27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 MAYIS 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Savcılık, rahip Santoro cinayetinde örgütsel bağlantıya rastlanmadığını bildirdi 5 Cinayet silahı Irak’tan EMİNE KAPLAN ‘Biraz komünist’ bakanların dikkatine! ANKARA TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri, Trabzon’a giderek Santa Maria Kilisesi Rahibi Andrea Santoro cinayetini araştırdı. Cinayette kullanılan silahın Irak polisinin kullandığı silahlardan olduğu belirlenirken, cinayetin arkasında örgüt izine rastlanmadı. Komisyon üyeleri ile görüşen zanlı O. A., ‘‘susma hakkını’’ kullanırken Yahudi yazarların kitaplarını okumadığını söyledi. O.A., milletvekillerinden bilgisayar oyunu istedi. TBMM İnsan Haklarını İn ? Meclis İnsan Hakları Komisyonu, Trabzon’a giderek cinayeti araştırdı. Milletvekilleriyle görüşen katil zanlısı O.A. susma hakkını kullanırken, cinayet silahının Irak polisinin kullandığı silahlardan olduğu belirlendi. celeme Komisyonu üyeleri AKP’li Hakan Taşçı ve Mücahit Daloğlu ile CHP’li Halil Ünlütepe, geçen haftalarda rahip cinayetini araştırmak üzere Trabzon’da incelemelerde bulundu. Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek, milletvekillerine, rahip cinayetinde kullanılan silahın Irak polisinin kullandığı silahlardan olduğunu söyledi. Irak polisinin bu silahları para karşılığı sattığını kaydeden Akyürek, Türkiye’de bu silahlardan 400 dolayında bulunduğunu tahmin ettiklerini belirtti. Cumhuriyet savcılığı da cinayetle ilgili davanın 12 Nisan tarihi itibarıyla açıldığı bilgisini verirken, şu ana kadar yapılan soruşturmada olayın arkasında örgütsel bir bağlantıya rastlanmadığını, cinayette kullanılan silahın da örgüt olaylarında kullanılmadığını bildirdi. Katil zanlısı O. A’nın ‘‘vurdum’’ ifadesini kullandığı, ancak cinayeti neden işlediğini anlatmadığı kaydedilirken ‘‘Çocuk, karikatür krizinden etkilenmiş olabilir’’ değerlendirmesinde bulunuldu. Sivil toplum örgütleri ise olayın örgüt bağlantılı olabileceği yorumlarında da bulundular. Trabzon İnsan Hakları Derneği Başkanı Gültekin Yücesan, ‘‘Rahibe, ‘seni ibadet ettiğin yerde de yok edebiliriz’ diye mesaj verilmek istendi’’ derken; Trabzon Baro temsilcisi, ‘‘Adi bir olay değil’’ değerlendirmesini yaptı. Milletvekilleri, cezaevine gi derek zanlı O. A. ile görüştü. Cezaevi müdürü, iki tutuklu ile aynı koğuşta kalan O. A’ya psikolojik destek de verildiğini bildirdi. Psikoloji içerikli kitaplar ve TÜBİTAK yayınlarını okuduğu belirtildi. O. A., AKP’li Taşçı’nın, okuduğu kitapla ilgili olarak ‘‘Bunun yazarı Yahudi mi?’’ biçimindeki sorusuna ‘‘Yahudi yazarın kitabını okumam’’ yanıtını verdi. CHP’li Ünlütepe’nin sorusu üzerine de cinayetten dolayı pişman olduğunu belirten O. A., milletvekillerinden bilgisayar oyunu istedi. O. A’nın susma hakkını kullandığı belirtildi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, geçen haftaki açıklamalarıyla ‘‘Çankaya hesaplarında ben de varım’’ mesajları verdi. Şener, ‘‘TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın 23 Nisan çıkışının haksız ve zamansız olduğunu’’ söyledi. Bir toplantıda ‘‘Şarabın tadı hariç her şeyini bildiğini’’ söyleyen Şener, ‘‘Her Mülkiyeli biraz komünisttir. Biraz komünist olmak iyidir’’ sözleriyle de ‘‘sol’’a sempati mesajları gönderdi. Madem hükümet içinde ‘‘biraz komünist’’ bakanlar var; bazı ‘‘komünist’’lerle ilgili girişimlere destek vermelerini beklemek kamuoyunun hakkıdır. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edildi. İdamların infazıyla ilgili yasa tasarısının oylamasında oy kullanan 323 milletvekilinden 276’sı idamlara ‘‘evet’’ dedi, sadece 48 milletvekili ‘‘hayır’’ oyu kullandı. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının ölüm cezalarının infazının üzerinden 34 yıl geçti. CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek’in ölüm cezalarının infazıyla ilgili yasanın yürürlükten kaldırılması için verdiği yasa önerisi TBMM’de bekliyor. Belki, ‘‘biraz komünist’’ bakanlar buna destek olur... Büyük ‘‘komünist’’ ozan Nâzım Hikmet öldüğünde gurbetteydi ve ülkesinin yurttaşı değildi. ‘‘Ben bir insan/ben Türk şairi komünist Nâzım Hikmet ben/ tepeden tırnağa iman/tepeden tırnağa kavga hasret ve ümitten ibaret ben’’ diyen büyük ozanın yaşamı büyük zorluklarla geçti. TBMM İçişleri Komisyonu’nda Vatandaşlık Yasası’nı değiştiren tasarı görüşülürken, CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, Nâzım Hikmet’i vatandaşlıktan çıkaran Bakanlar Kurulu kararının yürürlükten kaldırılması için bir önerge vereceklerini söyledi. Ülkü, ‘‘Neredeyse, Nâzım Hikmet’in mezardan çıkıp mahkemeye başvurması gereklilik olarak sunuluyor. Nâzım Hikmet’in yeniden vatandaşlığa alınması için kanuni düzenleme yapılması, ülke için yüz akı olacaktır’’ dedi. ‘‘Biraz komünist’’ bakanların dikkatine!... SOSYAL GÜVENLİK TASARISI Vetolu yasa genel kurulda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in veto ettiği Sosyal Güvenlik Yasası görüşülecek. Elektrik piyasasıyla ilgili yasa tasarısının görüşmelerine de devam edilecek. Bu hafta da yoğun bir gündemle çalışacak olan TBMM Genel Kurulu’nun çalışma saatleri, salı ve çarşamba günleri 15.0021.00, perşembe günü de 14.0020.00 olarak belirlendi. Genel kurulda yarın, geçen hafta 5 maddesi kabul edilen elektrik dağıtım şirketlerinin özelletirilmesine olanak tanıyan Elektrik Piyasası Yasası’nda değişiklik yapılmasını öngören tasarının görüşmelerine devam edilecek. Tasarı, 3’ü geçici olmak üzere 11 maddeden oluşuyor. Bu tasarının görüşmelerinin tamamlanmasının ardından, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Personel Yasası’nda değişiklik yapan yasa tasarısı ele alınacak. Tasarıyla TSK’de görevli subay ve astsubay kadınların doğum izinleri arttırılıyor. Cumhurbaşkanı Sezer’in bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderdiği Sosyal Güvenlik Kurumu Yasası da bu hafta genel kurulda görüşülecek. Yasayı geçen hafta görüşen Plan ve Bütçe Komisyonu, Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulu’nun seçilmişler dışındaki 4 üyesinin atanmasına ilişkin maddesini, Sezer’in iade gerekçesi doğrultusunda değiştirmişti. Öğretmenlerin emekliliğini hazirantemmuz aylarına çeken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevlerine İlişkin Yasa Tasarısı ile YurtKur’dan kredi alanların geri ödemelerini 3’er ay yerine her ay yapmasını düzenleyen Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yasası’nda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa önerisinin de bu hafta genel kurulda ele alınması bekleniyor. Plan ve Bütçe Komisyonu, AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz’un Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Yasası’nda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa önerisini, yarın görüşecek. Şişli Belediye Başkanı Sarıgül, çeşitli etkinliklere katılmak için gittiği Samsun’da coşkuyla karşılandı. (AA) Sarıgül CHP liderine yüklendi: Parti hak ettiği yerde değil Denktaş’ın torunu ve TMY... TBMM Adalet Komisyonu’nda Terörle Mücadele Yasası’nda değişiklikler yapılmasına ilişkin tasarı görüşülürken söz alan AKP Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu, önce ‘‘köken’’ine açıklık getirdi: ‘‘Beni herkes Kürt bilir. Ama yüzde 50 Kürt, yüzde 50 Türk’üm. O nedenle objektif konuşurum.’’ Durdu, ‘‘Şeyh Sait için söylenenleri de, Dersim türkülerini de bilirim’’ vurgusundan sonra, suçceza siyasetinin sakıncalarına dikkat çekti. Durdu, sorunun çözümü için alınması gereken önlemlerle ilgili görüşlerini anlatırken de, K. Irak’taki gelişmelere dikkat çekti: ‘‘Meseleye çok kapsamlı bakmak lazım. Kuzey Irak, İran, Ermenistan, Azerbaycan’a gidecek bir çerçevede bakmak lazım. Refah seviyesi çok önemli. Yarın, Kuzey Irak’ta milli gelir 15 bin dolara çıkarsa, yayın ve eğitim tümüyle serbest olursa, refah düzeyi yükselirse, burayı tutabilir misiniz? Yoksa, niye Denktaş’ın torunu gidip Rum pasaportu alsın.’’ ‘Baykal Schröder’i örnek alsın’ SAMSUN (Cumhuriyet) Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Samsun’da yaptığı konuşmada, CHP lideri Deniz Baykal’a, Almanya’da seçimi kaybettikten sonra görevinden çekilen Schröder’i örnek gösterdi. Sarıgül, ‘‘Türkiye’de uzun yıllardan beri genel başkanlık koltuğunu işgal eden, Fadime Hala gibi orada oturan, başka hiçbir iş yapmayanların, sosyal demokratların Schröder’i örnek alması lazım’’ dedi. Samsun ve Ordu’da çeşitli etkinliklere katılacak olan Sarıgül, Samsun Çarşamba Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Laik ve çağdaş Türkiye’nin uluslararası alanda arzu edilen noktada olmadığını belirten Sarıgül, CHP’nin de hak ettiği yerde bulunmadığını ifade etti. Siyasi Partiler Yasası’nın kesinlikle değişmesi gerektiğini savunan Sarıgül, ‘‘Önseçim olmalıdır ve mutlaka halkın milletvekilleri parlamentoya girmelidir. Liderlere bağlı, liderlere itaat eden milletvekilleri değil, hakka bağlı ve halka bağlı milletvekillerinin mutlaka parlamentoda olması lazım’’ diye konuştu. ‘‘Mücadelemiz, koltuğa bağlı olanlarla laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı olanların mücadelesidir’’ diyen Sarıgül, şöyle devam etti: ‘‘Koltukları tehlikeye düşünce Sarıgül’e olmadık çamurlar atanların iktidara gelmek için aynı uğraşı vermediklerini görüyorum. CHP, güçlenmesi gerekirken üçüncü parti, dördüncü parti konumuna düştü.” ‘Milletvekillerine şoför tahsis edilsin’ AKP Balıkesir Milletvekili Ali Aydınlıoğlu, milletvekilleri arasında ‘‘Azrail’e kafa tutan adam’’ olarak anılıyor. Geçen yıl ramazan ayında yorgun olmasına karşın seçim bölgesi Balıkesir’e gitmek için yola çıkan Aydınlıoğlu, Eskişehir’i geçtikten bir süre sonra direksiyon başında uyuklamaya başlamış. Yüzünü yıkamasına karşın uykusunu dağıtamayan Aydınlıoğlu’nun arabasının önüne birden bir telefon direği devrilmiş. Öykünün devamını kendisinden dinleyelim: ‘‘Son anda fren yapıp durdum. Aşağı indim, telefon direği filan yoktu. O zaman direksiyon başında rüyayla uyanıklık arasında hayal gördüğümü anladım. Bu halde yola devam edemeyeceğimi anladım, zar zor bir benzinlik buldum. Arabamı kilitleyip içinde uyudum. Sabah kalktığımda birden fark ettim ki; durduğum yer benzinlik değildi. İki duvarı olan yıkık bir yerdi. Orayı benzinlik zannetmiştim, o da rüyaydı. Bu olaydan bir süre sonra aynı güzergâhta bir tehlike daha atlattım. Bir araç önüme çıktı, çarpmamak için direksiyonu kırdım. Bu kez karşı şeride geçtim. Yolcu otobüsünün üzerime geldiğini gördüm. Arabam 5 takla attı, dönerken bir asfaltı, bir gökyüzünü görüyordum. İnmeye çalıştığımda bir uçurumun kenarında olduğumu fark ettim. Zorlukla fren yapıp duran yolcu otobüsünden inen yolcuların yardımıyla araçtan çıktım.’’ Yaşadığı olayların ardından partinin bir grup toplantısında söz alan Aydınlıoğlu, can güvenliği için TBMM Başkanlığı’nı göreve çağırdı: ‘‘Geç vakitlere kadar burada çalışıyoruz. Yorgun argın seçim bölgelerimize yola çıkıyoruz. ‘TBMM Başkanlığı bize araç tahsis edemiyorsa bile, şoför versin. Bir havuz sistemi kurulsun, isteyen milletvekili oradan şoför alsın’ dedim. Kimse dikkate almadı. Birilerimiz kazada ölmeden bunu yapmaları gerekir.’’ 10 Aralık Platformu toplantısında solda bütünleşmenin amaçlandığı vurgulandı Çelebi: Türkiye çaresiz değil AHMET ŞEFİK TRABZON Solda yenilenme, bütünleşme ve kitleselleşmeyi sağlamak amacıyla oluşturulan 10 Aralık Platformu Trabzon’da toplandı. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, birçok olumsuzluğa karşın adil, barışçı ve insancıl bir düzen umudunun sürdüğünü ve Türkiye’nin çaresiz olmadığını söyledi. Prof. Dr. Burhan Şenatalar, solda yeni bir parti kurmayı değil, bütünleşmeyi amaçladıklarını belirtti. ? DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Türkiye’de ekonomi ve sosyal alanlarda büyük bir çöküşün yaşandığını ve siyasette halkın çıkarlarına aykırı bir kutuplaşma yaşandığını söyledi. Çelebi, yaşananları seyretmekle kalmayacaklarını söyledi. Daha önce Eskişehir, İzmir, Adana, Bursa, Samsun, Malatya, Antalya ve Trakya toplantılarını gerçekleştiren 10 Aralık Platformu’nun son durağı Trabzon’du. Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan toplumun umut aradığını ifade eden Çelebi, ‘‘Tablo çok karamsar fakat adil, barışçıl ve insancıl bir düzen, yeni bir Türkiye yaratmak elbet de mümkündür. Türkiye çaresiz değildir’’ diye konuştu. Yaşananları seyretmekle kalmayacaklarını, müdahale edeceklerini anlatan Çelebi, şunları söyledi: ‘‘Bu ülkeyi, bu ülkenin insanlarını artık sağa teslim etme lüksümüz yoktur. Halkımızı kutuplaştırıcı ve çatışmacı sağ siyasetten kurtaracağız. Yürüyüşümüzün rotası da hedefi de budur. Bu süreç solun iktidarını yaratacak siyasal yetkinliğe ve halk desteğine mutlaka ve en kısa zamanda ulaşacaktır.’’ Daha sonra söz alan Prof. Dr. Burhan Şenatalar ise sol iktidar için iki şeyin sorgulanması gerektiğini, bunlardan birincisinin siyaset yapma biçimi, ikincisinin de yeni bir sosyal demokrat anlayışın üretilmesi olduğunu savundu. Şenatalar, ‘‘Amaç dör düncü bir parti kurmak değil. Amaç yenilenerek bütünleşmek’’ dedi. Ekonomi ve sol yaklaşımlar konusunda açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu da, birçok verinin iyi göründüğünü ya da gösterildiğini, ancak durumun kötü olduğunu vurguladı. Geçen yılki yüzde 7.5’lik büyümenin 45 katrilyon liraya varan kredi kartı kullanımından kaynaklandığını iddia eden Katırcıoğlu, gerçek işsizliğin yüzde 20’nin üzerinde olduğunu vurguladı. ULUSLARARASI SEMPOZYUM YAPILDI SELANİK’TE AÇILDI TMY YASASI’NI PROTESTO ETTİLER Romanlar çözüm arıyor İstanbul Haber Servisi Ulaşılabilir Yaşam Derneği’nce (UYD) düzenlenen Ukrayna, Polonya, İspanya, Bulgaristan ve Türkiye’den pek çok Roman derneğinin katıldığı‘‘II. Uluslararası Roman Sempozyumu’’ dün sona erdi. Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’ndeki sempozyumda konuşan Kırklareli Roman Kültürünü Koruma, Kalkındırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Zafer Süpürgeci, ‘‘Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Askerliğimizi yapıyoruz, vergimizi ödüyoruz. Onun için tüm sosyal haklardan yararlanmak istiyoruz’’ dedi. UYD Yönetim Kurulu üyesi Hacer Foggo, Romanların Türkiye ve medyanın gündeminde Hacıhüsrev’e polis baskınlarıyla yer almaya başladığını söyledi. Sempozyumda okunan Malkara, Mersin, İzmir, Adana, Kırklareli ve Tekirdağ derneklerinin ortak deklarasyonunda Roman sivil toplum örgütlerine kapasite geliştirme eğitimi verilmesi, üniversiteye gitmek isteyen çocuklarına hazırlık dershanelerinde yüzde 5 kontenjan ayrılması, Toplu Konut İdaresi’nin Romanların imkânlarına göre de konutlar yapması gibi taleplerde bulunuldu. Rum Pontus TUYAB, Ankara yolcusu Anıtı’na tepki İstanbul Haber Servisi Galatasaray Lisesi önünde dün bir araya gelen bazı sivil toplum örgütleri Yunanistan’ın Selanik kentinde sözde soykırım iddialarıyla ‘‘Rum Pontus Anıtı’’ açılmasını protesto ettiler. ‘‘Rum Âşıkları Rum Diyarına’’ yazılı dövizler taşıyan ve ‘‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’’ sloganları atan grup, Yunanistan Konsolosluğu’na siyah çelenk bıraktı. RumeliBalkan Türkleri Federasyonu Başkanı Özcan Pehlivanoğlu, Selanik Belediyesi’ni kınayarak ‘‘Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Selanik’teki evinin yanına 7 metre uzunluğunda bu anıtın dikilmesini de protesto ediyoruz’’ dedi. İstanbul Haber Servisi Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Aileleri Birliği, (TUYAB), cezaevlerindeki tecrit koşullarını daha da ağırlaştırdığı gerekçesiyle Terörle Mücadele Yasası’nı protesto etti. Cezaevlerindeki tecrit koşullarının sona erdirilmesi istemiyle TUYAB adına bir heyet, TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Adalet Bakanlığı ve Cezaevleri Genel Müdürlüğü ile görüşmek üzere dün Ankara’ya hareket etti. TUYAB üyeleri İstiklal Caddesi’ndeki Mis Sokak girişinde toplanarak ‘‘İnsan Hücreye Sığar mı? Tecrit Kaldırıl Banu Alkan’ın AKP’li vekile borcu! Geçen yıl yaz tatilini oğlu Emin’le birlikte Balıkesir’in Altınoluk ilçesindeki yazlığında geçiren AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Baş, kuliste milletvekili arkadaşlarıyla sohbet ederken başından geçen bir olayı anlattı: ‘‘Bizim oğlan, arkadaşımızın kendi yaşındaki oğluyla birlikte büfede çalıştı. Banu Alkan da oralarda tatil yapıyormuş. Büfeden 500 kontörlük telefon kartı satın almış. Ancak, parasını vermemiş. Herhalde bizimkiler de isteyememiş. Anlayacağınız Banu Alkan’ın da bize borcu var.’’ Milletvekilleri, 500 kontörlük kart alan Alkan’ın 50 YTL borcu olduğunu hesapladılar. ‘‘Banu Alkan’ın milletvekiline kontör borcu var’’ esprileri üzerine Baş, tahsilatı başka türlü yapmayı planladığını açıkladı: ‘‘Artık kartın hesabı olmaz, ama Alkan’ın akrabaları benim seçim bölgem Bayrampaşa’da oturuyor. Kendisinden oy isteme şansım yok, akrabaları bana oy verebilir. Borçlarını, oy olarak ödeyebilirler.’’ sın, Telepler kabul edilsin’’ yazılı pankart açtı. Bu sırada Türk Bayrağı taşıyan bir grubun tepki göstermesi ve gruba yönelmesi ise polis tarafından engellendi. Daha sonra İstiklal Caddesi’nden ‘‘Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur’’, ‘‘Tecrit kaldırılsın, talepler kabul edilsin’’ sloganları atarak, Galatasaray Meydanı’na yürüyen grup, basın açıklaması yaptı. F tipi cezaevlerinde tecrit koşullarının sürdüğü belirtilen açıklamada, ‘‘1 Haziran’da yürürlüğe giren Ceza İnfaz Yasası ile cezaevlerindeki tecrit koşulları süreklileştirilmiştir” denildi. Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle