Katalog

1 ŞUBAT 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Sinan’a saygı Foklar için buzda eylem Fransızların eski buz pateni şampiyonlarından Surya Bonaly, Amerikan hayvanları koruma derneği PETA’nın yeni kampanyasına destek vermek ve Kanada’da bebek fokların katlini kınamak için Paris’te kaydı. “Kürk giyeceğime çıplak kayarım” yazısıyla buz pistine çıkan Bonaly, dans ederek hayvanseverlere destek oldu. Bonaly’in eylemi dünya basınında geniş yankı buldu. 2004’te Amerikan vatandaşlığına geçen Fransız patenci Bonaly, 6 kez Avrupa şampiyonu, 3 kez de dünya ikincisi olmuştu. (AFP) İstanbul Haber Servisi Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı’nın (ÇEKÜL) hazırladığı “Mimar Sinan Eserleri İstanbul Gezi Haritası’’na göre Sinan’ın İstanbul’da 58’i özgünlüğünü koruyan 100 eseri bulunuyor. Sinan’ın eserlerinin tanıtılması ve korunmasının amaçlandığı harita, bu ayki Atlas dergisiyle birlikte dağıtılacak. 6070 bin harita da ÇEKÜL Vakfı tarafından Sinan’ın sevenlerine ulaştırılacak. ÇEKÜL Vakfı tarafından Mimar Sinan’ın adının ve eserlerinin çevresindeki sahipsizliği kırmak ve Sinan’ın mirasına saygıyı egemen kılmak amacıyla 1998’de başlatılan “Sinan’a Saygı Projesi’’ kapsamında hazırlanan Mimar Sinan’ın İstanbul’daki eserlerinin yer aldığı “Mimar Sinan Eserleri İstanbul Gezi Haritası’’ tamamlandı. ÇEKÜL Vakfı Başkanı Metin Sözen, Osmanlı İmparatorluğu topraklarında 400’ü aşkın eseri bulunan Sinan’ın bu eserlerinin 200’e yakınının İstanbul ve çevresindeki illerde yer aldığını, diğer eserlerin ise Kırım’dan Balkanlar’a, Ortadoğu’dan Osmanlı İmparatorluğu’nun fetih güzergâhı boyunca yayıldığını söyledi. Sözen, Sinan’ın depremler atlatan 300’e yakının eserinin iyi durumda olduğunu belirtti. Harita ve tüm bilgiler, “www.sinanasaygi.com’’ internet adresinden incelenebilir. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Başarısız Başarılar... Yöneticilerimizin ağızlarından bal damlıyor sanki... Hangi konularda derseniz, hepsini saymak, bu yazının bugün bitmemesi sonucunu yaratır. O nedenle kısa kesip ikisini irdelemekle yetinmek gerekiyor. Açıklanan başarılardan ilki Hrant Dink’in öldürülmesi şüphelilerinin 32 saat içinde yakalanmış olması. Bu nedenle olsa gerek, Hrant’ın öldürülmemesini sağlayacak önlemlere başvurulmaması, her yana çekiştirilebilecek birkaç sözcükle geçiştirilmek isteniyor. Şüphelinin, emniyetin sağa sola yerleştirdiği kameralar sayesinde belirlendiğine ilişkin başarı vurgulamaları da fos çıkmışa benziyor. Son bilgilere göre televizyon ekranlarından da yayımlanan görüntülerin kaynağının, Agos gazetesi civarındaki bir işyerinin güvenlik kamerasına ait olduğuna ilişkin iddialar ağır basıyor. İnsanların en doğal hakkı sayılan yaşama hakkının korunmasına yönelik başarısızlığı, soruşturmanın başarısını gündeme getirerek örtmeye çalışmak, nasıl bir başarıdır anlamak olanaklı değil. ??? Son günlerde kamuoyuna anlatılması için çaba gösterilen başarılardan bir başkası da “Türkiye’deki gelir dağılımı adaletsizliğinin yavaş da olsa düzelmeye başlamış” oluşu. Ağızlardan damlayan ballardan biri de bu konuda. Tabii “bal” deyince bizler gibi saf tüketicilerin aklına, arıların yaptığı bal geliyor. Oysa araştırmalar ve incelemeler, Türkiye’deki balların bir bölümünü arıların yapmadığını eski polis bültenlerine öykünerek arı kılığına girmiş iki ayaklılar tarafından üretildiğini gösteriyor. Bu yüzden baldan söz ederken bu durumu da göz ardı etmemek gerekiyor. Lafı fazla uzatmayalım. Devletlilerimizin verdikleri bilgiye göre Türkiye’nin milli geliri artarken en düşük yüzde 20’lik gruptakilerin payı yüzde 6.0’dan yüzde 6.1’e çıkmış. Bu sonuç, küçük de olsa küçümsenmeyecek bir başarıymış. Yine karartılan bir bilgi söz konusuymuş iddiaya göre. Çünkü iki yıl önceki veriler aynı grubun yüzde 6.4 pay aldığını gösteriyormuş. Demektir ki yüzde 6.4 oranı önce yüzde 6.0’ya düşmüş, sonra da başarılı girişimler sonunda 6.1’e çıkarılmış. Yüzde 0.3’lük pay ise sizlere ömür. ??? Türkiye’de de varsıllığın sayısal sınırları yok. Kazanmanın yolunu yasalarla siyasal birlikteliklerle kolaylaştırmak en güncel yaklaşımların önünde gidiyor. Ama yoksulluğun ve açlığın sınırları kimi örgütler tarafından her ay belirlenerek açıklanıyor. 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırı 617 YTL olarak belirlenmiş. Oysa 2007 yılının ilk yarısı için belirlenen asgari ücret 403 YTL. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) önerisi asgari ücretin 589 lira olması yönünde. Bu tutar bile neredeyse dört kişilik bir aile için öngörülen yoksulluk sınırı dolayında. ??? Yaşları tutanlar anımsayacaktır. Türkiye, barem dereceleri son üç dilimde kalan memurlarına uzun yıllar tazminat ödedi. Nedeni de şuydu: Bu dilimlerdeki memurların aldıkları maaşlar, belirlenen asgari ücretin altında kalıyordu. Devlet de utancını, aradaki farkı tazminat olarak ödeyerek gideriyordu. Başarılı politikalar sayesinde bu utançtan kurtuldular. Son açıklamalara göre en düşük memur maaşı yaklaşık 753 YTL. Emeklilerinin en düşük maaşı da 686 YTL oldu. Asgari ücretle en düşük memur maaşı arasında 350 YTL fark var. Yani sistem tersine işlemeye başlamış durumda. Bu yazının, memur maaşlarının yüksekliğini anlatmak için yazılmadığını belirtmeliyim. Çünkü yoksulluk sınırı verileri ortada duruyor. Memurunu bile yeterince koruyamayan yöneticilerimizin, işçileri yok saymaktaki başarısını anlatmak amacıyla yazmaya çalıştım. Yargıtay, işkenceyle suçlanan üç polisle ilgili beraatı bozdu. Olayı haberleştiren muhabirimizin davası sürüyor Polisleri zamanaşımı kurtardı Basketbolcu Şahin Haber Merkezi İşkence yap ? Muhabirimiz Alper Turgut’un “İşkenceye Beraat” başlıklı haberi tıkları iddia edilen üç polis memu nedeniyle 20 bin YTL para cezasına çarptırıldığı işkence davasında ru hakkında açılan davada, yerel Yargıtay, polislerin cezalandırılması gerektiğine hükmetti. Dava mahkemenin verdiği beraat kararı, zamanaşımına uğrarken Turgut’un dosyası hâlâ Yargıtay’da... Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından “İşkence suçu sabittir ve ceza verilmelidir” gerekçesiyle bozuldu. zıişleri müdürlüğünü yapan Ahmet kilerin üzerindeki yaraların işkence Ancak İstanbul 7. Ağır Ceza Mah Turan, Müslüm Turfan ve Din fiilleri ile uyumlu olduğunun tespit kemesi, müdahil avukatı İbrahim çer Erduvan, “Ekim’’ örgütünün edildiği vurgulandı. Ergün’ün uluslar üstü hukuk ile il faaliyetlerine katıldıkları iddiasıyla, gili tüm hatırlatma ve itirazlarına 11 Kasım 1998’de İstanbul Terörle YIL SONRA DAVA karşın zamanaşımına hükmetti. Ga Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağİstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemezetemiz muhabiri Alper Turgut, lı polisler tarafından gözaltına alıntam 9 yıl süren bu dava sırasında yaz dılar. İlk muayenede sağlam görü si, terörle mücadele şubesinde görevdığı “İşkenceye Beraat” başlıklı nen Turan, Turfan ve Erduvan’a, li polis memurları Mehmet Hallaç, haberi nedeniyle 20 bin YTL para savcılığa sevk edildikleri gün İstan Şeref Bayrakçı ve Mahmut Yıldız cezasına çarptırılmıştı. “Basın Ya bul Adli Tabipliği’nce darp raporu hakkında olaydan 2 yıl sonra işkensası’nın 19. maddesine muhale verildi. Mağdur avukatlarının baş ce suçlamasıyla dava açtı. Avukatfet” ettiği öne sürülen Turgut adına vurusu üzerine, İÜ Cerrahpaşa Tıp lar, müvekkillerinin işkenceye daYargıtay’a başvuran gazetemiz avu Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı yalı hüküm giydikleri ve mağdur olkatları, gazeteciliğin gereğinin ya Başkanlığı raporunda, bulguların dukları gerekçesiyle AİHM’ye başpıldığını belirterek mahkumiyet ka gözaltı süresi içindeki darp ve ce vurdular. Mahkeme heyeti, 30 Eybirler sonucu olduğu, bu bulguların lül 2004’te “delil yetersizliğinden’’ rarının bozulmasını istemişti. “Kızıl Bayrak’’ ve “Ekim Genç polise direnmeyle meydana gelme polislerin beraatına karar vermişti. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi İlhan liği’’ isimli dergilerin sahibi ve ya sinin mümkün olmayacağı, müşte 2 Yaşamını gençlere ve spora adadı SEYFETTİN METE Selçuk, Yazıişleri Müdürü Mehmet Sucu ile Alper Turgut hakkında 18 Ekim 2004’te yayımlanan ve işkence suçundan yargılanan polislerle ilgili haber nedeniyle İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıkların Basın Yasası’na aykırı davranarak “kesinleşmemiş mahkeme kararı hakkında görüş bildirmek” suçunu işledikleri gerekçesiyle cezalandırılmalarını istedi. Yargıç Sevim Efendiler, Selçuk ve Sucu’nun 5187 sayılı yasaya göre sorumlulukları bulunmadığı gerekçesiyle beraatlarına karar verdi. Yargıç, Turgut’un üzerine atılı suçu işlediğinin dosya kapsamından anlaşıldığını kaydederek 20 bin YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmetti. Avukat Bülent Utku tarafından hazırlanan temyiz dilekçesinde mahkumiyet hükmünün bozulması talep edildi. Alper Turgut’un dosyası hâlâ Yargıtay’da... Sadık Çelik, şirketlerin ucuz ancak kalitesiz yemek arayışına tepki gösteriyor ÇORUM “Osman Solakoğlu Basketbolla Topluma Hizmet Ödülü”nü kazanan Fatih Sami Şahin, yıllardır Çorum’da binlerce gencin lisanslı sporcu olması için çaba gösteriyor. Şahin, amacının sporla birlikte kentte birliktelik, kültür ve dayanışmayı sağlamak olduğunu anlatıyor. Türk basketboluna uzun yıllar her alanda hizmet etmiş olan eski Federasyon Başkanı Osman Solakoğlu’nun anısını basketbola ve topluma faydalı olacak şekilde yaşatmak hedefiyle Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) ve Solakoğlu ailesince düzenlenen “Osman Solakoğlu Basketbolla Topluma Hizmet Ödülü”nün bu yılki sahibi Çorum’dan Basketbol İl Temsilcisi Fatih Sami Şahin oldu. 4 Şubat’ta İstanbul Akatlar Spor Salonu’nda oynanacak Beşiktaş Cola TurkaFenerbahçe Ülker maçının devre arasında ödülünü alacak olan Şahin, basketbol dalında hemen hemen hiçbir faaliyeti olmayan Çorum’da 20 kulüp kurulmasına ve 1500 lisanslı sporcu yetişmesine öncülük etti. 6 bin işletme kayıt dışı ? Mis Keyveni Catering’in Yönetim Kurulu Başkanı Çelik, “Yemek hizmetini ihaleye çıkaran firmalar, hangi yemek şirketi ucuz fiyat veriyorsa ihaleyi ona veriyor. 1 YTL’ye yemek satıyorlar” dedi. İstanbul Haber Servisi Mis Keyveni Catering’in Yönetim Kurulu Başkanı, İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komitesi üyesi Sadık Çelik, Türkiye’de yemek sektörünün en önemli sorunlarının başında, ihalelerdeki “ucuz ancak kalitesiz yemek arayışı” olduğunu söyledi. 1950’lerden itibaren yaşanan köyden kente göçle birlikte, kontrolsüz nüfus artışı ve sağlıksız kentleşmenin sağlıklı gıda tüketimini olumsuz etkilediğini vurgulayan Çelik, değişen çalışma koşulları ile birlikte insanların en ucuz yemeği satan merdivenaltı gıda işletmelerine yöneldiklerini belirtti. “Merdivenaltını sistem üretti. Devlet istese bunu bitirir. Ama bitirdiği an bu işin ucu siyasilere dayanır” diyen Çelik, Türkiye’nin “Küçük Amerika” olma hayalleri içerisinde gecekondu anlayışına sürüklendiğine dikkat çekti. Çelik, “Gettolarda yaşamaya mahkum edilen insanlarımıza sokakta zehir zıkkım yediriliyor. Bizim aşçılarımız soğanı yakarak kansere yol açıyorlar. Bu yüzden artık kanserin uğramadığı aile kalmadı” diye konuştu. oerinc?cumhuriyet.com.tr. Aşçı yoğun bakımdan çıkarıldı ? İstanbul Haber Servisi F tipi cezaevi uygulamasını protesto amacıyla başlattığı “ölüm orucu’’ eylemine 293. gününde ara verdikten sonra, İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Yoğun Bakım Bölümü’nde tedavi altına alınan avukat Behiç Aşçı, yoğun bakımdan servise alındı. Ağızdan beslenmeye başlayan Aşçı’nın kan değerleri de normale dönüyor. Çığ’dan Ermeni iddialarına yanıt Sadık Çelik, kontrolsüz nüfus artışı ve sağlıksız kentleşmenin sağlıklı gıda tüketimini olumsuz etkilediğini vurguladı. nüyor. Ancak kimse işin sağlık kısmını düşünmüyor. Almanya’da da döner çok yaygın. Ancak Almanlar da sağlık yerine damak tadını daha çok düşünüyor. Et şişe takıldıktan sonra beklediği süre içerisinde mikroorganizmalar ürüyor. Döner eti ile ateş arasında belirli bir mesafe olması gerekiyor” görüşünü ifade etti. İstanbul’da üretici olarak toplam 7 bin 500 gıda işletmesi olduğunu, bunlardan yalnızca 500 tanesinin ruhsatlı olduğunu belirten Çelik, “Geriye kalan 6 bin gıda işletmesinin ise nerede ve nasıl üretim yaptıkları belirsiz. Ekmek fırınlarından bakkallara kadar gıda satışı yapan işletme sayısı ise 65 bin. Bunlardan da yalnızca 3 bin tanesinin gıda satabilir ruhsatı var. İstanbul’da yemek üretimdağıtım şirketi sayısı ise 2 bin 500 civarında” diye konuştu. Yemek sektörünün yıllık cirosunun 3.5 milyar dolar olduğu bilgisini veren Çelik, yemek işletmelerinin, ruhsatlarını işletme açıldıktan sonra aldıklarını ifade ederek “İşletme açılmadan önce projelendirme ve ruhsatlandırma başlamalı. Daha sonra işletme açılmalı” dedi. topraktan tabağa kadarki süreci çok iyi izlenmeli.” Türkiye’nin Avrupa’nın tarlası durumunda olduğunu, ancak Akdeniz ve Yunan lobilerinin, Türkiye’nin Avrupa’ya ticaret yapmasını istemediklerini ifade eden Çelik, “Çünkü ticaretle birlikte Türkiye’de burjuvazinin, dolayısıyla da demokrasinin gelişeceğini biliyorlar. Aydınlanmayla birlikte kayıt dışının da biteceğinin farkındalar” dedi. 2004’te çıkarılan 5179 sayılı “Gıdaların Üretimi Tüketimi ve Denetlenmesi Kanunu”nun işletilmediğini ifade eden Çelik, “Yalnızca Tarım Bakanlığı gıda denetimi yapabiliyordu. Ancak işin içine Sağlık Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, yerel yönetimler de karışıyor. O zaman da denetim ortada kalıyor. Sorumluluğun kime ait olduğu belirsizleşiyor. Ruhsatlandırmanın da standardı olmadığından kaç kişiye ne kadar yemek üretmeli gibi uzmanlık gerektiren konular atlanıyor” düşüncesini kaydetti. ? İstanbul Haber Servisi Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, Maltepe Üniversitesi´nde düzenlenen “Sümerler ve Sümer Kültüründen Bugüne Ulaşan Etkiler” konulu söyleşide konuştu. Çığ, “Sözde Ermeni Soykırımı” ile ilgili gerçekdışı söylemler olduğunu belirterek, “Ermeni soykırımından bahsediliyor. Bir milyon Ermeni öldüyse, bir milyon da Türk öldü. Biz soykırım yapmak isteseydik, şu anda bir Ermeni bile kalmamıştı” dedi. SOKAKTAN KURTULDULAR Şahin, projeleri sayesinde daha önce futbola yoğunlaşan gençleri basketbola çekmeyi başardı. Ekonomik, kültürel, sosyal ve eğitim alanlarında farklı gruplardan gelen gençleri basketbol çatısı altında bir araya getiren Şahin, şöyle konuştu: “Siyasi ve kültürel farklılıklar nedeniyle sokakta birbirleriyle yıllarca konuşamayan gençler spor salonlarında birbirlerini tanıyıp dostluklar kurdular. Gençlerin yanı sıra binlerce ailenin de birbirleriyle kaynaşmasını sağladık. Gönüllüğe dayalı bir çalışma yapıyoruz. Gençlerimizi spora yönlendirerek kötü alışkanlıklardan uzak tutabiliriz.” Çorum’da basketbol oynayan gençlerin hiçbirinin sabıkası olmadığına dikkat çeken Şahin, “Bu veri bile ne kadar faydalı bir iş yaptığımızı gösteriyor. Kulüplere gelen kimi psikolojik sorunlu gençler de kısa sürede bu sorunlarından kurtuldu, güven kazandı” dedi. ‘GIDA AKARYAKIT İSTASYONLARI’ Fast food gıda üreten firmaları “Gıda Akaryakıt İstasyonları” olarak nitelendiren Çelik şöyle devam etti: “Mideyi doldurmak mıdır yemek yemek! Ağır, katı, fritöz yağları kalp hastalığına ve kansere yol açıyor. Yüz kez aynı yağda kızartılıyor yemekler. Bunun önüne geçmek için yurttaşlar, işyerlerine tabldot yapan, Tarım Bakanlığı’ndan ruhsatlı firmalardan yemek istesinler ya da evlerinden yemek getirsinler. Ayrıca yemek aldıkları kurumun mutfağını ziyaret etsinler. Buna hakları var. Sağlıklı gıda tüketimi kültürünün oluşması için yurttaşlar bu haklarını kullansınlar. Gıdanın Taksici bıçaklanarak öldürüldü ? İSTANBUL (AA) Sarıyer’de Kuruçeşme Muhtar Ali Rıza Sokak girişinde bulunan tek katlı eve, gece saatlerinde bir taksi çarptı. Durumun polise bildirilmesi üzerine olay yerine gelen ekipler, sürücü Fahrettin Berber’i (37) otomobilin içinde yaralı halde buldu. Vücuduna çok sayıda bıçak darbesi aldığı belirlenen Berber kurtarılamadı. Berber’in üzerindeki cep telefonu ve yüklü miktarda paranın alınmadığı bildirildi. ‘DÖNERİN SİCİLİ BOZUK’ Kapitalist siyasetçi işbirliği anlayışı içerisinde üretilmiş çarpık kentleşmeyle birlikte büyük kentlerdeki göçün tekrar yerele dönmesi sonucu döner kültürünün yaygınlaştığı tespitinde bulunan Çelik, “Dönerin sicili bozuk. Dönerci esnafı 100200 kilo döner kesmekle övü 3 kişiye 178 biner YTL ? ANKARA (A.A) Şans Topu’nda 5+1 bilen 3 kişi, 178 bin 708 YTL 40’ar YKr ikramiye kazandı. Kazanan numaraları; 4, 13, 21, 29, 34 + 10 olarak belirlendiği çekilişte, 5 bilenler bin 353’er YTL, 4+1 bilenler 162’şer YTL, 4 bilenler 15’er YTL, 3+1 bilenler 10’ar YTL, 3 bilenler 2’şer YTL, 2+1 bilenler 3 YTL 20’şer YKr, 1+1 bilenler 1 YTL 60’ar YKr ikramiye kazandı. CUMHURİYET 07 K