18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 NİSAN 2007 PAZAR 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 24. Ankara Uluslararası Müzik Festivali izlenimleri SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK Anlamlı bir açılış konseri ERHAN KARAESMEN İDSO Konserleri 2007 mevsiminin sanat hareketleri arasında, özellikle senfonik konserlerin ağır bastığı, ilgiyle izlenecek müzik alanının “evrensel, çağdaş, çoksesli” türlere şimdilik(!) açık olması dikkat edilecek bir gerçek olarak sevindiriyor... Atatürk’ün müzik evrimi yolunda aydınlık Türkiye’nin umutlarını artırıyor! İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın AKM Büyük Salonu’nda her hafta cuma günleri akşam 19.30’da ve aynı konserin tekrarının cumartesi sabahı saat 11.00’de yer alması müzikseverleri ve dolayısıyla sanatseverleri cesaretlendiriyor. İzlediğimiz konser haftasında orkestrayı Avrupa’nın önde gelen şeflerinden Roria Andreescu adlı Romanyalı çok tutulan ve sevilen orkestra şefi yönetmişti. Roria Andreescu Romanya’nın müzik alanında sadece çok sevilen şeflerinden biri olmakla kalmamış, ünlü şeflerden Sergiu Celibidache ile birlikte çalışmış, ayrıca Bükreş’te Trier ve Münih’te sürdürdüğü çalışmalarında adını fazlasıyla duyurmuş ve kısa sürede Leipzig Gewindhaus, Royal Philarmonic Orkestra, Dresden Filarmoni, Stuttgart Filarmoni gibi orkestraları yöneterek geniş ilgi toplamıştır. AnneSophie Muttex, Maxim Vengerov, Mischa Maisky, Leonidas Kavakos, Zoltan Koesis ve diğer ünlüler ile repertuvarını genişletmiştir. Yönetmenliğini yaptığı ünlü orkestraların LP ve CD kayıtlarını gerçekleştirmiştir. Şef Roria Andreescu’nun çalışmaları Bükreş’teki Müzik Akademisi’nde önem kazanmış ve daha sonra Viyana’daki Müzik Akademisi’ne geçmiş ve Avrupa’yı saran aktivitesi özellikle Viyana’da ünlü Hana Swanovsky ve Karl Ostrreicher ile beraberliği yönetmen Romen Sergiu Celibidache’nin şöhretiyle birleşmiştir. Şef Roria Andreescu izlediğimiz İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nı yönetmede repertuvarına F. Lalo’nun (1823 1892) bestesi “Op. 21 Minör İspanyol Senfonisi”ni almış ve konserin ikinci bölümünde ise J. Sibelius’un 1865 1899’da tamamladığı “Op. 30 Mi minör 1. Senfoni”sini örnek birliktelik ile yorumladı... Bu konserde İDSO’nun başkemancısı görevini Şafak Mula üstlenmişti. Bu ilginç ve klas konserin solisti ise viyolonist Tayfun Bozok idi. İstanbul doğumlu Tayfun Bozok, müziğe olan eğilimiyle çocuk yaşta Nuri Çeken’in yanında eğitimine başladı. Jules Higny’nin öğrencisi olarak 1966 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı’na yazıldı. Nitekim yeteneğini “Genç Yetenekler Yarışması”nda kazandığı birincilik ödülü göstermiş oldu. Tayfun Bozok’un kemancı olarak üstün yeteneğini kanıtlayan durum, 1973 yılında İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın açtığı sınavı kazanarak başkemancı üyeliğine seçilmesi ile hak kazandı. Tayfun Bozok artık solist olarak da yeteneğini 1976 yılından başlayarak İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde: SaintSaens’in 3. ve Mieinamski’nin . 2 No’lu konçertolarını çalarak gösterdiği başarı ile Gülden Turalı’nın yanında çalışarak perçinlemiş oldu. Tayfun Bozok’un bundan sonra başarılarla dolu kariyeri özellikle dünya çapında sanatçı viyolonist Yehudi Menuhin’in asistanı olarak birlikte çalışan Alberto Lesy’nin yanında olmasıyla ve İsviçre’ye çağrılarak, Avusturya’nın Graz orkestrası eşliğinde ve şef Milan Korvat’ın yanında solist olarak çalışmalarını sürdürmesi ile kanıtlandı... İşte, 1978 yılında Viyana Hohschule’de Prof. F. Samuhel’in öğrencisi olarak çalışmalarını genişleten Tayfun Bozok, Devlet Sanatçımız Ayla Erduran ile tanışarak, İsviçre’nin Lozan Konservatuvarı’nda virtiözite sınıfına girmeye hak kazandı. Artık, önündeki yıllar, İon Voicu’nun “Master Classe”ına katılan kemancımız Tayfun Bozok klasını konserleriyle gösterdi... Ankara Uluslararası Müzik Festivali, çeyrek yüzyıla yaklaşan geçmişiyle ergenlik dönemlerini geride bırakmıştır. Karakteri belirgin biçimde oluşmuştur. Kullanım hakları, devletten kaynaklanan ve zaman zaman tartışılan bir yakışıksızlık içinde tam netleşemese bile, festivalin sürekli konuşlandığı bir binası da bulunmaktadır. Ayrıca, AND Vakfı’nın sürekli desteğini arkasında bulmaktadır. Kısaca, festival yerleşik bir düzen içinde yürümektedir. Ancak, bazı devlet kurumlarınınki başta olmak üzere çeşitli sponsorluk yardımlarının birkaç yıldır inişli çıkışlı değişiklikler gösterdiği, toplamda da bir miktar azaldığı gözlenmektedir. Bu sıkıntılara karşın ve biraz düşe kalka da olsa festival yoluna devam etmektedir. Umuyoruz, hep edecektir. Ahmet Necdet Sezer’e veda VE SONRASI... Paco De Lucia’dan Musica Viva’ya Hacettepe Senfoni Orkestrası Önceden yapılmış akademik programlarla birkaç gün Ankara’dan ayrılınca, programları alabildiğine çekici bazı hafta sonu konserlerini üzülerek kaçırmak zorunda kaldım. Paco De Lucia Türkiye’ye ilk geldiğinde Cumhuriyet’in daha fazla kelimeli yazılara izin veren bir döneminde, hakkında kapsamlı bir şeyler yazıp yayımlamıştım. Yıllar geçti. Al Di Meola ve McLaughlin ile üç büyük gitarcı olarak güzel albümler verdiler. Ancak bu oluşumlar flamenco dünyasından biraz dışlanmasına da yol açtı. Eski yırtıcı müziğinin yerine daha dingin ve bilge bir olgunluğun geldiği biliniyor. Etten kemikten tanımışlığımız da bulunan Paco’nun başarılarının sürekli olmasını diliyorum. Genç kuşağın önde gelen flütçüsü, müzisyen ve adam olarak müstesna kişilik sergileyen Bülent Evcil’i de festivalde, maalesef dinleyemiyorum. Ancak sonraki günlerde Ponty’li, BBC Singers’lı, Rudin yönetimindeki Musica Viva’lı güzel konserlerle festival devam edecek. Başarıyla sonuna kadar gitmesini dileyelim. ? 19 yaşındaki ele avuca sığmaz bir soliste, yaş ortalaması yirmi küsurları ancak bulan müzisyenlerden oluşmuş bir orkestranın taze coşkusu katılınca sımsıcak bir müzik olayı yaşandı. lerinin de coşkulu katılımıyla Sayın Sezer’e yöneltilen sevgi gösterisi, duygulandırıcı ve kıvanç verici bir boyuttaydı. Önceden hazırlanmamış ve tasarlanmamış, dolu bir veda gecesi yaşandı. Bu güzel ortam, müzik yönünden de tatlı sürprizlerle dolu geçti. Yukarıda sözü edilen festival bütçesi kısıtlamalarının zorlamasıyla bu yılın açılış konseri, uzun zamandan beri ilk kez, bir yerli orkestranın katkısıyla gerçekleşiyordu. Başkentlilerin bile pek tanımadığı, medyatik ilişkiden uzak, alçakgönüllü Hacettepe Senfoni Orkestrası’nın adı yazılıydı, konser programında. Bazı meraklıların dudak bükerek ve hafiften surat asarak gittiği bu konser, tatlı sürprizlerin kaynağı oldu. Uluslararası yoğun bir ilginin odağında yer almaya başlayan çok yetenekli ve sevimli harika Rus çocuğu Sergei Dogadin’in Çaykovski keman konçertosu baştan herkesi yeterince yatıştırdı. 19 yaşındaki ele avuca sığmaz bir soliste, yaş ortalaması yirmi küsurları ancak bulan müzisyenlerden oluşmuş bir orkestranın taze coşkusu katılınca sımsıcak bir müzik olayı yaşandı. Sergei, özellikle birinci bölümde hafif tutukluklar yaşamadı değil. Orkestradan da yer yer falsolu sesler çıktığı oldu. Ama, tümüyle diri ve sevinç dolu bir konçerto çıktı ortaya. Nefesler tutuldu Sergey Dogadin nuç çıktı. Ufak tefek teknik kusurlar bir yana, bütününde öylesine sevimli bir tazelik kendini gösteriyordu ki, açıkçası nefesler tutuldu. Orkestrası gibi kendisi de medyatik ilişkilerden uzak ve hak ettiğinden çok daha az bilinen değerli şef Erol Erdinç’e de ayrıca, bir şapka çıkarmak gerekiyor. Yetenekli olsalar da toyluklarından tam kurtulamamış bir genç müzisyen grubuna, sadece şeflik ve hocalık yaparak değil, bir çeşit manevi babalık oluşturarak yaklaşabilmeyi ve bu sayede çok üst düzeyde bir motivasyon yaratabilmeyi becermiş. Erdinç’in kendisi piyanoda, yetenekli ve çok iyi yetişmiş oğlu Deniz davulda yan yana geleceği bir caz konserleri dizisine hazırlandığını ve arkasından da muhtemelen birlikte bir albüm yapacaklarını müzikseverlere hatırlatalım. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, günümüzdeki siyasal iktidarın tamamen karşısına aldığı ve yandaşı çıkarcı medya kesimleri aracılığıyla toplum nezdinde sürekli küçük düşürmeye çalıştığı, yurtsever, dürüst, yürekli ve basiretli bir devlet adamıdır. Demokrasiye, Cumhuriyet kazanımlarına, namuslu ve hakkaniyetçi bir devlet düzenine sahip çıkışıyla aklı başında yurttaşlar düzeyinde büyük bir saygınlığa sahiptir. Bu olağanüstü kişinin Ankaralı hemşerilerinin seçkin bir kesimiyle çok maalesef son buluşması gerçekleşiyordu. Ankara Müzik Festivali’nin açılış konseri, bir çeşit veda akşamıydı. Konserin öncesinde ve sonrasında orkestra üye Ancak,sürprizler kesilmiyordu. ÇaykovskiPatetik gibi, sağlam orkestraların güçlü şeflerle ancak altından kalkabildiği bir karmaşık senfonide, bu gencecik müzisyenlerden çok güzel bir so HATAY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ NDEN DOSYA NO: 2006/ 354 ESAS Faik ve Firdos’tan olma, Antakya 01.07.1945 D.lu Hatay ili Antakya ilçesi, Gökçegöz köyü nüfusuna kayıtlı NUMAN ÇAĞLAR’dan 1970 yılından beri haber alınamadığı bildirildiğinden., Numan Çağlar’ın bizzat kendisinin ve kendisi hakkında bilgi sahibi olanların duruşmanın atılı bulunduğu 06.07.2007 tarihine kadar mahkememize başvurup bilgi vermedikleri takdirde Numan Çağlar’ın GAİPLİĞİNE karar verilebileceği, İLANEN TEBLİĞ olunur. (Basın: 17520) MERSİN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYI: B.03.1.AHM.1.33.00.03 ESAS: 2006/705 İLAN Davacı Türkiye Elektrik iletişim A.Ş. Genel Müdürlüğü vekili tarafından davalılar Mustafa Soy vs. aleyhine açılan Kamulaştırma Bedelinin tespiti ve tescili davası sebebiyle; Davacı Türkiye Elektirik iletişim A.Ş. İdaresi tarafından Mersin ili, Merkez ilçesi, Çavak köyü 201 parsel sayılı taşınmazdan 1640 m2 portakal bahçesi vasfındaki taşınmazın ve 497,20 m2’lik kısmı üzerinde irtifak hakkı tesisi için TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığı, 4650 sayılı yasanın 3. maddesinin 2. Fıkrasına göre davacı kurumun satın alma usulünü öncelikle uyguladığı 08.08.2006 tarihli Takdiri Kıymet Komisyonu raporu ile taşınmazın irtifak hakkı bedelinin toplam 1.491.60 YTL değer takdir edildiğini belirterek TEİAŞ Genel Müdürlüğünce kamulaştırılan ve özellikleri belirtilen taşınmazın 2942 sayılı kamulaştırma yasasında değişiklik yapan 4650 sayılı yasanın 5. maddesi gereği davacı adına tapuya tescili ile taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesinin talep ettiği hususu ilan olunur. (Basın: 63010) KINIK İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2006/497 Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri : 1 TAPU KAYDI: Kınık İlçesi, Arpaseki Köyü, Uğukuşu mevkiinde kain; 102 Ada, l Parsel, 1 Cilt ve Sayfa 25’te tapuya kayıtlı 23900.00 M2 miktarlı tarla vasfındaki taşınmaz. ÖZELLİKLERİ: Taşınmaz kuru arazi sıfatında olup, % 30 eğime sahiptir, İMAR DURUMU: Yoktur SAATIŞ SAATİ: 10:00 10:10 Arası MUHAMMEN BEDELİ: 47.800,00 YTL 2 TAPU KAYDI: Kınık İlçesi Arpaseki Köyü Uğukuşu mevkiinde kain; 102 ada, 26 parsel, 1 cilt, 50 sayfada tapuya kayıtlı, 29977.00 M2 miktarlı tarla vasfında taşınmaz. ÖZELLİKLERİ: Taşınmaz tarla vasfında olup, halen de tarla olarak kullanılmaktadır, kuru arazi sınıfından olup % 30 eğime sahiptir. İMAR DURUMU: Yoktur. SATIŞ SAATİ: 10:15 10:25 Arası MUHAMMEN BEDELİ : 44.965,00 YTL 3 TAPU KAYDI: Kınık İlçesi, Arpaseki Köyü, Köyiçi mevkiinde kain; l18 ada, l parsel, 5 cilt ve 426 sayfada tapuya kayıtlı 415,07 M2 miktarlı Avlulu Kargir Ev ve Ahır vasfında taşınmaz. ÖZELLİKLERİ: Taşınmaz üzerinde; 72 M2 mesahalı tuğladan yapılmış, çatısı kiremit örtülü, oturulabilir halde tek katlı kargir bir ev ile bitişiğinde yine tuğladan yapılmış, çatısı kiremit örtülü, 64 M2 mesahalı bir depo bulunmaktadır. İMAR DURUMU: Yoktur. SATIŞ SAATİ: 10:3010:40 Arası MUHAMMEN BEDELİ: 8.600,00 YTL Satış Şartları: 1 Satış 28.05.2007 günü yukarıda belirtilen saatler arasında Kınık İcra Müdürlüğü Odası açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartiyle 07.06.2007 günü aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları ile K.D.V . alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak istiyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İş bu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (İİK.m.12) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 17626) CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle