23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 HAZİRAN 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Kur Erol İşisağ: ‘‘Dalgalı kur, yabancı yatırımcıya kur yapmak, yerli yatırımcıyla dalga geçmek demektir.’’ Ya ğ m u r E k i m Piyasaların sorunu psikolojikmiş... ‘‘Hükümetin sorunu ise patolojik!’’ MECLİS Başkanı Bülent Arınç, ‘‘Rahşan affı’’ ile beraat ettirilen Fethullah Gülen’in dönmesini istedi ama bu arada cumhuriyet savcılığı da temyize gitti. Yargıtay, mahkemenin kararını bozarsa Arınç’ın Amerika’ya yeniden haber göndermesi gerekiyor: Dönme! Arınç’ın yeni görevi hayırlı olsun: Dön, dönme; dön baba dönelim! Zor iş valla. İşte bu nedenle Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Altıntaş Arınç’a yardımcı olmaya çalışıyor: ‘‘Bay Başkan. Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olarak tanımlanan Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal kurumlarından birisi olan yasama organının başkanı onurunu ve sorumluluğunu taşıyorsunuz. Yurttaş Arınç ile Meclis Başkanı Arınç arasında, üstlenmiş olduğunuz görev ve sorumluluktan ötürü önemli farklılıklar bulunduğunun bilincinde olduğunuzu sanıyorum. GÖRÜŞ BEDRİ BAYKAM Ermeni Patrik Karekin: ‘Soykırım gerçek’. Adı soyadı gibi; kare kin! Arınç’a Tarafınızdan yalanlanmayan konuşmanıza göre, isim vermeden, sizin deyişinizle, ‘hüzünlü gurbet’ olarak ABD’yi seçmiş ve demokratik, laik Cumhuriyetimiz ile başı hep dertte olmuş birine övgüler düzerek; ‘Yurduna dön, vuslata erelim’ çağrısı yapmışsınız. Bunu, yurttaş Bülent Arınç adına yapmış olsa idiniz, kimsenin ve benim bir söz söyleme hakkım ve yetkim bulunmayacaktı. Ancak bunu, Meclis Başkanı sıfatı ile yapmanızı, hele hele demokratik, laik Cumhuriyetimiz ile sorunu olan birine ‘milletim adına teşekkür borcum var’ demenizi, böyle birine borcu olmayan ulusun bir bireyi olarak kabul etmemin, onamamın olanağı Kent Kayseri’den Ankara’ya gelen Kent Turizm’in 38 AF 953 plakalı otobüsü ‘‘ihtiyaç molası’’ verdikten bir süre sonra bu kez Elmadağ’da bir caminin önünde duruyor. Sakallı üç yolcu namaz kılmaya gidiyor ve yolcuların itirazına şoför şu yanıtı veriyor: ‘‘Firmanın kesin talimatı var; namaz kılmak isteyen olunca durmak zorundayız.’’ bulunmamaktadır. Öncelikle, sizin yetki ve görev sınırınız, Meclis Başkanlığı ile sınırlı olup, ‘ulus adına’ kimilerine teşekkür etme yetki ve göreviniz bulunmamaktadır. Bu onur, anayasa uyarınca Cumhurbaşkanına özgülenmiştir. Bay Arınç. Yurttaş Bülent Arınç olarak yapacağınız dön çağrısı ve vuslata erme isteğiniz beni, hiç mi hiç ilgilendirmez. Ancak bunu, Anayasa’nın âşık evlatlarından’ biri olarak, benim adıma da yapma hak ve yetkisini size vermediğimi, böyle bir dön çağrısının paydaşı ile vuslata erme özlemi içinde olmadığımı, ‘adına teşekkür ettiğiniz milletiniz’ içinde yer almamın beni onurlandırmadığını belirtirim. Kaygılarımla.’’ Anladınız mı Bay Arınç? Anladınızsa anayasaya saygı gösterin. Cesur Yürekli Mozart’la Tanıştım Yobazlarla mücadele, hayatın güzelliklerini algılamamıza mani olmamalı. Bu zaten aydınlanmanın olmazsa olmaz şartlarından. Herkesin starı kendine: Pazar günü Sabah’ta Mehmet Altan’ın İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’la fotoğrafı yayımlandı. Altan bu şahısla ‘‘fotoğraf çektiren ilk Türk gazeteci’’ olmakla övünüyordu!!! Otobiyografimin birinci cildi kimliğimi oluşturan esin kaynaklarını detaylı olarak ele alıyor. Gerek siyasi, gerek sanatsal, gerek düşünsel planda kimlerden etkilenmişim, kimler farkında olmadan temelime harç koymuş... Her birimiz çeşitli etkileşimler sonucunda benliğimizi buluyoruz. Kalabalık listemin içinde Atatürk, İnönü, Suphi Baykam, Che, Deniz Gezmiş, Picasso, Nastase, Sartre, Camus gibi isimler, Pink Floyd, Rolling Stones, Beatles gibi müzik grupları var. En hayran olduğum iki müzisyenden biri Mick Jagger, diğeri Roger Waters. Jagger’in Rock dünyasındaki dehası ve tükenmez enerjisi ortada. Üç kuşağa birden hitap ediyor. ??? Roger Waters, Pink Floyd’la beraber açtığı sayfayla çağımızın Mozart’ı olarak kabul edeceğimiz bir dev. Geçen salı Kuruçeşme Arena’da, kurduğu grubundan ayrılıp yoluna yalnız devam eden Waters’ın konserine gittik. Belki hayatta geçirdiğim en muhteşem üç saatti! Kim bilir 60’lı yaşların neresinde Roger Waters... Ama sahneyi bu kadar iyi dolduran, bu kadar saydam, mütevazı ama görkemli, bu kadar derin, güçlü ama duygusal bir insan bulmanız mümkün değil. Susuzluktan ölmeme rağmen üç saat boyunca ‘‘Waters’’ın hep sahnede kalması ve mutluluğun bitmemesi için bağırıp durdum. O, kanımıza karışmış bir adrenalindi. Zaman, ölüm, şiddet ve toplumsal baskılar gibi konuları en derin şekilde analiz eden şarkıların yazarı, sahnede nefis bir barkovizyon gösterimi eşliğinde binlerce izleyiciden tam puan aldı. Waters’ın görsellikle beslenen müzik şöleninde aktardığı en çarpıcı yaşanmış hikâye, herhalde 17 yaşındayken Ortadoğu’da arabası bozulunca otostopla kendisini alan bir Arap ailenin ona gösterdiği yakınlıktı. ‘‘Bu insanları bombalamak mı lazım?’’ diye emperyalizmin acımasız tavrını sorgulayan Waters, bunun dışında da konser boyunca birçok barış şarkısı söyledi. ‘‘Wish You Were Here’’, (Burada Olmanı İsterdim), ‘‘Dark Side Of The Moon”un (Ayın Karanlık Yüzü) ardından, ‘‘The Wall’’dan (Duvar) da en tarihi parçalarını söyledikten sonra sesimiz kesilene kadar yaygara yaptık.. ama hemen kenarda bekleyen bir tekneyle el sallayarak sevenlerini terk etti. Biliyorsunuz Waters kimseyle görüşmedi, röportaj vermedi. Ama çok arzu ederseniz Waters’ın söz ettiği ‘‘duvar’’ların da içinden geçebilirsiniz! İki saat sonra kaldığı otelin barında Waters’la tanışma ve sohbet etme imkânı buldum! Ünlü müzisyen heyecanla banttan da olsa İngiltereİsveç futbol maçını en ateşli taraftar gibi izlemekle meşguldü. Kendisine, yıllardır bizlere bonkörce dağıttığı keyif ve güç için teşekkür ettim, İngilizce kitaplarımı verdim ve hatta fotoğraf bile çektirdik! ??? Kim bilir niye grubundan ayrılıp yoluna yalnız devam etti Waters? Ama bizim açımızdan pek bir fark yoktu. Müzik tadı Pink Floyd’la tamamen eşdeğerdeydi. Waters, Küba’dan Türkiye’ye, Tokyo’dan Sidney’e, Chicago’dan Paris’e son 35 yılda milyarlarca insanın yaşamına o çok katmanlı ve zengin müziğiyle, dokunaklı güfteleriyle sızdı. Her birinin beynini, gönlünü, ruhunu besledi. Kendisinden sonra gelen Alan Parson’s Project, Police, Depeche Mode gibi büyük grupları da sürükledi. Bu kadar muhteşem bir beynin, cesur yürekli bir insanın siyasi olarak da bu kadar doğru bir rota izlemesi dünya için ne kadar büyük bir şans... email: bedbay?tnn.net Faks: 0212 227 34 65 SESSİZ SEDASIZ (!) ÖSYM’nin mantığı da doğrudur! BİR çıkarımın geçerli olup olmamasının ‘‘Öncüller aynen yazılır, sonuç önermesi ise değillenir. Eğer önermeler birbirleriyle tutarlı iseler yani doğrulardan oluşan bir satıra sahipseler çıkarım geçersizdir. Ama eğer önermeler birbirleriyle tutarsız iseler yani doğrulardan oluşan bir satıra sahip değillerse o zaman çıkarım geçerlidir’’ şeklinde olduğunu söylüyor İstanbul’dan felsefe öğretmeni Mehmet Arif Tungul. Bunları niye söylüyor: ‘‘ÖSS’nin Sosyal Bilimler 2 testindeki mantıkla ilgili 26. soru yanlıştır. Bu soruda sorun, A Yüksek Yerilim Hattı erdincutku?yahoo.com Çözüm Serkan Deniz: ‘‘Başbakan, bazen bürokratlardan şikâyetçi oluyor. Vakit gazetesi fotoğraflarını yayımlasın sorun çözülür!’’ seçeneğinin ifadesindedir. Zira soruda geçen ‘öncüllerin ve sonucun değilinin’ ifadesinde, ‘değillenme’ sadece sonuca ilişkin değildir; öncülleri de içermektedir.’’ Bu yılki ÖSS’de Sosyal Bilimler 1’de 17. sorunun, Matematik 2’de 12. ve 15. soruların yanlış olduğu iddia edildi. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi, iddiaların incelendiğini ve soruların doğru olduğunu açıkladı. Felsefe öğretmeni Tungul’un iddiasına gelince... İddia mutlaka doğru değildir. Alt tarafı bir mantık sorusu... Türkiye’de mantığın ne önemi var ki! Ülkede muhalefet kıtlığı baş gösterdi. Muhalefet ithal etmeyi de bir düşünelim abiler! Irkçılığın Daniskası TÜRKKAYA ATAÖV Ermeni kökenli bir avuç atak yurttaşımızın ön safta görünümüyle İstanbul’da basılan haftalık ‘‘Agos’’ gazetesinin Nisan 2006 sonundaki bir nüshasında, ilk sayfadaki birinci başlık olarak şu satırlar yer alıyor: ‘‘Burası Türkiye! Irkçılık Serbest!’’ Açıklaması da şu: Günlük ‘‘Hürriyet’’ Lyon anıtının açılışını eleştirmiş ve ‘‘Yeni Çağ’’ da Telafer’de Amerikan askerinin Türkmenlere karşı davranışı için ‘‘Ermeniden beter’’ sözcüklerini kullanmış. Her iki olay üstüne söylenecekler çok yer tutar. Kısaca, kişinin ve ulusun iyisi de var, kötüsü de. Bunu şimdilik bir yana koyalım ve ‘‘ırkçılığın daniskası’’ denebilecek başka bir yayındaki zehre bakıp iğneyi ve çuvaldızı önce kime batırmak gerektiğini bir an olsun düşünelim. ??? New York’ta ‘‘Ermeni Yurtsever Bağlaşığı’’ (İttifakı) adlı kuruluşun eski başkanlarından M. S. Gabriel ile Amerikan dinyayıcısı A. W. Williams’ın mafya örgütleriyle de ünlü Şikago’da 1896’da, yani ‘‘Agos’’ gazetesinin yukarıdaki yorumuyla bir kez daha eğildiği karmaşık 1915 olaylarından ancak 19 yıl önce yayımlanan ‘‘Kanayan Ermenistan’’ genel başlıklı kitaptan kimi satırları aktarmak istiyorum. Altbaşlığı da şöyle: ‘‘Ermenistan’ın İslamın Küfrü Altında Tarihi ve Dehşet’’ Alıntılara geçiyorum: ‘‘...Türk ilerlemeye neden bu denli karşı? İlerlemeye dönük Ermenilerden neden bu denli iğrenir? Çünkü önce Türktür; ve çünkü, ikinci olarak, Muhammedi’dir. Türk en iyi insan ırkının Ermeniler gibi HintAvrupai ya da Aryan ırkının bir üyesi değildir. (Bu cümle göze çarpması için aslında italik harflerledir.) Türk, ırklar arasında ikinci en iyiden, Yahudiler ve Araplar gibi Semitik ırktan da değildir. Moğol ırkının bir kolundan gelir ki bu yüzden karmaşık düşünceleri ve uygarlığın yüksek biçimlerini özümleme yeteneği yoktur. Türk’ün kavrayışta aşağılığının, ne yazık ki, son derece alçak bir dinle bütünleşmesi onu bugün neyse o yapmış, yani yabanıldan (vahşiden) daha kötü duruma sokmuştur. İslamın alçak konumuna ilişkin söylenecek çok şey var, ama yalnız İslamın ahlak yasasının temelde ahlaksızlık olduğunu göstermekle yetinelim. (Son yedi kelime de aslında italiktir.) Bir Müslüman ahlaksal bir yaratık olarak sürekli çocuk kalmağa mahkumdur; kişiliği, irade gücü gelişmez... Bunu Hıristiyanlığın ahlak yasasıyla karşılaştırın... Bir Hıristiyanın ruhu erdem ve güç içinde büyür; ve irade gücü İsa gibi bir özyapıya bürünür... Bir Müslümanın ruhsal çizgisi bunun tam tersidir... Ermeniler en eski uygar... en barışçı... en çalışkan... en zeki ırklardan birinin temsilcileridir. İslamın sövgüsü Müslümanı... Hıristiyanlardan iğrenmeyi... onların her birini öldürüp, soyup, mallarını yağma etmeyi, onlara saldırıp işkence uygulamayı, dinsel bir görev bilmeye iter... Hıristiyan ırklar... Constantinople onlara düştükten bu yana acılar içindedirler... Hıristiyanlık ‘Krallığın geliyor’ diye o evrensel duayı yinelerken bunun anlamı İslamın yıkılışıdır... İsa’nın krallığı ile... İslamın acımasız, şehvet düşkünü yabanıllığı arasında barış olamaz... Türk, kafese konması gereken vahşi bir hayvandır... Bir Kürt’ün ya da bir Türk’ün... azgınlığını anlatmak için köpekler, çakallar... ve benzeri hayvanların adlarını... kullanmak zorunda kalıyorsak bu hayvanlardan özür dileriz...’’ Bu alıntılar kitapta sayfa 423430, 470471, 490491 arasındadır. Çeviri bu yazıya sığsın diye atlamak zorunda olduğum kelimeleri üç noktayla gösterdim. Aynı alıntının aslını New York’ta yayımlanmakta olan İngilizce iki kitabımdan birinin içine de koydum. Buna ırkçılığın ‘‘dik âlâsı’’ da denir. 1915 olaylarını değerlendiren yabancılar, işte böyle önyargılı saçmalıklarla eğitildiler. Parlamentolarındaki temsilcileri de dahil olmak üzere, onların bugünkü çocukları da aynı ırkçı yaklaşım içindedir. Neredeyse tümü ErmeniTürk ilişkileri üstüne doğru sayılabilecek bir paragraf bile yazacak yansızlıktan ve bilgiden yoksundurlar. Ayrıca uygarlıklar çatışmasını da CIA ile bağlantılı Samuel P. Huntington 1996’da yayımlanan kitabıyla başlatmadı. Ermeni ve Amerikalı Protestan dinyayımcısının bu kitabını bugün UNESCO’ya sunup ırkçılık açısından değerlendirmesini istesek BM uzmanları ne derler acaba? ‘‘Agos’’ gazetesinin bu konudaki görüşü de ne ola ki? ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci?mynet.com HARBİ SEMİH POROY HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hayatepik?mynet.com BULUT BEBEK NURAY ÇİFTÇİ BULMACA bulutbebek?hotmail.com SEDAT YAŞAYAN OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kurgenc?yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 27 Haziran www.mumtazarikan.com Dosya No: 2005/298 Davacı Maliye Hazinesi vekili Av. Hüseyin Yüzbaşı tarafından davalı Mehmet Yalçın vs. aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasında, Verilen karar uyarınca, davalı Mehmet Yalçın’ın adresi meçhul olduğundan ilanen tebligat yapılmasına karar verilmekle, davacı Antalya ili, Merkez ilçesi, Kütükçü Mahallesi, geldisi 199 parsel olan 25710 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile davacı Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava ettiğinden, davalı Mehmet Yalçın’ın duruşma günü bulunan 28.09.2006 günü saat 09.50’de duruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde HUMK’nun 213 ve 377. maddeleri uyarınca yokluğunda karar verileceği dava dilekçesinin tebliği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 05.06.2006 Basın: 30875 ANTALYA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ ‘‘Bızbız’’ da 1 denilen ve davula sol el 2 le vurulan in 3 ce değnek. 2/ Avuç içi... Bir 4 yayın etkisi 5 altında bulu 6 nan ve bir 7 akışkanın akışını dü 8 zenlemek 9 için kullanı1 2 3 4 5 6 7 8 9 lan kapama elema1 Ş E H R A Y İ N nı. 3/ Basketbolda 2 O E K K A L A K çemberi tutan çarpL İ MA ma tahtası... İnce ta 3 D R B V laş. 4/ Plaket. 5/ Sık 4 D A D A M I K gözlü ağ... Kadın er 5 A T A B E Y M A A N A B A S kek birlikte oynanan 6 D A R U H bir halk oyunu. 6/ 7 İ B İ K Notada durak işare 8 E R Ö R F U L ti... Asya’da bir ır 9 O K Ş U B A R A mak... İskambilde bir kâğıt. 7/ Ege yöresine özgü bir halk oyunu. 8/ Bir kadeh içki... ‘‘Aptal, sersem’’ anlamında argo sözcük. 9/ Bitkisel kökenli bir yiyecek ya da içeceğin damakta algılanan hoş kokusu... Çanakkale’nin bir ilçesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Vatanı Orta Amerika olan bir meyve ağacı... Uzaklık işareti. 2/ Atmosferin, yeryüzünden 80 km. yükseklikte başlayan son tabakası. 3/ Yiğit, kahraman... Yankı. 4/ Güzel sanat... Siper, hendek. 5/ Duman lekesi... ‘‘Efelek’’ de denilen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bitki. 6/ Sıvas kentinde, Anadolu Selçuklularından kalma ünlü medrese. 7/ ‘‘Altınkökü’’ de denilen kusturucu bir kök... İngiliz uzunluk ölçüsü birimi. 8/ Ender, seyrek... Eski Mısır’da güneş tanrısı... Şaşma belirten bir ünlem. 9/ Elde edilecek sonuç için alınan önlem ve yürütülen işlemlerin tümü. SOLDAN SAĞA: CUMHURİYET 17 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle