25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 NİSAN 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA OTOMOBİL otomobil?cumhuriyet.com.tr Atılımını sürdüren Nissan yeni modelini 25 bin 900 YTL ’den başlayan fiyatla satışa sundu 7 GÖRÜŞ MUSTAFA YİĞİT* Macerayı seven ailelere Note M odel atılımını sürdüren Nissan sıra dışı tasarımıyla minik bir MPV görüntüsü çizen Note’u, iki farklı motor ve donanım seçeneğiyle pazara sundu. Kompakt çizgilerinin desteklediği sportif tasarımıyla öne çıkan beş kişilik Note, hatchback görüntüsüne rağmen yüksek gövde yapısıyla rakiplerinden ayrılıyor. RenaultNissan işbirliğiyle geliştirilen Note, İngiltere’de tasarlanmış. Otomobil sıra dışı boyutları ve geniş iç mekânıyla şehir içinde pratik kullanım imkânı veriyor. Arkaya doğru alçalan tavan yapısı ve sportif arka stop lambalarıyla öne çıkan Note, Micra’yı hatırlatan ön farlarıyla dikkat çekiyor. Micra ile benzer özellikler taşıyan otomobil daha çok çocuklu aileler düşünülerek tasarlanmış. Ön koltuk minderi, geriye doğru açılıp çekmece halini alırken orta konsolda da Micra etkilerini görmek mümkün. Geniş iç mekânda küçük göstergeler ve çok sayıda eşya koyma gözü kolaylık sağlarken, torpido gözü ve orta konsolun altındaki bölüm, küçük su şişeleri ve meşrubatlar için düşünülmüş. Çocuklu ailelere yönelik ön koltuk sırtlığında bulunan açılır masalar ve modüler bagaj yapısı ise NOTE’un taşıdığı minivan otomobil özelliklerinden bazıları. Minivan otomobil özelliklerini taşıyan Note’da bu özellikler arasında arkada çocuklara ve çocuklu ailelere yönelik, ön koltuk sırtlığında bulunan açılır masalar ve modüler bagaj yapısı sayılabilir. Türkiye’de iki farklı motor seçeneğiyle satışa sunulan Note’da, şimdilik dizel motor kullanılması düşünülmüyor. 1.4 lt (88 HP) ve 1.6 lt (110 HP) benzinli motor seçenekleriyle yola çıkan Note’da isteğe bağlı olarak tercih edilebilen otomatik şanzıman ise sadece 1.6 lt motor seçeneğinde bulunuyor. Nissan Note’da Visia ve Tekna donanım paketleri bulunuyor. Alt donanımında ABS+EBD, çift hava yastığı, klima, immobiliser, kızaklı arka koltuk, yükseklik ayarlı direksiyon simidi, elektrikli ön camlar standart olarak sunulan otomobilin fiyatı 25 bin 900 YTL ile 31 bin 900 YTL arasında değişiyor. Note’un 1.4 Tekna modelinde ise 6’lı CD değiştirici, otomatik klima, yol bilgisayarı, sürücü koltuğu altında gizli saklama kutusu, çift yüzlü fonksiyonel bagaj paneli bulunuyor. Sağlık Diye Diye Sağlığın, doktorların, Doğu ve Güneydoğu’daki sağlık hizmetlerinin, doktor ithalinin tartışıldığı şu günlerde, tartışmanın tüm taraflarını uyarmak gerekiyor. Bu tartışmaya katılan herkes, insanın sağlığına zarar veriyor. Çünkü tartıştıkları şey, kuru kuruya sağlık... İnsanın kendisini unutuyorlar. Söz konusu olan ‘‘insanın sağlığı’’ olduğuna göre, hükümet de, doktorlar da, özel ve tüzelkişiler de insanın sağlığını konuşurken insanın kendisini olayın neresine koyuyorlar? Acaba insanların oluşturduğu toplum bu tartışmayı ciddiye alıyor mu? İnanıyor mu? Hükümetin sağlık hizmetinden tatmin oluyor mu? Memnun mu? Doktor onu, o doktoru ne denli tanıyor? Aralarında sağlık konusunda bir anlayış birliği var mı? Dilerseniz önce sağlık nedir, onun tanımından başlayalım. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1986’da Ottowa’da bugün için geçerli olan en son ‘‘sağlık’’ tanımını şöyle yapıyor: ??? ‘‘Bedensel ve ruhsal olarak tam bir iyilik hali olmanın yanında, sosyal ve ekonomik olarak yeterli olmak, ayrıca ilerleyen yaşında yaşamını tek başına idare ettirebilecek durumda olmak.’’ Çin’de, Japonya’da, tüm Uzakdoğu’da bizimkilerden çok farklı bir ‘‘tıp’’ uyguluyorlar. İnsanlara ‘‘kendi doktoru’’ olmayı öğretiyorlar. Milyarlarca nüfusa sahip olan Doğu’daki dünya, insanlarını havayla, suyla, ateşle, ağaçla, toprakla (5 elementle) iyileştiriyor. Onlardaki sağlık senaryosunun başrol oyuncusu ne doktor ne de ilaç. İnsanın kendisi. Onlardaki insanların hepsi doktor. Bazıları öbürlerinden daha fazla bilgili, o kadar. O yüzden de oralarda kendi bölgesinde en az hastaya bakan doktora en çok maaşı veriyor devlet. Çünkü olan, ha bire hastane veya hastalıkla ilgili tesisler açmak değil, insanları hastalandırmamak. Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlık tanımından yola çıkarsak, insanımızın ne kadarı ruhsal olarak sağlıklı ve de ne kadarı sosyal ve kültürel bir yeterliliğe sahip? Kimsenin yardmına ihtiyaç duymadan yaşamını idare ettiren yaşlı sayımız ne kadar? Bu sorularımızın cevabını vermekle yükümlü olan devlet mekanizması, kendisiyle tutarlı mı? Ya da vereceği cevaplar onu mutlu ediyor mu? Sorunun diğer muhatabı olan hekimlerimize gelince, uyguladıkları hekimlik sanatı, yukarıdaki sorulara ne denli yanıt olabiliyor? Ne türlü bir tıp uyguluyorlar? Bırakınız Çin’i, Hindistan’ı, Almanya’da, Rusya’da doktorların % 30’unun çalıştığı yerlerde (muayenehane, hastane, kür merkezi vb.) doğal tedavileri, tamamlayıcı tıp uygulamalarını yaptığı günümüzde Türkiye’de bu oran kaçtır? Hangi Avrupa Birliği veya gelişmiş Asya ülkelerinde koruyucu hekimliğe sağlık bütçesinden % 2.5 pay ayrılır? Peki devlet bu payı % 2.5’ten % 50’ye, % 60’a çıkarsaydı ne olurdu? Koruyucu sağlık hizmetine ayrılan bütçeyi, sayıları topu topu 130 olan toplum hekimliği/halk sağlığı uzmanları mı, Atatürk’ten bu yana sayıları ancak 30 civarında olan hidroklimatologlar mı kullanacaktı? Yoksa fonksiyonu tıpkı bir hastane polikliniğindeki ‘‘ilaç yazma’’ ile sınırlandırılan pratisyen hekim mi? ??? Türkiye’de hekim ne yazık ki, ‘‘alışılmış hastalıkları iyileştiren’’ bir uzmanlaşmaya zorlanmaktadır. Doğu toplumları ve hekimleri bu tür bir özenti içinde değildirler. Kendisiyle, çevresiyle ve inandığı değerlerle barışık olmanın adı da sağlık olduğuna göre, üniversiteler de, YÖK de, tabip odaları da şöyle bir yeniden düşünseler nasıl olurdu acaba? Tıp denilince stentler, anjiyolar, bypass’lar, MR’lar anlaşılmaya başlandı. Oysa halkın sağlığında kitlesel boyutta ilgilendiren doğa, çevre, konut, sular, gıda, sigara, ilaç, TV tutkunluğu, sağlık bilinci konularında sivil tolum ne haldedir. Halkımızın kaçta kaçı içtiği suyu Ph’sini bilerek içiyor? Bu noktada hukukun sözcüklerle yaşam gücü kazanacağının ve ancak o hali ile yaşama geçerilebileceğinin yetkili ve etkili kişilerce iyi bilinmesi gerektiğini vurgulamakta kesin zorunluluk vardır. Aksi halde toplumda karmaşa oluşması kaçınılmazdır. Çok zaman sözlükteki tanımla yasalardaki tanım aynı anlamda olmayabilir. Bir bakıma tanımlamanın tanımı: AYARINA MANİ EFRADINA CAMİ demektir. Yani seviyesinde olanları dışlamalı, aynı kökten olanları kapsamalıdır. Aksi halde, yasaların boşlukları ve yönetim hataları yüzünden kişilerin suçlanması haksızlıktır. Ülkede kaos ortamıı sürekli kılacak ve bizi hakkımız olmayan nice öykülerin kahramanı olarak takdim edecek oluşumlar kaçınılmazdır. (*) Emekli Emniyet Genel Müdürü Yrd. Sancaktaroğlu: Hedef yüzde 11 bant’ta yapılan tanıtım toplantısında konuA şan Nissan Türkiye Genel Müdür Yardımcısı İlkim Sancaktaroğlu, Note modelinde 3 bin adetlik satış hedefleyerek sınıfında yüzde 11 pazar payına ulaşmayı amaçladıklarını söyledi. Sancaktaroğlu, yeni model atağının önümüzdeki yıldan itibaren görüleceğini belirterek ‘‘Gelecek yıldan itibaren pazara sunulacak modellerle her sınıfta yer alacağız’’ dedi. Nissan’ın son beş yılda 10 yeni modeli pazara sunduğunu ifade eden Sancaktaroğlu, 2006’da ise toplam 5 yeni modelle pazarda yer alacaklarını açıkladı. Nissan Note’un yanı sıra, yıl içerisinde Nissan Micra CC ve 350 Z cabriolet modellerin pazara gireceğini söyledi. Yeni modellerle birlikte satışlarda yüzde 40 artış beklediklerini vurgulayan Sancaktaroğlu, ‘‘Geçen yıl 10 bin adet satış gerçekleştirdik. Bu yıl yüzde 40 artışla 14 bin adet satış hedefliyoruz’’ dedi. Japon Nissan’ın dünyadaki hedefleri hakkında da bilgi veren Sancaktaroğlu, yeni model yatırımlarına ağırlık verileceğini belirtti. Scenic güçlü ve tam donanımlı enault’nun ilk nesliyle 1996’dan 2003’e kadar iki milyon adetten fazla satmayı başardığı tek hacimli kompakt vanı Scenic’in ikinci nesli 2003’te Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılmıştı. Avrupa ülkelerinde üç yıl önce satışa çıkan Scenic II, ülkemizde 1.6 litre 115 beygir, 2.0 litre 136 beygirlik benzinli ve 1.5 litre 82 beygirlik turbo dizel motorlu sürümlerinin sadece manuel vites seçenekleriyle satılıyor. Bizim test ettiğimiz Scenic’in 1.5 litre 82 beygir gücündeki turbo dizel motorlu sürümüydü. İkinci nesil Scenic’in güçlü görünümlü karoserinin ardında büyük ve geniş bir kullanım alanı yer alıyor. Kabin kullanışlılığı, birbirinden bağımsız olarak hareket edebilen arka koltuklar, onların altındaki çekmeceler, raylı kapağa sahip kol dayanağı, ön ve arka zeminde kapaklı gözler gibi birçok özellikle donatılan otomobilin malzeme ve işçilik kalitesi de selefinden daha yüksek. Özellikle geceleri çok şık görünen ince yapılı dijital gösterge tablosuna alışmak vakit alıyor. Bu R Polo Cup artık sanal ortamda V olkswagen bu sefer www.ntvmsnbc.com ile birlikte Polo Cup otomobil yarışlarını sanal ortama taşıdı. Sanal ortamda gerçekleşecek uzun soluklu ilk otomobil yarışı olma özelliğine sahip olan bu oyunda, yarışmacılar 8 ayın sonunda büyük ödül Volkswagen Polo 1.4 Trendline otomobile sahip olmak için yarışacaklar. Aynı zamanda 8 ay süresince her ayın birincisi birbirinden sürpriz hediyelerle ödüllendirilecek. İlk ayın birincisini ise bir Toshiba notebook bekliyor. Yüksek teknoloji kullanılarak tasarlanan Volkswagen Polo Cup oyununda toplam 8 araç bulunuyor ve yarışmacılar istedikleri aracı seçebiliyorlar. Her ay farklı bir pistin devreye gireceği yarışta sırasıyla CNBCe White Park, VDF Jet Ring, Castrol Edge Speed Track, garanti.com.tr Park, Dunlop Sürücünün Tutkusu Pisti, DMS Speed Circuit, Bonus Fast Track, NTV Park pistlerinde yarışılacak. gösterge parlak ışıklarıyla uzun yolculuklarda gözü yorabildiğinden, kokpitin solundaki pratik ışık şiddeti ayar düğmesi kullanılarak sıkıntı yaşanması önlenebiliyor. Scenic’in bagajında dört kişilik bir ailenin ihtiyacından fazlasını alabilecek 430 litrelik hacim sunuluyor. Bagaj hacmini arka koltukları yatırarak 1840 litreye kadar genişletmek mümkün. Scenic II’nin süspansiyon sistemi yol tutuş ve konfor dengesini çok iyi sağlayabiliyor. Araç zorlu virajları bile fazla yana yatmadan dönebiliyor. Kullanım amacını aşacak şekilde zorlamaya devam edilirse ASR ve ESP sistemleri yerinde müdahaleleriyle yol tutuş güvenliğini garanti altına alıyor. Scenic II’nin hıza göre değişken destekli, elektrikli direksiyon sistemi hızlı manevralarda yeterince hassas olmamasına rağmen, park manevralarında yumuşaklığıyla sürücünün işini kolaylaştırıyor. Ama eski sürümünde yerleşim açısıyla çok eleştirilen direksiyon simidi, bu nesilde çok daha iyi konumlandırılmış ve kullanım kolaylığı sağlıyor. Motor durdurulduğunda otomatik devreye giren, vitese takılıp gaza basıldığında da yine otomatik olarak devreden çıkan elektronik el freni çok kullanışlı. Scenic 1.5 dCi da, ailenin diğer üyeleri gibi sunduğu üstün fren performansıyla artı hanesine olumlu puanlar yazdırırken dozlama hatası yapıldığında fren destek sisteminin ani kapaklanmalarına dikkat etmek gerekiyor. Renault’nun birçok modelinde kullanılan 1.5 litrelik turbo dizel motor soğukken sarsıntısız, başlangıçta biraz gürültülü çalışıyor ama ısındıkça ses azalıyor. Özellikle yüksek hızlardaki sessizliği konforlu bir yolculuk sunuyor. Depoyu tam doldurduktan sonra yola çıkıldığında, dijital yakıt göstergesindeki eksilmenin en sert kullanımda bile 90 km’lik mesafe kat edildikten sonra başlaması, kullanıcıya binlerce km. yapabilecekmiş gibi hissettirmesine rağmen araç 100 km’de ortalama 6.0 litrelik yakıt tüketiyor. Yine de bu büyüklük ve ağırlığa sahip bir kompakt van için oldukça iyi bir değer. Doğru gaz pedalı ve vites kullanımıyla uzun yolculuklarda rahatlıkla 1000 km’yi aşabilir. Şehir içinde ise aracın menzili 700 km. civarında bulunuyor. Astra TwinTop 30 Hyundai 10 farklı saniyede soyunuyor modelle piyasada portif, şık ve zarif görünümüyle Astra TwinTop, yeni nesil sert tavan cabrio modeller arasında öne çıkıyor. Yeni bir buluş olan üç bölümlü tavan tasarımıyla Astra TwinTop, bir cabrio modelden beklenenden daha fazlasını sunuyor. Yaklaşık 4.5 metre uzunluğuyla çabucak kılık değiştirebilen otomobil, ortasınıf segmentindeki bir cabrio ile karşılaştırılabilecek düzeyde. Aracın 2.61 metrelik uzun dingil mesafesi, geniş, ferah bir iç mekân sunuyor. Sınıfının en büyük omuz ve diz mesafesi sayesinde yetişkin kişiler, uzun yolculuklarda bile arkada rahat, konforlu seyahat edebiliyor. Tek tek ve ayrı ayrı tavan bölümleri, süregelen klasik konseptlerden daha küçük ve bagaja yer tasarrufu sağlayacak şekilde katlanıyor. Altı çizilmesi gereken bir başka özellik de otomobilin 30 km/saat hıza kadar olan sürüş sırasında tavanın açılıp kapatılabilme özelliği. Tavan açıkken birdenbire sağanak yağmurla karşılaşan bir sürücü için yukarıda bahsedilen bu konfor özelliği gerçek S Taylor çifti ekonomik sürüş rekorunu kırdı İ ngiliz John Taylor (45) ile eşi Helen (50), sadece 24 depo benzin kullanarak dünyayı dolaştı. ‘Shell Yakıt Ekonomisinde Dünya Rekoru Turu’nu başarıyla tamamlayan Taylor çifti, araçlarının kontak anahtarını çevirip motoru susturduklarında yeni bir Guinness Dünya Rekoru’nun da sahibi oldular. Çift 17 Ocak’ta Londra’dan yola çıktı. Avrupa üzerinden Asya, Avustralya, Yeni Zellanda ve Amerika kıtasına geçen çift 78 gün süren dünya turunu yine Londra’da tamamladı. Yolculukları boyunca 25 ülkeyi geçerek 28 bin 970 kilometre yol kateden Taylor çifti sadece 1303 litre benzin harcadı. Volkswagen Golf 1.d litre otomobil kullanan çifte bir gözlemci, bir kameraman, bir muhabir ve 2 tamirci eşlik etti. Shell’in Global Yakıt ve Ön Saha Aktiviteleri Başkanı Nick Allen rekorla ilgili olarak şunları söyledi: ‘‘İnanıyoruz ki Taylor’ların başarısı, dünyanın neresinde ve hangi tipte araç kullanıyor olurlarsa olsunlar, kendi rekorlarını kıracak olan sıradan sürücüler tarafından devam ettirilecek.’’ ten çok değerli hale geliyor. Astra TwinTop’ın iç mekânı, yüksek kaliteli malzemeler ve titiz işçiliği vurgulayan özelliklere sahip. Krom çerçeveli gösterge paneli, ideal büyüklükteki kolay okunabilir yol bilgisayarı ekranı, ergonomik şekilde konumlandırılmış kumanda düğmeleri aracın içinde dikkati çeken diğer özellikler. IDS şasi (İnteraktif Sürüş Sistemi), Astra TwinTop’a mükemmel bir yol tutuşu sağlıyor. Standart olarak sunulan ABS, ESPPlus ve fren destek sistemi gibi aktif sürüş güvenliği sistemleri, aracın diğer artıları. 105 beygir gücündeki 1.6 ECOTEC Twinport benzinli motor seçeneğinin yanı sıra 150 beygir gücündeki 1.9 CDTi dizel motor, 6 ileri manuel şanzımanı ve 320Nm’lik yüksek tork değeri ile performanslı sürüş keyfini sunuyor. 6 ileri manuel spor şanzımana sahip 200 beygir gücündeki 2.0 ECOTEC Turbo motor ise saatte 237km. hıza ulaşabiliyor. A segmentinden E segmentine kadar tüm sınıflarda yer alan binek otomobilleri, MPV (Multi Purpose VehicleÇok Amaçlı Araç) modeli, spor otomobili ve 4x4 araçlarıyla Türkiye’de geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Hyundai, pazarda birbirinden farklı modelleriyle dikkat çekiyor. Hyundai’nin Türkiye’de en çok tercih edilen modeli olan ve bugüne kadar 140 bin adetten fazla satılan C1 segmentindeki Accent ile ilk kez 2003 yılında satılmaya başlanan ve Hyundai’nin satış ortalaması giderek yükselen ikinci modeli olan B segmentindeki Getz, binek otomobiller arasında da tüm Türkiye’de en çok satılan ilk 10 araç arasında yer alıyor. A segmentindeki Atos Prime, özellikle şehir içi kullanımı için en uygun seçeneklerden birini oluştururken çok kullanışlı bir MPV isteyenler için Matrix, C2 segmentinde akıllı seçim için Elantra ve çekici bir spor otomobil için Coupe modelleri Hyundai isteyenlerin beklentilerini karşılıyor. Sonata, D segmentinde üstün konforu isteyenlerin tercihi olurken Hyundai model gamına yeni eklenen Grandeur ise zengin donanım, üstün kalite, yüksek güvenlik ve şıklığın temsilcisi olarak E segmentindeki yerini alıyor. Hem şehir içinde hem de arazi koşullarında rahatlıkla kullanılacak bir 4x4 tercih edenler içinse Hyundai’de Tucson ve Santa Fe modelleri ön plana çıkıyor. Değerli sürücüler, Toplumsal yaralarımızın en önemlilerinden biri de kap kaç olaylarıdır. Bu kötü niyetli kişiler malımızın ötesinde canımıza da kastetmektedirler. Araçlarımızın içinde dikkat çekecek eşya, çanta ve elektronik cihazları seyir halindeyken bagajınıza koyup, aracınızın kapılarını kilitli tutarak önlem alınız. Akşam park ettiğiniz araçlarınızdan bu eşyalarla birlikte araç ruhsatınızı da yanınıza alınız. Unutmayınız ki suçu önlemenin bir yolu da suça özendirmemektir. Kasko poliçenizi yaptırırken günlük kullanımınıza uygun eşyalarınızı poliçe kapsamına aldırmayı ihmal etmeyiniz. Zira oto hırsızlıklarında bildirilmeyen eşyalarınız kapsam dışı tutulmaktadır. El freni sistemi sizden sonra aracınızın en önemli güvencesidir. El freni ayarlarınızı bakımlarda kontrol ettiriniz. Balatalarınızın yenilenmesi veya ayarlanmasına özen gösterin. Zemin eğimi ne olursa olsun aracınızı viteste ve el freni çekili olarak bırakın. Park halinde bıraktığınız aracınızı aceleyle değil, güvenlik önlemlerini alarak terk edin. Sevgilerimle. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle