22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 OCAK 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 10 9 15 14 15 13 15 12 12 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y PB B B B B PB PB 12 12 12 10 10 6 5 4 17 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB 16 PB 16 S 6 S 10 S 5 S 1 S 4 S 1 S 8 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun batı kesimleri parçalı çok bulutlu, sabah saatlerinde Trakya, öğle saatlerinden itibaren Marmara’nın güney ve doğusu, kıyı Ege, Kuzey Ege’nin iç kesimleri, Batı Karadeniz’in batısı yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K 1 Helsinki K 2 Stockholm K 2 Londra B 12 Amsterdam Y 12 Brüksel Y 13 Paris Y 14 Bonn PB 13 Münih PB 12 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y B Y Y PB B B Y 10 14 15 11 14 8 18 17 10 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K PB B PB B PB B B B 2 11 8 3 7 3 8 17 11 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Kerkük diyor, başka bir şey demiyordu. Altını çizerek “Oldubittileri kabul etmeyeceğiz” diyor, kentin demografik (nüfus) yapısını değiştirerek Kerkük’ün Kürtleştirilmesine asla rıza göstermeyeceğini söylüyordu. ABD’nin Bağdat ve Ankara büyükelçilerinin aksi yönde açıklamalarını bir başbakanla bir elçi arasındaki seviye farkına bağlayarak küçümsedi, yanıtlamaya gerek görmedi. Fakat: Büyük dostu ABD’den gelen yanıttan sonra susmasına ne demeli, nasıl yorumlamalı? “Ben istiyorum, ben”; RTE, Ortadoğu’nun büyük devleti Türkiye’nin Başbakanı! “Kerkük’te referandumu erteleyin diyorum.” ABD karşı çıkıyor; Irak Anayasası’na göre 2007 yılı sonuna kadar referandum yapılmalı, yapılacaktır, diyor. Bizimki, ABD ile stratejik ortağız, bu nasıl dostluk diye sızlanıyor. ABD, iş başka, dostluk başka diye yanıt veriyor. Bizim ikili, Amerika ne isterse emre amade, bu tutumuyla Washington’ın desteğine alışmış. Bu kez Kerkük’te referandumun ertelenmesi isteğimizi destekler, hiç değilse karşı çıkmayacağı anlamında açıklamalar yapar diye bekledi. Fos çıktı. Kimi çevreler, RTE’nin gruptaki sert konuşmasından, adam bir başbakan üslubu içinde Kerkük’e “askeri göndereceğini” dünyaya ilan ediyor diye ciddi bir anlam çıkardı. Ama grup konuşmasını kurusıkı, zararsız bir atış, bir çeşit seçim palavrası olarak yorumlayan Washington’dan ters bir yanıt çıkınca... Yalakalar sustu... RTE de ikiüç gündür konuşmuyor. ??? Strateji ustaları bunlar. Belki de dünkü genel görüşmeyi, gelecek hafta Irak’taki gelişmelerin müzakere edileceği gizli oturumu beklediler, bekliyorlar. Kamuoyuna gizli oturumu CHP’nin istediğini ustaca yutturdular. Gizli oturumu kim istedi, neden istedi, gürültüye gitti. CHP yetkilileri, Dışişleri Bakanı Gül’den Irak genel görüşmesinin de Batı Trakya genel görüşmelerinin akıbetine uğramamasını rica ettiler. Batı Trakya genel görüşme önergesini AKP ve CHP milletvekilleri imzalamıştı. Fakat AKP grubu aldığı emirle genel görüşme açılmasını reddetti. Irak önergesi AKP’lilerin. CHP, Batı Trakya önergesinde olduğu gibi AKP’nin kendi önergesini reddetmemesini istedi. İşte bu sırada Gül, CHP’lilere genel başkanlarının gizli oturumdan söz ettiğini söyledi. Doğruydu, Baykal iktidarın açıktan söylemediği bir şeyler varsa elinde gizli bir oturumda konuşulabileceğini söylemişti. Gül, sanki her önerisine evet dermiş gibi Baykal’ın bu sözüne sarıldı, “ellerinde açıklayamadıkları dosyaları” gizli oturumda açıklayabileceklerini söyledi. Gizli oturumu sahiplendi. Gizli oturumdan amaç belki de şu: Seçim propagandalarında gizli oturumda açıklananları AKP’nin dünyaya, Amerika’ya nasıl kafa tuttuğunu anlatarak satarlar mı satarlar! ??? Gül; Baykal’ın Irak’taki gelişmeler nedeniyle hükümetin Meclis’ten “yetki alması” önerisine sıcak bakıyor mu? Umutsuz görünüyor. Referandum gerçekleşirse hükümet ne yapacak, nasıl davranacak? Deneyimli diplomatların yanıtı: Hiçbir şey yapmayacak! Referandum sonuçlarını kabul etmeyeceğimizi ilan edecek. O kadar! Ya referanduma kadar? Son bir habere göre 6 Şubat’ta Washington’a gidecek olan Abdullah Gül, ABD Dışişleri Bakanı Rice’tan, “Kerkük’e özel statü isteyecek”miş. İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara ise... Rice’ın yüzü zaten kara! PKK, listeden çıkarılabilir Avrupa Adalet Divanı, Osman Öcalan’ın PKK’nin AB terör örgütleri listesinden çıkarılmasına yönelik başvurusu için yeşil ışık yaktı BRÜKSEL (Cumhuriyet) Avrupa Adalet Divanı yasadışı örgüt PKK’nin AB terör örgütleri listesine alınmasına adli itiraz yolunu açtı. Lüksemburg’da bulunan Adalet Divanı, dünkü kararıyla örgüt yandaşlarının PKK’nin AB terör örgütleri listesinden çıkarılması yönünde talepte bulunmaya hakkı olduğunu açıkladı. Adalet Divanı Osman Öcalan’ın “PKK şefi” sıfatıyla avukatları aracılığıyla yaptığı, örgütün AB terör listesinden çıkarılması yönündeki başvurusunu 15 Şubat 2005 tarihli kararıyla reddetmişti. Temyize götürülen kararı dün değerlendiren Adalet Divanı, Öcalan’ın adli başvuru hakkı olduğu görüşünü onaylayarak, örgüt üyelerinin taleplerinin tekrar incelenmesine yeşil ışık yaktı. Adalet Divanı yargıçlarının terör örgütünün AB listesinden çıkarılmasına yönelik adli taleplerini inceleyerek gerekçeli bir karar açıklaması bekleniyor. AB içinde Hamas’ın Filistin seçimlerinden zaferle çıkmasının ardından terör örgütleri listesine yönelik tartışmalar da hız kazandı. Bazı AB’li diplomatlar, 2001 yılında ABD’nin baskılarıyla oluşturulan AB terör örgütü listesinin Adalet Divanı kararlarının ardından çökebileceğine yönelik görüş bildirdiler. Adalet Divanı’nın Halkın Mücahitleri ve PKK kararları ardından terör listesine yönelik sorgulamaların artacağına dikkat çeken diplomatlar, “ne işe yaradığı” sorgulanan “hukuki altyapısı zayıf olan” terör örgütleri listesinin “bir anda çökebileceğini” ileri sürüyor. Avrupa Adalet Divanı, geçen aralık ayında, İranlı muhalif örgüt Halkın Mücahitleri’nin AB terör örgütleri listesine alınması ve malvarlıklarının dondurulmasına yönelik kararı iptal etmişti. ABD tarafından “terörist” olarak nitelenen Halkın Mücahitleri ve PKK, AB terör listesine 2002 yılında eklenmişti. Terorizmle mücadele, terör örgütlerinin mali kaynaklarının kontrol edilmesi ve engellenmesi amacıyla oluşturulan liste özellikle adli kurumların görüş ve kararları dikkate alınarak şekilleniyor. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Şensoy’un Fethullah Gülen’le ilgili yaptığı espriye sinirlenen bazı kişiler salonu terk etti Bu kez de Gülen protestosu ELAZIĞ (Cumhuriyet) Diyarbakır’da bir grup PKK’li tarafından protesto edilen Ferhan Şensoy önceki gün de Elazığ’da Fethullahçıların tepkisiyle karşılaştı. Şensoy’un, Fethullah Gülen ile ilgili esprisine sinirlenen bir çift, sanatçıyı protesto ederek salondan ayrıldı. Diyarbakır’da geçen günlerde “Fernâme” adlı oyunu sahnelerken “Kredi kartları teröristtir, PKK’den beterdir” deyince bir grup örgüt sempetizanı sloganlarla sloganı terk etmişti. Oyunu izleyen DTP’li Yenişehir Belediye Başkanı Fırat Anlı, Şensoy’a salonda tepki gösterenlerin birçoğunun akrabalarının dağda bulunduğunu belirterek “O an için sanatın bir araya getireceği belki de önümüzdeki süreç içinde Türkiye’de aydınların barış için oynaması gereken rol düşünüldüğünde çok büyük bir beklenti vardı. İnanıyorum izleyicilerin bir kısmı hayal kı Ferhan Şensoy, Elazığ Atatürk Kültür Merkezi’nde “Fernâme” adlı tek kişilik oyunu sahneledi. rıklığına uğradı.Ama ben Ferhan Şensoy’un barış gönüllüsü olduğu bi bir yerinde cennetteki babasına yazdığı mek tepki gösteren iki kişi salonu terk etti. Şensoy liyorum. ” dedi. Şensoy önceki gün de oyu tupta “Baba sen öldükten sonra çok şey de bu çiftin tepkisi üzerine, “Uykuları geldi annu Elazığ’da Atatürk Kültür Merkezi’nde sah ğişti.Türkiye’de hiç ummadığın Recep Tay laşılan gidiyorlar. Salonda Fethullahçı bineledi. Oyunu aralarında Fırat Üniversitesi yip başbakan oldu. Fethullah Gülen Ame ri var anlaşılan, Gülen için söylediklerimiRektör Yardımcısı Prof. Erkin Oğur’un da rika’ya gitti, şimdi oradan Türkiye’yi yö zi Amerika’ya yetiştirdi. Bakın o da cepten bulunduğu yaklaşık 300 kişi izledi. Şen netiyor” diye konuştu. Sahnede cep telefonu beni arıyor” diye devam etti. Ferhan Şensoy, soy’un oyunda bu kez “Kredi kartları terö çalan Şensoy, bu kez “Salonda Fethullahçı ayrıldığı eşi Derya Baykal ile ilgili de “Derristtir, PKK’den beterdir” sözünü kullan var. Fethullah’a haber verdiler. Bakın Fet ya Baykal’dan kurtuldum ama Deniz Baymaması dikkat çekti. Ancak Şensoy, oyunun hullah Gülen beni arıyor” dedi. Bu sözlere kal’dan kurtulamadım” dedi. Bağdat’a sevk edilen iki tugay Sadr grubuyla çatıştırılacak. Kerkük’te Kürtlerin önü açılacak ‘Musul ve Kerkük devredilmeli’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halkın Yükselişi Partisi (HYP) Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk, 1926 tarihli sınır anlaşmasına imza koyan Irak devleti ortadan kalktığı için Musul ve Kerkük’ün egemenliğinin Türkiye’ye devredilmesi gerektiğini söyledi. Öztürk, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye ile Irak arasında 5 Haziran 1926 tarihinde sınır anlaşması imzalandığını, BM’nin onayladığı bu anlaşmada, Musul ve Kerkük için “Türkiye’nin devrettiği toprak’’ ifadesine yer verildiğini söyledi. uçağa ilişkin kara haber kazadan ancak 7 saat sonra duyuruldu. “Resmi bilgi” şuydu: Moldovalı bir şirket adına tescilli, Türk işçilerini taşıyan bir uçak olumsuz hava koşulları nedeniyle düşmüş, 34 kişi yaşamını yitirmiş, bir kişi ağır yaralanmıştır. Resmi bilgi böyleydi ama, kazaya ilişkin kesin bilginin saatler sonra Ankara’ya ulaşması, Amerikan üssüne 200 metre kala böyle bir olayın meydana gelmesi, daha ilk bakışta kuşkuları arttırıyordu. Kazanın ardından her geçen gün, ilk bilgilerin yanlışlığına ilişkin haberlere ulaşıldı. Olay günü Bağdat’ta ne sis vardı ne de kum fırtınası. Hava pırıl pırıldı. Üstelik aynı gün Amerikan uçaklarının biri inip biri kalkmıştı. Uçakta teknik bir arıza olduğuna ilişkin herhangi bir bulgu yoktu. Türkiye’ye getirilen cenazelerin çoğunda yanık izi vardı. Uçağın karakutusuna ilişkin ayrıntılı bilgi verilmiyordu. Türk heyetinin olay yerinde inceleme yapmasına izin verilmedi. Ağır yaralı olarak kurtulan Türk işçisi kimseyle görüştürülmedi. ??? Bu çelişkili bilgilere karşılık Türk uçağının düşmediği, düşürüldüğü yönündeki bilgiler, tanık ifadeleriyle de güçleniyordu. Kazada yitirdiğimiz yurttaşlarımızla birlikte Irak’ta en büyük kayıp veren ikinci ülke olduk. Birinci sırada Amerika var. İngiltere’nin kaybı bile Türkiye kadar yok. ABD’nin kuyruğundaki öteki ülkelerin 4 yılda verdikleri kayıp iki elin parmaklarını geçmiyor. Bağdat’ta bildiri dağıtan Irak İslam Ordusu adlı örgüt, Türk işçileri taşıyan uçağı RPG7 tipi roketle vurduğunu ilan etti, işgal kuvvetlerine yardım eden herkesin hedef olduğunu duyurdu. Hava üssü ve çevresinde kuş uçurtmayan Amerikalılardan ise hâlâ ses yok. Uçak düşürülmüş olabilir mi? Evet... Irak bu tür olayların olmadığı, olamayacağı bir yer mi? Hayır... O halde neden gerçek tüm açıklığıyla söylenmiyor da, aradan 10 gün geçmiş olmasına karşın hâlâ soru işaretleri askıda kalmaya devam ediyor? Dün Bağdat’tan Ankara’ya ulaşan son haber de şöyleydi: Ağır yaralı olarak kurtulan Türk işçisinin durumu kötüleşti, bilinci kapandı! ??? Bütün bu soru işaretlerinden sonra akla şu olasılık geliyor: Acaba Türk uçağının düşürülmesi bir gözdağı mı? Biraz daha açmak gerekirse; Türkiye’ye “biz sana istediğimiz an, istediğimiz yerde, istediğimiz biçimde zarar verebiliriz” demek mi istiyorlar? Eğer böyleyse bunu kim yapabilir? Bugün Irak’ın tek hâkimi ABD olduğuna göre ister istemez akla bu ülke geliyor. Bu durumda Amerikalılar, “kardeşim siz de öküz altında buzağı arıyorsunuz. Uçak düşürülmüş bile olsa, bakın üstlenen bir örgüt var. Irak İslam Ordusu adlı örgüt biz yaptık dedi. Gidin sorumluluğu onlarda arayın. Zaten benim derdim bana yetiyor” diyebilir. Diyebilir de, Irak’taki hangi örgütü kimin, nasıl kullandığı da belli değil... Zaten bir örgüt sınır aşan işler yapıyorsa, onun arkasında gizli bir ülke servisinin olduğunu da güçlü bir olasılık olarak kabul etmek gerekir. Özetlemek gerekirse uçak kazasının arkasında iki enkaz var: 1. ABD ya da onunla hareket edenler Türkiye’ye ciddi bir gözdağı verdi. Bizim çizdiğimiz çizgilerin dışına çıkarsan kötü olur, dedi. 2. Türkiye’de, yurttaşının uğradığı zararın izini sürmeyen ya da süremeyen, aciz bir hükümet var. ankcum?cumhuriyet.com.tr Kürt kartı uygulamada ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin yeni Irak Stratejisi ile birlikte, Kürtlerden oluşan Irak ordusuna bağlı tugayların Bağdat’a sevk edilmesi, Washington yönetiminin Irak’taki Kürt kartını siyasi çerçevenin dışında güvenlik konusunda da uygulamaya koyduğunu gösterdi. Cumhuriyet’in ulaştığı değerlendirmelere göre Irak ordusuna bağlı olan ancak yüzde 95’ini Kürtlerin oluşturduğu iki tugayın, Bağdat’ta Sadr grubuna karşı düzenlenecek operasyonlarda kullanılacak olması, Şiiler ve Kürtler arasındaki dengeyi etkileyecek. Bugüne kadar büyük bir çatışma ortamı içinde karşı karşıya gelmemiş olan Mehdi Ordusu ve peşmergeler, ilk kez büyük çaplı bir operasyonda yüz yüze gelecekler. Kerkük’te güçlenecekler Eğer, ABD askerleri, Kürt tugaylarının da desteği ile Mehdi Ordusu’na karşı başarı sağlarsa bu durum Türkiye’nin hassasiyet gösterdiği Kerkük konusunda da yankı bulacak. Mehdi Ordusu’nun zor durumda kalması, Kerkük konusunda Türkiye ile paralel görüşlere sahip olan Sadr grubunun etkinliğinin azalması anlamına gelecek. Böylece, Ker Ağar’dan soğukkanlılık çağrısı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Irak konusunda “soğukkanlı” davranılmasını isterken konunun iç siyaset malzemesi yapılmaması gereği üzerinde durdu. DYP lideri Ağar, dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında Irak’taki gelişmelerin önemine dikkat çekerken “Sabah akşam herkes aklına geldiği gibi konuşup dağınıklık manzarası sergilememeli. Her türlü senaryoya karşı hazırlıklı olmalı, ama konuyu iç politika malzemesi yapıp sürekli konuşmak bir işe yaramaz” dedi. kük’te Kürtlerin önü açılacak. Kürtlerin, Kerkük’e yönelik olası bir harekâtında, Kerkük’ü Kürtlere karşı savunacak kuvvetli bir askeri güç olmayacak. Türkmenlerin ve Kerkük’teki Sünni Arapların, kentin civarında konuşlanmış olan ve doğrudan bölgesel Kürt yönetimine bağlı 20 bin peşmergeye karşı kayda değer bir askeri gücünün bulunmaması, Kürtlerin elini büyük ölçüde kolaylaştıracak. Diğer Şii grup olan ve Bedir Tugayları adı altında milis gücü bulunan Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi’nin (SCIRI) ise Kürtler ile Kerkük konusunda gizli bir anlaşma yaptığı ve bu konuda Kürtlerin taleplerine sıcak baktığı biliniyor. Bunun yanı sıra Süleymaniye’deki Irak tümenine bağlı olan Kürt tugaylarının, Bağdat’a yola çıkmadan önce ABD askerleri tarafından şehir savaşı konusunda eğitime tabi tutulduklarıöğrenildi. ABD yönetimi bu eğitimle askeri açıdan da Kürtlere önemli bir güç sağlamış oldu. Tunceli’de geniş çaplı operasyon TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli’nin Ovacık, Çemişgezek ile Hozat ilçelerinin kırsal kesimlerinde, dün sabah PKK’ye yönelik geniş çaplı kış operasyonu başlatıldı. Jandarma Bölge Komutanlığı’ndan kalkan Sikorsky tipi helikopterlerle yüzlerce asker PKK’lilerin yuvalandığı kırsal bölgelere indirilirken 51’inci Motorlu Tugay Komutanlığı’ndan da bölgeye karadan birlikler sevk edildi. Bölgede yaklaşık 350 teröristin bulunduğu belirtildi. Ovacık’ın Hanuşağa Köyü yakınlarında güvenlik güçlerinin sürdürdüğü operasyon öncesinde teröristlerin boşalttığı bir sığınak bulundu. Ele geçirilen yaklaşık 2 ton gıda maddesi güvenlik güçleri tarafından imha edildi. Peşmerge pazarlığı Öte yandan ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in, bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile Kürt tugayların Bağdat’a gönderilmesine vize vermesi karşılığında, Washington yönetiminin Kerkük’teki referanduma karşı çıkmaması pazarlığını yapması, Washington yönetiminin Irak’ta Kürt kartından vazgeçmeyeceğini de gösterdi. Bu pazarlık sonucunda, ABD’nin yeni Irak stratejisinde Kerkük konusuna atıf yapılmayıp Barzani’nin beklentisinin karşılanmasıyla, Kürt tugaylarının Bağdat’a gitmesine de izin çıkmış oldu. ABD yönetimi yeni Irak stratejisinde Kerkük konusunda, HamiltonBaker raporunda olduğu gibi olumlu beklenti içinde olan Ankara’yı da hayal kırıklığına uğrattı. BAŞKENTTE TÜRKMEN ÖFKESİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkmenler, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği önünde eylem yaparak, Türk askerinin Kerkük’e girmesini istedi. Türkmenler, AKP hükümetini de Kerkük’te yaşanan Türkmen katliamına duyarsız kalmakla suçladı. Türk Dayanışma Konseyi ve Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından düzenlenen eyleme çok sayıda Türkmen katıldı. Grup adına bir basın açıklaması yapan Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mahmut Kasaboğlu, “Kerkük’ü Barzani ve Talabani sürülerine peşkeş çektirmeyeceğiz” diye konuştu. Peşmergelerin Kerkük’te gerçekleştirdiği katliamların sorumlusunun ABD olduğunu vurgulayan Kasaboğlu, hükümeti yaşananlara duyarsız kalmakla suçladı. Türk kamyonunda rekor uyuşturucu PARİS (AA) Fransa’nın liman kenti Dunkerque’de, İngiltere’ye giden Türk plakalı bir kamyonda yapılan aramada 356 kilogram saf eroin ele geçirildi. Kamyonu kullanan ve adı açıklanmayan 54 yaşındaki Türk yurttaşı gözaltına alınırken eroinin otomobil yedek parçası taşıyan kamyonda plastik torbalar içine saklandığı bildirildi. Fransız kaynaklar, 1972 yılında Marsilya’da yakalanan 425 kiloluk eroinden sonra ele geçirilen partinin, Fransa tarihindeki gelmiş geçmiş ikinci büyük uyuşturucu miktarı olduğunu belirtti. Seferihisar’da gerginlik ? İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) İzmir’in Seferihisar ilçesinde, iki grup arasında “hakaret’’ iddiasıyla çıktığı bildirilen kavga gerginliğe dönüştü. Polis kavgaya karışan 10 kişiyi gözaltına alırken, gözaltına alınanların yakınları karakolun önünde toplanarak terör örgütü aheyhine slogan attı. Gözaltına alınanlar çıkarıldıkları savcılık tarafından serbest bırakıldı. Seferihisar Kaymakamı Orhan Şefik Güldibi, olayın siyasi yönünün bulunmadığını belirtti. ‘Mehmetçik Kerkük’e girmeli’ Bölgedeki Türk işadamlarının peşmergelerin baskısı ile Irak’ı terk etmeye zorlandığını söyleyen Kasaboğlu, “Mehmetçik Lozan Antlaşması’ndan gelen haklarını kullanarak Kerkük’e girmelidir, katliamlar sona erdirilmelidir” diye konuştu. Türkmenler daha sonra büyükelçilik önüne siyah çelenk bıraktı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle