23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 OCAK 2007 PAZAR 4 HABERLER DSP GENEL BAŞKANI SEZER: Başer, Türkiye’nin operasyon kararı alması durumunda bunun önünde kimsenin duramayacağını söyledi ‘Sınır ötesi için engel yok’ Kardak’ta ağlar parçalandı ? MUĞLA (Cumhuriyet) Ege Denizi’ndeki Kardak Kayalıkları açıklarında Türk sularında avlanan Türk balıkçılarının ağları parçalandı. Geçen pazartesi günü, Kardak Kayalıkları’na 2 mil mesafede, Türk sularında bulunan Topan Adası açıklarında avlanan Türk balıkçıların teknelerine Yunan askerleri taciz ateşinde bulunmuştu. Balıkçıların önceki gün de ağlarının parçalandığı öğrenildi. Öte yandan, dün Yunan Sahil Güvenlik botlarının Kardak ve Topan Adası açıklarında devriye gezdiği, altı Yunanlı balıkçı kayığının ise avlandığı görüldü. ? Terörle Mücadele Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Başer, ABD’li muhatabıyla bu ay içinde gerçekleştireceği görüşmede somut adımlar atılması konusunda umutlu olduğunu açıkladı. İstanbul Haber Servisi Terörle Mücadele Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Edip Başer, istifa edeceği haberlerini yalanlarken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın terörle mücadele için oluşturulan özel temsilcilik mekanizmasının olumlu sonuç vermediği yönündeki açıklamalarının, “kendisinden alınan bilgiler doğrultusunda yapılmadığını’’ söyledi. Terör örgütüne yönelik sınır ötesi operasyon konusunda engel bulunmadığını belirten Başer, “Türkiye karar alırsa, ne ABD ne de başka bir ülke engelleyebilir” diye konuştu. Bahçeşehir Üniversitesi (BÜ) Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen “Terör Okulu” konferansında konuşan Terörle Mücadele Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Edip Başer, gazeteci ve katılımcıların sorularını yanıtladı. Taleplerinin yerine getirilmemesi durumunda istifa edeceği yönünde haberler bulunduğunun sorulması üzerine, istifa haberlerini yalanlayan Başer, “Ben Başer, basında çıkan görevinden istifa edeceği şeklindeki haberleri yalanladı. Sorgun ormanları kurtuldu ? İstanbul Haber Servisi TEMA Vakfı, “Sorgun ormanlarının golf sahası yapılmak üzere kesilmesi veya yok edilmesinin hukuk sayesinde TEMA Vakfı’nca önlendiğini’’ açıkladı. Vakıftan yapılan açıklamada, Side Turizm Alanı kapsamındaki Çevre Düzeni Planı’nın tadilatına yönelik Danıştay 6. Dairesi’ne vakıf tarafından açılan davada yürütmeyi durdurma kararı verildiği belirtildi. Açıklamada, “TEMA Vakfı sayesinde, hukuk doğaya sahip çıkmış ve Sorgun Ormanı kurtulmuştur’’ denildi. laf değil iş yürütüyorum. Yaptığım her şeyi zamanı gelince açıklayacağım. Ama şu an terörle ilgili her şeyi açıklayamayız’’ dedi. ABD’nin bakışında değişiklik Başbakan Erdoğan’ın Lübnan gezisi sırasında gazetecilere özel temsilcilik mekanizmasının olumlu sonuç vermediği yönündeki açıklamalarının anımsatılarak Başbakanlık’la aralarında iletişim kopukluğu olup olmadığının sorulması üzerine Başer, kendisi açısından iletişim kopukluğunun söz konusu olmadığını belirterek “Genel anlamda bakıldığında iletişim kopukluğu var mış gibi bir hava verildi maalesef bu son beyanlarla. Keşke olmasaydı’’ yanıtını verdi. Ocak ayı içinde ABD’nin Terörle Mücadele Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Joseph W. Ralston’la gerçekleştireceği görüşmede somut adımlar atılması konusunda umutlu olduğunu vurgulayan Başer, ABD’nin PKK’ye bakışında önemli bir değişiklikler olduğuna işaret etti. Başer, “ABD’nin ilgili otoritelerinden temas edebildiklerimin tamamı ‘eğer bana yalan söylemiyorlarsa’, çok ciddi olarak, PKK terör örgütünün, Türkiye için olduğu kadar, ABD’nin çıkarları için de bir tehdit olduğu nu değerlendiriyorlar ve onunla mücadelenin gerekli olduğunu görüyorlar. Şimdi Amerika ‘Şu safhada bir askeri harekâtı icra etmek uygun olmaz’ diyor. ABD bunu söylerken, kendisi bir askeri harekât yapmayı düşünmüyor, ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti eğer böyle bir harekâtın gerekli olduğuna, kendi ulusal çıkarları, ulusal güvenliği için şart olduğuna karar verirse ve koşulların buna uygun olduğuna karar verirse, elbette bunun önünde duracak hiçbir şey yoktur’’ dedi. Operasyona koşullar oluştuğunda ve başarıdan emin olunduğunda karar verileceğini anlatan Başer, “gelişigüzel, birkaç kişi alkışlasın, ‘bravo, aferin, ne kahraman asker, ne kahraman komutan’ densin diye’’ sınır ötesi harekâtın olmayacağını vurguladı. Başer, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu kararı her zaman verme hakkına sahip olduğunu, uluslararası hukukun Türkiye’ye böyle bir hak verdiğini ve bunu kimsenin engelleyemeyeceğini kaydetti. Terörle mücadelenin çok yönlü yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Başer, “Sadece dağdaki eli silahlı insanı yakalamakla, bertaraf etmekle terörün bütününü ortadan kaldırdığınızı zannederseniz, bunda çok yanılırsınız. Geçtiğimiz 30 sene bize bunun böyle olduğunu kanıtlamıştır’’ dedi. Türkiye Erdoğan’dan çok çekti ? Türkiye’nin son dört yıldır adım adım karanlığa sürüklendiğini belirten Sezer, AKP iktidarına karşı, sadece seçimlere endeksli olmayan sağlam bir güçbirliği kurulmasından yana olduklarını söyledi. İstanbul Haber Servisi Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer, Cumhurbaşkanlığı tartışmalarıyla ilgili olarak, “Türkiye, Erdoğan’ın başbakanlığından çok çekti, cumhurbaşkanlığından Allah korusun” dedi. Sezer, AKP iktidarına karşı demokratik tepki göstermeye kararlı olduklarını belirterek, “Çeşitli toplum temsilcisi kuruluşlarımızla diyalog halinde olmaya önem vereceğiz. Bu kritik 2007 yılında sadece seçimlere endeksli olmayan sağlam bir güç birliği kurulmasından yanayız” açıklamasıyla solda birlik dileğini ifade etti. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise, Türkiye’nin sorunlarının çözümünün ve toplumsal barışın sağlanmasının ancak sol politikalarla mümkün olabileceğini belirterek, “Gün, büyük toplumsal fedakârlıklar yaratmak için çaba harcama günüdür. Gün, solu iktidar yapmanın günüdür” şeklinde birlik çağrısında bulundu. DSP lideri Sezer, dün Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Sezer, DİSK binasında Çelebi’yi Şişli’deki Çelebi’yi ziyaret etti. DİSK binasında ziyaret etti. Türkiye’nin kritik bir döneme girdiğini, 2007’nin Türkiye için çok önemli bir yıl olacağını söyleyen Sezer, “Türkiye son dört yıldır adım adım karanlığa sürükleniyor. Şimdi önümüzde iki seçim var; biri Cumhurbaşkanlığı seçimi diğeri ise genel seçimler. Bu iki seçim Türkiye’yi ya karanlığa sürükleyecek ya da çağdaş bir aydınlık sağlayacak” diye konuştu. Her zaman solla kavga etmeyeceğini dile getirdiğini ifade eden Zeki Sezer, “Ama geçenlerde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘Recep Tayyip Erdoğan nasıl başbakan olduysa cumhurbaşkanı da olacak’ dedi. Erdoğan’a, kişiye özgü yasalar getirilerek nasıl başbakan olduğunu biliyoruz. Baykal’a bu lafı yakıştıramıyorum. Türkiye, Erdoğan’ın başbakanlığından çok çekti, cumhurbaşkanlığından Allah korusun. Bu iktidarın Cumhurbaşkanlığı seçimini yapması tabii ki kanuni açıdan doğru. Ama biz etik olarak doğru bulmuyoruz. Genel seçimlerden sonra Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmalı ve yeni seçilecek Meclis çalışacağı cumhurbaşkanını seçmeli” dedi. Metin Göktepe anılıyor ? İstanbul Haber Servisi Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe, öldürülüşünün 11. yıldönümü nedeniyle yarın saat 11.00’de Esenler’deki mezarı başında düzenlenecek olan törenle anılacak. Ümraniye Cezevi’nde çıkan olaylarda ölen 4 kişinin 8 Ocak 1996’da Alibeyköy’deki cenaze törenini izlemekle görevlendirilen Göktepe, burada polis tarafından gözaltına alınmış ve dövülerek öldürülmüştü. Göktepe için düzenlenecek törene ailesi ve meslektaşları katılacak. NECDET PAMİR İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN ‘Enerjide bağımlılık sürekli tehdit’ İstanbul Haber Servisi Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Başkan Yardımcısı ve Genel Koordinatörü Necdet Pamir, enerji güvenliğinin, ekonomik güvenliğin yaşamsal unsurlarından olduğunu belirterek Türkiye’nin enerji açısından dışa bağımlılığının ekonomik ve ulusal güvenliği sürekli tehdit ettiğini söyledi. Bahçeşehir Üniversitesi (BÜ) Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği “Terör Okulu” konferanslarının “Tehdidin Açılımı” konulu bölümü, Bahçeşehir Üniversitesi’nin Beşiktaş Kampusu’nda gerçekleştirildi. Konferansta “Enerjide Küresel Strateji ve Trendler” konulu bir sunum yapan ASAM Genel Koordinatörü Necdet Pamir, dünyadaki 180 trilyon metreküp doğalgazın 72.13 trilyon metreküpünün Ortadoğu’da, 58.32 trilyon metreküpünün BDT’de üretildiğini ifade etti. Pamir, “Türkiye geçen yıllarda bütün uyarılarımıza karşın, çok yüksek oranda ithal bir kaynak olan doğalgaza bağlandı” dedi. Koca dayağı ölüm getirdi ? Yurt Haberler Servisi Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde kuma getirdiği için tartıştığı eşi İbrahim Ceyhan (38) tarafından dövülen ve yaklaşık bir haftadır hastanede tedavi gören 3 çocuk annesi Gülveren Ceyhan (36) dün yaşamını yitirdi. Gülveren Ceyhan, Kadirli ilçesinde toprağa verilirken gözaltına alınan İbrahim Ceyhan tutuklandı. DİSK, sokaklarda olacak DİSK Genel Başkanı Çelebi ise Türkiye’deki sendikal yaşamın 12 Eylül cuntası tarafından yürürlüğe konan yasalarla devam etmeye çalıştığını vurgulayarak, “Avrupa Uyum Yasaları gündeme geldiğinde tek değişmeyen şey sendika yasasıydı” dedi. 2007 yılının DİSK’in 40. kuruluş yıldönümü olduğunu söyleyen Çelebi şöyle konuştu: “Bu yıl bizim açımızdan mücadele yılı olacak. DİSK olarak sokaklara çıkacağız. Solun birleşmesi için çabalarımız var. Türkiye’nin sorunları büyüktür. Büyük sorunlar büyük fedakârlıklar ister” diye konuştu. 2 kişiye 1.3 milyon YTL ? ANKARA (AA) Sayısal Loto’nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar, “3, 12, 17, 33, 39, 43’’ olarak belirlenirken, 6 bilen 2 kişi, 1 milyon 337 bin 220 YTL 90’ar YKr ikramiye kazandı. Çekilişte, 5 bilenler bin 419 YTL 50’şer YKr, 4 bilenler 14 YTL 30’ar YKr, 3 bilenler ise 2 YTL 25’er YKr kazandı. namikzafer@yahoo.com Rüçhan Manas, 68 kızlarının en ünlülerindendi. Kızıldere’de Mahir Çayan’larla birlikte öldürülen DevGenç’li Sinan Kazım Özüdoğru’nun nişanlısıydı. Kocaman gözleri, dalgalı saçları ve güzel yüzüyle hep dikkat çekerdi. 12 Mart askeri darbesi ilan edildiğinde, Rüçhan aranan “anarşistler” listesinin en ünlüleri arasına girmişti. Yakalandı, gazetelere önemli haber oldu. Türkiye Halk Kurtuluş PartisiCephesi davasının, idamla yargılanan sanıklarındandı... Nadire Mater telefon edip, “Rüçhan Manas’ı tanır mıydın” diye sorduğunda, “Tabii ki” karşılığını verdim. Rüçhan 2006’nın son günlerinde, yaşadığı İsviçre’nin Lozan kentinde yaşamını yitirmişti. ??? Bianet, org’da Füsun Özbilgen, bizim kuşağın duygularına tercüman olan bir yazı yazmıştı Rüçhan için. O yazıyı paylaşmak istedim: “Aradım albümlerimi, üç tane Rüçhan fotoğrafı bulabildim. Bir tanesi hapishane avlusunda. 20 kadar gencecik kızlarız o zamanlar. Gülerek bakıyoruz objektife. Öylesine eğleniyoruz ki hani hapishanede bunu belli etmemiz lazım. Ne de olsa o resimleri ailelerimize yollayacağız. Üzülmesinler, bizi mutlu görsünler istiyoruz. Bir 68’linin Ölümü... Onca anıyı silip atan beynim nedense onun ‘Kokuşuuuk!” diye o yavru kediye seslenip kucakladığı gibi kahkahalar atarak sevmesi kayıtlarını silmemiş hard diskinden. Bir de bazı akşamüstleri, gardiyanlar avlunun demir kapılarını kapamadan, akşamın hüznü hapishaneye çöktüğünde, güzel ve yanık bir sesle söylediği Yemen Türküsü.. ‘Ah o Yemendir, gülü çemendir, giden gelmiyor acep nedendir?’ Çok gençtik ama yine de içimizdeki hüznü, ayrı kaldıklarımızın acısını birlikte yaşardık o türkünün acılı sözleri ile... ??? Rüçhan’ı hapishanede tanımıştım. Gerçi ben tanımadan bütün Türkiye tanımıştı Rüçhan Manas’ı. Boyalı basının büyük boy bastığı resimleri ile 12 Mart (1971) günlerinin ünlüsü olmuştu. ‘Anarşist kız’ın maceralarını, ‘adam kaçırma olaylarına yardım ve yataklık etmelerini’, Mahir’lerin (Çayan) hapisten kaçması olayında Teğmen Fuzuli ile olan ilişkisinin etkisini, okumayan bilmeyen kalmamıştı. ...Hapiste bazen hüzünlü, bazen kahkahalar atan, koğuşun üst katındaki ranzaların alt yatağında oturup örgü ören, saçlarını özenle yıkayıp bigudilerle saran, ‘Kokuşuk’u bağrına basan, avluda oynadığımız basketbolün yıldızı, ortak yaptığımız işlerde en başarılı ve atılgan kişilik. Dürüst, temiz dost... Onları cezaları kesinleşince bizden ayırıp Anadolu hapishanelerine yolladılar... Rüçhan, Deniz ve İlkay ile birlikte yıllarca cezalarının dolmasını bekledi... ??? Rüçhan ile hapisten çıktıktan sonra Ankara’da bir araya gelmiştik......Pasaport alıp İsviçre’deki kardeşinin yanına gitmek istiyor. İşlerini ben takip ediyorum. Pasaport hazır ama Emniyet’te bir türlü imzalanmıyor, pasaportu vermiyorlar. Bakan (Hasan Fehmi Güneş) odasına çöreklenmiş oturuyorum üç saattir. Ankara’nın, Cumhuriyet gazetesinin, parlamentonun en acar muhabiriyim o günlerde. Bakan beni kırmak istemiyor. Pasaportun gönderilmesini buyuruyor bürokratlarına ama pasaport bir türlü gelmiyor. Sonunda pasaport yerine Emniyet Genel Müdürü ya da yardımcısı neyse geliyor. İmzalayamayacaklarını söylüyor. Hasan Fehmi bir bana bakıyor, bir de gelen müdüre. ‘Getir ben imzalayayım’ diyor. Basıyor Rüçhan’ın pasaportuna imzayı. ??? ...Rüçhan, Nicod soyadı ile ve kocasıyla İsviçre vatandaşı olarak geliyor İstanbul’a, birlikte boğazda keyif çatıyoruz... Lozan’da bir panelde konuşmacı olarak gittiğimde kaldığım otele gelip beni dinlemesi... Kocasını bir menhus hastalıkta yitirmiş... İsviçre’deki yalnızlığından bıkıp, İstanbul’a yerleşmeye karar verip eşyasını toplayıp ge lişi. Ancak iki yıl kadar kaldığı İstanbul’da artık eski tatları bulamayışı... yeniden İsviçre’ye dönüş... 2006 yılının Aralık 22’sinde bir zamanlar ‘devrim’ için atmış olan yüreğinin 61 yıllık yaşamının çoğu sıkıntılı, azı keyifli geçen günlerinin son vuruşunu yapması. Türkiye devrimci bir tavırla başlayan, ülkesinin hapishanelerine gençliğini gömen, İsviçre’de mutluluğu ve yalnızlığı birbiri peşi sıra yaşayan bir dostun ölüm haberini 2007’nin ilk günlerinde alınca işte bu fotoğrafları çıkardım beynimin gizli arşivlerinden...” CUMHURİYET 04 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle