta olan seçimlere bakarak... ? Sonbaharda seçime gitmek varken, hangi beyinsiz böyle önemli bir konuyu vakit darlığına getirip hapsetti! İşin içinde bir hinoğluhinlik görenler var ki haklılar: Bir baskın seçimdir bu! Yeni oluşacak Meclis, temsilde adaletsizlik açısından eskisinden farklı olmayacak: Örneğin, tüm partilerin desteğiyle çıkan 25 yaş düzenlemesi bile, zaman kıtlığından elde kaldı. “Temsilde adalet”in önünü tıkayan yüzde 10 barajı ile kadınların oyunu Meclis’e taşıyacak kota fırsatı da yok artık. Dokunulmazlığı kaldırma vaadi de öyle. Peki neyin, ne adına bu sıkışık seçim? Bütün bunların temelinde, AKP’nin şaşkın iktidarı bulunuyor: Başta Başbakan Erdoğan, kültürsüzlüğünü nutukçulukla gizliyor. Ya Bülent Arınç’ın boşluğu ve hafifliği? Abdullah Gül’ü de son günlerde daha yakından tanıdık. Bunlar, liderleri AKP’nin! Peki, Meclis’teki çoğunluğun düzeyi? Cumhuriyet tarihi böyle bir iktidar görmedi; öyle olduğu için de çok şey götürdü bizden. Böylece AKP’yi iktidardan indirmek, muhalefetin, başta da solcuların, yurtseverlikleri kadar bir namus borcudur da. A DAY B O L L U Ğ U YA Ş A NA N M H P ’ D E İ T H A L A DAY L A R A K A P I L A R K A PA L I Bahçeli adaylık isteyenlere güvence vermiyor AYŞE SAYIN ANKARA Milletvekili adaylarını merkez yoklaması ile belirleyecek olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gelen yoğun adaylık talebi üzerine, kurmaylarından, kimseye “adaylık sözü” verilmemesini istedi. 3 Kasım seçimlerinde parlamento dışında kalmasına karşın diğer partilerden geçmek isteyen milletvekillerine kapılarını kapatan MHP, bu stratejisini 22 Temmuz seçimlerinde de koruyarak, “ithal adaylara” kapılarını kapalı tutuyor. MHP’nin bu konuda araların da eski DSP’li Kültür Bakanı İstemihan Talay’ın da bulunduğu bazı isimlere “istisna” tanıyacağı ve aday göstereceği dile getiriliyor. Seçim sürecinin başlaması ile MHP Genel Merkezi de aday adaylarının akınına uğradı. Özellikle bürokrasiden aday olmak isteyenler, istifa etmeden önce parti yönetimi ile görüşerek “yer garantisi” almaya çalıştı. Ancak MHP lideri Bahçeli’nin üst düzey bürokratlar da dahil olmak üzere aday olmak isteyenlerin görüşme taleplerini reddettiği bildirildi. Bahçeli’nin adayları belirlerken de “devleti bilen, birikimli, başarılı kadroları Meclis’e taşıma” hedefi ortaya koyduğu ifade edildi. Talay bekleniyor MHP’ye ilgi gösterenler arasında ise DSP’lilerin de bulunması dikkat çekiyor. Eski Başbakan Bülent Ecevit’in müsteşarlığını yapan Füsun Koroğlu’nun ardından, eski DSP’li Kültür Bakanı İstemihan Talay’ın da aday adayı olması bekleniyor. Talay’ın adaylık konusunda Bahçeli ile görüştüğü ve yakın çevresine de aday olacağı bilgisini verdiği öğrenildi. Adaylarını merkez yokla ması yaparak belirleme kararı alan MHP, “kesin karar verenlerin başvurmasını sağlamak ve diğer partilerde aradığını bulamayanların kendilerine yönelmesini önlemek” amacıyla, aday başvuru süresini de beş gün ile sınırladı. Aday adaylarından 500 YTL alınmasının tartışma yarattığı MHP’de adaylık başvuru süresi 15 Mayıs’ta sona erecek. CHP ile ittifak yapmaya hazır olduğunu açıklamıştı. Okuyan’ın da CHP listelerinden Yalova’da milletvekili adayı gösterilebileceği kaydedildi. DSP ittifak yapılması durumunda bazı illerde adayların bu parti tarafından belirlenecek olması, CHP milletvekillerini kaygılandırıyor. DSP’lilerin yanı sıra parti listelerinden aday gösterilecek “yeni” isimler de merakla bekleniyor. Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanlığı’ndan istifa eden Yusuf Kenan Doğan’ın Malatya’dan aday gösterilmesi beklenirken Cumhuriyet mitinglerinin düzenleyicileri arasında yer alan Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Başkanı Necla Arat’ın üç büyük kentten birinden aday gösterilebileceği belirtiliyor. Baykal’ın “merkez”e yönelik açılımları doğrultusunda İlhan Kesici, Mehmet Ali Bayar ve Sümer Oral gibi isimlerin de CHP listelerinde yer bulabileceği kaydediliyor. yoklaması ya da ön seçim yapılacak. CHP lideri Baykal, önceki gün toplanan PM’de aday listeleriyle ilgili sıkıntılarını dile getirdi. Edinilen bilgiye göre Baykal, “Biz aynı oy oranını alsak bile eğer Meclis’e 4 parti girerse milletvekili sayımız 120’ye düşüyor. DSP 136 milletvekili ile iktidar oldu. Bu yapı içinde biz de daha düşük milletvekili sayısı ile iktidara gelebiliriz. Değerlendirmemiz gereken yeni isimler var. Yeni yüzler kazanmalıyız” diyerek sıkıntılarını dile getirdi. Baykal’ın, SHP lideri Murat Karayalçın’ın “Benim de elimden tut” dediğine dikkat çekerken “Bizim bu doğru politikalarımıza inanmayan 5 eski genel başkan, benim odama kadar gelerek önüme ‘Ne yapıyorsunuz, partiyi nereye götürüyorsunuz’ şeklinde bir muhtıra koydular. Ben o zaman doğru yaptığımı düşünüyordum. O muhtırayı elime bile almadım, masanın üzerinde öy le kaldı. Bu süreçte Aydın Güven Gürkan daha sonra ‘Sen haklıymışsın’ diye mektup gönderdi. Ben o dönem yalvardım, ‘CHP en köklü sol parti, bırakıp gitmeyin’ dedim. Şimdi çıkmış ‘Benim de elimden tut’ diyor. ‘Tamam, elinden tutayım da kardeşim, sen de çıkıp bari yanlışlarını açıkla’ diyorum” görüşünü dile getirdiği aktarıldı. Genç Parti’nin önerileri Baykal’ın, Genç Parti’nin CHP ile ittifak isteği konusunda, “CHP’ye büyük bir ilgi olduğunu görüyoruz. İlginin muhatabıyız. Genç Parti’nin de bize ilgisi var. Her şey bundan ibaret. Bunun dışında PM’yi ilgilendiren, burada konuşulacak somut bir şey yok. GP ile bir şey konuşmak için burası uygun değil, burada konuşmasak iyi olur” mesajı verdiği öğrenildi. Hür Parti Genel Başkanı Yaşar Okuyan da 31 AKADEMİSYEN İSTİFA ETTİ Kara Kuvvetleri Komutanı, operasyonların artarak süreceğini söyledi Gazi’de seçim için sıra var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazi Üniversitesi’nin çeşitli fakültelerinde görev yapan 31 öğretim görevlisi, 22 Temmuz’da yapılacak genel seçimlerde milletvekili aday adayı olmak için görevlerinden istifa etti. Üniversite yönetimine istifa dilekçesini sunanlar arasında eski Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürü Prof. Dr. Servet Özdemir, Milli Eğitim Bakanlığı Yatırımlar ve Tesisler Dairesi Başkanı Prof. Dr. Abdussamet Arslan ve eski İletişim Fakültesi Dekanı Prof .Dr. Nurettin Güz gibi isimler de yer alıyor. İstifa eden öğretim görevlileri ve fakülteleri şöyle: Tıp Fakültesi: Prof. Dr. Sefer Aycan, Prof. Dr. Nusret Akyürek İİBF: Prof. Dr. Eyüp Günay İspir, Prof. Dr. Kadir Arıcı, Prof. Dr. Ahmet Aksoy, Doç. Dr. Mehmet Günal, Doç. Dr. Vedat Bilgin, Yrd. Doç. Dr. Türker Topalhan, Yrd. Doç. Dr. Erdinç Yazıcı, Arş. Gör. Nuran Halise Belet. İletişim Fakültesi: Prof. Dr. Nurettin Güz. Ticaret ve Turizm Eğitimi Fakültesi: Prof. Dr. Mevlüt Karakaya Teknik Eğitim Fakültesi: Prof. Dr. Çetin Elmas, Prof. Dr. Hikmet Doğan, Doç. Dr. Atilla Dorum, Arş. Gör. İhsan Akbaş. Eğitim Fakültesi: Prof. Dr. Servet Özdemir, Prof. Dr. Emrullah İşler, Prof. Dr. Metin Ergün, Doç. Dr. Selma Yel, Yrd. Doç. Dr. Nuri Yavuz, Yrd. Doç. Dr. Şenol Bal, Yrd. Doç. Dr. Şakir Berber. MühendislikMimarlık Fakültesi: Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Prof. Dr. Hüsnü Can, Prof. Dr. Bilal Toklu, Prof. Dr. Mahmut Özbay, Doç. Dr. İbrahim Uslan. Fen Edebiyat Fakültesi: Prof. Dr. Semih Yalçın. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu: Prof. Dr. Kadir Gökdemir, Doç. Dr. Azmi Yetim. Başbuğ: Terörü bitireceğiz ? Orgeneral Başbuğ, Kuzey Irak’a operasyon düzenlenip düzenlenmeyeceğine ilişkin bir soruya “Bu sual sorulmaz, asker olarak da bu suale cevap verilmez. Genelkurmay Başkanımız, 12 Nisan’da TSK’nin görüşlerini ifade etmişti’’ yanıtını verdi. ŞIRNAK (AA) Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, “Güvenlik kuvvetlerimizin tek görevi vardır, o da teröristleri bulup etkisiz hale getirmektir. Bu görev, önümüzdeki dönemde artan kararlılık ve şiddetle devam edecektir’’ dedi. Bölgedeki askeri birlikleri denetlemek ve çeşitli incelemelerde bulunmak üzere Şırnak’ta bulunan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Başbuğ, Şırnak Valisi Selahattin Aparı’yı makamında ziyareti sırasında açıklamalarda bulundu. Şırnak’ta bazı birlikleri denetlediğini anlatan Başbuğ, “O bölücü terör örgütü yok oluncaya kadar operasyonlarımız devam edecektir. Kırsalda yerleşim biriminde tek terör örgütü kalmayıncaya kadar güvenlik kuvvetleri bu mücadeleye Askeri birlikleri denetlemek ve çeşitli incelemelerde bulunmak üzere Şırnak’ta bulunan Orgeneral Başbuğ, Şırnak Valisi Selahattin Aparı’yı makamında ziyaret etti. (Fotoğraf: AA) 8. KOLORDU İNŞAAT İHALESİ artan bir kararlılıkla devam edecektir. Bugün görüştüğüm bütün personelin en küçük ve en büyük rütbelisine kadar gözlerinde bu kararlılık ışıklarını gördüm. Bundan kimsenin en ufak şüphesi olmasın’’ dedi. Teröristlerin üst seviyedeki konuşmalarında, “20062007 yılı içerisinde üzerlerindeki baskının 19941998’de TSK’nin kullandığı baskıyla aynı şiddet ve seviyede olduğunu’’ itiraf ettiklerini an latan Başbuğ, bölge halkından da destek gördüklerini söyledi. Gazetecelerin sorularını yanıtlayan Başbuğ, “Irak’ın kuzeyine operasyon düzenleyecek misiniz’’ sorusunu, “Bu sual sorulmaz, asker olarak da bu suale cevap verilmez. Kuzey Irak’a yapılacak operasyonla ilgili Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 12 Nisan’da yaptığı basın toplantısında, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin gö rüş ve düşüncelerini ifade etmişti. Bunlara ekleyeceğim bir şey yok’’ yanıtını verdi. Güneydoğu’da 20 bin askerin operasyon halinde olduğunun anımsatılması üzerine Başbuğ, sevkıyatların rutin olduğunu söyledi. Başbuğ’a 2. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Abdullah Atay ve 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Ahmet Yavuz eşlik etti. Erdağı’ya 11 ay hapis ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Elazığ’daki 8. Kolordu inşaat ihalesine ilişkin davada, 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Ethem Erdağı, “görevi kötüye kullandığı” gerekçesiyle 11 ay 25 gün hapis, 213 YTL para ve 2 ay 28 gün memuriyetten men cezasına mahkum edildi. Erdağı’nın cezaları ertelendi. Genelkurmay Askeri Mahkemesi’ndeki davanın karar duruşmasına sanıklardan dönemin 8. Kolordu Komutanlığı Maliye Bütçe Şube Müdürü Maliye Kıdemli Albay Yücel Boztuna, dönemin 8. Kolordu Komutanlığı İstihkâm Şube Müdürü Emekli İstihkâm Kıdemli Albay Erdoğan Yılmaz, dönemin grup komutanlığı hizmet birliğinde görevli Kıdemli Başçavuş Osman Baki ile sanık avukatları katıldı. Dava Hâkimi Albay Turgay Çağlar, karar için verilen aranın ardından, Korgeneral Erdağı’nın “görevi kötüye kullanmak’’tan 11 ay 25 gün hapis, 213 YTL adli para ve 2 ay 28 gün memuriyetten men cezasına mahkum edildiğini, hapis cezasının paraya çevrildiğini belirtti. Çağlar, para cezasının ve memuriyetten men cezalarının ertelendiğini kaydetti. Sanıklardan Boztuna, Yılmaz, Baki ile dönemin Karargâh Bölük Komutanı Binbaşı Çağlar Keskin, terhisli asteğmen Ömer Kurmalı, emekli Kıdemli Başçavuş Şakir Çeliker, Hizmet Takım Komutanı Piyade Kıdemli Başçavuş Mustafa Saldıraner, Bull İnşaatın sahibi Nusret Altıncı da Erdağı ile aynı hapis ve para cezasına çarptırıldı. Sanıklardan dönemin Karargâh Grup Komutanı Kıdemli Albay İdris Şahin’e ise 10 ay 5 gün hapis, cezası verdi. Mahkeme, tüm sanıklara verilen hapis cezalarını para cezasına çevirdi. Para ve memuriyetten men cezaları ertelendi. Mahkeme, ihale nedeniyle devletin toplam 217 bin YTL zarara uğradığını tespit ederek bunun sanıklardan tahsil edilmesine karar verdi. İlkokul öğretmeni, öğrencilerine ders öncesinde okumaları için dua dağıttı İşte eğitimi yöneten zihniyet! FIRAT KOZOK ANKARA Mamak Refet Bele İlköğretim Okulu’nda görevli din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Fatih Daldal, derslerden önce ve sonra okumaları için öğrencilere üzerlerinde duaların yazılı olduğu kâğıtlar dağıttı. Kâğıtlarda öğrencilere “hafıza zayıflığı” ve “öğrendiklerini unutmamaları için” çeşitli dualar öneriliyor. Genelkurmay Başkanlığı’nın 27 Nisan’da kamuoyuna duyurduğu bildiride işaret ettiği okullardaki irticai girişimler hâlâ sürüyor. Bildirideki uyarıları “üzerine alınmayan” Milli Eğitim Bakanlığı ise yaşananları görmezden geliyor. Son olarak Refet Bele İlköğretim Okulu’nda görevli din kültürü ve ahlak bilgisi öğret meni Fatih Daldal’ın, okuldaki çocuklara, okumaları için üzerlerinde çeşitli duaların bulunduğu kâğıtlar dağıttığı ortaya çıktı. Mahalle sakinlerinden edinilen bilgilere göre, öğrencilere öğrendiklerini unutmamak için bazı duaları okumaları gerektiği belirtilen kâğıtlarda, “Hafıza zayıflığı için şu dua okunur” deniliyor ve şu ifadelere yer veriliyor: “Bismillahirrahmanirrahim, allahümmeğfirli verhamni ve afini vehdini verzügniyelhalale” Kâğıtlarda 714 yaş arasındaki çocuklara öğrendiklerini unutmamaları için de “Öğrendiklerimizi hiç unutmamak için şu duayı okuruz” deniliyor ve Arapça dua şöyle belirtiliyor: “Allahümme nevvir bilkitabi, basari, veşrah bihi sadri, ves ta mil bihi bedeni ve etlig bihi lisani vegavvi bihi azmi bihavlike ve guvvetike feinnehü lahavle vela guvvete illa bike ya erhamerrahimiyn. Allahümmefthtah aileyye fütühal arifiyn bilhikmetike venşur aleyye rahmeteke ve zekkirni manesiytü yazelcelali vel ikram.” Konuyu değerlendiren EğitimSen 1 No’lu Şube Başkanı Abdullah Çiftçi, “Elbetteki, bir kimsenin inandığı biçimde ibadet etmesini ne Türkiye Cumhuriyeti’nin yasaları ne de eğitim sisteminin yasaları engelleyebilir ama bu tür hurafelerin eğitimde hiçbir yeri yoktur. İnsan doğası gereği belleğindeki bilgilerden bir kısmını zamanla unutur. Ancak öğrencilere bu şekilde bir vaatte bulunulması onları yanlış yönlendirir” dedi. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle