27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 NİSAN 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Maliye denetmenlerine göre, tüketim üzerinden alınan yüksek vergiler, geniş halk kitlelerini zorluyor 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Vergi, yoksulu ezdikçe eziyor ANKARA (ANKA) Vergi yükü son 12 yılda yüzde 67 artan Türkiye’de dolaylı vergilerin payı da yüzde 72.3’e çıktı. Maliye denetmenlerine göre, vergi yükü düşük gelir grupları aleyhine artarken kayıt dışı ekonomi milli gelirin yüzde 70’ine ulaştı, vergi denetimleri ise yüzde 2’de kaldı. Vergi Denetmenleri Derneği’nce hazırlanan “Kamu Giderlerinin Finansmanı, Kayıt Dışı Ekonomi ve Vergi Denetimi” raporuna göre, son dört yıldır ekonomide yaşanan büyüme, enflasyondaki düşüşe karşın Elmalarla Armutlar... Yine elmalarla armutları birbirine karıştırdık. Meydanlara en sık çıkan, meydanlarda muhalefeti en etkin araç olarak kullanan kimi meslek örgütü ve sendika başkanları, 14 Nisan’da Ankara’da Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına karşı yapılacak mitinge katılmayacaklarını açıklamışlar. “AKP’ye destek vermediklerini, ancak kimin ne amaçla yaptığı bilinmeyen bir eyleme de destek vermek istemediklerini” söylemişler... 14 Nisan eylemini düzenleyen örgütlerle, 1 Mayıs’lar başta yıllardır sayısız ortak eylemler içinde bulundukları tartışmasını açmanın, polemik yapmanın hiçbir anlamı yok. Dahası, Irak işgali ve savaş karşıtı tüm eylemlerde çok haklı olarak en radikal İslamcı, şeriatçı örgütlerle aynı mitingin içinde olmanın sorgulamasını yapmaya kalkışmak, demokrasi, insan hakları savaşımını hiç algılamamış olmak anlamına gelebilir. Şimdi özlemle andığım, o tarihlerde alzheimer hastası olduğu halde savaş karşıtı tüm eylemlere götürdüğüm annem kadar hoşgörülü, sağduyulu olunamaz mı? Annem Kosova’da dönemin savaş koşullarında azınlık durumundaki Müslümanların yaşadıkları ortamda, çocukluğunda zorla çarşaf giyip okuldan ayrılmanın tepkisi ile, bilinçaltı kalabalık çarşaflı grupları gördüğünde ürkerdi. Doğal olarak savaştan çok fazla korktuğu için de savaş karşıtı miting kalabalığında kendini çok mutlu hissederdi. Türkiye’deki radikal İslamcı örgütlerin temsilcileri olarak sadece gözleri açık çarşafları ya da alınlarından geçirilmiş kırmızı bantları ile katılan kadın gruplarını gösterdiğimde; “Anne senin sevmediklerin de gelmişler” türünden cümlelerle kışkırtmaya kalktığımda, büyük bir sevinçle, benzer sağduyulu yanıtlarını almaktan hoşlanırdım: “Ama evladım olsun. Savaş olursa onlar da ölecekler, tabii ki gelecekler..” 14 Nisan eylemini düzenleyen birçok sivil toplum örgütü ile kan uyuşmazlığım, en azından özdeşleşmişliğim olmayabilir. Ama bu kadar çok sayıda sivil toplum örgütü, eylemde öncülük yapan bu kadar çok sayıda şubesi üyesi olan ADD’yi bir kalemde çizmek, darbecilik yaftasıyla karalamak en çok demokrasiyi, muhalefeti, insan haklarını savunduklarını söyleyen örgütlerin liderlerinin harcı olmamalı. En azından yıllardır kimilerini tek başına, kimilerini ortak çatı altında yaptıkları sayısız eylemlere ilişkin haksız suçlamaları, yargılamaları düşünmeliler değil mi? Bu hoyratça suçlama, yargılamanın Hrant Dink cenazesine katılanlara yönelik hoyratça, haksız suçlamalardan daha farklı bir düzeyi var mı? Dahası, yıllardır tezkerelerden meslek sorunlarına, insan, emek haklarına yönelik kendilerinin düzenlemiş oldukları, çok haklı oldukları, çok desteklenmesi gereken eylemlerinde anlaşılamamanın, yalnız kalınmasa da yeterli toplumsal desteği kazanamamış olmanın acısını en iyi onlar bilirler. Hepsini de sonuna kadar desteklediğim, Erdoğan hükümeti AKP iktidarı icraatlarına karşı eylemleri ne kadar demokratik ve haklıysa, 14 Nisan eylemi de o kadar demokratik ve haklı değil mi? Elbette katılmak zorunda değiller. Elbette birey ya da örgütler yönetici kadroları olarak 14 Nisan eylemini düzenleyen tertip komitesini kendilerine yakın görmeyebilirler. Ama bu hoyratça, damgalayarak karşı duruşun anlamı ne? Konumları gereği doğrudan destek veremeyecekleri Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına dolaylı yoldan destek vermek mi? Başbakan Erdoğan’ın, AKP’nin sayısız icraatları ile kimlikleri, ne yapmak istedikleri ortada iken.. demokrasi ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan, sadece Meclis çoğunluğunu elde bulundurmanın gücüne dayanılarak dayatılan projeyi destekliyorlar mı? Açıkçası Erdoğan’ın kararı ile gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimi, büyük olasılıkla da hemen arkasından planlanan erken seçimle Türkiye’de kurgulanan, ABD güdümündeki ılımlı siyasal İslamcı iktidar gücü, atağını, BOP projesi köleliğini onaylıyor, Türkiye’nin geleceği için tehdit olarak algılamıyorlar mı? Öyle işveren örgülerinin yaptıkları gibi, bir kuru söylemle, “Uzlaşma olsun, AKP iktidarı icraatlarını da desteklemiyoruz..” söylemi ile inandırıcı olma, geçiştirme lüksleri yok. Çünkü işveren örgütlerinin gönüllü veya gönülsüz, çıkarları gereği güçlü iktidara destek verme vizyonları ortada. Adı üzerinde, sendikal, meslek örgütlerinin işlev ve varlık nedenleri ise iktidar icratlarının insan hakları, sosyal devlet, emek haklarına aykırılıklarına karşı durmak, demokrasiye sahip çıkmak. Yani düne kadar bu türden eylemlerle sokağa çıkma sınavı da vermiş örgütlerin bu kadar yaşamsal bir sorunda sesiz kalma lüksleri yok. ADD’nin peşine takılmayı içlerine sindiremedilerse kendileri ne yaptılar? Nasıl bir sınav verdiler? Bugüne kadar yaptıkları eylemlerin tümüne yakınının haklılığına destek verdiğim bu örgütlerin, ülkemiz insanı, çocuklarımızın geleceği için bu kadar yaşamsal bir konuda seyirci kalmaya, dilim varmıyor ama kaypaklık yapmaya hiç de hakları yok... soner@cumhuriyet.com.tr ürkiye’de vergiler 12 yılda yüzde 67 arttı. Dolaylı vergilerin payı yüzde 72.3’e çıktı. Vergi yükü yoksulun aleyhine artarken kayıt dışı ekonomi milli gelirin yüzde 70’ine ulaştı. T R apora göre, kişisel ve kurumsal servet artmasına karşın servet üzerinde kapsamlı bir vergileme yapılamayınca, beyan üzerinden alınan vergiler yüzde 10 civarında kaldı. ler arasında yer alıyor. Dolaylı vergilerin en düşük olduğu ülkeler arasında başı yüzde 17.6 ile ABD çekiyor. Kayıt dışı ekonominin milli gelir içindeki payı Fransa, Almanya, İngiltere, Norveç, Japonya ve İsviçre’de yüzde 010 arasında değişirken Türkiye’de ise bu oranın yüzde 70’i aştığına dolaylı vergilerin gelirler içindeki payının hızla arttığına dikkat çekildi. Son 12 yılda kişisel ve kurumsal servetin artmasına karşın servet üzerinde kapsamlı bir vergileme yapılmadığı bildirildi. Beyan üzerinden alınan vergilerin yüzde 10 civarında seyrettiği belirtilerek gelir dağılımı adaletsizliğinin “had safhada” ol duğu ifade edildi. Raporda, “Tüketim üzerinden yüksek oranlı vergileme yapıldığından fakirleşme geniş halk yığınlarını tehdit ediyor” denildi. Mükelleflerin sadece yüzde 2’sinin incelenebildiği vurgulanarak Türkiye’de vergi denetiminin yapılma dığı belirtildi. Dolaylı vergilerin toplam vergi gelirine oranı OECD ülkelerinde ortalama yüzde 30 olarak saptanırken Türkiye’de ise bu oran yüzde 72.3’ü geçiyor. Türkiye’den sonra yüzde 30.2’lik oranla Finlandiya ve Avustralya en çok dolaylı vergi alan ülke dikkat çekildi. ABD’de her 100 mükelleften 97’sinin vergisini eksiksiz beyan ettiğinin altı çizildi. Kayıt dışı ekonomi ile dolaylı vergiler arasında aynı yönlü bir ilişki olduğu kaydedilerek şu saptamalara yer verildi: “Kayıt dışı ekonomi oranı artan bir ülkede oluşan gelir açığı, dolaylı vergiler artırılmak suretiyle dengelenmeye çalışılıyor. Bu da vergide adalet ve eşitlik prensiplerini zedeliyor. Bu konu, tedbir alınmaması durumunda sosyal barışı tehdit eden bir durumdur.” VİDEODA GAFFUR, SPORDA TÜMER Turkcellim geldi, Google’ı yendi Ekonomi Servisi Turkcell Katma Değerli Servislerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Serdar, mesajlaşma dışında geçen yıl katma değerli servislerden elde ettikleri gelirin, vergiler dahil 450 milyon dolar olduğunu ve toplam gelirlerinin yüzde 14’ünün katma değerli servislerden geldiğini bildirdi. 7 ay önce kullanıma sundukları Turkcellim’in performansıyla ilgili bilgi veren Serdar, şu ana kadar 6.5 milyon kullanıcıyı mobil internetle buluşturduklarını söyledi. Turkcellim’in 56 milyon ziyaret ile mobil ortamda en çok ziyaret edilen site olduğunu belirten Serdar, cep telefonu üzerinden Turkcellim’i ziyaret eden kullanıcı sayısının, cep telefonundan Google’a ulaşan kişi sayısına göre 8.7 daha fazla olduğunu ifade etti. Serdar, Turkcellim’den bugüne kadar indirilen 4.3 milyon içeriğin yüzde 62’sinin müzik, yüzde 21’inin video, yüzde 10’unun resim ve yüzde 7’sinin oyun olduğunu kaydetti. 2006’da Türkiye’de 15 milyon albüm satılırken Turkcell’den 10 milyon şarkı satıldığını söyleyen Serdar, KeGaffur nan Doğulu’nun “Çakkıdı” şarkısının 68 binin üzerinde bir sayıyla en çok inidirlen müzik parçası olduğunu belirtti. Avrupa Yakası dizisinden Gaffur ve Burhan videolarının en çok indirilen videolar arasında olduğunu belirten Serdar, Turkcellim’den 7 ayda ayrıca 83 bin gol videosu indirildiğini ve YunanistanTürkiye maçındaki Tümer’in golünün en çok indirilen spor videosu olduğunu anlattı. Algida’dan 17 yeni ürün Algida Genel Müdürü Ahmet Coşar ile Pazarlama Direktörü Şükrü Dinçer, düzenledikleri basın toplantısında firmanın 17 yılda 200 milyon dolarlık pazarlama yatırımı yaptığını, 396 ürün geliştirdiğini, her yıl ortalama 23 yeni ürünü piyasaya sunduğunu, 2007 itibarıyla 133 ürün çeşidine sahip olduklarını ve 17’nci yılda 17 yeni ürün çıkardıklarını bildirdiler. TÜKETİCİLER BİRLİĞİ 15 Nisan’da telefonlar susacak Ekonomi Servisi Türk Telekom’un 1 Mart’ta yürürlüğe koyduğu yüzde 25 zammı, “telekazık” kampanyası kapsamında tüketiciler tarafından 15 Nisan’da protesto edilecek. “Telefonun fişini çekiyoruz” adlı kampanya düzenleyecek olan Tüketiciler Birliği, Telekom’un yapılan kampanya ile haksız kazanç elde ettiğini savundu. 50’nin üzerinde sivil toplum kuruluşunun da desteklediği kampanya ile ilgili olarak yapılan açıklamada, “Telekom’un çevirdiği numaralara karşı biz de sabit telefonumuzu kullanmıyor ve hiçbir numara çevirmiyoruz” denildi. Yeni tarifeyle ilgili olarak Tüketiciler Birliği, TELKODER, ATO ve EMO tarafından Telekomünikasyon Kurulu’nun onay işleminin iptali için yargı yoluna gidildiği de hatırlatılan açıklamada şöyle denildi: “Bu uygulama tüketici mecburiyetinin kötüye kullanılmasıdır... Zamlı tarifesine olan tepkimizi, topladığımız imzaların yanında bu kez de tüketicinin tüketimden gelen gücünü harekete geçirerek ortaya koyuyor ve bu amaçla 15 Nisan 2007 tarihinde, bir gün süre ile sabit telefonlarımızı susturuyor ve teleOFF diyoruz.” RMA DONDU Pazar 850 milyon dolar Ekonomi Servisi Algida Genel Müdürü Ahmet Coşar 2007 hedeflerine ilişkin düzenlenen basın toplantısında, üç yıldır dondurma fiyatlarını artırmadıklarını, şirket politikalarının büyüyerek kâr etmek olduğunu söyledi. Coşar, büyümeyle gelen sinerjiye inandıklarını belirterek 2010 yılına kadar 150 milyon dolarlık yatırım yapmayı, bu yıl yapacakları 40 milyon dolarlık yatırımla 100 milyon litre dondurma satmayı hedeflediklerini kaydetti. 17 yıl önce pazara giren Algida ilk yıl sadece 700 bin litre dondurma satmıştı. Coşar’ın verdiği bilgilere göre, 1990’dan bu yana 400 milyon dolarlık yatırım yapan ve bu sürede 60 kat büyüyen Algida, bu yıl yüzde 15 civarında büyüme bekliyor. Algida’nın yüzde 65’lik paya sahip olduğu bu pazar önümüzdeki yıllarda daha da büyüyerek 1 milyar dolara ulaşabilecek. 2006’da yüzde 30’luk büyümeyle 850 milyon dolara ulaşan dondurma pazarının yüzde 75’ini endüstriyel dondurma oluşturuyor. Bakkalların cirosunun yüzde 4’ü dondurmadan geliyor. Coşar, “Dondurma, bakkalların ayakta kalması için önemli bir kategori. Yaz aylarında bakkal cirosunun yaklaşık yüzde 10’unu yapıyor. Kâr marjı bakkallar açısından yüzde 20’ler civarında’’ diye konuştu. CUMOK ÇAĞRISI 14 Nisan 2007 Cumartesi günü Ankara’da yapılacak mitinge katılıyor, tüm yurttaşlarımızı bütün güçleriyle katılmaya çağırıyoruz. Yaşasın Devrimlerimiz. Yaşasın Türkiye Cumhuriyetimiz. TÜRKİYE CUMOK OLUŞUMLARI AFYONKARAHİSAR, AKHİSAR, AKSARAY, ALAŞEHİR, AMASYA, ANAMUR, ANKARA, ANTAKYA, ANTALYA, ARDAHAN, ARTVİN, AYDIN, AYVALIK, BABAESKİ, BAFRA, BALIKESİR, BOLU, BANDIRMA, BERGAMA, BODRUM, BOZÜYÜK, BURDUR, BURHANİYE, BURSA, ÇAN, ÇORUM, ÇANAKKALE, DATÇA, ÇARŞAMBA, DENİZLİ, DİKİLİ, EDİRNE, EDREMİT, ELBİSTAN, ESKİŞEHİR, FOÇA, ERZİNCAN, GEMLİK, FETHİYE, GAZİANTEP, GERZE, GİRESUN, GÖNEN, ISPARTA, İNEBOLU, İSTANBUL, İZMİR, KARACABEY, KARAMAN, KARS, KASTAMONU, KEŞAN, KAYSERİ, KOCAELİ, KONYA, KÖYCEĞİZ, KUŞADASI, MUĞLA, LÜLEBURGAZ, ORDU, MALATYA, MERSİN, MARMARİS, MİLAS, NEVŞEHİR, NİĞDE, ORHANGAZİ, RİZE, SALİHLİ, SAMSUN, SARAY, SİLİFKE, SİNOP, SIVAS, SOMA, TAŞELİ, ŞEREFLİKOÇHİSAR, TEKİRDAĞ, TOKAT, TURGUTLU, VİZE, TÜRKOĞLU, YALOVA, UZUNKÖPRÜ, ÇORLU, ZONGULDAK. BAKANLAR KURULU’NA YETKİ VERİLİYORDU Yüksek Mahkeme’den yabancılara satışa iptal ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, Bakanlar Kurulu’na yabancı gerçek kişinin Türkiye’de edinebileceği taşınmazların belirtilen koşullarla yüzölçümü miktarını 30 hektara kadar artırmaya yetki veren yasa hükmünü iptal etti. Mahkeme, yasanın “Yabancı uyruklu gerçek kişilerin il bazında edinebilecekleri taşınmazların illere ve il yüzölçümüne göre binde 5’i geçmemek üzere oranını tespite Bakanlar Kurulu yetkilidir’’ hükmünün de iptaline karar verdi. Anayasa Mahkemesi dün yapılan toplantısında, CHP’nin iptali istemiyle açtığı “Tapu Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa”yı esastan sonuçlandırdı. siyle yeniden düzenlenen 2644 Sayılı Tapu Kanunu’nun 35. maddesinin 1. fıkrasının sonundaki cümleyi” iptal ettiklerini bildirdi. Söz konusu fıkranın son cümlesinde, yabancı uyruklu bir gerçek kişinin ülke genelinde edinebileceği taşınmazların belirtilen koşullarla yüzölçümü miktarını 30 hektara kadar artırma konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki veriliyordu. İSTANBUL CUMOK ÇAĞIRIYOR TÜRKİYE 14 NİSAN 2007 Cumartesi GÜNÜ ANKARA – TANDOĞAN MEYDANI’NDA BULUŞUYOR Türkiye Cezayir olur mu diye soruyorlar?.. Biz hazmettire hazmettire geliyoruz!.. Bu düzenin koruyucusu olamayız. … Elhamdülillah şeriatçıyız?.. R.T.E. Binde 5’in tespit hükmü Kılıç, ayrıca yasanın birinci maddesiyle yeniden düzenlenen “Yabancı uyruklu gerçek kişilerin il bazında edinebilecekleri taşınmazların illere ve il yüzölçümüne göre binde 5’i geçmemek üzere oranını tespite Bakanlar Kurulu yetkilidir’’ hükmünü de iptal ettiklerini açıkladı. Kılıç, kanunun diğer maddelerinin iptali ile iptal edilen hükümlerin yürürlüğünün durdurulması istemlerinin reddedildiğini bildirdi. www.cumok.org CUMOK ÇAĞIRIYOR TÜRKİYE 14 NİSAN 2007 Cumartesi GÜNÜ ANKARA – TANDOĞAN MEYDANI’NDA BULUŞUYOR Türkiye Cezayir olur mu diye soruyorlar?.. Biz hazmettire hazmettire geliyoruz!.. Bu düzenin koruyucusu olamayız. … Elhamdülillah şeriatçıyız?.. R.T.E. 26.12.1986‘da İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesinden aldığım genel cerrahi uzmanlığı belgesini kaybettim. Hükümsüzdür. DR. NAMIK KEMAL DURMUŞ Yüzölçümü miktarının artırılması Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, toplantının ardından yaptığı açıklamada, “yasanın 1. madde TEHLİKENİN FARKINDAYIZ 14 NİSAN’DA ANKARA’DAYIZ BİLGİ VE YER AYIRMA: 0537 871 82 34 0535 636 59 11 0216 449 34 89 Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. HÜSEYİN KOCAOĞLU www.cumok.org İLAN TC ÜMRANİYE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 2007/28 Es. Mahkememize açılan ad düzeltme davasında; Davanın kabulü ile İstanbul İli, Bakırköy ilçesi, Kartaltepe nüfusuna kayıtlı, cilt 37, hane 1312, BSN: 7’de nüfusa kayıtlı olan Mehmet Lütfı ve Yıldız kızı 05.07.1953 doğumlu Dürdane Gönül Görgülü Tekin’in, Soyadlarının Görgülü’nün kaldırılarak Düzeltilmesine, nüfusa Dürdane Gönül Tekin olarak tesciline karar verilmiş olup, keyfiyet ilgililere ilanen tebliğ olunur. 09.04.2007 (Basın: 18982) TEHLİKENİN FARKINDAYIZ 14 NİSAN’DA ANKARA’DAYIZ BİLGİ VE YER AYIRMA: 0537 871 82 34 0535 636 59 11 0216 449 34 89 www.cumok.org CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle