27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Turhan Selçuk 30 asker hastanelik RUJHAT AVŞAR SÖZ ÇİZGİNİN BAŞI AÇIK HANIM, OTOBÜSTEN İNDİRİLİP, TAŞLANDI.. (HABERLERDEN) AYDINLANMA EMRE KONGAR BOLU İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli 30 er ve erbaş, gribal enfeksiyon nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Bolu İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli 30 er ve erbaş, Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi ve Köroğlu Devlet Hastanesi’nde tedaviye alındılar. Köroğlu Devlet Hastanesi yetkilileri, askerlerde yüksek ateş ve mide bulantısı gibi şikâyetlere rastlandığını ifade ettiler. Hastanelerin acil servis üniteleri karantina altına alınırken Köroğlu Devlet Hastanesi’nde tedavide olan er ve erbaşlar için özel bir bölüm hazırlandığı öğrenildi. Bolu Valisi Ali Serindağ, askerlerin sağlık durumlarının iyi olduğunu belirtti. Sözde Liberallerin Açmazı Türkiye’nin siyasal ve düşünce yaşamına en büyük kötülüğü terimleri bozanlar, kavramları saptıranlar yapıyor. Çünkü terimler çarpıtılıp kavramlar saptırılınca, hem sağlıklı düşünme olanağı kalmıyor, hem de bırakınız tartışmayı, karşılıklı konuşma ortamı bile yok oluyor. Çünkü ortak dil ortadan kalkıyor. ??? Liberalizmin dünyadaki serüveni Aydınlanma ile başlar; Kilisenin baskısından kurtulan insan aklı, bilimin ışığında, bireyin değerini, bireyin haklarını ve özgürlüğünü keşfeder. Tabii toplumcu düşünce de aynı sürecin bir sonucudur. Liberallik ve toplumculuk aynı köklerden, Aydınlanma ve Endüstri Devrimi köklerinden beslenen iki kardeş akımdır. Liberalizmin temelinde her zaman belirtildiği gibi üç özgürlük yatar: İnanç özgürlüğü. Düşünce ve ifade özgürlüğü. Girişim özgürlüğü. Bu üç özgürlük, örgütlenme özgürlüğü, eğitim özgürlüğü, oy verme özgürlüğü gibi, ‘‘bireyin kendini gerçekleştirmesini sağlayan’’ temel hak ve özgürlüklerin esasını oluşturur. Bu temel hak ve özgürlükler ise ancak laik ve demokratik bir siyasal rejim içinde güvence altındadır. ??? Dünyaya öncülük eden Batı Avrupa’da bu özgürlükler çok kan ve gözyaşı dökülerek elde edilmiştir. Batı Avrupa’nın geçirdiği Aydınlanma ve Endüstri Devrimi aşamalarını kaçıran Osmanlı İmparatorluğu’nda ise bu özgürlükler bir türlü yeterince gelişememiş, çünkü dintarım toplumunun biçimlendirdiği feodal yapı bu özgürlüklerin çiçeklenmesine yol açan bir toplumsal, siyasal ve ekonomik değişmeye izin vermemiştir. Sonuçta dünyaya ayak uyduramayan Osmanlı İmparatorluğu güçsüzleşerek yenilmiş ve yıkılmış, işgal edilmiş, yerine bir Bağımsızlık Savaşı ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti, yeni devletin yapısını bu temel hak ve özgürlüklerin kaynağı olan laik ve demokratik ilkeler üzerine oturtmuştur. ??? Bu laik ve demokratik yapıya, dintarım toplumu özlemi ile karşı çıkan dincilerin (dindarların değil, dincilerin) tezleri yeterince açık seçiktir ve kanımca büyük bir tehlike de oluşturmaz. Geçmişte kalan ‘‘Egemenlik dinden gelir, yani ben ve benim gibi din adamları toplumu yönetmelidir’’ anlayışı dürüstçe ifade edildiği zaman, Aydınlanma ve Endüstri Devrimi aşamalarını özümlemiş (ya da özümlemekte olan) bir toplumun düşünce sistemini bulandıracak etkiler yapamaz, dürüst bir tartışma ortamında laik ve demokratik değerler karşısında gerilemeye mahkumdur. ??? Türkiye’deki sorun, kendilerini ‘‘Liberal’’ diye tanımlayan birtakım bilgisizlerin ya da kötü niyetlilerin, ‘‘Liberalizmi’’ yani temel hak ve özgürlükleri yok edecek dinci ve ırkçı görüşleri, ‘‘Liberalizm’’ adı altında savunmaları, liberalizmin temelini oluşturan laiklik ilke ve uygulamalarına, (üstelik de büyük bir saptırmayla) demokrasi adına karşı çıkmalarıdır. İşte sonunda kendilerini de yok edecek bir