17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 2007 CUMA 10 DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 50. yaşına sınırlarını, geleceğini sorgulayarak giren birlik, yeni bir ideal peşinde kaybolmuş gibi görünüyor AB kimlik bunalımı yaşıyor ELÇİN POYRAZLAR BRÜKSEL Avrupa Birliği 50. yaşına yeni bir ideal arayışıyla giriyor. 25 Mart Pazar günü AB Dönem Başkanı Almanya’nın başkenti Berlin başta olmak üzere Avrupa genelinde 1957 yılında imzalanan Roma Anlaşması’nın 50. yıldönümü bir dizi etkinlik çevresinde kutlanacak. Ellinci yaşına dış politikada en etkin ve başarılı araçlarından biri olarak kabul edilen genişlemeyi yavaşlatma kararıyla giren AB, bugün sınırları, kimliği ve geleceği konusunda büyük bir kafa karışıklığı içinde. 2005 yazında Fransa ve Hollanda’da yapılan AB Anayasası referandumunda “Avrupa Projesi”nin darbe almasıyla AB için uzun soluklu bir “düşünme dönemi” de başlamış oldu. AB’nin içinde bulunduğu durumu, Lüksemburg Başbakanı JeanClaude Juncker’in referandumların hemen sonrasında yaptığı yorum en iyi şekilde açıklıyor: “AB krizde değil, çok derin bir krizde”. ? 50 yıl önce savaştan çıkan bir kıtaya barış ve refah getirmek idealiyle bütünleşmeye giden Avrupa ülkelerinin bu ana hedefi, yalnızca birliğe üye olan ülkeler için gerçekleşti. AB yaşadığı hızlı genişlemenin ardından bugüne kadar “başarı öyküsü” olarak kabul ettiği genişleme projesini yavaşlatma yoluna gitti. korumakta zorlanan AB, yüksek işsizlik oranı, yaşlanan nüfus, küreselleşen dünyada yeni çıkan ekonomik güçler, yavaş büyüme gibi konularla köşeye sıkıştı. Yaşayacağı enerji darboğazını aşmak için çok geç harekete geçti ve enerji arzında dışa bağımlılıktan kurtulamadı. Avrupa’daki göçmenleri ya eritti ya dışladı. Kendi içinde kapıları açarken dış kapılarını yoksul yabancılara kapadı. Ortak bir göç politikası oluşturamadı. AB anayasasını geçirmeyi başaramadı. Avrupa halkı ile arasındaki uçurum giderek açıldı. Roma Anlaşması’nın 50. yıldönümü için bastırılan paralar ve özel hatıra pulları Berlin’de sergileniyor. (Fotoğraf: AP) Roma’dan Nice’e... ? 1951 yılında Avrupa Kömür Çelik Topluluğu (AKÇT) Belçika, Batı Almanya, Lüksemburg, Fransa, İtalya ve Hollanda’dan oluşan 6 üye ile kuruldu. ? 1957’de, Avrupa Ekonomik Topluluğu’nu (AET) ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu’nu (Euratom) kuran Roma Anlaşması imzalandı. ? Birleşik Krallık, Danimarka ve İrlanda, 1973 yılında topluluğa katıldı. ? 1981’de Yunanistan’ın, 1986’da İspanya ve Portekiz birliğe katıldı. ? Avrupa Tek Senedi 1987’de yürürlüğe girdi. ? Türkiye 14 Nisan 1987’de AB’ye tam üyelik başvurusunda bulundu. ? 1992’de parasal birlik, ortak savunma ve iç güvenlik gibi hedefleri öngören Maastricht Anlaşması imzalandı. ? 1995’te Finlandiya, Avusturya ve İsveç’in üyeliğiyle üçüncü genişleme yaşandı. ? Türkiye ile AB arasında Gümrük Birliği Anlaşması 1 Ocak 1996’da yürürlüğe girdi. ? 1999 yılında yürürlüğe giren Amsterdam Anlaşması ile sınır kontrollerinin kalktığı Schengen bölgesi yaratıldı. ? Türkiye AB’den 1011 Aralık 1999 doruğunda adaylık statüsü aldı. ? Nice Anlaşması 2003’te yürürlüğe girdi. ? AB, 17 Aralık 2004’te Türkiye’ye müzakerelere başlama tarihi verdi. ? Mayıs 2004’te Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Malta, Polonya, Slovakya, Slovenya ve Kıbrıs Rum Kesimi AB’ye katıldı. ? 2005 yazında Fransa ve Hollanda’da AB anayasası reddedildi. ? Türkiye 3 Ekim 2005’te AB müzakerelerine başladı. ? Aralık 2006’da Türkiye ile müzakereler sekiz başlıkta askıya alındı. ? Ocak 2007’de Bulgaristan ve Romanya AB’ye katıldı. Gelecek 50 yılda yeni hedefler Ellinci yaşında bir iç hesaplaşmaya giren AB’nin son dönemdeki kaygısını yeni hedefler yaratmak oluşturuyor. Küresel ısınmayla mücadelede liderlik rolüne soyunan AB, 9 Mart 2007 doruğunda sera etkisi yaratan karbondioksit gazı salınımının 2020 yılına kadar en az yüzde 20 oranında azaltılması, yenilenebilir enerji ve biyoyakıtların kullanımının zorunlu olması gibi bir dizi önlem kararı aldı. AB, güvenli enerji yolları ve alternatif kaynaklar konusunda somut adımlar atması gerektiğini biliyor. Dünyada önemli bir aktör olabilmek ve kendi halkının refahı için genişlemeyi sürdürmesi gerektiğinin de bilincinde. AB’nin en büyük başarısızlığı, bir bürokrasi makinesine dönüşerek vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşılayamaz olmasından kaynaklanıyor. Anayasa darbesi Avrupa halkının giderek kendinden uzaklaşan ve ağır bir bürokratik yapıya dönüşen Avrupa Projesi’ne duyduğu kızgınlığın bir ifadesiydi. Son dönemde anayasa projesine odaklanmış ve giderek içine kapanan bir AB, bundan sonraki süreçte halkıyla arasında açılan uçurumu azaltma konusunda somut adımların ihtiyacı içinde. Bundan 50 yıl önce Avrupa için getirilen “barış ve refah” ideali sayesinde AB bugüne kadar gelebildi. 21. yüzyılın AB’si ise yeni bir idealin peşinde kaybolmuş görünüyor. Birlik neyi kutluyor? Elli yıl önce savaştan çıkan bir kıtaya barış ve refah getirmek idealiyle bütünleşmeye giden Avrupa ülkelerinin bu ana hedefi yalnızca birliğe üye olan ülkeler için gerçekleşti. Avrupa’nın “arka bahçesi” sayılan Balkanlar’da 1990’da başlayan ve dokuz yıl süren savaşı engelleme konusunda AB etkin bir rol oynamayı başaramadı. Odönem daha çok Sovyetler Birliği’nin dağılışının ardından kendi üyeleri arasında bağların güçlendirilmesiyle meşgul olan AB Yugoslavya’nın kanlı bir savaşla parçalanışını izledi. AB kendi halkı için özgürlük, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve eşitlik gibi değerleri güvence altına aldı. Vatandaşlarının Avrupa genelinde dolaşım, çalışma ve ikamet özgürlüklerini sağlayarak sınırları kaldırdı. “Avrupa Sosyal Modeli” ile halkının refah düzeyini bugüne kadar korumayı başardı. Dünyanın en büyük serbest ticaret alanını yaratarak tek pazar ve Brüksel’deki Avrupa Konseyi’nde açılan Avrupa’nın 50. Yıldönümü sergisi büyük ilgi çekiyor. Soldaki fotoğraf 25 Mart 1957’de AB’nin temelini atan Roma Anlaşması’nın imzalanışını gösteriyor. (Fotoğraf: AP) ortak para birimi getirdi. Tüketicilerin korunması konusunda ortak standartlar belirledi. Çatışma ve felaket bölgelerine insani yardım sağladı. hazmetme kapasitesinin göz önüne alınması ve aday ülkelere üyeliğe yönelik net tarihler verilmemesi gibi bir dizi kararla yeni bir genişleme stratejisi belirlendi. AB aynı gün Türkiye ile 3 Ekim 2005’te başladığı üyelik müzakerelerini Kıbrıs bahanesiyle 8 başlıkta askıya aldı. Bu kararla AB, Ortadoğu ve Güneydoğu Avrupa bölgesinde çıkarlarını da tehlikeye atmış oldu. AB ayrıca Mayıs 2004’te bölünmüş bir Kıbrıs’ı içine alarak kendi ilkeleriyle çelişti ve sorunun çözümsüzlüğüne katkı sağlar hale geldi. Ticari gücüyle adından söz ettirmeyi başarsa da ortak dış ve savunma politikasının yaratılmasında geç kaldı. ABD’nin 2003’te Irak’ı işgaline sırasında yaşanan görüş ayrılıkları birliğin dış politikada tek sesle varlık gösteremediğinin en somut örneğini oluşturdu. Ticari gücüne karşılık AB, bilgi teknolojileri, buluşlar, araştırma ve geliştirme alanlarında Amerika ile yarışta hızlı davranamadı. Bugün “Avrupa Sosyal Ekonomik Modeli”ni Neleri başaramadı? AB yaşadığı hızlı genişlemenin ardından “başarı öyküsü” olarak kabul ettiği genişleme projesini yavaşlatma yoluna gitti. 15 Aralık 2006 doruğunda yeni genişlemelerde katı koşulluluk ilkesinin benimsenmesi, birliğin ACI KAYBIMIZ Üniversitemiz 19531955 Dönemi Elektrik Elektronik Fakültesi Dekanı, 19531960 Dönemi Senato Üyesi ve emekli öğretim üyesi ACI KAYBIMIZ Üniversitemiz İnşaat Fakültesi 20012004 dönemi dekan yardımcısı ve değerli öğretim üyesi Prof. Dr. MÜNİR ÜLGÜR’ü İTÜ REKTÖRLÜĞÜ Prof. Dr. GÜVEN ÖZTAŞ’ı İTÜ REKTÖRLÜĞÜ 22 Mart 2007 Perşembe günü kaybetmiş bulunuyoruz. Cenazesi 23 Mart 2007 Cuma günü (bugün) üniversitemiz Taşkışla Binası’nda Saat 13.30’da yapılacak töreni müteakip Fenerbahçe Camii’nde kılınacak ikindi namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Ailesine, yakınlarına ve İTÜ camiasına başsağlığı dileriz. 22 Mart 2007 Perşembe günü kaybetmiş bulunuyoruz. Cenazesi 23 Mart 2007 Cuma günü (bugün) üniversitemiz Taşkışla Binası’nda Saat 13.30’da yapılacak töreni müteakip Fenerbahçe Camii’nde kılınacak ikindi namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Ailesine, yakınlarına ve İTÜ camiasına başsağlığı dileriz. Bağımsız Cumhuriyet Partisi İl Başkanlığı’ndan Panel Duyurusu Konu: Toprak ve Konut Ranta Teslim! Dönüşüm Alanları ve Mortgage Yasaları Açılış konuşması: Öznur Zeyneloğlu (BCP İstanbul İl Başkanı) Oturum Başkanı: Prof. Dr. Cevat Geray (AÜ) (BCP PM Üyesi) Konuyu Aydınlatanlar: Prof. Dr. Birgül Ayman Güler (AÜ, SBP Kamu Yönetimi) (BCP PM Üyesi), A. Müfit Bayram (YAYED Yönetim Kurulu Üyesi) Eyüp Muhçu (Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı), Av. Zühal Sirkecioğlu Tarih: 24 Mart 2007. Saat: 13.00 17.00 Yer: Afife Jale Kültür Merkezi Dereboyu Cad. No: 1 Ortaköy (Prenses Oteli yanı) T.C. İLAN NİĞDE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN/BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2005/647 Esas DAVALILAR: 1AYŞEGUL GÜVERCİN: Mehmet ve Seminur’dan olma 10.03.1936 doğumlu Ankara ili Çankaya ilçesi Cebeci Mahallesi nüfusuna kayıtlı 2 CAN ÜLGEN: Sinan ve Aynur’dan olma 20.01.1978 doğumlu Kocaeli ili Gebze ilçesi Hacıhalil Mahallesi nüfusuna kayıtlı Davacı TEİAŞ tarafından davalılar Behice Balta, Hanife Boran, Zöhra Hız, Kadriye Ozoğlu, ayşegül Güvercin, Can Ülgen aleyhine açılan Kamulaştırma davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 26.04.2007 günü saat: 15.40’ta duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi taktirde H.U.M.K.’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Dava Dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 14.02.2007 Basın: 9264 FATİH l. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ’NDEN SAYI: 2006/446 Davacı İst.Vakıflar Bölge Müd. vekili tarafından davalı kayyım İstanbul Defterdarlığı aleyhine açılan gaiplik, tescil davasında: Davacı vekili dava dilekçesinde, Fatih ilçesi, Derviş Ali Mahallesi, Eski Osmaniye Camii Sokağı’nda bulunan 459 pafta, 2565 ada, 12 parsel sayılı dava konusu taşınmazın maliki Abdullah kızı Azize’nin adına kayıtlı olan bu kişinin gaip olduğunu, taşınmazın 10 yıldır kayyımla idare edildiğini, aradan 10 yıllık sürenin geçtiğini, bu nedenle M.K’nun 588. maddesi gereğince Abdullah kızı Azize’nin gaipliğine karar verilmesini istemiş ve mahkemece ilan yapılmasına karar verilmiş olmakla; yukarıda yazılı taşınmazın malikinin hayatta olup olmadığı, hakkında malumatı olan kişilerin M.K’nun 33. maddesi gereğince ilan tarihini müteakip 6 ay içinde mahkememize müracaat etmeleri ilan olunur. 02.03.2007 Basın: 14355 ESAS NO: 2006/23 Davacı Cevat Tel tarafından, davalı Bingül Tel aleyhine açılan boşanma davasında verilen ara kararı gereğince, Kabakpınar Mah. Gülyalı Sok., Kaynarca/Pendik adresinde ikamet ettiği bildirilen davalının bu adresine tebligat yapılamadığından ve zabıtaca yapılan araştırmada da adresi tespit edilemediğinden, ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Yukarıdaki adresinde bulunduğu bildirilen, Diyarbakır İli Kulp İlçesi Karabulak Köyü, Cilt No: 31, Hane No: 4, Bsn: 273, T.C. Kimlik No: 44366033234’te nüfusa kayıtlı, Ali ve Peruzat kızı, 21/07/1979 Ardahan doğumlu davalı Bingül Tel’in 16/04/2007 günü, saat 09.00’da yapılacak duruşmada hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde HUMK’nun, 213 ve 377 maddeleri uyarınca duruşmaya yokluğunda devam edileceği ve karar verileceği hususu, dava dilekçesi duruşma gün ve saati, tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 22.02.2007 Basın: 14912 BAĞCILAR 2. AİLE MAHKEMESİ ESAS NO: 2005/277 Davacı HAMİDE ÖNGÜN vekili Av. HALİS KELEŞ tarafından davalı İRFAN DEVECİ aleyhine açılan velayetin tespiti davasında; Yapılan araştırmalara rağmen bulunamayan davalı İRFAN DEVECİ adına dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davacı davalı ile bir süre birliktelik yaşadıklarını, bu beraberlikten evlilik dışı 23.10.1994 doğumlu İhsan Deveci’nin dünyaya geldiğini. Davalı küçük İhsanı nüfusta kendi üzerine kayddettirmiş, ancak velayeti kullanması ve velayet hakkının askıda kaldığını, küçük İhsan’ın doğumundan bu davacı annesinin bakım ve gözetiminde büyümüş ve ihtiyaçlarının karşılandığını küçük İhsan’ın velayetinin boşta olduğundan dolayı, eğitiminde ve yapılacak resmi işlerde herhangi bir aksaklığın yaşanmaması için velayetin kimde olduğunun tespit edilmesi gerektiğinden küçük İhsan’ın velayetinin davacı HAMİDE ÖNGÜN’e verilmesine dair davasının mahkememiz duruşma salonunda 22.05.2007 tarihinde saat 09.40’ta yapılacak duruşmada hazır olması veya kendisini vekille temsil ettirmesi (varsa delillerini dosyaya ibraz etmesi) aksi takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilip karar verileceği davalı İRFAN DEVECİ’ye ilanen tebliğ olunur. 13.03.2007 Basın: 14437 T.C BÜYÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ’NDEN CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle