Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK 2007 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S S S S B B B B B 12 11 15 13 16 14 16 15 9 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB S S S S B 13 14 12 11 5 7 8 4 17 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B 17 B 17 B 9 B 12 B 8 B 8 PB 1 PB 1 PB 0 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yudun kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz’in doğusu ile Kars ve Ardahan çevreleri yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışlar; kıyılarda yağmur, iç kesimlerde kar şeklinde olacak. Marmara ile yurdun iç ve doğu kesimlerinde sis, iç ve doğu kesimlerinde buzlanma ve don bekleniyor. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K K Y Y Y Y K 0 4 3 12 11 10 10 11 7 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB PB PB PB Y PB PB 12 10 13 10 11 13 16 16 10 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K PB K PB K PB Y PB B 3 8 2 11 7 9 9 19 15 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada sı sonuçlara bakış açıları değişik. Genel görüşme isteyen CHP’nin ikinci bir önerisi daha var. Hükümetin Meclis’ten Irak’a asker göndermek için gerekli olan yetkiyi almasını istiyor. Bakanlar Kurulu genel görüşmeyi onayladı ama; hükümet adına açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, “yetki konusunda hükümetin ‘bir kararı’ olmadığını” bildirdi. Yetki konusunda şimdiden tartışmaya açılan bir nokta daha var. Yetki, CHP’nin istediği gibi hükümetin oluşacak koşullarda Irak’a asker göndermesi ile sınırlı mı kalacak, yoksa?.. Yoksa hükümet 1 Mart tezkeresinin ABD üzerindeki olumsuz etkilerini gidermek için sınır ötesine asker göndermenin yanı sıra Meclis’ten yabancı asker konuşlandırılmasını sağlayacak yetkiyi de almak isteyecek mi? CHP, asker göndermeye evet diyor ama, yabancı asker konuşlandırmasına yine karşı. Genel görüşme ve yetki tezkeresi çok şeye gebe! ??? RTE, gerek AKP grubundaki konuşmalarında, gerekse Meclis dışındaki açıklamalarında fırsat buldukça 1 Mart tezkeresini reddetmemiş olsaydık, bugün PKK’yi barındıran Kuzey Irak’ta olacağımızı yineliyor. İktidar ve onun bu görüşüne hizmet eden yazarlar çizerler, madalyonun bu tarafını gösteriyor ve fakat öteki yüzünden söz etmiyorlar. Aynı tezkere ile Türkiye’nin yüzde 28’inin ABD askerinin işgalinde olacağını, Amerika’nın kuzeyden güneye, doğudan batıya hava ve deniz limanlarımızı ve her türlü olanağı kullanacağını... Irak’tan ayrılmayan ABD’nin Türkiye’de işgal ettiği toprakları asla Irak’tan çekilse bile Ortadoğu’daki kimi gelişmeleri gerekçe göstererek uzun bir zaman terk etmeyeceğini söylemiyorlar. Washington’un İran’a, Suriye’ye yapmayı tasarladığı saldırıların ana merkezi olarak Güneydoğu’daki havaalanlarını ve illeri kullanarak Türkiye’yi yakın komşularıyla savaşır duruma sürükleme olasılığını da konuşmalarına konu yapmıyorlar. RTE de aynı biçimsellik içinde konuşuyor. Madalyonun bir yüzünü gösterirken öteki yüzündeki Türkiye’yi işgal eden Amerika’yı sergilemekten özenle kaçınıyor. ??? Bu hafta genel görüşme açılıp açılmayacağı tartışılacak; görüşmeler sonunda acaba iktidar genel görüşme istemini kabul edecek mi? Ya da bu türden olaylarda yaptığı gibi konunun yeterince açıklandığı ve anlaşıldığını öne sürerek ön görüşmeyi yeterli mi bulacak? Yetki tezkeresine gelince; hükümet istediği zaman Meclis’ten yetki alabileceğini söyleyerek bugünden bu olanağı kullanmanın gereksizliğini, bir başka gerekçe olarak da ilerideki gelişmelere göre yetki sınırını çizmenin zorunlu olduğunu öne sürebilir. ??? Kuşku yok AKP, seçime giderken Irak gibi, PKK gibi konularda duyarsız görünmeyi istemiyor. Konuları CHP’ye kaptırmayı istemediği için ana muhalefetten önce parti genel merkezinde alelacele hazırlanan genel görüşme önergesini Meclis’e sundu. Asıl sorun henüz ortaya çıkmadı. ABD, Türkiye’deki gelişmeleri fırsat bilerek, Irak’a asker gönderme yetkisine yabancı asker konuşlandırmayı ekletmek isteyecek mi istemeyecek mi? 1 Mart pişmanlığı içinde olan AKP hükümeti ve hatta 1 Mart tezkeresine karşı çıkan AKP milletvekilleri bu isteği bakalım nasıl karşılayacak? RTE rüzgârgülü gibidir. Bakmayın dün ABD’yi eleştirmesine... Üç günde gelişir ve bir günde değişir!.. Türkmenler silah istiyor ? Baştarafı 1. Sayfada Iraklı gruplardan bildirge: Ali Mehdi Sadık, Global Strateji Enstitüsü’nün düzenlediği “Kerkük 2007” paneline katılmak üzere geldiği Ankara’da Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Kerkük’teki son duruma ilişkin bilgi veren Sadık, kentte son bir hafta içinde Türkmenlere ait 3 işyerinin bombalandığını, 5 Türkmenin şehit edildiğini ve bugüne kadar kaçırılan Türkmenler için yaklaşık 500 bin dolar fidye vermek zorunda kaldıklarını anlattı. Sadık, Irak’ta Şiilerin, Sünnilerin ve Kürtlerin milis gücü bulunduğuna dikkat çekerek “Türkmenlerin silahlı güçleri yok. Bizi devlet bile korumuyor. Çünkü devletin silahlı gücü yok. Polis ve güvenlik güçleri ya Şiilerin ya da Kürtlerin elinde. Kerkük polisinin de bizi koruması söz konusu değil. Çünkü Kerkük’te polis teşkilatının yüzde 80’i Kürt.Türkmenler mutlaka si lahlanmalı” dedi. ABD’nin de izin vermesiyle Kürtlerin Kerkük’te 20 bin peşmerge konuşlandırdığına işaret eden Sadık, “Bizim şu anda, sadece resmi dairelerimizi korumak için elimizde bulunan silahlı gücümüz peşmergelere karşı koymaya yetmez. Organize bir güvenlik gücüne sahip olmamız gerekiyor” diye konuştu. bilmiyor. Bizim tehdit altında olduğumuzu görmeleri gerekir” sözleriyle eleştirdi. ‘Çok büyük kan akar’ Sadık, Türkiye’nin Irak’ın hem siyasi hem de ekonomik anlamda yeniden yapılanmasına ağırlık koymasını istedi. Irak’ın halen İran ve ABD tarafından yönetilmekte olduğuna vurgu yapan Sadık, Kerkük’ün Irak’ın küçük bir örneği olduğunu belirtti ve “Kerkük’te başlayacak bir çatışma ortamı en kısa sürede Irak’ın tümüne yayılır. Bu durumda da çok büyük kan akar” dedi. Sadık, Kerkük’te sorunun bu kentin özel statüde olmasıyla çözülebileceğine vurgu yaptıktan sonra, bu önerinin kendisinin de genel başkan yardımcısı olduğu Türkmeneli Partisi’nin programında yer aldığını dile getirdi. Geçen haziran ayında Irak Anayasası’nın 119. maddesine daya narak Kerkük’ün özel statüde olması için Başbakan Nuri el Maliki’ye başvuruda bulunduklarını dile getiren Sadık, “Bizim önerimizi reddettiler. Gerekçe olarak da anayasada yapılacak tadilatı gösterdiler. Biz de şimdi anayasanın tadil edilmesini bekliyoruz” diye konuştu. Kerkük için ‘hakem’ belirlensin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Global Strateji Enstitüsü’nün Irak’taki tüm grupları davet ettiği Kerkük 2007 Paneli’nden, “Kerkük konusunda hakemlik yapmak üzere seçkin bir zatın belirlenmesi için BM’den talepte bulunulması” ve “Kerkük’teki referandumun anayasanın gözden geçirilmesi sonrasına kadar durdurulması” önerileri çıktı. Kürtler dışında Iraklı tüm dini ve etnik grupların katıldığı ve önceki gün yapılan Kerkük 2007 Paneli’nin sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgeye toplantıya katılan tüm dini ve etnik grupların temsilcileri imza attı. Bildiride Irak’ın toprak bütünlüğü, doğal kaynaklarının ve sınırlarının korunması gerektiğine işaret edilerek “Irak halkının tüm oluşumlarının haklarının tanınması, içte ve bölgede istikrarın sağlanması açısından birbirine bağlı olan şartlardan biridir” denildi. Wilson’dan DSP’ye ziyaret ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson dün DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’i parti genel merkezinde ziyaret etti. Sezer, Wilson’a görevinde başarılar dileyerek, ziyaretten dolayı teşekkür etti. Wilson da Sezer’den, DSP’nin öncelikleri, 2007 ve daha ileri yıllardaki gelişmeler hakkındaki fikirlerini öğrenmek istediğini kaydetti. Ecevit’in vefatından dolayı başsağlığı dileklerini ileten Wilson, “Birçok kere başbakanlık yapan Ecevit, ABD’nin iyi bir dostuydu” dedi. Sezer de başsağlığı dileklerinden dolayı ayrıca teşekkür ederek, Ecevit’in, dış ilişkilerde sağlıklı bir duruşu gösteren ama dostluk ilişkilerini de çok iyi yürütebilen bir lider olduğunu söyledi. Sezer, görüş alışverişinin her iki ülkenin dostluğu adına yararlı olacağını kaydetti. AKP’ye eleştiri Sözlerini, “Irak’ta Türkmen milleti yok oluyor” şeklinde sürdüren Sadık, AKP hükümetinin Irak politikasını da “Türkiye’nin bir Irak politikası yok. Önce Türkiye bir Irak politikası belirleyecek, ardından bir Türkmen politikası. Türkmen politikası da Türkmenleri korumaya yönelik olacak. Ama şimdi hiçbirinin olmadığını görüyoruz. Durum böyle olunca da Türkiye Irak’ta neler yapması gerektiğini çok fazla ‘Referandum ertelensin’ Bildiride ayrıca şu maddeler yer aldı: ? Hak ve yükümlülüklerde eşit vatandaşlık ilkesini pekiştirmeyi engelleyen anlaşmazlıkları gidermek için, diyalog ve etkin ulusal barış temel ilke olarak kabul edilir. ? Kerkük bir Irak şehridir, Kerkük’ün tüm Iraklılar için özelliği vardır. Kerkük’ün akıbeti Irak halkının tamamını ilgilendirir. ? Her gün Kerkük’te vuku bulan ve insan haklarını çiğneme kapsamına giren zorla göçe tabi tutma, demografik yapıyı değiştirme, adam kaçırma, adam öldürme ve haklara tecavüz eylemlerini durdurmak için, Irak hükümetinden ve uluslararası örgütlerden talepte bulunulmalı. ‘Meclis’te görüşme doğal’ Wilson, bir gazetecinin, “CHP, Irak ile ilgili Meclis’te görüşme isteyip hükümetin Irak’a müdahale için yetki alması gerektiğini söyledi. Bu konuda ABD’nin görüşü nedir” sorusu üzerine, “Bir demokratik ülkede Irak konusunun Meclis’te, medyada tartışılması çok yerinde bir davranıştır. Biz bu konudaki görüşlerimizi bildirdik” dedi. “ABD, Kerkük konusunda Başbakan’ın açıklamalarını içişlerine müdahale olarak algılıyor mu” sorusu üzerine ise Wilson, şunları kaydetti: “Kerkük’ün geleceği, Irak halkı tarafından karar verilmesi gereken bir durumdur.ABD, Türkiye ve diğer ülkelerin bu konuda görüş sahibi olması doğal ve ama sonuç olarak karar alacak taraf Irak. Bizim görüşümüze göre Kerkük’ün geleceği şekillendirilirken, oradaki istikrar ve uzlaşmayı da güçlendirecek bir şekilde yapılmalıdır.” Kürtlerden ‘soruşturma talebi’ Kerkük İl Meclisi’nin Kürt üyeleri ise panele katılan Iraklı parlamenterler ve Kerkük İl Meclisi üyeleri hakkında Irak hükümetinden soruşturma açılmasını istediler. Kerkük İl Meclisi’ndeki Kürt üyelerin “soruşturma talebine” ilişkin bilgi, panelin sonuç bildirgesinin açıklandığı saatlerde Ankara’ya ulaştı. Edinilen bilgiye göre Kerkük İl Meclisi, dün toplanarak Ankara’daki Kerkük panelini ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Kerkük’e ilişkin açıklamalarını değerlendirdi. Panelin, lrak’ın içişlerine müdahale olduğunun ileri sürüldüğü toplantıya başkanlık eden Rızgar Ali, panele katılan Kerkük İl Meclisi ve lrak parlamentosu üyelerinin meclis ve parlamentonun görüşlerini yansıtmadığını söyledi. Ali’nin, Kerkük ve lrak ile ilgili toplantılarla lrak’taki etnik gruplar arasında kargaşa çıkartılmasının amaçlandığını öne sürmesi ise, Ankara’daki katılımcılar tarafından, “Kürtler, Kerkük konusunda gözdağı vermeye çalışıyor” şeklinde değenlendirildi. Başkanlığına gazetemizin İngiltere temsilcisi Mustafa K. Erdemol’un getirildiği ATGB (UK)’nin yönetim kurulu, Mihrişah Safa, Nevsal Elevli, Füsun İlkay ve Mustafa Köker’den oluştu. İngiltere’de Türk gazeteciler birleşti LONDRA (Cumhuriyet) İngiltere’de çalışan Türk gazeteciler Avrupa Türk Gazeteciler BirliğiATGB (UK) çatısı altında birleştiler. ATGB (UK) Başkanlığı’na gazetemizin İngiltere temsilcisi Mustafa K. Erdemol getirildi. Türkiye basınının Londra temsilcileri ya da muhabirleri ile yerel medyada görevli gazetecilerin oluşturduğu ATGB (UK)’nin Yönetim Kurulu’nda deneyimli gazeteciler yer alıyor. Genel sekreterliğini gazeteci ve fotoğraf sanatçısı Kadir Aktay’ın üstlendiği ATGB (UK) Yönetim Kurulu, Mihrişah Safa (serbest gazeteci), Nevsal Elevli (Milliyet gazetesi Londra temsilcisi), Füsun İlkay (Dünya gazetesi Londra temsilcisi) ve Mustafa Köker’den (Haber gazetesi editörü) oluştu. ATGB (UK) Başkanı Mustafa K. Erdemol yaptığı açıklamada “Yirmi yıl içerisinde iki kez örgütlenmeyi deneyen ama başaramayan İngiltere’deki Türk gazeteciler bu kez bir araya gelmeyi başararak bir ilke imza attılar” dedi. Erdemol, ATGB (UK)’nin temel amacının İngiltere’deki gazetecilerin hak ve özgürlüklerini savunmak olduğunu belirterek bunun yanı sıra ırk, din, cinsiyet ayrımcılığı güden, nefreti körükleyen, yalan haber yazan, telif haklarını ihlal eden yerel gazeteleri de izleyeceğini kaydetti. Balcı’yı anıyoruz İstanbul Haber Servisi Gazetemiz dış politika yazarı ve yayın kurulu üyesi Ergun Balcı, ölümünün 8. yıldönümünde Zincirlikuyu’daki mezarı başında bugün saat 11.00’de törenle anılacak. “Babıâli’nin dışişleri bakanı” olarak anılan Balcı, 1931’de İstanbul’da doğdu. Işık Lisesi’ni ve Robert Kolej’i bitirdikten sonra İngiltere’ye giderek Londra Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler öğrenimi gördü. Gazeteciliğe Londra’da öğrenciliği sırasında Dünya ve Akşam gazetelerine dış politika ağırlıklı yazılar yazarak başladı. 1969’da Türkiye’ye döndü ve ölümüne dek aralıksız çalışacağı Cumhuriyet’in Dış Haberler Servisi’nde muhabir olarak göreve başladı. Uzun yıllar Dış Haberler Servisi Şefliğini yürüten Balcı, 1995’te lösemiye yakalandı. Balcı, akut löseminin yinelenmesi sonucu 17 Ocak 1999’da, 68 yaşında yaşamını kaybetti. Türk basınında dış haber sayfalarının gelişiminde öncü isimlerden biri olan Ergun Balcı, 1974, 1976, 1977, 1978, 1979 ve 1989’da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin başarı ödüllerini kazandı. Balcı sürekli basın kartı sahibi idi. ABD bilgilendirecek ABD Büyükelçisi Wilson önceki gün katıldığı “Today’s Zaman” gazetesinin resepsiyonunda da Türk hükümetini Irak’ta yaşananlara ilişkin bilgilendireceklerini söyledi. ‘Sauna Çetesi’ne 74 yıl istendi Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Çakır’ın da aralarında bulunduğu 5 sanığın ‘silahlı örgüt kurmak, devletin gizli belgelerini bulundurmak, silahlı gasp’suçlarından cezalandırılması istendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kelkit, kamuoyunda “Sauna Çetesi’’ olarak bilinen ve aralarında eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Çakır ile şarkıcı İbrahim Tatlıses’in de bulunduğu 18 kişi hakkında sunduğu esas hakkındaki mütalaasında, bu kişilerin 2 yıl 3 aydan 74 yıla kadar değişen oranlarda hapisle cezalandırılmalarını istedi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın duruşmasına, tutuklu sanıklar Hüseyin Osman Selçuklu, Serdar Yük,Tamer Topsakal, Siyami Gündüzoğlu ve Kasım Zengin ile tutuksuz sanıklar Ömer Faruk Çalışkan, Mustafa Aksoy,Tayfun Ölçer, Bekir Gökhan Kazancı, Ertuğrul Çakır ile avukatları ve davaya müdahil olan sauna sahipleri Alev Banu Şahin ile Doğan Şahin’in avukatı katıldı. Esas hakkındaki mütalaasını sunan Cumhuriyet Savcısı Kelkit, Kasım Zengin, Ertuğrul Çakır, Osman Selçuklu ve Serdar Yük tarafından suç örgütü kurulduğunu, yönetildiğini, araçgereç ve eleman sağlandığı, eylem planlamalarının yapıldığını ve yüzbaşı Gökhan Nuri Bozkır’ın da bu örgüte statüsü itibarıyla yönetici düzeyinde dahil olduğunu kaydetti. Diğer sanıklar Verdi Kırmızıateş, Tamer Topsakal, Özgür Altun, Gökhan Kazancı, Yusuf Selçuk, Vedat Karaben ve Zafer Bozkuş’un “örgütün üyesi’’ durumunda kaldıklarını kaydeden Kelkit, sanıklar İbrahim Tatlıses ve Zeliha Tüfekçi’nin de “suça azmettirmek suretiyle örgüte yardım ettiklerini’’ iddia etti. Kelkit, sanıklar Zengin, Çakır, Selçuklu, Yük ve Bozkır hakkında, “haksız çıkar sağlamak için silahlı örgüt kurmak ve yönetmek, devletin gizli kalması gereken bilgi ve belgelerini elinde bulundurmak, silahlı gasp, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve ruhsatsız silah bulundurmak’’ suçundan 31 yıldan 74 yıla kadar değişen hapis cezası istedi. Kafa karıştırıcılar Kafası karışıklar ve Gerçekler ? Baştarafı 2. Sayfada saldıkları birtakım asparagas haberlerin peşine düşüp, çocukluğumuzda oynadığımız “kulaktan kulağa” oyunu örneğindeki gibi, birbirimize ileterek, bir “kafası karışıklar” toplumu yaratma konusunda üstümüze yoktur sanırım! Eğer bir kere, bu yalan dolana şöyle ya da böyle bulaşmışsak, kendi kendimize ters düşmüşsek, ufak çıkarlarımız için birilerini yalan yere kötüleyebiliyorsak, onurumuzu hak etmediğimiz beklentilerimize feda edivermişsek artık ne kendimize, ne ailemize, ne de içinde bulunduğumuz topluma gerçek bir yararımız söz konusu olabilir. Bütün bunların “çağdışı” olduğunu ve ilkelerinden ödün vermeden görmüş geçirmiş bizim gibilerin artık birer dinozor sayıldığını söyleyip geçivermek çok kolay, kolay da “kafa karıştırıcılar”ın egemenliğinde, kafası, ruhu, benliği karmakarışık insanlarımızın bulunduğu şu günkü umutsuzluk ve karam Tatlıses’e 18.5 yıl istendi Savcı, İbrahim Tatlıses hakkında, “birden çok kişiyle hürriyeti tahdit suçuna azmettirmek suretiyle örgüte yardım’’ suçundan 5 yıl 3 aydan 18 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep etti. Mahkeme Başkanı Süreyya Gönül, sanıklara ve avukatlarına esas hakkındaki savunmalarını yapmaları için süre verdi. 1. KOŞU: F: Battal (3), P:Arater (2), PP: Çetinyiğit (1), S: Muratlı (4). 2. KOŞU: F: Shaaquir (7), P: Elevit (2), PP: Azan Treni (1), S: Lina (13). 3. KOŞU: F: Yiğit (4), P:Talihim (2), PP: Burhan (6), S: Talimhaneli (3). 4. KOŞU: F: Ercişbeyi (3), P: Karuma (9), PP: Tantra (11), S: Noumas (2). 5. KOŞU: F: Arsenic (1), P: Avarel (2), PP: Kurtkaya (4), S: Osmanbey (6). 6. KOŞU: F: Royal Victory (7), P: Set Point (8), PP: Mr. Patriot (5), S: Cielo (2). 7. KOŞU: F: Kobrabeyi (6), P: Cansinan (4), PP: Nailcan (7), ALTILI GANYAN S: Faykal (5). 8. KOŞU: 1 7 6 3 F: Prime Luce (3), P: 4 3 Marakeş (2), PP: Şark 2 8 4 2 beyi (13), S: Tender Ga 6 5 7 13 me (14). Günün İkilisi: 3 5 14 2. Koşu: 3/1 Çifte Bahis: 6. Çifte: 7/8 1/5 1/11 Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür Ankara raporu bekliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Geçen hafta düşen uçağın üzerindeki sis perdesi halen dağılmazken Ankara gözünü ABD ve Moldova’dan gelecek raporlara çevirdi. Uçak ya da karakutu üzerinde Irak’ta hiçbir inceleme yapamayan Türkiye’nin karakutular üzerindeki incelemeleri izlemek için Moldova’ya bir heyet göndereceği belirtiliyor. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, ABD’lilerin uçak enkazı ve karakutu üzerinde yaptıkları araştırma bitti. Ankara’nın da ABD’den gelecek rapor doğrultusunda çalışmalara başlayacağı kay dedildi. Bunun yanı sıra ABD’lilerin “gereken envanterleri” uçağın kayıtlı olduğu Moldova’ya gönderdiği ileri sürüldü. Ancak 2. karakutu olarak adlandırılan “mekanikelektronik veriler, dış ses ve darbeler ile kabin basıncı ve benzeri kayıtları tutan” “FDR” adlı cihazın Moldova’ya gönderilip gönderilmediği saptanamadı. Bilgi veren kaynaklar, “Uçak düştükten sonra ABD’lilerin gizlilik politikası içerisinde hareket etmesi normal.Ancak Türkiye’ye karşı da anlayış gösterilmeli. Uçakta 28 yurttaşımız yaşamını yitirdi” değerlendirmesini yaptılar. Zeki ÖZKAN sarlığın kol gezdiği toplumumuzu, kendini, ülkesini, dünyayı gerçekçi bir gözle, satır aralarını okuyarak algılayabilen dürüst, namuslu, onurlu, kendi kendisiyle barışık, “fikri hür, irfanı hür” bireylerin oluşturduğu, şiddetten uzak, “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesini içselleştirerek sorunlarını çözebilen bir ulusa dönüştürmek gerçekçi olamaz mı? “Umut” asla yitirilmemesi gereken bir yaşam iksiri kanımca. Son aylarda gittiğim bir özel lisedeki “tuzu kuru” diye nitelediğim gençlere Anadolu gerçeklerini anlatıp kitaplarımı imzalarken, yüzünü bile hatırlamadığım bir gencin şu sözleri benim gibi düşünen ve kaygılananların en büyük ödülü olsa gerek. İki eliyle, kalem tuttuğum sol elimi okşarken kulağıma şöyle fısıldadı, geleceğin genç insanı: “Bize unutturulan gerçekleri hatırlattığınız için size teşekkür ediyoruz!” Kafa karıştırıcıların değil, gerçeklerin peşinde olma dileğiyle. CUMHURİYET 08 K