Katalog

16 NİSAN 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Ayşen Urfalıoğlu’nun ‘koku’nun üzerinde durduğu sergisi 21 Nisan’a dek görülebilir 17 SELEN GÜLÜN TRIO VE NEKROPSİ Maçka Sanat’a Miski Aşk O yunda, Beyti Engin, Tolga Gülcüler, Selin Zafertepe, Nilay Erdönmez, Bedir Bedir, İpek Gülbir, Serkan Öz, Ercan Reşat Demir, Tuba Karabey, Berk Yaygın, Sefa Tantoğlu, Gün Koper, Ali Barışık, Umut Beşkırma, Direnç Dedeoğlu, Emre Çakman ve Can Yılmaz rol alıyor. Babylon’da farklı seslerden özel konserler Kültür Servisi Babylon’da bu hafta konser verecek olan topluluklardan Selen Gülün Trio, yarın saat 21.30’da seyirciyle burada buluşacak. Yaptıkları müziğin sınırlarının ‘çağdaş müzikten caza’ uzandığı belirtilen topluluk, bu konserinde son albümleri ‘Sürprizler’de olduğu gibi ‘şarkı’lara yoğunlaşarak müziksevere özel bir konser sunacak. Piyanist Selen Gülün, İlker Özalp (elektrik bas) ve Emir Özoğlu’ndan (davul) oluşan topluluğun bu albümünde yer alan şarkılardan ‘Cennet’ ve ‘Canım’ Demirhan Baylan’a, diğer tüm şarkılar Selen Gülün’e ait. 18 Nisan Çarşamba 21.30’da da geçen günlerde ‘Sayı 2’ adlı yeni bir abüm çıkaran Nekropsi konser verecek. 10 yıl önce çıkardıkları ilk albümleriyle olduğu kadar, 1999’da Fransa’daki konser kayıtlarıyla adından söz ettiren topluluk, progresif müziğin ülkemizdeki önde gelen temsilcilerinden. ÜMRAN BULUT Meşrutiyet’ten günümüze Haldun Taner’in yazdığı, Zeliha Berksoy’un yönettiği ‘Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım’ adlı oyun son kez çarşamba günü saat 20.00’de Akatlar Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Meşrutiyet’ten günümüze yakın tarihimizin anlatıldığı oyun, yaşamları boyunca yolları hep kesişecek olan iki çocukluk arkadaşının kimi zaman acıklı kimi zaman gülünç yaşam hikâyeleri üzerinden 31 Mart Vakası’ndan 1960’ların sonlarına değin uzanan bir zaman diliminde ülkemizin toplumsal değişimini zaman zaman kahkahalarla güldüren ama temelde düşündüren bir biçimde gözler önüne seriyor. (0 212 351 93 84) Sinemada video çalışmaları Rönesans Kültür Servisi İstanbul Modern Sinema’da nisan ayında Gülsün Karamustafa’nın video çalışmaları, ‘Almanya’da Video Sanatı’nın 40 Yılı’ başlıklı bir seçki, felsefeci Slavoj Zizek üzerine iki film ile iki yeni yapım olan ‘Bir Başkanın Ölümü’ ve ‘Rönesans’ gösteriliyor. Her iki video toplu gösterimi 24 Nisan 29 Nisan tarihleri arasında yapılacak; Karamustafa’nın ‘Mer diven’, ‘Erkek Ağlamaları’, ‘Meydanın Belleği’, ‘Mükafatsız Fedakârlıklar’ adlı videolarına yer verilirken Almanya video sanatından 59 örnek gösterilecek. Bunların arasında, Joseph Beuys, Marcel Odenbach, Annika Eriksson gibi birçok sanatçıdan yapıtlar var. Zizek filmleri ise, 24 Nisan’a dek haftanın belli günleri görülebilir. (0 212 334 73 00) “Koku” hepimiz için özeldir. Bize daima bir şeyleri anımsatır ya da hayallere dalmamızı tetikler, bizi güdüler. Ayşen Urfalıoğlu son sergisinde bu hatırlamalara eğilmiş. Keçeyi, gülü, gelin telini, çayı kullanıp mekâna koku yaymış… “Miski aşk”ta yaşamın tüm katmanlarıyla bezeli bir yolculuktasınız. Sergide büyük boyutlu iki yapıt var. İlki önde, galerinin büyük duvarını boydan boya kaplıyor. Üstten tutturulmuş bez belki EĞİŞİK bir gelin, belki de her MALZEME KULbirimiz için tasarlanLANIMI ÖNEMLİ mış. İlmik ilmik dokuÇağdaş sanat üretinan organik malzememinde çok boyutluluk ye tek tek işlenen gelin tercih ediliyor, değişik telleri bütünselliğin malzeme kullanımı içindeki yerimize gönönemli. Birçok sanatderme yapar gibi. Çay çı tuval üzerine yağlı lekelerinin açık ve koya da su bazlı boya yu tonları unutulmuşkullanmak, karışık luğu mu anımsatıyor teknikler denemek yedersiniz!.. Geçmişinirine Ayşen Urfalıoğlu ze gidin, istiflediğiniz gibi yapıp üçdörtbeş irçok sanatçı tuval üzeonca şey vardır, anı varrine yağlı ya da su bazlı boyutla kendisini ifade dır. Onları yeniden yaboya kullanmak, karışık ediyor. şayın. P. Süskind’in teknikler denemek yerine Keçe doğal bir malünlü romanı “Koku”yu Ayşen Urfalıoğlu gibi yapıp zeme, J. Beuys da pek düşünün. Kendi benliüçdörtbeş boyutla kendiğini yaratma adına orakullanmıştı bu malzesini ifade ediyor. da bulunan tüm yaşanmeyi. Savaşı, soğuğu, mışlıklara bir örgü de zorluğu, açlığı anlattısiz katın. Çağdaş ve ğımekânı keçelerle sıkı sıkı kapladığıalegorik bir durumda olun. Beze yakla yapıtında keçenin koruyucu, sert, kokuşın, ayrıntılarda takılı kalın. Uzaklaşın, lu halini öne çıkarmayı yeğlemişti. Urkendinizin dışında oluverin, toplumsal falıoğlu keçeyi yıkamış ve arıtmış. Üst eleştiriye yönelin. Kaçmayın; görmeye, üste düzgünce dizmiş, kırmızı gül yapokumaya dalın… raklarını bolca serpiştirmiş ve onların zaman içinde solup kurumalarını izleÜL KOKUSU Sergide yatağı anımsatan başka bir ya miş. Koku her şıkta varmış, tıpkı anımpıt daha var. Anlamı; biçimi, boyutu, ko sanan ya da unutulan ama özlemi duyukusu ve yerleştirildiği alanla güçlendi lan kokuların her şıkta bizlerle oldukrilmiş. Plastiğin ötesinde ayrı bir varlık ları gibi. Maçka Sanat, Urfalıoğlu’nun olarak karşınızda duruyor. Etkileyici. sergisine sessizce ev sahipliği yapıyor; Keçeden ve gül yapraklarından üretil izleyicisini, gençleri, meraklıları beklimiş bu yapıtla bambaşka bir iletişim ku yor. Sergiyi 21 Nisan’a kadar izleyebiruyorsunuz. Gül yapraklarının serginin lirsiniz. ilk gününde taze olduklarını öğrendiğinizde ve oraya sinmiş gül kokusunu algıladığınızda yaşamınızın katmanlarını kat kat aralıyorsunuz. Sanırım siz de oralarda bir yerlerde kalan tanıdık kokuları arıyorsunuz. Kendinizi kokuyu duymak gibi gizil bir güçle duygu alışverişinde diplere bırakıyorsunuz. Her biri derin ve anlamlı ayrı ayrı birçok katla yüzleşmek ister misiniz bilemem, ama Urfalıoğlu’nun sizi buna davet etmesiyle yapıtının devamlılığında yaşıyorsunuz. D B G CUMHURİYET 17 CMYK