Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 2006 PAZARTESİ 4 HABERLER Erdoğan, bölgeden dünyaya terör fotoğrafları göndermek isteyenler olduğunu söyledi 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Diyarbakır’da barış çağrısı ? AKP’nin Diyarbakır il kongresine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toprakların mayasını’’ anlamadıklaMAHMUT ORAL rını ifade eden Erdoğan, ‘‘Diyarbakır 3 kırmızı çizgileri olduğunu belirterek ‘‘bölgesel, etnik ve dinsel milliyetçiliğe DİYARBAKIR Diyarbakır’daki yatırımlarla, kültürel zenginliği ile ekoolayların ardından ‘‘Kadın çocuk hayır’’ dedi. Başbakan Erdoğan, daha önce Diyarbakır’da yaşanan olaylar nomik kaynakları ile değil terörle, şiddinlemeyiz müdahale ederiz’’ şekdetle birlikte hatırlansın, buradan dünsırasında söylediği sözlerinin de istismar edildiğini savundu. lindeki açıklamaları büyük tepki çeyaya şiddet fotoğrafları gitsin istiyorken Başbakan Recep Tayyip Erdo düzeye çıkarıldı. Erdoğan’ın geçece şındı. Havaalanında Diyarbakır Vali nu da kaydeden Erdoğan, Diyarba lar. Biz buna hayır diyoruz’’ dedi. Değan, dün Diyarbakır’daki konuşma ği yollar boyunca polisler dizilirken, si Efkan Ala, Büyükşehir Belediye kır’ın sorunlarını Tokat, Uşak veya mokrasi ve kalkınmayı birbirinden sında bu sözlerinin ‘‘terör destekli ça çöp kutuları başta olmak üzere ağaç Başkanı Osman Baydemir tarafından Trabzon’un sorunlarından ayırma ayrı düşünmenin mümkün olmadığılışanlar’’ tarafından istismar edildi dipleri, refüjler bomba olasılığına kar karşılanan Erdoğan, AKP otobüsü ile dıklarını söyledi. Ayrıştırıcı unsurlar nı da vurgulayan Erdoğan, iç barışın, ğini savundu. Erdoğan, ‘‘Burada ço şı kontrol edildi, büyük çöp kontey kente girdi. Baydemir, kongreye da üzerinden değil, birlik ve beraberlik birlik ve beraberliğin her şeyden öncuklarımızı kullanmaya kalkışanlar nırları ise güzergâhtan kaldırıldı. vet edilmesine karşın izlemeyip Er temeli üzerinden siyaset yaptıklarını ce geldiğini söyledi. Hakkâri’de yine bizim çocuklarımıve 3 kırmızı çizgileri bulunduğunu Diğer partileri motorize izleyici ta doğan’ı karşılamakla yetindi. Diyarbakır’da önemli boyuta ulaşan zı hedef seçtiler’’ dedi. şıyarak miting ve kongre yapmakla Stadyuma girişte barış güvercinle anlatan Erdoğan, bunların ‘‘bölgesel, işsizliği önlemek için yeni projeler Başbakan Erdoğan’ın katılımıyla suçlayan Erdoğan’ın kendi partisinin ri uçuran Erdoğan, Türkiye’nin dün etnik ve dinsel milliyetçilik’’ olduğu ürettiklerini belirten Erdoğan, “HüAtatürk Stadyumu’nda düzenlenecek aynı yönteme başvurduğu ortaya çık yadaki itibarını kendilerinin kurtardı nu yineledi. kümet olarak işsizliği giderecek haAKP 2. il kongresi öncesinde dün Di tı. Kongre için çevre il ve ilçelerden ğını savundu. Demokrasi, hukuk ve Kör ideolojilerin gözlüğüyle bak zırlıklar yapıyoruz. Çok ciddi mücayarbakır’da güvenlik önlemleri en üst binlerce kişi otobüslerle stadyuma ta adaletin en büyük öncelikleri olduğu anların Türkiye’nin ‘‘ruh kökünü, bu dele ortaya konulacak, yeni projelerle adım atacağız. Yeter ki huzuru, güvenliği sabote CUMHURBAŞKANLIĞI TARİHİ edenlere, ticareti engelleyenlere fırsat vermeyelim. Hep beraber kazanamazsak hep birlikte kaybetmeye mahkum oluruz’’ dedi. Erdoğan, kentte yaşanan olayların ardından Diyarbakırlıların sağdu? Cumhurbaşkanlığı’nca hazırlanan yuyla hareket ettiğini ifade ederek şunları söylekitapta, ‘Bayar ve İrtica’ başlıklı bölümde, di: dönemin Cumhurbaşkanı’nın Bursa’da ‘‘Burada hâlâ terör desmeydana gelen şeriatçı gösteriye ilişkin tekli çalışanlar istismara duyarlılığı koyu harflerle yazıldı. devam ediyor. Türkiye’de Erdoğan’ın çocukları sevANKARA (ANKA) zından anlatıldığı bölümdiği kadar bir başka siyaCumhurbaşkanlığı’nın de, ekmeğin vesika ile dasi liderin çocukları sevAtatürk’ün doğumunun ğıtıldığı, ‘‘cinsinin bozulmesi mümkün değildir. 125. yılı anısına hazırlat duğu’’ belirtiliyor. İsmet İddiayla söylüyorum. Çotığı ‘‘Cumhurbaşkanlığı İnönü’nün, halkın yediTarihi’’ isimli büyük boy, ğinden farklı özel bir ekcuğu bu şekilde meydana 734 sayfalık kitapta, ilk meğin masaya geldiğini sürenler çocuk sevgisinkez gün ışığına çıkarıla görünce, onu yemeyerek den yoksun olanlardır. rak halka sunulan kimi kaldırttığı anlatılıyor. Onlar, babalık nedir, anKitapta, ‘‘Bayar ve İrtibelge ve fotoğrafların orinelik nedir duygusunu yajinalleri ile ilgi çekici anı ca’’ başlıklı bölümde de Erdoğan, il kongresinin yapıldığı Atatürk Stadyumu’na girişte barış güvercinleri uçurdu. (Fotoğraf: AA) şayamayanlardır.’’ Bayar’ın cumhurbaşkanlar da yer alıyor. Kitabın sunuş yazısı, lığı döneminde, 1957 se‘‘Tarih, geçmişi geleceğe çimlerinden önce, kendi taşıyan birikimlerden oluş seçim bölgesi Bursa’da maktadır. Geçmişin iyi an ‘‘Biz Mehdiyiz’’ diyerek laşılamaması ya da iyi öğ ellerindeki kılıçlarla Ulu renilememesi, geleceğin Cami’nin minberine tıryanlış yönlendirilmesi so mananlar, Bursa Valisi İhnucunu doğuracaktır’’ san Sabri Çağlayangil’in cümlesiyle tamamlanıyor. ağzından anlatılıyor. ESKİŞEHİR (Cumhuriyet bulunduğu koalisyon hüküme ni istihdam alanları da yaratı söz düellosu ile birbirlerinden daÇağlayangil, izinli olduCelal Bayar’ın kurduğu Demokrat Parti’nin ğu için sivil elbisesiyle Bürosu) DSP Genel Başkanı tinin 1.5 milyar dolar cari açık lamamıştır. Sonuçta, hükümet ha laiklik karşıtı olduklarını is1950 seçimlerini kazan namaza gelen bir polis Zeki Sezer, AKP’lilerin son ka la iktidarı devrettiğini belirte duvara toslamıştır’’ diye konuş patlamaya çalışıyorlar. Son kale olarak görülen Cumhurbaşması ve ardından cum memurunun, uyanık ce le olan Cumhurbaşkanlığı ma rek ‘‘Bu yıl cari açığın 35 mil tu. Son günlerde TBMM Başka kanlığı makamına göz diktiler. hurbaşkanı seçilmesin maatin yardımıyla ‘‘yo kamını ele geçirmek istediğini yar dolar olması bekleniyor. İtden 8 gün sonra, 31 Ma bazları anında hareketsiz ifade ederek ‘‘AKP’lilerin Ata halat ile ihracat arasındaki açık nı Bülent Arınç ile Başbakan Atatürk’ün oturduğu koltukta yıs 1950’de Winston kılarak’’ valiliğe getirdi türk’ün oturduğu koltukta göz devamlı büyüyor. AKP iktidarı Recep Tayyip Erdoğan’ın son gözleri var. Birliktelik ve ekonomi politikaları ile tarım dönemde yaptıkları açıklama AKP’den kurtulmak isteyenleChurchill’in İsmet İnö ğini söyledikten sonra, leri var’’ dedi. Partisinin Eskişehir il binasın ve sanayi üretimini durdurmuş lara dikkat çeken Sezer, şöyle rin yolu DSP’den geçer. DSP her nü’ye yazdığı duygu do Bayar’ın tepkisini şöyle konuda iktidara hazır ve iktida gazeteciler ile bir araya ge tur. Tekstil sektöründe tam 1 devam etti: lu kısa mektup da kitap anlatıyor: ‘‘Meclis Başkanı ve Başbakan darın alternatifidir.’’ ‘‘O zamanın Bursa Sav len Zeki Sezer, DSP’nin içinde milyon insan işsiz kalmıştır. Yeta yer aldı. Mektubuna, ‘‘Sayın Generalim, Türk cısı aziz dostum Turhan politikasına müdahale et Kapanlı ile soruşturmamem yanlış olsa da Tür ya henüz başlamıştık ki, kiye’nin kaderine başkan Cumhurbaşkanı Bayar lık yaptığınız o uzun dö beni telefonla bizzat aranemin kapandığını oku dı: Vakayı şimdi öğrenduğum zaman, kişisel ne dim, dedi. Ne hareketin denlerden dolayı büyük çabucak bastırılmış olmaüzüntü duydum’’ diyerek sı ne de yapanların aczi, başlayan Churchill, ‘‘Dos hadiseyi küçümsemeye seESKİŞEHİR / BURSA (Cumhu söylüyor. 82 yıllık tarih inkâr edilemez. Çıkarılmak istenen etnik kavgaların tane ve samimi görüşme bep teşkil etmemelidir. Variyet) MHP Genel Başkanı Devlet Sayın Recep Tayyip Erdoğan Bey, ko içinde olmayacağız. Bölücü terörle, miz her zaman hatıram kanın din ve dindarlıkla Bahçeli, bazı kesimlerin MHP’yi so nuşmalarında seviyeyi düşürüyor. Kürtçe konuşan vatandaşlarımızı birda olmakla beraber, siya bir ilgisi yoktur. Bunlar, kağa çekmeye çalıştığını savunarak Mütevazı olmak ve saygılı olmak ge birinden ayıracağız. Terörü ezeceğiz. si sahneden çekilmenizde Müslümanlığın ticaretini ‘‘Ülkücüler, bozkurtlar, sokağa çık rekir’’ diye konuştu. Kürtçe konuşan vatandaşlarımızı kuen iyi dileklerimi sunuyo ve simsarlığını yapanlarMHP’nin aşırı sağ ve marjinal par caklayacağız.’’ mayacaklardır. Tuzaklara gelmeyecerum’’ diyerek bitiriyor. dır. Yalnız olamazlar. Mutğiz. Çıkarılmak istenen etnik kavga ti olarak değerlendirdirdiğini ifade Daha sonra Bursa’ya geçen Bahİnönü’nün eşi Mevhi laka akıl hocaları, taraftarların içinde olmayacağız. Bölücü te eden Bahçeli, ‘‘Biz merkezin ta ken çeli, Abdullah Öcalan’a ‘‘gizli af’’ be Hanım’ın yardım ça ları, teşvikçileri vardır. Harörle, Kürtçe konuşan vatandaşları disiyiz. AKP’nin alternatifiyiz’’ dedi. getirdiği iddia edilen Terörle Mücalışmalarındaki katkılarını disenin mihrakına inmemızı birbirinden ayıracağız’’ dedi. Bazı kesimlerin MHP’yi sokağa çek dele Yasa Tasarısı’nı eleştirdi. Türve dikiş makinesinde çev li ve bütün şebekeyi süratPartisinin Eskişehir Kongresi’ne mek istediğini savunan Devlet Bah kiye’nin, vatan topraklarının bölünresindeki kadınlarla birlik le meydana çıkarmalısıkatılan Bahçeli, konuşmasında Baş çeli, şöyle devam etti: ‘‘Bazı kesim mesinden kurtarmak için önce te bir şeyler dikerken gös nız.’’ bakan Recep Tayyip Erdoğan’a yük ler, ‘Ülke bu halde nerede MHP’li AKP’den kurtulması gerektiğini sateren bir fotoğraf da kitapCelal Bayar’ın kitaba lendi. AKP’nin Cumhuriyet tarihini ler, ülkücüler’ diyorlar. ‘Niye masa vunan Bahçeli, ‘‘AKP’den kurtulta kullanıldı. İkinci Dün aktarılan bu sözlerinin son sorguladığını vurgulayan MHP lide ya vurmadığımız’ söyleniyor. Masa mak demek, Türkiye’nin kurtuluşu ya Savaşı’nın kıtlık gün 4 cümlesinin koyu harflerri Bahçeli, ‘‘Cumhuriyet tarihinden ya vursan ne olacak. Boş bir ses gelir. demektir. AKP’den kurtulmak delerinde yaşanan sıkıntıla le yazılması da dikkat çekbugüne yapılan tüm işlerden daha Ülkücüler, bozkurtlar, sokağa çıkma mek, Sevr’i yırtıp, emperyal güçlerin rın Erdal İnönü’nün ağ ti. fazlasını başardıklarını, yaptıklarını yacaklardır. Tuzaklara gelmeyeceğiz. suratına çarpmak demektir’’ dedi. Bir Futbol Maçı İzleyelim mi?.. Gel bakalım delikanlı, bugün seninle bir futbol maçını izleyelim. Futbola merakın olduğunu biliyorum, ben de meraklıyımdır. Son yıllarda sadece televizyonda izliyorum ama olsun, heyecan her zaman heyecandır. Hem de FenerbahçeBeşiktaş kupa finalini izleyelim. Maç İzmir’de oynanıyor, tarafsız sahada ama taraftarlar orada. Bak, tribünler nasıl şenlikli. Her iki takımın taraftarları da coşkuyla hazırlanmışlar, takımlarının galip gelmesine çalışacaklar. ‘Çalışacaklar’ dedim ya, gerçekten de doğru. Çünkü onlar artık sadece izlemiyor, maça bütün güçleriyle katılıyorlar. Bedenleri, zihinleri bütünüyle futbolun içinde, her şeylerini oyuna katıyorlar. Onun için de yenmek ya da yenilmek de onların yaşadığı bir sonuç olacak. Bakalım biz maçı nasıl izleyeceğiz? Çünkü bir futbol maçı öğretici de olabilir, körleştirici de olabilir. Bu sonuç, bizim ona nasıl baktığımızla ilgilidir. Şimdi maça dönelim mi? Maç öncesindeki tahminler Fenerbahçe’nin ağır bastığı ve bu maçı alacağı yönündeydi. Ama ben Beşiktaş’ın bütün sezon yaşadığı olumsuzluklardan kurtuluşunu bu maçı kazanmaya bağlayacağına dikkat çekiyordum. Üstelik Fenerbahçe ligde Trabzonspor’la karşılaşmış, bu maçı büyük bir çabayla kazanmıştı. Başarı doygunluğu vardı, yorgunluk da cabası. Maçın ilk yarısı, hop oturup hop kalkarak izlediğimiz yarıda Beşiktaş daha iyi oynuyordu ve iki de gol atmıştı. Maçın böyle bitmeyeceğini aramızda konuşmuştuk, ikinci yarı da bu öngörüyü doğruladı, maçın normal süresi 22 bitti. Uzatmalarda her şey olabilirdi, oldu da. Fener’in bir topu kale çizgisinde kurtarıldı, Beşiktaş bir gol atarak kupayı 32’lik sonuçla aldı. Sonuçta Beşiktaş çok zevkli bir derbi maçında güçlü Fenerbahçe’yi yenerek kupanın sahibi oldu. Oysa Fener de 23 yıllık kupa özlemini bu maçla gidermeyi bekliyordu. Fenerbahçe taraftarları çok üzüldü, adeta yıkıldılar, bütün maç boyunca yenmeyi bekliyorlardı, yenmek için koşullanmıştılar ama bekledikleri olmadı ve rakip takım kazandı. Biz de Fenerbahçeli idik delikanlı. Sen çok üzüldün, ben de sana dönüp ‘Olabilir, bu bir kupa maçıdır, aslında iki takım da çok iyi oynadı, bu güzel maçın zevkini çıkarmalıyız’ dedim. Gerçekten her iki takım da çok iyi oynadı, varlarını yoklarını ortaya koydular. Ama kupa maçlarında iki takım da kazanamaz, sadece biri kazanır. Bunu kabul etmek gerekir. Evet delikanlı, hayatta kaybetmeyi bilmek çok önemlidir, sandığımız pek çok şeyden daha önemlidir. Hatta şöyle söyleyeyim, kaybetmek, kazanmaktan çok daha öğreticidir. Kaybettiğin zaman, neden kaybettiğini anlayabilirsen eksiklerini giderme, yanlışlarını düzeltme olanağın doğar. Ama kaybetttiğin zaman üzülmekle kalır, üzerinde düşünmezsen asıl o zaman pek çok şey kaybetmiş olursun. Kazanmak ise çoğu kez hiçbir şey öğretmez, sadece gurur verir. Kazanmaktan öğrenmek için ‘Bunu nasıl kazandım’ diye sormak, bu sonucu da nesnellikle (objektif olarak) değerlendirmek gerekir. Ama gururdan başı dönen ‘başarılı’ bunu yapmaz, onun için de başarıdan bir şey öğrenemez. Kaybetmek ise, ‘Bunu neden kaybettim’ sorusu ile çok şey kazandırabilir. Ama bu kazancı sağlamak için de mazeretlerin arkasına saklanmadan gerçeği göğüsleme gücü gerekir. İşte genç dostum, buna ‘dayanıklılık’ diyoruz. Onun için de sonuçlara gerçeğin katı ama doğru açısından bakabilenlerin başarıları da başarısızlıkları da öğretici olur. Fenerbahçe kupa törenine katılmadı. Yanlış olmadı mı? Elbette yanlış oldu. Çünkü takım çok güzel bir mücadele yaptı, kaybetmesi olayın güzelliğini bozmamalıydı. Sonuçta bence Fenerbahçe maçı değil ama bu güzelliği kaybetti ki asıl kayıp odur. Bir maçı kazanırsın, ötekini kaybedersin. Futbolun güzelliği sonucun değişkenliğindedir. Ama sen bu değişkenliği içine sindiremezsen kaybı göğüsleyemiyorsun demektir. Galatasaray takımının bazı yöneticilerinin Fenerbahçe karşıtı tutumları da elbette yanlıştır. Her takımın varlığını kanıtlayan olgu, rakip takımların varlığıdır. Rakibe saygı duymak, spor ahlakının en önde gelen ilkesidir. Asıl kayıp bu ilkelerin kaybıdır. Sahada kazanılıp kaybedilen sonuçlar geçicidir ama sporun ruhu kaybedilirse geriye hiçbir güzellik kalmaz. İşte genç arkadaşım, bu maçın bize öğrettikleri de bunlar oldu. Anlaştık mı? email: [email protected] [email protected] www.erdalatabek.com Bayar’ın irtica uyarısına vurgu Sezer, AKP’nin son kale olan Köşk’ü ele geçirmek istediğini söyledi ‘Gözleri Atatürk’ün koltuğunda’ Bahçeli: Bozkurtlar tuzağa düşmeyecek, kavgaların içinde olmayacak MHP liderinden ülkücülere çağrı İkisini de kaybedeceğimizi biliyorduk ve acımızı içimize atıyorduk. Erdal Öz ve Atıf Yılmaz kanser hastalığıyla boğuştular. Onlar, sanat, edebiyat ve kültür yaşamımızın önemli isimleriydiler. Bizim ise dostlarımızdılar, yaşamın birçok önemli gelişmesini paylaştığımız arkadaşlarımızdılar. Erdal Öz’ü ilk önce nerede tanımıştım diye düşününce Sergi Kitabevi’ni hatırlıyorum. Ankara’da Kızılay’da Büyük Sinema’nın olduğu pasajın (adını hatırlayamadım) ikinci katındaydı Sergi Kitabevi. Ankara’da solcuların en önemli buluşma ve konuşma mekânıydı aynı zamanda. Birçoğumuz belki de ilk kitaplarımızı buradan aldık. Birçok arkadaşımızla burada tanıştık. 68 kuşağı için başka bir yeri vardı bu kitabevinin ve tabii Erdal’ın. ??? Erdal’la yollarımız daha sonra 12 Mart askeri müdahalesinin ardından, önce Yıldırım Bölge Cezaevi’nde, daha son Erdal Öz ve Atıf Yılmaz ra da Mamak’ta kesişti. Yıldırım Bölge Cezaevi’nde yatarken DHKPC davasının önemli sanıklarından Münir Ramazan Aktolga buradan kaçtı. Münir’in kaçışıyla birlikte bu cezaevi karıştı ve bizleri Mamak Askeri Cezaevi’ne gönderdiler. Henüz sıkıyönetimin ilk zamanlarıydı. Darbeciler, henüz siyasileri cezaevinde nasıl ‘‘adam edecekleri’’ni bilmiyorlardı. Yıldırım Bölge Cezaevi’nde kalırken yakınlarımız daha rahat ziyarete gelebiliyorlardı, kitaplar getirebiliyorlardı. Bizler de bol bol okuma olanağına sahiptik. Erdal kitapçı olduğu için ondan kitaplar istiyorduk. İki ilginç kitap öyküsü yaşamıştık. Fethi Tevetoğlu’nun komünizm ve sosyalizm düşmanı kitabı ‘‘Türkiye’de Sosyalist ve Komünist Hareketler’’ aileler tarafından getirildiğinde, kontrolü yapan asker tepki göstermiş, ‘‘Bunu alamayız, içinde komünizm var’’ diyerek geri çevirmişti. Aynı ziyarette Erdal Öz’e Engels’in ‘‘Ailenin Devletin Özel Mülkiyetin Kökeni’’ kitabı gelmiş ve başında aile sözcüğü olduğu için asker bu kitabı tereddüt etmeden vermişti. Buna benzer ilginç kitap öyküleri yaşamaya devam ettik. Erdal bu kitap öyküsünü anlatmaktan çok hoşlanırdı. ??? Erdal, Mamak’a geldikten sonra, her zamanki çalışkanlığı ve edebiyatçı duyarlığıyla notlar tutuyordu. Deniz Gezmiş’le kendi kaldığı 6. Koğuş’a kapanıyor, uzun uzun konuşuyordu. Bu notlar daha sonra ünlü ‘‘Gülünün Solduğu Akşam’’ kitabına dönüştü. Erdal, önemli bir öykü yazarıydı. Hukuk okumuştu, ama edebiyatı ve yayıncılığı tercih etmişti. Can Yayınları ülkemizin en etkili yayınevlerinden birisi olduysa bunda Erdal’ın olağanüstü çalışkanlığı ve titizliği tayin edici bir rol oynadı. Erdal, sağlam duruşu olan, kendi içinde tutarlı bir demokrat ve insan hakları savunucusuydu. O aynı zamanda sosyalistti, devrimciydi. Sağduyulu bir insandı, Kürt sorunundan tutun da Kıbrıs meselesine kadar ülkemizin bütün temel sorunlarına yaklaşımı, barışçı, özgürlükçü ve kendi içinde uyumluydu. Onun varlığı sanki uzaktaki bir güvence gibiydi benim için. ??? Atıf Yılmaz bizim ‘‘Atıf Ağabey’’imizdi. Yalnızca bir sinema yönetmeni değil, kültür dünyamızın önemli bir ismiydi. Atıf Yılmaz da tıpkı Erdal Öz gibi doğru yerde duran, özgürlük ve demokrasi konusunda tutarlı bir aydındı. Çok önemli filmlere imza attı. Özellikle 1980 sonrasının zor ortamında yaptığı kadın filmleri, kadın meselesinin gündeme taşınmasında etkili bir rol oynadı. Bunda hiç şüphesiz eşi sevgili Deniz Türkali’nin de katkılarını inkâr etmemek gerekir. Türkiye, birer gün arayla iki önemli aydınını, iki önemli insan hakları ve özgürlük savunucusunu, iki önemli sanat insanını yitirdi. Bizler ise dostlarımızı, arkadaşlarımızı yitirdik. ??? Erdal Öz’ü çok arayacağımı biliyorum. Onunla oturup kaygılarımızı, geleceğe ilişkin endişelerimizi paylaşır, birlikte öfkelerimizi sakinleştirirdik. O koca adam artık yok. Onu hep özlemle, yeri doldurulmaz bir acıyla anacağım. Atıf Ağabey de bitmeyen enerjisiyle, hepimiz için bir gençlik aşısı gibiydi. Sinema dünyamız, aydınlarımız, kültür dünyamız onunla birlikte çok şeyi yitirdi. Sevgiyle, özlemle arayacağız. Toprakları bol olsun... Toplumsal yapıcılığın, unutulmaz anıların ve kişiliğinle her zaman kalbimizde yaşayacaksın. İyi Eğitimci Arkadaşımız FEZA Ahmet Bahadır İlhan İlköğretim Okulu’ndan Arkadaşların CUMHURİYET 04 K