Katalog

SAYFA CUMHURİYET 31 MART 2006 CUMA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 34. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali 824 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek YAZI ODASI SELİM İLERİ İstanbul göklerinde Mozart ezgileri AYÇA TEZER Eşik Cini Ahmet Oktay’la konuşuyorduk. ‘‘Ne okuyorsun?’’ diye sordu. Eşik Cini’nin yeni sayısını, MartNisan 2006 sayısını okuduğumu söyledim. Eşik Cini’nin bu sayısı beni gençliğime götürdü. Gencecik Seyit Göktepe’yle sanki aynı yaştayım. Seyit, Nezihe Meriç’e duyduğu hayranlığı olanca içtenliğiyle kaleme getirmiş. Sonra, Nezihe Meriç’in Seçilmiş Hikâyeler’de yayımlanmış ilk öyküsü: ‘‘Bir Şey’’. Yıl 1950. ‘‘Bir Şey’’i daha önce okumamıştım. Nezihe Meriç onu kitaplarına almamış. Yarım yüzyıl geçmesine karşın taptaze bir öykü. Geleceğin usta Nezihe Meriç’ini daha ilk adımda söylüyor. Sevinç, mutluluk beklentisi, belli belirsiz, adeta dipten gelen bir hüzün kaynaşıyor bu öyküde. Çok geçmeden Bozbulanık’ın eşsiz öykülerine yol alınacak. Şunu düşündüm: Cumartesi Yalnızlığı’nın öykülerinde iki ustam vardı; biri Oktay Akbal, onun yanıbaşında Nezihe Meriç. Bozbulanık, Topal Koşma olmasaydı, belki öykü yazamazdım. ??? Eşik Cini Leyla Erbil’le sürüyor. Ayfer Tunç, Erbil’in göz kamaştırıcı ‘‘Bunak’’ını çözümlemiş. Son dönemin ustalarından Ayfer Tunç, edebiyatımızın görkemli bir yazarına açılıyor. Ona, Tamer Kütükçü, Mahmut Temizyürek, Müge İplikçi eşlik ediyorlar, yeni Leyla Erbil yorumlarıyla. Sevinmemek elde değil: Edebiyatımızın tuhaf suskunlukları git git kırılıyor. Bize öykünün, romanın en güzellerini armağan etmiş bir yazar çevresinde toplaşabiliyoruz. Leyla Erbil’in yapıtını geç tanıdım diyebilirim. Yenilikçi edebiyatımızın gecikerek okuduğum yazarları arasındaydı. İtiraf etmeliyim ki, Hallaç, önceleri beni ürkütmüştü. Derken Gecede yayımlandı. O günden sonra Leyla Erbil’in her yeni eserini özlemle bekledim. Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Merkezi’yle Türkiye Yazarlar Sendikası’nın birlikte düzenlediği Leyla Erbil gününde, yazarın teşekkürü de yayımlanmış Eşik Cini’nde. Bütün Leyla Erbil metinleri gibi yankıyıp duracak; hele son satırlar: ‘‘Gördüğünüz gibi rahatsızım. Hastalığımın adı Lengerhants. 1800’lerde bulunmuş çok nadir bir hastalık. Kadınlarda milyonda bir rastlanıyormuş. Nedeni bilinmeyen bir hücre hastalığı. Ama ben nedenini biliyorum, dünyaya gelmemle birlikte karşılaştığım, ömrümce seyretmek zorunda bırakıldığım vahşet, haksızlıklar, insanlığın ödediği bedel.. işte bu. Nasıl Baudelaire’i çıldırtan kapitalizm dedilerse, beni hasta eden de acı ve mutsuzluk.’’ ??? Eşik Cini’nin üçüncü ustası ise Tomris Uyar. Dört beş yıldır yazılarını çok severek okuduğum Handan İnci, hem Uyar’ı, hem Tezer Özlü’yü birlikte anıyor, değerlendiriyor. Necip Tosun dikkat çekici saptayımıyla, Tomris Uyar’ın öyküde diretişini yorumlamış. Cem Erciyes ise ‘‘Bir Tür Yazınsal İntihar’’ diyor; yürek burkucu bir yazı, dayanamayıp Cem’e mesaj çektim zaten. Kırkıncı yılıma on dört ay kala Eşik Cini beni de unutmadı. İbrahim Yıldırım, Nalan Barbarosoğlu, Jaklin Çelik ve Murat Batmankaya utandırdılar. Leyla Erbil’in söylediği dünyada, Eşik Cini gibi dergiler direnç alanı. Fakat ne pahasına? Öyküler, incelemeler, klasiklerimizden Müsameretnâme’nin anılışı; evet, ne pahasına? Her günün çeşit çeşit yok ediş dünyasında, edebiyat ve sanat hâlâ insanca yaşamaktan söz açıyor. Gelecek aydınlığın sözcüleri her zaman sanatçılar. Çirkin gündemde hiç yer almayarak. Eşik Cini’ni var edenlere teşekkür etmek istiyorum. Gözümün önünden gençliğimin dergileri Yeni Ufuklar, Yeni Dergi’ler, Varlık’lar, Papirüs’ler, Soyut’lar, Hisar’lar, Yelken’ler geçiyor. Kırk yıl sonra. Yıllarca anıları silinmemiş. Dilerim ki, bugünün okurlarından da Eşik Cini anıları silinmesin... Öneriler: Kitap / Ah Bu Rüzgâr, Katherine Mansfield, Şadan Karadeniz’in çevirisi, Can Yayınları, 2006. Bu yıl 34’üncüsü düzenlenen Uluslararası İstanbul Müzik Festivali 8 24 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek. Festival sponsorluğunu bu yıldan başlayarak 10 yıl süreyle Borusan Holding üstlenirken, Eczacıbaşı desteğini öncü sponsor olarak sürdürecek. Festivalde bu yıl 7 orkestra, 6 oda müziği, 2 vokal müzik konseri, 4 resital ve 2 opera olmak üzere 27 etkinlik yer alacak. 34. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali’nin programı, önceki akşam Çırağan Sarayı’nda yapılan basın toplantısında tanıtıldı. Toplantıda İstanbul Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı, Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık ve Festival Yönetmeni Ahmet Erenli birer konuşma yaptılar. İş kollarında yakaladıkları yüksek performansa paralel olarak sosyal sorumluluk alanındaki çalışmalarında da çıtayı daha yüksek bir noktaya çıkarmak istediklerini vurgulayan Ahmet Kocabıyık, ‘‘Borusan son on yılda sosyal sorumluluk faaliyetlerine 35 milyon dolarlık bir bütçe ayırmıştır. 20062010 yılları arası için yaptığımız yeni 5 yıllık stratejik planda ise sosyal sorumluluk çalışmalarına 25 milyon dolar kaynak ayırma kararı aldık. Bu kaynağın önemli bir bölümünü de Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ve 10 yıl boyunca sponsorluğunu üstlendiğimiz İstanbul Müzik Festivali’ne yönelteceğiz. Borusan ve İKSV’nin el ele vererek İstanbul Müzik Festivali’nin dünya çapındaki ağırlığını da daha üst noktalara taşıyacağımıza eminim’’ dedi. 2006’nın ünlü besteci Mozart’ın doğumunun 250. yılı olması nedeniyle teması ‘Doğumunun 250. Yılında Mozart’ olarak belirlenen festival, 8 Haziran akşamı Aya İrini Müzesi’nde İngiliz şef Joseph Wolfe’un yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın konseriyle açılacak. ‘Fransız Baharı’ u yıl 34’üncüsü düzenlenen Uluslararası İstanbul Müzik Festivali kapsamında Tabea Zimmermann’ın solistliğindeki Basel Oda Orkestrası (üstte), Cecilia Bartoli (solda), Chick Korea (sağda) gibi dünyaca ünlü orkestra ve sanatçılar İstanbullu müzikseverlerle buluşacak. B Bu yıl festivalin önemli etkinliklerinden biri de Fransız Hükümeti ve Türkiye’deki Fransız Kültür Merkezleri’nin desteğiyle gerçekleşen ‘Fransız Baharı’. Bu etkinlik kapsamında ünlü Fransız barok orkestrası Les Arts Florissants, çağdaş ve klasik Fransız bestecilerin yapıtlarını seslendirecek. Viyola virtüözü Tabea Zimmermann’ın solistliğindeki Basel Oda Orkestrası; Alpaslan Ertüngealp’in yöneteceği, Julian Rachlin’in (keman) solist olarak katılacağı Acadimia Oda Orkestrası, Helene Grimaud yönetimindeki The Deutsche Kammerphilarmonie Bremen, Yoel Levi yönetiminde, Maria Jao Pires (piyano) ve Hüseyin Sermet’e (piyano) eşlik edecek olan Tekfen Filarmoni Orkestrası, Sigis wald Kuijken yönetimindeki La Petite Bande, Emanuelle Haim’in yöneteceği, Magali Leger’nin (soprano) solist olarak katılacağı Le Concert D’Astree, Bülent Evcil ve Lior Kretzer, I Florilegium, Giovanni Antonini yönetimindeki Il Giardino, Halit Turgay ve Boğaziçi Quartet, Freiburg Barok Orkestrası, Atilla Aldemir (keman), Ece Demirci ve Barennie Moon, Andras Schiff, Ezgi Saydam (mezzosoprano), Cem Mansur yönetimindeki Akbank Oda Orkestrası festival kapsamında İstanbullu müzikseverlerle buluşacak topluluk ve sanatçılardan bazıları. Festivalin ilgi çekici etkinliklerinden biri de Toros Can, Muhiddin Demiriz Dürrüoğlu, Emre Elivar, Emre Şen, İris Şentürker ve Zeynep Üçbaşaran, Mozart’ın 18 piyano sonatını yorumlayacakları iki konser. Festivalin bir diğer önemli etkinliği, Topkapı Sarayı Müzesi’nde oynanacak olan, Yekta Kara’nın modern bir yorumla sahneye koyacağı, Mozart’ın ‘Saraydan Kız Kaçırma’ operası. İki dev sanatçı... İlk kez 2003 yılında festivale konuk olan Cecilia Bartoli, festi valin özel konuklarından biri olarak 18, 20, 22 Temmuz akşamları Aya İrini Müzesi’nde İstanbullu müzikseverlerin karşısına çıkacak. Bartoli’ye bu üç gecede, barok müziğin en önemli yorumcu topluluklarından biri olarak tanınan Freiburg Barok Orkestrası eşlik edecek. Yaşayan en önemli cazcılardan Chick Corea da, Bayerische Kammerphilharmonie ile birlikte festivale konuk olacak. ‘In the Spirit of Mozart’ başlıklı konserde Corea, kendi yapıtı olan ‘2. Piyano Konçertosu’nun ardından Mozart’ın 24. Piyano Konçertosu’nu çalacak. Aya İrini Müzesi, Darphanei Amire Binaları, Yıldız Sarayı Tiyatrosu, Arkeoloji Müzesi, İş Sanat Konser Salonu ve Topkapı Sarayı’nın ev sahipliği yapacağı festivalin biletleri 22 Nisan Cumartesi günü saat 11.00’den başlayarak Biletix satış noktaları, Biletix Çağrı Merkezi (0 216 556 98 00), www.biletix.com ve Atatürk Kültür Merkezi gişesinden satışa sunulacak. Bilet fiyatları ise 10 YTL ile 300 YTL arasında değişiyor. İstanbul Kültür Sanat Dostları (İKSD) Lale üyelerine öncelikli bilet satışı ise 17 22 Nisan tarihleri arasında. 10 bin öğrenciye tiyatro ? İstanbul Haber Servisi Beyoğlu Belediyesi ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün işbirliği sonucu 10 bin öğrenci tiyatro ile buluştu. Tiyatronun sevdirilmesine ve daha da yaygınlaştırılmasına katkı sağlamayı amaçlayan etkinlik kapsamında, öğrenciler Muammer Karaca Tiyatrosu’nda ‘‘Keloğlan ve Palyaço’’ oyununu izlediler. Etkinliğin son gösterisi, 3 Nisan 2006 Pazartesi günü gerçekleştirilecek. Tuval üzerine yağlıboya, 90x110 cm, 2005. Hakan Gürsoytrak Evin Sanat’ta... Kültür Servisi Hafriyat Grubu ressamlarından Hakan Gürsoytrak, son dönem çalışmalarından oluşan, ‘Maarif’ adını verdiği kişisel sergisiyle 6 Nisan’a dek Evin Sanat Galerisi’ne konuk oluyor. Bu serginin başlıca özelliği, başlığında da belirtildiği gibi ‘eğitim kurumlarına’ ilişkin oluşu; bugün eğitim sistemimizde var olan düzensizlik ve boşluklara göndermeler içeriyor bu sergideki yapıtlar. Genel anlamda popüler kültürün yarattığı simgeler, durumlar ve gündelik yaşam pratiğinin izinde olan sanatçı, 1996’dan bu yana yerel sanat kavramını benimsediklerini belirten bu topluluk içinde yer alıyor. Yaşama ve sokağa bakarak oldukça tanıdık, ancak bir açıdan sanattan uzak olarak nitelenebilecek ‘anları’ konu ediniyor. Yansıtılan gerçeklikle, var olan gerçekliğin çelişkisini fırçasıyla görselleştiren sanatçı, tuvalleri ile fotoğraf arasındaki kesişmeyi şöyle açıklıyor: ‘‘Fotoğrafa bakarak yapılan her resim, kökeninde fotoğrafın olduğuna dair bir imaj taşıması koşuluyla, fotoya ait olan perde etkisini de taşıyacaktır. Bu, yabancılaşma hissinin de taşınması demektir. Haber nitelikli her foto, yabancılaşmanın algılanışına dair bir uyarıcı özellik taşımaktadır. Unutulmuş bir alakadarlığın kışkırtılmasıdır. Yabancılaşmanın hatırlatılmasıdır.’’ Sergi bugün sona eriyor. (0 212 265 81 58) CUMHURİYET 14 K