çelişkiyi yansıtan bu tavır, Türkiye’deki terim ve kavramları altüst ederek, düşünce ortamını ve siyasal iklimi, içinden çıkılmaz bir hale getirmektedir. ekongar@cumhuriyet.com. tr; www.kongar.org 10 yılın en soğuk kışı ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Adnan Ünal, Türkiye’de son 10 yılın en soğuk ve yağışlı kışının yaşandığını belirterek, hava sıcaklığının tüm yurtta 810 derece azalacağını bildirdi. Ünal, cuma gününe kadar iç kesimlerde sıcaklık değeri olarak 12, doğu bölgelerinde ise 20’lerin görülebileceğini söyledi. Meteoroloji yetkililileri İstanbul’un da yeni bir yağışlı hava kütlesinin etkisine girdiğini açıkladı. İstanbul Valiliği, kentte 15 Şubat Çarşamba gününe kadar sürmesi beklenen kar yağışı nedeniyle oluşabilecek trafik sıkışıklığına karşı yurttaşları uyardı. “VURUN KAHPEYE” 2000’de 34 bin 862 olan boşanan çift sayısı dört yılda 88 bin 736’ya yükseldi, icralar ve intiharlar arttı Evlilikler ‘krize’ girdi ? ATO Başkanı Sinan Aygün, icra, boşanma ve intihar vakalarında yaşanan artışın temelinde ekonomik sıkıntıların yattığını söyledi. Aygün, makro ekonomideki göstergelerin yurttaşın cebine yansımadığını da belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’de 1990’lı yıllarda 2530 bin seviyesinde seyreden yıllık boşanma sayısı, 2000’den sonra katlanarak yılda 100 bin sınırını zorlamaya başladı. 2005’te 920 bin 641 senet protesto oldu, 1 milyon 102 bin 535 çek karşılıksız çıktı. Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, icra, boşanma ve intihar vakalarında yaşanan artışın temelinde halkın ekonomik sıkıntılarının yattığına işaret ederek ‘‘Son 2 yılda protestolu senetler ikiye katlandı. Ekonomide, makro göstergelerde yaşanan iyiye gidiş, vatandaşın cebine yansımıyor’’ dedi. ROMA’DAKİ KAZADA 12 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRMİŞTİ BOŞANMALAR KATLANARAK ARTTI ATO tarafından hazırlanan ‘‘Boşanma Raporu’’nda Türkiye’de 1990’da 25 bin 712, 2000’de 34 bin 862 olan boşanan çift sayısının, ekonomik kriz yılı olan 2001’de 50 bin 402’ye çıktıktan sonra, 2002 yılında 90 bin 454’e ulaştığı belirtildi. Rapora göre 2003’te 89 bin 311, 2004’te ise 88 bin 736 çift boşandı. 20022004 arasındaki 3 yılda boşananların sayısı 268 bin 501 oldu. Bir önceki yıla göre boşananların sayısı 2001’de yüzde 45, 2002’de ise yüzde 80 arttı. Rapora göre, boşanma nedenleri arasında ‘‘geçimsizlik’’ ilk sırada yer alırken, boşanma, en çok evliliğin 610. yılları ve 16. yıldan sonra gerçekleşti. Rapora göre, 1995’te 4 milyon 924 bin olan icra sayısı 10 yılda yüzde 80.4 artarak 2004’te 8 milyon 881 bine ulaştı. Raporda, ekonomik sıkıntıların vatandaşların psikolojik durumuna da yansıdığı belirtildi. İtalya’da yaşamını yitiren Ahmet, Canan ve Mehmet Keleş İstanbul’da toprağa verildi. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) Cenazeler toprağa verildi İstanbul Haber Servisi Roma’da trafik kazasında yaşamını yitiren işadamı Ahmet Keleş, eşi Canan Keleş ve kardeşi Mehmet Keleş’in cenazesi, dün Ataköy 5. Kısım Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu aile mezarlığına defnedildi. Ford İstanbul Bayii Ahmet Keleş, eşi ve kardeşinin cenazesine Koç Holding yöneticilerinden Ali Koç, eski Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanla rından Zeki Çakan, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen ve çok sayıda yurttaş katıldı. Ford Otosan Genel Müdürü Turgay Durak, ‘‘12 aile ferdini kaybettik, acımız büyük’’ diye konuştu. Başarılı Ford bayilerinin davetli olduğu Roma’daki toplantıya katılan işadamları ve ailelerinin bulunduğu otobüsün 7 Şubat günü şarampole yuvarlanması sonucu 12 kişi yaşamını yitirmişti. CUMHURİYET 03 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle