Katalog

3 NİSAN 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yeni sosyal güvenlik tasarısı, maaşlarında 300 YTL ’le kadar azalma getiriyor 5 Emekliye AKP darbesi EMİNE KAPLAN TBMM’de işler tersine döndü ANKARA TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı, polis, öğretmen ve memur gibi alt ve orta gelir grubundaki kamu çalışanlarının emekli maaşlarında ciddi kayıplar getiriyor. Kadro karşılığı çalışan uzmanlarla üst düzey yöneticiler ise tasarıdan etkilenmiyor. CHP Trabzon Milletvekili Akif Hazmaçebi’nin hesaplamalarına göre, memurların emekli maaşlarında 300 YTL ’ye kadar azalma, uzman ve müsteşarların emekli maaşında ise 150 YTL ’ye ? CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi’nin hesaplamalarına göre, mevcut sisteme göre 754 YTL emekli maaşı alacak olan bir öğretmenin, yeni sistemde maaşı 533 YTL ’ye düşecek. Bir müsteşar mevcut sistemde 2 bin 489 YTL emekli maaşı alabilecekken, yeni sisteme göre emekli maaşında yalnızca 50 YTL ’lik bir düşüş olacak. kadar artış olabilecek. AKP hükümeti, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı ile prim ödeme sistemini yeniden düzenliyor. IMF’nin bir an önce çıkarılmasını istediği tasarıyla getirilen yeni sistem, kamu çalışanlarının emekli maaşlarının azalmasına neden olacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu’nun TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeler sırasında kabul ettiği, CHP’li Akif Hamzaçebi’nin hazırladığı tabloya göre, mevcut ve yeni öngörülen sisteme göre yaklaşık olarak emekli maaşlarındaki değişim şöyle olacak: Mühendis: Mevcut sisteme göre emekli olacak bir mühendisin emekli maaşı yaklaşık 950 YTL. 15 yıl mevcut sisteme, 10 yıl yeni getirilecek sisteme göre çalışacak olan bir mühendisin emekli maaşı 766 YTL olacak. 25 yıl yalnızca yeni sisteme göre çalışacak olan bir mühendisin emekli maaşı ise 645 YTL olacak. Buna göre, yeni sistemde 300 YTL ’lik bir düşüş yaşanacak. Öğretmen: Bir öğretmen, mevcut sisteme göre emekli olursa 754 YTL emekli maaşı bağlanıyor. 15 yıl mevcut sisteme gö ERDOĞAN Penguen davası temyizde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘‘Tayyipler Âlemi’’ adlı karikatürler nedeniyle Penguen dergisine açtığı manevi tazminat davasını reddeden Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararını temyiz etti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na sunulmak üzere hazırlanan temyiz dilekçesinde, Erdoğan’ın kurbağa, deve, maymun, yılan, ördek, fil ve inek biçiminde çizildiği karikatürler nedeniyle 40 bin YTL’lik tazminat davası açtığı anımsatıldı. Dilekçede, Penguen dergisinde yayımlanan karikatürlerin eleştiri sınırlarının ötesinde olduğu belirtilerek ‘‘Karikatürler Erdoğan’ın kişilik hakları, onur ve saygınlığına saldırı teşkil edecek niteleme ve tasvirler içermektedir’’ denildi. ‘‘Davalıların niyeti üzüm yemek değil bağcıyı dövmek şeklinde tezahür etmiştir’’ denilen temyiz dilekçesinde yerel mahkeme kararının bozulması istendi. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, ‘‘toplumu etkileme ve ileriye götürme gücüne sahip olan davacının sahip olduğu güç nispetinde eleştiriye açık olması gerektiği’’ belirtilmişti. Tazminatın düşüncelerin serbestçe ifade edilmesinin önünde bir silah durumuna getirilmemesi gerektiğine dikkat çeken mahkeme, Başbakan Erdoğan’ın dergi aleyhine açtığı tazminat davasını reddetmişti. Uzan, Cumhurbaşkanı’nı yeni Meclis’in seçmesini istedi Vekilleri istifaya çağırdı İstanbul Haber Servisi Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, cumhurbaşkanı seçiminin yeni seçilecek Meclis’te yapılması için milletvekillerine yıl sonuna kadar istifa etmeleri çağrısında bulundu. Uzan, partisinin Elif Center Düğün Salonu’nda düzenlenen Beşiktaş İlçe Kongresi’nde yaptığı konuşmada, 3 yıldan bu yana yok sayılan Genç Parti’nin bugün Türkiye’nin 70 ilinde, il ve ilçe kongrelerini yaptığını söyledi. Türkiye’nin çok enteresan bir dönem yaşadığını, ‘‘Türkiyelilik, üst kimlik, alt kimlik’’ tartışmalarının gündeme geldiğini ifade eden Uzan, ‘‘Herkes söylüyor. Bu millet Türk milletidir. Türkiye de Türklerindir’’ dedi. Uzan, Türkiye’de ekonomiyle ilgili her gün pembe tablolar çizildiğini, ancak tarımın bittiğini, tekstil atölyelerinin kapandığını, turizmcilerin ‘‘battık’’ dediklerini öne sürerek ‘‘Sayın Başbakan nerede bu iyi ekonomi? Sizin sadece Dolmabahçe’deki ofisinizde mi iyi ekonomi var?’’ diye konuştu. Uzan, genel seçimlere 1617 ay kaldığını ve 2007’de de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağını hatırlatarak şunları söyledi: ‘‘Cumhurbaşkanlığı seçiminden 60 gün sonra seçim kampanyası başlıyor. Türkiye eğer 2006’da bir erken seçime gitmezse çok büyük bir gerginliği yaşayacağı aşikâr. Ama ben Meclis’te aklıselim milletvekilleri olduğuna inanıyorum. Onlara sesleniyorum; gelin istifa edin yıl sonuna kadar, ülkede erken genel seçim olsun. Türkiye hem yeni Meclisini, hem yeni cumhurbaşkanını düzgün ve demokratik bir ortamda seçsin.’’ re 10 yıl da yeni sisteme göre çalışacak olan bir öğretmenin emekli maaşı 648 YTL olacak. Yeni sisteme göre 25 yıl çalışacak olan bir öğretmen ise 533 YTL emekli maaşına hak kazanacak. Bu durumda emekli maaşında yaklaşık 200 YTL ’lik bir düşüş gerçekleşecek. Polis: Mevcut sisteme göre emekli olan bir polis, yaklaşık 729 YTL emekli maaşı alıyor. 15 yıl mevcut sisteme, 10 yıl da yeni sisteme göre çalışacak olan bir polisin emekli maaşı 669 YTL olacak. 25 yıl boyunca yeni sisteme göre çalışan bir polis, 609 YTL emekli maaşına hak kazanacak. Bu durumda emekli maaşında 120 YTL ’lik bir azalma olacak. Doktor: Mevcut sisteme göre emekli olan bir doktor yaklaşık 950 YTL emekli maaşı alıyor. 15 yılını mevcut sisteme, 10 yılını da yeni sisteme göre tamamlayacak olan bir doktorun emekli maaşı 817 YTL olacak. 25 yıl boyunca yeni sisteme göre çalışacak olan bir doktor ise 741 YTL emekli maaşı alacak. Buna göre, bir doktorun emekli maaşında yeni sisteme göre yaklaşık 200 YTL ’lik bir düşüş gerçekleşecek. Ortaokul mezunu memur: Ortaokul mezunu olan bir memur, mevcut sisteme göre 30 yıllık bir çalışma karşılığında yaklaşık 591 YTL emekli maaşı alıyor. 15 yıl mevcut sisteme 15 yıl da yeni sisteme göre çalışacak olan aynı memurun emekli maaşı 560 YTL olacak. 10 yıl mevcut sisteme 20 yıl da yeni sisteme göre çalışacak olan aynı memurun emekli maaşı 540 YTL olacak. 30 yıl boyunca yeni sisteme göre çalışacak olan ortaokul mezunu memurun maaşı 481 YTL olacak. Yeni sisteme göre yaklaşık 110 YTL ’lik bir kayıp meydana gelecek. Lise mezunu memur: Lise mezunu olan bir memur, mevcut sisteme göre 30 yıllık çalışma karşılığında 621 YTL emekli maaşı alıyor. 15 yıl mevcut sisteme göre 15 yıl da yeni sisteme göre çalışacak olan aynı memurun emekli maaşı 586 YTL olacak. TBMM Başkanı, milletvekillerinin soru önergelerini TBMM İçtüzüğü’nün 96. maddesine göre ‘‘kişisel görüş, kişilik ve özel yaşama’’ ilişkin olduğu gerekçesiyle reddedebiliyor. TBMM Başkanı Bülent Arınç, bugüne dek birçok milletvekilinin soru önergesini bu gerekçelerle geri gönderdi. CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu, bu işleyişi tersine çevirdi. Baloğlu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a eczanelerin 2005 yılına ait alacaklarına ilişkin bazı sorular yöneltti. Akdağ, ‘‘Bazı münferit hadiselerin genelleme yapılmak suretiyle çok yaygın ve aşılamaz problemler gibi yansıtılması, yeterli araştırma yapılmaksızın, sadece kulaktan dolma bilgilerle asılsız iddialarda bulunulduğunu göstermektedir. Toplum sağlığını ilgilendiren bu tür hassas konularda yorum veya iddialarda bulunurken doğru ve yetkin kaynaklar kullanılarak yeterli incelemelerin yapılması etik ve siyasi bir sorumluluktur’’ yanıtını verdi. Baloğlu, Akdağ’ın bu yanıtını TBMM Başkanı Bülent Arınç’a iade etti. Baloğlu sinirlenmişti: ‘‘TBMM İçtüzüğü’nün verdiği hakkı kullanan milletvekiline ‘kulaktan dolma bilgilerle asılsız iddialarda bulunmak’ ve ‘etik ve siyasi sorumluluktan uzak davranmak’ gibi suçlamalar yöneltilmesi, başkanlığınızın da buna aracılık etmesi kabul edilebilecek bir tutum değildir. Başkanlığınız, birçok kez sözlü ve yazılı önergelerimizi içtüzüğe aykırılık gerekçesiyle iade etmiştir. Başkanlığınızın da uygun bulduğu bir önergeye yanıt olarak suçlayıcı ifadelerle dolu bir metin gönderilmesi karşısında öncelikle tepki göstermeniz beklenirdi.’’ Osman ‘Asuman’ olunca!.. Nüfus kayıtlarında adların yanlış yazılması nedeniyle insanların yaşadığı mağduriyet sık sık gündeme gelir. Bu mağduriyeti yaşayanlardan biri de AKP Van Milletvekili Yekta Haydaroğlu. Haydaroğlu’nun babası, ‘‘Osman Yekta’’ adıyla oğlunu nüfusa kaydettirmek istemiş. Ancak nüfus müdürü, ‘‘Osman’’ı ‘‘Asman’’ diye anlayınca olanlar olmuş. Yekta Haydaroğlu’nun nüfus cüzdanında ‘‘Asman’’ olan ilk adı, zamanla ‘‘Asuman’’a dönüşmüş. Haydaroğlu, askerlik çağı geldiği zaman askere gitmek istemiş, ancak bir türlü celp kâğıdı gelmemiş. Haydaroğlu, bundan sonra başına gelenleri şöyle anlatıyor: ‘‘Askere gideceğim, ama bir türlü celp kâğıdı gelmiyor. Ben de gittim askerlik şubesine. Listeye baktılar ve ‘Sizin adınız yok’ dediler. Listede benim adım ‘Asuman Yekta Haydaroğlu’ olarak geçiyor ve karşısında kadın anlamına gelen (K) harfi var. Bunun üzerine hemen nüfus müdürlüğü ile irtibat kurup durumu düzelttik. Ve güç bela askerliğimi yapabildim.’’ Haydaroğlu, siyasete atılınca da bu ad sorunundan bir türlü kurtulamamış. Genel seçimler öncesinde merkez yoklamasına girmiş. Parti örgütlerinde ‘‘Yekta’’ adıyla tanınan Haydaroğlu’nun yanına gelen partililer, ‘‘Ya abi senin adın listede yoktu, o yüzden sana oy veremedik’’ deyince Haydaroğlu durumu anlamış. Listede ‘‘Asuman Y. Haydaroğlu’’ diye gözüktüğünden tek oy çıkmamış. Milletvekili seçildikten sonra başına gelen bir olay, Haydaroğlu için bardağı taşıran son damla olmuş: ‘‘Milletvekili seçilince bir baktım ki adım kadın milletvekilleri listesinde yer alıyor. Onun üzerine hemen dava açıp adımı düzelttim.’’ Şahmat Diyarbakır’da yaşanan olaylar ve bölgede tırmanan gerginlik, geçen hafta vergi dilimlerinin yeniden düzenlendiği yasanın görüşmeleri sırasında Meclis Genel Kurulu’na da yansıdı. Güneydoğu böylesine ‘‘kanarken’’ muhalefet partileri TBMM’nin olaylara kulağını tıkamasına göz yumamayacaklarını belirtip hükümeti Meclis’i bilgilendirmeye çağırdı. Ancak AKP’li milletvekilleri, bölgedeki olaylarla ilgili görüşlerini açıklayan ya da hükümeti eleştiren muhalefet temsilcilerini ‘‘susturabilmek’’ için ellerinden geleni artlarına koymadılar. Muhalefet sözcülerine en çok itiraz edip laf atan ise vergi dilimleriyle ilgili yasa önerisinin sahibi, AKP’li Ergün Dağcıoğlu’ydu. DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan, kürsüdeyken de Dağcıoğlu laf atıp engellemeye çalıştı. Ancak Meclis’in en ‘‘faal’’ milletvekilleri arasında yer alan Kandoğan, Dağcıoğlu’nu son derece ‘‘nazik’’ bir noktadan yakaladı: ‘‘Sayın Dağcıoğlu, bu kanun teklifi benim diyorsunuz ya; siz tecrübeli bir milletvekilisiniz, siz tasarı ile teklifi ayırt edecek durumdasınız, bunu veren milletvekilisiniz. Orada tasarı yazmışsınız, tasarı; okuyunuz genel gerekçeyi. Buraya gelip, hükümetten ısmarlama bir kanun tasarısının altına imzanızı atıp, benim kanun teklifim diye buraya çıkıp konuşmak olmaz sayın milletvekili.’’ Dağcıoğlu, kendisine ‘‘suçüstü’’ yapan Kandoğan’a ‘‘Çok zavallısın, matbaada yazım hatası olmuştur, bu yazıyı matbaada ben bastırmadım’’ diyecek oldu, ama Kandoğan hızla ‘‘şah’’ çekip mat eden hamleyi yaptı: ‘‘Vallahi, ben orasını bilemem. Matbaa, ne verdiyseniz onu yazmıştır. Matbaa orada, teklifi tasarı yapacak hali yok ya!’’ İskenderun’da ABD hazırlığı Amerikan askerlerinin temizlik gereksinimlerini karşılamak için belediyeden içme suyu talebinde bulunulduğu belirtildi AKIN BODUR İSKENDERUN İskenderun Limanı’nı deniz üssü haline getirmek isteyen ABD askerleri için altyapı hazırlığı başladı. ABD askerinin temizlik gereksinimini karşılamak amacıyla İskenderun Belediyesi’nden içme suyu bağlantısı istendiği öğrenildi. Irak’taki Amerikan askerlerinin değişiminin de bu li man üzerinden yapılacağı belirtildi. Romanya’daki ‘‘deniz üssü’’nü TCDD İskenderun Limanı’na getirmek için inceleme yapan ABD askerleri bölgede uzun süreli kalmanın hazırlığını yapıyor. Başkan açıklama yapmadı ABD’liler, Irak’a yapılan iki operasyonda da kullandıkları İskenderun Limanı’nın tama mını kiralamak için ısrar ederken altyapı hazırlıkları da başladı. İskenderun Limanı’nı uzun süreli kullanımı amaçlayan ABD askerinin temizlik gereksiniminin karşılanması için, Türk yetkililer aracılığıyla, İskenderun Belediyesi’nden içme suyu bağlantısı istendiği öğrenildi. İskenderun Belediye Başkanı Mete Aslan ise konuyla ilgili açıklama yapmadı. İskenderun’a ge len Amerikan askerlerinin, sadece limanda kalmayacağı ve mesai saatleri sonrasında kent içerisinde dolaşma, alışveriş edip, eğlenme olanağı da bulabileceği, bu yönde de hazırlık yapıldığı öğrenildi. TCDD İskenderun Limanı’ndaki görevliler, ABD askerlerinin önümüzdeki günlerde İran veya Suriye’ye yapılacak saldırının hazırlığını yaptığını savundular. ABDULLAH GÜL’DEN SORU ÖNERGESİNE YANIT AKDAĞ’IN KONUYA AÇIKLIK GETİRMESİ İSTENDİ İtalyan Lagona’ya İçişleri’nden yanıt Bir süre önce köşemizde yer alan İtalyan arkeolog Sebastiana Lagona’nın vatandaşlık serüveni ile ilgili yazılar üzerine İçişleri Bakanlığı’ndan bir açıklama geldi. Açıklamada, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü kayıtlarının sorgulanması sonucunda Lagona adına herhangi bir vatandaşlık başvurusuna rastlanılmadığı belirtilerek şöyle denildi: ‘‘Adı geçenin Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilmesi için ilgili mevzuatta belirtilen şartları taşıması gerekir. İlgilinin Türkiye’de emniyet makamlarınca verilmiş ikamet tezkeresi ile 5 yıl kesintisiz ikamet etmesi, bulunduğu yer valiliğine müracaatı ile adına vatandaşlık dosyasının düzenlenerek Bakanlığımıza gönderilmesi halinde durumu değerlendirilecektir.’’ Bu açıklama üzerine Lagona’yı aradık. Lagona, Roma’da Turizm Bakanlığı yetkilileriyle görüştüğünü, kendisine 6 ay kesintisiz ikamet koşulunun gerekli olduğunun söylendiğini aktardı. Lagona, ‘‘Türkiye’de kalma sürem çoğu zaman 6 ayı geçiyor, ama kesintisiz değil’’ dedi. Lagona’nın Türk vatandaşı olabilmesi için yıllardır çaba gösteren CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü de defalarca İzmir Valiliği ile Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü yetkilileriyle görüştüğünü belirterek ‘‘Lagona, yıllardır Türkiye için hizmet ediyor. Koşulları yerine getiremiyor olabilir, ama gerekirse İçişleri Bakanı ile görüşüp bir ayrıcalık isteyeceğim’’ dedi. ‘Hava radarını, Türk hava kuvvetleri kullanacak’ İSKENDERUN (Cumhuriyet) Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, İskenderun’da 1950’li yıllarda yapılan ve Türk Hava Kuvvetleri’nin kullandığı hava radarının yanı sıra 3 kilometre uzaklıktaki NATO adına inşa edilen Kisecik Hava Radarı’nın da Türk Hava Kuvvetleri tarafından kullanılacağını savundu. Gül, Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Züheyir Amber’in soru önergesine verdiği yazılı yanıtta, Kiseciktepe Radar Üssü’nün NATO Güvenlik Yatırım Programı (NGYP) 5A0014 Hava Savunma Radar Kaplama Temini Yetenek Paketi kapsamında, yüzde 100 NATO fonlarıyla yapıldığını belirtti. İnşaat işlerinin Eryap AŞ tarafından, elektronik paket ile ilgili işlerin ise İtalyan Alenia Markoni Systems firması tarafından yürütüldüğünü belirten Gül, ‘‘Mevcut durumda İskenderun ilçesi sınırları içinde faaliyet gösteren ve Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından işletilen radar, NATO ortak fonlarından temin ve tesis edilmiştir. Keseciktepe mevkiinde kurulmakta olan yeni radar da aynı şekilde Türkiye ve NATO hava sahalarının radar kaplamasını sağlamak amacıyla NATO ortak fonlarından temin edilmekte olup Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından işletilecektir’’ dedi. Necdet Ünüvar’ın içeriği bilinmeyen davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Denizli Milletvekili Mehmet Neşşar, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Necdet Ünüvar hakkında Yargıtay’ca yürütülen davanın içeriğinin ne olduğunun açıklanmasını istedi. Neşşar, ‘‘Yargıtay’ın üst düzey bir kamu görevlisiyle ilgili açacağı davalar, genellikle kişinin görevi sırasında yaptığı yolsuzluklarla ilgilidir’’ dedi. CHP Milletvekili ve TBMM Sağlık İşleri Komisyonu Üyesi Neşşar, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a Müsteşarı Ünüvar hakkında Yargıtay Başsavcısı tarafından suç isnat edilerek dava açılıp açılmadığını ve dava süresince Ünüvar’ın açığa alınıp alınmayacağını soran bir önerge vermişti. Bakan Akdağ da önergeye verdiği yanıtta, Ünüvar hakkında Yargıtay’ca dava açıldığını doğrularken davanın ne sebeple açıldığı konusunu ‘‘etik olmadığı ve hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığı’’ gerekçesiyle yanıtlamadı. Akdağ’ın yanıtına tepki gösteren CHP’li Neşşar ise Akdağ’ın ‘‘hem suçlu hem de güçlüyü oynadığını’’ belirtti. Gerçekleri halktan saklamanın olanaklı olmadığını dile getiren Neşşar, ‘‘Sağlık Bakanı Akdağ büyük bir pişkinlikle hem hakkında Yargıtay tarafından yürütülen ceza davası olan bir ‘zanlıyı’ müsteşarlık makamında tutmakta ısrar etmekte, hem isnat edilen suçu saklamaya çalışmakta hem de konuyu sorguladığım içim beni etik davranmamak ve hukuk devleti ilkesini çiğnemekle suçlamaya yeltenmektedir’’ dedi. Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] Abdullah Gül. CUMHURİYET 05 K