Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 MART 2007 CUMA 6 HABERLER Mahmur Kampı ile ilgili brifingde CHP’li komisyon üyeleri, BM yetkililerinin ‘kamp sivilleşti’ açıklamasına itiraz etti BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ ‘Türkiye oyuna getiriliyor’ AYŞE SAYIN Tehlikenin Böylesi Yaklaştığı Günlerde... Okurlar hatırlayacaklardır: 27 Mayıs Devrimi’nden başlayarak, siyasal partiler de anayasa çerçevesi içine alınmış ve ayrıca düzenlenmiştir. Demokrasi, partilerin yalnız dışında değil, içinde de olmalıdır. Bunun gibi, demokratik düzenin korunması, laik devlet niteliği, Cumhuriyetin korunması, bütünlük ve bağımsızlığın korunması, öteki parti yasakları, kanunsuz siyasal faaliyetlere odak olma, bütün bunlar siyasal partilerin kapatılmasına götürmüştür. Çok partili demokrasilerde, siyasal partiler özgürdür, kapatılamaz denir, ki yanlıştır; Türkiye’de ünlü Alman sistemi örnek tutularak, belli nedenlerle partiler kapatılır. Bu yetki ise Anayasa Mahkemesi’ne aittir. Dava ise Cumhuriyet başsavcısının girişimi ile başlar. Geçmişimizde, özellikle dinci partileri yasaklayan önemli örnekleri tanıyoruz. Refah Partisi böyledir. Daha sonra? ? 3 Kasım 2002’de, tek başına iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) bir dönüm noktasıdır: Türkiye’nin dışardan ve içerden kuşatılması, onunla tamamlanır. AKP, Amerika’nın da başarılı bir öğrencisi oldu: “Milli Servet”in düşmanı olarak, tam bir yağmayı sürdürdü, sürdürüyor: Doğada, şehircilikte, sanayileşmede, tarımda... Avrupa Birliği’ne (AB) giriş de dışardan ve içerden pompalandı. AKP, tam serbest, özellikle askerlerden bağımsız kalmak istiyordu. Reform, başta bunu sağladı ona. İlk günden, kadrolaşma, Kuran kursları, türban, imam ve hatipler yolundaydı. ABD’nin “ılımlı İslam” politikası, dinci bir parti olarak AKP’ye yardımcı oldu. Buradan hareketle, laikliği yıpratma, özellikle milli eğitimde açıkseçik hale geldi. Denebilir ki, AKP’nin bu yolda yaptıklarını hiçbir iktidar yapmamıştır. Böyle bir ortamda, AKP’nin yakasından tutup Anayasa Mahkemesi’nin önüne çıkarmak şarttı. Ne var ki, olmadı. Tıkanan bir şey vardı; en başta da, bizzat Yargıtay Başsavcısı hareketsiz, içine kapanık ve sorumsuz bir hale geldi. Geçmiş yıllarda bir Sabih Kanadoğlu’muzu, bir Vural Savaş’ımızı hatırlıyoruz; ama şu son 45 yılda belleğimize nakşolmuş hiçbir isim yok! Son günlerde gazetelerde çıkan bir “Sayın” incelemesinde, AKP iktidarı ile görülecek bir hesap görülmüyor. Her şeyden önce de gecikti... ? Günümüzde sorunumuz, yeni Cumhurbaşkanını seçmek: Sayın Ahmet Necdet Sezer’in süresi yakın günlerde dolacak. Kimi seçmeli? Dünyada, Ortadoğu’da ve Türkiye’de yaşananlar göz önünde tutulduğunda, Çankaya’ya yeni bir kişiliği çıkarmak, sıradan ya da olağan bir seçimi aşan bir anlam taşıyor. Şunu da söylemeli: Sezer’i görüp tanımış yurttaşlarımızı yeni bir çehreyle tatmin etmek, öyle kolay değil. Hayatın bir değerlendirmesi oldu; Çankaya’da Atatürk ve İnönü’den sonra, Ahmet Necdet Sezer’i yerine oturttu. Onlardan sonra kim? Oy gücüne güvenip Parlamentoda AKP’den bir aday çıkarmak boş bir uğraştır. Bütün kanıtlar arasında asıl bardağı taşıracak olan, Başbakan Erdoğan’ın durumudur: Devrimimize, Cumhuriyetimize ve laikliğe korkunç saldırılarla ünlü bir kişi, her şeye karşın olur da seçilirse, karşılaşacağı tepki Türkiye’yi sarsar. AKP iktidarı, her şeyden önce demokrasiyi öldürüyor. Onu, tutunduğu bu yerden koparıp atmalı. AKP, Cumhurbaşkanlığı ile, iktidara yeni bir yerden tutunmaya çalışacaktır: Cumhuriyete ve demokrasiye yeni bir darbe vurmak girişimidir bu. Tehlikenin böylesi yaklaştığı bir anda, hatırlatmak da ödevdir: Tehlikenin farkında mısınız? ANKARA BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerine Mahmur Kampı ile ilgili verdiği brifingde, “PKK ve sivilleşme” tartışması yaşandı. CHP’li Komisyon üyeleri, BM yetkililerinin “kamp sivilleşti” açıklamasına itiraz ederken “Kamp PKK kontrolü altında” eleştirisini yöneltti. CHP’lilerin eleştirileri sürünce BM yetkilileri, “Kampta PKK sempatizanlarının olabileceğini, ancak sivilleştiğini” savundu. BM yetkilileri, Irak’tan gelecek mülteciler için AB’nin mali desteğiyle Türkiye’de 7 merkez kurulacağını da açıkladı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından 1996’da Türkiye’den PKK baskısıyla göç ettirilen insanların barınması için kurulan Mahmur Kampı’ndaki son durumla ilgili Komiserlik Türkiye Bürosu yetkilileri, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerine brifing verdi. Komiserlik yetkilileri, brifingde, Avrupa Birliği fonlarından sağlanan kaynakla Türkiye’de Irak’tan gelecek mülteciler için 7 merkez kurulacağını söyledi. Merkezlerin İzmir, Ankara, Gaziantep, Van, Erzurum, Kayseri, İstanbul ve Kırklareli’nde kurulacağı bildirildi. Bunların ikisinin toplama merkezi, 5’inin ise mülteci kampı olarak planlandığı öğrenildi. CHP’liler itiraz etti Komiserlik temsilcisi Ana LiriaFranch, 56 Mart’ta Cenevre’de yapılan toplantıda Mahmur Kampı’nın kapatılması konusunda anlaşmaya varıldığını söyledi. BM temsilcisinin brifingde kampın “sivilleştiği”ni ısrarla vurguladığı öğrenildi. CHP’liler bu ısrarın altında, Türkiye’nin kampa yönelik olası bir askeri harekâtı durumunda, “Türkiye sivil kampı vuruyor” kozunu elinde tutma gayretinin yattığını dile getirdi. CHP’li Komisyon üyesi Özlem Çerçioğlu bu niyete göndermede bulunarak “Kamp PKK kontrolü altında. Bu Türkiye’nin haklı konumdan çıkarılması için kabul ettirilmeye çalışılan bir söylemdir” diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Komiserlik temsilcisinin “Bunlar PKK sempatizanı ama kampın nüfusu sivil. Bunların bazıları Türkiye’ye gönüllü olarak dönmek istiyor. Bu konuda bazı sıkıntılar var. Arazileri ve evlerinin durup durmadığı konusunda endişeleri var. Bu kişilerin dönüşlerinin özendirilmesi gerekir. Geçmişte bazıları geri döndü” görüşünü dile getirdiği öğrenildi. BM yetkilileri, milletvekillerine, mültecilerin kabul edilmesi ve geri dönüşlerin özendirilmesi için yasal kolaylık sağlanması istemini de iletti. TERÖR ÖRGÜTÜ PKK KONUSUNDA ASKERİ MÜDAHALEDEN KAÇINILACAK AKP’den farklı politika ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, TSK ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in “PKK konusunda adım atmadığı” için eleştirdiği Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile “diyalog yoluyla çözüm” konusunda anlaştığını açıklaması, hükümetin Irak politikasında farklı bir tutum izlediğini ortaya koydu. Bu kapsamda hükümetin, ABD’nin “diyalog ile çözüm” teklifi doğrultusunda hareket edeceği bildirildi. Cumhurbaşkanı Sezer’in Türkiye’ye çağırmadığı Talabani ile Arap Birliği Zirvesi’nde bir araya gelen Erdoğan’ın “direkt diyalog ile çözüm” yolunun seçileceğini açıklaması, PKK konusunda Terörle Mücadele Koordinatörlüğü’nden istediği verimi alamayan Türkiye’nin, ABD’nin önerisini değerlendirdiğini gösteriyor. ABD operasyon istemiyor ABD yönetimi Türkiye’nin Kuzey Irak’a operasyon düzenleme sini istemiyor. Bu nedenle başta KDP lideri Mesud Barzani olmak üzere Kürt liderler, Türkiye’nin bölgeye girmesi durumunda peşmergeleri karşısında bulacağını belirtiyor. Erdoğan’ın Talabani ile görüşmesinde ise PKK’nin yanı sıra Kerkük konusunun da gündeme geldiği öğrenildi. Erdoğan’ın referandum konusundaki hassasiyeti Irak Cumhurbaşkanı’na ilettiği belirtiliyor. Ankara’nın bir diğer planının ise Barzani ile Tala bani arasındaki çekişmeden yararlanmak olduğu öne sürülüyor. Barzani her fırsatta Türkiye’nin istemlerinin tam tersi yönünde açıklama yapmaktan çekinmiyor. Ankara bu doğrultuda Irak’ın kuzeyindeki Barzani karşıtı aşiretlerden de yararlanmayı planlıyor. Ankara’nın, Irak Cumhurbaşkanı Talabani ile görüşmenin ardından Bağdat hükümeti ile başta PKK sorununun çözümü olmak üzere yoğun bir diplomasi trafiği başlatacağı belirtiliyor. TÜRKİYE ERMENİLERİ PATRİĞİ MUTAFYAN, AYİN İÇİN HÜKÜMETE SESLENDİ Akdamar Kilisesi açıldı YUSUF ZİYA CANSEVER VAN Restorasyonuna 1.5 milyon dolar harcanarak anıt müzeye dönüştürülen Van Akdamar Ermeni Kilisesi, Kültür ve Turizm Bakanı Atila Koç, Ermenistan Kültür Bakan Yardımcısı Gagik Gyurjan’ın katılımıyla düzenlenen törenle açıldı. Akdamar’daki Ermeni kilisesinin açılışı için bölgede geniş güvenlik önlemleri alındı. Adaya davetlilerin dışında kimse alınmadı. ‘Türkler soykırım yapmaz’ Ancak Gevaş ilçesinde ada iskelesi önünde toplanan Türk KamuSen Van Şube Başkanı Önal Çavuşoğlu, Türk EğitimSen Van Şube Başkanı Kutbettin Yıldız, Türk BüroSen Van Şube Başkanı Nedim Aysen, Türk SağlıkSen Van Şube Başkanı Suat Sayıcı ve Türk SağlıkSen üyesi İbrahim Kılıç, Türk bayrağı, Atatürk posteri ve ellerinde taşıdıkları “Türk milleti asildir. Asla soykırım yapmaz’’ Van Gölü’ndeki Akdamar Adası’nda bulunan müzenin açılış törenine Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Ermenistan Kültür Bakan Yardımcısı Gagik Gyurjan’ın yanı sıra Türk ve yabancı konuklar da katıldı. yazılı pankartla anıt müzenin açılışını protesto etti. Güvenlik güçleri bu 5 kişiyi gözaltına aldı. Tuluyhan Uğurlu’nun piyano konseriyle başlayan törene Kültür ve Turizm Bakanı Koç, Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, ABD Los Angeles’tan Başpiskoposlar Muşeğ Mardirosyian, Sempad Lapacıyan, New York’tan Hacag Barsamyan, Ermenistan’dan Kültür Bakan Yardımcısı Gyurjyan başkanlığında 20 kişilik heyet, 20 ülkeden, büyükelçiler, milletvekilleri, Ermeni cemaatinin önde gelenleri katıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç yaptığı konuşmada, farklı kültürlerden bugüne ulaşan eserlerin korunması, kollanması ve gelecek nesillere aktarılmasının gerekliliğinin önemine değindi. Gyurjyan, Ermenistan’ın soykırım konusundaki duruşunun belli olduğunu belirterek “Soykırım konusunda, daha önce de belirtildiği gibi önkoşulsuz olarak diplomatik ilişkilere başlama, ekonomik ve kültürel ilişki kurmaya hazırız” diye konuştu. Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan, Ermeni cemaati adına yetkililere teşekkür ederek “Geleneklerimize göre, kilisi binalarının inşasında hizmet vermiş olanlar özel günlerde yapılan dualarla anılırlar. Bu inancımızın bir gereği olduğu kadar her toplumda görülen hayırseverliğin yâd edilmesidir” dedi. Mutafyan’a cami şoku Açılıştan önce Van’ın Gevaş ilçesine bağlı Yemişler köyündeki Narik Kilisesi’ni ziyaret etmek isteyen Mutafyan, köydeki kilisenin yerine cami inşa edildiğini görünce geri döndü. CUMHURİYET VAKFI 31.12.2006 GELİR TABLOSU I.GELİRLER ABAĞIŞ VE YARDIMLAR (NAKDİ) BGAYRİMENKUL KİRA GELİRLERİ CFAİZ GELİRLERİ DKUR FARKI GELİRLERİ FFON GELİRLERİ GDİĞER ÇEŞİTLİ GELİRLER TOPLAM GELİR II.GENEL YÖNETİM GİDERLERİ AYÖNETİM KURULU HUZUR HAKKI BPERSONEL ÜCRETLERİ CS.S.K. İŞVEREN PAYI DVAKIFLAR MD.DENETLEME ÜCRETİ EDENETİM VE GÖZETİM GİDERLERİ FBAKIM ONARIM GİDERLERİ GYEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR GİDERLERİ ĞDAVA İCRA VE NOTER GİDERLERİ HTANITIM VE PAZARLAMA GİDERLERİ IVERGİ VE HARÇLAR İAMORTİSMAN GİDERLERİ JKIRTASİYE GİDERLERİ KBANKA HAVALE PROV .GİDERLERİ LGAYRİMENKUL KİRA GİDERLERİ MDİĞER ÇEŞİTLİ GİDERLER TOPLAM GİDER GELİR FAZLASI 301.743,94 3.800,00 2.846,16 12.879,72 2.144,33 0,00 323.414,15 58.919,62 7.561,08 2.624,00 4.863,00 12.304,26 40.792,95 10.620,00 349,37 20.595,79 666,42 243,58 411,54 770,57 29.176,90 11.817,49 201.716,57 121.697,58 CUMHURİYET VAKFI 31.12.2006 TARİHLİ BİLANÇOSU I.DÖNEN VARLIKLAR A Hazır Değerler 1 KASA 2 BANKALAR B Menkul Kıymetler C Diğer Alacaklar 2 DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR D Diğer Dönen Varlıklar 2 İş Avansları II.DURAN VARLIKLAR A Mali Duran Varlıklar 1 İŞTİRAKLER 2 İŞTİRAKLERE SERMAYE TAAHHÜTLERİ () 3 BAĞLI ORTAKLIKLAR 4 BAĞLI ORTAKLIKLARA SERMAYE TAAHHÜTLERİ () B Maddi Duran Varlıklar 1 BİNALAR 2 DEMİRBAŞLAR 3 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR () C Maddi Olmayan Duran Varlıklar 1 DİĞER MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR 2 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR () AKTİF TOPLAMI II.KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR A Ticari Borçlar 1 SATICILAR 2 DİĞER TİCARİ BORÇLAR B Diğer Borçlar 1 İŞTİRAKLERE BORÇLAR C Ödenecek Vergi ve Diğer Yüküm. 1ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 2)ÖDENECEK SOSYAL VE GÜVENLİK KESİN II.ÖZKAYNAKLAR A Sermaye Yedekleri 1)İŞTİRAKLER YENİDEN DEĞ.ART. 2)DİĞER SERMAYE YEDEKLERİ B Geçmiş Yıllar Karları D Dönem Gelir/Gider () Fazlası PASİF TOPLAMI DÖVİZ İŞTİRAKLERE SERMAYE TAAHHÜD BORCU YENİGÜN HOLDİNG A.Ş. BAĞLI ORTAKLIKLAR ÇAĞ PAZARLAMA A.Ş. YEDİ MAYIS HABER AJANSI A.Ş. ÇAĞ REKLAMCILIK A.Ş. ÇAĞDAŞ FİKİR ÜRETİM A.Ş. YAPI C YAYINCILIK A.Ş. BAĞLI ORTAKLIKLAR SERMAYE TAAHHÜD BORCU ÇAĞDAŞ FİKİR ÜRETİM A.Ş. YAPI C YAYINCILIK A.Ş. 31.12.2005 210.247,32 169.189,09 49,02 169.140,07 0,00 33.308,23 33.308,23 7.750,00 7.750,00 1.110.768,90 1.110.517,98 2.720.863,00 2.306.250,00 780.604,98 84.700,00 150,92 154,00 0,00 3,08 100,00 500,00 400,00 1.321.016,22 15.503,60 376,40 376,40 0,00 11.792,51 11.792,51 3.334,69 3.334,69 0,00 1.305.512,62 463.852,40 65.967,00 397.885,40 886.312,37 44.652,15 1.321.016,22 2.050.930,00 199.999,98 215.693,00 215.352,00 49.600,00 99.960,00 37.200,00 23.750,00 31.12.2006 130.211,89 11.080,01 49,02 11.030,99 64.400,39 37.435,27 37.435,27 17.296,22 17.296,22 1.390.399,32 1.389.548,98 2.720.824,00 2.050.930,00 780.604,98 60.950,00 709,84 154,00 702,50 146,66 0,00 500,00 500,00 1.520.470,71 93.260,51 83.641,81 316,81 83.325,00 1.693,67 1.693,67 7.925,03 7.539,76 385,27 1.427.210,20 463.852,40 65.967,00 397.885,40 841.660,22 121.697,58 1.520.470,71 RUM ÇOCUKLARA EĞİTİM Ders kitaplarında Türk düşmanlığı ZEYNEP ŞAHİN DİP NOTLAR 1 İşbu gelir tablosu Yeminli Mali Müşavir Mustafa Pamukoğlu tarafından denetlenmiş ve tasdik edilmiş gelir tablosudur. 2 Alınan bağışlar resmi senede uygun olup, muhtelif kişilerden nakdi olarak bağış makbuzu karşılığı temin edilmiştir. BİLANÇO DİP NOTLARI 131.12.2006 tarihinde bankalardaki mevcutlar aşağıdaki gibidir. YTL. Vakıfbank Nuruosmaniye Şb. 2015090 HS. 103,16 İş Bankası Cağaloğlu Şb. 398924 HS. 388,24 Vakıfbank Nuruosmaniye Şb. 3015520 USD. 2.240,61 Vakıfbank Nuruosmaniye Şb. 3015271 EURO 8.298,98 Vakıfbank B tipi likit fon 3446 Adet 64.400,39 1594,06 USD 4482,30 EURO 231.12.2006 tarihi itibariyle ortak olunan şirketler ve ortaklık payları aşağıdaki gibidir. İŞTİRAKLER YENİGÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. 114.574,00 YENİGÜN HOLDİNG A.Ş. 2.606.250,00 ANKARA Güney Kıbrıs Rum tarafında okutulan ilköğretim ders kitaplarında, çocuklara Türk düşmanlığı aşılanarak Kuzey Kıbrıs’ın zorla işgal edildiği anlatılıyor. Türklerden “barbarlar” olarak bahseden kitaplardaki bir okuma parçasında, “Eğer bunca anne ağlıyorsa bunun suçlusu Türklerdir” deniyor. Barış Harekâtı, “200 bin Rum zorla evlerinden atıldı. Birçoğu Türkiye’deki hapishanelere götürüldü. Bu kişilerden 1639’u halen kayıptır” diye anlatılıyor. Güney Kıbrıs’ta okutulan kitapları Cumhuriyet için inceleyen Birol Özter’in hazırladığı rapora göre, okullarda çocuklara aşılanan bilgiler şöyle: İLKÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ KİTAPLARI Türklere “barbarlar” diye hitap ediliyor. 1821’de, Türklerin Rum papazları katlettiği, 1974’te ise Kıbrıs’ı işgal ettiği anlatıyor. İLKÖĞRETİM TA RİH KİTABI Büyük bölümünde Türk düşmanlığı içeren ifadelerin yer aldığı kitaptaki hikâyelerde; “Seni ilk oğluna ağlamak zorunda bıraktığım için ağlama, umutsuzlanma anneciğim. Eğer bunca anne ağlıyorsa bunun suçlusu Türklerdir” gibi anlatımlar yer alıyor. İLKÖĞRETİM OKUMA KİTAPLARI “Harap Bir Köy” adlı parçada, köyün 1974’te Türkler tarafından harabeye çevrildiği, köy halkının her şeyi bırakarak köyü terk ettiği dramatik bir üslupla ve bunu destekler nitelikte resimlerle anlatıyor. İLKÖĞRETİM SOSYAL AHLAK KİTABI Kıbrıs haritası, üzerinden kan damlayan dikenli tellerle ikiye bölünmüş ve kuzey tarafının üzerinde Türk bayrağı bulunan bir asker botu ile ezilirken gösteriliyor. Haritanın altında ise “Kıbrıs devletinin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı 1974’teki Türk işgali ile açık bir şekilde ihlal edilmiştir” yazıyor. CUMHURİYET 06 K