17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN 2006 SALI 6 HABERLER Gazete bugüne dek, Günday, Kışlalı, Danıştay üyeleri ve Cumhuriyet’i sayfalarına taşımıştı SALI ORHAN BURSALI Vakit yine hedef gösterdi ? Dinci Anadolu’da Vakit gazetesi, 20 Haziran’da gazetemiz imtiyaz sahibi İlhan Selçuk’un yazısını ‘Arşiv’ sayfasında, ‘‘Sezer’e dayanıp tehdit ediyor’’ başlığıyla kullandı. İstanbul Haber Servisi Dinci Anadolu’da Vakit gazetesi, Cumhuriyet’i ve başyazarı İlhan Selçuk’u hedef göstermeyi sürdürüyor. Vakit gazetesi, bugüne dek, Gümüşhane Baro Başkanı Ali Günday, yazarımız Ahmet Taner Kışlalı, Danıştay üyeleri ve Cumhuriyet’i de hedef göstermişti. Dinci Anadolu’da Vakit gazetesi, 20 Haziran’da gazetemiz imtiyaz sahibi İlhan Selçuk’un yazısını ‘‘Arşiv’’ sayfasında, ‘‘Sezer’e dayanıp tehdit ediyor’’ başlığıyla kullandı. Gazete, Selçuk’un ‘‘AKP iktidarının ülkeyi sürüklediği siyasi yapıdan duyduğu endişeyi’’ Hedef göstermekten çekinmeyen Anadolu’da dile getirdiği yazısını Vakit gazetesi, gazetemizi Bolşevik Devrimi’nin ‘‘tehdit’’ olarak niteleyerek savunucusu Pravda’ya benzetti. Selçuk’un ‘‘Meclis ve hükümetten sonra Çankaya’yı ele geçirirse ayında ‘‘İslami inanç gereği takılan türbanın Türkiye’de neler olacağını kimse çocuklara kötü örnek olduğu’’ gerekçesiyle öngöremez’’ ifadelerine yer verdi. Aytaç Kılınç adlı öğretmenin türban Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve takmasını yasaklayan kararı vermesinin Selçuk’un fotoğraflarının da yayımlandığı ardından dinci Vakit gazetesi, Danıştay 2. yazıda Cumhuriyet gazetesi, Bolşevik Dairesi Başkanı ile 3 üyesinin fotoğraflarını Devrimi’nin savunucusu olan Pravda yayımlayarak hedef göstermişti. Anadolu’da gazetesine benzetildi ve ‘‘Yerli Pravda’’ Vakit gazetesi ‘‘İşte o üyeler’’ başlığıyla olarak nitelendirildi. manşetten verdiği haberinde, türban yasağı Dinci Anadolu’da Vakit gazetesi ayrıca kararı veren Danıştay 2. Daire Başkanı çok sayıda cumhuriyet aydınının Mustafa Birden, üyeler Yücel Özbilgin, fotoğraflarını yayımlayarak hedef Engin Kumrulu ve Nevin Gönenç’in göstermişti. Danıştay 2. Dairesi’nin şubat fotoğraflarını 13 Şubat 2006 tarihli sayısında Vatanseverlik Ölçümü! Balon patladığında, ‘‘Bu faiz yetmez’’ demiştik.. Pazar günü Merkez Bankası’nın (MB) yeniden faiz arttırımına, ‘‘demir yumruk’’ denildi.. Faiz, MB’nin belindeki tabanca imiş meğer.. Bugünkü küresel finans dünyasını anlatmada, ‘‘Vahşi Batı’’ atmosferine çok uygun bir tanım! Bu silahın kimi vuracağı ise tartışmalı.. namlunun ucundan kurşun değil, orta vadede ülkemiz hazinesini çok daha yoksullaştıracak bir bumerang çıkıyor. Fakat, dünyayı kasıp kavuran 3 trilyonu aşkın sıcak parayı yöneten dünya konjonktörüne tam teslim olmuş bir AKP hükümetinin ve onun MB’sinin, ne yazık ki bumerangdan ve döviz satmaktan başka çaresi yok.. Hükümetin (ekonomi değil!) finans yöneticilerinin beti benzi atmış durumda. Bacakları titriyor! Toplantılar, açıklamalar ve yüksekten atmalar! ‘‘Dümende tecrübeli kaptanlar var’’mış! Veee diyor ki Başbakan, ‘‘Bizi eleştirin ama yıkıcı olmayın! Vatansever olun!..’’ ??? Ahhhhh Erdoğanımız bizim! Vatanseverlik nedir, bunu senden öğrenecektik demek ki! Ekonomide vatanseverlik nedir? Hadi tartışalım! Çünkü bugün yaşadığımız derin krizin köklerinde bu yatıyor. Bu tartışmayı sonuçlandıramazsak ve ortak bir ekonomik ulus bilinci yaratamazsak, bu ülke bata çıka yaşayacaktır! Dünyada periyodik olarak yaşanan kimi büyük, kimi küçük etkili bu periyodik anaforlarda, neden Türkiye kendini hep bir seksen dipte buluyor? Mesele burada! Cicim aylarınızda, yükselen konjonktürün dalgaları üzerinde sizler cambazlık yaparken bu ve benzeri köşelerdeki ‘‘onmaz muhalifler’’, ‘‘dünya küresel ekonomisini anlamayan’’ başı kuma gömülüler, ‘‘izolasyonist’’ yani Türkiye’nin küresel dünyadan tecridini isteyenler(!), bugünlere işaret ediyor, ‘‘med’’ dönemlerinin bir de ‘‘ceziri’’ olacağını anımsatıyordu.. ??? Ders 1) Dünya ekonomisi yükselişlerin, iniş ve çöküşlerin ekonomisidir.. Bu sarmalın zamansal boyutu günümüzde çok kısalmıştır! İki üç yıla inmiştir kısaları, büyükleri de 35 yıla neredeyse! Nedeni ise, en temel açıklama olarak, kapitalizmin eşit olmayan gelişme yasasının, küresel ekonomide daha hızlı çalışmaya başlamasıdır! Şimdilik öyle görünüyor! Ders 2) Bu krizlerde ülkeler, kendi ayakları üzerine basabildikleri ölçüde ve oranda etkileniyor!.. Ders 3) Türkiye ekonomik gelişmesini veya ekonomisini döndürebilmeyi, tamamen, yüksek faizdüşük kur politikası sonucu girecek büyük miktarda sıcak paraya bağlamıştır! Özal bu haltı başlatmıştır, sonraki bütün krizlerin temelinde de bu sıcak para politikası vardır.. Bu Türkiye ekonomisinin ANA ÇIPA’sıdır! Ders 4) Sıcak paranın ülkemizden kaçması için, sadece dış konjonktürün kötüleşmesi gerekmiyor. Türkiye’nin kendi ekonomik ve siyasal durumunun kötüleşmesi de ekonomik krizi yaratmaya yeterlidir! Nitekim 2001 krizini daha çok böyle yaşadık! Bugün de cari açığın finanse edilemeyecek boyutlara yükselmeye başlaması, üstüne üstlük siyasal atmosferin bozulması, yani AKP’nin laik rejim, Cumhurbaşkanlığı, erken seçim sorunları yaratması, krizdeki AB ile ilişkilerde çıkmazların yakınlaşması, anaforun bizi yine yerlere sermesi için yetmiştir.. Ders 5) Türkiye sıcak paraya, finans ve para politikalarıyla kalkınmaya dayanan anlayışını terk etmeli. Sıcak para bizim koyacağımız koşullarda gelmeli.. Ama, iş, aş üretecek sabit sermaye yatırımlarında, hem yabancılara hem yerlilere büyük kolaylıklar sağlamalı! Ders 6) Türkiye, ancak hammaddemakine ve techizat ithal edebildiği ölçüde büyüyebilmekte ve dış satımını arttırabilmekte.. Orta ve uzun vadeli ulusal programlarla büyümenin daha çok iç kaynaklardan karşılanacağı bir sanayi ve teknoloji gelişme programı gündeme sokulmalı.. ??? İşte iki tane yol! Acaba hangisi vatansever, yurtsever, halksever?! AKP’liler! Sizin, eski hükümetlerden tıpkıbasım devraldığınız, Türkiye’yi ikide bir batıran, IMF ve Dünya Bankası’nın yol göstericiliğindeki, ithalata bağlı büyüme, cari açık, düşük kur yüksek faiz yolu mu? Yoksa, içeride üreterek gelişmeyi, büyümeyi, refahı arttırmayı düşünen bir ekonomi planlama dönemine girmesini öneren, yeni teknolojiler gelişmeye odaklı yol mu? Evet, vatansever ölçüm cihazı çalışmaya başladı.. Necati Doğru, bu tür cihazların üstadı olarak, bence nabzı tutmalı! yayımlamıştı. ‘‘Örtü sokakta bile yasak diyen üyeler’’ alt başlığını kullanan gazete, daire başkanı ve üyelerini açıkça hedef göstermişti. Aynı sayfada 4 üyenin özgeçmişini de ayrıntılarıyla yayımlayan gazete, kararda türbanın yasaklanmasına ‘‘ret’’ oyu veren üye Ayfer Özdemir’in fotoğrafını ise diğer üyelerden ayrı kullanarak Özdemir’in fotoğrafı üzerine de ‘‘Muhalefet etti’’ notunu düşme gereği hissetmişti. Gazetenin yayınından 92 gün sonra Danıştay üyelerinin toplantısı sırasında saldırı düzenlenmişti. Ahmet Taner Kışlalı da, Vakit gazetesinin 13 Mayıs 1999 tarihli sayısının birinci sayfasında resminin üzerine ‘‘Yuh pişkin zorba’’ ifadesi yazılarak ve çarpı işareti konularak hedef gösterilmişti. Kışlalı, hedef gösterilmesinden 162 gün sonra bombalı saldırı sonucu öldürülmüştü. Anadolu’da Vakit gazetesi, davalara türbanla girmek isteyen iki avukatın barodan atılması kararına karşı benzer bir yayın politikası izleyerek Ali Günday’ı hedef göstermişti. Günday, 26 Temmuz 1995’te şalvarlı ve sakallı bir kişi tarafından katledilmişti. TÜRK’ÜN AÇIKLAMASI Başsavcılık, PKK ve Öcalan sloganlarının atıldığı kongreyi mercek altına aldı Kretschmer bu kez yorum yapmadı YUSUF ZİYA CANSEVER DTP kongresine inceleme ? Kongre için inceleme başlatan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet Müdürlüğü’nden belge ve bilgileri isteyecek. Kongreye ilişkin Ankara Terörle Mücadele Şubesi’nin başlattığı soruşturma da sürüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, terör örgütü PKK ve teröristbaşı Abdullah Öcalan lehine sloganların atıldığı, İstiklal Marşı’nın okunmadığı ve bazı kişilerin tek tip üniformalarla katıldığı Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) önceki günkü 1. Olağan Kongresi’ni mercek altına aldı. Başsavcılık, kongreye ilişkin Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden bilgi ve belgeleri isteyecek. Kongreye ilişkin Ankara Terörle Mücadele Şubesi tarafından yürütülen soruşturma da sürüyor. Önceki gün PKK’ye ait pankart astığı gerekçesiyle gözaltına alınan DTP üyesinin ardından, Şırnak delegesi de gözaltına alındı. V AN Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcisi Hans Jörg Kretschmer, daha önce DTP’ye yönelik yaptığı ‘‘PKK ile aranıza mesafe koyun’’ açıklamasına karşın önceki gün DTP Kongresi’nde yapılan ‘‘PKK ile aramıza mesafe koyamayız’’ açıklaması için yorumda bulunmayacağını söyledi. Kretschmer, ‘‘Yapabileceğimiz bir şey yok, yorum yapamam, ancak not edebilirim’’ dedi. Beraberindeki iki heyet üyesiyle birlikte dün Van’a giden Kretschmer’i Ferit Melen Havaalanı’nda hiçbir yetkili karşılamadı. VIP salonunda bir süre dinlendikten sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kretschmer’e önceki günkü DTP kongresinde Eşbaşkan Ahmet Türk’ün ‘‘PKK ile aramıza mesafe koyamayız’’ açıklaması anımsatıldı. obursali?cumhuriyet.com.tr TAYAD’lılar serbest bırakıldı DTP’nin önceki gün yapılan kongresi, terör örgütü PKK ve lideri Abdullah Öcalan lehine atılan sloganlar altında gerçekleşmişti. Kongrenin yapıldığı salonda Atatürk posterine yer verilmemiş, İstiklal Marşı okunmamıştı. Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un konuşma metinleri emniyetten istendi. Alınan bilgiye göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Siyasi Partiler Yasası’nın kendisine verdiği görev gereği, DTP’nin Ankara Atatürk Spor Salonu’nda yapılan kongresine ilişkin basına yansıyan bilgiler ışığında harekete geçti. Başsavcılık, bu kapsamda Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden, kongreye ilişkin bilgi ve belgeleri isteyecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, siyasi partilerin her türlü faaliyetini izleyerek bunu gerektiğinde soruşturmaya dönüştürebiliyor. Başsavcılık, eylem ve faaliyetlerin yoğunluğuna göre ilgili siyasi parti hakkında kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açabiliyor. Partinin kongresi, PKK ve Abdullah Öcalan lehine atılan sloganlar altında gerçekleştirilmişti. Salonu dolduran partililer DTP yöneticilerinin salona girişlerine kadar Kürtçe parçalar eşliğinde halaylar çekmişti. bürünürken salonda Atatürk’ün posterine yer verilmemesi ve İstiklal Marşı okunmaması dikkat çekmişti. Buna karşılık bazı partililer Abdullah Öcalan’ın resimlerini ve örgütün sözde bayrak ve flamalarını taşımıştı. Bazı kişilerin, dağdaki teröristlerin giydiği üniformaların aynılarını giyerek sözde ‘‘güvenlik önlemi’’ aldığı kongrede, partinin eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk da ‘‘Biji Serok Apo’’ sloganlarıyla karşılanmıştı. Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, konuşmalarında, terör örgütü PKK’yi dışlayan bir barış sürecinin söz konusu olamayacağı görüşünü de savunmuşlardı. TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon’da F tipi cezaevlerini protesto etmek için basın açıklaması yaptıkları sırada linç edilmek istenen TAYAD üyeleri, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Polis ekiplerince linç edilmekten güçlükle kurtarılan TAYAD üyeleri, olayın gerçekleştiği Meydan Parkı’ndaki bir tuvaletin içinde bir süre bekletilmişti. Zırhlı araca bindirilen TAYAD üyesi Ç.G, U.T, Ö. K, D.Ü, F.B, S.G, Ö.A, E.B. ve O.U önceki gece geç saate kadar Emniyet Müdürlüğü’nde tutuldu. Cumhuriyet Savcısı Erdoğan Aktaş tarafından burada ifadeleri alınan TAYAD üyeleri, daha sonra serbest bırakıldı. ‘Yalnızca not ederim’ Kretschmer de ‘‘Yapabileceğimiz bir şey yok. Yorum yapamam, ancak not edebilirim’’ yanıtını verdi. Türkiye’nin çeşitli bölgelerini düzenli olarak ziyaret ettiğini belirten Kretschmer, ‘‘Bu çerçevede de Van ve Hakkâri’yi daha önce ziyaret ettik. Bu ziyaretler sayesinde siyasi reform ile kaydedilen ilerlemeleri değerlendiriyoruz. Bu amaçla da Van, Hakkâri ve Şemdinli’de çeşitli ziyaretlerde bulunacağız. Gittiğimiz yerlerde bilgilendirme açısından en uygun ilgili makamlarla görüşüyoruz’’ diye konuştu. Daha sonra havaalanından ayrılırken Kretschmer’in valizini başka bir yolcunun aldığı belirlendi. Sorun kısa sürede çözüldükten sonra Kretschmer oteline geçti. Öğleden sonra Vali Niyazi Tanılır’ı ziyaret eden Kretschmer, ardından da Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan ile görüşerek Şemdinli davası hakkında bilgi aldı. Ankara Başsavcılığı da inceleme başlattı Emniyet Müdürlüğü’nün incelemesini tamamlamasının ardından kongrede terör örgütü PKK’nin propagandası yapıldığı gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Terör ve organize suçlara bakmakla görevli Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili ise emniyetin suç duyurusu üzerine kongreyi incelemeye aldı. Başsavcılığın incelemesi kapsamında, kongreye ilişkin görüntüler, Savcıyı HSYK’ye şikâyet ettiler DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Şırnak’ın Silopi ilçesinde 25 Ocak 2001’de jandarma komutanlığına girdikten sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan 2 HADEP’linin yakınları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’yi mahkum eden kararına karşın halen olaya ilişkin dava açmayan savcıyı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) ve TBMM’ye şikâyet etti. AİHM olayın ciddiyetini göz önünde bulundurarak ‘‘kayıpların bulunabileceği olasılığına’’ karşı dosyayı acil kaydıyla kabul etmişti. Mahkeme geçen yıl sonuçlanmıştı. PKK ile masaya oturma çağrısı yapılmıştı Kongre salonu DTP’nin amblemini barındıran sarıkırmızıyeşil renklere CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle