21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 MART 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB PB PB PB PB PB 14 14 16 16 21 20 22 19 13 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB PB Y PB PB PB 11 11 12 13 16 15 15 10 21 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB PB Y Y K 21 21 14 17 13 15 7 7 2 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun doğu ve batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, İç Ege, göller bölgesi ve Eskişehir çevreleri, gece saatlerinden sonra Marmara’nın batısı yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yurdun batı bölgelerinden başlayarak artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B B B Y Y Y Y Y Y 13 5 14 10 13 10 7 15 12 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB PB PB Y Y Y B Y 17 13 17 10 17 16 16 18 12 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB B B B PB B Y B B 14 7 3 14 11 13 9 31 23 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada toplu biçimde açıkladı. Dediğine göre patronların tek derdi “istikrar”; ama hangi açıdan? Kuşku yok; öncelikle tek başına bir iktidar. RTE’nin söylediğine göre devri iktidarında holding patronları geçen hükümetlere kıyasla daha çook fazla kazandığına göre: Laik rejimin bugünkü kadro elinde aldığı yaralar, demokrasi namı altında hemen her kurumu amaçları doğrultusunda hizaya getirmek için çarpık demokrasi uygulamaları ile fazla ilgilenmeyen, öteki partilerden umudu kesen TÜSİAD; tek başına bir AKP iktidarı istiyor! Bu istek elbet bir sonuca bağlı. İstikrar demek ekonomi demek. Ekonomi de bugünkü verimli düzenin devamı, daha çok kazanmak demek! Cumhurbaşkanlığı seçiminde toplumun farklı kesimlerinde oluşan duyarlılığın dikkate alınmasını isteyen Bayan Arzuhan D. Yalçındağ; “Cumhurbaşkanının ‘uzlaştırıcı bir kişi’ olması gerektiğini düşündüklerini” söylüyor ve fakat: Bu özelliği saptayan öğelere gelince… Bayan Arzuhan D. Yalçındağ; açıklamalarında TÜSİAD olarak “RTE’nin ne Başbakan olarak kalmasını istediklerini, ne de cumhurbaşkanı olmasın dediklerini” vurguluyor. Muhterem hanımefendi ne şiş yansın ne kebap oyununa fena takmış. Tek istedikleri “uzlaştırıcı kişi” veya “kişilik”. Kim bulacak bu kişiyi? Dediğine göre, Meclis! Meclis kimin buyruğunda? RTE’nin. Başbakan olarak kalmak istemeyen, ciddi bir engel çıkmazsa önüne, kendini Çankaya’ya hazır gören RTE, ne yapar? Buyruğundaki oylarla son sürat Çankaya’ya koşar: Bu çizgi bildiğiniz bir masalı anımsatmıyor mu: Anahtar ne oldu? Göle düştü. Göl ne oldu? İnek içti. İnek ne oldu? Dağa kaçtı. Vay benim köse sakalım! ??? Çankaya’da “uzlaştırıcı bir kişi” aradıklarına göre patronlar da RTE’den yıllardır izledikleri hırçın kimi davranışlardan ola ki kaygılanıyorlar. Ancak yüksek politika yapanlara özgü bir tavır gereği; belki de Başbakan’ın konuşma düzeyine düşmemek için “Yahu, sen yukarı çıkma. Başbakanlık’ta otur, bugün oturduğun yerde” demeyi “apolitik” buluyor olabilirler. RTE’nin uzlaşmaya asla elverişli olmadığı bir değil bin örnekle kanıtlanabilir. Kafasına uygun bir devlet düzeni getirmeyi amaçladığına kuşku yok. Son örnek ortada. Devleti temsil eden Cumhurbaşkanı ile terörü ezmekle görevli Genelkurmay Başkanı’nın inandırıcı açıklamalarını umursamayarak Riyad’dayanaklarından öptüğü (Türkiye’ye karşı sürekli ikili oynayan, Öcalan’ın “amcası”, PKK’ye her dönem yardımcı olan Kuzey Irak Kürt aşiretlerinden birinin reisi) Talabani ile sıcak mı sıcak bir görüşme yapmaktan çekinmedi. Sor kendine şimdi; “Adamın geçmişi yani hain karakteri beni ilgilendirmez. Şimdi Irak Devlet Başkanı. Ben son sıfatına bakarım” der mi? Der! Devlet fikri bu denli gelişmiş bir kafa yapısından başka türden bir açıklama beklemek olanaksızdır ya! ??? RTE’yi haberleriyle yorumlarıyla fethederek özel uçağına davet edilme onuruna kavuşan bir meslektaşımız; Riyad’a giden, “uçağa binmeden üç gün önce” AKP kulislerinde gezindiğini yazarken RTE’ye “çoook yakın bir kaynaktan” Çankaya’ya çıktığı takdirde nasıl bir cumhurbaşkanı olacağını dinlemiş. Bu son “RTE masalını” dün yayımladı. “Çoook yakın kaynağın” anlatımlarına göre; RTE, artık “Kim cumhurbaşkanı olmalı” sorusuna yanıt aramanın, bu konuyu tartışmanın kapanmasını istiyor. Anlayın artık “Ben” diyor RTE ve ama, zamanı geldiğini düşünerek çook yakın kaynak marifetiyle nasıl bir cumhurbaşkanı olacağını açıklıyor. Öyle anlatımlar ki, tam RTE’nin takıyyeci kimliğine uygun. Örneğin bu zat yukarıda önce geçmiş dönemlerdeki gerilim noktalarını aşıp Türkiye’ye bir “normalleştirme projesi” uygulayacakmış. Ne olabilir bu proje diye şöyle bir düşünelim. Kuşkusuz ilk icraatı; hükümetin kilit noktalara atadığı ama Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer’in sakıncalı bulup geri gönderdiği kararnameleri tazelemek olacak. Kafa yapılarıyla AKP’li olan, ne ki bugün koltuklarında vekâleten oturanların derhal asaleten bu görevlere getirilmesini sağlayacak! Müstakbel Başbakan Gül’e de müjdeler olsun; cumhurbaşkanı olursa RTE; dış politika benden sorulur anlamına gelen bir yol izleyecek, uluslararası olayların “karar mekanizmalarına yönelen bir cumhurbaşkanı modeli çizecekmiş”. Bu ise türbanlı eşiyle, cımbızla seçtiği gazetecilerle daha büyük ve konforlu bir uçakla durmadan gezmek ve bugünkü anayasal statünün koyduğu kurallara karşın, bir bakıma Başkanlık sistemi uygulayacağını şimdiden duyurmak demektir. Bu masallar inananlara hayırlı olsun! Ata’ya hakaret izni AKP, internet suçlarıyla ilgili tasarıya Atatürk’e karşı işlenen suçlar, devrim yasaları ve bölücülük suçlarının da eklenmesi istemini reddetti. CHP’li üye komisyondan çekildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Alt Komisyonu’nda, internet suçlarıyla ilgili tasarının kapsamı konusunda CHP ve AKP milletvekilleri arasında anlaşmazlık çıktı. CHP’li Feridun Ayvazoğlu, internet suçlarıyla ilgili yasa tasarısına Atatürk’e karşı işlenen suçlar, devrim yasaları ve bölücülük suçlarının da eklenmesini istedi. AKP’li milletvekillerinin bu öneriyi kabul etmemesi üzerine Ayvazoğlu alt komisyon çalışmalarından çekildi. CHP’li Ayvazoğlu, internet erişiminin engellenmesini gerektiren suçların sayıldığı maddeye anayasanın 174. maddesindeki devrim yasaları, Atatürk aleyhine işlenen suçlar ile Türk Ceza Yasası’nın bölücülük suçunu düzenleyen 302. maddesinin de eklenmesini istedi. Ayvazoğlu’nun önerisi AKP’liler tarafından kabul edilmedi. Bunun üzerine Ayvazoğlu, alt komisyonun çalışma yöntemini protesto ederek komisyondan çekildi. Ayvazoğlu olmadan yapılan toplantılarda, erişimin engellenmesini gerektiren suçlar, çocukların cinsel istismarı, sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik, fuhuş, intihara yönlendirme, kumar oynanması için yer ve imkân sağlama suçları olarak düzenlendi. Alt komisyon, diğer suçlarla ilgili olarak genel hükümlere atıf yapılan bir fıkra ekledi. Ayvazoğlu bu atıfın yeterli olmadığını söyledi. dar hapis geliyor. Önergeler doğrultusunda yapılan değişikliklerle tasarının kapsamı genişletildi. Buna göre, içerik, yer ve erişim sağlayıcıları, tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait internet ortamında güncel olarak bulundurmakla yükümlü olacaklar; aksi halde 10 bin YTL’ye kadar para cezası verilecek. İnternette kişilik haklarına saldırıda bulunulması halinde cevap hakkının da içine girdiği tasarıda, erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde hâkim, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından verilecek. Soruşturma evresinde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısı tarafından da erişim engellenmesi kararı verilebilecek. İçerik veya yer sağlayıcısının yurtdışında bulunması halinde, erişimin engellenmesi kararı, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından verilecek. Alt komisyon metninde, bilişim suçlarının da kapsama alındığı çalışmalarda, kumar oynatılması, çocuk pornosu gibi suçlarda, erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde, 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Kapsam değiştirildi Hükümet tarafından verilen önergeler doğrultusunda, tasarının kapsamı yeniden değiştirildi. Değişiklikle; ticari amaçlı toplu kullanım sağlayıcıları, mahalli mülki amirden izin belgesi alacak. İzne ilişkin bilgiler 30 gün içinde bildirilecek. Bütün toplu kullanım sağlayıcıları, konusu suç oluşturan içeriklere erişimi önleyici tedbirleri almakla yükümlü olacak. Bu koşulları yerine getirmeyenlere 50 bin YTL ’ye kadar ceza verilecek. Cezalara yeni düzenleme Alt komisyon, verilecek cezaları ise yeniden düzenledi. Buna göre, kumar oynatılması, çocuk pornosu gibi suçlarda, erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde, 2 yıla ka ATATÜRK’E SAYGISIZLIK Belçika’da skandal BAHADIR SELİM DİLEK Otelde patlama: 1 ölü Antalya’nın Serik ilçesine bağlı turizm beldesi Belek’teki 5 yıldızlı Kaya Belek Oteli’ne ait sıvılaştırılmış doğalgaz tankına Likit Naturel Gaz (LNG) dolumu yapılırken patlama meydana geldi. Otelin mutfak bölümünün ağır hasar gördüğü patlamada, kasap Salim Sarı yaşamını yitirirken 2’si turist 11 kişi yaralandı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Belek Turizm Yatırımcıları Birliği Başkanı Cemil Uğurlu, olayın gaz sıkışmasından kaynaklandığını açıklarken bazı otel görevlileri, patlamanın dolum şirketi görevlisinin arızalanan tanka elinde sigarayla müdahale etmesi sonucu meydana geldiğini iddia etti. Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası Antalya Şubesi Başkanı Yusuf Akçay, otellerin projelerinde bulunmamasına rağmen her otelin girişinde yakıt tankları olduğunu, ancak bunların denetlenmediğini öne sürdü. (AA) İşadamları karamsar ? Baştarafı 1. Sayfada de istihdam artışı sağlayabildiğine dikkat çekti. Firmaların yüzde 80.5’i kârlılıklarının azaldığını bildirirken yüzde 15.3’lük bölüm de durumlarının değişmediğini anlattı. “Ekonomik dalgalanmanın üyeleri nasıl etkilediği” sorusuna ise yüzde 37’lik kesim “fazlasıyla olumsuz”, yüzde 52’lik kesim “kısmen olumsuz” yanıtını verdi. 2007 yılının geçen yıla göre daha iyi bir yıl olacağını düşünenlerin oranının yüzde 4’te kaldığı ankette, risklerin iyi yönetilmesi durumunda iyi bir yıl yakalayabileceğini düşünenlerin oranı da yüzde 29 oldu. Üyelerin yüzde 35’lik bölümü durgun bir yıl, yüzde 32’si kötü bir yıl beklediğini bildirdi. Üyelere Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili sorunların da yöneltildiği ankette, seçimin ülke ekonomisini olumsuz yönde etkileyeceğini düşünenlerin oranı yüzde 53 oldu. Olumlu düşünenler ise yüzde 11’de kaldı. Üyelerin yüzde 75’i cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerektiğini belirtirken yüzde 25’i TBMM tarafından belirlenmesi gerektiğini kaydetti. ANKARA Belçika’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e yaptığı büyük saygısızlık Ankara ile Brüksel arasında krize neden oldu. Belçika’nın Valon bölgesinde Eğitim Bakanlığı’nın tavsiye ettiği bir kitapta Atatürk’ün cinsel yaşamına ilişkin çarpık bilgiler verilmesi diplomatik skandalı da beraberinde getirdi. Türkiye’nin sert tepkisi üzerine kitap toplatılırken Belçika hükümeti Türkiye’den resmen özür diledi. Bir süre önce Belçika’nın Fransızca konuşulan Valon bölgesinde eşcinsellere ayrımcılık yapılmasına karşı mesajlar içeren “Homofobi ile Mücadele” başlıklı bir kitap piyasaya çıktı. Kitapta, Fransızca olarak Atatürk’ün cinsel yaşamına ilişkin çarpık ifadeler yer aldı. Kitabın dağıtımına başlanması ile birlikte, Türkiye’nin Brüksel Büyükelçiliği harekete geçti. Ankara’nın talimatı üzerine hem Belçika federal hükümeti hem de Valon bölgesel hükümeti nezdinde girişimde bulunan Büyükelçi Fuat Tanlay, gerekli önlemlerin alınmasını istedi. Belçika hükümeti Türkiye’den resmen özür diledi ve söz konusu kitapları toplattı. Belçika hükümeti, kitapların yeni basımında böyle bir hataya düşülmeyeceği güvencesini de Türk Büyükelçiliği’ne iletti. Belçika’nın Valon bölgesinin eğitimden sorumlu bakanı Marie Arena da kişisel olarak özürlerini iletmek için Tanlay’dan ayrıca randevu istedi. Valon hükümeti yetkilileri kitabın hazırlanması aşamasında skandala neden olan bölümün bir internet sitesinden “kesyapıştır” yöntemiyle alındığını, bunun Belçika hükümetinin görüşü olmadığını ileri sürdüler. Yapılan araştırma sonucunda, Atatürk’e hakaret içeren bölümün ABD’nin Kaliforniya Eyaleti merkezli bir internet sitesinden alındığı ortaya çıktı. Söz konusu internet sitesinin Amerika’daki Ermeni lobisiyle yakın ilişkide olduğu ve Ermeniler tarafından finanse edildiği bilgisine ulaşıldı. Artık Amerikan gazeteleri bile Bush yönetiminin bir terör örgütüne karşı gösterdiği bu sonsuz hoşgörüyü sorgulamaya başladı. Bu tablo içinde terörle mücadele özel temsilcisi Edip Başer’in konumu şöyle tanımlanabilir: ABD’nin terörle gerçekten mücadele ettiğini ve bu konuda samimi olduğunu Türk toplumuna anlatmaktan sorumlu özel temsilci. Başer, geçen sonbaharda göreve başlarken şu demeci vermişti: “İşlevsiz kalacağımı görürsem, istifa ederim.” Türkiye’nin terörle mücadeledeki hassasiyetinin Amerikan yönetimi tarafından yeterince kabul görmediğini bu ülkenin gazeteleri de dile getirmeye başladığına göre, somut bir adım yok. Bu durumda Başer’in göreve devam etmesinin iki nedeni olabilir: 1. İşlevi zaten zamana oynamaktı; süreç ne kadar uzarsa uzasın önemli değil. 2. Bölge politikalarına ilişkin henüz açıklanmamış bir plan var; onun altyapısının hazırlanmasını sağlıyor. ??? Türkiye’nin PKK terörü konusundaki hassasiyetinin başlıca muhatapları Kuzey Irak’taki yerel yapılanmalar. Buradaki iki temel grubun birinin başındaki kişi bugün Irak Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyor, öteki de yerel iktidarın bir numaralı temsilcisi. Talabani ve Barzani’nin gerçek işlevi şu: ABD’nin bölgedeki varlığına haklılık kazandırmak ve ABD’nin bölge politikalarında taşeronluğu üstlenmek. Her iki görevi de başarıyla yerine getirdikleri söylenebilir. Son aylarda Barzani ve Talabani adeta nöbetleşe olarak verdikleri demeçlerde şunları işliyorlar: 1. Türkiye Kuzey Irak’a müdahale edemez, ederse karşısında bizi bulur. 2. Kerkük bizim işimizdir. Türkiye’yi ilgilendirmez. 3. Gerçek hedefimiz büyük Kürdistan’ın sınırları şudur... Son şıkla ilgili haritalar da yayımlıyorlar. Hatta yüzölçümleri veriyorlar. Bu tutum Ankara’da hükümet hariç hemen her kesimde kaygı yaratıyor... O nedenle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunmak isteyen Talabani’ye randevu vermiyor. Askerler de, “Bu koşullarda biz o kişilerle görüşmeyiz, kim görüşürse görüşşün” diyor. ??? Kim görüşüyor? Hükümetin başı... Erdoğan her fırsatta gitmeyi adeta görev saydığı Arap Birliği toplantısında Talabani ile abikardeş gibi görüştü, sarıldı, koklaştı. Şu sözler Talabani’nin: “Sorunları diyalogla çözme konusunda anlaştık. Erdoğan’la her türlü sorunu konuşarak çözebiliriz. Erdoğan’a karşı olan, bize de karşıdır.” Nazar değmesin, mükemmel dostluk diye buna denir! Merak eden varsa açıp baksın, Talabani’nin internet sitesinde hayalindeki devletin haritası var. O haritaya Türkiye’nin bir bölgesi de eklenmiş! Erdoğan’ın Barzani ve Talabani ile görüşme aşkı kişisel bir özlemden kaynaklansa yine canımız yanmayacak. Ancak görüyoruz ki bu yakınlaşmanın altında ABD’nin bölgedeki sürekli değiştirdiği kartları güçlendirmek var. Erdoğan ve Talabani Suudi Arabistan’da bir araya geldi. ABD, Irak’ta kısa süre öncesine kadar Şiileri önde tutuyor, ŞiiKürt ittifakını önemsiyordu. Bunun İran’a yaradığını gördü, döndü. Şimdi SünniKürt ittifakı peşinde. Suudi Arabistan da Sünni blokun bir parçası olarak son kartın güçlenmesine yardım ve yataklık etmeye çalışıyor. Erdoğan ve Talabani’yi kucaklaşmaya iten başlıca ortak payda bu: ABD’nin yeni Sünni politikası... Tutar mı? Zor... Bu da ötekiler gibi suni! ankcum?cumhuriyet.com.tr Gökçek ve Çölaşan Canlı yayında malvarlığı atışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, bankada bulunan parasının 60 bin dolar, 5 bin Avro ve 77 milyar TL olduğunu söyledi. Gökçek ile gazeteci yazar Emin Çölaşan dün akşam bir televizyon programında birbirleri hakkındaki iddiaları yanıtladılar. Çölaşan, Gökçek’in kendisine gönderdiği elektronik postaları okudu. Çölaşan, Gökçek’in kendisine gönderdiği bir iletide gazeteci yazar Bekir Coşkun’un Çölaşan hakkında “Gökçek ile bir televizyona çıksana, çıkamıyorsun, kanıtlayamayacağın bir şey mi var” dediğini belirtti. Daha sonra Coşkun’un kendi el yazısıyla yazdığı belgeyi okuyan Çölaşan, “Melih Gökçek tarafından Emin Çölaşan’a gönderilen 16 Şubat tarihli epostayı okudum. Çölaşan’la böyle bir konuşma hiçbir zaman geçmedi. Bunlar hizmetçi dedikodusu. Bu Gökçek’in sık sık kullandığı insanları, dostları birbirine düşürme taktiğidir” diye konuştu. Yayın yasağı nedeniyle kendine ilişkin bazı belgeleri açıklayamayacağını, açıklamasının hukuka aykırı olduğunu anlatan Çölaşan, söz konusu yayın yasağı olan belgeleri Gökçek’e verdi. Gökçek daha sonra kendi servetine ilişkin bazı açıklamalar yaptı. Yalnızca nakit para serveti hakkında bilgi veren Gökçek, şunları söyledi: “Ben açıklıyorum. Nakit olarak 60 bin dolar, bana ve eşime ait. 5 bin Avro oğluma ait. 10 milyar 398 milyon Türk Lirası Vakıf Bankası’nda bana ait. 29 milyar lira Ziraat Bankası’nda yatan emekli maaşlarımdan kalan para, milletvekili emekliliğinden. 38 milyar 401 milyon lira da benim eşimin tazminatı şu an bankada yatıyor.” Program boyunca zaman zaman gerginlikler yaşandı. ÖRNEK: GÜNLÜK TUTMADIM, SENARYO YAZILMIŞ Vergi iadesini kaldıran yasa çıktı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı’nın veto ettiği ve vergi iadesi yerine asgari geçim indirimi getiren yasa, TBMM’de kabul edildi. Yasaya göre ayrıca özel okullarda verilen bedelsiz eğitim ve öğretim hizmetleri kapasitelerinin yüzde 10’una, üniversite ve yüksekokullarda ise kapasitelerinin yüzde 50’sine çıkarılacak. 1. KOŞU: F: Real One (1), P: My Sea (3), PP: Muradiyeli (2) S: My Pianist (4). 2. KOŞU: F: Anka (2), P: Özhaber (5) , PP: Zigana (6), S: Arbatur (3). 3. KOŞU: F: Akındayım (2), P: Heart To Heart (3), PP: Maverick (1), S: Sagaris (5). 4. KOŞU: F: Asparuh (7), P: Alemdar (3), PP: Amast, (4), S: Taura (9). 5. KOŞU: F: Bayçora (1), P: Kanmanhan (6), PP: Saburay (2), S: Dayala (3). 6. KOŞU: F: Minella (1), P: Sumisu Jima (3), PP: Pangea (2), S: Vasvuş (4). 7. KOŞU: ALTILI GANYAN F: Kasvahan (6), P: Levent Ali (8), 2 2 7 1 1 6 PP: Lunar Eclipse 5 3 3 6 3 8 (11), S: Fifth Of 6 4 2 August (17). Gü9/15 nün İkilisi: 6. Ko10/6 şu: 1/3. Çifte Bahis: 1. Çifte: 2/7. 5/8 Darbe iddialarına yalanlama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, kendisine ait bir günlükte darbe planlarının yer aldığına ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Nokta dergisinde yayımlanan ve emekli Oramiral Örnek’e ait olduğu öne sürülen notlarda, askerlerin AKP’ye karşı iki ayrı darbe planladığı ancak dönemin emekli Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün bu girişimlere karşı çıktığı ileri sürüldü. CNN TÜRK’e açıklamalarda bulunan Örnek ise iddiaları yalanladı. Örnek, “Böyle bir günlüğüm mevcut değildir” diye konuştu. Komutanlığı döneminde hiçbir zaman günlük tutmadığını belirten Örnek, haberlerin tamamen uydurma olduğunu dile getirdi. Örnek, sadece 195781 döneminde tuttuğu “hatıratlar” olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “Tutulan notlar günlük değil hatırattır. Bu dönemden sonra ve komutanlık sırasında günlük tutulmamıştır. Karargâhta günlük programlarım düzenli olarak kayıt edilmekteydi. Günlük programlar ve ziyaretleri alıp bunlar üzerinden tamamen senaryo yazılmış.” İP: Suikastlar sürecek ? İstanbul Haber Servisi İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek’in makam aracının fren borularının kesilerek sabotaj düzenlenmek istendiğine ilişkin açıklama yapan İP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel, bazı önemli kişilere suikast yapılacağı iddiasında bulundu. Önsel, “Partimizin güvenilir kaynaklardan aldığı bilgilere göre, Şemdinli Danıştay Atabeyler Hrant Dink tertipler dizisinin devam edeceği yönündedir” dedi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle