19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 EKİM 2007 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 26. İstanbul Kitap Fuarı’nda yarın da pek çok etkinlik yapılacak DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Fuara ilgi büyük... Corea ve Fleck aynı sahnede ? Kültür Servisi Piyanonun en büyük ustalarından biri olan Chick Corea ve Banjo’su ile caz müziğine yeni bir soluk getiren Bela Fleck, birlikte kaydettikleri ve eleştirmenlerce “Olağanüstü” olarak tanımlanan albümleri “The Enchantments”ın turnesi kapsamında 3 Kasım’da İstanbullu cazseverlerle buluşuyor. İki büyük sanatçının birlikte sahneye çıkacakları konser TIM Maslak Show Center’da saat 21.00’de başlayacak. “Sympathique” ve “Hang on Little Tomato” ile Türkiye’de büyük bir hayran kitlesine sahip Pink Martini topluluğunu, yeni albümleri “Hey Eugene!”nin dünya turnesi kapsamındaki konserleri bugün saat 21.00’de TIM’de. (0216 556 98 00 www.biletix.com) Söyleyecek Sözü Olan Tiyatro Kurulduğu 2000 yılından bu yana her yeni oyunuyla ülkemiz tiyatro sanatına katkılar sunan bir topluluk Tiyatro Pera. Nesrin Kazankaya’nın Pera Tiyatro Okulu’nun yedi yıllık hazırlığına sırt vererek oluşturduğu topluluk, sahnelediği oyunlarıyla tiyatro tarihimizde şimdiden önemli bir yer edindi. Sahneledikleri oyunlarda, deneyimli oyuncularla gençleri buluşturmasıyla; okulun giriş katında, farklı sahneleme teknikleri için olanaklar sunan kendi salonunu oluşturmasıyla, neredeyse yoktan var edilmiş bir tiyatro. Topluluk kendini ve salonunu var etmekle kalmıyor, dünya görüşüne ve tiyatro anlayışlarına uygun oyunları da Nesrin Kazankaya yazıyor. Ülkemizde oyun yazarlığının kısır bir dönemden geçtiği düşünüldüğünde topluluğun oynayacağı oyunları tümüyle yoktan var etmesinin de ayrı bir önemi var. Yedi yıl boyunca bu yöntemle birbirinden ilginç oyunlar kazandı tiyatro sanatımız. ??? Bu yıl yine yeni bir oyunla tiyatro izleyicilerinin karşısında topluluk: “Profesör ve Hulahop.” Nesrin Kazankaya’nın yazıp yönettiği oyun, alttan alta bir 12 Eylül sorgulaması gibi görünse de çok daha evrensel boyutlu bir çalışma. Bir fizik profesörü, bir dağ otelindeki bilimsel toplantıya giderken kullandığı aracın bozulması sonucu yolda kalır. Kar ve tipiden kendini koruyabilmek için terk edilmiş eski bir lokanta binasına sığınır. Bu ıssız yerde geçirdiği gece boyunca, bir hayal perisinin eşliğinde geçmişini, bilimsel ve insani yanlarını sorgular. Oyun bir yanıyla antik çağdan günümüze dek bilim adamlarıyla egemen çevrelerin çatışmalarına uzanırken öte yandan da yakın tarihimizin baskı dönemlerinde bilim çevrelerinin içine düştükleri ikilemleri, ihanetleri irdeliyor. İnsanoğlunun başkaldıran ve boyun eğen yanları bir ruhbilimci titizliği içinde sanatın terazisinde tartılıyor. ??? Nesrin Kazankaya’yı günümüz tiyatrosunun önemli oyun yazarlarından biri yapan özelliği bence, ele aldığı konuları dar çerçevelerden çıkarıp zenginleştirmeyi, evrensel kılabilmeyi başarması. Bunu yaparken tarih, bilim, müzik, bitkiler, oyuncaklar gibi türlü alanlardan rahatlıkla yararlanabilmesi. Kuantum fiziğinden müzik dolabına, yoyolardan hulahoplara, tiyatronun eğlence yanıyla, bilim ve sanatı dengeli bir biçimde kaynaştırabilmesi. Asıl önemlisi de, bunca ayrıntının, metni bir yamalı bohçaya çevirebilme tehlikesine karşın, oyunun dramatik yapısının bozulmadan işlevsel ayrıntılar olarak kalabilmesi. Burada elbet yazarı koruyan, ona yol gösteren temel ölçüt, tutarlı dünya görüşü. Her işte olduğu gibi sanatın temel sorunuyla burada da karşı karşıya kalıyoruz: “Söyleyecek sözü olmak.” Bütün sanatların itici gücüdür, yaratıcının söyleyecek sözü olması. Nesrin Kazankaya, Dobrinja’da Düğün’de olduğu gibi, Bosna’daki iç savaşı da konu edinse, Şerefe Hatıralar’daki gibi 1950’lerin İstanbul’unu da, değişmeyen doğrularla karşımıza çıkarıyor: Nedir insanın temel gerçeği? İnsanoğlu ona nerelerde yaklaşıp nerelerde uzaklaşıyor ve dünyamız neden böyle? Bu soruları sorup yanıtlarını arayabildiği için, bunu yaparken tiyatro sanatındaki hünerlerini biz izleyenlerle paylaşabildiği için önemli ve örnek bir tiyatrocu Nesrin Kazankaya. [email protected] Kültür Servisi 26. İstanbul Kitap Fuarı Karadeniz Salonu’nda İlke Basım Yayın’ın düzenlediği, Lütfi Özgünaydın’ın konuşmacı olarak katılacağı “ErzincanMardin” konulu dia gösterisi ve söyleşi 15.30’da. Uluslararası PEN Türkiye Merkezi’nin düzenlediği, Yavuz Özdem’in yöneteceği ve Dursun Özden, Salih Aydemir ve Ayten Mutlu’nun konuşmacı olarak katılacağı “Akdeniz, Barış ve Edebiyat” adlı söyleşi 15.45’te. Kanguru Yayınları’nın düzenlediği, Şükrü Erbaş, Aydın Şimşek ve Sezai Sarıoğlu’nun konuşmacı olarak katılacağı “Şiir, Dil ve Kültür” adlı söyleşi 17.00’de. Aynı gün Büyükada Salonu’nda Edebiyatçılar Derneği’nin düzenlediği, Nursel Duruel ve Berat Alanyalı’nın konuşmacı olarak katılacağı “Bir Yakın Öykü Okuma Çalışması: Atlarını Sürüp Geldiler” adlı söyleşi 13.15’te. MitosBoyut Yayınevi’nin dü zenlediği, Mine Ergen’in yöneteceği, Ulus Fatih ve Ahmet Necdet’in konuşmacı olarak katılacağı “Akdenizli İki Ozan Kavafis ve Baudelaire” konulu panel 15.45’te. Evrensel Basım Yayın’ın düzenlediği, Adnan Özyalçıner, Ali Balkız ve Nalan Barbarosoğlu’nun konuşmacı olarak katılacağı “Öykücülüğümüzün Son 50 Yılı” adlı söyleşi 17.00’de. Heybeliada Salonu’nda ise MitosBoyut Yayıncılık’ın düzenlediği, Mine Ergen’in yöneteceği, Öner Yağcı ve Mustafa Aslan’ın konuşmacı olarak katılacağı “Öykülerde Akdeniz Kardeşliği” adlı söyleşi 13.15’te. Cem Yayınevi’nin düzenlediği Müslim Çelik’in konuşmacı olarak katılacağı “Bülbül’ün Ölümü’nden Şiirler” adlı şiir dinletisi ise 15.45’te. Cumhuriyet Gazetesi Gezi Yazarı Dursun Özden, 14 kasım tarihleri arasında Türkiye Yazarlar Sendikası standında kitaplarını imzalayacak. Antiemperyalist ve şiirden anlayan herkese... ARİF DAMAR Amerika İyi Olsaydı Subotitsa, alçak geniş evler taştan tahtadan Sırtında kargılar oklar zıpkınlarla boğa gibi Geldim buraya, sakin oturuyorum, yanımda İnes Karşımda Yelena on sekiz ve on altı, küçük yeğen Şaban on Erol on altı. İnes müslüman ve yönetmen olacak, domuz yemiyor Şaban çiziyormuş, onun da derdi sinema Erol oyunculuk peşinde ve Oskar istiyor Yelena Sırp, güzel iskeletiyle Oyuncularını bekleyen bir sahne Sahnesini bekleyen salon Boş koltuklar, cinlerin düğünü var içinde Alnında sivilceler Erimiş demir var göğüs kafesinde Öpücükleri var yeni çıkmış yüksek fırından Pehlivan dondurmacısının karşısında McDonald’s Yüksek Sırp ve Macar kanından ağaçlar Paliç, sonra göl ve McDonald’s Konuşuyorlar içim içimi yiyor Amerika iyi olsaydı Amerika iyi olsaydı Amerika iyi olsaydı Amerika iyi olsaydı McDonald’s Bir ümit zinciri olurdu dünyayı saran Ağaçlar kesilmezdi İstanbul’da Karakollar kapanır birer yazı konurdu kapılarına “Çalmayın... Öldürmeyin... Esrar için sıkıldıysanız... ” Ben şimdi seninle esrar içiyor olurdum Dumanımız ulaşırdı Afrika’ya Eline dokunur ve anlardım bir dokunuşta Geri geri çekilip bırakırdım başbaşa sizi Sevinç dolu içim, sırtımda ışıktan bir hırka Yorulurdu, kimseyi öldürmezdi asker denen alet Sıkılırdı general haritalara bakmaktan Benimle Paliç gölüne bakardı, torunu kıyıda Taş atardı suya hiç sıkılmadan Ben sıkılmazdım böyle yalnız kalınca Kerbelada kucaklaşırdı yüzbinlerce müslüman Erener ve Demirkan’dan konser Kültür Servisi Sertab Erener ve Demir Demirkan’ın kayıtları halen New York’ta devam eden ‘Painted on Water’ – Ebru albümü ülkemizde merakla beklenirken, albümün ilk konseri önceki gün T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla Avrupa’nın en iyi akustiğine sahip üç konser salonundan biri olarak kabul edilen Brüksel / Palais des BeauxArts’da (BOZAR) yapıldı. Sertab Erener ve Demir Demirkan’a, Alan Pasqua (piyano), Kai Eckhardt (bas), Sabri Tuluğ Tırpan (piyano), Thomas Lang (davul) ve Trilok Gurtu’nun (vurmalı) eşlik ettiği Painted on Water tasarısı, ülkemiz topraklarından beslenen ve her biri klasikleşmiş, sevilen türkülerimizin melodilerinin yeniden bestelenmesiyle oluşan tamamen yeni şarkıların, İngilizce sözlerle seslendirilmesiyle oluşuyor. ylül 2007’de çıkan, şiire yer veren edebiyat dergilerinden Akatalpa, AfrodisyasSanat, BHSanat, Berfin Bahar, Dize, Esmer, Evrensel Kültür, Karşın, H. Gösteri, Kıyı, Kitaplık, Ile, Lâcivert, Sözcükler, Sincan Istasyonu, Tavır, Varlık, Yasakmeyve, Yazılıkaya’da yayımlanan şiirleri okudum, inceledim. Ve Sözcükler dergisindeki, Barış Pirhasan’ın “Amerika İyi Olsaydı” adlı uzun şiirini Ayın Şiiri olarak değerlendirdim. Barış’ı 195152 TKP tutuklamaları sırasında, Harbiye Askeri Cezaevi’nde annesi Merih Hanım’ın kucağında bir bebekken ilk kez gördüm. Babası Yzb. (o zamanki adıyla) Abdülkadir Pirhasan’ı ziyarete gelmişlerdi. E Ondan sonra adını sinemacı, şair olarak gazetelerden, dergilerden biliyorum. Arada görüp görmediğimi de anımsamıyorum. Şiir kitabı var mı, onu da bilmiyorum. Bağışlanmamı dilerim. Barış Pirhasan’ın “Amerika İyi Olsaydı” şiirini çok sevdim, beğendim. Hem iletisi nedeniyle, hem de iyi işlenmiş bir şiir olarak. Antiemperyalist ve şiirden anlayan herkesin benim düşünce ve duygumu paylaşacağına inanıyorum. Barış çok az şiir yayımlayan bir şair. Ama şiiri üstünde çok çalıştığı izlenimi verdi bana. ABD’li, 1920 doğumlu Allen Ginsberg’in “Amerika” adlı şiirini okuduğunu, sevdiğini düşünüyo rum. Ginsberg’in şiiri çok ironik, yani Amerika ile dalgasını geçiyor. Barış Pirhasan’ın anlatımı bir başka. Aslında şiir, şiirden, şiirlerden yazılır. Bu bir kusur değildir. Bütün şairlerin ortak tavrıdır. Ne yazık ki, asıl yazılması gereken böyle şiirler çok az, kırk yılda bir yazılıyor. Hele emperyalist devletlerin Afganistan’da, Irak’ta yaşattıkları acımasızlık, vahşet göz önüne alınırsa... Saddam Hüseyin diktatörse de Sümer’lerin, Akat’ların bıraktıklarını korumuştu. Bunlar tarihi yok ettiler. Bağdat Müzesi’ni yağmaladılar. Konuyu dağıtmayalım. Barış’ı kutluyorum. Şiirin burada yalnızca ilk iki bölümünü yayımlayabiliyoruz. Tümünü okumak isteyenler [email protected] adresine yazarak Sözcükler dergisinin 9. sayısını edinebilirler. PORTRE/ BARIŞ PİRHASAN Ş air, sinema yönetmeni Barış Pirhasan, Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Yayınevlerinde çalıştı, senaryo yazarlığı yaptı. Şiirleri 1973 yılından itibaren Yeni Dergi, Militan, Sanat Emeği, Yazko Edebiyat dergilerinde yayımlandı. Şiir çevirileri yaptı. Yapıtları: Tarih Kötüdür (1981), İmzasız El Yazıları (1986), Babam Benden Hiçbirşey Anlamıyor (şiir, 1995). Barış Pirhasan MERSİN 7. İCRA DAİRESİ 2007/1694 DOSYASINDAN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI SAYI: B.03.1.İCD. 1.33.00.07 DOSYA NO: 2007/1694 A SATILMASINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKÜLÜN CİNSİ, KIYMETİ, ADEDİ, EVSAFI: a İİK’NİN 127. MADDEYE GÖRE SATIŞ İLANI TEBLİĞİ: Adresleri tapuda kayıtlı olmayan alakadarlara, gönderilen tebligatların tebliğ imkânsızlığı halinde işbu satış ilanı tebliğ yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. b İİK’NİN 151. MADDEYE GÖRE SIRAYA İTİRAZ: Alacağa mahsuben ihalenin yapılması veya satış bedelinin sıra cetveli yapılmadan ipotek alacaklısına ödeneceğinden, alakadarların satışı takip ederek, İİK’nin 142. maddeye göre itirazları olanların, bu hakkını 7 gün içerisinde kullandıklarına dair, dosyamıza derkenar etmeleri, (İİK 83100142151, MK 789, 777 md. göre tebliğ olunur.) 1 TAPU KAYDI: Mersin, Merkez Nusratiye Mah., 3628 ada, 14 parselde kayıtlı, 129 m2 bina ve arsa vasfında kayıtlıdır. Tam hisse. HALİHAZIR DURUMU: Gayrimenkul, Akdeniz Belediyesi, Güneş Mahallesi, 5856 Sk. köşebaşında, kapı 14 numaralı binadır. Mevcut bina betonarme karkas olarak yapılmıştır. Zemin katında geniş bir dükkân ve normal katında tek daire bulunmaktadır. Binanın zemin katı 90 m2 ve normal katta bulunan daire 110 m2’dir. Dükkânın sokağa bakan cephesi, camekân ve üzeri darabalıdır. Zemini karo kaplıdır. Duvarları plastik badanalıdır. Normal katta bulunan daire 3 oda, 1 salon, mutfak, iki balkon ve diğer kısımlardan oluşmaktadır. Doğu, Batı ve Kuzey cephelidir. Zemini seramik kaplı, duvarları plastik badanalıdır. Kapı ve pencereleri ahşaptır. WC ve banyo zemin döşemesi seramik kaplıdır. Binanın dış kısmı boyasızdır. TAKDİR EDİLEN KIYMETİ: Arsa ve bina olarak 62.640,00.YTL Kıymet Takdir Edilmiştir. İMAR DURUMU: Akdeniz Belediyesi 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde h=6.50 M serbest nizam 2 kata imarlıdır. B SATIŞ ŞARTLARI: Birinci Satış 18/12/2007 günü 11.0011.15 Saatleri Arasında, Mersin İstiklal Caddesi, Özel İdare İşhanı K: 6, 7. İcra Dairesi’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ına ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedel ile alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 28/12/2007 tarihinde, aynı yer ve aynı saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevrilme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunun verilmesi lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. KDV , İhale Pulu, Tapu Harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve doğan zararlardan ve ayrıca temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/1694 sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 24/10/2007 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 57081) TURHAL SATIŞ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2007/2 Stş. Satılmasına karar verilen taşınmazların cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: 1) Tokat İli, Turhal İlçesi, Dökmetepe Köyü Akyer Mevkiinde kain, 9.339 m2, 194 parselde kayıtlı, tarla vasfında taşınmazdır. Taşınmaz, TurhalTokat karayolu kenarında olup, sulu tarıma elverişli, mekanik işlemeye uygundur. Takdir olunan kıymeti 56.034,00.YTL’dir. 2) Tokat İli, Turhal İlçesi, Dökmetepe Köyü, Akyer Mevkiinde kain, 21.600 m2, 195 parselde kayıtlı, tarla vasfında taşınmazdır. Sulu tarıma elverişli, mekanik işlemeye uygundur. Taşınmazın takdir olunan kıymeti 86.400,00.YTL’dir. TAŞINMAZLARIN SATIŞ ŞARTLARI: 1) Taşınmazların birinci satışı 04.01.2008 TARİHİNDE YAPILACAK OLUP, 194 No’lu parsel SAAT 10.0010.10 ARASINDA 195 No’lu parsel ise 10.1010.20 saatleri arasında, Turhal Adliyesi yanı çay ocağı önünde açık artırma yolu ile yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 14/01/2008 tarihinde aynı yer ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. İkinci artırmada ise rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve tahmin edilen kıymetin %40’ını ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2) Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde İİK Mad. 130 gereğince 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Resmi ihale pulu, tapu alım harcı ve masrafları, gayrimenkulün teslim masrafları, KDV alıcıya aittir. Taşınmazın aynından doğan birikmiş vergiler ile dellaliye resmi satış bedelinden ödenir. 3) Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal İİK Mad. 130 gereğince verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 4) İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin ve irtifak hakkı sahiplerinin, bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair iddialarını, dayanağı belgeler ile 15 gün içerisinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 5) Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içerisinde ödenmezse, İİK’nin 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve temerrüt faizinden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 6) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için TURHAL İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDE açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 7) İşbu satış ilanının gazetede yayımlanan ilanı, tapuda adresi olmayanlar için İİK Mad. 127 gereğince tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan ve tebliğ olunur. 8) Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/2 Stş. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 19.10.2007 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 56962) Askeri Öğrenci Kimlik Kartımı Kaybettim. Hükümsüzdür. Ali KARALOMLU Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili Edebiyatı Bölümü’nden aldığım diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. Işıl DİRİM CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle