19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MAYIS 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Ruh sağlığı bozuk askerler Irak’ta ? WASHINGTON (AA) ABD’de yayımlanan The Hartford Courant adlı yerel gazete, ruh sağlığı yerinde olmayan askerlerin Irak’ta savaşa gönderildiğini ileri sürdü. Haberde, bunun sonucu olarak Irak’ta istatistiki ortalamaların çok üzerinde sayıda askerin intihar ettiği belirtildi. Irak’ta geçen yıl 22 ABD askerinin intihar ettiği, intihar eden bazı askerlerin akıl sağlıklarının yerinde olmadığına ilişkin daha önce belirtiler göstermelerine karşın görev yerinde tutulduğu iddia edildi. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Türkiye, Fransa’nın soykırım yasasına İstanbul’a dikilecek anıtla karşılık verecek BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Ankara’dan Cezayir kartı ? Fransa’nın, sözde Ermeni soykırımı yasasıyla siyasi yaptırım öngörmesi üzerine Türkiye, Cezayir soykırımı ile yanıt vermeyi planlıyor. Paris’in geri adım atmaması durumunda İstanbul’a bir ‘Cezayir Soykırım Anıtı’ dikilmesi öngörülüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet, Fransa’nın ‘‘Ermeni soykırımı yok’’ diyene hapis cezası öngören tasarıyı yasalaştırması durumunda Cezayir kartını açmayı planlıyor. Bu kapsamda, yasanın kabul edilmesi durumunda önce İstanbul’da ‘‘Cezayir Soykırım Anıtı’’ açılması öngörülüyor. Fransa, Cezayir’de 1.5 milyon insanın ölümüne neden olduğu gerekçesiyle soykırımla suçlanıyor. Ancak Paris, Cezayir’de olanların politik olarak kabul edilemeyeceğini ve ‘‘tarihçilere bırakılması gerektiğini’’ savunuyor. Şirketlerin ve Devletlerin Planları Üzerine En büyük holdinglerimizden birinin başkanı ‘‘holdingin 10 yıllık plan yaptığını’’ övünerek söylüyor. Büyük bir şirketin (holdingin) uzun vadeli planlar yapması kadar doğal bir şey olamaz. İyi de yapmışlar. Bir ülkedeki büyük holdingler uzun vadeli planlar yapıyorlarsa, devletin de uzun vadeli planlarının olması gerekir. Bu plan bir ‘‘muhasebe cetveli’’ değildir. Uzun vadede iktisadi, siyasi, askeri ve kültürel çıkarların geliştirilmesi (maksimizasyonu) için belirlenen politikalardır. Eğer bir ülkede büyük şirketler (holdingler) 10 yıllık planlar yapıyorlarsa, devletin (kamunun), 2030 yıllık makro maksimizasyon planları yapması gerekir. Büyük şirketler de devletlerinin (toplumlarının) bu yol gösterici politikaları altında kendi çıkarlarını toplumun çıkarları ile bütünleştirebilirler. Başka bir açıdan bakıldığında şu karşı görüşü savunanlar çıkabilir; Türkiye’deki büyük şirketler ‘‘uluslararası iş gören şirketlerdir’’. Yabancı ortakları vardır. ‘‘Türkiye’nin uzun vadeli politikalarının içine hapsedilemezler’’ diyenler olabilir. Eğer Avrupa devletleri, ABD ve Japonya da, Türkiye gibi uzun vadeli politikalara bağlı olmadan işlerini yürütseydiler bu görüş, en azından teknik boyutları ile savunulabilirdi. Ama onlar öyle yapmıyorlar. Ne yapıyorlar? Siyasi, iktisadi, askeri ve kültürel olarak kendi ulusal ve ortak çıkarları doğrultusunda, ‘‘en katı planları yapıyorlar ve buna uygun politikaları belirliyorlar’’. Bizim böyle politikalarımız olmazsa ne olur? Bizim şirketlerimiz uzun vadeli planlarını, başka devletlerin planlarına uydurmak zorunda kalır. Daha doğrusu diğer devletlerin planları sonucu ortaya çıkan konjonktürde yabancı şirketlere bağımlı hale gelir. Sonuçta bizim şirketlerimiz, başkalarının belirlediği piyasa koşullarına bağımlı hale gelirler. Sadece şirketlerimiz değil, borsalarımız, para ve sermaya piyasalarımız da ‘‘yabancı piyasaların denetime girer’’. Yabancı piyasaların denetimine girmek, ‘‘yabancı devletlerin denetimine girmekle eşanlamlıdır’’. Çünkü Batı’da şirketler, piyasalar ve devletler bütünleşmişlerdir. RTÜK, TASARI YASALAŞIRSA TAVSİYE KARARI ALACAK Fransa’ya kültür ambargosu FIRAT KOZOK İngiltere terörist kaynıyor ? LONDRA (AA) The Observer, iç istihbaratın (MI5) elindeki verilerin, köktendinci terör örgütlerinin İngiltere’deki üyelerinin sayısının bir yılda 800’den 1200’e yükseldiğini gösterdiğini yazdı. Bir istihbarat yetkilisi, köktendinci terörist sayısının geçen yılın temmuz ayında 800 olarak tahmin edildiğini belirterek ‘‘Keşke bu sayıyı bu noktada tutabilseydik. Ama olmadı’’ dedi. Haberde, ülkede ulusal güvenliği tehdit eden terörist sayısının 2001’de 250 olduğuna ilişkin tespitlere de dikkat çekildi. ANKARA Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin yasa önerisinin Fransız parlamentosundan geçmesi durumunda bu ülkeye ‘‘kültür ambargosu’’ uygulayacak. Üst kurul, Fransız yapımlarının televizyonlarda yayımlanmaması için tavsiye kararı alacak. Üst Kurul Başkanı Zahid Akman da Fransa Görselİşitsel Yüksek Konseyi’ne teklifin yasalaşmaması için işbirliği çağrısı yaptı. RTÜK, yasa teklifinin engellenmesine yönelik olarak Fransa’nın yayın düzenleme otoritesi CSA’ya çağrıda bulunulmasını Fransa’nın soykırım yasasını Senato’ya getirmek konusunda ısrar etmesi durumunda, hükümet de Fransa’nın kabul etmediği Cezayir soykırımıyla ilgili olarak bir yasa ya da Bakanlar Kurulu kararı çıkaracak. İstanbul’a da bir ‘Cezayir kararlaştırdı. Akman, CSA Başkanı Dominique Baudis’e yazdığı mektupta, ‘‘İki dost yayın düzenleyici otorite olarak, bu konuda, sizin CSA’nın başkanı olarak gazeteci, yayıncı ve politikacı kimliğinizle ve Görsel İşitsel Yüksek Konsey’in de kurumsal kimliği ile bu yasanın onaylanmasının engellenmesinde bütün çabaları ortaya koyarak katkılarınızı bekliyoruz’’ dedi. Teklifin yasalaşması durumunda, Fransız yapımlarına ambargo da gündeme getirilecek. Kurulun teklifin yasalaşması durumunda alacağı tavsiye kararında, televizyonlara Fransız yapımı belgesel, film ve programlarının yayımlanmaması önerilecek. Kaynak, Büyükelçi çekmek gibi yaptırımların yanı sıra Fransa kökenli şirketleri devlet ihalelerine sokmama gibi önlemlerin de düşünüldüğünü belirtti. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok Soykırım Anıtı’ dikilecek. Bir hükümet kaynağı, dostça yaklaşımlardan sonuç alınmaması durumunda AB ile ilişkileri koparmak pahasına bile olsa, Türkiye’nin yapmadığı bir şeyle suçlanmasına izin verilemeyeceğini söyledi. ise yasa teklifiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, ‘‘Fransa, tarihi yanlış yorumlamak için yasa çıkararak verdiği ‘totaliter rejim’ örneğinin utancını, aynı şekilde davranan diğer devletler gibi sonsuza kadar taşıyacaktır’’ görüşünü bildirdi. Özok, Batı parlamentolarında ‘‘Ermeni soykırımı’’ yasalarının kabul edilmesinin temelinde, ‘‘Sevr Antlaşması’nın uygulanamamasını unutamamalarının’’ yattığını belirtti. Ermenilerin ‘‘soykırım’’ savlarının temelinde ise Ermenistan dışındaki Ermenileri Türk düşmanlığıyla canlı tutarak ‘‘kimliklerini yitirmelerini önlemek’’ amacı bulunduğuna dikkat çeken Özok, Osmanlı İmparatorluğu yöneticilerinin de ‘‘soykırım’’ yaptığının kanıtı bulunmadığını dile getirdi. Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği önünde bugünden başlayarak 18 Mayıs’a dek ‘‘Ermeni Belgeleriyle Ermeni Soykırımı Yalanı Büyük Proje 2006 Danışma Kurulu’’ tarafından ‘‘Türk Fransız Dostluk Nöbeti’’ tutulacak. ABD’DEN TÜRKİYE’YE SATIŞ ‘Müzakere üyelik demek değil’ ? BERLİN (AA) Alman Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Sekreteri Markus Söder, AB üyeliğine aday ülkelerle yapılan müzakerelerin doğrudan tam üyelik anlamına gelmemesi gerektiğini belirtti. Söder, Bulgaristan ve Romanya’nın, üyelik ölçütlerini tam olarak yerine getiremedikleri takdirde üyeliklerinin 2007 yerine 2008 başlarında olması gerektiğini savundu. Söder, ‘‘Müzakereler doğrudan AB üyeliği anlamına gelmemeli. Bu her şeyden önce Türkiye için geçerli’’ diye konuştu. Füze lobisi harekete geçti WASHINGTON (AA) ABD Kongresi’ndeki Ermeni ve Rum lobileri, Washington’un Türkiye’ye AGM84K SLAMER tipi havadan atılan akıllı füze sistemleri satmasını engellemek amacıyla girişim başlattı. Kongre’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’ndeki Ermeni ve Rum lobilerinin önde gelen 4 üyesi, Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler ve Uluslararası İlişkiler komitelerinin başkan ve kıdemli üyelerine ortak bir mektup yazarak satışa itiraz etti. Rum lobisi liderleri Michael Bilirakis ve Carolyn Maloney’in yanı sıra Ermeni lobisi liderlerinden Frank Pallone ve George Radanovich’in imzalarını taşıyan mektupta, satışın yapılması durumunda Kıbrıs’ta güç dengesinin daha da bozulacağı ve ‘‘Türkiye’nin bu silahlarla Ermenistan’ı tehdit edebileceği’’ ileri sürüldü. Mektupta, ‘‘Bu satış, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin huzursuz, güvensiz ve dezavantajlı konumunu kötüleştirecek’’ denildi. Türkiye’nin, Dağlık Karabağ sorununda Azerbaycan’ı desteklemek için Erivan ile ilişkilerini normalleştirmemekle suçlandığı mektupta, ‘‘Türkiye’nin bu silahlarla Ermenistan’ı tehdit etmeyeceği yönünde hiçbir güvence bulunmuyor’’ denildi. Savunma Bakanlığı, 50 adet füzenin Türkiye’ye satılması için 28 Nisan’da Kongre’ye bildirimde bulunmuştu. Piyasalar yolu ile bağlanan Türkiye... Avrupa Birliği bugün, uzun vadeli planlar yapmaktadır. AB içinde devletler, AB şemsiyesinden de yararlanarak ‘‘ulusal stratejik planlar’’ yürütürler. Fransa’da enerji sektöründeki iki dev kamu şirketinin birleştirilmesi, Fransa’nın uzun vadeli planlarına dayanır. İngiltere BP ve Shell kanalı ile yıllardır, ‘‘plan, devlet, şirket bütünleşmesini’’ yürütür. Musaddık 1953’te devrilirken de, Irak bugün işgal edilirken de uzun vadeli devlet politikaları ile şirket politikaları örtüştürülmüştür. Bizde ise devletin uzun vadeli iktisadi, siyasi, kültürel ve güvenlik politikaları yoktur. Dış ticaret politikamız tek yanlı olarak 6 Mart 1995’te AB’ye özellikle devredilmiştir. Tarım ve sanayi politikamız da yoktur. AB, IMF, Dünya Bankası, dev uluslararası şirketler Türkiye’nin politikalarını belirlemektedirler. Şirketlerin uzun vadeli planlar yaptığı, buna karşılık devletin makro düzeyde hiçbir planının bulunmadığı bir ülkede ne olur? Bir taraftan devlet çözüştürülmeye, dağıtılmaya başlar; dış ticaret, sanayi, tarım, enerji, bankacılık alanlarında uzun vadeli planları olmayan bir devlet, ‘‘zaman içinde devlet olma özelliğini de kaybeder’’ ve parçalanır. Devletin planları yokken büyük şirketlerinin plan yapıp işlerini yürüttüğü bir ülkede bütün bu planlar, ‘‘başkalarının planlarının bir parçası olmak zorundadırlar’’. İktisat bu alanda, en az fen bilimleri kadar kendi içinde tutarlılık gösterir. Bu kural bugüne kadar hiç bozulmadı... Sözüm, bu gerçeği görememekte direnenlere... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Şii türbelerine bomba Irak’ın Bakuba kentinde iki küçük Şii türbesi bombalandı. İmam Cabir bin Ali el Hadi ve Tamim türbelerine önceki gün yerleştirilen bombaların patlaması sonucu binalar büyük hasar gördü. Dün Bağdat Havalimanı’nın giriş kapısının yakınında bulunan park yerinde patlayan iki bomba 14 kişiyi öldürdü. İki bomba yüklü araçla düzenlenen saldırı sonucu en az 6 kişi ağır yaralandı. Bağdat’ta Beyrut Meydanı’nda yola yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 4 kişi öldü. Filistin Caddesi’nde ise yol kenarına yerleştirilen bombanın, belediye otobüsünün geçtiği sırada patlaması sonucu 5 kişi öldü. Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin iki koruması, yol kenarına yerleştirilen ve Zebari’nin konvoyunu hedef alan bombanın patlaması sonucu öldü. Musul’da Irak güvenlik güçleri ve direnişçiler arasındaki çatışmalarda 1 polis öldü, 3 polis yaralandı. Ramadi’de 3 direnişçi öldürüldü. Basra’da da 2 İngiliz askeri yola yerleştirilen bombayla öldürüldü. (Fotoğraf: AP) Esas No: 1998/916 / Karar No: 2003/305 Davacı Haydar Erdoğan ve Ahmet Erdoğan vekili Av. İsmail Özdemir tarafından davalılar Cemal Erdoğan, maliye hazinesi ve Yenikervansaray Köy Muhtarlığı’na karşı açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; Mahkememizce yapılan yargılama sonunda dava konusu Sıvas merkez Yenikervansaray köyü 808283 ile 107 ve 108 nolu parsellerin devamı niteliğindeki 975 m2’lik kısım hakkındaki ve 47 parsel hakkındaki davanın reddine işbu parsellerin tespit gibi tesciline; Aynı köyü 129 parselle ilgili davanın kabulüne karar verilmiş olup verilen karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 13.02.2006 tarihli 2006/337 E 2006/819 K. sayılı kararıyla onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Tüm araştırmalara rağmen adresleri tespit edilemeyen Cemal Erdoğan mirasçıları Zehra Erdoğan, Türkmen Erdoğan (Uygun), Hüseyin Erdoğan, Sevim Erdoğan ve Nurettin Erdoğan’a Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 13.02.2006 tarihli 2006/337 E 2006/819 K. sayılı onama kararının tebliğ yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 19490 SIV AS 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ÇORLU 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI Sayı: 2005/1320 Tal. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, Evsafı: Çorlu ilçesi, Türkgücü Köyü, Köprüce mevkiinde kain ve tapunun sayfa: 1803, Pafta: 1, Parsel: 1807 sırasında kayıtlı, 29800 m2 miktarında tarla vasfına haiz taşınmazdır. Toprak yapısı kumlu olup, halihazırda zirai amaçlı olarak kullanılmaktadır. Satışa esas kıymeti: 59.600,00 YTL olarak tesbit edilmiştir. İmar Durumu: Belediye ve mücavir alan sınırları dışında kaldığı bildirilmiştir. Satış gün ve saatleri: 1. Satışı: 26.06.2006 pazartesi günü saat: 11.3011.40 arasında, 2. Satışı: 06.07.2006 perşembe günü saat: 11.3011.40 arasında. Satış Şartları: 1) Birinci açık artırma yukarıda tayin edilen gün ve saatler arasında Çorlu 2. İcra Müdürlüğü’nde yapılacak olup, bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmesi şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyle yine yukarıda yazılı yer, gün ve saatler arasında, 2. açık artırmaya çıkarılacak olup, bu artırmada da malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve baylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. 2) Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20si nispetinde pey akçesi veya bu miktar, milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde, 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacaa mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa dahi, satış bedelini ve KDV’sini derhal veya verilen 10 günlük süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. Aksi halde ihale 133. madde gereğince resen feshidilecek ve teminat alıkonulacaktır. Şikayet kesinleşinceye kadar para, bankada nemalandırılacak ve neması ile birlikte hak sahiplerine ödenecektir. 3) İhale damga resmi, KDV, tapu alım harcı alıcıya ait olup, birikmiş vergiler, tellaliye resmi ile satım, tapu harcı satış bedelinden ödenecektir. 4) İşbu ilan, tapu sicilinde adresi yazılı bulunmayan ilgililere İKK’nun 127. md. gereğince ilanen tebliğ mahiyetindedir. 5) İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililer bu gayrımenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belelerle 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi halde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 6) İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle, ihalenin feshine neden olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklf ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi, ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminattan alınacaktır. 7) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiğinde, isteyen alıcıya gönderilebilir. 8) Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla, müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İ.İ.K. 126) (İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir). (Basın: 22980) FATİH 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 2004/1232 Davacı: İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü Av. Fedli Koç tarafından davalılar Bayire Taştanoğlu, Kemal Taş, Mirzat Taştanoğlu aleyhine açılan alacak sebebiyle; Zabıta tahkikatına rğmen adresi bulunamayan davalılar Bayire Taştanoğlu, Kemal Taş, Mirzat Taştanoğlu dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği için ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup; mahkememizde duruşma günü 08.06.2006 günü saat 10.30’da davalılar Bayire Taştanoğlu, Kemal Taş, Mirzat Taştanoğlu’nun duruşmada kendilerinin veya vekillerinin hazır bulunmaları gelmezlerse HUMK’nun 509510. maddeleri uyarınca gıyaplarında duruşma yapılacağı dava dilekçesinin ve duruşma günün tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 28.04.2006 Basın: 23229 Esas No: 2006/264 Esas Davalı: Salih Çakas Gökçekanat köyü Merkez/Bingöl Davacı Fatma Çakas tarafından aleyhinize açılan boşanma davasının yapılan yargılamasında verilen ara kararı gereğince; Duruşma günü: 27.06.2006 günü saat 09.00’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi takdirde HUMK.’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, dava dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 22583 BİNGÖL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle