26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 NİSAN 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA ÇANKAYA’YI TEMİZ TUT, TÜRKİYE’Yİ KİRLETME! 11 ABD, Barzani’ye arka çıkıyormuş... “Türkiye’ye ise arkadan çakıyor!” YARIN saat 11.00’de Ankara’da Tandoğan Alanı’ndayım, Tandoğan’dan Anıtkabir’e yürüyeceğim; bireysel olarak “Cumhuriyet Mitingi”ne katılacağım. Biliyorum, bu miting siyasi iktidarı kızdırıyor; ikinci cumhuriyetçileri, sahte demokratları, şeriatçıları, işbirlikçileri, mandacıları, liboşları telaşlandırıyor. Mitingi gölgelemek için ellerinden geleni yapıyorlar; iftira, yalan, çamur atma, tehdit diz boyu. Ellerinden geleni artlarına koymasınlar; ben yarın Tandoğan’dayım! Atatürkçü Düşünce Derneği ve 300 kadar örgütün katıldığı mitingde birey olarak yerimi alacağım. TMMOB yani Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, TTB yani Türk Tabipleri Birliği, KESK yani Kamu Emekçileri Sendikası, Türkİş yani Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, DİSK yani BAKIŞ AÇISI GÜRBÜZ ÇAPAN Başkomutan Gülhan Elmas: “Her hafta düzenli yayımlanan ‘andıç’ ve ‘anı defteri’ dedikodularıyla cumhurbaşkanı seçimine değil ‘başkomutanlık medya muhaberesi’ne gidiyoruz!” Yağmur Ekim Yarın 14 Nisan Heyecanlanıyor insan! Çekiliş Erdal Yücel: “ABD, Irak’ta askerinden önce işbirlikçilerini geri çekecekmiş. Türkiye’dekiler için ne düşünüyorlar acaba?” Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu mitinge katılmıyormuş, diyorlar. Hem evet, hem hayır! Bu kuruluşların başkanları ve yönetim kurulu üyeleri katılmıyor ama yarın Tandoğan’da mühendisler, mimarlar, tabipler, öğretmenler, işçiler, işsizler özetle yurtsever yurttaşlar olacak. Yarınki mitingde Büyük Ortadoğu Projesi’nin piyonları, Amerika’nın ajanları, Avrupa Birliği’nin kaşarları, Soroz’un turuncuları, Suudi Arabistan’ın beslemeleri, Ermeni diyasporasının sözcüleri, Kuzey Irak’ın gözcüleri, Kıbrıs’ın gözdeleri, iktidarın yalakaları olmayacak. Yarın Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’da Tandoğan Alanı’nı Kemal Atatürk devrimlerine ve anayasada yazılı Cumhuriyet Tandoğan’da ilkelerine bağlılıkları para ile satın alınamaz, üç kâğıtla çarpıtılamaz, tehditle değiştirilemez, korku ile sindirilemez fikri hür, vicdanı hür insanlar dolduracak ve bu insanlar Ata’nın huzuruna çıkacak. Tandoğan’da tarih yazılacak! Tarihe tanıklık etmek için yarın Tandoğan’dayım. Siz de katılın bu tanıklığa. Ankara’da yaşıyorsanız mutlaka yaşamalısınız bu tarihi. Hasta yatağınızda olabilirsiniz, Ankara’ya uzakta olabilirsiniz, taşıt bulamayabilirsiniz, bütçeniz el vermeyebilir o zaman nerede olursanız olun yarın sabah ilk işiniz evinizin penceresine bir Türk bayrağı asmak olsun. Astığınız bayrak hiç kuşkunuz olmasın Tandoğan Alanı’ndan bakınca görülecektir. Tandoğan’da görüşmek üzere! Cumhurbaşkanlığı Gerginliği Biz toplum olarak seçim işine alışamadık bir türlü. Her seçimde alabildiğine geriliriz, germeye çalışırız. Her grup diğer grubu bildiğimiz siyasal küfür ve aşağılamayla bir güzel bezer... Muhtarlık da, belediye başkanlığı da, milletvekili seçimi de böyle olur. Şimdi iki güçlü kamp oluştu. Laik Cumhuriyetçi grupla, antilaik grup. Her iki kamp bir diğerini, elindeki bütün siyasal küfürle süslüyor. Kamplaştırıp 2 partili düzene zorlanıyoruz. ??? Cumhurbaşkanını AKP’li mebuslar belirleyecek. Bir evvelki sandığın sonucu bu. Cumhuriyetin fazileti; Hafize öğretmenin oğlu Özal’ı, Çoban Sülü’yü (Süleyman Demirel) ve hatta meşhur nü resimcisi Kenan Paşa’yı bile Cumhurbaşkanlığı’na taşımasıdır. Mustafa Kemal ve arkadaşları 1920’de kulluğu kaldırıp yurttaşları padişah yaparken tam da bunu hedeflemişlerdi. Her yurttaş her yere seçilebilir. Herkes eşittir. Seçilen bir adım önde duracak denilmişti. Ama, biz o mirası, mührü kapınca padişah numarası yaparak yedik!.. ??? Cumhurbaşkanlığı tartışmasında AKP; içeriden başbakanlık düşü kuranlar ve onların çevresi R.T. Erdoğan’ı yukarı ittirip alan boşaltması yapıyorlar. Bir grup da, yeni beyin yakın çevresinde kümelenememe kaygısı taşıdığından, mevcut kurulu düzeni sürdürmeye çalışıyorlar. Eşyanın tabiatı gereği, kendini ve konumunu korumaya çalışanlar, ona uygun davranış sergiliyor. Burada şaşkın ve kararsız olan sadece R.T. Erdoğan’dır. Bir yanda partisi, bir yanda Cumhurbaşkanlığı. Ben olsam, seçime gider sonra cumhurbaşkanını seçerdim. Ne var ki tercihi ve kararı o vereceği için bir şey söylemek bize düşmez. ??? Dışarıdan laik cephe; R.T. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı’na ağır tahriklerle ittirilmeye çalışılıyor. R.T. Erdoğan’sız AKP daha kolay lokma gözüküyor. AKP’de iç çatışma öngörülüyor. İç çatışmalı AKP seçimde başarısız olur hayaliyle yatıp kalkıyorlar. Ama asıl arıza, daha AKP’ye alternatif bir siyasal yapılanmanın yokluğudur. Gerek kurulu siyasal partiler, gerek bir biçimde mevcut siyasal yapıların dışında kalmış kanaat önderleri, birbirleriyle diyalog dahi geliştiremiyorlar. Merkez sağ paramparça... Bir ekonomik siyasal program geliştiremediği için “liderlik” tartışmasına kilitlenmiş durumda. Ülkenin biriken problemlerine kalıcı çözüm üretmek yerine yandan geçme ve erteleme hastalığı merkez sağı Kavruk Hasan’a çevirdi. Merkez sola gelince, trajik bir hal almış. Yeni düşünce ve program üretmek yerine, herkes kendini, kendi liderliğini pekiştirmek peşinde. Kim daha haklı, bu seçimde göreceğiz. Bir tek ben haklı çıkmak istemiyorum. Birbirimize dostluğu, yoldaşlığı kaybettiğimiz için merhaba diyemez hale gelmişiz. Akıl ortaklığını kaybettiğimizden olacak sadece cins tartışmasında boğulduk kaldık. Yoksulluk sınırında yaşayanları 18 milyona dayanmış ülkede, aşiş tartışması yapamıyoruz. Kuru demokrasi nutukları kimseyi pek ilgilendirmiyor. Sanayici; Doğu Avrupa’ya, Uzak Asya’ya kaçıyor... Okumuş beyinler; Batı Avrupa’ya, Amerika’ya kaçıyor... İşsizler; gemilerle, TIR’larla ölüm yolculuğuna çıkıyor. Avrupa sahillerine balık yerine Türk işsizler iltica ediyor. Biliyorum mevcut parlamentomuz henüz bunları gündemine almadı!.. Hele şu Cumhurbaşkanlığı’nı halledelim onları da sonra yeriz! İyi mayıslar... [email protected]/Faks: 0212 672 71 71 SESSİZ SEDASIZ (!) İhsan Doğramacı ve Rektörler Komitesi MECLİS’İN onur ödülü verdiği Prof. Dr. İhsan Doğramacı, Rektörler Komitesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin açıklaması üzerine AKP’ye yaranmak hesabıyla “Üniversiteler Kanununu incelerseniz, Rektörler Komitesi diye bir organ yok” buyurmuş. Prof. Dr. Aydın Aybay, bakın ne diyor: “Doğramacı’da ‘hafıza zaafı’ baş göstermiş olmalı. Çünkü 12 Eylül döneminde kendisi tarafından oluşturulan 2547 sayılı yasanın 65. maddesine göre kurulmuş organın adı Rektörler Komitesi’dir. Yükseköğretim Kurulu Rektörler Yüksek Yerilim Hattı erdincutku?yahoo.com Delikanlı Faruk Sayılır: “Delikanlıysan sözünü tut; dokunulmazlığını kaldır!” Kitle Akif Kökçe: “ABD’nin ‘kitle imha silahı var’ diye girdiği Irak’ta 1 milyon kişi öldürüldüğüne göre aranan kitle imha silahları bulundu galiba!” Komitesi Kurulması Hakkında Yönetmelik 10 Ağustos 1982 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Ayrıca Üniversitelerarası Kurul’un her toplantısından önce, toplantı sabahı Rektörler Komitesi’nin toplanacağı ve komitenin alacağı kararların kurula yansıtılacağı gündem maddesi olarak kurul üyelerine bildirilir. Bu uygulama 24 yıldır böyle devam etmektedir. Doğramacı’nın Üniversiteler Kanununu inceleme önerisini yerine getirmek ise zaten olanaksızdır. Çünkü mevzuatımızda ‘Üniversiteler Kanunu’ adını taşıyan bir yasa mevcut değildir.” Tayyip’in Amerikan rüyası, halkın Çankaya kabusu! Tandoğan her yaştan gençleri bekliyor Prof. Dr. NECLA ARAT Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Sözcüsü 14 Nisan Cumartesi günü Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda “Büyük Cumhuriyet mitingi” gerçekleştirilecek. O gün, Cumhuriyetimizin temel değerlerini ve ulusal bağımsızlığımızı savunma kararlılıklarını dile getirecek yüz binlerce yurttaşımız bir araya gelecek. Bu birlikteliğin arka planında “Mitinge Çağrı” metninde belirtildiği gibi: “Ülkemizin içinden çıkılamayacak bir borç batağına sürüklenmiş sömürge bir ülke görünümünde” olmasından duyulan büyük acı var. “Tüm ekonomik varlıklarımızın, topraklarımızın, sularımızın, ormanlarımızın, madenlerimiz ve petrolümüzün özelleştirme adı altında yağmalanmasına” duyulan büyük tepki var. “İşsizlik ve gelir dağılımındaki korkunç adaletsizliğe, dilde yozlaşmaya, Eğitim Birliği İlkesi ve laik devlet yapısı ile uyuşmayan eğitimöğretim uygulamalarına, yargı bağımsızlığına müdahalelere, Cumhuriyetin temel değerlerinin demokrasi araç kılınarak yıpratılıp yok edilmeye çalışılmasına” duyulan büyük isyan var. İşte bu nedenlerle 14 Nisan Büyük Cumhuriyet Mitingi, halkımızın (yine çağrı metninde belirtildiği gibi): “Ülkemizin ve ulusumuzun bölünmez bütünlüğü için; Demokratiklaik sosyal hukuk devleti için; Tam bağımsız ve aydınlık bir Türkiye için; Cumhuriyetimizin kazanımları ile kurumlarına sahip çıkmak, irticaya ve toplumu sindirmeye yönelik çabalara HAYIR demek için” yapacağı son bir uyarı anlamını taşıyor. Tandoğan Meydanı’nda genç, yaşlı, kadın, erkek halkımız, demokratik tepkilerini dile getirmenin anayasamızın 34. maddesinin güvencesi altında olduğunu bilerek “şirazesinden çıkarılmış” bir duruma ilişkin karşı duruşunu sergileyecek. Ankara Tandoğan’ı bayrakları ile bir gelincik bahçesine dönüştürecek olan sivil toplum örgütleri, Türkiye’nin her yöresindeki milyonlarla aynı duygu ve düşünceleri paylaşarak, Mustafa Kemal’in kendilerine emanet ettiği laik Cumhuriyete bütün iç ve dış engellemelere; gizli ve açık saldırılara karşın sahip çıktıklarını ve her zaman sahip çıkacaklarını gösterecekler. 14 Nisan 2007, Cumhuriyetimizin kurucusuna ve onun devrimci arkadaşlarına bir borç ödeme günü olacak. Bu anlamlı, önemli ve onur verici günde Kemalist cumhuriyetin gerçek çocukları, seslerini duyurmak için yollara düşecekler. Tıpkı iki dizi de protezli olduğu halde “Tandoğan’a doğru yürüyebileceğim kadar yürüyeceğim. Sonra kenara çekilip yürüyebilenleri alkışlayacağım” diyen 70’li yaşlarındaki genç Cumhuriyet kadını gibi.. Tıpkı 80 yaşını aştığı için değil de içi Tandoğan heyecanı ile dolup taştığı halde, eşi ameliyatlı olduğu ve ona baktığı için Ankara’ya gelemeyeceğini, ama Tandoğan’ı sloganları ile çınlatmak üzere kendi yerine masraflarını üstlenerek gençleri göndermek istediğini; çünkü bunun kutsal bir görev olduğunu dile getiren ihtiyar delikanlı gibi... Tandoğan, 14 Nisan’da Cumhuriyetin emanet edildiği her yaştan gençleri bekliyor... Selam da saygı da onlar için... KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak?yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci?mynet.com BULMACA HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu?mynet.com SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kurgenc?yahoo.com TC İLAN ESKİŞEHİR 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 2005/351 ESAS Davacı Hayriye Gonca Güngör ve arkadaşları Vekilleri Avukat Hayriye Gonca GÜNGÖR tarafından davalılar Sebahattin YURTTAŞ ve arkadaşları aleyhine mahkememize açılmış bulunan Kat Mülkiyeti Kanununa Muhalefet davasının yapılan açık yargılaması sırasında, davalılardan Necati ŞENGÜRAY ve Selim SAKARYA’nın tüm aramalara rağmen adresleri tespit edilemediğinden yurtiçinde ve yurtdışında yayın yapan gazetede ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olmakla, Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılmış bulunan Vişnelik Mahallesi, Öğretmenler Caddesi, No 52’de kain apartman yönetimince yapılan 07/01/2005 tarihli genel kurul kararının İPTALİ ve kat mülkiyeti yasasına muhalefet davasının duruşmanın atılı bulunduğu 26/04/2007 günü saat 09.00’da yapılacak olan duruşmada bulunmaları veya kendilerini bir vekille temsil etmeleri, HUMK.nun 509. ve 510. maddeleri gereğince duruşmaya gelmedikleri takdirde, yargılamanın yokluklarında yürütüleceği ve karar verileceği davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 09/04/2007 (Basın: 19187) TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 13 Nisan www.mumtazarikan.com 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Muğla yöresinde pa 1 patya ile ya 2 pılan bir tür 3 salata. 2/ Renk renk 4 parlak tüyleri 5 olan, iri göv 6 deli bir papa7 ğan... Şiirde, bir uyaktan 8 sonra yinele 9 nen aynı an1 2 3 4 5 6 7 8 9 lamdaki sözcük ve eklere verilen ad. 3/ 1 M E Y D A N İ A İ Mızrapla çalınan bir 2 A C E A F O R O Z çalgı... İngiltere’de 3 R E M B E T İ K O çok sevilen bir cins 4 K A L O R A S A T bira. 4/ Bir tür tuz 5 İ S İ R İ N A R O suz ve yumuşak 6 Z I H A N A S İ P peynir. 5/ Iğdır’ın 7 E R A T A V O N A bir ilçesi... Tellür 8 T A A A L A M A N elementinin simge 9 A T O M A R A A Ü si. 6/ Kuzu sesi... Kendini beğenmiş kimseler için kullanılan bir alay sözü. 7/ İyi yetişmiş, değerli kimse... Bir gösterme sıfatı. 8/ Bir yapıtın okuyucuya bildirmek, anlatmak istediği düşünce... Selenyum elementinin simgesi. 9/ Zeybek... Balıkesir’in turistik bir ilçesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Aptal, bön” anlamında argo sözcük. 2/ Bir etkinliğin geçici olarak durdurulduğu süre... “Kışlanın önünde sesi var/ Bakın çantasında acep nesi var” (Türkü). 3/ Doğacak çocuğu ana rahminden çekmeye yarayan aygıt... İki yanı ağaçlıklı yol. 4/ Samsun yöresine özgü, süt ve kuru incirle yapılan, dondurmaya benzer bir tatlı. 5/Bir ay adı... Bir cetvel türü. 6/ Eylemleri olumsuz yapmakta kullanılan ek... Devlet büyükleri, ileri gelenler. 7/ Erkek kişi... Eski dilde koku. 8/ Bir devlet büyüğünün kamuoyuna yaptığı duyuru... Tavlada “üç” sayısı. 9/ Kabadayı... İçkale. CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle