Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2006 CUMA ? 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB Y PB Y B B B B PB 34 33 36 32 34 37 35 36 29 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB Y Y B B B B A 28 29 27 26 34 35 35 34 36 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A A A A B PB PB Y 36 33 43 43 40 42 36 32 29 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı çok bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları ile öğleden sonra ve akşam saatlerinde Trakya, Çanakkale, Kars, Ardahan çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yağış alan yerlerde biraz azalacak, diğer yerlerde artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 17 Helsinki Y 20 Stockholm Y 25 Londra Y 22 Amsterdam Y 17 Brüksel Y 16 Paris PB 21 Bonn Y 20 Münih Y 25 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB B PB PB Y Y Y Y 23 26 35 22 24 23 28 33 20 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y A PB A A B Y A A 16 38 25 43 34 34 30 34 37 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Kara Gün Dostluğu ŞÜKRAN SONER İnsanların acılı günlerde sınanmasına inananlardanım. Güzellikler paylaşılırken herkesin insan gibi insan olarak davranması çok kolaydır da... işler kötüye giderken, çıkarlar çatışırken, siyasi kavgada, cezaevlerinde... insan gibi insan kalmak, iki ayağının üzerinde durabilmek çok kolay bir iş değildir... Yoğun bakım bölümünden çıkan görevlinin Nebioğlu ailesine ölüm haberini verdikleri andan sonra beynime üşüşen 40 yılın dolu dolu anıları, acı tatlı günleri içinde, kötü günlerin paylaşılması, kara gün dostluğunun ağır basmasının bir anlamı olmalı, değil mi? Kemal Nebioğlu’nun gerçekten tarihin, gerçekten Türk solunun yaşamsal kavgaları içinde, odağında yaşanmışlıkları ile beslenmiş çelebi kimliği yanında tipik Karadenizli refleksleri de vardı. En kritik, ağır olaylarda hem yüzündeki gülümseme hiç eksilmez hem de kendini daha bir toparlamak üzere hızlı adım yürüyüş turlarına başlardı. Söz konusu kritik bir DİSK genel kurulu, acılı 1 Mayıs’lar, toplumsal dönüm noktaları üzerindeki gelişmeler ya da olaylar zinciri üzerine karar toplantıları ise ben de gazeteci olarak orada bulunmuşsam, koluma girer, beni çekiştirecek hızda yürüyüp, daha doğrusu dönüp dururken söylenir, sesli düşüncelerini paylaşırdı... Ne kadar çok acılı kritik dönemeç noktası günleri paylaşmış, ne kadar çok turlamışız... Arkadaşlarının ‘‘Yeter, başın dönmedi mi?’’ uyarısında bir duraklar, ‘‘Görmüyor musunuz, kendime gelmeye çalışıyorum’’ anlamında söylenmelerle hızlı turlarını sürdürürdü. Benim için anlamlı ilk özel kara gün dostluğumuz, 12 Mart’ta Cumhuriyet yönetimindeki darbe bağlantılı işten atılmam üzerineydi. Sadece iş ilişkisi tanışıklığımız vardı. Olayı duymuş, bana iş verme önerisi ile telefon etmişti. O tarihte genel başkanı olduğu Gıdaİş Sendikası’nda profesyonel olarak çalışmamı istiyordu. İşten atılmamın ardından anlamlı tek iş önerisi olduğu, beklemediğim bir insandan geldiği için de hiç unutamadım... Sonra benim için yaşamsal sorun olan her genel ve özel gelişmede aranma alışkanlığını edindim. Atladığı hiçbir kötü günüm olmadı. Becerebildiğim kadarı ile ben de atlamamayı öğrendim. Uzun cezaevi yıllarında içerideki zorlukların adil paylaşımında önemli görevler üstlenirdi. Örneğin ilaç başta, kimi ortak gereksinimlerin paylaşımında, adil dağıtımında gönüllü sorumlu idi. Acil ihtiyaçlar listesi, dışarıya ondan gelirdi. 1991 Cumhuriyet gazetesi krizinde, Cumhuriyet’in kurtarılışı arayışlarında, CUMOK oluşumunda bile öncülük yapanlardandı. ‘‘Bile’’ dememin nedeni, DİSK, TİP kuruculuğu, TİP milletvekilliği, Mehmet Ali Aybar’ın sonraki ‘‘güler yüzlü sosyalizm hareketi’’nin tüm partilerinin öncülüğü, sayısız sendikal görevler, solda kritik ne kadar oluşum olayı yaşandı ise bir biçimde odağında olmanın yorgunluğu, sorumluluğu yetmezmiş gibiyi vurgulamak. En ileri yaşlarında öylesine bitmez tükenmez bir enerji ile yaşama, toplumsal olaylara odaklanmıştı ki, yürüyebildiği sürece, en hasta günlerinde de, duyduğu, ilgisini çeken tüm etkinliklere katıldı. Çocukları bir zamanlar özlem duymuşlar diye ektiği meyve ağaçlarından, sebze bahçesinden elini çekmedi, emeğini hiç esirgemedi. Bu kadar yoğun bir siyasal, toplumsal yaşam, ödenen çok ağır bedeller, cezaevleri yılları içinde, ailesine, çocuklarına, eşine bu kadar çok sevgi verebilmiş insan çok azdır... Işıklar içinde yatsın... Nebioğlu yaşamını yitirdi ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY tanbul’da 14 Ağustos Pazartesi günü uğurlanacak. Nebioğlu Cumhuriyet Vakfı Danışma Kurulu üyesi ve Cumhuriyet Okurları’nın (CUMOK) önderlerindendi. DİSK’ten yapılan açıklamada, Nebioğlu’nun ‘‘işçi sınıfının ve DİSK’in mücadele neferi’’ olduğu ifade edildi. Nebioğlu için 14 Ağustos Pazartesi günü Şişli’deki DİSK Genel Merkezi’nde saat 15.30’da tören düzenlenecek. Nebioğlu, aynı gün Şişli Camii’nde ikindi zamanı kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, 19921994 yılları arasında konfederasyonun genel başkanlığını yapan Nebioğlu’nun ‘‘Türkiye sendikacılığında yer almış ve bugüne kadar hep emekçilerin mücadelesini omuzlamış önemli bir önder’’ olduğunu söyledi. Nebioğlu ile cezavinde 4 yıl aynı hücreyi paylaştıklarını anlatan Çelebi, ‘‘İnsan sevgisiyle doluydu. Hasta yatağında bile kendisini işçi sınıfına adamış bir insandı.Ailesinin ve tüm işçi dünyasının başı sağ olsun’’ dedi. Hep emekçinin yanında Ölümünün ardından üzüntülerini dile getiren sendikacılar ve mücadele arkadaşları, Nebioğlu’nun yaşamı boyunca emekçinin yanında olduğunu ve inandıklarından vazgeçmediğini ifade ettiler. KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul: Kemal Nebioğlu, özellikle 12 Eylül dönemi sonrası sendikal dönemin önemli insanlarından biriydi. Önümüzdeki dönemlerde de gerek DİSK’in gerek KESK’in Nebioğlu’nun işçi sınıfı için yaptıklarının izinden gideceğini düşünüyorum. Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç: Kemal Nebioğlu, sendikacılığa büyük hizmetler vermiş, işçi hareketinin önderlerinden biriydi. Emekten yanaydı. Hakİş Genel Başkanı Salim Uslu: Kemal Nebioğlu, sendikal hareketin çilesini çekmiş ve insanlarda iz bırakmış, büyük deneyimleri olan bir büyüğümüzdü. Ölümünden büyük üzüntü duyduk. Oğuz Haksever (Yeğeni ve televizyon programcısı): Kemal Nebioğlu, Türkiye’deki çalışma hayatının en önemli isimlerinden biriydi. Dürüst sendikacıydı. Türkiye’de onun yer aldığı dönemde yaptıklarının ülke tarihine geçecek etkinliği olmuştur. Ayata Beğensel (Avukatı): Nebioğlu’nun, 1963’ten beri arkadaşıyım. Çok şey paylaştık, saydığım, güvendiğim, insan gibi insandı. Gerek sendika gerekse politika hayatı boyunca hep emekçinin yanında oldu ve bedeli ne olursa olsun inandığı hiçbir şeyden vezgeçmedi. Nebioğlu’nun döneminde uyguladığı işçi sınıfı politikasını bugünkü iktidar ve bundan önceki iktidarlar hep kullandı. Tüm işçi dünyasının başı sağ olsun. Rıdvan Budak (Eski DİSK genel başkanlarından): DİSK’i ve ilk TİP’i kuran ve Türkiye sosyalist hareketine yön veren önemli bir siyaset adamımızı daha kaybettik. Mehmet Akay (Eski DİSK Genel Sekreteri): Nebioğlu, Türkiye İşçi sınıfı hareketinin en önemli isimlerindendi. Sosyalist bir kimliği vardı ve inandığı şeylerden hiç vazgeçmedi. Hapishaneler gördü, birlikte yattığımız dönemler oldu. Özcan Keskeç (Sosyalİş Sendikası Genel Başkanı): Nebioğlu, Türkiye sendikal hareketinde daima yeri olacak olan işçi önderlerinden biri. Nebioğlu, Türkiye işçi sınıfı ve sendikal hareket için özveriyle hareket etti. Kendisiyle zaman zaman ayrı düşmemize karşın Nebioğlu, inançlı bir sosyalistti. 12 Eylül döneminde kendisiyle hapishane arkadaşıydık. Süleyman Üstün (Sendikacı): Nebioğlu’nun sendikal anlayışta değişimde ve demokratikleşmede payı çok büyük. Nebioğlu, kendi için değil emek vermek için sendikacılık yapmış biriydi. Milletvekilliği döneminde de hep işçi sınıfının yanında olan ve hep işçi sınıfının haklarını savunan bir insandı. Örgütçü, mücadeleci insan İşçi sınıfı önderi Kemal Nebioğlu, büyük direnişleri örgütledi, kurucularından olduğu TİP’ten milletvekili seçildi, cezaevlerinde yattı, DİSK davasında idamla yargılandı Sendikal ve siyasi yaşamında birçok kez gözaltına alınan, cezaevlerinde yatan Nebioğlu, 27 Mayıs Devrimi’nden sonra minibüsçülerin grevini örgütlediği savıyla gözaltına alındı. DİSK’in büyük eylemlerinden 1516 Haziran büyük işçi direnişinde, 1 Mayıs 1976 kutlamasında konfederasyonun eylem komite başkanlıklarını yürüttü. 12 Mart’ta sıkıyönetim komutanlığının 18 numaralı bildirisi sonrasında gözaltına alınan 38 yazar, sanatçı, sendikacı arasındaydı. 16 Mart 1978 günü üniversite girişinde bombalanan ve öldürülen yedi öğrenci olayı üzerine DİSK’in uyguladığı 20 Mart Faşizme İhtar eylemine ilişkin iki saatlik genel grev uygulamasından dolayı 6 aya mahkum oldu. 1975 yılında Sosyalist Devrim Partisi’nin kurucuları arasında yer alan Nebioğlu, bir süre de İstanbul il başkanlığını yaptı. Nebioğlu, 12 Eylül 1980’de DİSK davasında 4 yıl tutuklu kalarak idamla yargılandı. 12 Eylül’den sonra hakkında hepsi de sendikal mücadelelerle ilgili 13 dava açıldı. Hepsinden beraat eden Nebioğlu, DİSK davasından 10 yıl 8 aya mahkum oldu. Ancak Askeri Yargıtay’ın verdiği kararla beraat etti. Nebioğlu’nun ‘‘Uyan’’ adında bir şiir kitabı var. kınında patlama. 3 Lübnan’da İsrailHizbullah çatışmasında giderek yükselen karşılıklı kayıp. İngiliz polisinin ortaya çıkardığını söylediği terör eylemi eğer gerçekleşseydi, korkunç bir zarar ve küresel panik ortaya çıkacaktı. İddiaya göre, American, United ve Continental havayollarına ait 10 uçak havadayken eşzamanlı olarak güçlü patlayıcılarla imha edilecekti. Farklı kanallardan gelen bilgilere göre, saldırı planı El Kaide izlerini taşıyor. Eğer böyleyse, demek ki El Kaide dünyada teknolojiyi en iyi kullanan, önemli beyin ve planlama gücüne sahip örgütlerden biri! Ortaya çıkarılan bu plandan neredeyse tüm dünyadaki uçuşlar etkilendi. Irak’taki olay ise giderek tırmanmakta olan mezhep çatışmasının acı bir sonucu. Necef’te Şiilerin kutsal mekânlarından Hazreti Ali Türbesi yakınında meydana gelen patlamada 35 kişi öldü, 108 kişi de yaralandı. Bir başka deyimle Müslüman Müslümanı katletti! Lübnan’dan gelen haberler ise Hizbullah’la çatışan İsrail’in en ağır kaybı dün verdiğini ortaya koyuyordu. Çatışmalarda 15 İsrail askeri öldü. ??? Bu kanlı tablo, devlet izinin terör izine karıştığı, karmaşık bir sürecin en ciddi kesitini oluşturuyor. Dünkü gelişmeler, 21. yüzyılın nasıl seyredeceğini ortaya koyuyordu. İngiliz ve Amerikalı güvenlik yetkililerinin birleştiği tümceler özetle şunlardı: ‘‘Çok büyük bir facia önlendi. Sistemli bir saldırı hazırlığı ortaya çıkarıldı. Dünyayı terörden korumaya devam edeceğiz...’’ Son tümce, ABD’nin küreselleşme, tek kutup egemenliğini kalıcılaştırma politikasının önemli bir dayanağı. ABD tüm dünyayı şu ikileme sokuyor: Ya benden yanasın ya teröristten yana! 1990’ların ortasında filizlenen, 11 Eylül saldırılarının ardından iyice şekillenen bu politika ile terörün yok edilemeyeceği dün bir kez daha ortaya çıktı. İngiltere’deki uçak eylemi planlarının önlenmesi, elbette insanlık açısından sevindirici, ama terör örgütlerinin gücünün hangi aşamalara ulaştığını göstermesi bakımından da tedirgin edici... Küresel güçlerin tüm dünyaya egemen olma ve en küçük karşıtlığı bile ezme girişimleri, nefret ve şiddeti beraberinde getiriyor. Biri ötekini besliyor. ??? Terör konusundaki değişmeyen düşüncemiz şu: Nereden gelirse gelsin, hedefi ne olursa olsun, kim planlarsa planlasın, terörün her türlüsüne hayır! Türkiye terör acısının ne olduğunu, terör tedirginliğinin neleri beraberinde getirdiğini çok iyi bilen ülkelerden biri... Türkiye’deki etnik terör, orta ve kuzeyini ABD’nin, güneyini İngiltere’nin kontrol ettiği Irak’tan besleniyor. ABD bu terör örgütüyle mücadele için bir koordinatör atamayı amaçlıyor. Kim olacağını henüz kesinleştirememişler. Amerikalılara göre, söz konusu koordinatör üç tarafla da (Türkiye, Irak, PKK) görüşebilecek bir kişi olacak. Acaba diyorum; biz de ABD’ye El Kaide ile diyalog kuracak bir özel temsilci mi önersek? Hem El Kaide ile, hem Amerikalılarla görüşür, tarafların ne istediğini dünyaya ilan eder, çözüm arar, çözüm önerir. Böylece terörle mücadelede yeni bir yöntem icat edilmiş olur: Diplomatik mücadele ya da tetiğe karşı mekik diplomasisi! ankcum?cumhuriyet.com.tr TSK modern yapıya kavuşacak Çalışanlardan eylem Büro Emekçileri Sendikası üyeleri, KESK’le hükümet arasında 15 Ağustos’ta başlayacak olan toplu görüşmelerle ilgili basın açıklaması yaptı.Aksaray’da basın açıklaması yapan İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Ejder Erbulan, KESK’in taleplerinin dikkate alınmaması durumunda, memurların 15 Ağustos’tan sonraki süreçte toplusözleşme taleplerini yükselteceğini vurguladı. (Fotoğraf: MEHLİKA AKGÜN) MAHMUT GÜRER Sinemalı, tiyatrolu yurtlar geliyor ? Baştarafı 1. Sayfada Yaşamöyküsü Rize’nin Ardeşen ilçesinden 5 Aralık 1926 tarihinde doğan Kemal Nebioğlu, sendikal yaşamına Otel, Lokanta ve Eğlence Yerleri İşçileri Sendikası’nda (OLEYİS) başladı. Nebioğlu, OLEYİS’in sekreterliğini üstlendikten 1 yıl sonra İstanbul İşçi Sendikaları Birliği’nin sekreterliğine getirildi. 1956 yılında Türkiye Petrol İş Sendikası Genel Sekreter Yardımcılığı’na, daha sonra da Türkiye Gıda, Otel, Lokanta İşçileri Sendikası’nın genel sekreterliğine seçildi. Türkiye İşçi Partisi’nin kuruluşunda büyük çaba harcayan ve 12 kurucudan biri olan Nebioğlu, Mehmet Ali Aybar’ın parti genel başkanlığına getirilmesine katkıda bulundu. 1962 yılında TİP Genel Sekreterliği’ne getirilen Nebioğlu, genç işçi ve sendikacılara genel yönetimde görev verilebilmesi için partinin kongre yetkili ilk toplantısında yönetime aday olmadı. 1963 yerel seçimlerinde Beyoğlu ilçe başkanlığını yürüten Nebioğlu, 1964 yılında TİP’in 13 kişilik merkez yürütme kurulu üyeliğine ve genel saymanlığa seçildi. 1965 genel seçimleri sırasında TİP’in İstanbul il başkanlığını yürüten Nebioğlu, Tekirdağ milletvekilliğine seçildi. Partinin 1968 yılında TİP Genel Sekreterliği’ne seçilen Nebioğlu, Ankara il başkanlığını da bir süre üstlendi. 1965 yılında Türkİş’in kurucu üyelerinden Türkiye Gıdaİş Sendikası’nın genel başkanlığına seçildi. 1967 yılında DİSK’i kuran beş sendikacıdan biri olan Nebioğlu, konfederasyonun genel yönetim, yürütme kurulu üyelikleri ile genel başkanvekilliği görevlerinde bulunda, 1992 yılında DİSK’in büyük kongresinde genel başkanlığa seçildi. Kerkük Kürt denetiminde ? Baştarafı 1. Sayfada banyo yaptıklarını söyledi. Öğrencilerin bu banyolardan 24 saat kesintisiz yararlanabileceklerini anlatan Albayrak, ‘‘Yurtlar temiz ve düzenli olduğunda öğrenci kesinlikle kaçmıyor. Sağlıklı bir ortam hazırlandığında ev ya da başka ortamları tercih etmiyor’’ dedi. Yapılan düzenlemeler karşısında eski yurtların yatak kapasitelerinin azaldığını, buna karşın yaptıkları yeni yurtlarla bir önceki yılın da üzerine çıktıklarını anlatan Albayrak, yeni yurtlara ilişkin de bilgi verdi. Yapılan yeni yurtların tümünde sinema, tiyatro ve konferans salonu bulunduğunu anlatan Albayrak, 150 öğrencinin aynı anda bu salonları kullanabileceğine dikkat çekti. Bu özellikteki son yurdun Kocaeli’nde tamamlandığına değinen Albayrak, salonun daha düşük fiyatla bilet satılması koşuluyla işletmeye verileceğini söyledi. Böylece öğrencilerin vizyon filmlerini kendi yurtlarında rahat bir ortamda izleyebileceğini anlatan Albayrak, şöyle konuştu: ‘‘Düşünün, benim de çocuğum var ve akşam saat 21.00’de sinemaya gitmek istiyor. Ama, üniversitede kalan bir gencin 21.00’de, gece 01.00’de yurda dönmesi biraz sakıncalı. Yeni uygulamayla çocuk saat 22.30’da ya da gece 01.00’de film izleyebilecek.Ayrıca salonda o hafta, o ilde vizyonda olan film oynatılacak. Kendi çocuğunuz için nasıl bir ortam istiyorsanız, tüm gençler için aynı ortamı hazırlamalısınız.’’ Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre, ABD yönetiminin, Kerkük’ün güvenliğini, 78 bin peşmergeden oluşan Irak 4. Tümeni’ne devretmesinin ardından ilk aşamada, kentteki bazı büroları denetim altına almak üzere tümenin 1200 askeri Kerkük’e gönderildi. Böyle bir karar alınmasına gerekçe olarak da KerkükTikrit yolunun güvenliğinin sağlanması için önlem alma zorunluluğu gösterildi. Ancak konuya ilişkin değerlendirme yapan Iraklı kaynaklar, Kerkük’ün 4. Tümen’e devredilmesiyle, kentin bütün çıkış yollarının da Kürtlerin eline geçtiğini dile getirdiler. Böylece, Kerkük’teki olası bir kargaşa durumunda, özellikle Türkmenler ve Sünni Araplar, Kerkük içinde Kürtlerin kıskacında kalacak. Irak Ordusu’nun 4. Tümeni, Kerkük dışında Süleymaniye ve Erbil’de de görev yapıyor. Musul’daki tümenin yüzde 90’ı da yine peş mergelerden oluşuyor. Kerkük’ün halen Kürt bölgelerinin güvenliğini peşmergeler, Türkmen bölgelerinin güvenliğini ise emniyet birimi içindeki Türkmen polisler sağlıyor. Türkmenler ise ‘‘terörle mücadele’’ adı altında, 4. Tümen birliklerinin kendilerine müdahale etmesinden kaygı duyuyor. ABD son olarak, Irak Anayasası’nın 140. maddesi çerçevesinde kente gelen göçmenler için 8 bin konutluk bir toplu konut projesinin finansmanını sağlama kararı almıştı. Bu nedenle, peşmergelerin kenti kontrol altında tutacak olması, ABD yönetiminin işine de geliyor. ABD’nin Irak’ı işgalinin ardından kente giren peşmergeler, Kerkük’ün mülk envanterini yok etmek için önce tapu dairesini yağmalamışlardı. Bu gelişmenin yanı sıra Kerkük’ün Kürt kökenli Valisi Abdullah Mustafa Fettah’ın da değiştirilip yerine yine Kürt kökenli bir vali atanacağı belirtildi. yonların oluşmasına neden olduğunu belirtti. Türkiye’nin K.Irak’a operasyon yapacağını belirttiğini yazan Holbrooke, ‘‘Bush, başlangıç olarak bazı Amerikan birliklerini, giderek heyecanlanan Türkler ile sabırsız, bağımsızlık yanlısı Iraklı Kürtler arasına tampon olmak üzere Irak’ın kuzeyindeki nispeten güvenli bölgelere konuşlandırmalı’’ dedi. ANKARA 30 Ağustos’tan itibaren Genelkurmay Başkanlığı’na atanan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, kara gücünün niteliğinin arttırılarak yüzde 30 oranında küçültüleceğini açıklarken silahlı kuvvetlerin modernizasyonu konusundaki çalışmalar sürüyor. Özellikle ASELSAN’ın başta terörle mücadele için olmak üzere yaptığı mühimmatlar dikkat çekiyor. Bu kapsamda geliştirilen Şahingözü ElektroOptik Sistemi, Lazer Güdümlü Bomba Kiti ve Stabilize Makineli Tüfek Platformu (STAMP) gibi aygıtların TSK’nin niteliğinin arttırılmasında en çok işe yarayacak unsurlar olarak değerlendiriliyor. Edinilen bilgilere göre, Büyükanıt’ın açıkladığı Kara Kuvvetleri’nin niteliğinin arttırılması projesi kapsamında ASELSAN da çeşitli projeler üretiyor. Geliştirme çalışmaları tamamlanmak üzere olan STAMP’nin en büyük özelliği ise askerlerin tehlikeli bölgelerde nöbet tutması durumunu ortadan kaldırması. Yeni geliştiren silah platformu, kamera ile görüntü sağlıyor ve hedefi vurmak için uzaktan kumandayla yönetiliyor. Böylece Mehmetçiğin uç karakollarında açık hedef olması da engellenmiş olacak. Geliştirilmesi tamamlanan, Lazer Güdümlü Bomba (LGB) Konsepti’nin tasarlanma amacı ise havadan karaya atılan füzelerin etkinliğini arttırmak. Diplomatın evine hırsız girdi ? İstanbul Haber Servisi Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nda görevli Rus diplomat A.K’nin evine giren hırsız, bir miktar para ve anahtarını aldığı otomobili çalarak kaçtı. A.K’nin oturduğu Arnavutköy’deki apartmanın 3. katına tırmanan bir kişi, açık kalan balkon camından daireye girdi. Oturma odasında masa üzerinde bulunan K’ye ait cep telefonu, saat, kredi kartları, 500 dolar ile otomobilinin anahtarını alan hırsız, daha sonra evin önünde park halinde bulunan otomobili alarak kaçtı. Polisin olayla ilgili başlattığı çalışmalar sürüyor. K.Irak’ta tampon bölge önerisi WASHINGTON (AA) ABD’de eski Başkan Bill Clinton döneminin en önemli diplomatları arasında yer alan Richard Holbrooke, Lübnan’daki çatışmaların, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda dünya savaşına bile yol açabileceğini ileri sürdü. Holbrooke, ABD Başkanı George Bush yönetiminin eylem ve açıklamalarının dünyanın büyük bölümünde tehlikeli koalis CUMHURİYET 08 K