18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 NİSAN 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Fıkralarla anılan Cevdet Sunay, ‘Bugün bakalım neler üretmişiz’ diyerek her yakıştırmayı hoş gören biriydi Asker ve sivil arasında köprü rgeneral Cemal Gürsel’in cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra, daha önce ordu ve siyasi parti yetkililerinin sözü gereği İsmet İnönü başkanlığında koalisyon hükümeti kuruldu. 20 Kasım 1961 tarihinde 8. İnönü Hükümeti güvenoyu alarak çalışmaya başladı. Bu hükümet ancak 8 ay dayanabildi. İnönü 25 Haziran 1962 tarihinde bazı bakanları değiştirdi ve böylelikle 9. İnönü hükümeti işe başlamış oldu. Ne var ki bu koalisyon çalışmaları iyi yürümüyordu. 25 Aralık 1963 tarihinde İnönü, hükümeti tekrar yeniledi. Bu oluşumda AP yer almadı. O Üner istifa ettirildi. Üner’in yerine aynı gün Sunay kontenjan senatörü olarak atandı. Bu arada Gürsel komaya girdi. Parlamento 28 Mart 1966 tarihinde birleşik olarak Millet Meclisi Başkanı Ferruh Bozbeyli’nin başkanlığında bu konuyla ilgili olarak toplandı. Gülhane Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Necmi Ayanoğlu ve 37 doktorun imzaladığı raporla Gürsel’in artık görev yapamayacağını bildiren yazı okundu. Rapor hemen oylandı ve yeni cumhurbaşkanı seçimine geçildi. 9. CUMHURBAŞKANI TÜRKEŞ DE ADAYDI... Cevdet Sunay, İngiltere Kraliçesi Elizabeth’le... (Fotoğraf: Mehmet SÜRENKÖK) AP Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala öldü, Genel Başkanlığa Süleyman Demirel seçildi. Demirel parlamento dışında olmasına rağmen partinin başına gelmesini bildi. Demirel, nihayet İsmet İnönü ABD’de iken, fırsatını buldu ve İnönü Hükümeti’ni düşürdü. Demirel parlamenter olmadığı için Suat Hayri Ürgüplü başkanlığında kurulan yeni kabinede başbakan yardımcısı oldu. Yaklaşık altı ay sonra bu hükümetle genel seçimler yapıldı. DEMİREL DÖNEMİ... lar. Öte yandan CeBöylelikle Süleyman mal Gürsel’in sağlık Demirel’in liderliğinde durumu ağırlaştı. Te1965 genel seçimlerinde, davi olması için AP hem Senato’da ve ABD’ye gönderildi. hem de TBMM’de çoGürsel orada bir süre ğunluğu elde etti. 27 kaldı ama tedavisinEkim 1965 tarihinde de den sonuç alınamailk Demirel hükümeti işyınca geri getirildi ve başı yaptı. Gülhane Hastanesi’ne Cumhurbaşkanı Güryatırıldı. sel’in sağlığının iyi olOrg. Sunay cummadığı ortaya çıktı. 1966 hurbaşkanı olması başlarında Gürsel’in istiönerisine önce sıcak fa etmek istediği söylenbakmadı. Sunay, ortileri yoğunlaştı. Gürdudan ayrılması hasel’in yerine kimin gelelinde kendisinden ceği konusunda çalışma 29 Mart 1966 tarihli sonra geleceklerin başladı. Bu arayış kısa Cumhuriyet gazetesi. kendisince belirlensürdü. Sonuçta başta mesini istedi. Sunay’ın bu isteği kabul Demirel olmak üzere siyasi partilerin edildi. Önce kontenjan senatörlerinden yetkilileri Genelkurmay Başkanı Ceveski Sağlık Bakanı Prof. Dr. Ragıp det Sunay üzerinde anlaşmaya vardı Tüm siyasi partilerin grup başkanvekillerinin (Alparslan Türkeş’in partisi MHP hariç) ortak imzaları ile Cevdet Sunay aday gösterildi. 636 kişilik parlamentoda oylamaya 532 parlamenter katıldı ve Cevdet Sunay 461 oy alarak ilk turda cumhurbaşkanı seçildi. Bu oylamada aday olan Alparslan Türkeş ancak 11 oy toplayabildi. Sunay da Filistin cephesinde savaştı ve İngilizlere esir düştü. Sunay, Fevzi Çakmak’tan sonra en uzun Genelkurmay Başkanlığı’nı 6 yıl süreyle yaptı. Sunay, dikkatli kişiliği ile Türk siyasi hayatında yerini almasını bildi. Sunay, özellikle 12 Mart 1971 muhtırası ile parlamentoyu kapattırmadı ve asker ile siviller arasında adeta köprü görevini yaptı. Hem yurtiçinde ve hem de yurtdışında beraber olduğum ve gezdiğim Sunay, bazılarının ifade ettikleri gibi hakkında fıkralar üretilen kimse de değildi. Hatta gülerek “Bugün bakalım neler üretmişiz” diyerek her yakıştırmayı hoş gören biriydi. Demirel: Istırap dolu bir Türkiye’ydi ürk siyasi yaşamında 1961’den itibaren ön sıralarda yer alan Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili şunları söyledi: 28 Kasım 1964’te Adalet Partisi Genel Başkanı seçildim. 20 Şubat 1965’te Suat Hayri Ürgüplü’nün kurduğu hükümette, parlamenter olmadığım için başbakan yardımcısı oldum. 10 Ekim 1965’te yapılan seçimlerde de Adalet Partisi yüzde 52.3 oyla 239 milletvekili çıkararak seçimi kazandı. Hükümet kurma kararı bana Cemal Gürsel tarafından 24 Ekim 1965 akşamı verildi. 27 Ekim 1965 günü hükümeti Gürsel tasdik etti. Yani biz 29 Ekim’den önce hükümet olmak istiyorduk, olduk. Göreve başladık. T man benim arkamda 239 milletvekili var. 226 oy ile cumhurbaşkanı seçiliyor. Diğer partilerde, Yeni Türkiye Partisi’nde bizim arkadaşlarımız var, zaten onlar da bir süre sonra bizim içimize geldiler. AHAT BİR NEFES... Pekâlâ benim cumhurbaşkanı seçilmem mümkün, üstelik yüzde 52.3 oy almışım. Fakat o günkü şartlarda benim Türkiye’yi toparlamam gerekiyordu. O günlerde onu hissettim. Yani misyonumu öyle hissediyordum. Onun için arkadaşlarıma “Cumhurbaşkanlığını düşünmüyorum” dedim. Bir cumhurbaşkanı bulalım, Türkiye siyaseten çok parçalı, halk parçalı, devlet kurumlarıyla halk karşı karşıya, gençlikordu el ele denilerek bir ihtilal yapıldı, sonra parlamento hapishaneler R NAHİT MENTEŞE: Parlamento bıçak sırtındaydı ürk siyasi hayatında uzun yıllar görev yapan eski bakanlardan Nahit Menteşe “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde zor günler yaşadık, tehdit edildik” dedi. İlk olarak Adalet Partisi’nden 1965 seçimleri ile Aydın üyesi olarak parlamentoya gelen Menteşe, Gümrük ve Tekel, Ulaştırma, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Turizm ve Tanıtma, Milli Eğitim, İçişleri bakanlıkları ve son olarak başbakan yardımcılığı yaptı. Bu makamlardan öte, Menteşe uysal, barıştırıcı ve sakin tavrıyla her konuda aranan kişi oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak Menteşe şunları söyledi: “Cemal Gürsel’in sağlığı bozuktu. 1964 yılında Türk Hava Kurumu’nun Aydın il başkanı olarak Ankara’ya geldim. Kurumun kongre başkanı olarak bir heyetle Cumhurbaşkanlığı’na çıktık. Gürsel’in huzuruna çıktık. Elinde bastonu külçe gibi oturuyordu. Bana ‘Aman parlamentodaki arkadaşlarına söyle, çalışmasalar da çalışır gözüksünler. Ben çalıştım, ne hale geldim. Halime bak’ dedi.” “Biz 1965 Meclis’teyiz. Başbakan Süleyman Demirel, grubuna hâkim ve üstelik Adalet Partisi tek başına istediği kimseyi seçtirecek çoğunlukta, ama asker baskısı sürüyor ve zinde kuvvetler alarm halinde idi. Ben o zaman grup yönetimindeydim. Demirel birçok konuda benim fikrimi alırdı. 21 Şubat olayları, 21 Mayıs olayları oldu. Parlamento sanki bıçak sırtında. Son olaylardan Talat T Aydemir ve bir arkadaşı asıldı, idam edildi. Zor bir dönem, Demirel çok akıllıca davrandı, bir askeri seçelim dedi, biz de kabul ettik ve Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunay seçildi.” Gürsel hastaydı. Seçimler bittikten sonra temelli hasta oldu. Benim rahmetli Celal Bey’den öğrendiğim bir şey vardır. Celal Bey, Atatürk’ü anlatırken bize, Atatürk’ün Başbakan’ı olarak, Atatürk’ün hastalığında gösterdiği hükümet ilgisini anlatırdı, kendisi bana dedi ki “Cumhurbaşkanının sağlığından Başbakan sorumludur”. Ben de öyle düşündüm, Gürsel’in sağlığından Başbakan olarak, hükümet olarak yakından ilgilendim. Gürsel’i Amerika’ya götürdük ve burada bir askeri hastaneye yatırdık. Orada iyileşmek şöyle dursun komaya girdi. O sıralarda fevkalade sıkıntıdayım, bu işin içinden nasıl çıkacağız? Bitkisel hayatta orada bırakamayız. Yolda gelirken herhangi bir şey olur. Büyük tarize maruz kalırız, getirelim mi, getirmeyelim mi diye düşünürken Başbakanlık’ta bir gün rahmetli Cevat Açıkalın beni ziyarete geldi. Açıkalın fevkalede muteber insandır, çeşitli ülkelerde bizi temsil etti, büyükelçilik yaptı. Bana: “Cemal Gürsel’i Amerika’dan getir”. Ben “Tamam, yolda bir şey olursa itham altında kalırım” cevabını verdim. Bana “O siyasetçinin şansıdır, orada kalmasın, getir” dedi. ENİ BİR SEÇİM Bugün Kara Kuvvetleri’nin olduğu yere, hastaneye götürüp yatırdık. Bir süre sonra dediler ki, Cumhurbaşkanı bitkisel hayatta, Türkiye bu şekilde idare edilemez. Peki ne yapalım dedik? Fikir Gülhane Hastanesi yetkililerinden çıktı, Cumhurbaşkanlığı yapamaz diye bir rapor hazırlayalım, 38 doktorun imzası ile bu rapor önüme geldi, ben de o raporu Meclis’e götürdüm ve yeni bir cumhurbaşkanı seçilmesine karar verildi. “Yeni Cumhurbaşkanı kim olur?” noktasına geldik. O za BAYAR’DAN DERS... KOMAYA GİRDİ İSMET SEZGİN ‘ Toplumsal mutabakat önemli dalet Partisi’nin ve daha sonra DYP’nin önde gelen isimlerinden, eski Millet Meclisi başkanlarından İsmet Sezgin, cumhurbaşkanının mutlaka halk tarafından seçilmesine ve halk tarafından seçilmiyor ise parlamentoda sayısal üstünlüğün yetmeyeceğine işaret ederek “Kesinlikle toplumsal mutabakat şarttır” dedi. Sezgin şunları söyledi: “1961’den itibaren Meclis’te bulundum. Darbeden sonra, demokrat düzene geçilmesini istemeyen ordu içerisinde isyancı bir grup vardı ve Meclis’e baskı yapıyordu. CHP ve AP’nin kurduğu hükümet ve İsmet Paşa’nın Başbakanlık’a getirilmesi ile ateş bir miktar söndürüldü. Cemal Gürsel Cumhurbaşkanı seçildi. Meclis bu seçimi istemedi ama demokratik düzene geçilmesi için razı gelindi. Gürsel’in vefatından sonra enteresan olaylar oldu. O zamanlar Demirel Başbakan idi. AP’nin hem Cumhuriyet Senatosu’nda ve hem de Millet Meclisi’nde cumhurbaşkanını seçecek gücü vardı. Ama bir konsensüs istendi. Cevdet Sunay Cumhurbaşkanı seçildi. Rejimin gereği bunu gerektiriyordu. Öyle ki 27 Mayıs’ın tortuları henüz temizlenmemişti. Ayrıca Silahlı Kuvvetler içinde de birtakım gruplar vardı.” Demokrat büyük Türkiye söylemini koyduk ortaya, o şartlar içinde Türkiye’ye en faydalı olacak kişi Cevdet Sunay’dı. Hem askeri hem de sivil kesim üzerinde otoritesi, itibarı vardı. Hem de parlamento tarafından sayılıyordu. A Y BASKI SÜRÜYOR AP Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala yaşamını yitirdi, AP Genel Başkanlığı’na Süleyman Demirel seçildi. Demirel parlamento dışında olmasına rağmen partinin başına gelmesini bildi. Demirel, nihayet İsmet İnönü ABD’de iken, fırsatını buldu ve İnönü Hükümeti’ni düşürdü. de bekletildi, Başbakan rahmetli Menderes ve iki bakanı asıldı, yani ıstırap dolu bir Türkiye idi. Biz 10 Ekim seçimlerine “Vatan için el ele” diyerek çıktık, herkesi birlik ve beraberliğe çağırdık. Demokrat büyük Türkiye söylemini koyduk ortaya, o şartlar içinde Türkiye’ye en faydalı olacak kişi Cevdet Sunay’dı. Hem askeri hem de sivil kesim üzerinde otoritesi, itibarı vardı. Hem de parlamento tarafından sayılıyordu. Bir akşam Başbakanlık’tan çıktım, Sunay’ın evine gittim. “Paşam, bugüne kadar siz bizim emrimizdeydiniz, ben Başbakan siz Genelkurmay başkanı olarak benim arkamdan yürüdünüz. Bundan sonra biz sizin emrinize gireceğiz. Sizin arkanıza düşeceğiz. Cumhurbaşkanı olacaksınız. Türkiye’nin menfaatları böyle gerektiriyor” dedim. Ertesi günü rahmetli Sunay’ı cumhurbaşkanı seçtik. Yedi sene uyumlu bir çalışma olmuştur. Böylece Türkiye 7 sene rahat nefes aldı. ’ SÜRECEK CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle