17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 OCAK 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Hükümet ‘Taviz yok’ dedi, ancak kadrolar açıldı, kanunlar ve özelleştirmeler ertelendi, atamalar unutuldu 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Annesini kaybeden yazarımız Şükran Soner’in bugünkü yazısını yayımlayamıyoruz. Hani seçim ekonomisi yoktu? ? Başbakan Erdoğan ve bakanların ‘seçim ekonomisi yapmayacağız’ sözlerine karşın, 2007’nin ilk günleriyle birlikte hükümetin ekonomi alanında seçime yönelik yatırımları da birer birer ortaya çıkıyor. NECDET ÇALIŞKAN / MURAT GÜLDEREN R AT O : S E Ç İ M Y I L I N D A H Ü K Ü M E T İ R A H AT B I R A K I N IMF Başkanı Rodrigo de Rato, Türkiye’nin IMF programının çok başarılı olduğunu söyleyerek seçimler öncesi hükümetin aldığı kararlara gereğinden fazla anlam yüklememek gerektiğini söyledi. ABD’nin başkenti Washington’da bir basın toplantısı düzenleyen Rato, “Türkiye’nin programı çok başarılı. Geniş ve derinlemesine bir program. Türkiye’nin para çevrelerinde ve yapısal reformlarında birçok yenilikler gerçekleştirildi. Reformların çoğu yürürlüğe girdi” diye konuştu. Türkiye’de kasım ayında yapılacak seçimler öncesi hükümetin bazı kararlar aldığını vurgulayan Rato, “Bu kararlara fazla anlam yüklenmemeli. Sadece Türk hükümetinin değil, Türk toplumunun da ekonomik reform ve istikrarın ülkeye getirdiği avantajların farkında olduğuna güvenim sonsuz” dedi. Türkiye’de seçimlerin yaklaştığı bir ortamda, elektrik dağıtımının özelleştirilmesinde ertelemeye gidilmesi gibi kararların abartılmaması gerektiğini söyledi. Dünyada bütün hükümetlerin seçim ortamında benzer kararlar aldığına işaret eden Rato, Türkiye’de ekonomik programın başarılı şekilde yürütüldüğünü ve şimdiye kadar birçok reformun gerçekleştirildiğini dile getirdi. IMF başkanı, kararların dramatize edilmemesi gerektiğini dile getirerek, Türk yetkilileriyle temaslarının süreceğini ve seçimden sonra iktidara gelecek hükümetle işbirliği yapmaya hazır olacaklarını da belirtti. AKP hükümeti, bu yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler öncesi ekonomide verdiği “seçim nedeniyle popülist politikalar uygulanmayacak” sözlerini 2007’nin ilk günleriyle birlikte unuttu. Seçim öncesi mali disiplinin öneminin daha da arttığını vurgulayan Merkez Bankası, kamuda artan harcamalara dikkat çekmeye başladı. Başbakan Erdoğan’ın, “Seçim yılında ekonomik programdan en ufak bir taviz vermeyen bir hükümete şahit olunacak” sözüne karşın, seçim ekonomisi şu uygulamalarla adım adım gerçekleşiyor: ‘Petrolde sömürge dönemi başlıyor’ ? Yabancılara sınırsız arama yetkisi veren Petrol Yasa Tasarısı TBMM’de kabul edildi. Petrolİş uzmanı Eğilmez, düzenlemeyle Türkiye’nin dışarıya daha da bağımlı hale geleceğini, Irak’ta savaşla yapılanın Türkiye’de yasayla gerçekleştirileceğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yabancı ülke ve şirketlerin Türkiye’de arama ve üretim yapmaları için Bakanlar Kurulu izni zorunluluğunu kaldıran Petrol Yasa Tasarısı, TBMM’de kabul edildi. Buna göre, arama ruhsatı süresi uzatmalarla birlikte karalarda 9 yıl, denizlerde 14 yıl olacak. Arama ruhsatlarından devlet hakkı alınmayacak ve işletme sahalarından alınacak devlet hakkından da indirim yapılacak. Adı “Türk Petrol Yasası” olarak değiştirilen yasanın getirdiği diğer düzenlemeler şöyle: ? Yabancı ülke ve firmaların Türkiye’de petrol arama, çıkarma, sevk etme ve satış izinlerinin Bakanlar Kurulu’nca verilmesi uygulaması kaldırılacak. Bütün bu konulara ilişkin izni Petrol İşleri Genel Müdürlüğü verebilecek. ? Petrol üretiminin tamamına yakınının kalkınmada öncelikli illerde yapılması durumunda, o illerin sosyoekonomik kalkınmasına katkı sağlayacak devlet hisselerinden o illere pay verilecek. Buna göre karalarda elde edilen devlet hissesinin yüzde 50’si işletme ruhsatının bulunduğu ilin hesabına aktarılacak. ? İşletme ruhsatı, alınacak iş ve mali yatırım programı dikkate alınarak 30 yıl için verilecek. Ham petrol veya doğalgazın, uluslararası anlaşmaya dayanmaksızın Türkiye üzerinden geçişini veya Türkiye’ye geçişini sağlayacak boru hattı kurulmasına, Bakanlar Kurulu izin verecek. Petrolİş Araştırma Uzmanı Ayfer Eğilmez, yeni yasayla “Türkiye Petrolleri A.O’nun devlet adına arama, üretim yapma imtiyazlarının elinden alınacağını, yabancıların verdiği devlet hissesinin de kaldırılacağını” söyledi. Sektörü serbestleştiren yasayla TPAO’nun “güçsüz hale getirildiğini” ve Türkiye’yi dışarıya bağımlı hale getirdiğini savunan Eğilmez, “Irak’ta savaşla yabancı petrol şirketlerine tanınan imtiyazlar, Türkiye’de savaşsız olarak gerçekleştiriliyor. Bu bir paylaşım yasası” dedi. ‘Şimdiden kömür dağıtmaya başladılar’ AKP Hükümeti’nin uyguladığı seçim ekonomisi politikalarının yeni krizlere neden olacağını belirten Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdinç Tokgöz, hükümetin IMF’nin “hoşgörüsüyle” kasım ayı sonuna kadar mali disiplin politikasını gevşetebileceğini öne sürdü. Tokgöz, bu yıl gerçekleşecek iki önemli seçimin Türkiye ekonomisinin, mikro ve makro düzeyde önceliklerinin değişmesine yol açtığını belirterek seçim ekonomisinin yeni krizleri tetikleyeceğini, AKP hükümetinin de kriz yönetme becerisinin olmadığını belirtti. Hükümetin, “kazanırsak bozulan dengeleri düzeltecek zamanımız olur, kaybedersek ise yeni sım 2006’dan bu yana kurumun ikinci başkanı Turhan Erol yürütüyor. Erol’un başkanlığa atanmasına ilişkin kararnamenin hâlâ Erdoğan tarafından bekletildiği ifade ediliyor. Ancak SPK başkanlığı ataması için gereken yasal süre de 20 Ocak’ta sona erecek. gelecekler düşünsün” şeklinde bir politika izlediğini öne süren Erdinç Tokgöz, seçim ekonomisi çerçevesinde hükümetin kamu kaynaklarını alacakları tepkilere rağmen yerel yönetimler aracılığıyla kullanmaktan çekinmeyeceklerinin altını çizdi. Tokgöz şöyle konuştu: “Tarikat ve cemaatlerin denetiminde kendilerine yakın gördükleri ailelere kömür çuvalı ve gıda torbası ulaştırmaya şimdiden başladılar... Hükümetin bu gidişatından Türkiye ekonomisini yönetenlerin IMF’nin de hoşgörüsüyle istikrar içinde büyümeye yönelik sıkı para ve mali disiplin politikalarını Kasım 2007 sonuna kadar aşama aşama gevşetebileceklerini hissedebiliyoruz.” 1. Geçici işçiye kadro Hükümetin 2007’deki ilk icraatlarından biri, 215 bin geçici işçiye kadro vermek oldu. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 2006 yılında altı ay ve daha fazla süreyle istihdam edilen geçici işçilerin daimi kadroya alınmasıyla ilgili yasal düzenleme yapılacağını söyledi. Geçici işçilerin kadroya alınması durumunda merkezi yönetimlere 92 milyon YTL, KİT’lere, 230 milyon YTL, mahalli idarelere ise 326 milyon YTL olmak üzere toplam ek yükün 650 milyon YTL’yi bulması bekleniyor. SHP Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, kararla ilgili şu yorumu yaptı: “İşçilerin sorunları seçime beş kala akla gelmemelidir. Bu, işçiyi düşünmek değil, oy avcılığıdır.” Yapısal sorunlar ve çarpıklıkların ülkede yoksulluğun ve işsizliğin kalıcı hale geldiğini gösterdiğini de vurgulayan Tokgöz, “Özellikle işsiz gençlerin her türlü riski göze alarak yasal olmayan yollardan gelir elde etmeye çalıştıklarını her gün görüyoruz” şeklinde konuştu. 2. Vekâleten yönetim Hükümet seçim öncesi, geçen sene özellikle Merkez Bankası Başkanı’nın atanması sırasında yaşandığı gibi gerginliklerle karşılaşmamak için ekonomi yönetiminde de görev süresi dolan mevkilere atama yapmak yerine vekâleten yönetimi tercih ediyor. Merkez Bankası’nın Banka Meclisi’nde bir üyenin, Para Politikası Kurulu’nda 2 üyenin koltuğu boş. Başkan Yardımcılığı koltuğu boş. Geçen yıl kasım ayında görev süresi dolan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansızlar’ın yerine halen bir atama yapılmadı. SPK Başkanlığı görevini 20 Ka 3. AKP’nin ezberi şaştı 2006 yılını “Elektrik zammı gündemimizde yok” sözleriyle geçiştiren hükümet, artan petrol fiyatlarını gerekçe göstererek yıl sonuna doğru “Son 4 yılda hiç zam yapmadık. Sınıra geliyoruz. Geldik” demeye başladılar. Fiyatta köşeye sıkışılmasına karşın, zam seçim yılı nedeniyle sü rekli ertelenmeye çalışılırken, Devlet Bakanı Ali Babacan da son yaptığı açıklamada elektrik zammı konusunda ise, “Bugün zam yok ama bu demek değildir ki böyle devam edecek” diye konuştu. Hükümet, seçim öncesi elektrik fiyatlarında olası bir artışı önlemek için 19 Ocak’ta yapılacak elektrik dağıtım ihalelerini seçim sonrasına erteleme kararı aldı. Böylece bu yılın en büyük özelleştirmesi olması beklenen elektrik dağıtım ihalelerinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın “Hatları yeraltına almak için erteleme gerekiyor” görüşüne karşın, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Zam yaparlar fatura bize çıkar, elektriği şimdi özelleştirmeyiz” ge rekçesiyle sil baştan ele alınacak. Özelleştirmenin ertelenmesi yasal düzenlemeleri en azından 2 yıl geciktirecek. tış oranını çok yüksek bulduğunu aktardı. Taksit indiriminden en az 100 bin ailenin yararlanması bekleniyor. 4. TOKİ’den indirim 5. Oy yoksa kanun yok Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yüksek bulması üzerine zamda indirime giden TOKİ, taksit artış oranını yüzde 8.38’den yüzde 4.88 oranına indirdi. Toplu Konut İdaresi Başkanvekili Erdoğan Bayraktar, bu yılın ilk yarısı için geçen yılın ikinci yarısında memur maaşlarına yapılan zammı dikkate alarak yüzde 8.38 taksit artış oranı belirlediklerini hatırlattı. Bayraktar, Erdoğan’ın kendisini arayarak bu ar TBMM Adalet Alt Komisyonu’nun yaklaşık 5 aydır üzerinde çalıştığı Türk Ticaret Kanunu’nun komisyon görüşmeleri geçen hafta iptal edildi. Komisyonda AKP’li üyeler, “Meclis 60 gün çalışacak. Artık seçim takvimine girdik. Bu süre yetmez. Burada boşuna zaman harcamayalım” şeklinde görüş bildirdiler. Komisyon Başkanı Köksal Toptan ise; “Zaten çok popüler bir yasa değil” diyerek görüşmeleri erteledi. DÜNYA BANKASI RAPORU: Unilever’in yeni ürünü, çocuklar için demir, iyot ve balıkyağındaki vitaminleri içeriyor Türkiye, AB’nin işçi deposu olacak Ekonomi Servisi Dünya Bankası’nın hazırladığı bir rapora göre, Avrupa Birliği’ne (AB) yeni katılan ve daha önce AB’ye göç veren ülkelerin nüfusları azaldığı ve yaşlandığı için, AB’nin yabancı işçiye ihtiyacı artacak. Raporda, “çalışabilir yaştaki nüfusta görülen düşüş ve 65 yaş üzeri nüfustaki artış, yurtdışından işçi talebi yaratacaktır” denildi. Raporda, bütün Doğu ve Orta Avrupa ülkelerinin 2050 yılına kadar nüfus düşüşü yaşayacakları belirtilerek 2050 yılına kadar nüfusunun 33 milyon artacağı tahmin edilen AB adayı Türkiye’den göçün, AB’de çalışan nüfus açığını azaltmaya yardımcı olabileceği vurgulandı. Raporun atıf yaptığı 2001 tarihli bir Birleşmiş Milletler araştırmasında, AB’nin 2050 yılında ihtiyacı olan çalışan nüfus sayısını tutturmak için 79 milyon göçmene ihtiyaç duyacağı ancak bunun sadece 13.5 milyonunu sağlayabileceği öngörülmüştü. Polonya’da, Baltık ülkeleri, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da ölümler doğumlardan fazla ve dolayısıyla nüfus azalıyor. Dünya Bankası raporuna göre, işçi talebi genelde, eski Sovyetler Birliği üyelerinin oluşturduğu Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan ve Afrika ile Asya’dan karşılanacak. Çalışmada, göçmenlerin ülkelerindeki ailelerine gönderdikleri paranın, bazen doğrudan yabancı yatırımların ardından ikinci en önemli dış finans kaynağı olduğu da kaydedildi. Rapora göre 2004 yılında Doğu Avrupa ve Orta Asya’ya giden işçi dövizleri 19 milyar dolar oldu. Bu meblağın yarısı, alıcı ülkelere resmi olmayan kanallardan gönderildi. ‘Aklın Gıdası’ Türkiye’den ? Unilever, dört yıl süren ve 40 milyon Avro’ya mal olan bir araştırmageliştirme çalışması sonucunda ortaya çıkarıp ‘Aklın Gıdası’ diye adlandırdığı Amaze markasını ilk kez Türkiye’de üreterek dünyaya tanıttı. Ekonomi Servisi Unilever, fonksiyonel gıda dalında 4 yıllık bir ArGe çalışması sonucu geliştirdiği, özellikle çocuklara yönelik yeni bir ürün kategorisini ilk kez Türkiye’de üretip satışa sundu. “Aklın Gıdası” kategorisi olarak adlandırılan “Amaze”nin dünya basınına tanıtımı da dün İstanbul’da yapıldı. Sunumda, fonksiyonel gıdada yeni kategorinin, zihinsel gelişim, öğrenme ve hafıza gibi fonksiyonların gelişimine yardımcı olmak üzere özel olarak geliştirilmiş ürünleri barındırdığı ve ismini de buradan aldığı belirtildi. Unilever’in bu kategorideki ilk markası Amaze, iyot, demir ve balıkyağında bulunan DHA’yı içeren bir karışımı, krema dolgulu tahıl gevreği çeşitleri ve sütlü içeceklerden oluşan ürün gamıyla tüketime sunuluyor. Dünyada ilk kez Türkiye’de piyasaya sunulan ürünün 32 gramlık paketleri 65 YKr’den, 200 miligramlık sütlü içecekleri ise 84 YKr’den satılacak. Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Karaca, söz konusu ürünün geliştirilmesi ve pazara sunulması için Türkiye’nin seçilmesinin değişik tüketim alışkanlıklarını bünyesinde taşımasından ve 512 yaş grubunda 10 milyonluk bir çocuk nüfusunu barındırmasından kaynaklandığını belirtti. Unilever Dünya Fonksiyonel Ürünler Başkan Yardımcısı Hakan Behlil de “DHA formülü zihinsel gelişim, hafızanın güçlenmesi ve daha kolay öğrenme için gereken folik asit, çinko, vitamin C, B6, B12, B2 gibi besin öğelerinin günlük olarak alınması gereken miktarının da üçte birine sahip” dedi. Bugün fonksiyonel gıda pazarı dünyada 77.9 milyar dolarlık bir paya sahip. Unilever, Türkiye’deki 25 milyon YTL ’lik pazarın bu yıl 50 milyon YTL ’ye ulaşacağını hesaplıyor ve bu pazardan yüzde 20 pay almayı hedefliyor. Yüksek Ticaretliler buluştu İstanbul Yüksek Ticaret ve Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Mezunları Derneği, fakültenin kuruluşunun 124. yıldönümü ile derneğin kuruluşunun 71. yıldönümünü The Marmara Otel’de düzenlenen “Yüksek Ticaretliler Balosu”nda kutladı. Kutlama öncesi bir konuşma yapan Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necla Pur, “Bir kadın olarak böyle bir üniversitede yönetimde bulunuyorsam bunu Atatürk’ün kadın devrimine borçluyum” dedi. Marmara Üniversitesi Mezunlar Derneği Genel Başkanı Sabri Tümer de 1883’te kurulan okullarının üç asırdır bürokratlar yetiştirdiğini belirtti. Törende Masis Yontan’a, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Melda Cinman Şimşek’e, Dr. Veysi Seviğ’e başarı ödülü takdim edildi. (Fotoğraf: HÜLYA KESKİN) ‘Biz 4 yıl öndeyiz. İsteyen formülü bulsun’ Çocukların zihinsel gelişimine katkı yapacağı iddiasıyla pazara sunulan ‘Amaze’ ürünlerinin tanıtımını yapan Unilever Dünya Gıda ve Sağlık Araştırma Enstitüsü Direktörü Dr. Geert van Poppel (solda), Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Karaca (ortada) ve Unilever Dünya Fonksiyonel Ürünler Başkan Yardımcısı Hakan Behlil, ürünün içeriğinde bulunan iyot, demir ile DHA’nın bir arada yaşamasının zor olduğunu ve kana zor karıştığını belirterek “Amaze’de bu sağlandı. Bu ürün bir mucize değil, ama çok zor bir ip cambazlığı. Öyle ki 4 yıl 400 bilim adamını uğraştırdı. İsteyen denesin, ama biz şimdiden ‘Aklın Gıdası’ dalında en az 4 yıl ilerideyiz’’ dediler. Verdikleri bilgilere göre yeni konsept, İstanbul’da öğrenim gören 1500 çocuk ve 2 bin 700 annenin katıldığı araştırmalarla ortaya çıktı. Hollanda’daki Unilever Dünya Gıda ve Sağlık Araştırma Enstitüsü’nde 4 yılda geliştirilen DHA formülü için 40 milyon Avro civarında ArGe yatırımı yapıldı. Formülün kullanıldığı Amaze ürünlerinin tamamının ilk kez Türkiye’de üretilmesi için 1.2 milyon Avro’luk bir altyapı yatırımı gerçekleşti. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle