Katalog

SAYFA CUMHURİYET 10 KASIM 2007 CUMARTESİ 16 SAĞLIK 51. Türkiye Milli Pediatri Kongresi ve 7. Türk Dünyası Pediatri Kongresi Girne’deki Acapulco Otel’de gerçekleştiriliyor ‘AKP aile planlamasına soğuk’ ? Prof. Dr. Tezer Kutluk: “Türkiye’de kanser patlaması vardır. Bunun nedeni de tütündür. Çocuk ve gençlerimizin yüzde 8090’ı duman yoluyla bu zehir ötesi anormal kimyasal maddelere maruz kalıyorlar. Bu nedenle pasif içicilikle çocuklar ileriki yaşlarda kansere daha çok yakalanıyor. ” ŞULE KÖKTÜRK Klasik tıp mı, alternatifler mi? Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Alternatif tıp yine gündemde. Bugünlerde konu ile ilgili televizyon programları izliyoruz. Sanırım, yakında kaybettiğimiz Dr. Yıldırım Aktuna’nın Uzakdoğu’ya giderek böyle bir tedaviye başvurması tetikleyici oldu. Şu gerçeği kabul etmek zorundayız. İnsanlar çaresizlikler karşısında alternatif tıptan kolay kolay vazgeçemeyeceklerdir. Klasik tıp ile umutların tüketildiği durumlarda hastaların alternatif tedavi seçeneklerini aramalarını çok doğal saymak gerekiyor. Bu hastaların doktor doktor dolaşmaları da bu yüzden değil midir? Onlar 10 hekime başvurduktan sonra 11’incinin bir çare söyleyebileceği umudunu koruyorlar. Alternatif adı altında toplanan tedaviler o kadar çok ve çeşitli ki onları buraya sığdırmak mümkün değil. Şöyle bir bölümünü sıralayacak olursak; magneto terapi, akupunktur, makrobiyotik, reiki, ozon tedavisi, osteopati, herbal bitki tedavileri, feldenkreis, arı sokması, çeşitli enerji tedavileri sayılabilir. Değerli bir bilim insanımız Prof. Haluk Topaloğlu geçen hafta bir kongre sırasında sunduğu bildiride, hastaların en az yüzde 50’sinin bu tedavilerden birine başvurduğunu ve ilginçtir ki yüzde 50’sinin de sonuçtan memnun kaldığını bildirdi. Onun bir başka ilginç tespiti de doktorların yüzde 50’sinin bu tedavilere karşı çıkmayışıdır. Bir başka değerli bilim adamı, hekim Doç. Dr. Mustafa Çetiner (*) yakın zamanda Gürer Yayınları arasında çıkan Sağlığınıza isimli ilginç ve çok yararlı bulduğum kitabında ABD halkının en az 1/3’inin alternatif tıbbı denediğini, şu anda bu oranın yüzde 42’ye çıktığını bildiriyor. Ülkemizde de alternatif tedavilerin geniş bir şekilde uygulandığını biliyoruz. Bunun yarattığı çok sayıda olumsuzluk ve aldanışlarla baş başayız. ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) 2 milyon dolarlık bütçe ile alternatif tıp bölümünü kuruyor. Evet, Amerika’daki ünlü üniversiteler alternatif tıp ya da complementary medicine (tamamlayıcı tıp) adı altında bölümler ve enstitüler kurarak bilimsel metotlarla alternatif tıp değerlendirmesi yapmaya çalışıyorlar. Ancak örneğin, sayıları 20 bine varan bitkisel ürünlerin denetimini ve değerlendirmesini yapmak hemen hemen olanaksız. Bu nedenle bitkisel ilaçların güvenilirliği belirsiz olmaya devam ediyor. Herbalistlerin iyi bir denetim altında tutulması büyük önem taşıyor. ??? Yazının başında belirttiğim gibi alternatif tıptan vazgeçilemeyecektir. Ancak bu alanın bilinmezlerle ve çeşitli risklerle dolu olduğunu unutmamak lazım. Ayrıca bu tedavilerin çok defa para kazanma amaçlı olarak piyasaya sürüldüğünü de gözden uzak tutmamak gerekmektedir. Bugün yüce Atatürk’ün ölüm yıldönümü. Onu kaybettiğimizde 9 yaşında idim. Onu bir kez Galata rıhtımında görebildim. Spor bir ceket ve yakası açık mavi bir gömlek giyiyordu. Gözüme insanüstü bir ilah gibi görünmüştü. “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür” diyen bu eşsiz insan, bir bilim toplumu yaratmak istiyordu. Türkiye’nin kaderine egemen olan politikacılar bunu önlemişler ve aydınlanmayı yarıda bırakmışlardır. Aydınlanmayı yaşatmadılar. Yurduna miras bıraktığı akıl ve bilim hemen hiçbir zaman iktidar olmamıştır. Onun yarattığı devrim rüzgârı eserken, Türkiye ileriye bakan onurlu ve bağımsız bir ülke idi. Etnik kökenimiz ne olursa olsun biz bu ülkede yaşayanlar Anadolulu idik ve ortak bir kaderi paylaşıyorduk. Bir de şimdiki halimize bakar mısınız?.. Gençliğe hitabında ülkenin geleceğindeki olası tehlikelere işaret eden çok çarpıcı sözleri var. Ben er geç Türk gençliğinin Atatürk ideallerine sahip çıkarak ülkenin kaderine el koyacağına inanıyorum. (*) Doç. Dr. Mustafa Çetiner’in Gürer Yayınları’ndan çıkan “Sağlığınıza” adlı kitabı okumanızı önemle tavsiye ederim. Orada bilimsel yaklaşımın yanı sıra düşündürücü ve öğretici daha pek çok şey bulacaksınız. [email protected] RIDVAN ATİLLA: GİRNE Türkiye’de bebek ölümleri oranı binde 28 civarında. Orta Anadolu’nun batısında bu oran binde 10’un altında, ancak Doğu Anadolu, Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu’da oran çok daha fazla yükseliyor. Uzmanlar, istatistiklerin çok da sağlıklı tutulamadığını belirtiyor. Bebek ölümleri oranı binde 28 civarında 51. Türkiye Milli Pediatri Kongresi ve 7. Türk Dünyası Pediatri Kongresi Girne’deki Acapulco Otel’de gerçekleştiriliyor. Kongre kapsamında Milli Pediatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Enver Hasanoğlu’nun başkanlığında geniş katılımlı bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Saadet Arsan, beş yaş altı ölümlerin az olmasının ülkenin gelişmişlik düzeyinin yüksek olduğunun göstergesi olduğunu belirterek bu oranın Türkiye genelinde binde 28 olmasına karşın Doğu Anadolu’da çok yüksek olduğuna dikkat çekti. ‘Bebekler aşılanmalı’ Arsan, “Bebek ölümleri binde 30’un altına düşünce gelişmiş ülke sayılabiliyorsun. Ancak, bizde bu oran doğu bölgelerinde oldukça yüksek. Bebek doğduktan sonra dahi kimlik almadan bazı yerlerde tarlaya, evin arka bahçesine gömü lüyor” dedi. Bebek sağlığının anne sağlığıyla da ilgili olduğunu vurgulayan Arsan, sağlıklı bebekler için bebek beslenmesi ve aşılamanın önemini vurguladı. AKP hükümetinin yeni anayasa taslağında aile planlamasına yer vermemesine gönderme yapan Arsan, şunları söyledi: “Bebek ölümlerinin önüne geçmenin en önemli yollarından biri doğru ve yerinde uygulanan aile planlamasıdır. Yeni anayasa taslağındaki gibi olmaması gerekiyor. Aile planlaması anayasa güvencesi altına alınması gerekiyor.” Türk Kanser Araştırma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk da kapalı alanlarda tütün kullanımının önlenmesine yönelik düzenlemeye dikkat çekerek “Bu konuda iyi adımlar atılırsa çok memnun olacağız. Türkiye’de kanser patlaması vardır. Bunun nedeni de tütündür. Çocuk ve gençlerimizin yüzde 8090’ı duman yoluyla bu zehir ötesi anormal kimyasal maddelere maruz kalıyorlar. Bu nedenle pasif içicilikle çocuklar ileriki yaşlarda kansere daha çok yakalanıyor” dedi. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alev Hasanoğlu da kronik beslenme bozukluğuna bağlı olarak çocuklarda gelişme geriliği, boy kısalığı, bağışıklık sisteminin zayıflığı gibi çok sayıda bozukluk görülebildiği gibi ölümlerin de yaşanabileceğini söyledi. Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE Acil tıp desteği yetersiz SİBEL BAHÇETEPE ‘Grip aşısı olun, kalbinizi koruyun’ Kalp hastalığını tetikleyen gripten korunma konusundaki bilincin yaygınlaştırılmasını amaçlayan Türk Kalp Vakfı (TKV) ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi işbirliğinde gerçekleştirilen “Grip aşısı olun, kalbinizi koruyun’’ kampanyası geçen günlerde Ataköy Olimpiyat Evi’nde başladı. Kampanya kapsamında ilk olarak TKV Başkanı Çetin Yıldırımakın ile basın mensupları aşılandı. Başkan Yıldırımakın, “En ufak bir gribal enfeksiyon bile sağlık sorunlarına neden olabiliyor. 812 yaş arası çocuklardaki gribal enfeksiyonlar kalp ve damar hastalıklarına neden olabiliyor” uyarısında bulundu. Gripten korumada aşının önemli bir yeri olduğuna değinen Yıldırımakın, “İnsanların yatağa düşmeden, hastalanmadan sağlık kontrolü yaptırmadığı ülkelerde gribal enfeksiyon çok önemli sağlık problemlerine neden olmaktadır. En önemli ve vazgeçilmez insan hakkı sağlıklı yaşama hakkıdır. İnsanlar ancak sağlıklı yaşarsa, toplum ve insanlığa yararlı hizmetler üretebilir. Kampanya doğrultusunda ulaşabildiğimiz kadar insanı aşılayacağız’’ dedi. Bebeklere sanatçı desteği İ 4. Kadın Sağlığı paneli stanbul Haber Servisi Kadıköy Şifa Sağlık Grubu, sağlıkta bilgi ve eğitime verdiği önem doğrultusunda geleneksel hale getirdiği “Kadın Sağlığı” panellerinin dördüncüsünü 21 Kasım Çarşamba günü gerçekleştirecek. Caddeboston Kültür Merkezi’nde yapılacak olan panelin bu yılki konusu ise “İnfertilitede (kısırlık) Güncel Yaklaşımlar” olarak belirlendi. Onursal başkanlığını Prof. Dr. Bülent Tıraş’ın yapacağı panel 08.30 17.00 saatleri arasında gerçekleşecek. Panele, Prof. Dr. Aydın Arıcı, Prof. Dr. Kaan Aydos, Prof. Dr. Seher Başaran, Prof. Dr. Bülent Baysal, Prof. Dr. Faruk Buyru’nun yanı sıra çok sayıda hekim katılacak. Sağlık profesyonellerine yönelik olarak düzenlenen panele katılım ücretsiz. İstanbul Haber Servisi Sağlık Bakanlığı’nın, AB’nin mali desteğiyle, anne ve bebek ölümlerinin azaltılması amacıyla başlattığı “Bebeğim Sağ Olsun’’ kampanyasının sözcüsü Dr. Sadiye Eren, Türkiye’de halen 5 kadından birinin evde doğum yaptığını ve her yeni doğan bin bebekten 17’sinin hayatını kaybettiğini söyledi. Eren, anne ölümlerinin yüzde 62’sinin önlenebilir nedenlerle gerçekleştiğini, bu ölümlerin önlenmesi için kadınların gebe kal madan önce doktora başvurmaları, gebe kaldıktan sonra ise sağlık ocakları, Sağlık Bakanlığının Aile Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması (AÇSAP) merkezlerine düzenli olarak gitmeleri gerektiğini vurguladı. Kampanyayla ilgili önceki gün Sait Halim Paşa Yalısı’nda düzenlenen etkinliğe sanatçı Müjde Ar, senaryo yazarı Işıl Özgentürk, şair Refik Durbaş, tiyatro sanatçısı Bülent Alkış’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ünlüden destek geldi. Otobüste, trende, gemide, uçakta ya da deniz otobüsünde aniden fenalaştığınız zaman size ilk dakikalarda müdahale edebilecek yeterli sayıda ve donanımda acil sağlık ekibi bulunuyor mu? Acil tıp teknisyenleri, Türkiye’de hava ulaşımı dışında acil bir durumla karşılaşıldığı zaman yeterli personelin ve ekipmanın olmadığına dikkat çekerek, çok kısa süreli basit eğitimle bir yaşamın kurtarılabileceğini ve ilkyardım eğitiminin okullardaki zorunlu dersler arasına girmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar. Türkiye Acil Tıp Derneği (TATD) Başkanı Rıdvan Atilla, uçaklar dışındaki toplu taşıma araçlarında acil bir durum karşısında müdahale edebilecek ekibin ve tekniğin bulunmadığını söyledi. Uçaklarda, TATD ve 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi işbirliği ile ilkyardım ve acil yardım eğitimleri verdiklerini vurgulayan Atilla, “Eğitimlerimizde acil tıp hekimleri dışında birçok doktorun kullanmayı bile bilmediği otomatik elektroşok cihazını mürettebatın nasıl kullanması gerektiğini öğrettik”diye konuştu. Atilla, 5 yıldızlı otellerde hekimlere yönelik acil tıp eğitimleri verilmesi için projelerinin bulunduğunu, bunun için de Turizm Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’ndan destek beklediklerini kaydetti. Marmara Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Arzu Denizbaşı, çeşitli büyüklüklere göre toplu taşıma araçlarında sağlık ekibi ya da teknisyenleri bulundurma zorunluluğu olduğunu, ancak buna çok fazla uyulmadığını söyledi. İstanbul Tabip Odası Acil Sağlık Hizmetleri Komisyonu’ndan Dr. Serkan Eroğlu ise ilkyardımın zorunlu dersler arasına konulması gerektiğini söyledi. Karıştırılan hastalık: Hidrosefali Haber Merkezi Alzheimer ve parkinson ile en çok karıştırılan hastalık olan hidrosefali, kafa içinde anormal miktarda sıvı birikmesi olarak tanımlanıyor. Daha çok 55 yaş ve üzerinde görülen bu nörolojik hastalık, biriken sıvının oluşturduğu basınç nedeniyle sinirlerde gerilmeye neden oluyor. Florance Nightingale Hastaneleri Nöroşürirji Bölümü Genel Koordinatörü Prof. Cengiz Kuday, bu hastalığın belirtilerini şöyle sıralıyor: ? Yürüme bozukluğu. ? Unutkanlık ya da hafif demans. ? İdrar kaçırma. “Normal Basınçlı Hidrosefali (NBH) belirtileri Alzheimer ya da parkinson ile benzerlik gösterir. Bununla beraber, yürüme güçlüğü NBH’de ilk bulgu olarak ortaya çıkar. Bu bulgu parkinsonun titremelerinden farklıdır. Alzheimer’da hafıza kaybı erken görülürken NBH’de daha geç ortaya çıkar” diyen Kuday, NBH’nin en önemli farkının tedavi edilebilmesi olduğunu vurguluyor. Bu hastalıkta erken teşhisin önemine dikkat çeken Kuday, önemli bilgiler veriyor: “Genelde belirgin iyileşme ilk hafta içinde görülür. Klinik iyileşme hastadan hastaya değişiklik göstereceği için iyileşmenin ne kadar süreceğini tahmin etmek güçtür.” CUMHURİYET 16 CMYK