10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 ŞUBAT 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABD silahlarının Santoro cinayeti ve Danıştay saldırısında kullanılması ‘bireysel eylem’ iddiasını geçersiz kılıyor 7 Silahlar suyu iyice bulandırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Üreticisinin Avusturya olduğu Glock marka silahların Türkiye’deki kilit cinayetlerde kullanıldığının ortaya çıkması, silahların gerçekten Irak’ta kaybolanlar olup olmadığı kuşkusunu gündeme getirdi. Hem rahip Andrea Santoro cinayetinde hem de Danıştay saldırılarında kullanılan silahların kayıp silahlar olduğunun belirlenmesi, bu cinayeti işleyenlerin “bireysel eylemdi” savunmalarının gerçekçi olmadığını da ortaya koyuyor. ABD’nin, Irak ordusuna hibe ettiği ancak bir bölümü “kaybolan” silahların Trabzon’da Sancta Maria Kilisesi rahibi Andrea Santoro cinayeti ile Danıştay saldırısında kullanıldığı kesinlik kazandı. Kayıp silahların 14’ünün Türkiye’ye sokulduğu da anlaşıldı. ABD’li yetkililerce hazırlanan rapora göre, silahlar Irak’a hibe edilmiş, ancak buradan kimilerinin “çalındığı”, kimilerinin ise yerel güvenlik güçlerince “satıldığı” belirtiliyor. Ancak Türkiye’deki önemli cinayetlerde kullanı GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Depremleri Beklerken... Türkiye gitgide deprem kuyruğunda bekleyenlerin ülkesi haline dönüşüyor. Deprem sözcüğü, başvurduğum sözlükte şöyle tanımlanıyor: “Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürme durumuna geçmesi sebebiyle oluşan sarsıntı, yer sarsıntısı, hareket, zelzele.” Bu tanımlamanın eksik olduğunu söylesem haksızlık etmiş olmam sanıyorum. Neden derseniz, sözlüklerdeki birçok sözcüğün doğrudan tanımı verildikten sonra mecazen, yani benzetme yoluyla kullanıldığı alanlar da yer alıyor. Deprem sözcüğü için de aynı yöntem izlenmeli diye düşünüyorum. Siyasal, sosyal ya da ekonomik yönden yaşanan ve yaşanacak depremlerin göz ardı edilmeye çalışıldığı şu günlerde bunların anımsanmasına katkısı olurdu gibime geliyor. Örneğin önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi, izlenen politikaya bakınca tehlikeli bir deprem yaşayacağımızın sinyallerini veriyor. Irkçılığın birbirini karşılıklı olarak pompalamayı sürdürmesi sosyal bir depremin öncü sarsıntılarına benziyor. Başlangıçta dar gelirlilerle yoksullara çizilen pembe ufuklar dekorunun ev sahibi olma hayallerinin üzerine çökmesiyle oluşan ekonomik deprem, milyonlarca yurttaşı karamsarlığa itmiş durumda. Benzetme yoluyla yarattığımız depremler, bu kadarla kalsa bari... ??? Sözlükteki tanımlamayla bakarsak “deprem” yine gündemin ön tarafına doğru ilerliyor. Kendi kendine yıkılıveren binalar yapma konusundaki uzmanlığımız, her gün biraz daha gözler önüne serilirken tepedeki yöneticiler ciddi bir girişimde bulunmama konusundaki uzmanlıklarını da geliştirmeyi başarıyorlar. Cumhuriyet’in üç gün süren “İstanbul Depreme Hazır mı?” başlıklı yazı dizisi, hem eksiklikleri hem de eşgüdümsüzlüğü somut bir biçimde bir kez daha gözler önüne serdi. Yetkili olduğu sanılanların sınırlı yetkileri, eşgüdümü sağlamakla görevli olanların sorumsuzluğu, korkulanın başa geleceği kuşkusunu güçlendiriyor. Kadıköy Belediye Başkanı Av. Selami Öztürk, yalnızca kendi ilçesindeki riskli binalarda yaşayanların sayısının 500 bin dolayında olduğunu söyleyerek “Geceleri uykum kaçıyor” diye dertleniyor. 500 bin kişi, çocukluğumuzun Kadıköy’ünün yaklaşık üç katı kadar. Bu tehlikeye karşın, insanların deprem sonrasında sığınabileceği boş alanların yok edilmesine yönelik rant yaratma çabaları büyük bir hızla sürdürülüyor. Kimse de “Yahu ne yapıyorsunuz?” demiyor. AKYÜREK IRAK BAĞLANTISINI ORTAYA KOYMUŞTU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek, Trabzon Emniyet Müdürlüğü görevindeyken rahip Santoro cinayetinin hemen ardından Trabzon’da incelemelerde bulunan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerine, “silahın Irak polisinin kullandığı silahlardan olduğu ve Türkiye’de bu silahlardan 400 kadar bulunduğu” bilgisini vermişti. Komisyon üyelerine Rahip Santoro cinayetinde kullanılan silahın Irak polisinin kullandığı silahlardan olduğunu söyleyen Akyürek, Irak polisinin bu silahları para karşılığı sattığını ve Türkiye’de bu silahlardan 400 civarında lan bu silahların gerçekten Irak’a hibe edilen silahlardan olup olmadığı konusunda netlik bulunmuyor. Sancta Maria Kilisesi rahibi Andrea Santoro’yu 16 yaşındaki O.A. öldürmüştü. O.A’nın milliyetçi duygularla cinayeti işlediği belirtilmiş, tetikçinin yakalanmasıyla bulunduğunu tahmin ettiklerini kaydetmişti. Akyürek, cinayette kullanılan silahın daha önce Trabzon içinde yaşanan bir olayda kullanıldığını ifade ederek, söz konusu silahın cinayeti işleyen O.A’nın ailesinden birine verildiğini bildirmişti. Akyürek’in bu ifadesi, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerinin Trabzon ile ilgili hazırladıkları taslak raporda da yer almıştı. Raporda O.A’nın silahı nasıl elde ettiğine ilişkin değerlendirme yapılırken, “Abisinin saklamak için evinde bulundurduğu Avusturya yapımı ve Kuzey Irak polisine satıldığı seri numaralarından ortaya çıkan silahı elde etmiş” ifadesine yer verilmişti. nın yanı sıra, tetikçinin harekete geçmesinde asıl bir gücün varlığı kuşkusu da yeni gelişmelerle öne çıkıyor. Tetikçi Alparslan Arslan da Danıştay 2. Daire’nin türbanın kamusal alanda kullanılamayacağına ilişkin kararına tepki olarak saldırıyı gerçekleştirdiği ni açıklamıştı. Arslan herhangi bir örgütsel bağının bulunmadığı, tamamen kendi değerlendirmesiyle saldırıya karar verdiği yönünde açıklamalarda bulunmuştu. ‘Kaotik ortam arayışı’ Gelinen noktada O.A. ile Arslan’ın silahlara aynı kişiler aracılığıyla ulaşmış olabileceği kuşkusu da öne çıkıyor. Belli bir yapılanmanın yurtiçinde farklı grupları harekete geçirerek ülkede kaotik bir ortam arayışına yönelmiş olabileceği değerlendirmesi de yapılıyor. Gelişmeler, rahip cinayetinin ve Danıştay saldırısının tetikçisinin “yalnız” olduğu savunmasının gerçekçi olmadığını ortaya koyuyor. ABD’li uzmanlarca hazırlanan rapora göre, ABD Irak’a 138 bin 813 adet 9 mm. çapında Glock, 165 bin 409 Kalaşnikof, 38 bin 53 Glock 9 mm. generic, 14 bin 983 makineli tüfek RPK, 384 shotgun, 60 keskin nişancı tüfeği, 1528 RPG7 roketatar, 3 bin 900 el bombası yardımı yaptı. da olay faili meçhul kategorisinden çıkmıştı. Ancak bu son gelişmeyle birlikte, Irak’ta kaybolduğu belirtilen silaha 16 yaşındaki tetikçinin Trabzon’dan nasıl ulaştığı sorusunun yanıtı verilemiyor. O.A’ya silahı ulaştıranların sınır ötesinde olup olmadıkları HRANT DİNK CİNAYETİ Veysel Toprak da tutuklandı İstanbul Haber Servisi Gazeteci Hrant Dink cinayetine ilişkin yürütülen çalışmalar kapsamında gözaltına alınan Veysel Toprak, savcılık ve mahkemede ifadesinin alınmasının ardından nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Gazeteci Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi olarak tutuklanan Yasin Hayal, ifadesinde bombalama eyleminin talimatını veren muhbir Erhan Tuncel’in kendisini Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden arkadaşı olan Veysel Toprak’ın evinde bir süre sakladığını söylemişti. Toprak’ın tutuklanmasıyla soruşturmada tutuklu sayısı 9’a yükseldi. DTP DİYARBAKIR İL BAŞKANI Hilmi Aydoğdu tutuklandı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Bir internet sitesine yaptığı açıklamada, Kürtlerin Irak’taki kazanımlarının tüm Kürtler için önemli olduğunu belirterek “Kerkük’e yapılan bir saldırıyı Diyarbakır’a yapılmış kabul ederiz” diyen Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır İl Başkanı Hilmi Aydoğdu tutuklandı. Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) resmi internet sitesine yaptığı açıklamalarla dikkat çeken Aydoğdu, Diyarbakır Barosu’nun dün Büyükşehir Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Tiyatro Salonu’nda düzenlediği “Hakikat, Adalet ve Barış İçin Geçmişle Yüzleşme” adlı konferansa katılmak üzere yola çıktı. Salona girişi sırasında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube ekipleri tarafından gözaltına alınan Aydoğdu, ifadesi alınmak üzere adliyeye götürüldü. Hilmi Aydoğdu. Savcı tarafından sorgulanan Aydoğdu, daha sonra tutuklanma istemiyle örgütlü suçlara bakmakla görevli özel mahkemeye sevk edildi. Mahkeme Aydoğdu’yu Kerkük’e ilişkin açıklamaları nedeniyle TCY’nin 216. maddesi gereğince “Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek’’ gerekçesiyle tutuklanmasına karar verdi. Aydoğdu hakkında iddianame hazırlanması halinde, 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenecek. Aydoğdu’nun avukatı Muharrem Erbey ise, tutuklama kararının hemen ardından bir itiraz dilekçesi yazarak, tutuklama tedbirinin kaldırılmasını talep etti. Mahkemenin itiraza birkaç gün içinde yanıt vermesi bekleniyor. oerinc?cumhuriyet.com.tr. ABD tarzı psikolojik savaş Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi, kurmayı planladığı televizyon kanalıyla Kuzey Irak’taki Türkmenlere yönelik Türkçe propaganda yapmayı amaçlıyor MAHMUT GÜRER Fransa’da 8 PKK’li serbest ? PARİS (AA) Fransa’da gözaltına alındıktan sonra tutuklu yargılanmalarına karar verilen terör örgütü PKK’nin, aralarında Rıza Altun ve Nedim Seven gibi Avrupa sorumlularının da olduğu 14 kişilik gruptan 8 kişi, dün avukatlarının yaptığı itiraz sonucu çıkarıldıkları ‘istinaf mahkemesinde’ serbest bırakıldı. Serbest bırakılan 8 PKK’linin salı günü yeniden mahkemeye çıkacakları bildirildi. Paris’te 5 Şubat günü düzenlenen operasyonlar çerçevesinde terör örgütünün başkentteki merkezi olan bir “kültür merkezine’’ de baskın düzenlenmiş, çeşitli evraklara ve bilgisayarlara el konmuştu. ANKARA Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Kuzey Irak’ta bulunan Türkmenlere yönelik ABD tipi psikolojik savaş taktikleri izliyor. Kürtlerin “Yol” adlı derginin ardından bu kez de bir televizyon kanalı kurmaya hazırlandığı belirtiliyor. Kerkük ve çevresine büyük oranda Türkçe yayın yapacağı bildirilen kanalın adının İran’a yayın yapan Kürt kanalı gibi “Newruz” olacağı ifade ediliyor. Iraklı kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Irak’taki Kürt yönetimi Kerkük referandumu konusunda Türkmenleri ikna etmek için, derginin yanı sıra bir televizyon kanalı da kurdu. Yayına yakın süreçte başlayacağı belirtilen kanalın adının İran’daki Kürtlere yönelik yayın yapmak üzere kurulan gibi “Newruz” olması da dikkat çekti. Buna göre, Kerkük ve çevresine yerel yayın ya pacak televizyon kanalında, Türkçe ve Türkçe altyazılı Kürtçe yayın yapılacak. Iraklı kaynaklar kanalın amacının ise, bölgesel yönetim yetkililerinin Türk yönetimince yapılan açıklamalara anında yanıt verilebilmesi olduğunu belirtiyor. Kaynaklar ayrıca bölgede yayın yapan tek Türkçe kanal olan Türk meneli TV’nin etkisinin de böylece azalacağını savunuyor. Televizyon kanalının finansmanını ise bölgesel Kültür Bakanlığı’nın üstleneceği belirtiliyor. Bölgesel Kültür Bakanlığı daha önce de Türkçe olarak yayımlanan “Yol” adlı derginin finansmanını üstlenmişti. ‘K.Irak’taki gruplar destekliyor’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin Terörle Mücadele Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Edip Başer, etnik kökenleri öne çıkararak, bu ülkeyi bir Yugoslavya’ya benzer hale sokmanın, Yugoslavya kaderine sürüklemenin hiç kimsenin haddi olmadığını belirterek tutuklanan Diyarbakır DTP İl Başkanı Hilmi Aydoğdu için, “DTP İl Başkanı olduğu söylenen yaratığın ifade ettiği şeyler tamamen bu amaca yönelik’’ ifadesini kullandı. TRT’de katıldığı bir programda değerlendirmelerde bulunan Başer, Kuzey Irak’taki Kürt gruplarının terör örgütüne destek verdiğini belirtti. PKK RÖPORTAJI DANİMARKA’YLA İLİŞKİLERİ GERDİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danimarka’da TV2 aracılığıyla 45 dakika boyunca PKK’liler ile yapılan röportajlara yer verilmesinin ardından Ankara sert tepki gösterdi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, TV2 kanalında, başta Zübeyir Aydar olmak üzere çok sayıda terörist ile yapılan röportajların 45 dakika boyunca yayımlanması, AnkaraKopenhag ilişkilerini gerdi. Türkiye Kopenhag Büyükelçiliği aracılığıyla hemen girişim başlattı. Kanal hakkında suç duyurusunda bulunulurken ülkenin Dışişleri Bakanlığı’na da “rahatsızlık iletildi”. Danimarka Dışişleri Bakanlığı da konuya ilişkin inceleme başlatacaklarını iletti. İSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI “2007’DE TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN TEHLİKELER” konulu Şubat Ayı 2. Aydınlanma Kahvaltısı’nda gazetemiz yazarlarından Sayın ALİ Yeni Çıkan Önemli Bir Kitap Asya’dan Anadolu’ya Türklerin Anı Defteri Türk Ata Kültürünün Anadolu’ya Taşınması. Derviş Yazımları. Horasaniler Şamanist Türkler. Anadolu’da Alevi Bektaşi Zaviyelerinin Coğrafi Dağılımı. Horasani Dervişler (250 adet) ve Türk Azizeler. 496 Sayfa. 1530 Yılına ait Tapu Tahrir Defteri ve Belgeler. İSTANBUL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NDEN 2006/50 Davacı İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili tarafından hasımsız olarak açılan Gaiplik Kararının ve Tapu İptali ve Tescil davasında: İstanbul ili, Eminönü ilçesi, Molla Fenari Mah. Çadırcı Han alt katında bulunan, 38 pafta, 271 ada, 20 parsel sayılı Sinan Paşa Vakfından icareli taşınmazın 10/72 hissesi Sinan Paşa Vakfı, 29/72 hissesi Bulgar Teb’alı Nikola kızı Eleni Popof, 33/72 hissesi İstanbul 6. Asliye Hukuk Hakimliği’nin 12.06.1997 tarih 1992/384 E., 1997/345 K.sayılı ilamı ile vakfı adına tescillidir. Yukarıda adı geçen Bulgar Teb’alı Nikola kızı Eleni Popof un hayat ve mematı hakkında bilgisi ve görgüsü olanların, ayrıca adresleri hakkında bilgi sahibi bulunanların bir yıllık süre içinde İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/50 E. sayılı dosyasına müracaatları ilgilileri ilanen duyurulur. 14.02.2007 Basın: 8633 ANMA 24 Şubat 1992 24 Şubat 2007 Ord. Prof. Dr. SİRMEN ile buluşuyoruz. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ YANINIZDA BİR DE GENÇ GETİRİNİZ Toplantı Yeri: Aden Otel Kadıköy Toplantı Tarihi: 25 Şubat 2007 Pazar Saat: 11.00 İletişimBilgi: 0 533 438 50 22 0 212 351 63 81 0 532 282 36 88 Açık büfe kahvaltı ederi: 17.50 YTL. LÜTFEN YER AYIRTINIZ www.cumok.org HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU’nu aramızdan ayrılışının 15. yılında özlem ve saygı ile anıyoruz. Onu ve usta kalemi ile bize anlattığı “Tüm ulusal güçleri harekete geçirmeyi ve ulusal istenci egemen kılmayı sağlayan; emperyalist güçleri, ayağa kaldırdığı Kuvayı Milliye ruhu ile Anadolu’dan sürüp çıkaran İLK MECLİS’i” çok özlüyoruz. Velidedeoğlu, Ulusal Ant ile çizilmiş sınırlarımızı delip parçalayarak Sevr’in uygulanması için çırpınan iç ve dış güçlerin, ulusumuz bir yumruk gibi bütünleştiğinde amaçlarına ulaşamayacaklarını çok iyi bilmekteydi. Bu nedenle güncelliğini koruyan şu iletisi hâlâ büyük bir anlam taşıyor. “Türk Ulusu, bu ikinci Milli Mücadeleyi de er geç kazanacaktır. Elverir ki birincisindeki gibi yürekli ve kararlı olalım; güçlüklerden yılmayalım.” Yazar: A. Munis Armağan. TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU TAHSİLAT DAİRE BAŞKANLIĞI’NDAN GAYRİMENKUL SATIŞI DÜZELTME İLANI 03/05/2007 VE 10/05/2007 TARİHLİ SATIŞ İLANI İLE İLGİLİ Kurumumuza amme borcu bulunan ve birinci defa 28/12/2006 tarih ve 64399 basın ilan numarasıyla Yeniçağ gazetesi ile 29/12/2006 tarih ve 64444 basın ilan numarasıyla Cumhuriyet gazetesinde, ikinci defa 30/12/2006 tarih ve 64444 basın ilan numarasıyla Yeniçağ gazetesi ile 31/12/2006 tarih ve 64444 basın ilan numarasıyla Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Tahsilat Daire Başkanlığı’na ait ilan listesinin l.ve 4. sıra dahil ile 5. ve 18. sıra dahil gayrimenkuller başlığı altındaki sırada ilan edilmesi gereken ve ilanın devamı niteliğindeki hususlar; aşağıda yayınlanacak hali ile düzeltilmiştir. a) 1. ve 4. sıra dahil gayrimenkuller başlığı altındaki; İmar Durumu : Çerkezköy Belediye Başkanlığı, İmar İşleri Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre 100 ada, 49, 51 ve 75 nolu parsel 1/1000 ölçekli uygulama imar planında konut alanında, 50 nolu parsel rekreasyon alanında kalmakta olup, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesine istinaden imar uygulaması çalışması devam etmektedir, şeklinde düzeltilmiştir. b) 5. ve 18. sıra dahil Gayrimenkuller başlığı altındaki; 9.sıradaki gayrimenkulün bağımsız bölüm nosu ve tipi 59/A, 10., 11., 12., 13., 14., 15., 16. ve 17. sıradaki taşınmazların arsa alanı payı 124/131448 olarak ve ihalenin yapılacağı yer, gün ve saat başlığı altındaki ikinci satışı aynı yerde 10.05.2007 tarihinde aynı saatlerde yapılacaktır şeklinde düzeltilmiştir. Halihazır Durumu başlığı altındaki; Bu konutlardan 5 adeti A bloklarda, 9 adeti ise B bloklarda bulunmakta olup dairelerin 5 adeti A tipi, 9 adeti ise C tipi olarak düzeltilmiştir. Basın: 9076 İsteme Adresi: 4 Eylül Mah. Fatih Cad. No: 35 Tire/İzmir. (0 232) 512 30 83 (0 533) 419 82 74 KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ Hevesli ve istikrarlıysanız garanti benden... Westminster Univesity ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Business Administration’da master yapmış, ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH Gramer, iş İngilizcesi, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık Acıbadem/İstanbul 0536 225 07 80 M.Ü. Tıp Fakültesinden aldığım A2200240 seri no’lu Sağlık karnemi kaybettim. Hükümsüzdür. PROF. DR. AHMET KAYA EMERK ESAS NO: 2006/523 Davacı Oktay Gıda ve İth. Mad. Turizm ve Dayanıklı Tük. Mad. Tic. Ve San. A.Ş. vekili tarafından 28/03/2006 tarihinde davalı Buğra Gıda Mad. Tic. San. Ltd. Şti. aleyhine mahkememize açılan Tekfenbank Eskişehir şubesi hesap no 175911, çek no 448650 ve 5000.YTL bedelli bir adet çek yaprağına ödeme yasağı konulması, davalıdan istirdadı veya çek bedelinin müvekkile ödenmesi, çekin iptali, icra takibine konu olmasının önlenmesi davasında tüm aramalara rağmen davalının adresi tesbit edilmediğinden dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmekle HMUK.’ un 509, 510 maddeleri gereğince ilk duruşma günü olan 10/04/2007 günü saat 10:00’da davalının mahkememizde hazır bulunması ya da kendini bir vekil ile temsil ettirerek dava ile ilgili delil ve belgelerini ibraz etmesi ya da göndermesi gerektiği, en geç ilk oturumda sunulmayan delil ve belgelerin sunulması için bir daha süre verilmeyeceği ve yokluklarında davaya devam edileceği hususu dava dilekçesi yerine ilanen tebliğ olunur. 13/02/2007 Basın: 8858 ESKİŞEHİR 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle