Katalog

10 NİSAN 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tuzla’da bulunan atıklar kanserojen çıktı, bölge atık mezarlığı haline getirilmiş olabilir 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Varillerin içi ölüm dolu İstanbul Haber Servisi İstanbul’un Tuzla ilçesine bağlı Orhanlı beldesinde bulunan ve kaynağı belirlenemeyen varillerden alınan ilk numunelerin, yüksek miktarda kanserojen madde içerdiği belirlendi. Geçen yıl da birkaç gün arayla aynı bölgede zehirli atık yüklü varillerin bulunması, bölgenin yasadışı boşaltım yapan firmalar tarafından ‘‘atık mezarlığı’’ haline getirilmiş olabileceği ihtimalini gündeme getirdi. Bulunan varillerin önlem alınmadan tekrar gömülmesi ve zehirli atıkların İZAYDAŞ’ta yakılarak bertaraf edilmesi olasılığı da eleştiri konusu oldu. Tuzla ile Kocaeli Şekerpınar beldesi sınırına 2005 Temmuz’unda kimliği belirsiz kişilerce içinde zehirli maddeler bulunan 5 varil, bu olaydan birkaç gün sonra da Akfırat beldesinde 15 adet zehirli madde içeren varil bırakılmıştı. Konuyla ilgili konuşan Greenpeace Akdeniz Ofisi Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, Tuzla’nın başka yerlerinde de gömülmüş halde zehirli variller bulunabileceğine dikkat çekerek bulunduktan sonra tekrar gömülen varillerin toprağı kirletmeye devam ettiğini belirtti. Sermayenin Ulusalı Olur mu? Marx’tan beri, sermayenin, uluslararası niteliğini biliyoruz. Lenin’den beri emperyalizmin, Gorbaçov’dan beri de uluslararası sermayenin gücünü biliyoruz. Birinci Dünya Savaşı’nın arkasında yatan ‘‘sömürgecilik rekabetini’’ ve İkinci Dünya Savaşı’nın ardında yatan ‘‘hammade’’ ve ‘‘pazar’’ kavgalarını da unutmadık. ??? Birinci ve İkinci Dünya Savaşları, sermayenin ‘‘ulusal kimlikleri ve çıkarları aşan uluslararası niteliğinin’’ içi boş bir efsane olduğunu, her ‘‘ulus devletin’’ aslında kendi ulusal çıkarlarının ve ulusal sermayesinin arkasında durduğunu gösterdi. ??? Derken Soğuk Savaş başladı. ABDSovyetler Birliği kutuplu bu savaşta, sermaye, gerçekten uluslararasılaştı. Ama bu uluslararasılaşma, yine de bütünüyle ‘‘evrensel’’ değildi. Sermaye de ‘‘kamplara’’ bölünmüştü. Bir yanda Batı Sermayesi, bir yanda Sovyet Kampı. Batı Sermayesinin merkezi, Washington, Sovyet Kampı’nın merkezi Moskova idi. Batı Kampı’ndaki çevre ülkelerinin, yani ulus devletlerin ‘‘ulusal sermayeleri’’, gelişmişlik düzeylerine göre bu kampın sermaye yapısı ile bütünleşmişti: Gelişmişler daha çok, azgelişmişler daha az, hiç gelişmemişler hiç. Sermaye geliştikçe, merkezle bütünleşme düzeyi yükseliyor, uluslararasılaşma niteliği belirginleşiyordu. ??? Türkiye bu oluşum içinde uzun süre ‘‘gelişmemiş’’ ve ‘‘azgelişmiş’’ ülkeler arasında yer aldı: Ulusal sermayesinin uluslararasılaşma oranı düşük kaldı. Türkiye’deki sermayenin güçlenme süreciyle, Sovyetler Birliği’nin çöküş süreci hemen hemen aynı zamanlara rastladı: Küreselleşme ile birlikte sermaye dünyada artık ‘‘kampları’’ da aşarak gerçekten evrensel bir nitelik çerçevesinde uluslararasılaşmış; bu arada Türkiye’deki gelişmelerin sonunda ulusal sermayenin büyüyen kesimleri de bu uluslararası sermaye ile bütünleşmişti. ??? Günümüzde dayatılan model oldukça net gibi görünüyor: Ya büyüyeceksin, uluslararasılaşacaksın ya da yok olacaksın. Ama bir de bakıyorsunuz, ABD, Dubai sermayesine ‘‘Dur’’ diyor. Fransa ve yine ABD, Çin sermayesine geçiş izni vermiyor. Fukuyama, ‘‘Ulus Devlet’’ kavramını yeniden gündeme getiriyor. ??? Peki biz Türkiye’de sermayeyi nasıl değerlendireceğiz? Bence yanıt açık; değerlendirme ölçütleri de şöyle: 1) Ülkeye kaynak getiriyor mu? 2) Gerçek yatırım yapıyor mu? 3) İstihdam yaratıyor mu? 4) Katma değer yaratıyor mu? 5) Yeni bilgi ve teknoloji üretiyor, getiriyor mu? 6) Vergisini dürüst ödüyor mu? 7) Kârını yeniden yatırıma dönüştürüyor mu? 8) Yönetim merkezi Türkiye’de mi? 9) Yönetimi TC vatandaşlarında mı? Gerisi sizin izanınıza kalıyor tabii! ekongar?cumhuriyet.com.tr www.kongar.org Miniklerin güreşi Antalya’da, Kepez Belediyesi tarafından düzenlenen “1. Kepez Yağlı Pehlivan Güreşleri’’ başladı. Güreşlere, 32’si başpehlivan olmak üzere, 12 kategoride yaklaşık 500 pehlivanın katıldığı bildirildi. Ahmet Taşçı ve Cengiz Elbeye gibi ünlü başpehlivanların da güreştiği yarışlarda 812 yaş grubundaki minik güreşçilerin mücadelesi büyük ilgi gördü. (AA) TOPRAK TAMAMEN KALDIRILMALI Yasadışı boşaltım yapan firmaların bu işi bölge bölge yaptıklarını anlatan Dökmecibaşı, ‘‘Muhtemelen o çevreyi mezarlık haline getirmişler. Varillerin tek tek incelenmesi gerekiyor. Sinop’taki zehirli varillerin de İtalya’ya ait olduğunun tespit edilmesi yıllar almıştı’’ dedi. Dökmecibaşı, varillerin bir an önce çıkarılması gerektiğini dile getirerek olayı ‘‘felaket’’ olarak niteledi. Varillerin, toprağı, yeraltı suyunu ne kadar kirlettiğinin tespit edilmesinin zor olduğunu söyleyen Dökmecibaşı, ‘‘Variller çıkarıldıktan sonra toprağı temizleyecek teknoloji Türkiye’de yok. Toprağın tamamen kaldırılması gerekecek’’ diye konuştu. Zehirli atıkların İZAYDAŞ’ta yakılmasının daha da büyük bir risk olduğunu vurgulayan Dökmecibaşı, ‘‘Atıkların burada yakılması halinde gaz ve küller ile daha kanserojen maddeler ortaya çıkacak. Bazı sanayiciler pahalı olduğu için zehirli atıklarını katı atık yakma tesislerine göndermeyip yasadışı bir şekilde gömüyorlar. Ama gömmeyip bu tesislere gönderdiklerinde de tehlikeli atıklar yakılarak daha tehlikeli hale getiriliyor. Katı atık yakma tesisleri çözüm değil, sorun. Çevre ve Orman Bakanlığı, her yerde yakma tesisleri açmak yerine sorunu kaynağında çözecek temiz üretim biçimlerini teşvik etmeli’’ diye konuştu. İstanbul İl Çevre ve Orman Müdürlüğü atık varilleriyle ilgili suç duyurusunda bulundu. Lara Kent Park’ta piknikli eylem yapan sivil toplum örgütleri ‘peşkeş’i protesto etti Antalyalılar kentin değerleri için sokakta GÜRSU KUNT ANTALYA Antalya’da dün CHP’liler ve çeşitli demokratik kitle örgütleri kentin değerlerinin peşkeş çekilmemesi için alanlara çıktı. CHP’liler 100. Yıl Spor Tesisleri’ne 30 bin kişilik stadyum yapılmak istenmesini protesto ederken bazı kitle örgütleri de 11 Nisan’da ihaleye çıkarılacak Lara Kent Park’ta piknikli eylem yaptı. 100. Yıl Spor Tesisleri’nin Meltem Mahallesi yönünde düzenlenen protesto eylemine, yaklaşık 500 kişi katıldı. Burada bir konuşma yapan CHP İl Başkanı Ömer Melli, spor te sislerine karşı olmadıklarını ancak projenin gerçekleştirileceği alanın yanlış olduğunu vurgulayarak ‘‘AKP, Dokuma ve Lara’dan sonra 100. Yıl’a da göz dikti. 100. Yıl’a yapılmak istenenler, bu bölgeyi olumsuz etkiler. Burada 2 bin sporcu ve 80 amatör kulüp ve 3 turistik tesis var. Onları yok sayıyorlar. Bu girişim, buradaki huzuru bozar’’ diye konuştu. 100. Yıl’da ticari alan yapılması durumunda Meltem, Bahçeli, Bayındır, Soğuksu ve hatta Kalekapısı’ndaki esnafın bile zarar göreceğini ifade eden Melli, ‘‘Bu bölgede 90 bin kişilik bir nüfus hareketi var. Eğer buraya 30 bin kişilik açık, 10 bin kişilik kapalı stadyum ve 120 bin metrekarelik ticaret merkezi yapılırsa bu bölge günlük 200 bin kişinin hareket ettiği bir alan haline gelecektir. Bu da bölgeyi içinden çıkılamaz bir hale getirir’’ dedi. CHP’liler, 100. Yıl’daki mitingin ardından, Lara Kent Park alanında, diğer siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin yer aldığı ‘‘piknikli eyleme’’ katıldı. Lara’nın tahsise açılmasına karşı duran sivil inisiyatif ve siyasi partiler, bölgenin Kent Park olarak kalması gerektiği mesajını verdi. CHP, DSP, MHP’lilerle birlikte çok sayıda yurttaşın katıldığı eylemde halaylar çekildi, konuşmalar yapıldı. Yurttaşlar daha sonra bölgede piknik yaptı. ENSESİNDEN VURDULAR Bir taksici daha öldürüldü İstanbul Haber Servisi Küçükçekmece’de taksicilik yapan Seyfettin Erol, aracının içinde ensesinden tabancayla vurularak öldürüldü. Ümraniye’de önceki gün öldürülen taksici Mehmet Aydın da dün toprağa verildi. Seyfettin Erol’un kullandığı 34 TKF 65 plakalı ticari taksi, Halkalı Kayabaşı Baruthane Mevkii’nde park halinde bulundu. Polisin olay yerinde yaptığı incelemede, Erol’un ensesinden tabancayla tek kurşunla vurularak öldürüldüğü anlaşıldı. Erol’un cesedi, Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. E5’İ TRAFİĞE KAPATTILAR Ümraniye’de önceki gün öldürülen taksici Mehmet Aydın da dün toprağa verildi. Aydın’ın Adli Tıp Kurumu morgundan yakınları tarafından alınan cenazesi, Kartal Cemevi’ne getirildi. Maltepe Zümrütevler Taksi Durağı’nda toplanan Aydın’ın meslektaşları da, taksileriyle konvoy oluşturarak kısa bir süre E5 Karayolu’nu trafiğe kapattı. Daha sonra Maltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü önüne gelen konvoy, burada da bir süre bekleme yaparak trafiği durdurdu. Polisin uyarısı üzerine yolu trafiğe açan taksiciler, Kartal Cemevi’ne geldi. Aydın’ın cenazesi burada kılınan namazın ardından Başıbüyük Mezarlığı’nda toprağa verildi. ‘Şu Çılgın Türkler’e ödül ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Bölge Rotary Kulüpleri, ‘‘Atatürkçü Düşünceye Hizmet Ödülü’’nü bu yıl ‘‘Şu Çılgın Türkler’’ kitabının yazarı Turgut Özakman’a verdi. Özakman’a ödülü, önceki akşam Pera Palas’ta düzenlenen İstanbul Rotary Kulüpleri buluşmasında verildi. Bölge Guvernörü Sedat Altunbay, Özakman’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin 82. yılında yazmış olduğu ‘‘Şu Çılgın Türkler’’ kitabı ile Türk halkına en büyük ödülü verdiğini belirtti. TÜRKİYE VE SURİYE Turizm için güç birliği oluşturulacak MEHMET ALİ SOLAK ADANA TürkiyeSuriye 3’üncü bölgesel turizm toplantısında gündemin ana maddesini ‘‘ortak tarih ve dostluk bağları’’ oluşturdu. Toplantıda Suriye’nin Türkiye’den turizm teknik ve eğitim desteği talebi olumlu karşılandı. Adana Valiliği ve Adana Ticaret ve Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda bir konuşma yapan Adana Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şaban Baş, TürkiyeSuriye arasında tarihten gelen sosyal ve kültürel bağların son 10 yılda çok önemli gelişmelere sahne olduğunu belirtti. TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy ise İpek Yolu’nun ekonomik yola dönüşmesini önerdi. Toplantıda turistlere bazı kolaylıklar sağlanması için çeşitli kararlar alındı. Toplantıda ayrıca MersinLazkiye feribot hattının işlerlik kazanması, bölge havaalanları arasında doğrudan uçak seferlerinin başlatılması da karara bağlandı. ‘Kelepçe Operasyonu’ ? ANKARA (AA) Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince ‘‘Kelepçe’’ adı verilen operasyonla gözaltına alınan 12 kişi, adliyeye sevk edildi. Yaklaşık 6 aylık çalışma sonunda yakalanan kişilerin, ‘‘Altındağ başta olmak üzere Ankara genelinde öldürme, yaralama, işyeri kurşunlama, hürriyeti tahdit, adam kaçırma, işyeri ve araç yağmalaması, oto gaspı, tarihi eser kaçakçılığı, uyuşturucu ve silah ticareti gibi 42 olayın failleri oldukları’’ bildirildi. Su kanalında çocuk cesedi ? İSTANBUL (AA) Gaziosmanpaşa’nın İmrahor köyünde su kanalında ceset gören yurttaşlar, durumu jandarmaya bildirdi.Kısmen çürümüş cesedin, 2 ay önce kaybolan ilköğretim okulu öğrencisi Ümit K’ye ait olduğu tespit edildi. Ceset, Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Kesici ve kuzeni Soner B., evlerinden ayrıldıktan sonra kendilerinden haber alınamamıştı. CUMHURİYET 03 CMYK