17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MART 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBMM, Sayıştay’daki 7 boş üyelik için bir yılı aşkın süredir seçim yapmıyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Rejim krizine davet’ TÜREY KÖSE Madsen’i Tanır mısınız? Wayne Madsen, ABD’nin süper gizli servisi NSA’da uzun yıllar çalıştıktan sonra ayrılıp gazeteciliğe başladı. İnternet sitesinde (www.waynemadsenreport.com) önemli iddialarda bulundu... Altı yıl önce Türkiye’deki bazı gazetelere, NSA’nın iki dinleme istasyonu olduğunu öne süren, Abdullah Öcalan’ı “çok geveze ve aptaldı; cep telefonuyla konuşmadan edemezdi; onu Rusya’da, Korfu’da.. her yerde dinledik” diyen Madsen, sitesinde Fethullah Gülen’le ilgili neler yazıyor şimdi: “Federal güvenlik kaynaklarına göre bir süredir Pennsylvania’da yaşayan, Türkiye’de, laik Cumhuriyeti tehdit ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada 2006 yılında beraat eden, Sünni Türk işadamı, karizmatik lider Fethullah Gülen ve ABD Başkanı Bush tarafından 2001 yılında ‘küresel terörist’ olarak nitelendirilen, Türkiye’de büyük yatırımları bulunan Suudi BMI’nın İslamcı yatırımının baş yatırımcısı Yasin El Kadı, 1990’larda CIA için çalıştı. İkili, CIA’yle Kosova Kurtuluş Ordusu’na silah ve başka tür yardımlar yapmak ve eski Yugoslavya’da faaliyet gösteren bir terör örgütüne destek vermek konularında işbirliği yaptı. Kosova Kurtuluş Ordusu Clinton yönetiminin müttefikiydi ve Richard Perle gibi önde gelen neoconlar tarafından destekleniyordu. Perle’ün lobi faaliyetlerini yürüttüğü ‘International Adsivers’ şirketi Türkiye’yi en önemli müşterisi olarak görüyor. Gülen’in kitapları Arnavutçaya çevrildi. (10 Ocak 2007)” ??? Wayne Madsen’in iddiaları, El Kadı’dan Usame bin Ladin’e, Recep Tayyip Erdoğan’dan Cüneyd Zapsu’ya dek uzanıyor... Şöyle diyor eski ajan Madsen: “BMI’nın kurucusu Süleyman Biheyri ayrıca merkezi Massachusetts sınırlarındaki Braintree kentinde olan ‘PTech’ firmasının kurulmasına da yardımcı oldu. Bu şirketin Federal Havacılık İdaresi ve Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon’la 11 Eylül döneminde yazılım sözleşmeleri vardı. Şirketin adı terörist gruplara finans kaynağı sağlayan şüpheli kuruluşlar arasında geçtikten sonra, Aralık 2002’de PTech’in ofislerine federal güvenlik yetkilileri tarafından baskın düzenlendi. Yasin El Kadı’nın Kuzey Virginia’daki bir grup şirket ve yardım kuruluşunu El Kaide’nin Bosna’daki faaliyetlerine maddi kaynak sağlamak için kullandığından da şüpheleniliyor. Usame bin Ladin’e de Bosna Hükümeti tarafından 1993 yılında özel pasaport verildiğini anımsatmak gerekir. Kadı’nın Türk işadamı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi’nin danışmanlarından Cüneyd Zapsu’nun iş ortağı olduğu da biliniyor. Richard Perle de Müslüman halklarla Bosna Hükümeti arasında para akışını sağlamak için kullanılan Bosna Savunma Fonu’nda önemli rol oynadı. Şimdi batık durumda olan Riggs Bank’in bu banka Bosna Savunma Fonu’nun finans kaynaklarını ve fonun Sarajevo’daki Bosna Merkez Bankası’nda bulunan hesaplarını yönetiyordu danışmanlarından biri Perle’ün Bosna Savunma Fonu’nun parasının bir bölümünün Bosna’da terör eylemlerine karışan kişilerin eline geçtiğini duyduğunda bir infial olmadığını, panik duygusuna kapılmadığını, şaşırmadığını söylüyor. Danışmanın ifadesine göre Perle’ün kendisine verdiği yanıt ‘Kahrolası ne pahasına olursa olsun işi yapın’ olmuş. (10 Ocak 2007)” ??? Eski ajan Madsen, PKK terör örgütünün başı Öcalan’ın Suriye’den çıktıktan sonra Kenya’ya dek NSA tarafından izlendiğini ve Türkiye’ye bilgi verildiğini anlatıyor uzun uzun... Madsen ayrıca Dudayev’in, Refah Partisi’nin verdiği uydu telefonundan dinlendiğini öne sürüp şöyle devam ediyor: “Dudayev’i dinleyip koordinatları Rusya’ya verdik. Onlar da öldürdü. Diana, kara mayınlarına karşı mücadele verdiği için dinleniyordu. Rahibe Terasa da kürtaja karşı olduğu için izleniyordu telefonları dinlenerek.” Madsen’e göre Türkiye’deki iki dinleme tesisi hâlâ çalışıyor. Yunanistan’daki tüm NSA tesisleri ise kapatılmış. Madsen diyor ki: “Yunanistan’daki tüm dinleme tesisleri kapatıldı. Onlara güvenmediğimiz için tesisleri devretmedik, hepsine kilit vurduk. Şu anda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde NSA’nın bir dinleme tesisi var. Buradan Ortadoğu izleniyor. Kuzey Kıbrıs’ta Türklerle birlikte çalışıyoruz.” Eski NSA ajanı Madsen’in özetle anlattıkları bunlar... Yorum sizin!.. Arınç’tan Pelosi’ye mektup ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’ye mektup göndererek sözde Ermeni soykırımına destek veren yasa tasarısından duyulan rahatsızlığı iletti. Arınç, mektubunda, “1915 olaylarına dair Ermeni iddialarına destek vermek amacıyla 30 Ocak 2007’de ABD Temsilciler Meclisi’ne sunulan karar tasarısından, Türk ulusunun egemen iradesini temsil eden TBMM’nin tüm üyeleri adına duyduğumuz rahatsızlığı ifade etmek isterim” dedi. ANKARA HSYK’de Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine yapılacak seçimi engelleyen iktidar, TBMM’de de Sayıştay’da bulunan 7 boş üyelik için seçim yapılmasını bir yılı aşkın süredir erteliyor. Sayıştay Genel Kurulu’nun seçtiği adayları “beğenmeyen” iktidarın seçimleri yapmamasına tepki gösteren CHP’liler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na başvurarak bu konunun gecikmeden gündeme alınmasını istedi. Sayıştay Genel Kurulu, Sayıştay’da boş bulunan 7 üyelik için 4 katı oranında 28 üye adayı belirleyerek 6 Ocak 2006 tarihinde TBMM Başkanlığı’na bildirdi. Bu adayların TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yarıya indirilmesi ve daha sonra da bu isimler arasından TBMM Genel Kurulu’nun seçim yapması gerekiyordu. ? Sayıştay Genel Kurulu, Sayıştay’da boş bulunan 7 üyelik için 28 üye adayı belirleyerek 6 Ocak 2006 tarihinde TBMM Başkanlığı’na bildirdi. Sayıştay Genel Kurulu’nun belirlediği adayları uygun görmeyen ve seçimlerle ilgili olarak yapmayı planladığı yasal değişikliği de gerçekleştiremeyen AKP iktidarı, bir yılı aşkın süredir bu seçimlerin yapılmasını engelliyor. TBMM Başkanı Bülent Arınç, Sayıştay Başkanlığı’ndan gelen yazıyı “gereği için” 20 Ocak 2006 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonu’na gönderdi, ancak o tarihten bu yana seçim yapılmadı. Sayıştay Genel Kurulu’nun belirlediği adayları uygun görmeyen ve seçimlerle ilgili olarak yapmayı planladığı yasal değişikliği de gerçekleştiremeyen AKP iktidarı, bir yılı aşkın süredir bu seçimlerin yapılmasını engelliyor. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun CHP’li üyeleri önceki gün komisyon başkanlığına başvurarak seçimlerin hemen yapılmasını istedi. Başvuruda “Komisyonumuzda Sayıştay üye seçimlerinin bugüne değin yapılmamasını, komisyonumuzun iş yoğunluğuna bağlamak mümkün değildir. Çünkü komisyonumuzun bu seçimi yapması için harcayacağı zaman en fazla bir saattir. TBMM, her şeyden önce çıkardığı yasalara uygun davranmak, yasaların gereğini yapmak ve dolayısıyla topluma örnek olmak durumundadır. Aksine, bir ülkede yasama organı yasaları ihlal ediyorsa, o ülkede yurttaşların yasalara uymalarını kimse bekleyemez” denildi. CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, hükümetin engelleyici tutumunu eleştirerek, “Parlamentoyu AKP’nin yan kuruluşu gibi gören anlayışı şiddetle reddediyoruz. CHP, sabırla komisyonun görev yapmasını bekledi ama öyle anlaşılıyor ki bu beklentimiz istismar edilmektedir. Çünkü, onlar için demokrasi amaç değil araçtır” dedi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinden, CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek de AKP’nin Sayıştay’la ilgili yasa önerisinin komisyonda beklediğini vurgulayarak şunları söyledi: “Bu öneri biz engellediğimiz için komisyondan geçemiyor. ‘Bundan sonra adayları Sayıştay Genel Kurulu belirlemesin, Meclis belirlesin’ diyorlar. Meclis nasıl belirleyecek, niçin bunu istiyorlar? Çünkü Sayıştay Genel Kurulu’nun belirlediği adayların hepsine karşılar. Bu kişilerin kendi anlayışlarında olmadığını düşünüyorlar. İstiyorlar ki, Meclis AKP çoğunluğu istediği gibi, kendine uygun kimseleri aday göstersin. “Özyürek, “Yargıtay üyesini seçme, Danıştay üyesini seçme, Anayasa Mahkemesi üyesini seçme. Bu vazifenin suiistimalidir, anayasal kurumları tıkamaktır. Anayasal kurumları felç etmektir, anayasayı tıkama ve rejim krizine davetiye çıkarmaktır” dedi. AKP grup başkanvekillerinin komisyonda bekleyen önerisinde, aday belirlemede Sayıştay Genel Kurulu’nun devre dışı bırakılması öngörülüyor. Başbakan’a İETT sorusu ? ANKARA YÜKSEK YARGIDA SEÇİM KRİZİ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li Berhan Şimşek, İETT arazisinin satışıyla ilgili olarak Başbakan Tayyip Erdoğan’a, “İlk satış ile önceki günkü ihale sonucunda oluşan 7 kat fiyat farkının gerekçesini’’ sordu. TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren Şimşek, 2004 yılı sonunda Dubai Şeyhi El Maktum’a 100 milyon dolara satılan ancak daha sonra satışı iptal edilen araziyi dün 705 milyon dolarla aynı kişinin aldığını belirtti. HSYK’den Kasırga’ya suç duyurusu ? Danıştay’da 6, Yargıtay’da ise 23 boş üyelik için yapılacak seçim gündemiyle toplanan HSYK, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fatih Kasırga’nın toplantıya katılmaması nedeniyle yine sonuç alamadı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga hakkında, kurul toplantılarına katılmayarak yüksek yargıya üye seçimini engellediği gerekçesiyle “disiplin ve cezai yönden” gereğinin yapılması için Yargıtay Birinci Başkanlığı’na suç duyurusunda bulundu. HSYK, Danıştay’da 6, Yargıtay’da ise 23 boş üyelik için yapılacak seçim gündemiyle dün saat 10.00’da yeniden toplandı. Yüksek kurulun dünkü toplantısına da katılmayan Kasırga, sağlık sorunları nedeniyle hastaneye sevk aldığını Personel Genel Müdürülüğü’nde görevli tetkik hâkimi Nihat Ulusu aracılığıyla sözlü olarak HSYK’ye iletti. Bunun üzerine HSYK, Adalet Bakanlığı’na yazı yazarak Müsteşar Kasırga’nın yerine Müsteşar Vekili’nin toplantıya katılmasını istedi. Ancak hiçbir yanıt alamadı, bu nedenle de toplantı yapılamadı. HSYK’nin salı günü seçim gündemiyle yapılan toplantısına Kasırga yine katılmamıştı. HSYK’nin seçilmiş üyeleri, Kurul’un Yargıtay ve Danıştay’a üye seçimli gündem toplantısına katılmayan ve yerine müsteşar yardımcısı da görevlendirmeyen Kasırga hakkında hukuki süreci başlattı. HSYK, Kasırga’nın kurul toplantılarına katılmadığını gösteren tutanakları bir üst yazıyla Yargıtay Birinci Başkanlığı’na gönderdi. Üst yazıda, Kasırga hakkında “disiplin ve cezai yönden gereğinin takdiri ve ifası” istendi. Öte yandan Avukat Sedat Vural’ın Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve Kasırga hakkında yaptığı suç duyurusuyla ilgili olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da müsteşarın dosyasını yetkili olan Yargıtay Birinci Başkanlığı’na gönderdi. Komisyonda tartışma ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda üretici borçlarıyla ilgili bir yasa önerisi görüşülürken çıkan sert tartışmalardan sonra CHP’li üyeler komisyonu terk etti. Komisyon Başkanı Vahit Kirişçi’nin bürokratları azarlamasına CHP’liler tepki gösterdi. AKP’li Özkan Öksüz, “İhtilallerin müsebbibi sizsiniz’’ derken, CHP’li Fahrettin Üstün, “İhtilallerden en çok zarar gören CHP’dir’’ diye bağırdı. [email protected] ‘PKK’nin sınırda karargâhı vardır’ ? AMMAN (AA) Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP) lideri Mesut Barzani, El Hayat gazetesine verdiği demeçte diktatörlük rejiminin devrilmesinin “iyi bir şey” olduğunu ifade etti. Türkiye’nin Kerkük’le ilgisi bulunmadığını söyleyen Barzani, “Türkiye’nin Kerkük’e müdahalesine izin vermeyeceklerini” ifade etti. Barzani, PKK terör örgütünün Irak’ta mevcudiyeti olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, “Belki sınır şeridinde karargâhları vardır, ancak oralar dağlık bölgelerdir” yanıtını verdi. Çiçek: Seçimi ben istedim HSYK toplantılarına katılmayarak ve müsteşarını göndermeyerek seçim yapılmasını engelleyen Adalet Bakanı ‘tartışmaların kendi bakanlığı ile ilgili olmadığını’ iddia etti BERLİN (Cumhuriyet) Yargıtay ve Danıştay’ın boş üyelikleri için seçim yapılmasını HSYK toplantılarına katılmayarak ve müsteşarını göndermeyerek engelleyen Adalet Bakanı Cemil Çiçek, “konunun kendi bakanlığı ile ilgili olmadığını” iddia etti. Almanya’nın başkenti Berlin’de dün Almanya Adalet Bakanı Brigitte Zypries ile görüşen Çiçek, Tegel Cezaevi’ni gezdi ve daha sonra büyükelçilik binasında Türk gazeteciler için basın toplantısı düzenledi. Türkiye’de Danıştay ve Yargıtay seçimlerinin yapılamamasına ilişkin bir soruya karşılık Çiçek, “Bu tartışmaların içinde Adalet Bakanlığı yoktur. Bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felaket yargının siyasallaşmasıdır. Buna imkân vermeyiz ve doğru da bulmayız. Modern devletlerde yargı nasıl çalışıyorsa Türkiye’de öyle çalışmaktadır. Bu tartışmanın ne başında ne ortasında ne de sonunda biz Bakanlık olarak yokuz. Ben buraya gelmeden önce 2 kez seçimlerin yapılmasını istedim” dedi. Bölge adliye mahkemeleri sistemine geçildiğinde Yargıtay’ın üye sayısının 250’den 150’ye düşeceğine işaret eden Bakan Çiçek, bu sayının yeniden artırılmasının ne kadar anlamlı olacağının da tartışılması gerektiğini söyledi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ‘İş başvurusu yapan dövülüyor’ ? ANKARA (ANKA) DYP Genel Başkan Yardımcısı Binhan Oğuz, yaptığı açıklamada “IMF ile hükümetin mutabakat sağladıkları alan halkın ümüğünü sıkan, KOBİ’leri üretemez hale düşüren, çiftçiyi muhtaç koyan politikalarına şaşmadan devam etmeleridir” dedi. Oğuz, şöyle konuştu: “Küçük girişimcinin, orta ölçekli sanayicinin üretimi çöktü, işsizlik had safhada. Karabük’ten Çerkeş’e gidip iş başvurusu yapmaya çalışanları şehir girişinde dövüyorlar haberiniz var mı?” Örtülü ödeneğin başına getirilen Serim’in sahteciliği emeklilik işlemlerinde de görmezden gelindi Serim’in emekliliği de tartışmalı İLHAN TAŞCI ANKARA Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde oluşturulduğu belirtilen havuz hesabının bulunduğu banka şubesinin müdürü olan, AKP iktidarıyla örtülü ödeneğin başına getirilen ve sahtecilik suçundan afla kurtulan Maksut Serim’in emekliliğinin de tartışmalı olduğu ortaya çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden elde edilen paraların toplandığı havuz hesabı Vakıfbank Valide Sultan Şubesi’nde ? Vakıfbank Genel Müdürlüğü, Maksut Serim’in sahtecilik suçunu olağan karşılayarak önce başka bir birimde görevlendirirken sahte diplomayla göreve geldiğini görmezden gelerek emekliye ayrılmasına karar verdi. açılmıştı. O dönemde bankanın şube müdürlüğünü Maksut Serim yapıyordu. Serim’in o günden bugüne yükselişi şöyle gerçekleşti: Vakıflar Bankası İdare Meclisi’nin 1Kasım 1996 tarihli toplantısında, Validesultan Şube Müdürü Maksut Serim’in Genel Müdür Yardımcılığı’na atanmasına oyçokluğuyla karar verildi. Serim’in bu göreve atanmasına, Vakıfbank İdare Meclisi Başkanvekili Saffet Sert ile üyeler Talat Zengin ve Rauf Ertekin karşı çıktılar. 6 Eylül 1997’de Malatya’da toplanan Vakıfbank İdare Meclisi, Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın Maksut Serim’e ilişkin teklifini görüştü. Teftiş Kurulu’nun teklifinde, “Maksut Serim’in tahsil durumu ile ilgili olarak Kazakistan ElFarabi Devlet Üniversitesi’nden almış olduğu diplomasının denklik işlemlerinin yapılması talebi ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na (YÖK) yapmış olduğu başvuru neticesi ile kurumun cevabi yazısı olduğu belirtilen ve bankamıza ibrat edilen yazının sahte olduğunun anlaşılması...” üzerine soruşturma yapılması gerektiği belirtildi. İdare Meclisi, konuyu araştırmak üzere Teftiş Kurulu’na yetki verdi. Aynı toplantıda, Genel Müdür Yardımcısı Serim’in YÖK’ten gelen yazıdan diplomasının geçerli olmadığı anlaşıldı, bu durumun Bankalar Yasası’na uygun olmadığı değerlendirmesi yapıldı. Maksut Serim’in ArGe üyeliğine ataması yapılırken YÖK’ten diplomasının onaylatılması halinde durumunun yeniden değerlendirilmesi kararlaştırıldı. Vakıfbank İdare Meclisi, Serim’in durumunu 29 Eylül 1997’de yeniden görüştü ve sahtecilik işlemi yok sayılarak 16 Ocak 1998 tarihi itibarıyla emekliye ayrılmasına oybirliğiyle karar verildi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle