10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 ŞUBAT 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER AKP hükümeti, yaklaşan seçimler öncesi kesenin ağzını açmaya hazır Geçici işçiye kadro hazırlığı ? Kamuda çalışan yaklaşık 215 bin geçici işçinin kadroya alınmasına ilişkin yasa tasarısı Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldı. Düzenlemeden kamuda 6 aydan az çalışanlar yararlanamayacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümeti, “Kamuda çalışan yaklaşık 215 bin geçici işçinin kadroya alınmasına ilişkin yasa tasarısı’’nı, Bakanlar Kurulu’nda imzaya açtı. Edinilen bilgiye göre, bir süredir hazırlıkları süren yasa tasarısı, son Bakanlar Kurulu toplantısında, kabine üyelerinin imzasına açıldı. Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç, kendilerine ulaşan bilgilere göre, tasarının şu anda 78 bakan tarafından imzalandığını, imza sürecinin devam ettiğini söyledi. Yasa tasarısında, altı ayın üzerinde çalışan tüm geçici işçilerin kadroya alınmasının öngörüldüğünü anlatan Kılıç, 2006 yılında bu şarta uygun olarak çalışan yaklaşık 215 bin geçici işçinin daimi kadroya alınacağını ifade etti. Kılıç, geçici işçilerden bir bölümünün sözleşmeli personel haline getirilmesi konusundaki ihtilafın devam ettiğini dile getirerek parlamento sürecinde yasanın bu konudaki düzenlemesinin değiştirilmesi gayretinde olacaklarını kaydetti. Kılıç, buna karşın sözleşmeli personelliğe geçiş konusundaki tercihin işçiye bırakılmasını olumlu karşıladıklarını söyledi. Hizmetİş Genel Sekreteri Rahmi Yavuz da taslakta 2006 yılında 6 ay ve daha fazla çalışan geçici işçilerin daimi kadroya alınmasının öngörüldüğünü anımsatarak bunun yasa yürürlüğe girmeden bir gün önceye kadarki tüm çalışmaları kapsamasını talep ettiklerini bildirdi. Yavuz, ayrıca 6 aya yakın süre çalışan işçilerin de mağdur olmaması açısından, bu süreye yakın çalışan bir grup işçinin de yasal düzenlemenin kapsamına alınmasını istediklerini kaydetti. Haktan Sadakaya (2) Biz ki işimizin bir parçası olarak zorunlu haber kanalları arasında dolanıp duruyoruz. Bazen dayanmak güç oluyor. Aynı haber kim bilir kaçıncı kez, kaç kanalda, kaç gün boyunca aynı vurgulamalarla verilip duruyor. Gazeteci gözü ile bakıldığında daha çıplak görünüyor; haber sayısı, kalitesi hızla dibe vuruyor.. Gerçek habercilik için gerekli asgari harcamalardan, televizyon kanalları, radyolar, gazeteler, her tür medya kaçınıyor. Hem gazeteciden, hem de çok sayıda haberin alımında etkili olan haber kaynağına gazeteci gönderme, yayın aktarma, telefon masrafları.. Her şeyden ama her şeyden tasarruf etmeye bakıyorlar. Medyada çalışan gazetecilerin emeğinin sömürülmesinde işin çivisi çıktı. Ucuza az sayıda gazeteci çalıştırma, kalite erozyonunda yasalara karşı işlenen suçların yeni uygulamalarından söz açsak bu köşeye sığmayacak. Okura sunulan haberlerin yanlışları, eksiklerinin her biri bin para.. Nasılsa sorgulamayan bir kamuoyu var.. Bu, ayıplı durumun belki de en masum yanı. Asıl ayıplar siyasi iktidar ve büyük sermaye güçleri ile yapılan çıkar anlaşmaları. Başbakan parti meclisinde konuşuyor. Bütün kanallarda dakikalar değil nerede ise saatlerce canlı yayın. Sanırsınız ki çok önemli bir gün ve gündemle konuşuyor. Hayır, mizansen hazırlanmış. AKP seçim havasına girdi ya.. Grupta bir alkış, bir alkış. Ne güzel hem kanallar haber için para harcamıyor, hem de hükümet memnun edilerek kim bilir, hangi çıkar ilişkilerinde taşlar yerli yerine oturtulmuş oluyor.. Ertesi gün sabahtan akşama bir işveren örgütünün düzenlediği bir toplantının canlı yayını. Konuklarla bir bir söyleşiler. Sanırsınız ki Türkiye’nin ekonomisinde önemli bir dönemeç noktasının önemli kararları alınıyor. Oysa toplantının naklen yayımında bile; yabancı sermayeyi Türkiye’ye çekmek üzere düzenlenmiş toplantıya, çok az sayıda önemli yabancı işletme temsilcisinin katıldığı, itiraf edilmek zorunda kalınıyor. Dahası kendi kendimize moral verme niteliğinin ötesine geçilemediğinin de vurgulaması yapılıyor. Bir gün de toplumun çoğunluğu için yaşamsal anlamı olan konular ve etkinlikler, emekten yana gündemde olan bir şeylerin böyle canlı yayını yapılsa da dişimizi kırsak.. ??? Şimdi birbiri ile doğrudan ilişkili, kamuoyu oluşturulması, hak düzeninden sadaka düzenine geçişe, kimi günlük örneklemelerle devam edelim; şiddeti hasara yol açmayacak ölçekte bir depremcik Elazığ ve çevresinde yine yaşamı altüst etti, yıkıma yol açtı. Neyse ki deprem ağırlıklı kırsal alanda, küçük yapıların olduğu yerleşimlerde yaşandığından ölü sayısı yüksek değil. Ama yerle bir olmuş evlerin görüntüleri karşısında uzmanların anlattıkları ürkütücü. Üstüne üstlük İstanbul’da, Zeytinburnu’nda depremsiz çöken ve can da alan bina tuz biber. Medyamız sansasyonel haberle ayıplı durumunu kapatacak ya “Orada kimse yokmuş” ağıtlı timsah gözyaşları. Hükümet sorumluluğu üstüne bile almıyor.. Oysa doğrudan çıkar odakları ile bağlantılı, bizi zor durumda bırakacak bir konu olmadığı için büyük depremin zamanaşımına uğrayan davaları için bağırıp çağırıyoruz. Soyut olarak adaleti yargılıyoruz. Adaletin işlemediği, çok doğru da işlememesinde birinci dereceden sorumlular kimler? Siyasi irade, hükümet, adaleti işletmek üzere yapması gereken görevlerin hangisini yapmış? Birinci elden cinayete azmettirme suçundan sorumluların, belediyelerin hangisinden; hangi yöneticilerden, siyasi sorumlulardan hesap soruldu? Hani her konuşan uzmanın altını çizdiği, en hafif bir depremde hatta depremsiz yıkılıverilecek çoğunluğu kaçak, hileli malzeme ile yapılmış binaların, depreme dayanıklılarla yenilenmesi zorunluluğu projesi var ya.. Bir tek Zeytinburnu için gerken para bile dudak uçurtucu rakamlar demek. Yine de can hakkı, yaşam hakkını saymayan ideolojik sermaye, çıkar yaklaşımı ile bile, yıkımlar ekonomiyi daha fazla yıktığından; en acımasız sermaye ideolojisi vahşi kapitalizm bakışıyla bile yenilenme hem ekonomik hem zorunlu. Tabii ki kamu eliyle... Özel sektör gönüllü kuruş vermeyeceğine göre, sonradan kullanacaklara taksitlerle ödetilse de kamu yatırımı söz konusu. Yani Erdoğan hükümetinin, çok büyük çoğunluğu AKP’li belediyelerin, kaç yıllık tek partili iktidarında şimdiye kadar çok ciddi projeler ve yatırımlarla karşımıza çıkmış olmaları gerekiyordu. Trajikomik değil mi? Kafaları varoşlara yığılmış, giderek yoksullaşmış, yoksunlaşmış kitlelere, gençlere, kimliklerini satın almak üzere, sadaka düzeninde yardım etme yollarını bulmaya yetiyor. Aşiret, tarikat üzerinden sadaka düzeni tıkır tıkır işliyor. İnsanların, göz göre göre en küçük bir sallantıda yerle bir olan evlerde, ölümle yüz yüze yaşamamaları için en zorunlu projeler bile yaşama geçirilmiyor. Hak yok, sadaka var.. soner?cumhuriyet.com.tr BORSAYA HIZLI GİRDİ Hisseler ‘TAV’an yaptı Ekonomi Servisi TAV Havalimanları Holding’in (TAV) geçen hafta yapılan halka arzının ardından dün İMKB’de işlem görmeye başlayan hisseleri tavan fiyattan kapandı. Borsada endeks 237 puan kayıpla 43 bin 592 puana gerilerken, TAV hisseleri 11 YTL ile tavan fiyattan kapandı. TAV hisselerinde, borsada gerçekleşen 1.3 milyar YTL’lik işlem hacminin dörtte birine denk gelen 337 milyon YTL’lik işlem yapıldı. Hisselerin tavan yapmasında, TAV’ın halka arzı sırasında talep ettiği halde alamayan yatırımcıların ilgisi etkili oldu. Güler Sabancı ve Ahmet Dördüncü’nün düzenlediği toplantıda Sabancı Holding’in 20042007 yılları arasında ortalama ağırlıklı büyüme oranının yüzde 19 seviyesinde gerçekleştiği, aynı dönemde operasyonel kârlılığın da yüzde 26 oranında arttığı belirtildi. CHP’Lİ ÖZYÜREK: Tarımı vergi çökertiyor MERSİN (Cumhuriyet) CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Türkiye’nin mazota uygulanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) üzerinden Katma Değer Vergisi (KDV) alan tek ülke olduğunu belirterek “Vergiden vergi alıyoruz. Mazotun pahalı olması Türkiye’de tarımın çökmesinin başlıca nedenlerinden biridir” dedi. Mustafa Özyürek, Türk tarımının en önemli sorunlarının başında girdi maliyetlerinin yüksekliğinin geldiğini kaydetti. ‘Türkiye cari açığını düşürmeli’ Sabancı, maliyetlerin düşürülüp verimliliğin ve rekabet gücünün artırılması gerektiğini söyledi Ekonomi Servisi Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, olasılığı çok düşük görünse de politik bir istikrarsızlıkla karşılaşmanın istenmeyen bir durum olduğunu belirti. Sabancı Holding Yıllık Paylaşım Toplantısı’nda konuşan Sabancı, 2006 yılının hem uluslararası alanda hem Türkiye’de hem de Sabancı Topluluğu’nda önemli gelişmelere ve değişimlere sahne olduğunu belirtti. Sabancı, seçimlerin demokrasinin vazgeçilmezi olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’de seçimler üzerinde çok fazla duruluyor. Biz 2007 yılının zor bir yıl olacağını düşünmüyoruz” diye konuştu. Sabancı, cari açığın düşürülmesi için rekabet gücünün artırılması, kayıt NET SATIŞLAR 17 MİLYAR YTL Sabancı Holding’in 2006 yılı sonuçlarına göre, konsolide net satışlarının yüzde 21 artarak 17 milyar YTL olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Holdingin ihracatının ise yüzde 9 artarak 1.2 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Toplam personel sayısını yüzde 5 artırarak 46 bin 600’e ulaştıran Sabancı, 2007 yılında yatırımlarını yüzde 50 artırarak 900 milyon dolara ulaştırmayı amaçlıyor. dışı tasarruflarının sisteme dahil edilmesi ve risk profilini artıracak istikrarsızlıkların önlenmesi gerektiğini ifade ederek “Hükümet son yıllarda makro düzeyde başarılı olmuştur. Şimdi mikro düzeyde de aynı başarıyı sağlamak durumundayız” dedi. Sabancı’nın konuşmasındaki satır başları ise şöyle: Türkiye’nin yeni yatırımlara ve özelleştirmelere davetiye çıkarması hayati önem taşıyor. Türkiye’nin cari açığını düşürmeye çalışması gerekiyor. Bununla ilgili öncelikle, maliyetleri düşürüp verimliliği artırması, rekabet gücü BANKACILIK İflas ve tasfiye esasları belirlendi ANKARA (AA) Yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na intikal eden bankaların iflas ve tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar belirlendi. Yönetmelik ile faaliyet izni kaldırılarak yönetim ve denetimi 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 106. maddesine göre fona intikal eden banka nezdindeki sigortalı mevduat ve sigortalı katılım fonunun tespiti ve ödenmesi ile bu bankaların iflas ve tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar düzenlendi. nün arttırılması gerekir. AB yolunda moralimizi yüksek tutmalıyız ve yolumuza devam etmeliyiz. Enflasyon hemen hemen her yerde kontrol altına alındı, ancak buna rağmen insanların reel alım gücünde önemli artış olmadı. Akbank piyasada olabilecek hareketlerle ilgileniyor. Müspet manzaraya karşı faizi biraz yüksek buluyorum. Türkiye’de daha fazla büyüme istiyorum. Yüzde 55.5’lar az geliyor. Ama makro ekonomik dengeler var, yapılabilirliği var. Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Ahmet Dördüncü, 10 yıl içinde yenilenebilir enerjiye geçiş yapmayı hedeflediklerini söyledi. TZOB: ÜRETİM İZNİ OLMAYAN DA İTHALAT YAPILABİLECEK Yabancı tütüne teşvik Ekonomi Servisi Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, Tütün Kurumu’nun hazırladığı kararname taslağı ile tütün üretimine bir darbenin de sigara ithalatıyla vurulacağını belirtti. Bayraktar, Tütün Kurumu’nun, yurtiçinde üretim izni olmayanların da tütün mamulü ithal edebilmesine ilişkin bir kararname taslağı hazırlayarak Başbakanlık’a gönderdiğini söyledi. BAT’TAN SİGARAYA ZAM British American Tobacco (BAT), yarından geçerli olmak üzere sigara fiyatlarına yüzde 8 ile yüzde 13.5 arasında değişen oranlarda zam yaptı. BAT’tan yapılan açıklamada, şirketin alt, orta ve üst fiyat segmentlerinde bulunan Viceroy, Pall Mall ve Kent marka sigaralarına, bugünden geçerli olmak üzere yüzde 8 ile yüzde 13.5 arasında fiyat artışı uygulayacağı belirtildi. Açıklamaya göre fiyatı 2.20 YTL olan Kısa Viceroy 2.50 YTL, fiyatı 2.30 YTL olan Uzun Viceroy 2.60 YTL, fiyatı 2.90 YTL olan Pall Mall 3.20 YTL ve fiyatı 4.25 YTL olan Kent 4.60 YTL’den satılacak. ANAYASA MAHKEMESİ Kamu bankalarının satışı mahkemelik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç ile İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu bankaların blok satışının önündeki engelleri kaldırmaya dönük yasanın iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı. CHP’li Koç ve Kılıçdaroğlu 5572 Sayılı Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun’da değişiklik yapan yasanın bazı maddelerinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle mahkemeye başvurdu. 6. gözden geçirme başlıyor Ekonomi Servisi Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yürütülen StandBy düzenlemesinin 6’ncı gözden geçirme çalışmaları ve IMF görüşmeleri kapsamında Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni başkanlığındaki heyet, 1 Mart 2007 tarihi itibarıyla Türkiye’ye gelecek. 6’ncı gözden geçirme çalışmaları kapsamında, son makro ekonomik durum ve beklentileri, 2006 sonu kamu maliyesi gerçekleşmeleri, 2007 para politikası ve kamu maliyesi konusundaki son gelişmeler değerlendirilecek. Üretici sayısı düşüyor Nihai karar vericinin Bakanlar Kurulu olduğuna dikkat çeken Bayraktar, yeni düzenlemenin tütün üretimi, istihdam ve sağlığı tehdit edeceği uyarısında bulundu. 1999’da 251 bin ton olan tütün üretiminin 2005’te 135 bin tona gerilediğine işaret eden Bayraktar, “Kararname taslağı ile ülkemizde üretim izni bulun mayanlar da serbestçe ithalat yapabilir hale gelecektir’’ dedi. Bayraktar, 2002’de 477 bin ailenin tütün ekicisinin 2006’da 220 bine düştüğünü ifade etti. DOĞALGAZDA KONTRATLAR ÖZELE DEVREDİLİYOR Doğalgazda kontrat devirleri önümüzdeki hafta başlıyor. BOTAŞ’ın Rus Gazprom’dan gaz ithalatı 4 şirkete devredilecek. Böylece BOTAŞ yıllık 4 milyar metreküplük gaz ithalatını özel sektöre devretmiş olacak. 28 Şubat’ta Shell firmasıyla Gazprom ve BOTAŞ arasında üçlü devir sözleşmesi ile alımsatım sözleşmesi imzalanacak. Böylece Gazprom’un alıcısı BOTAŞ yerine Shell olacak. Sonraki bir hafta içinde ise işadamı Ali Şen’e ait Bosphorus, İtalyan ortaklı Enerco ve Avrasya şirketleri devir sözleşmelerini imzalayacaklar. Şirketler arasında en yüksek gaz alım miktarı Enerco’ya ait. MICROSOFT’A 1.5 MİLYAR DOLARLIK ŞOK Bilgisayar devi Microsoft firması, patent haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle AlcatelLucent telekomünikasyon şirketine 1.5 milyar dolar tazminat ödemeye mahkum edildi. Lucent şirketi, Fransız Alcatel şirketiyle birleşmeden önce, 2003’te ABD’de Microsoft aleyhinde dava açmıştı. Dava başvurusunda, Microsoft’un aralarında bilgisayar üreticileri Dell ve Gatewey’in de bulunduğu ortaklarının, Lucent’in patent haklarını ihlal eden Microsoft yazılımlarını kullandığı ileri sürülmüştü. Davada, Microsoft’un Windows Media Player yazılımının kullandığı MP3 teknolojisinin ele alındığı belirtiliyor. ABD’nin San Diego kentindeki federal mahkemenin kararının ardından açıklama yapan Microsoft’un avukatı Tom Burt, kararın adil olmadığını ve temyize gideceklerini söyledi. Bill Gates 215 KIZ DAHA OKULA KAVUŞTU OSMANİYE Türkiye genelinde gerçekleştirilen “Baba Beni Okula Gönder” kampanyası çerçevesinde Gaziantep ve Osmaniye’de okula gönderilemeyen 215 kız çocuğu daha, Metro Group’un sağladığı bursla okuma imkânına kavuştu. Metro Gruop bünyesinde yer alan Cash&Carry Türkiye Genel Müdürü Hakan Ergin “Bizim için en önemli şey, çeşitli illerde mağaza açmaktır. Ancak şu ana kadar yaptığımız en mutluluk verici yatırım, okuyamayan kız çocukları için verdiğimiz destektir” dedi. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle