23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 AĞUSTOS 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK Veteriner hekim teşkilatının çökmesi, salgınların artmasındaki en büyük etken olarak gösteriliyor 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Kuduza davetiye çıkarıldı ? İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere: Türkiye’de veteriner hekim teşkilatı çöktüğü için kuduzla mücadelede yeteri kadar önlem alınamadı. ? İstanbul Tarım İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şube Müdürü Adnan Tepe ise 8 bölgenin karantina altına alınmasına karşın, gazetemizin sorularına, “Çalışmalarımız sürmekte” yanıtını vermekle yetindi. SİBEL BAHÇETEPE MEHLİKA AKGÜN Hegemonya Altında Bir Meclis’e Doğru ... Seçim ve Siyasi Partiler kanunlarından doğan şikâyetleri için AKP iktidarının ‘‘yumurta kapıya gelince’’ örneği ile, önümüzdeki yasama dönemi başlar başlamaz düğmeye basma hazırlığında olduğu anlaşılıyor. Yürürlükteki anayasamıza göre, seçim yasalarında yapılacak düzenlemelerin ilk genel seçimlerde uygulanması; ancak bu değişikliklerin genel seçimlerden en az bir yıl önce gerçekleştirilmesi ile mümkün. Kanun koyucu, bu süreyi çoğunluğu elinde bulunduran partinin, kendi çıkarlarını güvence altına almak amacıyla seçmenler üstünde emri vakiler yaratacak oldubittileri önlemesi için koymuş. AKP için, o bir yıllık son süre, önümüzdeki eylül ayı olacak. Bu nedenle Başbakan’ın bu tür kombinezonları çözmesi için parlamentoya aldığı bilinen Anayasa Profesörü Burhan Kuzu, hızlı bir kulis çalışması yürütüyor. Erdoğan’ın öngördüğü değişiklikler, o kulise pompalanan satır başlarına göre, ‘‘Ülke Barajı, Türkiye Milletvekilliği ve Yedek Milletvekilliği’’ olarak toplamak mümkün. Yüzde 10’luk barajı, ellerinden gelse AKP de, ana muhalefette olmasına rağmen CHP de en azından aynen muhafaza edecekler. Ancak, Avrupa Birliği yolculuğu, bu kadar yüksek bir barajın, milli iradenin belirlenmesindeki çarpıklığını her fırsatta Başbakan’ın önüne çıkartıyor. Çıkarmakla da yetinmiyor. AİHM’nin 5 Eylül 2006 günkü duruşma gündeminde, 2002 seçimlerine DEHAP adayı olarak katılan üç kişinin açtığı dava da var. KUDUZ ÖLDÜRÜR Gecikmeden aşı yapılmalı M armara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Önder Ergönül, kuduzda erken tanının önemine dikkat çekerek ‘‘Kuduz şüphesi bulunan insanlara aşı yapılmalı. Aşı yapıldığı takdirde hastalık yüzde 95 oranında engelleniyor’’ diye konuştu. Kuduz tanısı konulduğu takdirde vakaların ölümle sonuçlandığını kaydeden Ergönül, bugüne kadar dünyada sadece 1 kişinin kurtarıldığını kaydetti. İstanbul Tarım İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şube Müdürü Adnan Tepe ise çalışmaların sürdüğünü söylemekle yetindi. CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat ise yıl sonuna kadar karantina altında tutulacağı açıklanan bölgelerde halkın tehlikenin ciddiyetiyle ilgili olarak yeterince bilgilendirilmediğini ve denetimlerde eksikliklerin olduğunu belirtti. Özpolat, konuya ilişkin olarak Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi sundu. Özpolat, önergesinde, ‘‘İstanbul’da baş gösteren kuduz tehlikesinin boyutu nedir? Tehdit altında bulunan ilçelerde karantina kararı ne şekilde uygulanıyor? Tehlikenin kentin diğer ilçelerine yayılması ihtimaline karşı alınan önlemler neler’’ sorularına yer verdi. İstanbul’un farklı semtlerinde ortaya çıkan kuduz vakalarının ardından, hayvanlardan insanlara geçen zoonoz hastalıkların artması yurttaşlar arasında paniğe yol açtı. İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, Türkiye’de veteriner Hekim teşkilatının çökmesi nedeniyle salgın hastalıkların artacağı uyarısında bulunduklarını anımsatarak veterinerlik teşkilatına kaynak yaratılarak yeniden işlev kazandırılması gerektiğini söyledi. CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat ise Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesinde, önlemlerin yeterli olup olmadığını sordu. Mayıs ayında Sarıyer’de ortaya çıkan kuduz vakasının ardından Küçükçekmece’de Altınşehir ve Halkalı mahalleleri, Bağcılar’da Mahmutbey Mahallesi, Şile’de Ye Hesaplar.. Şırnak’ta oyların yüzde 50’ye yakınını almalarına karşın ülke barajını tutturamadıkları için parlamentoya giremeyen Resul Sadak, Fahri Elçi ve Mehmet Yumak’ın başvuruları Türkiye’deki seçim sisteminin masaya yatırılmasına yol açacak. Kapatılan DEHAP’ın boşluğunu doldurmak amacıyla kurulan DTP, önümüzdeki seçimlerde bir baraj sorunu ile karşılaşmamak için, bağımsız adaylarla parlamentonun kapısını açmayı planlıyor. Merkez sağ ve merkez solda AKP’ye karşı birleşmeyi isteyen sağduyu sahiplerinin sonuç almaları, koltuklarını bırakmamakta direnen kimi lider ve liderciklerce önlense bile, bağımsız görünümü ile parlamentoya girecek 60 DTP’li milletvekili, AKP’yi en az 50 sandalyeden yoksun kılacaktır. Barajı zorlanarak aşacağı söylenen CHP ve halen bugünkü limitin sınırında dolaştığı söylenen MHP ve DYP de geri kalan 10 milletvekilliğini, o bağımsız görünümlü adaylara kaptırmak zorunda kalacaktır. Burhan Kuzu, liderin verdiği görevi anayasa profesörlüğü unvanına tercih ettiği için, bin dereden su getiren sözde formüller ile önümüzdeki seçimlerde bağımsız olarak gireceklere de özel barajlar konulmasının mucitliğine soyunmuş. Benim tüylerimi diken diken eden bu vahşi seçenekler, medyaya ‘‘Kürt vekile baraj’’ adı altında ve 23 Nisan 1920’de göreve başlamış Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni oluşturan Atatürk ve arkadaşlarının ruhlarını zedeleyecek gerekçelerle sunuluyor. İstanbul’da kuduz nedeniyle kimi semt ve ilçeler karantina altına alınmış, bu bölgelere hayvan giriş çıkışları yasaklanmıştı. şilvadi köyü ve son alarak Eyüp’teki Göktürk beldesi ile Ağaçlı, Akpınar köyleri de karantina altına alındı. Bölgeye hayvan giriş çıkışları yasaklanırken kuduz olan hayvanlarla mücadele devam ediyor. Gazetemize önceki haftalarda yaptığı açıklamada zoonoz hastalıkların kapımızda olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yeşildere, kuduzun da ortaya çıkmasının şaşırtıcı olmadığını söyledi. Prof. Dr. Yeşildere, Türkiye’de 1980 sonrası veterinerlik teşkilatının devlet ta rafından çökertildiğine dikkat çekerek, ‘‘Veteriner hekimler Türkiye’nin dört bir yanında arazi araçlarıyla saha çalışmaları yaparak, başıboş hayvanları ya da yaban hayvanlarını sürekli kontrol altında tutarlardı. 1980 sonrası yapılan tasarruf kararı ile veterinerlerin saha çalışmalarına katılması, ulaşım ve teknik araçların edinilmesi engellenerek hastalıkların daha da artmasına neden olundu’’ dedi. Prof. Yeşildere sokak hayvanlarının sağlıkları ile ilgilenilmediği için hastalığın özellikle varoşlarda ortaya çıkmasının şaşırtıcı olmadığını dile getirdi. Sokak hayvanları için ise rehabilitasyon merkezlerinin olması gerektiğini dile getiren Yeşildere şunları söyledi: ‘‘Veteriner Hekimler Odası’nın ‘Bana Sahip Çık’ adı altında bir projesi var. Proje ile Anadolu yakasında 5, Avrupa yakasında ise 15 hayvan ünitesi bulunacak. Buralarda hayvanların kısırlaştırılması, aşıları veteriner hekimler tarafından yapılacak. Projemiz hayata geçmesi için valilikten destek bekliyor.’’ AKDAĞ AZARLADI Doğuştan kalça çıkığına artroskopi kullanarak yapılan cerrahi müdahale, dünyada bir ilk Bakan genelgeden habersiz MUĞLA (Cumhuriyet) Sağlık Bakanı Recep Akdağ dün Muğla Devlet Hastanesi’nde incelemelerde bulundu. Hastalar, Akdağ’a ‘‘Günde sadece bir poliklinikte tedavi olabiliyoruz. Diğerine gidemiyoruz. Bize, bunun olmayacağı söyleniyor’’ diye yakındılar. Bu durum karşısında şaşıran Bakan Akdağ, hastane yöneticilerinden konuya açıklık getirmelerini istedi. Yetkililerin bu konuda Maliye Bakanlığı’nın genelgesi bulunduğunu belirtmelerinin ardından Akdağ bürokratlarına, ‘‘Siz Unakıtan’ın adamı mısınız?’’ diye çıkıştı. İncelemeleri sırasında bir hastanın, ‘‘Bir günde bir tek poliklinik muayenesi olabiliyoruz. Aynı gün iki doktora muayene olamıyoruz’’ diye yakınması, Bakan Akdağ’ı şaşkına çevirdi. Akdağ, şaşkınlığını ‘‘Nasıl yani, aynı gün içinde iki doktora muayene olamıyor musunuz?’’ diye belirtince hastalardan ‘‘evet’’ yanıtını aldı. Genelgenin getirilmesini isteyen Bakan Akdağ, beraberindeki bürokratları ve hastane yetkilileri ile bir odaya kapandı. Basına kapalı görüşmede Akdağ’ın hastane yönetimine ‘‘Böyle şey olmaz. Hastalara bakılacak’’ derken, beraberindeki bürokratlarına da genelgeden haberdar edilmediği için ‘‘Siz Unakıtan’ın adamı mısınız?’’ diye çıkıştığı öğrenildi. Türk bilim adamlarının başarısı SIV AS (AA) Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim dalı öğretim üyeleri, doğuştan kalça çıkığının tedavisinde dünyada ilk defa uygulanan yeni bir cerrahi yöntem geliştirdi. Doğuştan kalça çıkığı tedavisinde ilk defa artroskopi kullanılarak uygulanan cerrahi yöntemin şu ana kadar oldukça başarılı sonuçlar verdiği bildirildi. CÜ Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim dalı Başkanı ve CÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Okay Bulut ile öğretim üyeleri Doç. Dr. Gündüz Tezeren, Yrd. Doç. Dr. Hayati Öztürk ve Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Öztemur’dan oluşan ekip, doğuştan kalça çıkığının tedavisinde dünyada ilk defa uygulanan cerrahi bir yöntem geliştirdi. Bilimsel adı ‘‘artroskopik yardımlı gelişimsel kalça çıkığı ameliyatı’’ olan ve dünyanın sayılı bilimsel dergilerinde de yayımlandığı bildirilen yöntem, bölümün öğretim üyeleri tarafından başarıyla uygulanmaya devam ediyor. Prof. Dr. Okay Bulut, doğuştan kalça çıkığı olarak bilinen ama son günlerde gelişimsel kalça çıkığı olarak adlandırılan hastalığın özellikle kız çocuklarında daha sık görüldüğünü kaydetti. Bu hastalığın zaman içinde tedanuçlar elde ettik. Ancak böyle bir yöntemin dünyada yaygın olarak kullanılabilmesi için biraz daha uzun dönem sonuçlarını beklememiz gerekiyor’’ dedi. Bu yöntemin 618 aylık çocuklarda uygulandığını ifade eden Prof. Dr. Bulut, şu bilgileri verdi: ‘‘Bu dönemde gelişimsel kalça çıkığı vakalarının tedavisiyle ilgili dünyada kanıtlanmış bazı yöntemler var. Eklem cerrahisinde kullanılan teknolojik bir yöntem olan artroskopi, ortopedik travmatolojilerde yaygın olarak uygulanıyor. Ancak bu tip olgularda, yani gelişimsel kalça çıkıklarında, artroskopi kullanılarak yapılan cerrahi bir yöntem henüz dünyada yok. Doğuştan kalça çıkığında bu yöntemi tedavi amaçlı olarak ilk defa biz kullanıyoruz. Artroskopi ile eskiden büyük bir yara açılarak yapılan ameliyat, küçük bir yara ile gerçekleştirilebiliyor.’’ Bu tedavi yöntemini uyguladıkları ilk vakalarında hiçbir sorunla karşılaşmadıklarını ifade eden Prof. Dr. Bulut, ‘‘Umuyorum ki diğer yaptığımız olgularda da geç dönemde de herhangi bir sorunla karşılaşmayacağız. Oldukça başarılı bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz’’ diye konuştu. Çalışmalarının dünyanın saygın tıp dergilerinde de yayımlandığını dile getiren Prof. Dr. Bulut, ‘‘Ama uzun dönem takiplerine gereksinim duyuyoruz. Zaman içinde daha fazla ilgi göreceğini umuyorum’’ dedi. Kuzu mu, kurt mu? Profesör Kuzu, o gerekçeleri savunurken, Yunanistan’da ‘‘Müslüman Türk Azınlığı’’ için konulmuş baraj sistemine sığınmaya kalkışıyor. Ve bizim Kürt asıllı vatandaşlarımızın azınlık olmadığını unutmuş görünüyor. Ya da, böyle bir tanımlamayı sadece ayrılıkçılığı amaçlayanların kullandığını görmek istemiyor... Dikensiz bahçe... Başbakan’ın, önümüzdeki parlamentoya örmek istediği şal, yedek milletvekilliği adı altında partisinden dışlanan ya da istifa eden kişinin milletvekilliğinin de düşmesini içeriyormuş. Rahmetli Menderes’in düşünüp uygulamaya cesaret bile edemediği bu plan, dikensiz gül bahçesi yaratır. Öyle bir parlamentoda kimse demokrasinin adından bile söz edemez. Liderin buyurganlığı ile eller bugünkünden daha hızlı kalkar ve iner... Dün, iktidardaki AKP’den bir milletvekilinin, Ersönmez Yarbay’ın ‘‘şark kurnazlığı’’ olarak isimlendirdiği bu taslak öneriler için, CHP’den, ne kurumsal ne de bireysel olarak tek itiraz sesinin duyulmaması, ana muhalefet partimizin özgürlükçü demokrasi ile olan bağlarından nasıl uzaklaştığını da göstermiyor mu? Bu gözlemin en yeni örnekleri, Baykal’ın partisinin yeni genel merkezindeki çağdaş konfordan çok mutlu olduğunu ileten yazılar ve yorumlarda sergileniyor. Genel Başkan, merkezi sistemden yayımlanan pop müziği dinleyip, içine ince limon dilimleri ile kıyılmış taze nane konulmuş içme suyunu yudumlarken, önümüzdeki dönem de AKP nin hem Cumhurbaşkanlığı hem de Meclis çoğunluğunu elinde tutacağını içine sindirmiş olduğu izlenimini veren sözler söylüyor... Neylersiniz? Keyif onun, ülke de Recep Ağa’nın... Prof. Dr. Bulut yönetimindeki ekibin başarısı, bilim dergilerine konu oldu. vi edilmediği takdirde kalıcı sakatlıklara ve çok ciddi sorunlara yol açabildiğini ifade eden Prof. Dr. Bulut, ‘‘Bu ülkemizde de çok sık görülen bir rahatsızlık. Bu gelişimsel kalça çıkığının tedavisinde olabildiğince erken tedaviyle, ameliyatsız bir tedavide başarı mümkün. İdeali de aslında böyle olması gerekir. Ama ülkemizde ne yazık ki çok gecikmiş vakaları görüyoruz ve bunlarla ilgili ciddi ameliyatlar hâlâ yapılıyor’’ diye konuştu. Dünyada ilk defa kendi klinikleri tarafından uygulanan ve ekip halinde yaptıkları uygulamayla artroskopik yöntemle erken dönem cerrahi tedavisinde oldukça başarılı sonuçlar aldıklarını anlatan Prof. Dr. Bulut, ‘‘Şu ana kadar 10 vakada bu yöntemi uyguladık ve hepsinde de başarılı so Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net PROF. DR. COŞKUN ÖZDEMİR Soru işaretli bir hastalıktan dolayı bir antibiyotik almam gerekiyor. Profesör öğrencimin yazdığı reçeteyi götürüyorum. Eczacı bu ilacın kutusunun 24 milyon değerinde olduğunu, Emekli Sandığı’nın ise sadece 9 milyon ödediğini bildiriyor ve benden 15 milyon fark istiyor. Çaresiz ödemeyi yapıyorum. 56 kutu kullanmam lazım demek ki 7590 milyon ödeyeceğim. Ortalama 500600 milyon emekli maaşı olan insanların durumunu düşünebiliyor musunuz? Bu sağlıkta dönüşüm adı altında yeni bir uygulamadır sanırım. Gazetede genç muhabir ve yazar arkadaşlar konuyu ince leyecekler. Bu ne menem bir dönüşümdür, daha iyi anlayacağımızı umuyorum. Çöl sıcakları süregeliyor, çıldırıp sağa sola saldıranlar var. Dünyanın küresel ısınma ile baş edebileceğini sanıyor musunuz? Doğa umurunda mıdır, bu dört tarafında vahşet gösterilerinin yer aldığı dehşet verici bir ortamda yaşayan insanların. Amerika’nın özgürlük ve demokrasi götürmek üzere işgal ettiği Irak’ta her gün onlarca insan ölüyor. Lübnan’da İsrail saldırıları ile günahsız çocuklar katlediliyor. Cihat kültürünün güdülediği, kendilerine Allah’ın Askeri adını veren şeriat savaşçısı Hizbullah, var gücü ile füzeleriyle karşılık vermeye çalışıyor. Ama 300400 milyonluk Ne Olacak Bu Dünyanın Hali? Arap âlemi 7 milyonluk İsrail’le başa çıkamıyor, böyle bir niyetleri var mı, o da ayrı bir soru. Buna karşılık Malezya’da bizim Başbakan’ın da katıldığı İslam Birliği toplantısında üzerinde birleşilen çözüm önerisi nedir biliyor musunuz? İsrail’in tümü ile yok edilmesi. Birleşmiş Milletler adı ile uluslararası bir kuruluş olduğundan eminiz değil mi? İsrail’in Amerika destekli Lübnan saldırısı için bir diyeceği var mı? Böyle bir şey duyuyor musunuz? Bu insanlık trajedisine bu kadar uzak duran Birleşmiş Milletler’e bir saygı duymamız mümkün mü Allah aşkına. Batı uygarlığının bu vahşet karşısında kılı kıpırdamıyor desem abartma olur mu? Attilâ İlhan’ın kulakları çınlasın, güzel anlatırdı Batı uygarlığını. Aydınlanmanın, aklın, bilimin uzağında kalmış Arap dünyası, güçsüz çaresiz, ilkesiz Lübnan başbakanının gözyaşlarını umursayacak durumda değil. Suudi Kralı 10 uçakla Türkiye’ye geldi. Konaklaması için 600 oda ayrılmış, tuvaletlerde geniş tadilat yapılmış. Kral ve beraberindekiler kıbleye karşı su dökmesin diye. Bundan, daha önce tadilat yapılmadan bu odalarda kalmış olan Müslümanların günah işlediği sonucunu çıkarabiliriz değil mi? Günah da zaten halkın rızkını, hakkını yiyerek özgürlüğünü yok ederek değil, ancak kıbleye karşı çiş ederek işlenir. Bu defa da Yaşar Nuri Öztürk’ün kulaklarını çınlatacağım. Yaşar Büyükanıt hakkında alçakça iftiralar uyduran, sarı zarflarla Genelkurmay önünde bildiri dağıtanlar kimlerdir acaba? Merak ediyorum, bu insanlar nerede nasıl yetişiyorlar? Dedesinin mezarı açıklandıktan sonra şimdi hangi entrikalara başvurmayı düşünüyorlar. Merak ettiğim bir şey daha var. Bizim çok havalı, çok hümanist, çok liberal, çok demokrat entellerimiz dünyanın bu haline ve Türkiye’nin bir yerlere doğru sürüklenişine ellerini vicdanlarına koyarak ne buyuruyorlar? Not: Cenaze törenlerindeki mevlitlerdeki dualarda dikkat ediyor musunuz? Gazi Mustafa Kemal’in adının sıklıkla Çanakkale kahramanı olarak anılıp Kurtuluş Savaşı’ndan söz edilmeyişine. coskunoz@superonline. com İNGİLTERE’DE UYUŞTURUCU Dr. Sırrı tek yetkili MUSTAFA K. ERDEMOL LONDRA Bir süre önce İngiltere Kraliçesi tarafından MBE unvanı verilen Kıbrıslı Türk doktor Teoman Sırrı, şimdi de İngiltere hükümetinin uyuşturucu konularındaki danışmanı oldu. Dr. Sırrı, bu göreve İngiltere Parlamentosu tarafından desteklenen Drug Addiction Working Group (Uyuşturucu Bağımlılığı Çalışma Grubu) aracılığıyla atandı. Daha önce de parlamentoda uyuşturucu konulu konuşma yapan Sırrı, önümüzdeki ekim ayında Lordlar Kamarası’nda da bir konuşma yapacak. Dr. Sırrı, genel olarak uygulanan tedavi yönteminin yanlışlığı konusunda ilgili birimleri ikna ederek yeni bir tedavi yöntemi geliştirdi. Daha önce tedavilerde kan alınmazken Sırrı’nın yönteminde kan alma uygulaması da başladı. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle