21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 18 C C umhuriyet Spor Ödülleri’nin büyük jürisi, Türk sporunu masaya yatırdı. Geride kalan 2006’yı değerlendiren sporcu, yönetici ve başkanlar, Anadolu toprağından yetenek fışkırdığını ancak organize olamayan Türk sporunun, felsefe oluşturamadığı için uluslararası alanda istediği başarıyı yakalayamadığı görüşünde birleştiler. Cumhuriyet Spor Ödülleri adoaylarını belirledikten sonra 2006 yılıyla ilgili görşlerini açıklayanv e 2008 Pekin Olimpiyad Oyunları öncesi izlenmesi gereken yol haritasını çizen büyük jüri, “Türkiye ne yazık ki 2 yıldan az süre içinde organize olamaz ve bir iki branş dışında istediği başarıyı yakalayamaz” biçiminde ortak görüş belirtirken, binbir zorlukla yetişen “elit” sporculara da sahip çıkılmasının gerekliliğini dile getirdi. ehmet Tınaz (TED Başkanı): TED Başkanı olarak temsil ettiğim spor dalında olası başarılar dışında pek başarı sağlayamadığımızı söyleyebilirim. Tabii ki bunda eğitim durumu da çok önemli. Bir sporcunun yetişmesi için kulübü, ona destek veren ailesi ve sponsoru olması gerek. Teniste sponsorlar yavaş yavaş haraketlendi. Ancak hâlâ Türkiye’deki aileler çocuklarını hem okuyup hem de sporcu yapmak yönünde hor kullanıyor. Yani bir ferdi sporcunun Türkiye milli eğitiminde okuyup dünya çapında bir sporcu olması mümkün değil. Bir tenisçinin günde en az 6 saat antreman yapması, yılda 30 hafta uluslararası turnuva yapması lazım ki dünyada bir yere gelsin. Bunu çocuğunun bir mesleği olarak kabul eden Türkiye’de 2 aile çıktı: İpek Şenoğlu ve Pemra Özgen’in aileleri... Diğerleri buna yanaşmadı. Çocuklarını okuldan alıp bu işe götürdüler. Bugün İpek, çiftlerde ‘Grand Slam’ oynayan tek sporcu olarak çıktı. Biz kulüp olarak bütün imkânları sağlıyoruz. Sporsorları da buluyoruz. Ancak ülkemizde dünya çapında tenisçiler yetiştirecek antrenörlerimiz yok. Bence uluslararası düzeyde maç yapacak bir tenisçi yetiştirecek antrenörlere ihtiyacımız var. rhan Ertanhan(TSYD Genel Sekreteri): 2008’de bizi tatmin edecek bir sonuç beklemiyorum. Eğitim ve maddi olanakları söylediler ama günümüzde medya teknolojik olarak o kadar öne çıktı ki teşvik edici anlamda yetişen altyapı medyayla nitelenmesi lazım. Ama maalesef bugün TRT’yi bile futbol stüdyosuna çevirdiler. Amatör branşların sonuçlarını bile öğrenemiyoruz. Onun için futbolu biraz geri plana alıp diğer branşlara sahip çıkmamız gerekiyor. Bir spor kültürü oturtmamızın zamanı geldi de geçiyor. CUMHURİYET 1 OCAK 2007 PAZARTESİ SPOR Spor Ödülleri jürisi, 2008 Pekin Olimpiyadları’ndan da umutlu değil TMOK 2. Başkanı Erdoğan Arıpınar, TFF Sağlık Kurulu Başkanı Prof. Dr. Turgay Atasü, TJK Başkanı Umur Tamer, TED Başkanı Prof. Mehmet Tınaz, eski TSYD Başkanı Onur Belge, TSYD Genel Sekreteri gazeteci Orhan Ertanhan, BESYO öğretim görevlisi Yrd.Doç. Ayşe Atalay, eski ulusal voleybolcular Arzu Savaş ve Sibel Didin, gazetemiz spor yazarları Kahraman Bapçum, Abdülkadir Yücelman, Halit Deringör, Ahmet Kurt, Adnan Dinçer, Mehmet Güçlü ve Arif Kızılyalın ‘yılın sporcusu’ adaylarının belirlendiği toplantıda Türk sporunu masaya yatırdı. Türk sporunun felsefesi yok rdoğan Arıpınar(TMOK FairPlay Komite Başkanı): 2008 Olimpiyatları için Türkiye’deki spor teşkilatı çok iddialı konuşuyor. ‘Biz oraya çok büyük bir ekiple gideceğiz ve iyi sonuçlar alacağız’ diyorlar. Ama unuttukları bir sorun var: Orası Çin. Doğu Almanya’nın o meşhur doping dışında atletlerini yetiştiren hocalarının hepsi Çin’de çalışıyor. Çin’in tek bir falsosu var, o da zaman zaman doping olaylarının çıkması... Onlar cezalarını alıyor. Türkiye’ye gelince; Biz 12 bireysel başarı kazanabiliriz. E ahraman Bapçum (Spor yazarı): Türkiye’de benim gençliğim ve şimdiki gençlik arasında korkunç bir yetenek ve kapasite farkı var. Türk gençleri yetenek bakımından büyük aşama kaydetmiştir. Ama Türkiye’de spor gerilemiştir. Türkiye’de spor yoktur. Türkiye’de sporcular kapasitelerinin tamamını asla yansıtamıyorlar. Bunun nedeni antrenör olabilir, yapımızdan kaynaklanabilir, sosyal yapımızdan da olabilir, devletin spora eksik desteğinden de olabilir... Türkiye’de spor önemsenmiyor. K mur Tamer(TJK Başkanı): Bana göre Türk sporu olması gerektiği yerde değil. Türk spor kamuoyu çok gelişti. Medya sporu çok iyi takip ediyor. Sponsorlar artıyor ancak ben Türk sporundaki eğitim ve altyapı eksikliğinden istenen düzeye geldiğini söyleyemem. Bugün bakıyoruz, olimpiyatta başarılı olabileceğimiz dallar belli: Halter, güreş, okçuluk... Onun dışında pek varlık göstereceğimizi zannetmiyorum. Yani bir atletizmi bunca yıldır en mücadele edilecek seviyiye getiremedik. U OTORİTELER BAŞARININ GELMESİ İÇİN ADRES GÖSTERDİ Eğitim olmadan asla M RADİKAL KARAR ALINMASI ŞART rzu Savaş (Eski ulusal voleybolcu): Takım sporlarındaki başarının ne yazık ki 2008’de olacağını pek sanmıyorum. Özellikle bayanlar bunu kaçırıp erkek basketbolu bir aşama daha gelişecek. Burada sadece farklı olarak 2008 değilde, Türk sporunda antrenör sorunu var. 70 milyonun içinden illa ki sporcular çıkıyor. Bunun en iyi örnekleri de Süreyya Ayhan, Neslihan, Mehmet Okur... Bayan voleybolunun tıkanma nedeni de antrenörlerdir ve antrenörlerin bilime dayalı çalışmamasıdır. Bence bayan voleybolcularımız son derece başarısız bir turnuva geçirdi. 2003’te Avrupa ikincisi olan takım bu aşamaya gelmişse Dünya Şampiyonası’nda 10. olması düşündürücü... Turnuvanın en skoreri sende, en iyi üçüncü pasörü sende ancak takımında ilk 6’da olmuyor. Bu idareci ve antrenör sorunu. Tek pasörle oraya gidiyor, en iyi ikinci libero senin takımından çıkıyor ama Dünya Şampiyonası’nı 10. bitiriyorsun. Motivasyon eksikliği ise ben yine antrenör ve idareci diyorum. Radikal kararlar alınmalı, belki o turnuvalar yatırım turnuvaları olmalı. Ama böyle cesur kararlar verebilecek idareci görmüyorum, antrenör hiç göremiyorum. Skordan korktukları için radikal kararlar alınamıyor. Bu diğer branşlarda da geçerli. Basketbolda bu radikal kararlar alında ve ne kadar başarılı olduklarını gördük. Aynı kararı voleybolda vermiyorlar, veremezler de... Antrenörler bizim sporcularımıza yetmiyor. A O Güreş gelecek yıllarda olimpiyadlarda ve uluslararası turnuvalarda başarı beklediğimiz branşlardan. nur Belge (Spor Yazarı):Türkiye’de sporun felsefesi yok. Özellikle spor yüksek okullarında sporu düzeltecekleri yerde medyayı düzeltmaya çalışıyorlar. Senes Erzik’den başka bizi temsil eden bir isim Avrupa’da yok. Oysa ki bizim federasyonlarımız Avrupa’da çalışacak gazeteciler bulabilir. Oralardan doğru düzgün haber bile alamıyoruz. En son örneği de Fifa’nın Türkiye tanıtımında resmi dil hem Türkçe hem de Kürtçe olarak belirlendi. Bu büyük bir skandaldır. Bunu yaparken Fifa asla federasyonumuza danışmamıştır. YETENEKLER HARCANIYOR ibel Didin (Eski voleybolcu): Bence tarihimizde hiç olmadığı kadar yetenekli bir nesle sahibiz. Ancak oyuncularımızı kullanmakta zorlanıyoruz. Yetenekli çocuklar her zaman yetişmez. Özellikle basketbolda müthiş yetenekli sporcularımız var. Keza voleybolda da öyle. Ne yazık ki onları değerlendirecek bir isim bulmakta zorlanıyoruz. T O urgay Atasü (TFF Sağlık Kurulu Başkanı) İnsanları eğitmemiz şark ama eğitim ayrı öğretim ayrı şeyler. Spor eğitimi de bunun başında geliyor. Fairplay younda hareket edip fanatizmden uzaklaşarak Türk sporunu sağlam bir kaideye oturtabilirsek yeni yetişen gençler Türk sporuna ivme kazandırabilir. yşe Atalay (BESYO Öğretim Görevlisi) Çin’de belirli dallar dışında fazla başarı yakalayabileceğimizi hiç sanmıyorum. Kısa vadede kötümser olmakla beraber uzun vadede iyimser olduğumu söyleyebilirim. Çünkü Türk sporunda artık sportif eğitim önemi yavaş yavaş anlaşılmaya başlandı. Spora karşı bir ilgi oluşmaya başladı. Burada elbette ki medyaya büyük önem düşüyor. Okul sporları çok ihmal ediyor. Futbola olan ilgiyi medya biraz da buralara çekse Türk sporu daha iyi yerlere gelecektir. A S CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle