Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Y Y Y Y Y Y Y Y Y 19 16 22 15 18 18 21 20 24 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B B B Y Y Y Y Y 20 22 19 19 21 18 18 15 20 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y B B B B B 25 22 18 18 15 16 7 7 5 Tüm yurt parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Batı Karadeniz ile öğle saatlerinden sonra Orta Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun batısı yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı, yağış alan yerlerde 4 ila 6 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K Y Y Y Y Y Y B 4 4 9 10 11 6 8 5 2 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y B Y Y Y Y Y Y 13 12 16 11 9 7 15 17 7 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B B B B Y B Y A B 11 15 7 24 10 17 12 32 26 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada masına, Kuzey Kıbrıs’ı hâlâ yavru vatan diye gönlünde taşıyan kamuoyumuza gerçeklerin yansımasına vesile oldu. İhaneti kanıtlayan açıklamalarda örneklere geçmeden önce olayı anımsatalım. General, iktidar partisinin kongresinde Türkiye karşıtlığı eylemleri eleştirince Soyer kükrüyor: “Türklük kalbimizde yatıyor. Türklüğümüzden kuşku mu duyuyorsunuz?” Soyer’in kameralara yaptığı ve ne kadar böyyük Türk olduğunu vurgulayan açıklamalarını ertesi günü askerin işgalci bir güç olduğunu yazacak kadar Türkiye’den kopan yardakçı ve yalaka, bir kısmı AB parasıyla yaşayan Kıbrıs basın erbabı ile Türk TV’leri ballandıra ballandıra aktardı. General Kıvrıkoğlu’nu bu kadar sert davranmaya yönelten acaba bildiği, ama açıklayamadığı kimi gerçekler var mıydı, yok muydu? Tabii arayan, araştıran olmadı. Geçmişini kitaplarla, yazılarla bir hamlede silen ve ama şimdilerde çoook Avrupalı kimilerinin, generalin çıkışını asker düşmanlığına malzeme yapabileceğini tahmin etmiş, dün yazmıştık. Örneğin Hasan Cemal; dün, “Soyer’in yerinde olsam; ‘Paşam, siz sömürge valisi misiniz’ derdim” diye yazdı: Araştırmacı bir gazetecinin talihsizliği işte; aynı gün General Kıvrıkoğlu’nun sert tepki göstermesine neden olan “İşte belgeler” diyen haberler Cumhuriyet sütunlarında arzı endam eyledi! ??? Evet işte belgeler: MA Talat’ın bilgisi dahilinde, Soyer hükümeti döneminde yazdırılıp okutulan okul kitaplarında, ne Atatürk (adı ve resmi sosyal bilgiler kitabının başında yasal zorunluluk nedeniyle bir kez geçiyor), ne Türkiye Cumhuriyeti, ne İstiklal Savaşı, Barış Harekâtı, ne Rumların Türklere uyguladığı toplu katliam resimleri, ne Dr. Küçük’ün Denktaş’ın liderlik günleri… YOKKK! Örneğin, tarih konuşulduğunda Rum çocukları haklı çıkıyor, Kıbrıslı Türk çocukları susuyor. Kitabın içinde çok sayıda doğrudan ya da dolaylı biçimde haç işareti, İsa’dan söz edilen bölümlerle, kilise fotoğrafları yer alıyor. Kitapları inceleyenlerin yazdığına göre; “Bu kitaplarda iki şey var: Kıbrıslılık bilinci ve Hıristiyanlık propagandası”. Rum çocuklarıyla bizim çocuklarımızı bir eşleştirme programı çerçevesinde okul değişimine gönderiyorlar. Söyledikleri şey; “Ne Rumum ne Türk’üm, ben Kıbrıslıyım’ oluyor” diye yazıyorlar. Medyaya yansımayan bir başka gerçek: Soyer’in (perde gerisinde Talat’ın yönlendirdiği) iktidar partisi CTP’nin kongresinde “gerek görülmediği” savıyla İstiklal Marşımız es geçiliyor ama… “Yurdum işgal altında” diye bir marş çalınıyor. ??? MA Talat ve yönetimi Kuzey Kıbrıs Türklerini adım adım Türkiye’den koparmayı resmiyete döktü. Toplumu birleşmeyi hayal ettikleri Rum yönetimine, Rumluğa hazırlıyorlar. Kıbrıs Türkü’nü Kıbrıslı namı altında Rumlaştırmaya yöneldiler. Bir ara “KKTC ayrı bir devlet” diyen RTE bu gidişe gözlerini, aklını kapattı. MA Talat’la işbirlikçisi AKP hükümeti duruma göz yumuyor. Uluslararası arenada zaten satış muamelesi görmekte olan Kuzey Kıbrıs, MA Talat ve arkadaşları sayesinde Türkiye’den kopuyor. Kına fiyatları ucuzladı mı? KKTC kitapları Atatürk’süz Sosyal Bilgiler 6. sınıf ders kitabında tarih sahnesinde yer alan uygarlıklar ve devletler anlatılırken Atatürk, Rauf Denktaş ve Barış Harekâtı’ndan söz edilmiyor ZEYNEP ŞAHİN ANKARA KKTC’de okutulan 6. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabında, Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti, Kurtuluş Savaşı ve Kıbrıs Barış Harekâtı yer almıyor. Kitapları inceleyen Birol Özter, “Annan Planı’na evet diyen CTP iktidarı, BM Rum Uzlaşım Komisyonu’nun başındaki Canan Öztoprak’ı alıp Milli Eğitim Bakanlığı’nın başına getirdi. İlk işleri de tarih kitaplarını değiştirmek oldu. Tarih konuşulduğunda Rum çocukları haklı çıkıyor, bizim çocuklarımız susuyor. Söyledikleri şey; ‘Ne Türk’üm ne Rum’um, Kıbrıslıyım’, istedikleri de bunu sağlamaktı” dedi. KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na ait Sosyal Bilgiler 6. sınıf ders kitabı, adeta din kültürü dersi içinde verilen tarihi ve coğrafi bilgiler niteliğini taşıyor. Sümerler’den Osmanlılar’a kadar tarih sahnesinde yer alan uygarlıklar ve devletlerin aktarıldığı kitapta, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve bugünün yanı sıra Kıbrıs tarihindeki en önemli olaylar arasında yer alan “Barış Harekâtı”ndan ve yav GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Kitapta “İlkçağ Uygarlıkları” konusunda, “Kutsal kitap İncil tüm insanlığa gönderilmiştir” deniyor.Aynı konuda öğrencilere,“Yortu, paskalya, Noel, Noel ağacı, Meryem Ana gibi kavramların Hıristiyanlar için önemi hakkında bilgi toplayalım” ödevi de veriliyor. Karpaz’daki Apostolos Andreas Kilisesi’nin özellikle Ortodoks Hıristiyanlar için çok önemli olduğu belirtilerek öğrencilerden kilise hakkında bilgi toplaması isteniyor. ru vatanın ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’tan söz edilmiyor. Atatürk’ün adı ve resmi, bir kez kitabın başında o da “yasal zorunluluk” olduğu için kullanılırken Hıristiyanlık ve Ortodoksluk mezhebi vurgusu dikkat çekiyor. KKTC’de okutulan 6. sınıf Sosyal Bilgiler kitabından ayrıntılar şöyle: ? Kurtuluş Savaşı’ndan, Kıb rıs Barış Harekâtı’ndan söz edilmeyen kitapta, Türkiye Cumhuriyeti’nin adının geçtiği tek bölüm; “Türkiye tarihi bugünkü Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde devlet kuran Türklerin tarihidir. 1071 Malazgirt Savaşı sonrası başlayan Türkiye tarihi beş bölüme ayrılmaktadır: Anadolu’da ilk Türk Beylikleri Dönemi, Anadolu Sel çuklu Devleti Dönemi,Anadolu’da 2. Türk Beylikleri Dönemi, Osmanlı Devleti Dönemi, Türkiye Cumhuriyeti Dönemi” şeklinde. Türkiye Cumhuriyeti’nden sonra başka devlet varmışçasına “dönem” ifadesinin kullanılması dikkat çekiyor. ? Kitapta Osmanlı Devleti ayrıca anlatılmıyor ancak “Tarih Bilimi” başlıklı ilk ünite içinde “Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un fethi, Osmanlı paraları, II. Mahmud, Sultan Abdülaziz, Osmanlıca, padişahların tahta çıkış tarihlerinin paralara nasıl basıldığı, tuğra, hicri takvim, miladi takvim, Osmanlı’nın parayı süs eşyası olarak da kullanması” gibi konular görselleriyle birlikte aktarılıyor. ? Kitabın sonundaki “Sözlük” bölümünde 38 kelimenin anlamı veriliyor, bunlardan 13 tanesi dini bilgiye yönelik. Sözlükte, “Tanrı’ya ortak koşan” anlamına gelen “müşrik” kelimesi dahi açıklanıyor. Kıbrıslılık bilinci ve Hıristiyanlık propagandası Mustafa Koç’un hazır bulunduğu törene, vali, belediye başkanı ve çok sayıda davetli katıldı. çok tercih edilebilir. Anketlerde cumhurbaşkanı adayının yanında AKP’lilere şunlar da sorulmuş: “Valinizden memnun musunuz?” “Hangi takımı tutuyorsunuz?” Doğrusu, cumhurbaşkanı adayı arayışına bunlardan daha eşdeğer sorular bulunamazdı. AKP, kendisini tek parti iktidarında değil tek parti devletinde görüyor olmalı! AKP, Ankara’da devlet kurumlarının tümünü partiye bağlı organlar olarak görmeye alıştığı için Anadolu’da da valilere partinin il başkanına bağlı kişiler gözüyle bakıyor olsa gerek... AKP’liler, kamuoyuna sızan anketlerin dışında gizli yapılanlar da olduğunu açıkladılar. Bunların devam edeceğini zaten Başbakan da söyledi. Bizim de karınca kararınca bir hizmetimiz olsun; anketlerde yer alabilecek sorular önerelim... ??? Parti politikalarına ilişkin yöneltilecek sorular: 1. Yolsuzluğu tabana yaymak için başlattığımız projelerden memnun musunuz? Örneğin, bölünmüş yollarda her 2030 kilometre için ayrı ihale yapılması yararlı oldu mu? Köylere destek projesini bu amaçla nasıl kullanabiliriz, ayrıntılarıyla yazınız. 2. Vatandaşı kuru ekmeğe muhtaç edip, akşam tam umudu kesmek üzereyken iki ekmek bir kilo bulgur verip bize şükretmesini yeterince öğrettiğimize inanıyor musunuz? Bu politikanın devamında vatandaşın, “Allah devletimize milletimize zeval vermesin” demek yerine, “Allah iktidarı başımızdan eksik etmesin” demesi içini başka neler yapılması gerekir? Görüşlerinizi örnekleyerek yazınız. 3. Partimizin oylarını korumak için sarılacağımız iki güçlü yer vardır; din ve para. Halka, “Bunlar hiç değilse Müslüman” dedirtecek yöntemler geliştirdiniz mi? Bunlardan öteki kentlere de önerilebilecek olanları yazınız. Birinci şıktaki ihale işlerinden ayrı bir havuza para aktarmak için hangi yöntemleri geliştirdiniz? 4. Bir kez daha tek başımıza iktidara gelmek için inşallah son kez “takıyye” yapmak durumunda kalacağız. Halkın bunu anlamaması için neler yapmak gerekir? Anladıysa size göre uygulanabilecek başka yöntem var mı? ??? Ülke politikalarına ilişkin yöneltilecek sorular: 1. Partimizin politikalarını eleştiren ve yerel olarak etkili olan kişileri susturmak için neler yaptınız? İhaleden pay dağıtımı ve benzer yöntemler bu alanda yeterli oluyor mu? Olmuyorsa önerilerinizi yazınız. 2. Medyanın bizim yanımızda yer alması için uyguladığınız yöntemlerden etkili olanları önem sırasına göre yazınız. 3. Daha önce gönderdiğimiz propaganda broşürlerinde Kıbrıs elden gidiyor diyenlere göstermeniz için Türkiye ile Kıbrıs’ın aynı çerçevede göründüğü haritalar göndermiştik. “Bakın işte Kıbrıs yerli yerinde duruyor, birileri kancayı takıp götürecek değil ya” diye kahve ve mahalle propagandaları yapılmasını istemiştik. Bunlar etkili oldu mu? Olmadıysa ne yapmalı? 4. Mayıs ayında Başbakan Köşk’e çıkmazsa “büyüklük etti” diyeceğiz, çıkarsa “zaten hakkıydı” diyeceğiz. Bu anlatımın inandırıcı olması için ne gibi yöntemler uygulamak gerekir, ayrıntılarıyla yazınız. 5. Beş yıllık icraatımızla, siyaset anlayışımızla şeytana pabucunu ters giydirdik. Yeni dönemde de pabucunu dama atmak için aklınıza gelen fikirleri yazınız. ankcum?cumhuriyet.com.tr Eski Diyarbakır temsilcimiz Ziya Aksoy’u yitirdik DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Gazetemizin eski Diyarbakır temsilcilerinden Ziya Aksoy dün yaşamını yitirdi. Uzun yıllar gazetemizin Diyarbakır temsilciliğini yürüten Aksoy, solunum yollarındaki rahatsızlığa bağlı olarak tedavi görüyordu. Durumu önceki gün ağırla Aksoy 72 yaşındaydı. şan Aksoy, dün akşam saatlerinde yaşamını yitirdi. Gazetemizden 2001 yılında emekli olan Aksoy, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nin kurucu genel başkanlık görevinde bulundu. Diyarbakır Spor’un kuruluş çalışmalarına da katılan Aksoy, gazetemizin Ankara bürosunda danışmanlık görevini yürütürken, “Balarısı’’ adlı köşesinde gündeme ilişkin fıkra yazıları kaleme aldı. Diyarbakır’ın sevilen simalarından olan Aksoy, 1935’te doğdu. Aksoy, İngilizce ve Arapça biliyordu. Aksoy’un cenazesi bugün Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenecek törenin ardından toprağa verilecek. 11. mağaza İzmit’te açıldı, mayısta da Bursa’da hizmet verilecek Koçtaş her eve girecek Ekonomi Servisi Koçtaş Yapı Marketleri 11’inci mağazasını İzmit’te hizmete açtı. Açılış töreninde konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, toplam 7 bin metrekare üzerine kurulan yeni mağazalarına 10 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını belirterek kısa vadede farklı illerde yeni mağazalar açmayı düşündüklerini söyledi. Mayıs ayında 12’nci Koçtaş mağazasını Bursa’da açacaklarını kaydeden Koç, “Bizim mağaza açtığımız yerlerde pazar genişliyor. Çünkü biz gittiğimiz yerlere yenilik götürüyoruz” dedi. Türkiye’nin ekonomik anlamda gün geçtikçe büyüdüğünü, buna paralel olarak da satın alma gücünün arttığını söyleyen Koçtaş Genel Müdürü Levent Çakıroğlu da bu yıl içerisinde yeni yabancı oyuncuların Türkiye’ye geleceğini düşündüklerini söyledi. Çakıroğlu, Türkiye’deki toplam 6 milyar Avro’luk yapı marketleri sektöründe yaklaşık yüzde 10’luk bir pazar payıyla lider olduklarını kaydederek beş yıl içerisinde mağaza sayısını 35’e çıkaracaklarını sözlerine ekledi. Mağazada dekoratif ürünlerden mobilyaya, ev tekstili ürünlerinden mutfak, banyo ve seramiğe, mobilyadan aydınlatmalara genç odasından hazır perdelere kadar binlerce ürün tüketicilerin hizmetine sunuluyor. KKTC’de ortaokul ve lisede okutulan tarih ve sosyal bilgiler kitaplarını inceleyerek “Gerçekler Işığında Kıbrıs Tarihi Ders Kitapları”nı yazan Birol Özter 3 yıldır kitaplarla ilgili mücadele verdiğini ancak Canan Öztoprak’ın çıkıp “Kimse bize kitapları şikâyet etmedi” açıklamasını yaptığını anlattı. Özter, “Bu kitaplarda iki şey var: Kıbrıslılık bilinci ve Hıristiyanlık propagandası. Rum çocuklarıyla bizim çocuklarımızı bir eşleştirme programı çerçevesinde okul değişimine gönderiyorlar. Buralarda Rum çocukları tarih hakkında konuşuyor ve haklı çıkıyor. Bizim çocuklarımız ise sadece susuyor. Sonra da söyledikleri şey; ‘Ne Rum’um ne Türk’üm ben Kıbrıslıyım’ oluyor. İstedikleri şey de buydu. Tarihimizi silerek bizleri Rum’a yama yapmak istiyorlar” diye konuştu. Yargı Bağımsızlığına Darbe ? Baştarafı 2. Sayfada Müsteşarın eylemi, HSYK tarafından da benimsenen, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına yönelik hükümler içeren Birleşmiş Milletler (BM) Bangalor Yargı Etiği kurallarına açıkça aykırıdır. Öncelikle bir disiplin suçudur. Müsteşar 2802 sayılı yasanın 98. maddesi uyarınca disiplin cezası bakımından Yargıtay üyeleri hakkındaki hükümlere tabidir. Bu konuda görevli olan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’dur. Yargıtay Yasası’nın 19’uncu maddesinde öngörülen görev icaplarına uymayan davranışı, her ne biçimde olursa olsun haber alan Yargıtay Birinci Başkanı, gerekli soruşturma işlemini yapmak üzere durumu birinci başkanlık kuruluna bildirir. Deliller yeterli görüldüğünde dosya, yüksek disiplin kuruluna gönderilir. Eylem sabit görülürse, ağırlığına göre “uyarma” veya “görevden çekilmeye davet” işlemlerinden biri uygulanır. Eylem aynı zamanda, keyfi davranarak görevi kötüye kullanma suçunu oluşturmaktadır. Soruşturma yine Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nca yapılacak, yetkili ve görevli mahkemede yargılanacaktır. Azmettirenin siyasi ve cezai sorumluluğu ayrı bir konudur. Kendi ifadelerine göre, “yargı, yargıya bırakılamaz” zihniyetindeki bu siyasal iktidarın baskısı, zaten hırpalanmış ve törpülenmiş yargı bağımsızlığı için bugün bir tehdit haline gelmiştir. Bu zihniyet aynı zamanda pervasızdır. Avrupa Birliği’nin istekleri doğrultusunda, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konularında meslek yararlarını sağlamak amacıyla hâkim ve savcıların birlik kurmaları önündeki yasal engeller kaldırılmış, ancak kurulan birliğin “YARSAV” amacı doğrultusundaki çalışmalarının verdiği rahatsızlıkla TBMM ne, “Türkiye Hâkimler ve Savcılar Birliği Yasa Tasarısı” sevk edilmiştir. Tasarı yasalaştığında “YARSAV’ın” tüzelkişiliği sona erecektir. Bu tasarı uyarınca kurulacak birliğin, Adalet Bakanlığı’nın vesayetinde olacağı da kuşkusuzudur. Yasayla dernek kapatma hangi çağdaş demokraside vardır. Siyasal iktidar, demokrasinin onsuz olmaz kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı biçimde, kendisine bağımlı bir yargı istemektedir. Bağımlılık, yargıyı kaçınılmaz olarak siyasallaştırır. Siyasallaşma, devletin temeli olan adaletin çökmesi demektir. Yargı, yetkisini Türk milleti adına kullanmaktadır. Bugüne değin sessiz kalan yargı organlarının, yürekten kutlayıp desteklediğimiz Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun seçilmiş üyelerinin onurlu direnmelerinin yanında yer almaları, milletimizin de adalet ve yargı bağımsızlığına sahip çıkması açıklanan kötü niyetleri, zihniyeti etkisiz kılmaya yeterlidir. Siyaset gündemi Cumhuriyet’te ? Baştarafı 1. Sayfada uğraşmam” diyerek ifadeyi kullandığını dolaylı olarak kabul etti. Erdoğan’ın, Avustralya’da yayın yapan SBS radyosunda 7 yıl önce yaptığı konuşmada, terörist Abdullah Öcalan’dan “Sayın Öcalan” diye söz ettiği, şehitleri “kelle” diye nitelediği ve Öcalan’ın idamı konusunda bir referanduma gidilmesini istediği ortaya çıkmıştı. Konuya ilişkin haber, gazetemizin 16 Mart tarihli sayısında birinci sayfadan “Erdoğan da ‘Sayın’ demiş” başlığıyla yayımlandı. Gazetemizin bir sonraki gün yayımlanan “Başbakan olayları kavrayamıyor” başlıklı haberinde konuşmanın yer aldığı internet sitesinin adresinin verilmesiyle, binlerce internet sitesi konuşmayı kaydetti. Dünyanın en ünlü video paylaşım sitesi YouTube’da konuşma yaklaşık 50 bin kez dinlendi. Başta Kanaltürk ve ART olmak olmak üzere televizyon kanallarının ses kaydını ana Yaşlılar buzda dans etti ? İstanbul Haber Servisi Bakırköy Belediyesi’nin Yaşlılar Haftası nedeniyle düzenlediği “Yaşlılardan Buzda Dans” etkinliği 60 yaşın üzerindeki Bakırköylülerden büyük ilgi gördü. Ataköy Galleria Buz Pisti’nde dün bir araya gelen ve buz üzerinde zorlukla duran yaklaşık 20 yaşlıya deneyimli eğitmenler eşlik etti. Her türlü güvenlik ve sağlık önleminin alındığı etkinlikte buzda kayma konusunda cesaretli olanlar kendilerini piste atarken, cesaret edemeyenler arkadaşlarını izleyerek onları alkışlarla cesaretlendirdi. haber bültenlerinde yayımlamasıyla, ilk gün haberi görmeyen medya kuruluşları da habere yer vermek zorunda kaldı. İlk siyasi tepkiler MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek’ten gelirken, tartışmaya daha sonra MHP, Hürparti ve CHP liderleri de katıldı. Hükümet yetkilileri, Baykal’ın sahtecilikten afla kurtulan ve AKP döneminde örtülü ödeneğin başına getirilen Maksut Serim ve havuz hesabına ilişkin açıklamalarına da tepki göstermişti. AKP’nin “ispatlamayan namerttir” çıkışına neden olan değerlendirmelerin yer aldığı Mülkiye başmüfettişleri ve hesap uzmanlarının raporlarını ve İstanbul Valiliği’nin yazısını da Cumhuriyet ortaya çıkarmıştı. Müfettişlerin belirlemelerine göre havuzda toplanan para 2001 rakamlarıyla 300 trilyon lira olarak hesaplandı. Hesabın açıldığı Vakıfbank Valide Sultan Şube si’nin müdürlüğünü bugün örtülü ödeneğin başında bulunan Serim yapıyordu. Uzmanlar, İGDAŞ’ta yapıldığı belirtilen yolsuzluktan elde edilen 22 trilyon liranın 1999 yerel seçimleri için oluşturulan havuza aktarıldığına dikkat çekmişlerdi. Müfettişlerin raporlarında ise, Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde, siyasi ve sosyal bir görüşten kaynaklanan bir amaçla “devasa” bir çete oluşturulduğu belirlemesi yapılarak, organizasyonun, “Hayali şirketlere, naylon ve sahte faturalarla ödemeler yaptığı, toplanan paraları özel amaçlar doğrultusunda kullandığı, belediye parasını yukarıda belirtilen (geleceğin başbakanını hazırlamak ve cihat hazırlığı yapmak) amaçlarına yönlendirdiği ve zimmete geçirdiği” vurgulanmıştı. Erdoğan muhbirlik yapıyor Gazetemizin haberleri, Türkiye’nin 1 haftalık gündeminde ilk iki sırada yer almasına karşın, Başbakan Erdoğan, yurttaşları tatmin edecek bir açıklama yapamadı. Erdoğan’ın “Sayın Öcalan” dediği konuşmayla ilgili bugüne kadar Başbakanlık’tan hiçbir açıklama gelmezken, Erdoğan da, yurttaşlardan özür dileme gibi bir girişimde bulunmadı. Erdoğan’ın, havuz hesabına ilişkin İstanbul Valiliği yazısı ve raporların “milletvekillerinin eline tutuşturulduğu”nu öne sürerek, belgelerde yer alan belirlemelere ilişkin değerlendirme yapmaması da dikkat çekti. Erdoğan, “sızdırıldı” dediği belgeler nedeniyle hakkında açılan, ancak dokunulmazlığı nedeniyle askıya alınan davaları da yok saydı. İddiaları yanıtlamak yerine Erdoğan, “Ben buradan savcılara suç duyurusunda bulunuyorum. Çok gizlilik damgasını taşıyan bir evrak CHP’nin eline nasıl geçmiştir?” demekle yetindi. CUMHURİYET 08 K