18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 NİSAN 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 Kamar’ın yarattığı Başkan Kennedy oyuncağı İstanbul Oyuncak Müzesi’nde ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Her oyuncak bir tarih... John Glenn, yaşamında üç kez gazete manşetlerine çıkar. Bunlardan ilki 1962 yılının 20 Şubat’ında yaptığı uzay yolculuğudur. Dünya’nın yörüngesinde tur atan ilk insan olan Glenn, otomatik sistemin arıza yapmasıyla uzay aracını kendisi kullanmak zorunda kalmıştır. Yörüngeyi üç kez turlayan astronot, sağ salim geri döndüğünde kapsülü kaplayan koruyucu kılıfın gevşediğini, büyük bir faciadan kurtulduğunu öğrenecektir. İkinci Dünya ve Kore Savaşı’nda da pilot olarak görev yapan Glenn’i, 1998 yılında bir kez daha gazete sayfalarında görürüz. Glenn’in, Discovery mekiğiyle yapacağı ikinci tarihi yolculuğunun başlığı şöyledir: “Uzayda İlk Büyükbaba”… 41 ve 77 yaşlarında uzay yolculuğu yapan ve uzaya çıkan en yaşlı astronot unvanını alan John Glenn’i, gazeteye üçüncü kez taşıyan öykü ise 1 Nisan 1923 tarihinde, Kudüs’te başlar!.. O gün, Kamar ailesi, dünyaya gelen üçüncü erkek çocuklarına Pascal adını koyar… Pascal Kamar, gençlik yıllarında iyi bir klarnetçi olarak tanınır; kurmuş olduğu 53 kişilik orkestrayla Ortadoğu’da turneler düzenler. 1948 yılında Amerika’ya göç eden Kamar, oyuncak yapımcılığına karar verir. John Glenn’in dünyanın yörüngesinde gezindiği 1962’de çok ilginç bir fikir gelir, Pascal Kamar’ın aklına: Başkan John Fitzgerald Kennedy’nin oyuncağını yapmak! Oyuncak büyük ilgi görür İyi ki Varsınız Ustalar! Geçen pazar, Metin And’ın 80. yaşı Devlet Tiyatroları’nın Taksim Sahnesi’nde kutlandığında, İstanbul’da olamamanın hüznü içime çökmüş, kendime kızıp dururken, yarın (9 Nisan Pazartesi) bir başka ustaya Mücap Ofluoğlu’na, Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin verdiği “Onur Ödülü” töreninin İstanbul Şehir Tiyatroları, Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda yapılacağını öğrendim. Tamam, yarın oradayım... derken... Nasıl orada olabilirim ki, aynı akşam Beşiktaş Belediyesi Kültür Sanat Platformu tarafından düzenlenen “Ustalara Saygı” gecesi Bedri Koraman’a ayrılmış ve ben de orada (Akatlar Kültür Merkezi’nde) konuşmacıyım... Aynı anda iki ayrı yerde olunamayacağına göre iş yine yazıya kaldı. Metin And: Çağdaş bir Şaman... Metin And’ı ben şöyle tanımlıyorum: Büyücü, sihirbaz, çağdaş bir şaman... Aynı zamanda: O bir bilim adamı. Tarihçi, halkbilimci, araştırmacı, eleştirmen, yazar, dramaturg, hoca, kütüphane kurdu, arşivci, belgeci... Tiyatro, dans, bale, müzik, opera, resim, minyatür sanatı, folklor uzmanı... Bütün bu alanları birbirinden ayrı ayrı değil, birbirinden soyutlayarak hiç değil, tümünü bir bütünlük içinde, birbirleriyle ilişkilendirerek ele alır... Bir ayağı Anadolu’da, öteki ayağı Çin, Japonya, Endonezya’da... Kollarını kocaman açtı mı, aynı anda hem Dionisos’u, hem Kathakali’yi kucaklayabilir... Karagöz ve Hacivat’ın dostu olduğu gibi, Arlequino ve Scaramouch’un sırdaşı, Meddah’ın ve Kavuklu’nun yoldaşı olabilir... Coğrafyada sınır tanımaz. Hele tarihte hiç tanımaz... Anadolu’nun tozlu yollarında, Hitit ve Sümer’e uzanırken; Osmanlı saraylarının tozunu, Avrupa sahnelerinde alır. Kerbela’da İmam Hüseyin’i anarken Antik Yunan korosuyla buluşur. Roma’dan Bizans’a uzattığı telde cambazlara taklalar attırır; Türkiye’de İtalyan sahnelerinin, İtalyan sahnelerinde Türkiye’nin sesini duyurur; Batı politikasında Doğu’nun gücünü yakalar, Doğu’da Batı’nın etkisini kovalar... Haberi, köy çocuklarından alır. Çocuk oyunlarının gizini, yetişkinlerin yaratıcılığına katar. Avuç içi büyüklüğünde bir minyatürde tüm İslam mitolojisini özetleyebilir; kocaman yüreğine bir değil, yüzlerce, binlerce dünya sığdırabilir... Ve bütün o dünyaları bizlerle paylaşır... Herkesten önce kültürler arası köprüler kuran oydu. Her kavşaktaki buluşmalara dikkatimizi çeken de o... Bugün dillerden düşmeyen kavramları, o, yıllar boyu sonsuz birikiminin doğal sonucu olarak gürül gürül önümüze serdi. Tıpkı Doğu ve Batı, Geleneksel ve Çağdaş arasındaki ilişkiler gibi, kültürler arası ilişkiler ağının ilmiklerini bizim için tek tek çözen, bu ilişkileri bir arada örerek bizleri giydiren de o... Üstelik cömert mi cömert: Birikimini, bilgisini, araştırmalarını, belgelerini, aklını ve yüreğini, yararlanmak isteyenlere açmaya, öğrenmek isteyenlerle paylaşmaya her an hazır... Üşümemize hiç izin vermez. Mücap Ofluoğlu: Tutkulu Yürek Mücap Ofluoğlu bildiğim en tutkulu yüreklerden biri: Tiyatroya tutkun, şiire tutkun, yazıya tutkun, mizaha tutkun ama en çok en çok dostluklara, sevgiye tutkun... O, Polonius’tur, Harpagon’dur, Cyrano de Bergerac’tır... Oynadığı unutulmaz roller olsun, gelip geçici uçucu roller olsun, her birine sonsuz saygıyla, sonsuz sevgiyle, özenle, titizlikle yaklaşır... Her birinde yalnız kendisiyle yarışır... Oyundaki şiiri, şiirdeki oyunu yakalamaya çalışır. Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin “Onur Ödülü” gerekçesinde de şu noktalar vurgulanıyordu: Unutulmayan rollere adını kazıması... Kurduğu özel tiyatrolarla Türk tiyatrosuna önemli katkılarda bulunması... Sanat yaşamını, sanatçı dostlarını, bu çevrenin insanlarını, bir dönemin sanat dünyasında yaşananları anlattığı anı kitaplarıyla tiyatro geçmişimizi sergilemesi... Değerli belgeler içeren araştırmaları... Tiyatroya olan tutkulu yaşamı... Topluma karşı sorumlu sanatçı kimliğiyle, tiyatrodaki başarılı çizgisini sürdürmesi... Ah hayır, elbet ödül gerekçesinde, dayanışmayla harmanlanmış dostluklardan, ironiyle, nükteyle, mizah gücüyle örülmüş dost sohbetlerinden, çevresine yaşama sevinci veren kahkahalardan söz edilemez... Ama onları da bilen biliyor zaten! Teşekkürler Metin And, teşekkürler Mücap Ofluoğlu, iyi ki varsınız! eposta: [email protected] faks: 0 212 257 16 50 7. LIONS TİYATRO ÖDÜLLERİ ‘Kurban’ Ankara’daki tüm ödülleri topladı Kültür Servisi 7. Lions Tiyatro Ödülleri’nin sahipleri belli oldu. Direklerarası “Halk Jürisi” üyeleri, 20062007 tiyatro sezonunda İstanbul’da (98), Ankara’da (11), İzmir’de (7), Bursa’da (4), Eskişehir’de (6) ve Trabzon’da (4) sahneye koyulan oyunları seyrederek, “Performans ve Tasarım” kategorilerinde en başarılı bulduğu sanatçıları belirledi.. Ankara’da; Ankara Devlet Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu “Kurban” adlı oyun “En İyi Yönetmen”, “En İyi Erkek Oyuncu” ve “En İyi Kadın Oyuncu” dallarında tüm ödülleri kazandı. “En İyi Yönetmen” dalında Ayşe Emel Mesci, “En İyi Erkek Oyuncu” dalında Ahmet Erkut, “En İyi Kadın Oyuncu” dalında Miraç Eronat ödüle değer görüldü. bir uzaylı olan bu oyuncağa Kamar, “Dünya Dışında” kelimelerinin baş harflerini ad olarak koyar. Bu tanımın İngilizcesi “Extra Terrestrial”dır. Oyuncağı şöhrete ise ünlü yönetmen Spielberg taşıyacaktır... E.T.’nin 1982 yılında bir film kahramanı olması Kamar’ın yüzünü fazlasıyla güldürür. O tarihe kadar 20 fabrikada oyuncak üreten Pascal Kamar, bu sayıyı 60’a çıkarır. Öyle ki, JC Penney Mağazası tarafından verilen E.T. siparişi, 4 adet Boeing 747 uçağıyla taşınır. Pembe günler uzun sürmeyecektir... Film şirketleriyle yaşanılan sorunlar nedeniyle Kamar oyuncak fabrikası 1991’de kapıya kilit vurmak zorunda kalır. Kennedy’nin, insanlığın yıldızlarla dans serüvenindeki yeri bu öyküyle sınırlı değildir. Amerika’da roketlerin uzaya gönderildiği üssün adı Cape Canaveral iken, 1963 yılındaki suikastın ardından bu yerin adı “Cape Kennedy” olarak değiştirilir. Dipnot: Pascal Kamar’ın 1962’de yaptığı Kennedy oyuncağını uzun süren bir takip sonucunda İstanbul Oyuncak Müzesi’ne kazandırdık!.. Kamar’ın E.T.’si ise yolda, gelmek üzere... Bu arada, Kamar’ın sevimli uzay oyuncağı Spielberg’in filminde gördüğünüzden biraz farklı. Sanki, Kamar’ın oyuncağı sevimli bir köpeğe benziyor!.. Müze Tel: 0 216 359 45 50 51 Diğer ödüller... Çizen: Gürol Kutlu de 1 milyon adet sipariş alarak Amerikalıların sevgilisi haline gelir. 22 Kasım 1963’te, Kennedy’nin Dallas’ta uğradığı suikast hem kendisinin hem de oyuncağının sonu olur... Üstü açık bir arabada öldürülen Kennedy’nin katili kısa sürede yakalanır. Lee Harvey Oswald adındaki katilin cinayeti tek başına işlediği söylenir. Ne var ki, Oswald’ın ateş ettiği söylenen silah, Kennedy’nin cansız bedeninden çıkan kurşuna uymamaktadır! Dahası, Oswald tüm suçlamaları reddetmektedir... Gerçek hiçbir zaman öğrenilemeyecektir... Çünkü Oswald, iki gün sonra kameraların karşısında vurularak öldürülecektir! Suikastın ardından Kamar’ın 28 cm. boyundaki oyuncağında Kennedy sallanan koltuğunda otururken görülür. Koltuk sallandıkça, oyuncaktan bir şarkı duyulur. Bir müzik kutusu niteliği de taşıyan oyuncaktan yükselen şarkı, 1929’da Amerika’da yaşanılan ekonomik ve sosyal sıkıntı döneminde dillerden düşmemekteydi. Demokrat Parti’nin simgesi haline gelen bu şarkı “Happy times are here again” adını taşımaktadır. Pascal Kamar’ın oyuncağında Kennedy gazete okumaktadır. İşte, bu oyuncak gazetenin ilk sayfası da John Glenn’e ayrılmıştır!.. Oyuncak Kennedy, yakın dostu Glenn’in, başarılı uzay yolculuğunun haberini taşıyan gazeteyi elinde tutarken, gururlu bir gülümseme vardır yüzünde... Ne gariptir ki, Glenn’in dünyanın yörüngesinde dolaşan uzay gemisinin adı da “Dostluk”tur! Kennedy’nin oyuncağı Beyaz Saray yetkilileri tarafından hiç de hoş karşılanmaz. Sırt ağrılarından yakınan Başkan’ın, oyuncakta otururken tasvir edilmesi rahatsızlık uyandırır. Bu görüntünün rakip parti tarafından kullanılacağını düşünen politikacıların sayısı az değildir. Oysa oyuncak, kısa süre Kamar’ın oyuncağının üretimi suikast sonrasında durdurulur. Öldürülen başkanın eşi Jacklin Kennedy, kocasının en yakın arkadaşından şunu rica eder: “Çocuklara babalarının öldüğünü sen söyler misin?..” Bu zor görev, oyuncak Kennedy’nin elinde tuttuğu gazetede uzay yolculuğu haberini okuduğu astronot John Glenn’den istenmiştir. Kennedy’nin öldürülmesinden yaklaşık yirmi yıl sonra Pascal Kamar, yeni bir oyuncak tasarlar. Çirkin ama son derece sevimli İstanbul’da “1. Performans ve Tasarım Ödülleri”ni; “En İyi Yapım” dalındaTuncay Özinel Tiyatrosu, Yüzleşme, “En İyi Yönetmen” dalında Zeliha Berksoy, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım Mikadonun Çöpleri, Beşiktaş Belediyesi Kültür Sanat Platformu, “En İyi Erkek Oyuncu” dalında Payidar Tüfekçioğlu, Yeraltından Notlar, İstanbul Devlet Tiyatrosu, “En İyi Kadın Oyuncu” dalında Laçin Ceylan, EtnaBedendeki Kuyu, BiTiyatro aldı. “En İyi Yönetmen” dalında Mustafa Sekmen, Aşkın Karın Ağrısı, Tiyatro Anadolu, “En İyi Erkek Oyuncu”dalında, Sermet Yeşil, Büyük Âşıkların Sonuncusu, Eskişehir BB Şehir Tiyatrosu, “En İyi Kadın Oyuncu” dalında Aylin Aydoğdu, Kadınlar da Savaşı Yitirdi, Tiyatro Anadolu, “En İyi Prodüksiyon” dalın da Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Eskişehir BB Şehir Tiyatrosu ise Eskişehir’de ödül alan isimlerdi. Trabzon’dan “En İyi Yönetmen” dalında Mesut Yüce, Barut Fıçısı, Trabzon Şehir Tiyatrosu, “En İyi Erkek Oyuncu” dalında Erşan Utku Ölmez, Ödenmeyecek, Ödemiyoruz, Trabzon Devlet Tiyatrosu, “En İyi Kadın Oyuncu” dalında Ayla Baki, Ödenmeyecek, Ödemiyoruz, Trabzon Devlet Tiyatrosu; İzmir’den “En İyi Yönetmen” dalında Metin Oyman, Kocasını Pişiren Kadın, İzmir Devlet Tiyatrosu, En İyi Erkek Oyuncu” dalında Recai Topaç, Bir Efes Masalı, İzmir Devlet Tiyatrosu, “En İyi Kadın Oyuncu” dalında Şebnem Doğruer, Ayrılık, İzmir Devlet Tiyatrosu; Bursa’dan ise “En İyi Yönetmen” dalında Erdal Gülver, Neyzen, Bursa Devlet Tiyatrosu, “En İyi Erkek Oyuncu” dalında Tuncer Talman,Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Bursa Devlet Tiyatrosu, “En İyi Kadın Oyuncu” dalında Fayha Çelenk, Tatlı Kaçık, Bursa Devlet Tiyatrosu ödül aldı. Pelin Doğru, Tiyatro Öteki Hayatlar, Başak Daşman, Müjdat Gezen Tiyatrosu, Gözde Altuner, Müjdat Gezen Tiyatrosu, Deniz Gönenç Sümer, İstanbul Devlet Tiyatrosu, Ufuk Özkan, Tiyatro Komedi Kerem Yılmazer “Genç Yetenek” Teşvik Ödülleri’ne, “Usta Sahne Tasarımcısı” Osman Şengezer, “Usta Kadın Oyuncu” Dilek Türker Lion Selim Naşit Özcan “Tiyatroya Bir Ömür” Onur Ödülleri’ne değer görüldüler. Ayrıca Meral Çetinkaya Vasıf Öngören Özel Ödülü’nü, Tiyatro İşliğiÇetin Etili Asaf Çiğiltepe Özel Ödülü’nü aldılar. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ’NDE BUGÜN ? EMEK’te 11.00’de “Güzellik Başa Bela”, 13.30’da “İngiltere Kralına Hizmet Ettim”, 16.00’da “Tarih Öğrencileri”, 19.00’da “Venüs”, 21.30’da “Candy”. (0 212 293 84 39) ? YENİ MELEK’te 11.00’de “İklimler”, 13.30’da “Gökteki Kale”, 16.00’da “Hokkabaz”, 19.00’da “Teorem”, 21.30’da “Mutluluk”. (0 212 244 97 00) ? ATLAS’ta 11.00’de “Beyaz Gezegen”, 13.30’da “Sihirli Flüt”, 16.00’da “Tatlı Çamur”, 19.00’da “İsyan!”, 21.30’da “Lüks Araba”. (0212 252 85 76) ? SİNEPOP’ta 11.00’de “Köprü”, 13.30’da “Sari’nin Annesi + Mutluluk Düşmanları”, 16.00’da “Dixie Chicks”, 19.00’da “Bentler Yıkılınca: Dört Perdelik...I”, 21.30’da “Bentler Yıkılınca: Dört Perdelik...II”. (0 212 251 11 76) ? BEYOĞLU’nda 11.00’de “Ermenistan’a Yolculuk”, 13.30’da “Selvi Boylum, Al Yazmalım”, 16.00’da “Gençler Yürüyor”, 19.00’da “İyimserler”, 21.30’da “Miras”. (0 212 251 32 40) ? REXX’te 11.00’de “Winky’nin Atı”, 13.30’da “Marie Antoinette”, 16.00’da “Kaldırım Serçesi”, 19.00’da “Son Gösteri”, 21.30’da “Yaz Sarayı”. (0216 336 01 12) CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle