23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 MART 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 ŞİDDETE KARŞI TİYATRO Cemal Reşit Rey’de dört usta yorumcudan olağanüstü bir müzik şöleni Oda müziğinin kutsal ortamı Nitelikli bir oda müziği dinletisini her zaman kutsal bir törene benzetirim. Müzik belli bir ivme kazandıktan sonra onun yorumcuları artık etten kemikten, sıradan insanlar olmaktan çıkar gözümüzde. Her birisi birer keşiş gibi bu dünyadan sıyrılmış, inançları uğruna başka kimliklere bürünmüşler, yeryüzünün tüm kavgalarından arınmışlardır. O dinleti sizin de ayaklarınızı yerden keser, müziğin yüceliğinde yeni bir yaşam bulursunuz. İşte böylesi bir dinletiye tanık olduk geçen hafta Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda. Dört usta yorumcu (Maisky, Kashimoto, Caussé ve Golan), her biri kendi çalgılarının virtüozu olarak ün yapmış ve bir dörtlü olarak birleştiklerinde kendi kişiliklerinden sıyrılıp oda müziğinin bütünlüğü içinde yoğrulmuşlardı. Nicedir dinlemediğimiz bir program sergilediler: Gabriel Fauré’nin 1 Numaralı Do Minör Piyanolu Dörtlüsü ve Brahms’ın 1 Numaralı Sol Minör Piyanolu Dörtlüsü. Gabriel Fauré (18451924) deyince hep Cemal Reşit Rey’i anımsarım: 1913’te, dokuz yaşında iken Paris Konservatuvarı’nın müdürü Gabriel Fauré ile tanışıyor, ona Chopin’den, kulaktan dolma bir şeyler çalıyor piyanoda. Sonra Fauré, telefonu açıp zamanın en ünlü piyano öğretmeni Marguerite Long ile konuşuyor, “Madam, size bir Türk çocuğu gönderiyorum, hiçbir şey söylemiyorum, kendiniz göreceksiniz” ve babasına dönerek diyor ki: “Oğlunuz hayatta müzikten başka hiçbir şey yapamaz!” Evet, Fauré’nin dediği gibi de olur, Cemal Reşit yaşamı boyunca müzikten başka hiçbir şey Daishin Kashimoto Gérard Caussé Itamar Golan Mischa Maisky Sezer’den tiyatro çağrısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, herkesi olumsuz etkileyen şiddet tehlikesine karşı tiyatronun iyileştirici ve uygarlaştırıcı işlevinden daha çok yararlanmak gerektiğini belirterek çocuk ve gençleri erken yaşlarda tiyatroya yönlendirmenin önemini vurguladı. Sezer, “Dünya Tiyatro Günü” dolayısıyla yayımladığı mesajda, insanın kimi zaman yüzleşmekten korktuğu yönlerini tüm açıklığıyla gözler önüne seren tiyatronun, bireyin özeleştiri düzeneklerini harekete geçirdiğini, insana kendini tanıma ve sorgulama olanağı sağladığını belirtti. Tiyatronun en önemli öğelerinden biri olduğunu belirttiği izleyicileri tiyatroya destek vermeye çağıran Sezer, “Tiyatro sahnesinde büyük özen ve özveriyle kurdukları anlaşılmaya ve izlenmeye değer dünyayı izleyicisiyle paylaşarak, uyum içinde barış, hoşgörü ortamının oluşumuna katkıda bulunan; tiyatroya emek, yürek, gönül veren, tiyatro için alın teri döken tiyatro çalışanlarının ve yurttaşlarımızın 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nü kutluyorum’’ dedi. Sezer, insanoğlu var olduğundan bu yana, insanın özünü araştırıp yine insana aktarmayı amaçlayan tiyatronun, etkin, katılımcı, yaşama ve insanlığa karşı sorumlu bireylerden güç alarak gelişimini sürdürdüğünü belirterek şunlarısöyledi: “Her gün yazılı ve görsel medyada yer alan, okurken ve izlerken dehşete kapıldığımız şiddet olayları, sevgisiz, saygısız, hoşgörüsüz, birbirine dayanma gücü azalmış, mutsuz topluma dönüşme tehlikesi konusunda bizleri uyarmaktadır. Hepimizi yakından ilgilendiren bu tehlike karşısında, tiyatronun iyileştirici ve uygarlaştırıcı işlevinden daha çok yararlanmalıyız.’’ yapamayacaktır. Fauré, bugün Fransa’nın yetiştirdiği en büyük bestecilerden biri olarak kabul edilmekte. O güzelim requiemi, şarkı demetleri, piyano minyatürleri ve birbirinden seçkin oda müziği yapıtları onu ayrıcalıklı kılar. Piyanonun merkez olduğu Fauré’nin Do Minör Dörtlüsü’nde, Itamar Golan parlak piyanistliğini sergiledi. Bu yapıt 1879’da tamamlanmış. Brahms’ın Sol Minör Piyanolu Dörtlüsü ise 1861’de tamamlanmış. Her ikisi de romantizmin doruğunda, ama klasik yapıları koruyan besteciler. Bu dörtlünün birleşik tınısını, Mischa Maisky’nin çellosu, Daishin Kashimoto’nun kemanı ve Gerard Caussé’nin viyolası ile Itamar Golan’ın piyanosunu, uzun zaman kulaklarımızdan silemeyeceğiz. KONÇERTOSU VE HASAN TURA Yalçın Tura’nın 1964’te başlayıp bir kenara kaldırdıktan sonra 1995’te tamamladığı ve ilk seslendirisi Cihat Aşkın tarafından Ankara’da yapılmış olan Keman Konçertosu’nu bu kez oğlu Hasan Tura’nın solistliğinde İstanbullu müzikseverler ilk kez dinledi. Rengim YALÇIN TURA’NIN KEMAN Gökmen yönetiminde Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası seslendirdi. Yalçın Tura, çok yönlü bir müzik adamımız. Besteciliği nice senfonik yapıttan Türk sanat müziğine, film ve tiyatro müziklerine kadar uzanıyor. Müzik tarihimiz üstüne yaptığı araştırma ve incelemeleri ile son zamanlarda özellikle Cemal Reşit Rey’in dağılmış yapıtlarını elektronik ortama geçirerek kurtarma çabaları, ona müzik tarihimizde özel bir yer veriyor. Oğlu keman sanatçısı Hasan Tura (1982) da çok yönlü bir sanatçı: Besteciliği, solist kemancılığı ve orkestracılığıyla dikkati çekmekte. Yalçın Tura’nın keman konçertosu müzik tarihindeki konçertoları anımsatan uzun süreli ve geniş soluklu bir yapıt. Büyük doruklar yaratan dış bölümlere karşın orta bölüm lirik ve dingin bir hava taşıyor. Makamsal yapının polifonik dokuya karışımı, taksim geleneğini andıran sololar, aksak ritimlerin yarattığı coşku, baştan sona karşımıza çıkan öğeler. Bestecinin film müziği ustası olması konçertoda da yer yer film müziği gibi betimsel bir ortam yaratıyor, dinleyiciye bir öykü bulmasını öneriyor. Yer yer kemana bir etüt çalıştırırcasına solisti sınava sokuyor. Modal yapısı içinde çok renkli, çok deyişli bir konçerto. ENGİM GÖKMEN, TÜRK BESTECİLERİNİN ŞAMPİYONU Şef Rengim Gökmen, Türk bestecilerini en çok yöneten şefimiz belki de. Ona Türk bestecilerinin şampiyonu diyebiliriz. Yurtiçinde ve yurtdışında en yaşlısından en gencine dek nice bestecimizi yönetmiş, yapıtlarını kayıtlara alıp plak yapmış. Şimdi Saygun yılı olarak her yerde onun yapıtlarını çaldırmayı hedefliyor. Halen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın şefi ve Hacettepe Üniversitesi Konservatuvarı’nda kompozisyon ve şeflik öğretmeni. Şu sıralarda en büyük emeli CSO ve Devlet Çoksesli Korosu ile hazırladığı Yunus Emre Oratoryosu’nu 35. İstanbul Festivali’nde de seslendirmek. Ancak sponsor konusunda tıkandığı için çok üzgün. Saygun’un 100. yaş günü yalnız Türkiye’nin her köşesinde değil, dünyanın çeşitli kentlerinde anılırken İstanbul Festivali’nde bu etkinliğin yer almasının gereğini vurguluyor. Program hazır, şimdi sıra sponsorların ilgi göstermesinde. www.evinilyasoglu.com R ‘AKM’ EYLEMLERİNE TEPKİ Koç: Ne kadar da meraklılarmış sanata ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) yıkılması kararına tepki gösteren sanatçılar için “Ne kadar da düşkünlermiş sanat yapmaya, onun için diziden vakit bulup da yapmıyorlar ya” dedi. Ankara Yenileme Alanı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun faaliyete geçmesi dolayısıyla düzenlenen toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Koç, “Ben ne dedim? ‘Bankamatik sanatçılar var’ dedim. Yalan mıydı?. O lafın neticesinde de ben bir şey aldım. Eskiden sanatçılarımızın 800’ünden 300’ü dizilerde, şurada burada çalışıp sahne almıyorlardı. Bu rakam şimdi 20’lere düştü, o da makuldür, hastalık var, sağlık var’’ dedi. Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası 9. Adana Tiyatro Festivali Karanlığa karşı Tiyatrolu günler başladı sanat cephesi... 12 ve 13 Nisan’da Rus Saha Yakut Tiyatrosu’nun Oyunskiy’nin yapıtı ‘Kızıl Kam’ı sahneleyeceğini belirten Benli şöyle devam etti: “Tiyatro İstanbul Gerard Lauzier’in ‘Kaçamak’ı ile 14 15 Nisan’da; İsrail Ofer Amram Tiyatrosu Ofer Amram’ın yazıp yönettiği ‘Yalnızlık’la 16 17 Nisan’da izlenecek. Adana Devlet Tiyatrosu’nun sahneleyeceği Ephraim Kishon’un ‘Tarla Kuşuydu Juliet’i 18 Nisan’da. Slovenya’dan Nova Goricia Ulusal Tiyatrosu Euripides’in ‘Bakkhalar’ını 19 20 Nisan’da; Kıbrıs’tan Lefkoşa Belediye Tiyatrosu Aristophanes’in ‘Barışın Engellenemez Komedyası’nı 21 22 Nisan’da; Almanya’dan Objektif Sahne Savaş Aykılıç’ın ‘Kadınlar Hayır Derse’ adlı oyununu 23 Nisan’daoynayacak. Fransa’dan Ombrelle Tiyatrosu’nun 24 25 Nisan’daki ‘Mozart’ ve 26 Nisan’daki ‘Ay Avcıları’ kukla oyunlarından sonra, Haldun Taner’in ‘Vatan Kurtaran Şaban’ı ile festival sona erecek. ” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankaralı bir grup tiyatro sanatçısı, İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ve Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahneleri’nin yıkım kararını protesto eden meslektaşlarına destek vermek ve hükümetin sanat politikasını protesto etmek amacıyla eylem yaptı. Kültür SanatSen, TOBAV , DETİS, TOMEB, IŞIKDER ve Ankaram Platformu üyeleri, Opera binasının önünde toplandı. Tiyatrocular, çeşitli protesto dövizleri taşıyarak, sloganlar atarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yürüdüler. Sanatçılar burada Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ile AKP ve ABD’yi canlandırarak gösteri yaptı. Kültür SanatSen Başkanı Kemal Sevgisunar, önceki gün İstanbul AKM önünde olduklarını anımsatarak, “Sanki Türkiye’nin her yerinde bakanlık adına bitirilmeyi bekleyen bina ve kurumlarımız tamamlanmış da şehrin göbeğinde sanat ve kültür adına hizmet üreten kamuya ait o kapasitede başka bir birimimiz varmış gibi AKM’yi yıkmak için kararlar almaya çalışıyorlar” dedi. KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul, AKP’nin tiyatro sahnelerini yıktığını ve tiyatroları özelleştirdiğini söyleyerek oyunlarda uygulanan sansürleri eleştirdi. Meslektaşları adına açıklama yapan DETİS Başkanı Mehmet Ege de şunları söyledi: “Sanat kurumlarımızı çökertmek isteyenlere, kimi tiyatro sahnelerini yıkıp kimilerini kapatmak isteyenlere, dinleyiciyi soğukta, sanatçıyı darda bırakanlara, kurumları iktidarın kölesi yapanlara hayır diyoruz.” Konuşmaların ardından sanatçılar, bakanlık binasının önüne, üzerinde “Karanlığa karşı sanat cephesi” yazısı bulunan siyah çelenk bıraktı. Daha sonra Küçük Tiyatro’ya yürüyen grup, sloganlar eşliğinde, Devlet Tiyatroları Genel Müdür Vekili Mine Acar’ın “atanma şeklini” protesto etti. Bir erkek, bir de kadın tiyatro sanatçısı, grubu temsilen buraya da siyah çelenk bıraktı. T.C. İSTANBUL 3. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜNDEN TAVZİH İLANI Dosya no. 2001/16 Müflis TÜRKPETROL HOLDİNG A.Ş. masası mal varlığına dahil bulunan şirket hisselerinin (menkul malların) satış ilanının 2. sırasında bulunan şirket ismi zuhulen Turtel Turistik Tesisler A.Ş. yazılmış olup, şirket unvanının Tutes Turistik Tesisler A.Ş. olarak tavzihen ilan olunur. 26/03/2007 (Basın: 15879) SAV AŞ KÜRKLÜ ADANA Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası 9. Adana Tiyatro Festivali bugün başladı. Festivalin “Dünya Tiyatro Günü”nde başlamasının ayrı bir anlam taşıdığını belirten Adana Devlet Tiyatrosu Sanat Yönetmeni ve Müdür Vekili Volkan Murat Benli, VAKSA’ya ve Sabancı ailesine katkılarından dolayı teşekkür ederken “Festivalde bu yıl 7’si yabancı 16 tiyatro topluluğu 18 oyunla tiyatroseverlerin karşısına çıkacak” dedi. Açılışın Erzurum Devlet Tiyatrosu’nun sahneleyeceği Turgut Özakman’ın “Resimli Osmanlı Tarihi” adlı oyunuyla yapıldığını anımsatan Benli sözlerini şöyle sürdürdü: “2930 Mart’ta Romanya Ulusal Tiyatrosu’ndan William Shakespeare’in ‘Romeo ve Juliet’ini; 31 Mart 1 Nisan’da Dostlar Tiyatrosu’nun Genco Erkal’lı kadrosundan Beckett’in ‘Oyun Sonu’nu; 2, 3 ve 4 Nisan’da Akbank Sanat Tiyatrosu’ndan Henning Mankell’in ‘Anti BAKANA GÖRE MAZERET İstanbul’a büyük bir kütüphane yapmak için hazırlıklarının bulunduğunu belirten Koç, “110 bin metrekarelik kapalı alanlı bir dev AKM kuralım diyoruz. Bu mu yıkıcılık?” dedi. AKM’nin yerine kongre merkezi yapılacağı yönündeki tartışmaları anımsatan Koç, şunları kaydetti: “İstanbul’da kongre merkezine ihtiyacımız var mı? Var. Ama ben AKM’yi dünya çapında bir merkez yapmak istiyorum. Bu da ortadan kalkınca paran nerede? Parayı da özel bütçeden sağlayacağım. Bunlar da yetmiyor. Efendim biz bu 2 sene içinde sanat yapmayacak mıyız? Valla bu mazeretleri çok hoşuma gitti. Ne kadar da düşkünlermiş sanat yapmaya, onun için diziden vakit bulup yapmıyorlar ya. Kimse siyasi hadiselerden dolayı hizmet edenlerin üzerine gelmesin. Gelirlerse gelsinler, ben Türkiye’nin her tarafında varım.’’ K enterler Tiyatrosu Yıldız Kenter’li kadrosuyla 89 Nisan’da Rebecca Lienkiewicz’in ‘Gece Mevsimi’ adlı oyununu sahneleyecek. loplar’ını; 4 5 Nisan’da Eskişehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’ndan Haldun Taner’in ‘Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım’ını; 6 7 Nisan’da Konya Devlet Tiyatrosu’ndan Cevat Fehmi Başkut’un ‘Buzlar Çözülmeden’ini izleyeceğiz. Kenterler Tiyatrosu Yıldız Kenter’li kadrosuyla 8 9 Nisan’da Rebecca Lienkiewicz’in ‘Gece Mevsimi’ni, Van Devlet Tiyatrosu 10 11 Nisan’da Martin Mcdonogh’un ‘Inishmore’lu Yüzbaşı’ adlı oyununu sunacak.” K  M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K KÜÇÜKÇEKMECE 2. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS: 2006/1230 ANISOARA FELICIA KUMAK’A İLANEN TEBLİGAT Davacı VELİ KUMAK tarafından davalı ANISOARA FELICIA KUMAK aleyhine açılan şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davasında dava dilekçesinde özet olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile davalıdan boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davalının Ambarlı Mah. Fevzi Çakmak Cad., Çayır Sk. Orkide Apt. No: 19 D: 10 Avcılar/İSTANBUL, adresine çıkartılan tebligatla kendisine ulaşılamadığından, kolluk kuvvetlerince yapılan araştırmada da davalının adresi tespit edilmediğinden davalı ANISOARA FELICIA KUMAK’a duruşma günü 16.05.2007 günü saat l1.30’da mahkememiz duruşma salonunda bu davayla ilgili tüm kanıtları ile birlikte hazır olması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığı takdirde yargılamanın yokluğunda yapılarak karar verileceği İLANEN tebliğ olunur. (Basın: 15822) TEMA ÇELENK HATTI Sevdiklerinizi fidanla yaşatın Tel: (0212) 284 80 00 Faks: (0212) 284 80 09 Esenkent Ertuğrulgazi Lisesinden aldığım diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. KEMAL YILDIRIM CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle